Kara paranın aklanması suçu nedir? Uzman isim merak edilen soruları yanıtladı!
Bazı sosyal medya fenomenlerinin kara para aklama faaliyetleri içerisinde olduklarına dair iddialar son günlerde Türkiye’de gündemin en çok konuşulan konularından birisi. Bu iddialar, kara paranın ve kara para aklamanın ne anlama geldiği konusunda toplumda merak edilen soru işaretlerine de neden oluyor. KPMG Türkiye İnceleme ve Soruşturma Birimi Şirket Ortağı Oytun Önder, kara para hakkında merak edilen soruları yanıtlarken dikkat edilmesi gereken hususları da paylaştı. Son günlerde Türkiye’de, özellikle güzellik merkezleri aracılığıyla kara para aklama iddiaları gündemde. Bu iddialar, kara paranın ve kara para aklamanın ne anlama geldiği konusunda toplumda merak edilen soru işaretlerine de neden oluyor. KPMG Türkiye İnceleme ve Soruşturma Birimi Şirket Ortağı Oytun Önder, gündemdeki bu konuları ve dikkat edilmesi gereken hususların yanı sıra merak edilen sorulara da yanı verdi. Kara para ve kara paranın aklanması nedir? Oytun Önder bu soruyu şu şekilde yanıtlıyor: “Kara para veya suç geliri kısaca suçtan elde edilmiş para olarak nitelendirilebilir. Uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, insan ticareti, kaçakçılık, organ ticareti, sahtecilik, korsanlık, illegal bahis gibi kaynaklardan elde edilen gelirler kara paraya örnek verilebilir. Bu ve benzeri kaynaklardan elde edilen gelirlerin kaynağını gizlemek ve yasal olduğu izlenimi kazandırmak için çeşitli ve karmaşık yöntemler kullanılabilmektedir. Bu yöntemlerin tamamı kara paranın aklanması aşamalarını oluşturmaktadır. Kara paranın aklanması, suç örgütleri ve diğer suçluların, yasa dışı faaliyetlerini sürdürmelerini sağlamaktadır.” Kara para aklama faaliyetlerinin en çok yapıldığı işletmeler Kara para aklanma faaliyetlerinin günlük hayatımızdaki işletmeler vasıtasıyla da gerçekleşebildiğine dikkat çeken Önder, kara para aklama faaliyetlerinin genellikle vatandaşın doğrudan temas etmediği, gözden uzak operasyonlar aracılığıyla gerçekleştiğinin düşünüldüğünü, ancak aklama suçunun doğası gereği nihayetinde finansal sisteme dâhil edilmeye çalışılan kara paranın, günlük hayatta yasal izlenimi veren birçok işletme aracılığıyla aklanabildiğini de belirtti. Önder, genellikle restoran, eğlence sektörü, kripto varlıklar, gayrimenkul ve lüks tüketim gibi farklı birçok yüksek işlem hacmine sahip ve nakit ağırlıklı işlem yapmaya elverişli sektörlerin kara para aklama faaliyetleri için tercih edildiğini, bir veya birden fazla kanal ile kara paranın izinin kaybettirilmeye çalışıldığını ifade etti. “Şatafatlı hayat tarzı ve yüksek gelir şüphe uyandırıyor” Önder, bir işletmenin kara para aklama zincirinde yer aldığı şüphesini doğuracak en temel durumun, normal bir iş faaliyetinden beklenmeyecek şekilde yüksek miktarda gelir elde etmesi olduğunu söylüyor. Önder’e göre çok kısa sürede büyüyen ticari işletmeler, kişilerin profili ve profesyonel geçmişi ile uyumlu olmayan ticaret ve yaşam tarzı, aşırı lüks tüketim gibi belirtiler kara para şüphesi yaratıyor. Buz dağının görünmeyen yüzü Kara para aklama faaliyetinin gerçekleştirildiği işletmelerin gelirlerinin tamamının suç geliri olması gerekmediğini vurgulayan Önder, aklama faaliyetinin örtbas edilmesi için kısmen bir mal veya hizmet satışının da gerçekleştirildiğini belirtiyor. Bu nedenle Önder, aklama operasyonlarının derinlik teşkil ettiğinin, aklama suçunun incelenmesinde her zaman buz dağının görünmeyen bir tarafının olduğunun altını çiziyor. Kolay kazanç vaatlerine karşı 3 temel uyarı İşletmelere yatırım yapmayı veya iş ortaklığı düşünen girişimcilerin farkında olmadan kara para aklayan bir işletmeye yatırım yapmaması için Önder yatırımcılara şu tavsiyelerde bulunuyor:- Ticaretin doğasına aykırı nitelikte kazançlı iş birliği tekliflerine dikkat edin.
- İş ortağı olmak istediğiniz işletmenin yetkililerin sizinle yüz yüze hiçbir şekilde bir araya gelmediği, müzakere ve diğer tüm süreçleri bir aracı (avukat, danışman vb.) vasıtasıyla yürütüldüğü süreçler temkinli yaklaşın.
- İş birliği müzakeresi sürecinde ya da sonrasında iştigal edilen ticari faaliyetle alakasız taleplere dikkatle yaklaşın.
Önder, kara para aklamanın, toplumu ve ekonomik yaşantıyı tehdit eden önemli bir suç olduğunu ve bu suçun önlenmesi için ilgili kurumların ve işletmelerin yanı sıra, sıradan vatandaşların da bu suça karşı duyarlı olması ve şüpheli gördükleri durumları yetkili makamlara bildirmesinin önemli olduğunu da kaydetti.
TD SYNNEX, Intel Geti yapay zekâ platformunun ABD ve Avrupa’daki ilk distribütörü oldu [email protected] adresiyle iletişime geçebilirsiniz.
Intel’in bilgisayarla görme modellerini çok daha kısa sürede ve daha az veriyle oluşturan AI yazılım platformu Intel Geti’nin ABD ve Avrupa’daki ilk distribütörü TD SYNNEX oldu. TD SYNNEX bu yılın başlarında “Destination AI” programını başarılı bir şekilde başlatmasının ardından, görüntüleri ve videoları analiz etmek ve anlamak için yapay zekâ kullanan yeni bir çözüm olan Intel Geti yazılım platformunu sunarak yapay zekâ imkânlarını ve eğitim yeteneklerini daha da genişletecek. TD SYNNEX, platformun ABD ve Avrupa’daki ilk distribütörü olarak hizmet verecek. TD SYNNEX’in yakın tarihli Teknolojinin Yönü raporunda, AI/ML çözümleri sunan iş ortaklarının sayısının küresel çapta yüzde 625 oranında arttığı ve Kuzey Amerika’da iş ortaklarının önümüzdeki aylarda işe almak istedikleri adaylarda aradıkları en önemli teknoloji becerisinin AI/ML olduğu bilgisi de paylaşılmıştı. TD SYNNEX Kuzey Amerika Veri, Yapay Zekâ ve IoT Çözümleri Başkan Yardımcısı Lisa McGarvey yaptığı açıklamada, “Kurumsal ve bağımsız yazılım tedarikçilerinden oluşan iş ortaklarımız yapay zekâ çözümlerini içeren hizmetlerini artırıyor ve bu hızlı büyümeyi desteklemek ve sıklıkla karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmek için destek ve eğitim araçları arıyorlar. Bu yapay zekâ platformu, bu süreçte kritik bir rol oynuyor. Destination AI programımızın bir parçası olan Intel Geti platformuyla iş ortaklarımıza sunduğumuz güçlü yapay zekâ araçlarına, imkânlarına ve hizmetlerine yenilikçi bir çözüm daha ekliyoruz.” dedi. Kurumsal düzeyde Intel Geti platformu, bilgisayarlı görmenin iş değeri getirebileceği herhangi bir sektörde algılama, sınıflandırma, segmentasyon ve anormallik tabanlı görevlere yönelik görüntü modelleri oluşturmak için kullanılıyor. Eğitilen modeller, CPU veya GPU üreticisinden bağımsız olarak tüm modern donanım platformlarında çıkarımda bulunmak üzere kullanılabiliyor. Kullanımı kolaylaştırmak için modeller, “Intel Distribution of OpenVINO Toolkit” için otomatik olarak optimize edilebiliyor, böylelikle Intel mimarilerinde gelişmiş performansla çıkarımlar yapılabiliyor. Intel Geti platformu şu anda ABD ve Avrupa’daki uygun TD SYNNEX iş ortakları için denenebiliyor ve satın alınabiliyor. Daha fazla bilgi içinToyota Corolla Hatchback Artık Online Rezervasyon ve Özel Fiyat Avantajıyla Satışa Sunuluyor
Toyota, markanın dinamik ve sportif özelliklerini temsil eden Yeni Corolla Hatchback Hybrid modelini online olarak da satışa sunmaya başladı. Her zaman müşterilerinin hayatını kolaylaştırmaya odaklanan Toyota’nın 5. jenerasyon hibrit teknolojisine sahip Corolla Hatchback Hybrid modeli, www.toyota.com.tr adresinden rezerve edilebilecek.
