8 Erciyes Mükemmellik Zirvesi Düzenlendi!.Ekonomi – teknoloji haberleri ( 20.10.2022)

8 Erciyes Mükemmellik Zirvesi Düzenlendi! 

Türkiye Kalite Derneği Kayseri Şubesi tarafından bu yıl 8.’si d​üzenlenen Erciyes Mükemmellik Zirvesi Kayseri Ticaret Odası Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleşti.

Protokolden yöneticiler, sanayiciler, öğrenciler ve bireysel katılımın olduğu etkinliğe, 12. Hava Üs Garnizon Komutanı Sayın Haldun Taşan, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Memduh Büyükkılıç, Kayseri Üniversitesi Rektörü Sayın Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Büyüksimitci, Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ömer Gülsoy’da katıldı.

Türkiye Kalite Derneği Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Korkmaz, KalDer Kayseri faaliyetlerinden ve hedeflerinden bahsetti.  Yoğun ilgi gösteren katılımcılara teşekkür etti.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren KalDer Türkiye Yönetim Kurulu Yılmaz Bayraktar konuşmasında, bu etkinlikte “Geleceğe açılan kapının anahtarını vermeye çalışacağız.”diyerek dijitalleşmenin geleceğine vurgu yaptı ve Kayseri KalDer yönetimini bu konuya değindiği ve katılımcılara da gösterdikleri ilgi için teşekkür etti.

Toplantının açılışında konuşan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, ” Dünya çok hızlı bir şekilde değişiyor ve dönüşüyor, pandemi ile birlikte dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu da görmüş olduk.” Dedi ve böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını belirtti.

Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Büyüksimitci, dijitalleşmenin öneminden bahsederek geleceğimizi şekillendirecek olan yeni gündemin dijital gelişim olduğunu söyledi.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da konuşmasında, “Yeni gündemlerimizin altyapısını gençler oluşturacak.” Dedi.

Çok değerli konuşmacıları ile gerçekleşen zirve, katılımcıları ile buluştu.Zirve, 2 özel oturum ve 3 sohbet oturumu ile gerçekleşti. Dijital gelecekten iklim değişikliğine, yapay zekadan yeteneğin sürdürülebilirliğine birbirinden farklı konular incelendi.

Yapay Zeka açılış oturumu ile ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyda Ertekin; Siber Gelecek oturumunda NextGen CEOsu ve Silikon Vadisi Program Yapımcısı Dinçer Karaca, Havelsan Strateji Grup Lideri Erol Yücel ve CyberThink Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Yüksel; Yeteneğin Sürdürülebilirliği oturumunda Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Coşkun, Erciyes Anadolu Holding CHRO ve RHG EnerTürk Genel Müdürü Murat Aksu ve Eğitimci,Yazar Mehmet Aldanmaz; İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Gelecek Adımları oturumunda NMS Danışmanlık Genel Müdürü ve IQ Money Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ferkan Çelik, Biolive Kurucu Ortağı Duygu Yılmaz ve Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri Kurucu Ortağı Coşkun Yıldırım ile gerçekleşti.

Etkinliğe özel konuşmacı olarak katılan Oyuncu Müfit Can Saçıntı’nın kapanış özel oturumu da büyük ilgiyle karşılandı.

Tech Data Türkiye’nin adı TD SYNNEX Türkiye oldu
Fortune 100 listesinde yer alan, dünyanın önde gelen çok uluslu teknoloji şirketi TD SYNNEX, Türkiye de dahil dünyanın pek çok ülkesinde faaliyetlerinde isim değişikliğine gittiğini duyurdu.

Dünyanın önde gelen çok uluslu teknoloji şirketi TD SYNNEX, Türkiye dahil Avrupa ile Latin Amerika ve Karayipler’deki (LAC) operasyonlarında, resmi olarak TD SYNNEX markasına geçiş yaptığını duyurdu. Bu karar, 2021 yılında Tech Data ile SYNNEX Corporation arasındaki birleşmenin ardından geldi. Bu birleşme sonucunda; kapsamlı ürün, çözüm ve hizmet portföyü ile 100’den fazla ülkedeki iş ortaklarına ve tedarikçilere hizmet sunan, global ölçekte önde gelen bir marka da ortaya çıkmış oldu. Fortune 100 Listesi’nde 60. sırada yer alan şirket, Asya Pasifik (APAC) bölgesinde ise “Tech Data, A TD SYNNEX Company” adıyla faaliyet göstermeye devam edecek. Japonya operasyonları ise hâlihazırda TD SYNNEX markası altında faaliyetlerini yürütüyor.
TD SYNNEX CEO’su Rich Hume yaptığı açıklamada, “Bugün, TD SYNNEX markasının Avrupa ve LAC’de faaliyete geçişini kutladığımız özel bir gün. Bu yeni aşamada, uçtan uca teknoloji portföyümüz ve kapsamlı hizmet tekliflerimiz aracılığıyla ekosistem iş ortaklarımıza daha yüksek değer sunma taahhüdümüzü güçlendireceğiz. Bunların tümü, dünya genelindeki 22 binden fazla çalışanımızın tutkusu, bağlılığı ve derin bilgisiyle destekleniyor. TD SYNNEX, teknoloji dünyasını dönüştürmede önemli bir rol oynuyor; dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak için de eşit derecede önemli bir sorumluluğa sahibiz. Kurumsal sosyal sorumluluk konusuna odaklanmamız, dünyayı hem bugün hem de gelecekte daha iyi bir yer haline getirme vizyonumuzu yansıtıyor.” dedi.

TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı ise açıklamasında şunları söyledi: “Tech Data Türkiye adı altında ülkemizde yaklaşık 4 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de faaliyete başladığımız ilk günden bu yana iş birliklerimizi çok hızlı ilerlettik, ciddi bir büyüme ivmesi yakaladık. 2021 yılında ise global çapta şirketimiz için önemli bir gelişme yaşadık. Tech Data’nın Fortune tarafından hazırlanan ‘Dünyanın En Beğenilen Şirketleri’ listesinde yer alan  SYNNEX ile yaptığı birleşme sonucu ‘Tech Data A TD SYNNEX Company’ adını aldık ve dünyanın en büyük küresel BT distribütörü haline geldik. Sınıfının en iyisi ürün ve çözümleri içeren küresel bir dağıtım platformuna benzersiz erişim imkânına sahip olduk. Bu birleşmenin ardından Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye yoluna artık TD SYNNEX Türkiye adı ile devam edecek. Birleşmemizden aldığımız güç ve kazandığımız deneyimi şirket adımıza da yansıtarak ülkemizdeki müşterilerimize çok daha zengin ürün ve hizmet portföyü sunacağız.”

TOKİ’nin Kira Piyasasına Etkisi Hissedilmeye Başlanacak

Beş Yıl İçinde Yıllık Konut İhtiyacı 1 Milyona Ulaşacak

Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu,kiraların çok yüksek seviyelere erişmesine karşın kapitalizasyon oranının % 6,0 lardan %2,5-3,0 lere kadar düştüğünü söyledi. Bununla birlikte hane halkı gelirleri ile kıyaslandığında ise yükselen kiralar nedeniyle, sektörde tahliye ve tespit davalarının yoğun biçimde artış gösterdiğini gözlemliyoruz dedi. Budakoğlu; Bu yıla özgü olmak üzere olasıdoğalgaz krizinin de yurt dışı kaynaklı kısa dönemli konut kiralama talebini arttırabileceğine de dikkat çekti.

