PETRO-KİMYA DEVİ TATNEFT’İN YATIRIM PROJESİ BAŞLADI
Rusya’nın önde gelen petro-kimya şirketlerinden Tatneft, Türkiye’de ilk kez GEBKİM’de kurulacak tesis için Cumhurbaşkanlığı himayesinde 24 Haziran 2021 tarihinde imzalanan ön protokol anlaşması sonrası GEBKİM’e yatırım ziyaretinde bulundu. GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı ev sahipliğinde gerçekleştirilen son toplantıda dışa bağımlılığı azaltacak hammaddenin ve atılacak adımların son detayları görüşüldü. Toplantıyla ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Aracı, “Israrlı takibimiz sonunda Türkiye’de hiç üretilmeyen, tamamen ithal olarak karşılanan bir ürününün üretilmesi için Tatneft yatırım kararını aldı. Maleik anhidrit kimya sanayinde önemli bir hammadde ve yan ürün. 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile Rusya’nın en büyük Petro-kimya üreticilerinden biri olarak gösterilen Tatneft arasında maleik anhidrit projesi için beklenen yatırım başladı. 12 Mayıs Perşembe günü GEBKİM’i ziyaret eden Tatneft’in üst düzey yöneticileri ile GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı atılacak adımları konuştu.
“ISRARLI TAKİBİMİZ SONUNDA TATNEFT YATIRIM KARARI ALDI”
Ziyaret ile ilgili açıklamada bulunan Başkan Aracı, yaklaşık 1 yıl süren ön görüşmeler, yapılan ziyaretler, toplantılar ve imzalanan protokol neticesinde Tatneft’e bölgede tahsis edilen arazi üzerinde kurulacak tesis ve faaliyet alanları ile ilgili tüm detayların netleştirildiğini ve Tatneft yatırımının başladığını belirtti.
GEBKİM Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı şu ifadeleri kullandı:
‘’Tatneft ile yapılan görüşmeler ve ısrarlı takibimiz sonunda Türkiye’de hiç üretilmeyen, tamamen ithal olarak karşılanan bir ürününün üretilmesi için Tatneft yatırım kararını aldı. Bu yatırım kararını GEBKİM’de uyguluyor. Bunun için yer tahsisi yapıldı ve Tatneft’in teknik ekipleri Türkiye’ye geldi. Mühendislik firmalarıyla anlaşma ve görüşmeler yapıldı. İnşallah Temmuz ayından itibaren makine ve ekipmanların sevkiyatı başlayacak. İnşaat için gerekli izinlerin başvurusu da yapılmak üzere. Teknik çalışmalar başlatıldı.
“GEBKİM’İN SEÇİLMESİ BİR TESADÜF DEĞİLDİR”
Cari açığın kapanmasına katkı sağlayacak ve dışa bağımlılığı azaltacak hammadde için Tatneft’in GEBKİM’e yapacağı yatırım çok önemli. Kimya üreticilerini tek bir adreste bir araya getiren örnek ekosistemimizle yatırım için GEBKİM’in seçilmesi bir tesadüf değildir.
“100 MİLYON DOLARLIK İTHALATIN ÖNÜNE GEÇMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Maleik anhidrit kimya sanayinde önemli bir hammadde ve yan ürün. Türkiye’de daha önce üretilmemiş olan maleik anhidrit ilk kez GEBKİM’de kurulacak olan Tatneft tesislerinde kullanıma sunulacak. Böylece hammaddede dışa bağımlılık azalacak. Maleik anhidritin Türkiye’de üretimiyle 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bu ürünün Türkiye’de üretilmesiyle Türkiye’nin ihracatı güçlenecek. Yurtdışı pazarlarda rekabet gücü artacak. Ülkemiz ve her iki taraf için de hayırlı olmasını dilerim.”
ÖN PROTOKOL ANLAŞMASI İMZALANMIŞTI
Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile Rusya’nın en büyük Petro-kimya üreticilerinden biri olarak gösterilen Tatneft arasında tesis yatırımı için 24 Haziran 2021 tarihinde ön protokol anlaşması imzalanmıştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un başkanlığında imzalanan anlaşma GEBKİM OSB’de hammadde üretimi için tesis kurulmasını öngörüyordu.
MALEİK ANHİDRİT GÜNLÜK HAYATTA KULLANDIĞIMIZ ÜRÜNLERİN HAMMADDESİ
Tatneft’in Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile ön anlaşmasını imzalayarak üretimini planladığı maleik anhidrit, hayatımızın birçok alanında kullandığımız doymamış polyester reçinenin çok önemli hammadde girdilerinden biridir. Maleik anhidrit ayrıca farmasötik, kaplama, tarımsal ürünler, yüzey aktif kimyasalları ve plastik katkı maddesi imalatında yer alıyor ve motor yağlayıcıları, yakıt katkıları, endüstriyel reçinelerin üretiminde kullanılıyor.