Online rezervasyon sistemi ile yıllar boyunca geliştirdiği güçlü satış ve servis ağını dijital platformlara taşıyan Toyota, bu sayede daha geniş müşteri kitlelerine daha hızlı bir şekilde ulaşmayı hedefliyor. Corolla Hatchback Hybrid satın almak isteyen müşteriler online rezervasyon yoluyla oldukça kolay bir şekilde satın alma yolculuklarına başlayabiliyorlar. Toyota müşterileri beğendikleri aracı, donanımı ve rengi seçtikten sonra kredi kartı veya dijital bankacılık kanalıyla araçlarını rezerve edebiliyorlar.
Corolla Hatchback Hybrid’de online rezervasyona özel fiyat fırsatı
Sportif çizgileri ve teknolojik özellikleriyle dikkat çeken Corolla Hatchback Hybrid, Aralık ayı sonuna kadar online rezervasyona özel fiyatlarla alınabilecek. Online rezervasyon sistemine özel olarak 220 bin TL’ye varan indirimle Corolla Hatchback Hybrid, 1.270.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Özel fiyatlarla Corolla Hatchback Hybrid modeline sahip olmak için kullanıcıların www.toyota.com.tr internet adresine girip, tercih ettiği versiyonu ve teslimat için tercih ettiği bayiyi seçmeleri yeterli olacak. 20 bin TL’lik ön rezervasyon ücreti ödendikten sonra, satın alım işlemi ve kalan ödeme Toyota’nın Türkiye’nin dört bir yanında yer alan yetkili satıcılarında tamamlanacak.
Yüksek verimlilik ve üstün sürüş keyfi bir arada
Yeni Corolla Hatchback Hybrid’in dinamik tasarımı, yeni modelin çevik sürüşünden ipuçları veriyor. Modelin verimliliği ve sürüş performansı ise, her türlü sürüş koşulunda beklentileri aşan tam hibrit sisteminden geliyor. Kapsamlı mühendislik çalışmalarıyla birlikte daha iyi sürüş deneyimi, daha yüksek performans ve verimlilik sunacak şekilde geliştirilen Corolla Hatchback, 140 HP güce sahip 1.8 litrelik tam hibrit motoruyla etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Corolla Hatchback Hybrid’in yüksek performansına karşın 101 g/km ile daha düşük emisyonlar sunuyor. Corolla Hatchback Hybrid 0-100 km/s hızlanmasını 9.1 saniyede gerçekleştiriyor. Aynı zamanda yeni Corolla Hatchback Hybrid, WLTP ölçümlerine göre 4.5 lt’ye kadar 100 kilometrelik düşük ortalama tüketimiyle de öne çıkıyor.
Yeni Corolla Hatchback Hybrid’de, kullanıcı deneyimini daha ileriye taşımak adına daha fazla dijital teknoloji, güvenlik sistemleri ve yeni multimedya sistemi yer alıyor. Tamamen kişiselleştirilebilen 12.3 inç’lik renkli ekranlı gösterge paneline sahip olan Corolla Hatchback Hybrid’de kabininin merkezinde ise, 10.5 inç “Toyota Touch 2 Multimedya Sistemi” yolculukları daha keyifli hale getiriyor.
Şebnem Morova, AstraZeneca Türkiye Satış Operasyonları & Risk Yönetimi Müdürü oldu
AstraZeneca Türkiye Satış Operasyonları & Risk Yönetimi Müdürü görevine Şebnem Morova atandı. 1999 yılından bu yana AstraZeneca Türkiye’de çalışan Şebnem Morova, şirketin Ticari Mükemmellik ve Satış Kanalları Departmanı’nda Satış Operasyonları & Risk Yönetimi Müdürü görevine atandı. Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1998 yılında mezun olan Şebnem Morova, kariyerine 1999 yılında AstraZeneca Türkiye’de Hazine Uzmanı olarak başladı. O günden bu yana AstraZeneca Türkiye’de çalışmaya devam eden Morova sırasıyla Hazine Yöneticisi ve son olarak Ticari Operasyonlar Risk Yöneticisi görevlerini yürütüyordu.Panasonic, PTZ kameralar için yeni ücretsiz ve gelişmiş otomatik izleme yazılımını duyurdu
Yeni dahili otomatik izleme, PTZ kameraların çeşitli durumlarda kadrajlamayı sürdürmesini sağlayarak izlemeyi basit ve doğru hale getiriyor. Panasonic Connect Europe, AW-UE40, AW-UE50 ve AW-UE80 PTZ kameraları için yeni ücretsiz yapay zeka tabanlı dahili otomatik izleme yazılımını duyurdu. Tek bir kişiyi filme almak için ideal olan bu yeni yazılım yükseltmesi, kameraların yalnızca çekim yapmasını değil, aynı zamanda çeşitli durumlarda kadrajlamayı koruyarak çekimin oluşturulmasında aktif olarak pay sahibi olmasını sağlıyor. Böylece kullanıcılar harici ekipmana bağlantı gerekmeden son derece stabil film çekimi yapabiliyor. Fotoğraf makinesindeki önceden ayarlanmış akıllı izleme işlevi, nesnenin hareketine hızlı tepki vererek çekimlerin kaçırılmasını önlüyor. Kolay bir kuruluma sahip olan otomatik izleme, ücretsiz olan Panasonic EasyIP yazılımı ile kontrol edilebiliyor. Yeni otomatik izleme, amfiler, sınıflar ve oditoryumlardan haber stüdyolarına ve kurumsal sunumlara kadar çeşitli kullanım durumları için uygun olmasıyla öne çıkıyor. Ücretsiz yazılım, kullanıcıların kameraları kontrol etmek için birden fazla operatöre ihtiyaç duymadan gerekli tüm içeriği kaydetmesini sağlıyor. Kolay, eller serbest kullanımı, izlemeyi inanılmaz derecede basit, doğru ve işlevsel hale getiriyor. Panasonic ayrıca opsiyonel yüz tanıma işlevi ve insan vücudu algılama ile birden fazla kişiyi filme almak için AW-SF100 ve AW-SF200 gelişmiş otomatik izleme yazılımını da sunuyor. Yazılım, geniş açı ve ses algılama özelliklerine sahip olup, çerçeve dışındayken hoparlörlerin algılanmasını sağlıyor. Artık AW-UE160 PTZ serisi için mevcut olan Panasonic’in gelişmiş otomatik izleme yazılımı, kolay GUI ayarlarına ve uzaktan çalıştırma için IP tabanlı yazılıma sahip. Kurulum, yazılım yüklemesi gerektirmemesi sayesinde basit bir şekilde gerçekleşebiliyor ve tek bir PC’de kullanım için bağımsız ve bir tablet, akıllı telefon veya masaüstü PC’den kontrol sağlayan bir web uygulaması sürümü olmak üzere iki versiyonda da bulunuyor.DNO Değişim Yönetim Danışmanlık 15 Yaşında!
28 Kasım2008’de doğan DNO Danışmanlık I Consulting markası 15. Kuruluş yıl dönümünü kutladı.
“Değişim(Ne, Nerede, Nasıl, Neden, Ne Zaman) olur?” merakı ve soruları ile kurulan “DNO Değişim Yönetim Danışmanlık” markası 16. Yaşına girdi.
Bilenlerin bildiklerini uygulamadıkları sürece, bildikleri ile kalıcı bir fayda ortaya koyamadıklarını yıllarca tecrübe eden Markanın Kurucusu ve Değişim Yönetimi Danışmanı, Akademisyen Dr. Ejder Ormancı’nın bildiklerini yapmak üzere yola koyuluşunun başladığı gün, 28 Kasım 2008 oldu.