İstanbul başta olmak üzere tüm büyükşehir ve turizmin yoğun olarak hissedildiği illerde kiraların rekor artışı, kiracıları zor duruma düşürdü ve ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirdi. Ev sahipleri, eski kiracılarının ödediği kiranın piyasanın ve enflasyonun çok altında kalmasından ve kiralarına ek zam yapamadıklarından şikâyetçi. Eski kiracılar ise kira fiyatlarına ve ev sahiplerinin ek zam baskısına isyan ediyorlar. Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen konut satış ve kiralama bedellerindeki artışa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Budakoğlu, kira artışlarına neden olarak yeterli konut üretilememesini ve inşaat maliyetlerindeki artışı gösterdi ve şöyle devam etti: “Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacı yaklaşık 800 bin olarak belirtilse de bu rakamın yakın zamanda 900 bine ulaştığı bilinen bir gerçek. Öte yandan son yıllarda 500 binlerde kalan konut üretimi nedenine bağlı olarak fiyatlar ve kiralar arttı. Arzın, talebin epey gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Konuta talebi artıran en önemli nedenler arasında evlilikler, boşanmalar, öğrencilerin üniversite kazanarak eğitim için başka bir kente gitmesi, iş arayanların işe girmesi, kiracıların daire alması, artan nüfus, yabancı ülkelerden gelen yatırımcılar ve göçmen nüfusu gibi unsurlar yer alıyor. Ülke genelinde yıllık evlilik sayısı ortalama 550 bin olarak gerçekleşirken, son yıllarda boşanan çift sayısı ortalama 150 bini buluyor. Tüm parametreler bize gelecek 5 yılda Türkiye’nin konut ihtiyacının yıllık ortalama 1 milyon seviyesine rahatlıkla ulaşacağını da işaret ediyor” dedi.

TOKİ’nin Üretmekte Olduğu ve Üreteceği Her Konut Projesi Piyasada fiyatların dengelenmesine hizmet etmektedir.

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi olan ve TOKİ tarafından gerçekleştirilecek olan proje kapsamında 500 bin konut yapılacak. Projenin kira ve konut fiyatlarını nasıl etkileyeceği de merak konusu. Baki Budakoğlu,TOKİ’nin üretmekte olduğu ve üreteceği her konut projesinin piyasada fiyatların dengelenmesine katkı sağlamakta olduğunu söyledi.: “TÜİK 2021 konut mülkiyet verilerine göre; Türkiye’deki fertlerin %57,5’i kendine ait evde, %26,8’i kiracı, %14,6’sı ise fiili olarak kiracı konumunda olan, ancak sözleşmesiz, yani kayıt dışı kiracı durumunda gözüküyor. Yani ülkemizde %40’ı aşan bir kiracılık oranı söz konusu. Özetle; Türkiye’de tahminen yaklaşık 7,5-8 milyon hanenin kira ödediğini, bunların da yaklaşık 1,5 milyonunun her yıl konut değiştirdiğini düşünürsek, bu büyük oran kira piyasasının da sıcak kalmasının en büyük nedeni. Dolayısıyla gerek TOKİ gerekse özel sektör tarafından inşa edilecek olan her konut projesinin talebin karşılanması ve fiyatların dengelenmesi noktasındaki önemi oldukça büyüktür.

Budakoğlu, gerek TOKİ tarafından inşa edilecek konutların, gerekse vatandaşlara satılacak arsalar sonucu kendilerinin inşa edeceği konutların tamamlanması ve vatandaşların bu konutlara taşınması sonrasında ciddi bir oranda boş konutun açığa çıkacağına da dikkat çekti ve ekledi: “Dar gelirli vatandaşlarımız konutlarına taşındığında, ciddi oranda bir konutun boş hale geleceğini, bu durumun da kiraları aşağı yönlü etkileyeceğini ve dengeleyici bir unsur olacağını söyleyebiliriz.”

Yabancılar Konut Alımında Hız Kesmedi, %5’e Yaklaştı

TÜİK verilerine göre Ocak-Ağustos döneminde Türkiye’de yabancı ülke vatandaşlarına satılan konut sayısı 44.595 adetle toplam konut satışından yıl bitmeden %4.7’lik paya ulaştı. Türkiye’de 2021 yılında toplam 58.576 satış gerçekleşmişti. Şimdiye kadar yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 1.814 konut satışıyla Antalya aldı. Bu ili sırasıyla 1.750 konut satışıyla İstanbul ve 317 konut satışıyla Mersin izledi. Ağustosta Rusya vatandaşları Türkiye’den 1.238 konut satın aldı. Rusya vatandaşlarını 633 konutla İran, 417 konutla Irak vatandaşları takip etti.

Olası doğalgaz krizinin de kısa dönemli konut kiralama talebini arttırabileceğine de dikkat çeken Budakoğlu, sektörün bu anlamdaki analizini şu sözlerle yorumladı: “Konut talebi içerisinde dış etkenli talep artışının nedenlerini; Türkiye’de ikamet eden geçici sığınmacıların mevcudiyeti, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası gelişen siyasi konjonktürün neticesinde gerek Rusya’dan gerekse Ukrayna’dan çok sayıda kişinin Türkiye’de yaşamaya başlaması olarak sıralayabiliriz. Gene aynı savaşın bir sonucu olarak Avrupa ülkelerinde başlayan doğalgaz krizi ve soğuk kış aylarında yaşanacak ısınma problemi nedeniyle Avrupa ülkelerinden de Türkiye’ye yönelik dönemsel ziyaretlerin de etkili olmaya başlamasını söyleyebiliriz. Kış mevsiminin henüz tam anlamıyla başlamamış olması nedeniyle, an itibariyle somut bir talep artışı oluşmadı ancak doğalgaz krizi nedeniyle önümüzdeki kış için AB ülkelerinden Türkiye’deki otellere ve kısa dönem konut kiralamalarına yönelik arayışların başladığını gözlemliyoruz.

Çekimleri kolaylaştırmak için tasarlanmış yeni nesil Panasonic PTZ kamera AW-UE160W/K tanıtıldı

Yeni geliştirilen görüntü sensörü, en yeni nesil1 görüntü işleme motoru ve sektörün ilk2 SMPTE ST2110 uyumlu PTZ kamerası ile donatılmıştır.3

Panasonic Connect Europe bugün, yayıncılık, canlı etkinlikler ve video prodüksiyonu dahil olmak üzere eğlence endüstrisinde yer alan müşteriler için hem yüksek kaliteli çekim hem de video prodüksiyon verimliliği sağlayan yeni nesil 4K entegre PTZ kamera AW-UE160W/K’yı duyurdu. 2023 takvim yılının 1. çeyreğinde satışa sunulacaktır.
Bu yeni amiral gemisi modeli, serbestçe konuma ve açılı olarak ayarlanabilen bir PTZ kameranın esnekliğini, yayın endüstrisinde kullanılan bir Sistem Kamerasının işlevselliğiyle birleştirerek daha benzersiz ve yeni görsel ifade sağlar. F14 / 2.000 LX 4’ün olağanüstü yüksek hassasiyeti  ve Yüksek Bve genişlikte NDI®6 özelliğinin yanı sıra AW-UE160, basit bir yazılım seçeneğiyle sunulan SMPTE ST2110’u destekleyen ilk kompakt PTZ kameradır.
AW-UE160W/K, sistem kameraları ve PTZ kameraların güçlü yönlerini birleştiren sektörün ilk ürünüdür. Ayrıca, çeşitli çekim yöntemleri kullanılarak ifade edilebilen benzersiz video efektleriyle endüstrinin en üst düzey sinematografisine sahiptir. Çok sayıda yeni işlev, izleyicilere benzeri görülmemiş bir perspektiften sürükleyici görüntüler de dahil olmak üzere yeni deneyimler sunar.
Ana Özellikler (Temel Özellikler)

  1. Tavizsiz çekim performansı ve çalışabilirlik.

Bir stüdyo kamerasına eşdeğer F14 / 2.000 LX 4’ün yüksek hassasiyetine ve LUMIX’te bulunan en yeni nesil görüntü işlemeye ek olarak, AW-UE160, yüksek hızlı odaklama sağlayan ve hızlı hareket eden nesneleri çekmek için kullanılabilen yeni geliştirilmiş bir faz algılamalı otomatik odaklama (PDAF) ile donatılmıştır. Yeni PTZ, yeni PTZ mekanizması, 20x optik yakınlaştırma ve hibrit görüntü sabitleme dahil olmak üzere yüksek hassasiyetli video prodüksiyonuna olanak tanıyan çeşitli özelliklerle donatılmıştır.