Toyota Avrupa’da HidrojenliMobiliteyi Hızlandırıyor
Toyota, çevreci hidrojen teknolojisini desteklemek ve ileriye taşımak adına çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. Bu kapsamda Toyota, Air Liquide ve CaetanoBus ile entegre hidrojen çözümleri geliştirmek amacıyla mutabakat imzaladı.
Bu anlaşma, hem hafif hem de ağır ticari araçlarda hidrojen kullanımını hızlandırmak için altyapı geliştirme çalışmalarını ve yeni araç filolarını içeriyor. Üç şirketin imzaladığı iş birliği, taşımacılığın karbondan arındırılmasına katkı sağlama ve çoklu mobilite çözümleri sunma amacını yansıtıyor.
Anlaşma ile üç şirket, hidrojen mobilitesinin tüm değer zincirini ele alarak tamamlayıcı uzmanlıklarını da ortaya koyacak. Bu değer zincirinde; yenilenebilir veya düşük karbonlu hidrojen üretimi, hidrojenin dağıtımı, hidrojenin dolum altyapısı ve farklı araç segmentlerinde hidrojenin yaygınlaşması gibi birçok unsur yer alacak. Bunlar, hidrojen teknolojisinin otobüsler, hafif ticari araçlar ve otomobillere entegrasyonunu içerecek.
Toyota hidrojen mobilitesindeki ana oyuncularla birlikte kurduğu iş birliği sayesinde ortak fırsatları keşfedecek, talebi artıracak ve diğer mobilite uygulamaları için hidrojen erişimini kolaylaştıracak çözümler sunacak. Bu çalışmalarla birlikte Avrupa genelinde yeni hidrojen ekosistemlerinin ortaya çıkmasına katkıda da bulunulacak. Bu yeni girişim, aynı zamanda Avrupa hükümetlerinin yeni hidrojen teknolojilerine hazır olması ve CO2 emisyonlarını azaltmak adına önemli bir adımı da temsil ediyor.
Toyota, bu iş birliği sayesinde hidrojen ve hidrojen altyapısı maliyetlerinin kademeli olarak düşerken aynı zamanda mobilite alanında yeni fırsatlar yaratacağının da altını çizdi.
Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü kapılarını açtı
Baskı sektörü dünyada 800 milyar dolar civarında iken, ülkemizde yaklaşık 9 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin ve bulunduğumuz coğrafyanın baskı sektöründe lideri olan Lidya Grup, sektöründe bir ilke daha imza atarak, Türkiye’de ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü ülkemize kazandırdı. Başakşehir’de 50 milyon TL’nin üzerindeki yatırım yapılan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü, 17 Mayıs 2022 tarihinde, yurtiçi ve yurtdışından bini aşkın sektör temsilcisinin katılımı ile görkemli bir törenle kapılarını açtı.
Milyon dolarlık makinelerin, dijital deneyimin ve eğitimin üssü olacak
Açılışta bir konuşma yapan Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:
“Lidya Grup olarak, Xerox, Epson, Efi, Kongsberg global markalarını ve kendi markamız Sutec’i temsil ediyoruz. Temsil ettiğimiz markalar, bilgi birikimimiz, tecrübemiz, organizasyon yapımız ve finansal gücümüz ile Türkiye’de lideriz ve EMEA bölgesinin sayılı birkaç firmasından birisiyiz. Pandemiden önce müşterilerimizi, her bir global markanın Almanya, İspanya, İngiltere, Belçika gibi yurtdışındaki teknoloji merkezlerine götürüyor ve orada sınırlı bir zaman diliminde yeni teknolojileri deneyimleme imkanı sağlıyorduk. Pandemide seyahat özgürlüğü kısıtlanmasını yaşamamız ve milyon dolarlık makinelerin uygulamalarının zaman sınırlaması olmadan yıl boyunca müşteriler tarafından görülebilmesi için, Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü sektörümüze kazandırma kararını aldık. Artık, milyon dolarlık makine yatırımı yapacak olan iş insanları, dijital baskı makinelerini ve makinenin çıktılarını kataloglardan görmek yerine, Başakşehir’deki dijital deneyim ve eğitim üssümüzde, istediği zamanlarda yerinde yakından incelerken; fiziki sonuçlarını görerek, değişik aplikasyonları deneyerek ve testlerden geçirerek, yatırım kararlarını sağlıklı bir şekilde alabileceklerdir. Başakşehir’deki merkezimizin, sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Aynı zamanda sektörümüzde ilk olan bu uygulamanın, tüm sektöre örnek olacağı düşünüyoruz. Diğer sektör oyuncularının da, benzer yatırımları yapması sektörün büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bu anlamda yatırımımızın, tüm sektöre hem motivasyon, hem de sektörü büyütmek için itici güç oluşturacağını öngörüyoruz.” dedi.