Dr. Ejder Ormancı, kuruluş yıldönümü vesilesiyle yayınladığı mesajda, DNO Danışmanlık’ın 15 yıllık serüveni esnasında geçirdiği aşamalara değindi:
“2008yılında dünyada yaşanan büyük global kriz, beyaz yakalı pek çok çalışanın ve yöneticinin işsiz kalmasına neden olmuştu. Aynı akıbetin bir mağduru olarak o güne dek ekiplerimizle birlikte bin bir emeklerle kurduğumuz, bugün hepsi alanında lider kurumlar haline gelen işletmelerde edindiğimiz tecrübe ve birikimi global, ulusal ve yerel ölçekte kurum ve kuruluşların hizmetine sunmak üzere yola çıktık. 15 yıldır dünyada ve ülkemizde, değişim & dönüşüm odaklı, sürdürülebilir, çevik ve dirençli, kırılgan olmayan, rekabet avantajına ve üstünlüğüne odaklı kurumların sayısını arttırmak için strateji ve iş geliştirme, iletişim, pazarlama & satış, uluslararası ilişkiler & kamu ilişkileri odaklı yönetim danışmanlık projeleri gerçekleştirdik. Yola çıkarken mottomuz “Bilenler Değil Yapanlar Kazanır!” idi. Bu mottoyu hala kullanmakla beraber sadece yapmanın da yeterli olmadığı bir dünya oluştuğunun da farkında olarak, yaptığını doğru şekilde anlatabilmenin önemine de odaklandık. Bugün müşterilerimize ve bizi tercih eden tüm kişi ve kurumlara “Değişim Seninle Başlar!” diyoruz. Bizi 15 yıldır tercih eden, yalnız bırakmayan tüm paydaşlarımıza şükranlarımızı iletiyorum.” Ejder Ormancı, sözlerine şu şekilde devam etti:“15. yıldır toplu ulaşım sektörü başta olmak üzere pek çok sektöre değişim dönüşüm odaklı yönetim danışmanlık projeleri üreten DNO Danışmanlık olarak, değişimi her gün yeniden kendisinden başlayarak sürdürmeyi, dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemeyi, sürdürülebilir ve çevik kurumların yolculuk hikâyelerinde, onlara yol arkadaşı olabilmeyi hedefliyoruz. Tecrübeli danışman kadromuz “Değişimle Dönüşüm, Değişimde Dönüşüm” sloganıyla, kurumlar için uluslararası ve ulusal deneyimlerini kullanıp süzerek ortaya çıkardıkları tecrübe ve zengin birikimi yansıtmak üzere gayret gösteriyorlar. Uzun yıllardır birçok projede bir arada değer ürettiğimiz, başkanlığını Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Yasin Şehitoğlu Hocamızın yürüttüğü deneyimli Değişim Liderleri Üst Kurulumuz ile DNO Danışmanlık, sivil toplumda, siyasette ve akademide “Değişim Ajanı” olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
DNO Yönetim Danışmanlık toplu ulaşım sektöründe ulusalda E-Kent, Kayseri Ulaşım, İETT, TÖHOB, globalde Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği – UITP, Optibus, PARABOL gibi işletme ve sivil toplum kuruluşlarına strateji & iş geliştirme, pazarlama & satış, kamusal & uluslararası ilişkiler, değişim, iletişim, eğitim ve yönetim danışmanlığı yapan DNO Danışmanlık’ın Cumhuriyetimizin100., kuruluşunun 15. yılında da hedefi değiştirmek, dönüştürmek, geliştirmek ve yaptıklarını sürdürebilmek, yeni ve anlık olarak yenilenen normalde çeviklik sayesinde hayatta kalmak, başarılı olmak, fark yaratmak, olana sürekli ilave değer katmak isteyen tüm kurumlara faydalı hizmetler sunmak.
3 yıla yakın süredir faaliyetlerini Londra merkezli olarak İngiltere’ye ve Karadağ merkezli olarak Balkanlar’a taşıyan DNO Yönetim Danışmanlık,1 yıldır da Suudi Arabistan Cidde merkezli olarak MENA bölgesine hizmetlerini yaygınlaştırdı. Ekibimiz bugüne dek hep olduğu gibi, bundan sonrada değişim isteyenler için, dönüşüm taliplilerine özel ve sadece sürdürülebilir gelişim öncüleri ile yepyeni projelere imza atmak üzere, hep tatlı bir heyecan içinde ve gerçekten de amatörce sabırsız.”Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan’dan, fikrini hayata geçirmek isteyen girişimcilere tavsiyeler
Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, “Bir fikrin başarılı örneklerinden önce, başarısız olan örneklerini inceleyin”
Fikirlerini hayata geçirmek isteyen girişimcilere tavsiyelerde bulunan Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Eğer bir fikriniz var ve tutkuyla hayata geçirmek istiyorsanız, benzer fikirlerin hayata geçirilmiş ürünlerinin dünyadaki başarı örneklerinden önce, “başarısız olan örneklerini” inceleyin. Çünkü o detaylar size, diğerleri arasından vakit kaybetmeden sıyrılarak, doğru hamlelere odaklanmanızı sağlayacaktır. Böylece, ne yapmamanız gerektiğini bilerek yol alacaksınız. Bu müthiş bir kaynak tasarrufudur ve doğruya odaklanmanızı sağlayacaktır.” dedi.
Tecrübe, hayatınızda “ne yapmamanız” gerektiğini öğrenme sürecidir
Hayatta ne yapılmaması gerektiğinin öğrenme sürecinin tecrübe olduğunu anlatan Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Etrafınızdaki bilenler ve önceden deneyimlemiş olanlar, yaşamakta olacaklarınıza ilişkin nasıl yol alabileceğinizi, sizlere her zaman aktarıyor olacaklardır. Yeter ki sorun, dinleyin, anlayın ve dikkate alın. Fakat sizler yine de duymak istemediklerinizi duymayacak, bizzat yaşayarak, en sıkı tabiriyle “dayak yiyerek” öğreneceksiniz. Birileri size, “yük yolda düzelmez” diyecek, ama siz yine de “şu işe bir koyulalım, yolda hallederiz” diyeceksiniz. Birileri size, “fikir tek başına hiçbir şey ifade etmez, esas olan hayata geçirebilmek, dünyada 70 bin insan düşünür bir kişi yapar” diyecek, siz ise fikrinizin çok özel olduğunu düşünmeye devam edeceksiniz. Bilen birilerine fikrinizi anlattığınızda size, “Türkiye’de ve dünyada örneklere baktınız mı? Benzer çalışmalar var mı?” diye soracak, siz ise otomatik pilotta “Bizim gibi yapan yok” diyecek ve hatta içinizden yüksek sesle “bu fikri kimse benden önce düşünemedi” diyeceksiniz. İşte kişisel tecrübeniz böyle gelişecek ve her yaşanan deneyim size “Ne Yapmamanız Gerektiği” konusunda yeni dersler verecektir. Bu durum, hayatınız boyunca devam edecektir. Onun içindir ki, deneyim genel, tecrübe ise size özeldir. Girişim yolculuğunuzda bazen ürün öne çıkacak, bazen de müşteri beklentileri ve finansman öne çıkacaktır. Satışa ya da ciddi bir şekilde ürüne odaklanmanız gerekecek durumlar olacaktır. Bir de bakacaksınız ki, takımdan kopmuşsunuz, dönüp takımı toparlamakla uğraşacaksınız. Girişimci olarak unutmamamız gereken temel konu, her zaman sorun çözeceksiniz. Her zaman asli göreviniz, sorun çözmek olacaktır. Her çeşit sorun ile uğraşacaksınız. Çok zordur kabullenmesi, belki yürek ister, ama başkalarının geçmişteki deneyimlediklerine ve başarısızlık sebeplerine olabildiği kadar kulak veriniz. Sorunları anlayın ki, o deneyimlerden dersler çıkarın. Az önce de belirttiğim gibi, bir fikrinizi hayata geçirmeden önce, benzer fikirlerin öncelikle başarısız örneklerini inceleyin.” diye konuştu.
Tırport için yola koyulurken, önce başarısız örnekleri etüt etti
Türk lojistik teknolojileri startup’ı Tırport’ın girişim öyküsü hakkında bilgiler veren Dr. Akın Arslan, şunları anlattı:
“Biz, 2016’da Tırport (www.tirport.com) için yola koyulurken, Türkiye’de 150 milyar dolarlık bu pazarı yeni bir gözle analiz ederek, bizden önce dünyada ve Türkiye’de “başarısız” olmuş örnekleri detaylı etüt ederek başladık. Neden başarısız olduklarını iyi çalıştık. Hiçbir detayı atlamadık. Onların yapamadıklarını ve görmediklerini, biz gördük. Onun içindir ki, nakliye sitelerinden, garajlardan ve ambarlardan çalışan geleneksel bir sektörü, son 40 yıl içinde yük listelerinin sadece kara tahtalardan beyaz tahtalara terfi edebildiği bir iş yapısını, WhatsApp grupları ve Facebook sayfalarındaki atıl yük listelerinden kurtarıp; cepten, uçtan uca akıllı bir şekilde yönetilebilen hale dönüştürdük. Onun içindir ki, sıradan lojistik firmalarının yaptığı işi onlardan çok daha az personelle yapabilir, çok daha etkili ve karlı bir şekilde yönetilebilir hale geldik. Bu arada bir diğer konu, bazen girişime tutku ile bağlanmak, gözleri kör edebilir ve bu da girişimci için en büyük tehlikedir. Girişimlerin neredeyse %99’u, iki yıl içinde ya batar, ya da bitkisel hayata girerek zaman içinde sessizce söner. Girişimci için gerçek başarı, işi uzun yıllar ayakta tutabilmektir. Kriz durumlarında bir şekilde hayatta kalabilmek, girişimcinin en büyük başarısı olacaktır. Tecrübe çok değerlidir, her zaman kulak veriniz.” şeklinde konuştu.
DEPREM BÖLGESİNE YENİ FİNANSMAN DESTEĞİ
KOSGEB İLE JICA ARASINDA DEPREM BÖLGESİ İÇİN YENİ FİNANSMAN ANLAŞMASI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası’nın ardından Japonya Uluslararası İş Birliği Ajansı’nın (JICA) da deprem bölgesine finansal destek sağlayacağını duyurdu.
Bakan Kacır, sosyal medya hesabından, KOSGEB ve Japonya Uluslararası İş Birliği Ajansı (JICA) iş birliğiyle hayata geçirilen “Mikro, Küçük ve Orta büyüklükteki İşletmelerin Deprem Sonrası Desteklenmesi Projesi”ne ilişkin paylaşımda bulundu.