  1. Çeşitli çekim yöntemleri ve fonksiyonları ile yeni nesil video prodüksiyonu gerçekleştirin.

AW-UE160, yayın endüstrisi için bir IP iletim standardı olan SMPTE ST2110 3’ü ve 5G mobil yönlendirici (USB tethering üzerinden) ile kablosuz iletimi destekleyen ilk PTZ kamera2’dir. Dönüş girişi5’i ve sistem kameralarıyla kombine çalışma için gerekli olan sarı renkte de aydınlatılabilen bir arka uyarı sinyali lambasını destekler. Buna ek olarak, tek bir kamera ile birden fazla açılı video çıkışı ve SDI/HDMI’dan 2x yüksek hızlı çıkış (HD) yapabilen kırpma yakınlaştırma işlevi ile donatılmıştır.

  1. Kullanım kolaylığı ve çok yönlülük, sahada çekim yapmanın stresini azaltır.

Çeşitli arabirimler ve protokoller için destek (SMPTE ST2110, Yüksek Bve genişlik NDI 6, NDI®®| HX6, SRT, FreeD, RTMP/RTMPS, vb.)  kamerayı mevcut sistemlere sokma yükünü azaltır. E ven çıkış aynı anda birden fazla terminalden gerçekleştiriliyorsa, video çıkışında herhangi bir kısıtlama yoktur, bu nedenle 4K’da simulcast işlemi mümkündür.  Sahne dosyaları, renk matrisi kontrolü, Panasonic’in ücretsiz indirilebilen yazılım seçenekleri ve birden fazla kameranın toplu yönetimi için Uzaktan İşletim Paneli (ROP) desteği, sistem kameralarıyla karma çalışmayı daha da kolaylaştırır. Ek olarak, dalga formu görüntüleme işlevi ve yatay seviye göstergesi görüntüleme işlevi, görüntüyü ayarlama ve ayarlama yükünü azaltır.

Galibiyetin En Önemli Unsuru: Ses!
SteelSeries geliştirdiği Arctis Nova kulaklıklarıyla oyun dünyasına yeni sesler getirmeye devam ediyor. Arctis Nova serisinin son kulaklığı Nova 7; High Fidelity ses kalitesi, 360° Uzamsal Ses gibi özellikleri ve Sonar Audio Software ile güçlendirilmiş yenilikçi yapısıyla oyuncuların en sınırlı ayrıntıları duymasını hedefliyor.
Geçtiğimiz dönemde yeni kulaklığı Arctis Nova 7’yi tanıtan SteelSeries, yenilikçi teknolojileri oyun sektörüne adapte etmeyi sürdürüyor. SteelSeries, Nova Acouistic System ile tasarlanmış olan yeni nesil kulaklıklarıyla oyuncuların en ayrıntılı sesleri duymasını hedefliyor. Bu noktada, Nova Acoustic System ile tasarlanan ve piyasaya sunulan yeni kulaklıkla; High Fidelity ses özelliği, Sonar Audio Software Suite ayrıcalığı ve 360° Uzamsal Ses imkanı oyuncuların en önemli detayları yakalamasına imkan tanıyor.
İlk global e-spor ekipman markası olan SteelSeries, tanıttığı kulaklık modeli Nova 7’de aktif Formula 1 pilotları tarafından kullanılan mikrofonları kullanıyor. Bu sayede oyuncular eşsiz bir kullanıcı deneyimi yakalıyor. Öte yandan, oyunculara kablosuz kullanım özgürlüğüne sağlamanın yanı sıra eş zamanlı olarak iki ses akışını dinleme imkanını da tanıyor. Ayrıca ClearCast Gen 2 aracılığıyla yapay zeka desteğiyle istenmeyen gürültüleri engellerken iletişim kapasitesini artırma fırsatı da sunuyor.
Nova ailesindeki her bir kulaklık, rekabetin sert geçtiği oyun dünyasında kullanıcılara kusursuz bir ses deneyimi sağlamayı amaçlıyor. Marka ortaya koyduğu gelecek vizyonuyla oyun sektörüne yönelik olarak gelişimini sürdürürken, hızla değişen ve dönüşen oyun ekosistemindeki sorunların çözümü için yeni stratejiler izliyor.
Yeni ses teknolojisi Sonar uzman ses mühendisleri tarafından üretildi
Yeni ses teknolojisi Sonar’ı oyun ekosistemine sunan global espor ekipman markası SteelSeries, attığı bu adımla oyuncuların oyun deneyimlerini mükemmelleştirmeyi ve oyun performanslarını geliştirmeyi sürdürüyor. Yeni ses teknolojisi Sonar uzman ses mühendisleri tarafından yapılan çalışmaların bir sonucu olarak üretildi. Sonar teknolojisi, ilk defa oyuncuların farklı ses detaylarını yönetmesine ve oyuncuların oyun esnasındaki aksiyonları erken fark etmesine olanak tanıyor. Özellikle savaş oyunları esnasındaki hassas seslerin daha iyi duyulmasını sağlıyor. Ayrıca ses ayarlarını kişiselleştirebilen oyunseverler, Sonar’ın sahip olduğu Virtual 7.1 Surround Sound özelliğiyle sinema benzeri bir ses kalitesine erişebiliyor.
Oyuncular, Sonar Software ve Nova serisi kulaklıkların bir araya gelmesiyle oyun ekosistemindeki rekabete ayak uydururken harika bir kullanıcı deneyimi imkanını da yakalıyor. Nova Serisi, eşsiz mirasıyla farklı seviyedeki oyunculara ve farklı bütçelerle hitap edebiliyor. Oyuncular beklentilerine, seviyelerine ve bütçelerine uygun olarak farklı seçeneklere yönelebiliyor.
Albaraka Türk Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yerini korudu
Sürdürülebilirlik çalışmalarına hız kesmeden devam eden Albaraka Türk, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yerini korumayı devam etti. 2019 yılından bu yana endeksteki tek katılım bankası olma unvanına da sahip olan Albaraka Türk, bu alanda da öncü olmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye’nin ilk Katılım Bankası Albaraka Türk, gösterdiği gelişimin yanı sıra sürdürülebilirlik çalışmalarıyla da öne çıkıyor. 2021 yılında karbon ayak izini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 oranında azaltan banka, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yerini de korumaya devam etti.
Sürdürülebilirlik çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Albaraka Türk Genel Müdürü Malek K. Temsah, “Albaraka Türk olarak sürdürülebilirlik konusuna oldukça önem veriyoruz. Öyle ki artık bu konu kendimize belirlediğimiz bir hedeften ziyade rutin faaliyetlerimizin ve hayatımızın bir parçası haline geldi. Sürdürülebilirlik çalışmalarına gösterdiğimiz özen ve şeffaflıkla birlikte, bu yaklaşımımızı tüm paydaşlarımıza yansıtmayı ve onları teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Bundan sonraki süreçte de gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak adına mücadele etmeye devam edeceğiz. Ayrıca çalışmalarımızın neticesinde Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yerimizi koruduğumuz için de mutluyuz.” dedi.
BIST Sürdürülebilirlik Endeksindeki İlk ve Tek Katılım Bankası
Doğanın azmine ve kendini yenileme çabasına destek veren Albaraka Türk, faaliyetleriyle gelecek nesillere daha temiz bir doğa bırakmak, etik ilkeleri doğrultusunda güvenli ve adil bir iş ortamını tesis etmek ve daha sağlam bir finansal yapı inşa etmek için çalışıyor. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik alanında lider pozisyonunu koruyan banka, 2019 yılından bu yana BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan ilk ve tek katılım bankası olmaya devam ediyor.
Topluma ve doğaya karşı yükümlülüklerini yerine getirmek için her geçen gün hedef ve aksiyonlarını geliştiren Banka, iş modelini Çevresel Sosyal Yönetişim (ÇSY) Sistemi’ne uygun olarak kurguluyor. Bu çerçevede, “Çevre” başlığı altında iklim değişikliği ve su güvenliği, enerji kullanımı ve emisyon azaltımı, atıklar ve geri dönüşüm, çevre odaklı finansal ürünler ve uygulamalar; “Sosyal” başlığı altında iş sağlığı ve güvenliği, insan hakları ve etik, bilgi ve veri güvenliği; “Yönetişim” başlığı altında ise kurumsal sorumluluk ve toplumsal kalkınma, yönetim kurulu ve komitelerin yapısı, hissedar ve paydaş yönetimi konularına odaklanıyor.
Sürdürülebilirlik Odaklı Faaliyetler Devam Edecek
Şirketlerin Çevresel Sosyal Yönetişim (ÇSY) faaliyetlerini değerlendiren BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan banka, paydaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmeyi sürdürüyor. Yakın zamanda 2021 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayan ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (BM SKA) ulaşılmasına katkı sağlayan Albaraka Türk, tüm paydaşlarıyla çalışarak sürdürülebilir iş modelini geliştirmeye devam ediyor. BM SKA’ları doğrultusunda dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden banka, oluşturacağı hedefleri ve alacağı aksiyonları bu çerçevede oluşturarak güncel tutmayı sürdürüyor. Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi’ne de (Science Based Targets Initiative-SBTi) katılan banka, önümüzdeki günlerde şirketin emisyonlarının etkisini azaltacak hedefler belirleyerek sürdürülebilirlik odaklı faaliyetlerine devam edecek.
TÜBİSAD’ın düzenlediği bootcamp kapsamında eğitim alacak adaylar Etiya’da işe başlama şansı yakalayacak