Sektörde bir ilk, tek çatı altında 5 marka dijital deneyim sunacak
Dijital deneyim ve eğitim üssünün EMEA bölgesinde ilk ve tek olduğunu ifade eden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevim Yenici Öz, şunları kaydetti:
“Şirketimiz bünyesinde bulunan global markaların hepsi baskı olarak gözükse de, markaların teknolojileri ve hizmet verdikleri alanlar birbirinden farklıdır. Temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg markalarının, tek çatı altında, yıl boyunca yerinde incelenerek, uygulama sonuçlarının alınabileceği, ülkemizde ve coğrafyamızda ilk ve tek olan böylesine kapsamlı bir merkezi ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Lidya Grup olarak yaptığımız her işte, daima en iyisini yapmaya çalışıyoruz ve elde ettiğimiz başarılar şirketimizi ülkemizde ve dünyada zirvede tutmaya devam ediyor.” dedi.
Farklı teknolojilerde, yıl boyunca teknoloji şovu yapacak
Endüstriyel baskı ve kesim makinelerinde farklı teknolojilerin bulunduğunu anlatan Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi:
“Geleneksel medya malzemelerinin dışında günümüzde; seramik, cam, tekstil, ahşap, taş, deri, duvar kağıdı, metal, parke, ambalaj gibi farklı malzemelerin ve kalınlıkların üzerine dijital baskılar yapılıyor. Temsil ettiğimiz global markalarda, toner bazlı sistemler, su bazlı mürekkep, pigment mürekkep, reçineli mürekkep, uv mükekkep ile uv flatbed, uv roll to rool gibi farklı teknolojiler yer alıyor. Müşterilerimize, temsil ettiğimiz 5 markanın farklı teknolojilerdeki uygulamalarını, eşi benzeri olmayan merkezimizde yıl boyunca sunarak, teknoloji şovu yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
İşletmeler, deneme yanılma riski olmadan, yatırım yapacak
Baskı sektöründe hızlı bir değişim ve dönüşümün olduğunu kaydeden Lidya Grup Genel Müdür Yardımcısı Aykut Savbol, şunları belirtti:
“Son 10 yılda pek çok sektörde olduğu gibi baskı sektöründe de hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Sektördeki müşterilerimiz teknolojik yenilikleri genellikle fuar dönemlerinde, kısıtlı zaman aralıklarında, yüzeysel ve genele hitap eden şekilde deneyimliyorlardı. Artık, gelişen talebe kendi parkurlarıyla çözüm bulamayan işletmeler, Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü sayesinde, son teknoloji cihazlarımızdan oluşan geniş bir parkurda yeni talepleri oluşturacak fikirleri deneyeceklerdir. Uygulamalar geliştirerek, sektörlerinde deneme yanılma riski olmadan, doğru yatırımları yaparak öncü olabileceklerdir.” dedi.
Bu yıl Anneler Günü hediye seçimlerinde tercih ortak faydadan yana oldu
Sektörün önde gelen ödeme ve elektronik para kuruluşu PayTR’ın açıkladığı verilere göre Anneler Günü haftasında yapılan harcamalar geçen yıla kıyasla yüzde 56 arttı. Bu yıl hediye için en çok tercih edilen kategori ise yüzde 627 gibi ciddi bir oranda artışla mobilya kategorisi oldu. Sektörde başarılara imza atan ve aldığı yatırımla daha da güçlenen PayTR, Anneler Günü özelinde yapılan harcamalara ilişkin verileri açıkladı. 5-8 Mayıs tarihindeki tarihleri arasını kapsayan verilere göre, bir önceki yıla kıyasla online alışverişlerde işlem adedi olarak yüzde 11, işlem hacmi bazında ise yüzde 56 yükseliş görüldü. 2022 yılında geçtiğimiz yılla kıyaslandığında en çok harcama yapılan ilk dört il İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa olmak üzere değişmezken, bu yıl Antalya geçen yıl beşinci sırada yer alan Sakarya’yı geride bıraktı. Mobilya kategorisinde dikkat çekici artış En çok satış gerçekleşen ilk beş sektörün başında ise geçtiğimiz yıl sıralamada olmayan mobilya kategorisi yer aldı. İşlem hacmine göre yüzde 627 oranında artış yaşanan bu kategoriyi, geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 67’lik artışla ev eşyaları, yüzde 64’lük artışla gıda, yüzde 