‘İLK’LERİN PROJESİ AVRASYA TÜNELİ 7 YAŞINDA
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu dünyanın sayılı projeleri arasında yer alan Avrasya Tüneli’nin 7 yıldır İstanbul’un trafiğine hizmet verdiğini ve açılışından bu yana tünelden 123 milyon birim araç geçişi yapıldığını bildirdi.
Bakan Uraloğlu yazılı açıklamasında, Avrasya Tüneli’nin resmi açılışının 20 Aralık 2016’ta yapıldığını ve araç geçişinin 22 Aralık 2016’da başladığını hatırlatarak, “Dünyada kıtaları birleştiren çift katlı ilk ve tek kara yolu tüneli niteliğindeki Avrasya Tüneli’nin 7 yıldır boğaz geçişinde sürücülere hızlı, güvenli ve konforlu bir alternatif olarak hizmet verdiğini belirtti. Uraloğlu, “5 kilometre uzunluğundaki tünel, kıtalar arasında araçlar için en hızlı geçiş imkânını sağlıyor” ifadesini kullandı.
AVRASYA TÜNELİ’NİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKISI 1,5 MİLYAR DOLAR
İstanbul’da Avrupa ve Asya kıtaları arasında denizin altından araçla geçişi sağlayan Avrasya Tüneli’nden, Kozyatağı – Bakırköy koridoru dikkate alınarak hesaplamalar yapıldığını belirten Uraloğlu, “7 yılda 7 milyon kullanıcı tarafından 123 milyon kez geçilen Avrasya Tüneli, kullanıcılarına 172 milyon saat zaman tasarrufu, 218 bin ton yakıt tasarrufu, 91 bin ton emisyon azalımı ve 492 milyon araç/km azalımı ile kaza maliyeti tasarrufu sağladı. Böylece tünelin hizmet vermeye başladığı günden bu yana ülke ekonomisine katkısı toplamda 1,5 milyar dolara ulaştı” dedi.
‘AVRASYA TÜNELİ’ HIZLI, EKONOMİK VE DE GÜVENLİ
Uraloğlu, Avrasya Tüneli’nin, sahip olduğu yüksek teknoloji, ileri mühendislik ürünü bütüncül projesi ve kıtaları birleştiren güzergâhı ile İstanbul Boğaz geçişinde ‘hızlı’, ‘ekonomik’, ‘güvenli’, ‘konforlu’ ve ‘çevreye duyarlı’ bir ulaşım alternatifi olarak hizmet verdiğini ve İstanbul trafiğini rahatlattığını belirtti.
Uraloğlu, “İstanbul’un Asya ve Avrupa yakalarını 5 kilometrelik çift katlı denizaltı karayolu tüneliyle birleştiren Avrasya Tüneli Projesi; Kazlıçeşme ile Göztepe arasında yaklaşım yollarıyla beraber toplam 14,6 km’lik bir güzergâhta inşa edildi. Proje sayesinde trafiğin yoğun olduğu bu güzergâhta ulaşım mesafelerinin yaklaşık 10 kilometre kısaltılmasıyla önceden 100 dakikaya varan seyahat süreleri 15 dakikaya kadar indirildi. Proje kapsamında, Avrupa ve Asya yakalarında yer alan yaklaşım yolları genişletilerek kavşak, araç alt geçitleri ve yaya üstgeçitleri inşa edildi. Sadece hafif taşıtlar tarafından kullanılacak şekilde tasarlanan tünelden motosiklet, otomobiller ve minibüsler geçebiliyor” açıklamasında bulundu.
‘AVRASYA TÜNELİ’ KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETECEK
Bakan Uraloğlu, Avrasya Tüneli’nin sürdürülebilirlik konusundaki yenilikçi bakış açısı çerçevesinde İşletme ve Bakım Binası ile Asya Havalandırma ve Trafo Binalarında Güneş Enerjisi Santrali (GES) devreye alma çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, “Optimum sayıda panel ve yüksek teknoloji ürünü inverterler ile tasarlanan GES’in yıllık üretimi ile Avrasya Tüneli veri merkezlerinin elektrik ihtiyacı karşılanacak” değerlendirmesinde bulundu.
‘AVRASYA TÜNELİ’Nİ 400 KAMERA İLE 7/24 TAKİP EDİYORUZ
Uraloğlu, Avrasya Tüneli’nde yolcu ve sürüş güvenliğine önem verdiklerini ifade ederek, “Tünel ve yaklaşım yollarındaki trafik akışı, kontrol odasında görev alan operatörler tarafından 7 gün 24 saat boyunca takip ediliyor. Muhtemel tüm acil durumlar için gerekli ‘koruma’ planları hazırlanarak, Merkezi Denetim ve Veri Toplama sistemi (SCADA) Sistemine tanımlanmış durumda. Enerji, havalandırma, aydınlatma, trafik işaretleri, radyo anonsları ve geçiş kontrolü gibi tüm sistemler bir bütünlük içerisinde otomatik olarak çalışıyor. Kaza, araç arızası gibi olağandışı durumlar 400’den fazla kamera ve otomatik olay algılama sistemiyle anında tespit ediliyor” diye konuştu.
ACİL DURUMLARDA ‘2 DAKİKADAN’ DAHA AZ BİR SÜREDE MÜDAHALE
Acil durumlarda, uzman acil durum ekipleri tarafından, tünel yapısına uygun olarak özel üretilen ve üzerinde yangın söndürme teçhizatı olan motosikletlerle 2 dakikanın altında bir sürede müdahale edildiğini de kaydeden Uraloğlu, “Tasarımsal anlamda inşaat döneminde alınan tüm önlemlere ek olarak, tünelde gerçekleşebilecek tüm olağandışı olaylar, kurumlara düşen sorumlulukları ele alacak şekilde, 26 adet ana senaryo başlığında belirlendi. Bugüne kadar ortaklaşa gerçekleştirilen 13 başarılı tatbikat ve periyodik toplantılar ile kurumlar arası koordinasyon devam ettiriliyor” dedi.
DÜNYA ÇAPINDA 14 ÖDÜL SAHİBİ
Dünyanın sayılı projeleri arasında yer alan Avrasya Tüneli’nin planlanandan 8 ay önce, 3 yıl 11 ayda tamamlandığını hatırlatan Uraloğlu, projenin, yapım sürecinde pek çok ilki başarıyla gerçekleştirerek dünyada tünelcilik alanında yeni bir çağ açtığını vurguladı. Uraloğlu, “Proje, alanının en saygın kuruluşları tarafından çeşitli kriterlerin titizlikle incelenmesi sonucu 5’i uluslararası inşaat ödülü olmak üzere; toplam 14 ödüle layık görüldü” şeklinde konuştu.
DİJİTAL TÜRKİYE’NİN KAPISI ‘e-DEVLET’ 15 YAŞINDA
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 18 Aralık 2008’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilen e- Devlet Kapısı’nın 22 hizmetle başlayan yolculuğuna 15’inci yılda 7 bin 651 hizmetle devam ettiğini belirterek, “Yola çıktığımızda söylediğimiz gibi e-Devlet ile ülkemizde bürokrasi ‘tuş’ oldu. Artık vatandaşımız devletle olan işleri için saatlerini hatta günlerini harcamak yerine her yıl milyonlarca işlemi e-Devlet Kapısı üzerinden saniyeler içinde yapabiliyor. Türkiye.gov.tr, bugün 1.022 kuruma ait 7 bin 651 işleme ve 64 milyon 122 bin 503 kullanıcı sayısına ulaşmıştır. E-Devlet’e her ay yaklaşık 120 milyon giriş yapılmaktadır. E-Devlet kapısı sayesinde 15 yılda sadece basılı belge kullanımından kaynaklanan 587 milyon doların üzeninde tasarruf sağlandı” ifadelerine yer verdi.
Bakan Uraloğlu yaptığı yazılı açıklamada, Dijital Türkiye’ye geçiş sürecinin önemli araçlarından biri olan e-Devlet Kapısı’nın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın uhdesinde TÜRKSAT A.Ş. tarafından kurulduğunu anımsatarak, 18 Aralık 2008’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilen e-Devlet Kapısı’nın bu yıl 15’inci yılını kutladığını açıkladı. Hizmete alındığı günden bu yana bürokraside hizmet anlayışının hızlandırılarak, vatandaşların ihtiyaç duyduğu hizmetlerin yerine getirildiğini belirten Uraloğlu, “Vatandaşlar artık devletle olan işlerini uzun kuyruklarda beklemeden yapıyor. e-Devlet Kapısı zamandan tasarruf sağlayarak, vatandaşların yaşam kalitesini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini de arttırıyor. Gururla ifade etmek isterim ki; devletin kısa yolu ‘türkiye.gov.tr’, bugün 1.022 kuruma ait 7 bin 651 işleme ve 64 milyon 122 bin 503 kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Yani e-Devlet kullanıcısı olabilecek 15 yaş üstü her 10 kişiden 9’u şu anda dijital Türkiye’nin kapısını açıyor” dedi.