TÜBİSAD ve Techcareer.net‘in iş birliği ile hayata geçirilen “Kodla Gelişiyoruz Bootcamp Programı” kapsamında, 12 Kasım’a kadar sürecek “Etiya Front-End with Angular Bootcamp”ı başladı. Adaylar Angular dilinde alacakları eğitim ile ön yüz geliştirmede profesyonelleşecek ve Etiya’da işe başlama şansı yakalayacak.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün istihdam gücünü arttırmak ve teşviklerden faydalanmasını sağlamak amacıyla mevzuat çalışmaları yaparken sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücünün sağlanması amacıyla eğitim, sınav ve sertifikasyon projeleri de yürütüyor.
Bu kapsamda çalışmalarına devam eden TÜBİSAD son olarak sektörde nitelikli iş gücü kaynağının arttırılması amacıyla eğitim projelerinin ilk aşaması olarak teknoloji kariyeri platformu Techcareer.net ile “Kodla Gelişiyoruz Bootcamp Programı” projesini de hayata geçirdi. TÜBİSAD bu program ile yeni mezun ya da BT alanında az tecrübeli, yetenekli adayların sektöre kazandırılmasını hedefliyor. Nisan – Ağustos döneminde “Front-End”, “Java Developer” ve “Android Developer” konularında gerçekleşen pilot çalışmaların ardından bu kez gönüllü üye Etiya’nın katılımı ile yeni bir dönem başlıyor.
Bölüm fark etmeksizin tüm üniversite mezunlarına açık olan bu bootcamp’te BİT alanında kariyer yapmak isteyen tüm adaylara fırsat verilmesi hedeflendi. Techcareer.net‘in 2 bin 623 başvuru arasından yaptığı değerlendirme sonucunda seçilen; 12 kadın ile 13 erkekten oluşan 25 kişi, “Etiya Front-End with Angular Bootcamp”e katılacak.  18 Ekim’de başlayan ve 12 Kasım’a kadar devam edecek online bootcamp kapsamında alanında uzman eğitmen ve Etiya profesyonelleri ile katılımcılar Angular dilinde ön yüz geliştirme eğitimi alacak. Ayrıca, bootcamp programında akran eğitim modeli de uygulanarak alanında kendini geliştirmiş üniversite öğrencileri misafir olarak bootcamp’e katılacak ve katılımcılara ödev-proje geliştirme konularında destek olacak. Böylece yetenekli adaylar yapay zekâ temelli dijital dönüşüm projeleri geliştirmede dünyanın önde gelen şirketleri arasında yer alan Etiya’nın alanında uzman yazılım kadrosunda yer alma fırsatını yakalayacak.
“Sektördeki nitelikli iş gücü açığını kapatırken sosyoekonomik gelişimin de destekleyicisi oluyoruz”
Konuyla ilgili açıklamada bulunan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan şunları söyledi: “Ülkemizde bilgi teknolojileri, telekomünikasyon, yeni medya, internet ve tüketici elektroniği alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin güçlü ortak sesini temsil ederken tüm çalışmalarımızın topluma değer katmasına büyük önem veriyoruz. Teknolojik gelişmeleri ve çözümleri; salt ticari hedeflere göre değil, topluma katacağı faydaları da dikkate alarak değerlendirmek gerektiğine inanıyoruz. Çığır açan teknolojiler günümüzde hızla yaygınlaşırken bunu sektörümüzün yetenek açığını kapatma adına bir fırsat olarak da değerlendiriyoruz. Bu nedenle TÜBİSAD olarak bilgi ve iletişim teknolojileri alanında sahip olduğumuz tecrübemizden de istifade ederek hem sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücünün sağlanması hem de kariyer fırsatları sunarak toplumsal refahın arttırılması amacıyla katkıda bulunuyoruz. Techcareer.net iş birliği ve üyelerimizin destekleri ile hayata geçirdiğimiz “Kodla Gelişiyoruz Bootcamp Programı”mız da üstlenmiş olduğumuz bu misyonumuzun bir izdüşümüdür. Bu program ile mezun olan yeni yeteneklere sadece TÜBİSAD ve Techcareer.net ekosisteminde kariyer fırsatı sunmakla kalmıyor aynı zamanda şirketlerin günden güne artan dijital yetenek açığının kapanmasına katkıda bulunarak sosyoekonomik gelişimi de destekliyoruz. TÜBİSAD olarak BT alanında önümüzdeki dönemlerde kapsayıcı, sürdürülebilir farklı öğrenim programlarımızla eğitim projelerimizi daha da zenginleştireceğiz.  Üyelerimizin tüm eğitim programlarımızla ilgili görüşlerini paylaşmaları ya da ihtiyaçları olan alanlarda eğitim programları düzenlemek istemeleri halinde bizlerle irtibata geçmeleri yeterli olacak.” dedi.
“Yazılım sektörünün sürdürülebilir büyümesi nitelikli iş gücünü artırmakla mümkün”
Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan ise açıklamasında “Son yıllarda artan nitelikli iş gücü göçünün konuşulduğu bugünlerde TÜBİSAD iş birliği ile hayata geçirdiğimiz bu proje bizim için çok değerli. Şirket olarak her yıl global büyümemize paralel artırdığımız istihdam olanakları ile de ülkemize değerli katkılar sağlıyoruz. Özellikle ülkemizde yetişmiş, teknoloji alanında çalışacak iş gücünü bu tip özel programlar aracılığı ile istihdam edeceğimiz için de ayrıca mutluluk duyuyoruz. Yıllardır vurguladığım bir gerçek var ki yazılım sektörünün sürdürülebilir büyümesi nitelikli iş gücünü artırmakla mümkün. TÜBİSAD’a bu konuda desteği için ayrıca teşekkür etmek isterim.” diye konuştu.
“Bu değerli iş birliği ülke istihdamı açısından oldukça önemli”
Techcareer.net Yönetici Ortağı Okan Ay ise açıklamasında şunları söyledi: “Kodla Gelişiyoruz Bootcamp Programı kapsamında şirketlerin ihtiyaçlarına özel oluşturduğumuz bootcamp’lerle, aranan kriterlere uygun adayların belirlenerek istihdam edilmesine aracılık ediyoruz. Yola çıkış amacımız olan dijital yeteneklerin yetiştirilmesi ve işe yerleştirilmesine katkı sağlamak adına yapılan bu değerli iş birliğinin ülke istihdamı açısından da oldukça önemli olduğunu düşünüyor, tüm faaliyetlerimizi bu bilinçle yürütüyoruz. Alanında uzman eğitmenler ve nitelikli eğitim içerikleri ile bilişim alanında yeni yetenekler yetiştirmeye devam edeceğiz.”