17’lik artışla kozmetik ve yüzde 15’lik artışla aksesuar ve konfeksiyon kategorileri izledi. Geçtiğimiz yıl ilk beşte yer alan çiçekçi kategorisi ise bu yıl ilk beşte yer almadı. Teknolojiyle doğan Z Kuşağı Anneler Günü’nde de kendini gösterdi Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi bu yılki Anneler Günü’nde de dijital doğanların yani 18-24 yaş arasında olan Z Kuşağının online alışveriş harcamalarının geçen yıla oranla yüzde 21’den yüzde 36’a yükseldiği görüldü. Hediye tercihlerinde fayda öne çıkmış PayTR Genel Müdürü Tarık Tombul, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu yıl Anneler Günü haftası harcamalarında geçen yıla kıyasla yine artış gözlemledik. Hediye olarak tercih edilen kategorilere baktığımızda, işlem hacmi olarak bu yıl mobilya kategorisinde oldukça yüksek bir artış görüyoruz. Öte yandan çiçekçi kategorisi ise listede yer almıyor. Buradan yola çıkarak tüketicilerin alışveriş tercihlerinde ortak faydaya dönük ürünlerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Anneler Günü’nün vazgeçilmezi, en renkli ve en duygusal hediyelerden biri olan çiçek kategorisinin bu yıl geri planda kaldığını gördük. Bunun yanı sıra teknolojiyle doğan Z Kuşağı bizi yine şaşırtmadı. İki yıllık pandemi ve evlere kapanma sürecini geride bırakan gençler hasret kaldıkları sosyalleşmeye kavuştular. Bu da yine bir özel günde online alışveriş rakamlarında kendini gösterdi ve bu yıl gençler geçen yıla kıyasla daha fazla alışveriş yaptılar. Z Kuşağının online ticarette var oluşu ve bunun olumlu etkilerinin önümüzdeki dönemlerde de artarak devam edeceğini öngörüyoruz.”NOOR TECHNOLOGIES, SMD DİZGİ HATTIYLA YERLİ ÜRETİCİLERE DE HİZMET VERECEK
Tüm dünyada, giderek talebin arttığı görülen UVC teknolojisi kullanılarak geliştirilmiş yeni nesil hava temizleme cihazları üretimini Türkiye’de gerçekleştiren Noor Technologies, “İtalyan tasarım, Türk teknoloji” mottosuyla yatırımlarını sürdürüyor. Yüksek teknoloji ve sıra dışı tasarımlara sahip patentli hava temizleme cihazlarının Ar-Ge faaliyetlerine devam eden Noor; yatırımlarına bir yenisini ekleyerek, Türkiye’de birçok sektörün ihtiyacı olan elektronik boardların üretimini yapan SMD dizgi hattını kurdu.
Noor Technologies SMD Dizgi Hattı, Yerli Üreticilere Hizmet Verecek
Geliştirdiği son teknoloji (fotokataliz teknolojisi) ile Dünya’nın birçok ülkesinde, önemli firma ve kurumların beğenisini kazanarak adından sıkça bahsettirmeyi başaran Noor Technologies; üretim parkuruna her türden elektronik devre SMD dizgisinin üretimini gerçekleştirebilen Juki RS1R otomatik dizgi hattını ekledi.
Yeni yatırımıyla, hava temizleme cihazlarında kullandığı elektronik kartların üretimini de kendi bünyesinde gerçekleştirmeye başlayan Noor Technologies, otomatik dizgi hattıyla aynı zamanda yerli üreticilerin, her tür elektronik board ihtiyaçlarına cevap verebileceğini açıkladı.
Elektrik, elektronik, aydınlatma gibi birçok sektör üreticisinin, sürekli ihtiyaç duyduğu en önemli komponentlerden biri olan elektronik devreleri üretmeye başlayan Noor’un SMD dizgi hattı son teknoloji makinalarıyla elektronik devrelerin kalitesini üst banda çıkarırken, maliyetleri aşağı çekiyor.
Juki RS1R ile İhtiyaca Yönelik Her Boyutta Komponent Dizgisi Artık Mümkün
Minimum dizebileceği board ölçüsü 50x50mm, maksimum dizebileceği kart ölçüsü 950x370mm olarak belirtilen JukiRS1R bugün gelinen en yüksek teknolojiye sahip. Board ölçülerinin yanı sıra dikkat çeken en önemli özelliklerden biri ise makinenin dizebildiği en küçük ve en büyük komponent ölçüsü.
Lazer teknolojisi kullanılarak, yeni cihaz ile minimum 0.3×0.15mm, maksimum 50x50mm ölçülerinde komponentler üretilebiliyor. Kamera ile ise 3x3mm minimum, 50x150mm maksimum ve yükseklik açısından da maksimum 25mm üretim gerçekleştirilebiliyor.