AYDA 120 MİLYON GİRİŞ YAPILIYOR
Uraloğlu, e-Devlet Kapısı’na katılımın her geçen yıl daha hızlı artış gösterdiğini vurgulayarak, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yeniliklerin, ekonomik ve sosyal yaşamın her alanında etkili olduğunu ifade etti. Uraloğlu, her ay yaklaşık 120 milyon giriş yapılan e-Devlet Kapısı ile vatandaşların devletle olan işlerini bilgisayar ya da telefonları üzerinden yapar hale geldiğine işaret ederek şu ifadelere yer verdi:
“e-Devlet Kapısı, bizlere katılımcı, paylaşımcı ve etkileşimli bir vatandaş-devlet ilişkisi kurmak için önemli fırsatlar sundu. Daha verimli hizmet ve daha demokratik bir yönetişim anlayışını güçlendirdi. Bürokrasinin önüne geçilmesi, israfın ve mükerrer yatırımların önlenmesini sağladı. İnsanımızın artık kamu kurumlarını kapı kapı dolaşıp belge toplama gerekliliğini ortadan kaldırdı. Vatandaşlarımız neredeyse tüm işlerini artık hiçbir belge toplamadan e-Devlet Kapısı üzerinden yapabiliyor hale geldi. Yaşadığı ilden farklı bir ildeki üniversiteye kayıt yaptıracak öğrencilerimiz ve yakınları seyahat etmek ve konaklamak zahmetinden kurtulmuş oldu. e-Devlet Kapısı ile sadece basılı belge israfından bu yıl 138 milyon dolar tasarruf sağlandı. e-Devletin kurulduğu günden bu yana ise bu rakam 587 milyon doların üzerinde. Ancak, birçok hizmet için vatandaşlarımızın cebinden yol, barınma, yemek gibi birçok masraf daha çıkıyor. Bu nedenle e-Devlet Kapısı sayesinde milyarlarca dolar vatandaşımızın cebinde kalıyor.”
e-DEVLET VATANDAŞLARDAN TAM NOT ALDI, MEMNUNİYET YÜZDE 95,3
Uraloğlu, 7 bin 651 kamu hizmetini içeren e-Devlet kapısının başarısının, sadece kaç kişiye, hangi sayıda kamu hizmeti sağladığıyla değil, bu dijital hizmetlerin vatandaşların beklentilerini karşılama oranıyla da kendini gösterdiğini vurgulayarak, “Düzenli olarak yürütülen ‘e-Devlet Kapısı Memnuniyet Anketi’ sonuçlarına göre, vatandaşlarımızın yüzde 95,3’ü ‘türkiye.gov.tr’yi memnuniyet ve beğeniyle kullanmaktadır. Avrupa Komisyonu’nun 2023 yılı e-Devlet Kıyaslama Raporuna göre de ülkemiz, e-Devlet uygulamalarında Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde bir skor ile 35 ülke arasında 10’uncu sıraya yükselmiş bulunuyor” açıklamasında bulundu.
EN ÇOK KULLANILAN HİZMET, SGK TESCİL VE HİZMET DÖKÜMÜ
Bakan Uraloğlu, e-Devlet Kapısına bu yıl içerisinde 4 milyar 66 milyon defa girilerek hizmet alındığını, bu kapsamda en çok kullanılan hizmetin ise yüzde 26,41 gibi büyük bir oranla SGK Tescil ve Hizmet Dökümü / İşyeri Unvan Listesi olduğunu belirtti. Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Borcu Sorgulama ve Ödeme hizmetinin ise yüzde 11,78’le ikinci sırada yer aldığını ifade eden Uraloğlu, “Bu yıl özellikle ‘Sosyal Güvenlik Kurumu Normal Şartlarda Ne Zaman Emekli Olabilirim’ hizmeti de en çok kullanılan hizmetler arasında yer aldı. Vatandaşlarımız, e-Devlet Kapısı’ndan aldığı hizmetin yüzde 9.92’sini, yani 400 milyonun üzeninde ‘Ne Zaman Emekli Olabilirim?’ hizmetini kullanmış. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardım Bilgileri Sorgulama yüzde 9,7 ile dördüncü sırada yer alırken Türkiye Noterler Birliği Adıma Tescilli Araç Sorgulama hizmeti ise yüzde 8.62 ile beşinci oldu” dedi. Uraloğlu, söz konusu hizmetleri, Dava Dosyası Sorgulama, PTT Üzerinden Yapılan Kurum Ödemeleri Sorgulama, Araç Plakasına Yazılan Ceza Sorgulama, Tapu Bilgileri Sorgulama ve TÜVTÜRK Muayene Randevu Kayıt hizmetlerinin takip ettiğini açıkladı.
TOGG’LAR ÜZERİNDEN DE e-DEVLET KAPISI’NA 212 BİN 684 KEZ GİRİŞ YAPILDI
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli otomobili TOGG üzerinden de e-Devlet Kapısı’na giriş yapılabildiğini anımsattı. Türkiye’nin 60 yıllık hayalinin gerçeğe dönüşmesini sağlayan TOGG’un Türkiye’nin gururu olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Ülkemizin gururu olan TOGG araçlarımızdan da e-Devlet Kapısı’na giriş yapılabiliyor ve tüm hizmetler kullanılabiliyor. Bu kapsamda haziran ayından bu yana TOGG’lar üzerinden de e-Devlet Kapısı’na 212 bin 684 kez giriş yapıldı” dedi.
e-DEVLET’İ GELİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Uraloğlu, dijital Türkiye alanında da daima daha iyisi için gayret sarf ettiklerini dile getirerek, küresel gelişmelerle birlikte e-Devletin işleyişine dair vatandaşlardan alınan geri bildirimler ışığında “Dijital Türkiye” çalışmalarının devam ettiğini vurguladı. Uraloğlu, “Yeni açılan ve açılacak olan dijital hizmetlerimiz ile yaptığımız çalışmaların milletimize hayırlı olmasını diliyor, e-Devlet Kapısı’nın bu noktaya gelmesinde emeği geçen TÜRKSAT başta olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Genç İhracatçılar Konseyi Türkiye’ye örnek oldu
Türkiye’de ilk kez Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde; gençlerin girişimci ve ihracatçı olması için faaliyete geçen Genç İhracatçılar Konseyi (GİK), kurulduğu 2019 senesinden bugüne kadar sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve inovasyon eksenli birçok projeye imza attı.
Genç İhracatçılar Konseyinin Yıl Sonu Buluşması Fütürist Ufuk Tarhan’ın sürdürülebilir geleceğe dönük tasarladığı yeni iş modelleri, hiper ve mega trendler, ihracatın geleceğine dair sunumu ile Birlik Başkanlarının katılımıyla EİB hizmet binasındaki GİK Hall’de gerçekleştirildi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Konseyimizde Ege ihracatına yön veren şirketlerin sonraki kuşak temsilcileri var. 100’den fazla üçüncü ve dördüncü kuşak gençlerimiz var. Yeni neslin oluşturduğu ortak akılla, geleceğe daha güçlü adımlar atıyoruz. GİK’te kuşaklar arasındaki iletişimi de güçlendiriyoruz. EİB GİK’te gençlerimiz, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik gibi trendleri içeren eğitimlerle yeteneklerini, beceri setlerini geliştiriyorlar. Böylelikle ilerde Yönetim Kurullarımız her alanda yönetim becerisi kazanmış daha donanımlı kadrolar tarafından oluşturulacak. Sizlerle gurur duyuyorum. Ege İhracatçı Birlikleri Genç İhracatçılar Konseyi’nin yarıya yakınının kadın ihracatçılarımızdan oluşması da bizim için ayrı bir vizyon. EİB GİK’te hem erkekler hem de kadınlar eşit temsil ediliyor.” dedi.
Başkan Eskinazi, “Gençliğin fırsat verilirse neler yapabileceğini çok iyi görüyoruz. Burası Türkiye’ye gerçekten örnek oldu. EİB GİK, Ticaret Bakanlığımızca da en üst seviyede sahiplenilen, desteklenen ve parmakla gösterilen bir oluşum. Ege Bölgesinin 30 milyar dolar ihracatını 50 milyar dolara gençler taşıyacak, sürdürülebilirliği ve dijital dönüşümü gençler sağlayacak. Bütün Birlik Başkanlarımız projeye destek veriyor. Gençlerimizin başarıya ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz. Sürdürülebilir ekonominin sırrı ve gücü; genç ihracatçıların sayısını artırılmasında, yeni nesil becerilerin işgücüne kazandırılmasında saklı. Gençlerimize güveniyoruz, hepinizi yürekten kutluyorum, başarılarınız daim olsun. Her daim destekçiniz olacağız.” diye konuştu.