Eskişehirli sanayicilere, Uyumsoft’un kurumsal iş çözümleri anlatıldı

Türkiye’nin lider yerli yazılım firması Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ve iş ortağı Bewell Technology tarafından, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesindeki işletmelere, Uyumsoft’un Erp, Crm, ekoTicari, ekoHR, TamTeşvik ve Dijital Damga’nın aralarında bulunduğu kurumsal iş çözümleri, 7 Ekim tarihinde düzenlenen bir organizasyonda anlatıldı. “Dijital Dönüşüm için Uyumsoft ürünleri ve uzmanlığıyla tanışın!” etkinliği kapsamında, Uyumsoft ekibinden İş Geliştirme Yöneticisi Zehra Atamer, Ankara Bölge ERP Yöneticisi Hüseyin Erdağ ve Satış Yöneticisi Mustafa Dakmaz, Uyumsoft’un yeni nesil kurumsal iş çözümleri hakkında detaylı bilgiler verdiler. Bewell Technology Genel Müdürü Taşkın Kızıl, işletmelerde dijital dönüşüm süreçleri hakkında açıklamada bulundu. Eskişehir OSB’de bulunan 40 firmadan yaklaşık 50 iş insanının katıldığı etkinlikte, işletmelerde uçtan uca dijital dönüşüm süreci masaya yatırıldı ve Uyumsoft’un yeni nesil çözümleri yoğun ilgi gördü.

Uyumsoft’un Erp müşterisi Secant Teknoloji Geliştirme San. ve Tic. AŞ, etkinlikte yer alan firmalar arasında oldu. Savunma, havacılık, makine sanayi ve ulaştırma sektörlerinde mühendislik ve ar-ge tabanlı çözümler sunan Secant Teknoloji, faaliyetlerini kompozit mühendisliği, zırh mühendisliği ve tasarım mühendisliği olmak üzere üç ana başlık altında sürdürmeye devam ediyor. Erp sürecinde Uyumsoft ile iş birliği yapmaktan duydukları memnuniyeti ve elde ettikleri kazanımları dile getiren Secant Teknoloji Üretim Müdürü Bahadır Atalay, UyumERP yazılımı ile iş sürecini uçtan uca başarıyla yönettiklerini ve uyumERP’yi  işletmelere tavsiye ettiğini açıkladı.

Uyumsoft, lider yerli yazılım firmaları arasında yer alıyor

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), İş Zekası (BI), İnsan Kaynakları Yönetimi (HRM) gibi birçok konuda yazılım çözümleri ve danışmanlık hizmeti bulunan Uyumsoft, Türkiye’nin lider yerli yazılım firmaları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bilişim sektörünün %100 yerli sermayeli firması olarak, yurt içi ve yurt dışında, 250’nin üzerinde çalışanıyla iş dünyasının geleceği için iş yazılımları üretmektedir. Uyumsoft, binden fazla iş ortağıyla ve 70 binin üzerinde müşterisiyle oluşturduğu ekosistemin gücüyle sinerji yaratmakta ve bu sinerjinin gücüyle ekosistemin tüm bileşenleri ile birlikte büyümektedir. Müşteri odaklı yaklaşımı ve ürettiği yazılımlarla sürdürülebilir çözümler sağlamakta ve müşteri memnuniyetini ilk planda tutarak inovatif çözümler geliştirmektedir. 7/24 destek ilkesiyle tüm süreçlerde müşterilerinin yanında yer almaktadır. Sektördeki önderliğini ülke sınırları dışına da taşıyan Uyumsoft, 15’den fazla ülkede yazılım ve danışmanlık projelerini hayata geçirmektedir. Uluslararası arenaya, çözüm ortakları ile birlikte kurumsal yazılımlar ve FinTech projeleri ile daha yoğun açılmayı planlamaktadır. Oluşturduğu ekosistemin ve sektörün gelişmesi için eğitimin gücüne inanan, bünyesinde kurmuş olduğu Uyum Akademi’de çalışanlarına, iş ve çözüm ortaklarına, müşterilerine, üniversite öğrencilerine ücretsiz eğitimler düzenleyen Uyumsoft, yılda 300’e yakın yaptığı online eğitimlerden 5 binden fazla kişinin faydalanmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda, geleceğin gençlerine bilgi birikim ve tecrübelerini aktarmak için 2022 yılında 14.’nü düzenlediği ve Yaz Staj Okulu projesine devam etmektedir.