RS1R komponent dizme hızı; (IPC hızı) saatte 31.000 komponent, genel üretimde karışık bir board diziminde ise saatte 15.000-20.000 komponent hızını yakalayabiliyor. Tüm bunların yanı sıra Hp-680s lehim makinesi ile 680mmx510mm ölçülerindeki board ile işlem yapabiliyor. 400mm genişliğindeki bir board ile giriş ve çıkış sağlanabilen ToroFırının da bulunduğu üretim teknolojisi ile UVC LED üretimi hızla gerçekleştirilebiliyor.
Noor’un Hedefi Bu Kez Yerli Üretimi Geliştirmek
Yeni yatırımları hakkında bilgi veren Noor Technologies SMD Dizgi Hattı Şefi Ertuğrul Eskiçırak şunları söyledi:
“Noor olarak biz, ‘daha temiz bir dünya için, daha temiz bir teknoloji’ bakış açısıyla durmaksızın çalışıyoruz. Markamız bugüne kadar, pozitif bilimlere verdiği destek ve çevreci yaklaşımı ile tüketicinin sevgisini kazandı. Şimdi de yerli üretimi destekleyecek bir yatırımla sanayicilerimizle iş birliği yapmayı ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Bu kapsamda elektronik board üretimini arttırmayı ya da geliştirmeyi planlayan tüm üreticiler, bizimle iletişime geçerek ihtiyacına yönelik ürünleri ürettirebilirler. Sektör fark etmeksizin, Türkiye standartlarında üretimi yapılabilecek her türden elektronik devre SMD dizgisini rahatlıkla gerçekleştirebiliriz. Amacımız; Türkiye’deki üretim süreçlerine fayda sağlamak. Bu bağlamda tüm sanayicilere iş birliği çağrısında bulunuyoruz.”
GENÇ İSTİHDAMINA DEVLET DESTEĞİ
Pandemi sonrası en çok tartışılan konulardan biri işsizlik rakamları oldu. Covid-19’un etkisini yitirmeye başlaması ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte normalleşme sürecinde istihdam rakamlarının hızla pandemi öncesine dönmesi umut ediliyordu. Özellikle kadın ve genç istihdamında olumsuz etkilerini gösteren pandemi sonrasında uzmanlar gözlerini TÜİK’in artık aylık olarak açıkladığı işgücü istatistiklerine çevirdiler.
Artı365 Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ genç istihdamıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Avrupa’da En Genç “Türkiye”
Türkiye’nin genç nüfus oranının %15,3 ile Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranlarından daha yüksek olduğunu belirten Süphandağ, işgücü ve ekonomik kalkınma açısından önemli olan bu durumu doğru adımlarla yönetmemiz gerektiğini vurguladı. Bu noktada da en acil sorunun “genç işsizliğini önlemek ve iş hayatına atılan yeni jenerasyonla tecrübe ve nitelikli bilgi paylaşımı” olduğunu vurguladı.
Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı %24,7 oldu
TÜİK’in 2021 verilerine göre gençlerde işgücüne katılma oranı, 2020 yılında %39,1 iken 2021 yılında %41,7 oldu. Genç erkeklerde işgücüne katılma oranı 2020 yılında %50,1 iken 2021 yılında %53,1, genç kadınlarda ise bu oran 2020 yılında %27,5 iken 2021 yılında %29,7 oldu.
Gençlerde işsizlik oranı, 2020 yılında %25,3 iken 2021 yılında %22,6 oldu. Genç erkeklerde işsizlik oranı 2020 yılında %22,6 iken 2021 yılında %19,4, genç kadınlarda ise bu oran 2020 yılında %30,3 iken 2021 yılında %28,7 oldu.
Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2020 yılında %28,3 iken 2021 yılında %24,7 oldu. Genç erkeklerde ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı 2020 yılında %21,2 iken 2021 yılında %17,5, genç kadınlarda ise bu oran 2020 yılında %35,7 iken 2021 yılında %32,4 oldu.
İstihdamdaki gençlerin %51,0’i hizmet sektöründe yer aldı
Yine TÜİK’in 2021 yılı verilerine göre genç nüfusun istihdam oranı, 2020 yılında %29,2 iken 2021 yılında %32,2’ye yükseldi. Genç erkeklerde istihdam oranı 2020 yılında %38,8 iken 2021 yılında %42,8, genç kadınlarda bu oran 2020 yılında %19,2 iken 2021 yılında %21,2 oldu.
Genç nüfusun istihdamı sektörlere göre incelendiğinde, istihdam edilen gençlerin 2021 yılında %18,2’sinin tarım sektöründe, %30,8’inin sanayi sektöründe, %51,0’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü. İstihdam edilen genç erkeklerin %16,8’inin tarım sektöründe, %35,4’ünün sanayi sektöründe, %47,7’sinin hizmet sektöründe yer aldığı görülürken genç kadınların %21,0’inin tarım, %21,0’inin sanayi, %58,0’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü.