“Made in Türkiye” markasını oluşturmalıyız
TİM Başkan Vekili ve İstanbul Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Değişen dünyanın dinamiklerinden dijitalleşme çok önemli. Ancak dijitalleşmenin kontrollü olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Bütün kuşakları etkiliyor. Marka olmalıyız. “Made in Türkiye” markasını oluşturmalıyız. Türkiye demek güvenilirlik, esneklik, sürdürülebilir, hızlılık demek. Ülke markamızı yaratıp firma markalarını yaratmamız gerekiyor. Dış dünya dinamiklerine risklerine esneklik gösterebileceğimiz çalışmalar yapmalıyız, yeni yüzyılın ihracatına iyi hazırlanmalıyız. E-ihracat ve e-ticaret muhakkak işin içinde olmalı. Gençler bu dünya ile entegrasyonu çok iyi biliyor. Türkiye enleri olduğu konulara yoğunlaşmalı. Örneğin Almanya otomativ kimya gibi alanlarda en iyi ise Türkiye’de dünyada enleri olduğu konulara daha da yoğunlaşarak ilerlemeli, herşeye odaklanmamıza gerek yok. 19 yıldır tasarım yarışmaları yapıyoruz. 576 gencimize burs verdik. Çok güzel yerlere geldiler. Türkiye’de aidiyet duygusu güçlenmeli. Uzakdoğu ülkelerinde örneğin Kore’de aidiyet var, üç nesil dört nesildir ülke markalarında çalışanlar var.” dedi.
EİB Genç İhracatçılar Konseyi Başkan Yardımcısı Gizem Kula, “GİK olarak EİB çatısı altında 2019’dan beri faaliyet gösteriyoruz. Amacımız genç ihracatçıların İhracatçı Birliklerini tanıması, gençlere buradaki ve diğer STK’lardaki liderlik pozisyonlarına hazırlamak, genç girişimci ihracatçıları desteklemek inovatif çağın gerekliliklerine uyum sağlamış ihracatçılarla Türkiye’nin büyümesine katkı sağlamaktır. Üyelerimizi EİB’e üye firmaların 40 yaş altı temsilcileri oluşturuyor. Yaklaşık 120 üyemiz bulunmaktadır. Herkesin fikirlerini özgürce ifade ettiği esnek bir yapıya sahibiz. Eğitim programları, uzman konuşmacılar, üniversite işbirlikleri, jüri üyeliklerimizle, liderlik, sürdürülebilirlik, marka yönetimi, aile şirketleri, dijitalleşme, dijital platformlarda ihracat, start-uplar, gelecekte dış ticaret gibi birçok konuda çalışmalar yapıyoruz. Geleceğe dair projeksiyon yaparken tecrübelerden faydalanmanın çok kıymetli olduğunun farkındayız.” diye konuştu.
Fütürist Ufuk Tarhan da teknolojiyle olan ilgisini kullanan kişilerin ve işlerin oyunda kalacağını söyleyerek, “Blockchain, dijital vatandaşlık, kripto varlık dünya çapındaki işlerin altyapısı bunlardan oluşacak. Bütün işlemler her türlü süreç insan ve faktör dijitalleşecek. NFT, 3D Metaverse mekanlar da hayatın bütün alanlarını dönüştürecek. Aynı zamanda yenilenebilir enerji devrimi de bizi bekliyor.” dedi.
GİK (Genç İhracatçılar Konseyi) Nedir?
GİK (Genç İhracatçılar Konseyi) Birliklerimize üye firmaların 40 yaş altı temsilcilerinden oluşmaktadır. Bir Başkan ve iki başkan yardımcısından oluşan Komitenin toplam 120 üyesi bulunmaktadır. Genç İhracatçılar Konseyi Başkanımız Erkan Zandar ki aynı zamanda Türkiye’nin en genç birlik başkanıdır. Genç İhracatçılar Konseyi Başkan Yardımcılarımız F. Gizem Kula ve Gizem Dönmez Gürkan’dır.
EİB’in sekreteryasını üstlendiği komite toplantılarımız her ay düzenli olarak gerçekleştiriliyor. GİK çalışmalarına Marka Komitesi ile Etkinlikler/Buluşmalar Komitesi olarak iki grup kurarak başladı. Marka Komitesi çalışmaları kapsamında GİK’in logo tasarımı, kurum kimliği çalışmaları tamamlanmış ve GİK markası tescil edildi.
GİK, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm başlıklarında EİB bünyesinde düzenlenecek webinar, eğitim ve sertifikasyon programlarının gerçekleşmesinde aktif rol oynamaktadır.
Genç İhracatçılar Konseyini Neden Kurduk?
• Genç ihracatçıları gelecek liderlik rollerine hazırlamak,
• Birliğimizin sürdürülebilirliğini güvence altına almak,
• İnovatif düşünmeyi yaşam tarzı haline getirmek,
• Çağın gerektirdiği iletişim yöntemlerini hayata geçirmek,
• Hedefimiz; yön belirleyen, öncülük yapan gençlerle büyümektir.
Genç İhracatçılarımız için Buluşma Noktası: GİK Hall
Açılışını Sayın TİM Başkanımızın gerçekleştirdiği GİK Hall; GİK’in yenilikçi, genç ve dinamik yapısına uygun olarak tasarlanan GİK Hall. GİK toplantıları haricinde EİB bünyesinde kurulan Dijital Dönüşüm, Sürdürülebilirlik proje gruplarının da toplantılarına ev sahipliği yapmaktadır. Paylaşımlı ofis düzeninde kurgulanan GİK Hall toplantı ve buluşma noktası olarak beğeni ve ilgi toplamıştır.
“MAÇ 90 DAKİKA ANKARA-İSTANBUL 80 DAKİKA”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Maç 90 dakika, ama biz Ankara’dan İstanbul’a 80 dakikada gideceğiz. Süper hızlı trenle bunu gerçekleştireceğiz” dedi.
Bakan Uraloğlu, TBMM Genel Kurulu’nda bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Meclis’te hayata geçmesini planladıkları projeleri anlatan Uraloğlu, Ankara-İstanbul arasını 80 dakikaya indirecek ‘Süper Hızlı Tren Projesi’nin müjdesini verdi.
SÜPER HIZLI TREN PROJESİ İLE 80 DAKİKA SÜRECEK
Uraloğlu, görsellerle anlattığı ‘Ankara- İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi’ ile Ankara-İstanbul arasındaki mesafenin, bir maç süresinden bile kısa olacağına dikkati çekti. Uraloğlu, “Maç 90 dakika, Ankara’dan İstanbul’a 80 dakikada gideceğiz inşallah. ‘Süper Hızlı Tren’ ile bunu gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
‘SÜPER HIZLI TREN PROJESİ’NİN DETAYLARI
‘Ankara İstanbul Süper Hızlı Treni Projesi’ ile Türkiye’nin en kalabalık şehirleri olan Ankara ile İstanbul arasında en hızlı, ekonomik ve güvenli bir şekilde ulaşım imkânı sağlanacak. Ankara üzeri bağlantılı Konya, Sivas, Kayseri, Yüksek Hızlı Treni hatlarının yolculuk süreleri kısalacak. Ayrıca, demiryollarının şehirlerarası taşımacılıktaki payı artacak, ülke genelinde raylı sistem ağı genişleyecek, şehirlerarası lojistik maliyetler düşecek, İstanbul ve Ankara gibi Türkiye’nin en kalabalık iki şehri arasında ekspres ulaşım sağlanmış olacak.
‘SÜPER HIZLI TREN’ 350 KM HIZA ULAŞABİLECEK
‘Ankara İstanbul Süper Hızlı Treni’ Sincan YHT İstasyonundan ayrılarak Ankara-Beypazarı-Narlıhan-Akyazı üzerinden Adapazarı ve Kocaeli’ne oradan da İstanbul Söğütlüçeşme’ye kadar uzanacak. Proje hattı; Ankara -İstanbul arasında 344 kilometre uzunluğunda olacak. Proje kapsamında, 14 kilometre uzunluğunda 19 adet viyadük, 120 kilometre uzunluğunda 52 adet tünel yapılacak. Saatte 350 kilometre hıza ulaşabilecek ‘Süper Hızlı Tren’ ile birlikte Ankara-İstanbul arası 80 dakika yani 1 saat 20 dakika sürecek. Mevcut hızlı tren hattı da kullanılmaya devam edilecek.
‘HİZMET FIRTINASI’ 2024’TE DE DEVAM EDECEK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakanlığın 2024 yılı bütçesi üzerinde TBMM Genel Kurulu’na yaptığı konuşmasında, “Ulaşım ve haberleşmede 21 yılda 198 milyar dolar yatırım yaptık, ülkemizin ihtiyaç duyduğu ulaştırma ve altyapı yatırımlarını önümüzdeki 30 yıl için planladık, 197 milyar dolar ilave yatırım gerçekleştireceğiz, 2023 yılında yatırım bedeli 230,4 milyar lira olan 57 projeyi tamamladık, 2024 yılı için ise, 661 milyar lira olan bütçe teklifinin, 348 milyar lirasını yatırımlara ayırdık. Paylaştığım veriler, vatandaşımızın hayatında karşılığı olan devrim niteliğindeki hizmet ve eserlerdir” dedi.