KPMG’nin araştırması ortaya çıkardı
İşte yiyecek ve içecek tercihlerimizin perde arkasındaki nedenler?
KPMG’nin insanlar ile gıda arasındaki değişen ilişkiyi değerler, sağlık, tavizler, küreselleşme, sürdürülebilirlik ve metaverse başlıkları altında incelediği araştırmasında dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Sonuçlara göre her 10 katılımcıdan neredeyse 9’u sağlıklı beslenmenin yaşam süresini uzatabileceğini, yüzde 85’i ise diyette biraz taviz vermenin sakıncası olmayacağını düşünüyor. Sürdürülebilirliğin de tüketiciler arasında daha fazla önem kazandığını gösteren araştırmada katılımcıların yüzde 83’ü gıdanın israfı en aza indirecek şekilde tedarik edilmesi gerektiğine inanıyor.
En sevdikleri yiyecek ve içecekleri satın almak söz konusu olduğunda, tüketiciler her zaman nedenini düşünmeseler bile neyi ne zaman ve nasıl istediklerini bilirler. Gıda ve içecek şirketleri de tüketimin itici güçlerini ve dürtülerini sürekli olarak analiz ederek bir tüketicinin şeker yerine düşük karbonhidratlı enerji barı veya probiyotik içecek tercih etmesinin ardındaki nedeni bulmayı amaçlar.
KPMG’nin insanlar ile gıda arasındaki değişen ilişkiyi, talebi ve tüketimi ortaya koyan “Açlık Belirtileri – Yiyecek ve İçecek Tüketiminin Yeniden Şekillenmesi” isimli araştırması da yiyecek ve içecek tercihlerinde tüketicileri perde arkasında nelerin etkilediğini altı başlıkta mercek altına alıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan KPMG Türkiye Gıda ve İçecek Sektörü Lideri Banu Kürk, “Yaptığımız araştırmada tüketicilerin taleplerini şekillendiren altı temel boyut belirledik. Bunlar; değerler, sağlık, tavizler, küreselleşme, sürdürülebilirlik ve metaverse. Bu altı boyutun anlaşılması, tüketici davranışındaki değişikliklerin nedenini tespit ederek gıda ve içecek endüstrisinin ürün portföyünü ve Ar-Ge yatırımlarını daha iyi belirlemesine, pazarlama hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir.” dedi.
KPMG’nin araştırmasına göre günümüzde gıda ve içecek tüketimine yön veren altı temel boyut ve bu boyutların tüketici üzerinde yaptığı etki şu şekilde:
Değerler: Pandemi tüketicilerin kişisel değerlerine keskin bir şekilde odaklanmalarını sağladı. Tüketiciler benimsedikleri değerlere göre satın alım kararı veriyor. Araştırmaya katılan her üç tüketiciden biri, ne satın aldığına daha fazla önem veriyor ve daha bilinçli bir şekilde satın alma kararları verdiklerini söylüyor. Hatta katılımcıların yüzde 43’ü kendi değerleri ile uyuşan markaların ürünlerini satın almayı tercih ettiğini ifade ediyor.
Sağlık: Salgının ilk zamanlarında evlerinde sıkışıp kalan insanlar evde yemek pişirmeye başladı, kendi yaptıkları yemekleri yedi, perakendede gıda satışları daha önce görülmemiş seviyelere ulaştı. İnsanlar daha fazla zihin/beden/gıda bağlantısına önem vermeye başladı. “Geçen yıla göre sağlıklı beslenme konusundaki görüşleriniz nasıl değişti?” sorusu yöneltildiğinde katılımcıların yarısından fazlası sağlıklı gıdalarla beslenmeye olan ilgilerinin yıl içinde arttığını söyledi. Her 10 katılımcıdan neredeyse 9’u sağlıklı beslenme ortalama yaşam süresini uzatabilir ve yiyecekler bağışıklık sistemimi güçlendirir şeklinde görüş belirtti. Ayrıca tüketici ne kadar gençse yeme alışkanlığındaki değişim de o kadar büyük oluyor. Y kuşağı ve Z kuşağı tüketicileri, X kuşağı ve X’ten önceki kuşağa kıyasla yıl içinde sağlıklı beslenmeye daha fazla odaklandıklarını belirtti.
Tavizler: Beslenme dürtüsü ile ruh sağlığı bilincinin çarpıştığı yerde tavizler devreye girebiliyor. Çoğu tüketici gıdaların ruh halleri üzerindeki olumlu etkilerine inanıyor ancak çoğu zaman bu etkiyi yaratan ürün, tüketicilerin uzak durmak istedikleri içeriklere sahip olabiliyor. Bu noktada tavizler devreye girebiliyor. Katılımcıların yüzde 85’i “genel olarak dengeli bir diyette biraz taviz vermekte sakınca yoktur”, yüzde 81’i “kendimi şımartmak istediğimde, lezzetten ödün vermek istemiyorum”, yüzde 78’i “bazı gıdalar, sağlığa çok fazla odaklanmadan lezzet ve haz için tüketilebilir”, yüzde 64’ü “malzemelere çok fazla odaklanmadan yemeğin tadına varmak istiyorum” ve yüzde 49’u “tatlı yemediğim bir gün bile düşünemiyorum” şeklinde görüş belirtti.
Küreselleşme: Bazı tüketiciler seyahatlerinde yeme ve içme konusuna önem verirler. Hatta evden çıkmadan da otantik bir deneyim yaşamak isteyen tüketiciler var. Araştırmaya katılan tüketiciler İtalyan, Amerikan Barbekü, Latin Amerika/Meksika ve Çin lezzetlerini tercih ettiklerini söylerken tüm katılımcıların en az yüzde 60’ı bu kategorilerdeki atıştırmalıkları satın almakla ilgilendiğini de ifade etti. Bununla birlikte, ankete katılan tüketicilerin üçte biri veya daha fazlası Akdeniz, Karayip ve çeşitli Asya lezzetleri, Kore (yüzde 45), Japonya (yüzde 42), Tayland (yüzde 42), Vietnam (yüzde 35) ve Hindistan (yüzde 33) lezzetlerini talep ettiklerini söyledi. Katılımcıların yüzde 71’i küresel veya etnik tatlara sahip gıdaları sevdiklerini belirtirken yüzde 52’si kendi ülkelerindeki kültürel otantik yiyecekleri tercih ettiklerini ifade etti.
Sürdürülebilirlik: Araştırma çevreye zarar vermeyen gıdalara kolay erişime talebin arttığını da gösterdi. Bireylerin iklim değişikliğinde önemli bir rol oynadığına dair inancın arttığı bir ortamda, ankete katılanların yarısından fazlası (yüzde 55) gıda alımlarının çevre üzerindeki etkilerinden endişe duyduklarını belirtti. Tüketicilerin olumlu yaklaştığı sürdürülebilirlik çalışmaları içerisinde; geri dönüştürülebilir ambalajlar, malzemelerin sürdürülebilir bir şekilde tedariki, sürdürülebilir malzemeleri üretenlere destek, enerji ve atık azaltma hedefleri yer alıyor. Katılımcıların yüzde 83’ü gıdanın israfı en aza indirecek şekilde tedarik edilmesi gerektiğine, yüzde 67’si yiyeceklerin yerel olarak tedarik edilmesi gerektiğine ve yüzde 63’ü sürdürülebilir ve etik bir şekilde üretilen gıdaların satın almanın önemli olduğuna inanıyor.
Metaverse: Araştırma metaverse dünyasına girecek gıda şirketlerinin içeride istekli tüketiciler bulacağını da gösteriyor. Araştırmaya göre metaverse, çevrimiçi satın alımları desteklemekten kişiselleştirilmiş ürün pazarlamasına ve daha derin tüketici – marka etkileşimine kadar, yiyecek ve içecek şirketleri için ticaretin bir sonraki dönüşümünü temsil edebilir. Metaverse’deki mevcut faaliyetlerin çoğu genç nesiller tarafından yönlendiriliyor. Örneğin oyuncular; görünümler, avatarlar, ekstra canlar ve diğer oyun içi satın alımlar için yıllık 80 milyar dolar harcıyor ve bu rakam giderek artıyor. Sadece video oyunlarındaki sanal ürünlere 2025 yılına kadar 190 milyar dolar harcanması bekleniyor. Bu durum potansiyel satın alma gücüne dair önemli bir ipucu da sunuyor.

Ekolojik ve ekonomik mobil yaşama dair her şey, 2 fuar bir arada: Tiny Home Show ve Karavan Show Eurasia başlıyor.

Fatura gelmeyen küçük evlerde doğalgaz, elektrik, su faturası, vergi yok.

Güneş enerjisi ileçok ekonomik ve doğa ile barışık.

Arsa, demir,çimento, işçilik gibi inşaat maliyetleri olmadan, zaman kaybetmeden, sadece 9saatte istediğiniz yerde ev sahibi olmak mümkün.

Suda ve karadagidebilen karavan var. İstediğiniz her yerde, imarsız alanlarda bile yaşam alanıkurulabilir.

Yeni trend, ekolojikyaşam, doğayla iç içe hayat Avrupa’da yaygınlaşıyor.

Depreme dayanıklıyapı, güvenli.

Kiralar aşırı atıncainsanlar bu alana yöneldi, çok ekonomik.

Yerli üreticilersadece Türkiye’ye değil, 50’den fazla ülkeye ev yapıyor ve ihraç ediyor.“Avrupalı evini bizden alıyor”

TinyHome Show ve Karavan Show Eurasia başlıyor.

 

Ekolojikve ekonomik mobil yaşama dair her şey, 2 fuar bir arada…

Mobil evler, konteyner, bungalov, karavan, çadır, kampekipmanları, çelik ve ahşap prefabrik ev modellerinin sergileneceği Tiny HomeShow ve Karavan Show Eurasia fuarları 19 Ekim Çarşamba günü açılıyor. Fuarlar 19-23Ekim 2022 tarihlerinde 5 gün boyunca 10.00-20.00 saatleri arasında İstanbulFuar Merkezi’nde ziyaret edilebilecek. Fuar organizatörü BİFAŞ Yönetim KuruluÜyesi Selçuk Çetin “İnşaat maliyetleri yükseldi, konut pahalı, yaşam alanlarıgün geçtikçe küçülüyor. Ekolojik ve ekonomik mobil yaşam, sağladığıavantajlarla geleceğin konaklama anlayışı olacak.” dedi.

Tinyhouse nedir? Ne tür avantajları var?