Gençlerin Önündeki Engeller Neler?
24 Mayısta gerçekleşecek CHRO SUMMIT 2022’de yer alacak olan Artı365 Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ, “gençlerin istihdama katılımı önündeki en önemli engellerin başında; istihdam yaratmayan ekonomi politikaları, kamuda istihdamın azalması, gençlerin ucuz ve kayıt dışı işlere yönlendirilmesi, eğitim aldıkları alanlarda istihdam olanaklarının yaratılmaması, işe alım sürecinde uygulanan ayrımcı politikalar (paternalist ilişkiler, deneyim eksikliği, cinsiyetçi politikalar, eğitim vb.), teknolojik değişimler ve gelişmeler sayılabilir” dedi.
Devlet teşvikleri gençlerin iş yaşamına katılımını destekliyor
2011 yılından itibaren uygulanan 6111 sayılı kanun kapsamındaki istihdam teşviklerinin kadın işsizliğine önlem aldığı kadar gençlerin istihdama katılmasını desteklediğini belirten Süphandağ, son on yıllık süreci izlediğimizde bunun olumlu etkilerinin hissedildiğini belirtti.
Türk balıkları gardaş sofrasında
Her yıl ihracat rekorları kıran 2022 yılının Ocak – Nisan döneminde Türkiye’ye yüzde 16’lık artışla 472 milyon dolar döviz kazandıran su ürünleri sektörü, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da Balık-Ekmek Şenliği düzenledi.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Azerbaycan Hükümeti Arasında Balıkçılık Alanında İşbirliği Anlaşması kapsamında, balıkçılık ve su ürünleri işbirliğini güçlendirmek ve Türk balıklarının tanıtımı amacıyla, 18-20 Mayıs tarihlerinde Azerbaycan’ın Bakü şehrinde; Tarım ve Orman Bakanlığı, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği iş birliğinde Balık-Ekmek şenliği gerçekleştiriliyor. Bakü Expo Center’daki etkinliğe Azeriler yoğun ilgi gösterdi.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 15. Azerbaycan Uluslararası Tarım Fuarı “Caspian Agro” sırasında düzenlenen Balık-Ekmek Şenliği’ne Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov, Azerbaycan Tarım Bakanı İnam Kerimov, Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev katıldı. Tarım ve Orman Bakanı olduktan sonra ilk yurtdışı ziyaretini Azerbaycan’a gerçekleştiren Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi katılımcılara balık-ekmek dağıttı.
Türkiye’nin su ürünleri sektörüne son 20 yılda çok büyük önem verdiğini ve yatırımlar yaptığını vurgulayan Bakan Kirişci, “Bu vermiş olduğumuz önemin meyvelerini de çok şükür aldık. Hem üretimimizi artırdık, hem de ihracatımızı artırdık. Türkiye şu anda 1 milyar 400 milyon dolar gibi sadece su ürünleri alanında ihracat yapan önemli bir ülke haline geldi. Biz de kardeşlerimizden esirgemeyelim, onlara da bu su ürünlerimizden tattıralım istedik. 15. Azerbaycan Uluslararası Tarım Fuarı çok güzel hazırlanılmış bir fuar, 450 katılımcının 54 tanesinin Türk firması olması ayrıca mutluluk verici” diye konuştu.
Türkiye’nin su ürünleri ihracatının yüzde 70’inin Ege Bölgesi’nden yapıldığı bilgisini paylaşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Başkanı Ufuk Atakan Demir, Tarım ve Orman Bakanlığıyla birlikte, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da Balık-Ekmek şenliği düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını, Türk su ürünleri sektörü olarak 2023 yılı için belirledikleri 2 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için ihraç pazarlarını çeşitlendirmek istediklerini dile getirdi.
Bakü’de 15. Azerbaycan Uluslararası Tarım Fuarı “Caspian Agro” sırasında düzenlenen Balık-Ekmek Şenliği’ne Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği adına ESÜHMİB Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Atakan Demir ve Mehmet Şahin Çakan katıldı.
İki yerli teknoloji firması güçlerini birleştirdi
Endüstriyel işletmelerin üretim operasyonlarının dijital olarak yönetilmesi için akıllı üretim yönetimi sistemleri geliştiren Doruk ile endüstriyel tesislere yapay zekâ destekli IoT çözümleri sunan Trio Mobil, stratejik bir iş otaklığına imza atarak farklı sektörlere özel dijitalleşme çözümleri sunmayı hedefliyor.
Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarıyla dikkat çeken, ülkemizin önde gelen teknoloji firmalarından Doruk ve Trio Mobil, başlattıkları stratejik iş birliği ile partner ağlarını ve müşteri portföylerini büyütmeyi amaçlıyor. İki teknoloji şirketi olarak güçlerini birleştirdiklerini ve hayata geçen bu ortaklıkla dinamik bir sinerji yakaladıklarını söyleyen Doruk Yönetim Kurulu Üyesi ve ProManage Corporation Genel Müdürü Aylin Tülay Özden ve Trio Mobil Genel Müdürü Nevzat Ataklı, karşılıklı olarak tüm ürünlerin satışlarını hem yurt içinde hem de yurt dışında yapabileceklerini ifade etti.
‘’İş ortaklıkları ile teknoloji ekosistemine katma değer sunmaya devam ediyoruz’’
25 yıla yaklaşan köklü geçmişleri boyunca sektörün her katmanına fayda sağlama misyonuyla hareket ettiklerini ve iş ortaklığı yaptıkları firmalarla olan ilişkilerinde sürdürülebilir değer oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Doruk Yönetim Kurulu Üyesi ve ProManage Corporation Genel Müdürü Aylin Tülay Özden; “Sanayicilerin üretimlerini daha hızlı, çevik, kaliteli ve verimli yönetmeleri için yazılım ve donanım araçları geliştirmek hedefiyle kurulan ve Türkiye’de üretim yönetiminde dijitalleşme pazarını inşa eden Doruk, yaptığı ortaklıklarla teknoloji ekosistemine katma değer sağlamayı sürdürüyor. Yakın bir zamanda şirketimizin misyon ve ilkeleri doğrultusunda çok önemli bir iş birliğine imza atarak Trio Mobil ile güçlerimizi birleştirdik. İki yerli teknoloji firması olarak aynı yolda, benzer hedefler doğrultusunda sanayi ekosisteminin dijital iklime entegrasyonunu sağlamak hem Türkiye’yi hem de dünyayı Sanayi 4.0’a hazırlamak için hareket edeceğiz. Bundan sonraki süreçte karşılıklı olarak tüm ürün satışlarını hem yurt içinde hem de yurt dışında yapabileceğiz. Doruk olarak sektörümüze yeni bir soluk getirecek iş birliklerine her zaman sıcak bakıyor, ortaklıkların yarattığı yeni sinerjiyi önemsiyoruz. Çünkü bu ve bundan sonra yapılacak iş ortaklıkları sadece iki firmanın değil aynı zamanda sektördeki dengelerin de farklı bir seviyeye taşınmasına ön ayak olacak. Bu anlamda ortaya çıkan yenilikçi enerjinin iki şirkete de dinamizm katacağını düşünüyor ve birlikte nice başarılara imza atacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“Stratejik iş birlikleri ile Türk yapay zekâsını dünyaya sunuyoruz”
Endüstriyel operasyonlarda iş güvenliğini ve verimliliği artırmak amacıyla yapay zekâ destekli IoT çözümleri sunan ve sektörün öncü teknoloji şirketi Trio Mobil, 500 binden fazla bağlı cihazı yöneten bulut platformuyla 25 binin üzerinde kurumsal müşteriye hizmet veriyor. Trio Mobil, dünya çapında global markaların tesislerinin ve ekipmanlarının dijitalleşmesine, iş güvenliği ve verimlilik standartlarının yükselmesine yardımcı oluyor. Hem global pazarlarda hem de Türkiye’deki güçlü satış kanalı ve stratejik iş ortakları aracılığıyla partner ağını her geçen gün genişleten Trio Mobil, aynı zamanda yeni projelere imza atmaya devam ediyor. Son olarak Doruk ile yaptıkları iş birliğinden duydukları memnuniyeti dile getiren Trio Mobil Genel Müdürü Nevzat Ataklı, şirket vizyonunu şu sözlerle paylaştı: “Trio Mobil olarak teknoloji ve inovasyona yatırım yapan, ülkemizi global arenada temsil etme hedefiyle i çalışan, aynı vizyon ve motivasyona sahip firmalarla birlikte sektöre değer yaratmaktan mutluluk duyuyoruz. Doruk ile çıktığımız bu yolculukta uzmanlıklarımızı birleştirerek üretim sektöründe endüstriyel operasyonları dijitalleştirerek işletmelerde güvenlik ve verimliliği artırmayı hedefliyoruz.”
‘La Mia Luce’den İtalya’ya Tatlı Bir Yolculuk’
La Mia Luce, özel reçeteli İtalyan yaz tatlılarını misafirlerinin beğenisine sunuyor. Tiramisu’dan Napolieone’e, Panna Cotta’dan Profiterol’e kadar İtalya’nın en sevilen tatlılarını misafirleriyle buluşturan ödüllü restoran La Mia Luce’nin işletmecisi Kubilay Pekşen ‘’Müşterilerimizi La Mia Luce’den İtalya’ya tatlı bir yolculuk yapmaya davet ediyoruz’’ dedi.