Bakan Uraloğlu, TBMM Genel Kurulu’nda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, sözlerine geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Uraloğlu konuşmasında ayrıca, 6 Şubat Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşları da andı. Uraloğlu, hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
SON 21 YILDA 198 MİLYAR DOLAR YATIRIMI HAYATA GEÇİRDİK
Uraloğlu, son 21 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında büyük ve önemli projeler ile ilklere imza atıldığını belirterek, “Son 21 yılda 198 milyar dolar yatırımı hayata geçirdik. Uluslararası döviz emtia fiyatlarını dikkate aldığımızda, Bakanlık yatırımlarımızın bugünkü varlık değeri toplam 250 milyar dolar. Bu durum, doğru zamanda doğru finansman yöntemleriyle verdiğimiz yatırım kararlarının ülkemize ne derece katkı sağladığının bir örneği. Bu yatırımlarımızın, 42 milyar dolarlık bölümü Kamu Özel İş-birliği projeleri kapsamında yapılmıştır” diye konuştu.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPIDA 197 MİLYAR DOLAR İLAVE YATIRIM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Ülke sathında 2 bin 751 projede görev alan toplam 223 bin kişiyle, çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Uraloğlu, “Hayata geçirilen yatırımlar ile; trafik güvenliğine katkı sağlayarak, vatandaşların ulaşım taleplerini en üst düzeyde karşılama gayreti içindeyiz. Bu kapsamda, ülkemizin ihtiyaç duyduğu ulaştırma ve altyapı yatırımlarını önümüzdeki 30 yıl için planladık. Toplam 197 milyar dolar tutarında ilave yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
ULAŞIM VE ALTYAPIDA ‘HİZMET FIRTINASI’
Bakanlık bünyesinde yer alan 5 ana sektör özeline ilişkin verileri paylaşan Uraloğlu, şu ifadelere yer verdi:
“Mevcut 439 kilometre olan iltisak hattı uzunluğunu 2028 yılına kadar 663 kilometreye çıkartacağız. 2053 hedeflerimiz kapsamında, demiryolu ve haberleşme sektörlerine ağırlık vererek yatırımlarımızı sürdüreceğiz.
Karayollarında; 1.714 kilometre olan otoyol ağımızı 3 bin 722 kilometreye, 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol ağımızı 29 bin 283 kilometreye, 50 kilometre olan tünel uzunluğunu 725 kilometreye, 311 kilometre olan köprü ve viyadük uzunluğunu ise 765 kilometreye,
Demiryollarında; 10 bin 948 kilometre olan ağımızı 13 bin 919 kilometreye, 2 bin 505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğunu 8 bin 46 kilometreye, 2 bin122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğunu 7 bin 142 kilometreye, ülkemizi hızlı trenle buluşturarak Hızlı Tren Ağımızı 2 bin 251 kilometreye,
Havayollarında; 26 olan aktif havalimanı sayısını 57’ye, 55 milyon olan havayolu terminal kapasitesini 337 milyona, 60 olan toplam yurtdışı uçuş noktasını 343’e, 150 olan uçak sayısını 658’e,
Denizcilikte; 152 olan uluslararası liman sayısını 190’a 190 milyon ton/yıl olan yük elleçlemesini 543 milyon ton/yıl’a 8 bin 500 olan yat bağlama kapasitesini 25 bin 38’e, 37 olan tersane sayısını 85’e, 8,9 milyon detveytton olan Türk sahipli filo büyüklüğünü 45,7 milyon detveytton’a,
Haberleşmede; 23 milyon olan mobil abone sayısını 91 milyonun üzerine, nerdeyse sıfırdan geniş bant abone sayısını 93 milyon’a, 81 bin 304 kilometre olan fiber hat uzunluğunu 536 bin kilometreye çıkartarak ülkemizi kalkındırdık, milletimizin hayatını kolaylaştırdık. Yatırımlarımızla başta can ve mal güvenliği olmak üzere birçok alanda insanımızın yaşam kalitesini arttırdık.”
PROJELERİN EMİSYON AZALIMINI HESAPLIYORUZ, 204 MİLYON DOLAR FAYDA SAĞLADIK
Bakanlık olarak, iklim krizinin ülkeye ve dünyaya verdiği olumsuz etkileri önemsediklerini ifade eden Uraloğlu, “Gerçekleştirdiğimiz projelerin çevreye olan olumlu etkisini tespit etmek için emisyon azalımını hesaplıyoruz. Hayata geçirdiğimiz mega projeler ile yaklaşık 25 milyon ton karbondioksit emisyonunda azalıma bağlı olarak toplam 204 milyon dolar fayda sağladık” açıklamasında bulundu.
ELEKTRİKLİ ARAÇ SAYISI YÜZDE 351 ARTTI
Yerli ve Milli Elektrikli Aracımız TOGG’un yollarda olduğunu hatırlatan Uraloğlu, “Sadece son 6 ay içerisinde ülkemizdeki elektrikli araç sayısı yüzde 351 ve elektrikli araç şarj soketi sayısı yüzde 289 oranında arttı. Bu artışın ivmelenerek devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.
2023 YILINDA YATIRIM BEDELİ 230,4 MİLYAR LİRA OLAN 57 PROJEYİ TAMAMLADIK
Bakanlık olarak 7/24 aralıksız çalıştıklarına dikkati çeken Uraloğlu, “Ülkemizin ve vatandaşlarımızın hizmetine yeni projeler sunarak hizmet yarışı veriyoruz. 2023 yılında; toplam yatırım bedeli 230,4 milyar lira olan 57 projeyi tamamlayarak halkımızın hizmetine sunduk” dedi.
Bakan Uraloğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“89 kilometresi otoyol olmak üzere 297 kilometre bölünmüş yol yaptık. 14 kilometre uzunluğunda 4 adet tünelin yapımını tamamladık. 21 kilometre uzunluğunda 110 adet köprünün ve viyadüğün yapımını bitirdik. 791 kilometre yeni demiryolu ağı inşa ettik. Sinyalli demiryolu hat uzunluğumuzu 811 kilometre artırdık. Elektrikli demiryolu hat uzunluğumuza 898 kilometre ekledik. Yaklaşık 10 milyon yolcumuza hızlı trenlerle seyahat imkânı sağladık. Havayollarında yaklaşık 216 milyon yolcu taşıyarak, havayollarımızı halkımız için erişilebilir kıldık. 2,41 milyon yeni aboneyle yüksek hızlı internet hizmetimizi yaygınlaştırdık. Fiber optik kablo uzunluğumuzu 19 bin kilometre artırdık.”
2023 YILI YATIRIMLARIMIZLA ALTYAPI AĞINI GÜÇLENDİRDİK
Uraloğlu, ayrıca yıl içerisinde; “İstanbul Havalimanı- Kağıthane Metro Hattını, AKM (M4) – Kızılay Metro Hattını, Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattını, Adana 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü, Kayseri Anafartalar – Hızlı Tramvay Hattını, Konya-Antalya Yolu ve Demirkapı Tünelini, Avrupa’nın en uzun çift tüplü karayolu tüneli olan Zigana Tüneli’ni, Pertek-Hozat İl Yolu ve Singeç Köprüsünü, Adıyaman Hastane Farklı Seviyeli Kavşağını, Yeni Foça Yat Limanını, Aydın-Denizli Otoyolunun 89 Km’lik kesimini, İskenderun OSB Kavşağı ve Bağlantı yollarını, Milas / Ören TEKNE İmal Çekek Yerini, hizmete açarak altyapı ağlarımızı güçlendirdik” şeklinde konuştu.
2024 YILI İÇİN 661 MİLYAR LİRA OLAN BÜTÇE TEKLİFİNİN, 348 MİLYAR LİRASINI YATIRIMLARA AYIRDIK
“2024 Yılında hedeflerimizle uyumlu olarak, 661 milyar lira olan bütçe teklifimizin 348 milyar lirası yatırımlara ayrılmıştır” diyen Uraloğlu, yapılacak yatırımları şu şekilde sıraladı:
“Limanlar ile lojistik bölgelerin demiryolu bağlantısı sağlayacak iltisak hatlarımızı yapmaya devam edeceğiz. Etüt proje çalışmaları devam eden hatlardan; Afyonkarahisar-Burdur, Kırıkkale-Kırşehir-Aksaray, Şanlıurfa-Mardin, Malatya-Elâzığ-Diyarbakır, Gölbaşı-Adıyaman-Kahta, Nurdağ-Kahramanmaraş hızlı tren hatlarının etüt proje çalışmalarını tamamlayacağız. Rize İyidere Lojistik Limanı İnşaatının yapım çalışmalarına devam edeceğiz. Demre Yat Limanı üstyapı projesini tamamlayıp işletmeye açacağız. Hatay İli İskenderun İlçesinde sahil tahkimatını ve hasar gören balıkçı barınağı onarımını tamamlayacağız. Yaklaşık 1.100 köyümüze daha 4.5G teknolojisi ile mobil genişbant hizmeti götüreceğiz. Ulusal Siber Kalkan 2024 tatbikatını savunma sektörü için gerçekleştireceğiz. 5G yol haritasının belirlenmesine yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz, bu geçişin ülkemiz için en uygun zamanda, yerli ve milli üretimi destekleyecek şekilde yapacağız. Erzurum-Kars güzergâhında Bölgesel Turistik tren seferlerini başlatacağız. Çeşmeli- Kız Kalesi Otoyol çalışmalarını hızlandıracağız. Akdeniz Sahil Yolu’nun yapım çalışmalarına devam edeceğiz.”
KARAYOLU YATIRIMLARINA 2024’TE DE HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEĞİZ
Uraloğlu, karayolu sektöründe de 2024 yılı içerisinde çalışmaların hız kesmeden sürdürüleceğini ifade etti. Uraloğlu, “Aydın-Denizli Otoyolunun 74 kilometrelik uzunluğundaki 2. Kesimini, TEM Edirne-Karaağaç Bağlantı Yolunu, Bergama-Soma Yolunu, Ankara-Çankırı Yolu Akyurt Geçişini, Çayırhan Köprüsü ve Bağlantı Tünelini, Erdemli-Silifke-Taşucu Yolu Altınorfoz Viyadüğünü, Osmaniye Batı (Sakızgediği) Kavşağını, Çiğdemli-Kadışehri İl Yolunu, Ordu-Topçam-Mesudiye Dere Yolunu, Kahta-Narince-Nissibi Yolunu, Siirt-Kurtalan Yolunu, Yusufeli Merkez Viyadüğünü, Tatvan-Bitlis-Baykan Yolunu, Van Çevre Yolunu, Bursa ili Çalı Yolu 2. Etabını, Balıkesir Kuzey Çevre Yolu 1.Etabını, Yenişehir-Bilecik Devlet Yolunu, Simav Çevre Yolunu, İznik Çevre Yolunu, Bursa TEKNOSAB Kavşağı’nı, Aşık Şenlik Tünelini ve birçok projeyi tamamlayarak milletimizin hizmetine sunacağız” açıklamasında bulundu.
BİZ SADECE YÜK VE YOLCU TAŞMIYORUZ, AYNI ZAMANDA MİMARLIK ESERLER ORTAYA KOYUYORUZ
Bakan Uraloğlu, Genel Kurul’a gerek tamamlanan gerek devam eden gerekse de yapımı planlanan bazı önemli projeleri görseller üzerinden anlattı. Uraloğlu, “Biz sadece yük yolcu taşımıyoruz, aynı zamanda mimarlik eserleri ortaya koyuyoruz” ifadelerine yer vererek, Çanakkale Köprüsü, Zigana Tüneli, Eğiste Hadimi Viyadüğü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ödüllü projeler olduğunu belirtti.
BİZ BATIYA NE YAPTIYSAK DOĞU VE GÜNEYDOĞUYA DA ONU YAPTIK
Bazı milletvekillerinin doğu ve güneydoğuda ulaşım ve altyapı adına hiçbir yatırım yapmadıkları eleştirisinde bulunduğunu ifade eden Uraloğlu, “Biz batıya ne yaptıysak doğu güneydoğuya da onu yaptık. Şu harita gerçekten Türkiye’nin 2002 yılında bölünmüş yol haritasıdır. Bu şimdiki yol haritasıdır. Eğer biz bugün bu yolları yapmasaydık 20 kilometre/saat hızla seyrederdik şimdi 90 kilometre/saat hızla yollarımızla güvenle seyrediyoruz” diye konuştu.
KARAYOLUNDA DEV PROJELER DEVAM EDİYOR
Uraloğlu Genel Kurul’da, tamamlanan, yapımı devam eden ve planlanan projeler ile ilgili de bilgileri verdi:
“Aydın Denizli Otoyolu’nun birinci bölümünü trafiğe açtık, ikinci bölümünü 2024’te inşallah hizmete açacağız. Yine Kuzey Marmara Otoyolu’nu Filyos Tüneli ile Sarıyer’e bağlayacağız. Olası bir afet durumunda, kaçış noktası olacaktır.”
“Biz sadece olanları yönetmiyoruz, gelecek olanları da planlıyoruz. Ankara- İstanbul arasındaki otoyolu 10 yıl içerisinde kapasitesini dolduracaktır. Yeni bir otoyol planlıyoruz onu da hayata geçireceğiz inşallah.”
“Antalya-Alanya Otoyolu’nun ihalesini yaptık. Çevreyolu ile birlikte bağlantısını sağlayacağız. Bu projemize de önümüzdeki yıl başlıyoruz.”
“43 ilimizi Anadolu’ya bağlayacak olan Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyol projemizin ihalesini yaptık. Seneye başlıyoruz.”
“Ülkemizdeki elektrikli araçlar artıyor. 51 bini geçti, 10 bin tane şarj istasyonunu ülkemizin her noktasında teşkil ettik.”
KENT İÇİ RAYLI SİSTEM PROJELERİ
“Kent içi raylı sistemler 14 ilde planlamamız, yapımı devam edenler ve bitirdiklerimiz var, bunlara devam edeceğiz.”
“İstanbul’da tam 5 tane kent içi raylı sistemin 3 tanesini hemen bitirip hizmete açacağız inşallah.”
“İstanbul Havalimanı Gayrettepe Metro Hattı inşallah Gayrettepe-Kağıthane arasını bitiriyoruz. Halkalı Başakşehir – İstanbul Havalimanı arasını önümüzdeki aylarda bitiriyoruz.”“Tam çevreci bir proje, Sirkeci-Kazlıçeşme kentsel dönüşüm hattını hayata geçiriyoruz. Bakırköy-Bahçelievler- Kirazlı metro hattı da önümüzdeki aylarda bitiriyoruz.”
“Milli maçımız 90 dakika, Ankara’dan İstanbul’a Süper Hızlı Tren ile 80 dakika da gideceğiz inşallah.“
“2053 yılına geldiğimizde geçilmez olan Avanosları Dörtyol Hatsa Projesi ile hem demiryolu hem de karayolu projesiyle geçiyoruz.”
“Burası bizim ülkemizin konumu, ortadoğu yer alan ülkemiz gerçekten bir geçiş noktası. Batı noktasında olsun güney kuzey noktasında olsun biz Kalkınma Yolu ile ilgili projeleri size aktardık. Bunu inşallah yakından takip ediyoruz. Hem başbakan hem devlet başkanı seviyesinde görüşüyoruz. Bütün aşamalarını da inşallah hayata geçireceğiz.”
“Zengezur Koridoru… Ermenistan topraklarından geçmesini planladığımız buradan geçilmez diye konuşuluyordu. Ama şimdi gelinen noktada Paşinyan bu koridorun kendi topraklarından geçmesi gerektiğini söylüyor.”
HIZLI TREN PROJELERİ DEVAM EDİYOR
“Karaman-Ulukışla-Aksaray yollarında demiryolu yolu hattı ve yine Mersin- Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nı hızlıca yapacağız.”
“Yavuz Sultan Selim geçişini raylı sistemle geçeceğiz inşallah. Boğazı tekrar geçmiş olacağız. Kapıkule’ye kadar demiryolu hattımızı ulaştırmış olacağız. Bursa’nın demiryolunu takip ediyoruz. 2025-2026’da bitireceğiz.”
“Ankara- İzmir YHT’de çok hızlı bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Yerköy-Kayseri’yi de bitiriyoruz başladık.”
“Hızlı Tren ağımızı artık Karadeniz’e ulaştırıyoruz, önce Çorum’a sonra Samsun’a raylı sistemi götüreceğiz.”
SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI 2. PİSTİNİ AÇIYORUZ
“Sabiha Gökçen Havalimanı’nın 2. pistini bitirdik. Önümüzdeki günlerde açıyoruz. Çukurova Havalimanı’nı önümüzdeki ay bitiriyoruz. Bayburt- Gümüşhane ve Yozgat Havalimanlarına devam ediyoruz. TÜRKSAT 6A’yı da haziran ayında uzaya fırlatacağız.”
Genel Kurul’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve bağlı kurumların 2024 yılı bütçesi kabul edildi.
YD-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %3,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre %54,86, bir önceki yılın aynı ayına göre %59,15 ve on iki aylık ortalamalara göre %50,10 artış gerçekleşti.
İmalat yıllık %59,14 arttı
Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %59,51, imalatta %59,14 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %51,39, dayanıklı tüketim malında %63,86, dayanıksız tüketim malında %64,38, enerjide %55,05, sermaye malında %66,60 artış olarak gerçekleşti.
İmalat aylık %3,50 arttı
Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %4,29, imalatta %3,50 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %3,37 artış, dayanıklı tüketim malında %4,43 artış, dayanıksız tüketim malında %4,35 artış, enerjide %1,39 azalış, sermaye malında %4,16 artış olarak gerçekleşti.
YD-ÜFE sektörlerinden kağıt ve kağıt ürünleri %42,72, ana metaller %44,07, basım ve kayıt hizmetleri %44,24 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri %92,02, makine ve ekipmanlar b.y.s. %71,59, içecekler %70,74 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık YD-ÜFE’ye göre 7 alt sektör daha düşük, 18 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Aylık azalış gösteren tek alt sektör %1,39 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık içecekler %6,98, metal cevherleri %5,49, elektrikli teçhizat %4,88 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Kasım ayında 75,5 iken Aralık ayında %2,6 oranında artarak 77,4 oldu.