‘Tiny House’ ya da “Tiny Home” Karayolları TrafikYönetmeliğine göre 2mt 55cm sabit genişliğe, maksimum 10mt uzunluğa, römorkdahil 4mt yüksekliğe, 3 bin 500 kg ağırlığa sahip plakalı ve ruhsatlı karavanolarak tanımlanıyor. Elektrik, su, doğalgaz gibi faturaların olmadığı küçükevler güneş enerjisi panelleriyle kendi enerjisini üretiyor. Su deposu ile veyasu kuyusu açılarak karşılanan su, arıtma cihazıyla steril hale getirilebilirkenfoseptik ise ekolojik, kompost tuvaletlerle çözümlenebiliyor. KarayollarıTrafik Yönetmeliği’ne göre vasıta olarak tanımlandığından dolayı emlak vergisi,motoru olmadığı için ise Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) yok. Depreme endayanıklı yapılar. Arsa, demir, çimento, işçilik gibi inşaat maliyetleriolmadan kısa süreler içerisinde kurulabiliyor. Kısacası ekonomik, doğayla dostve güvenli bir konaklama anlayışı olarak her geçen gün yaygınlaşıyor.

-Faturagelmeyen ev, elektrik, doğalgaz, su faturası yok, ekonomik yaşam.

-Normaldençok ucuza ev sahibi olma imkanı, arsa, demir, çimento, işçilik maliyeti yok.Çok kısa sürede extra harcamalar yapmadan kurulabilir. 9 saatte kurulabilen evvar.

-Sudave karada hareket edebilen ev fuarda.

-Doğaylabarışık, ekolojik. Güneş enerjisiyle çalışıyor, doğaya zarar vermiyor.

-Mobilyaşam, istediğin yerde konaklama özgürlüğü sağlıyor. İmarsız alanlardakullanılabilir.

-Depremeen dayanıklı yapılar, sağlam ve güvenli.

-Avrupave Amerika’da ortaya çıkan ‘Tiny Home’ akımı büyük rağbet görüyor. Sektör hızlabüyürken üreticiler siparişlere yetişmekte zorlanıyor. Türk firmaları ihracatıarttırıyor.

-Kiralaraşırı artınca ekonomik olduğu için insanlar karavan ve küçük evlerde kalmayabaşladı. Karavanlar ve küçük evler ucuza kiralanabiliyor.

A1 Capital Yönetim Kurulu Üyesi Tunçbilek: BIST 100’de 5.970 seviyeleri görülebilir
Sermaye piyasaları son yılların en hareketli dönemlerinden birini geçiriyor. Böylesi bir dönemde yatırımcıları bilgilendirmek ise daha fazla önem kazanıyor. A1 Capital Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Selim Tunçbilek, yatırımcıları bilgilendirmek adına piyasalara ilişkin görüşlerini aktarıyor.
Hem yurt içinde hem de yurt dışında ekonomi gündemi bir hayli yoğun. Öte yandan Türk sermaye piyasalarında oldukça hareketli geçen bir süreç geride kaldı. Pandemiyle birlikte sermaye piyasalarına dahil olan ve hala yeteri kadar tecrübe kazanamamış bir kitle mevcut. Tüm bu şartlar sağlıklı bir bilgi akışının oluşmasını ve uzman görüşlerinin ulaşılabilir olmasını artık eskisinden daha gerekli kılıyor. Türkiye’nin önde gelen aracı kurumlarından A1 Capital de bu doğrultudaki çalışmalarına devam ediyor. Aracı kurumun Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Selim Tunçbilek, üçüncü çeyrek bilançolarının da yaklaştığı bu dönemde piyasalara ilişkin görüş ve düşüncelerini paylaşıyor.
BIST 100’ün 5.970 seviyelerini görmesi muhtemel
Ekim ayının sonuna doğru bilançolar açıklanmaya başlıyor. Bence bu bilanço döneminde olumlu sürprizler göreceğiz. Yüzde 90 ihtimalle enflasyon artışından kaynaklı olumlu yansımalar olacaktır. Dolayısıyla cirosu artan şirketlerde de alımlar gerçekleşecektir.
BIST 100 endeksinin ise önümüzdeki 1-2 ay içerisinde 5.970 seviyelerine gitmesi muhtemel görünüyor. Geçtiğimiz ay bankacılık tarafında yaşanan hareketlerde biraz geri çekilme yaşandı. Fiyatlar tekrar oturuyor. Kısa bir dinlenme sürecinden sonra bilançosu iyi gelen bazı bankacılık hisselerinin tekrar hareketlenmesini bekliyorum. Ama bu hareketler geçen ayki gibi agresif ve şiddetli olmayacaktır.
Yurt dışından gelen haberler artık bizi etkilemiyor
Yurt dışından gelen haberlere bir yıldır çok alıştık. Artık bizi pek etkilemiyor. Türkiye’nin ekonomisi çok özgün ve ayrışık. Biz ekonomik olarak bir Avrupa ülkesi sayılmıyoruz. Baktığımız zaman sanayi ve tüketim malları açısından dışarıya bağımlı durumdayız. Ancak içeride sıcak para sahibi yabancı da pek kalmadı. Doğrusu olmasını da ben tercih etmem. Çünkü sıcak para çok hızlı gelebildiği gibi çok hızlı da çıkabiliyor. Çıkarken de bir filin züccaciye dükkanına girmesi gibi kıra döke çıkıyor. Yabancılar tekrar geldiği zaman endeks umarım çok primli olur ki böylece elimizden ucuza hisse almamış olurlar.
Avrupa’da fabrikalar üretimi geçici olarak durdurabilir
Petrol fiyatları direkt sanayi sektörüne yansıyan bir etken. Ama bu petrol ve enerji fiyatlarındaki hareketler daha başka sorunları da beraberinde getiriyor. Burada yaşanan artışlar doğrudan maliyetleri artırıyor. Maliyetler artınca da bazı üreticiler üretimden vazgeçiyor. Belki bu kış Avrupa’da birçok fabrika üretimi geçici olarak durduracak. Bu da Avrupa borsalarında büyük sıkıntıya yol açacaktır. Bize bir şey olmaz. Biz alışığız. Bizde petrol ve petrole dayalı hammadde fiyatları hep artar. Türkiye ekonomisi ve Türk halkı da bu tarz durumlara kolay adapte olabiliyor. Ama ABD ve Avrupa böylesi enflasyonlara alışık değil.

Yatırımcılar borsa yükseliş trendindeyken sürekli işlem yaparak pozisyonlarını bozmasın. O trendin sonuna kadar taşısınlar. Güvenli bir hisse senedi bulup, endeksin zirve noktasına kadar beklesinler. Çok işlem yapmasınlar, çok hisse değiştirmesinler, kredili işlem yapmasınlar, tüyo ile yatırım yapmasınlar

Schaeffler OneCode ürün bilgilerini dijital olarak erişilebilir hale getiriyor

Schaeffler Automotive Aftermarket’in hayata geçirdiği yeni hizmeti OneCode ile tamirhaneler 40.000’den fazla ürüne ait bilgiye hızlı erişim olanağı bulacak. OneCode platformu tamirhanelerin, ürünün orijinalliğini kontrol edebilmesi ve bonus puan toplaması için basit ve dijital bir yöntem olarak ön plana çıkıyor.

Otomotiv ve endüstri tedarikçisi Schaeffler’in Automotive Aftermarket bölümü, Avrupa’daki tamirhaneleri destekleyecek yeni hizmet çözümü Schaeffler OneCode platformunu piyasaya sürdü. Schaeffler’in onarım çözümleriyle ilgili tüm ürün bilgilerine artık akıllı telefonlar ve tabletlerle dijital olarak erişilebilecek.

Schaeffler OneCode, Automotive Aftermarket bölümüne ait ürün kutularının dış kısmına yerleştirilen yeni bir karekod sistemi olarak tanımlanabilir. Kod içerisinde ilgili LuK, INA veya FAG ürününe ait özel bir seri numarası ve ürün numarası bulunuyor. Bunun sayesinde her ürüne kendine özgü bir kod sağlanıyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Schaeffler Automotive Aftermarket Ürün Yönetimi ve Ar-Ge Departmanı Başkanı Dr. Robert Felger, “Schaeffler OneCode ile dijital ürün ve hizmet yelpazemizi daha da genişletiyoruz. Tamirhaneler sadece tek bir taramayla çok değerli bilgilere ve hizmetlere erişebilecek.” dedi.