Lezzet tutkunlarının Suadiye’deki adresi, ödüllü İtalyan restoranı La Mia Luce, misafirlerini özgün tatlıları ile buluşmaya davet ediyor. Napoleone’dan Panna Cotta’ya, Tiramisu’dan Mocha Pie’a kadar birçok özel reçeteli İtalyan tatlısını menüsünde bulunduran ödüllü adres La Mia Luce, yaz menüsünde yer alan hafif ve lezzetli, özel tatlıları ile yemek sonrasına ve akşamüstü kaçamaklarına eşlik ediyor.
İtalya’nın Gözdesi: Tiramisu
Hafif tatlılardan vazgeçemeyenler için özel reçete ile hazırlanan Tiramisu, lezzet severleri İtalya’ya götürüyor. La Mia Luce İşletmecisi Kubilay Pekşen ‘’Özellikle yaz ayları için en çok tercih edilen tatlılardan biri Tiramisu’dur. Biz klasik tarifin yanı sıra kedi dili bisküvisini badem likörü ile hazırlıyoruz. Mascarpone peyniri ile hazırladığımız kremamız ile de eşsiz bir kıvam yakalayıp misafirlerimize sunuyoruz.’’ dedi.
Sütlü Tatlı Sevenlere: Panna Cotta
Vanilya çekirdeklerinin tadına tat kattığı, çok az toz şekerle hazırlanan Panna Cotta, hafif tatlı arayanların tercihi. İtalyanca ‘pişmiş krema’ anlamına gelen Panna Cotta’yı frambuaz ve vanilya çubukları ile hazırlanıyor. ‘’Frambuaz sosumuzun içine kattığımız kırmızı şarap ile eşsiz bir lezzet yakaladık’’ diyen Pekşen, sütlü ve hafif bir tatlı arayanların Panna Cotta’dan vazgeçemeyeceğini belirtti.
Milföy’ün La Mia Luce hali: Napoleone
‘Milföy, pasta kreması çilek ve karamel sos ile hazırlanan Napoleone, La Mia Luce’nin spesiyel lezzetlerinden biri. Napoleone’in çilek ile veya müşterilerimizin tercihleri ile farklı meyve, farklı soslar ile de hazırlanabiliyor’’ diye konuşan Kubilay Pekşen, ‘’La Mia Luce Napoleone ile farkını bir kez daha ortaya koyuyor. Yaz aylarının gelmesiyle dondurmalı tatlıları da menülerimize ekleyeceğiz. Müşterilerimizi La Mia Luce’den İtalya’ya tatlı bir yolculuk yapmaya davet ediyoruz’’ dedi.
Hedefler İçin İş Dünyası Platformu’nun yeni yönetim kurulu başkanı İrem Oral Kayacık oldu
Hedefler için İş Dünyası (B4G) yönetim kurulu başkanlığı görevini 11 Mart 2021’den bu yana sürdüren Şükrü Ünlütürk, 17 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirilen Hedefler için İş Dünyası (B4G) Yönetim Kurulu Toplantısı’nda görevini İrem Oral Kayacık’a devretti. 2019 yılında TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP çatısı altında iş dünyasını SKA’lara uyumlu bir şekilde dönüştürmek ve kamu-özel sektör politikalarına sürdürülebilir kalkınma için yol göstermek için çalışan herkesin katılımına açık ortak eylem platformu Hedefler için İş Dünyası’nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı İrem Oral Kayacık oldu. İş dünyasının sivil toplumla yapacağı güç birliğinin toplumsal değişim ve dönüşümde çok değerli olduğunu belirten İrem Oral Kayacık; “Mart 2021’den bu yana B4G başkanlığını başarıyla yürüterek, sürdürülebilir gelecek için çok önem verdiğimiz bu bayrağı bana teslim eden değerli başkanımız Şükrü Ünlütürk’e emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Bugüne kadar B4G’nin TÜSİAD, TÜRKONFED ve UNDP çatıları altında sürdürmüş olduğu özel sektörün, Sürdürebilir Kalkınma Amaçlarına paralel gelişimine katkı sunmayı sürdüreceğiz. Hem Birleşmiş Milletler’in hem de Avrupa Birliği’nin öncelikli konularından olan iklim krizi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve yeşil dönüşüm gibi konularda kıymetli ilerlemeler sağlamak için özel sektörün destekleyici iş birliklerinin çok önemli bir rolü var. SKA’lara ulaşmamız için ülkemizdeki büyük kurumların yanı sıra KOBİ’lerin de bu konuyu öncelik haline getirmesi gerekiyor. Bu dönüşümün çok paydaşlı sivil toplum kuruluşlarının gücüyle ve B4G platformunun liderliğiyle ivme kazanacağına inanıyorum.” dedi.