Karekodu taratarak 40.000’den fazla ürüne ait bilgiye hızlı erişim

Schaeffler OneCode kullanım kolaylığıyla da ön plana çıkıyor. Karekodun okutulmasıyla kullanıcılar, Schaeffler online kataloğundaki ürün sayfasına veya REPXPERT uygulamasının sayfasına yönlendiriliyor. Her gün 40.000’den fazla verinin güncellendiği bu veri tabanından ilgili onarım çözümü hakkında mevcut tüm bilgilere erişebiliyorlar. Dijital ortamda kullanıma sunulan adım adım montaj ve onarım talimatları, uzun arama süreçlerini de ortadan kaldırıyor.

Ürün orijinalliği kontrolü ve dijital bonus puanlar

Schaeffler OneCode aynı zamanda ürünün orijinalliğini de kontrol ediyor. Böylece perakendeciler ve tamirhaneler için ekstra güvenlik sağlarken sahte ürünlere yer bırakmıyor. Ayrıca REPXPERT kullanıcılarının REPXPERT bonus puanlarını toplaması Schaeffler OneCode ile artık çok daha pratik bir hale geliyor. Kullanıcılar tek tıkla puanlarını hesaplarına ekleyerek değerli teknik bilgi ve dokümanlara hızlıca ulaşabilecekler.

Akıllı telefonunuzun olmaması artık hiç sorun değil

Schaeffler OneCode, karekod okuma özelliği bulunmayan cihazlarda da kullanılabiliyor. Karekod zarar görmüş veya okunamaz durumda olsa bile REPXPERT uygulaması veya scan.schaeffler.com adresinde elle giriş yapmak mümkün.

SARUHAN KİMYA, BEAUTY İSTANBUL 2022’DE YERİNİ ALDI

Saruhan Kimya ve Temizlik Ürünleri A.Ş., İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 3. Beauty İstanbul Fuarı’na katıldı.

Kimya sektörünün Türkiye’deki öncü markası Saruhan Kimya ve Temizlik Ürünleri A.Ş., 400’den fazla firmanın katılım sağladığı Beauty İstanbul 2022’ye dört markası ile katıldı. Saruhan Kimya standında Fakir, Life by Fakir, Expert by Fakir, Nilco ve Alley markaları yer aldı. Türkiye ve dünyadan kozmetik sektörü üreticilerini bir araya getiren fuarda kozmetik, güzellik, kuaför, private label, ambalaj markaları ve hammadde üreticileri ziyaretçilerle buluştu.

Fuarda Saruhan Kimya’ya olan ilgiden memnun olduklarını dile getiren Saruhan Kimya ve Temizlik Ürünleri A.Ş. Satış Müdürü İbrahim Akyüz, “Yerli-yabancı birçok sektör profesyonelini ağırlayan Beauty İstanbul 2022 fuarında yer almaktan mutluluk duyduk. Gerek iç pazar gerekse de yurtdışından gelen katılımcılara Türkiye kozmetik sektörünün tanıtımı açısından da çok önemli bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Standımızda misafirlerimizi ağırlayıp, onlara markalarımızı anlatarak network’ümüzü genişletmek adına verimli bir organizasyon oldu. İş geliştirme fırsatları yakalamak için birçok firma ile etkileşimde bulunduk. Bu tarz organizasyonlarda daha çok yer alarak markalarımıza katma değer sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

4 kıtada 43 ülkeye kara, deniz ve intermodal taşıma yapıyor
Dijital lojistik şirketi Hubtic
yeni rotalarla büyüyor
İthalat ve ihracatçıların taşımacılık ihtiyaçları için yenilikçi çözümler geliştiren dijital lojistik şirketi Hubtic, 4 kıtada 43 ülkeye kara, deniz ve intermodal taşıma yapıyor. Kara yolunda Avrupa başta olmak üzere 20’den fazla ülkeye hızlı ve sorunsuz taşımacılık yaptıklarını söyleyen Hubtic CEO’su Abdullah Cansu, deniz yolunda Avrupa, Çin ve Kuzey Afrika’da, kapı teslimatında ise özellikle ABD’de iddialı olduklarını belirtti. Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’da güçlü bağlantılar kurduklarını anlatan Cansu, yeni hedeflerinin Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke olan Almanya’daki rotalarını artırarak, Türk ekonomisine katkı sağlamak olduğunu ifade etti.
Dünya Ticaret Örgütü’nün tahmini verilerine göre küresel ticaret hacmi yıllık 23,9 trilyona ulaştı. Küresel pazarlarda rekabet giderek artarken, bu pazarlardan daha fazla pay almayı sağlayan en kritik sektörlerden biri de lojistik. Uluslararası taşımacılık işlemlerinin tek bir platform üzerinden yönetilmesini sağlayan dijital lojistik şirketi Hubtic, 4 kıtada 43 ülkeye kara, deniz ve intermodal taşıma yaparak, sektöre değer katıyor.
Abdullah Cansu: “Sunduğumuz taşımacılık modelleriyle maliyet avantajı sağlıyoruz”
Kuruldukları 2020 yılından itibaren 10 binin üzerinde taşımayı başarıyla gerçekleştirdiklerini söyleyen Hubtic CEO’su Abdullah Cansu, “Geleneksel yöntemlerin yaygın olarak kullanılmaya devam ettiği lojistik sektöründe, dijital çağın gereklerine uygun olarak sunduğumuz hizmetlerimiz ile bugün Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika olmak üzere dört kıtada toplam 43 ülkeye hem karada hem de denizde, komple ve parsiyel taşıma yapıyoruz. Bu iki modeli bir arada sunan intermodal taşımacılık ile de müşterilerimize maliyet avantajı sağlarken, karbon ayak izini de azaltıyoruz” dedi.
“Rekor ihracat yapılan Almanya’daki birikimimizi müşteriler için avantaja çevireceğiz”
Kurdukları güçlü bağlantılar sayesinde pürüzsüz bir taşımacılık deneyimi sunduklarını belirten Cansu şöyle devam etti; “Kara yolunda başta Avrupa olmak üzere 20’den fazla ülkeye hızlı ve sorunsuz taşımacılık yapıyoruz. Deniz yolunda ise özellikle Avrupa, Çin ve Kuzey Afrika’da, kapı teslimatı olarak da ABD’de son derece iddialıyız. Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’da güçlü bağlantılarımız var. Bununla birlikte Almanya merkezli bir şirket olarak, Almanya-Türkiye arasındaki iş hacmini büyütmek ve iki ülke arasında yüksek verimle işleyen bir lojistik ağı kurmak önceliklerimiz arasında. Bu yılın ilk dokuz ayında ülkemizden Almanya’ya yapılan ihracat, 14,2 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı. Biz de bu ülkeye yönelik birikimimizi, Türk lojistik müşterileri için avantaja çevirmek, böylelikle iş dünyamıza ve ekonomimize katkı sağlamak istiyoruz.”
Bir dakikada fiyat teklifi
Uçtan uca dijital lojistik deneyimi sunan Hubtic; yük türü, istenilen araç tipi, çıkış ve varış noktası için posta kodlarını platforma giren müşterilerine anında en uygun teklifi veriyor. Yük verenin uygulamaya giriş yapmasından taşıma emri vermesine kadar olan süre bir dakikayı geçmiyor. Algoritması ile yük verenler ve taşıyıcılar arasında doğru eşleştirmeyi yapan Hubtic aynı zamanda, yüklerin optimal şekilde taşınmasına da olanak tanıyor.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji, spor, eğitim, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri

Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması, 2023 Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi …