Sanal Ofislere Olan Merak Arttı
Girişimciliğin yükselen bir trend haline dönüşmesi ve iş dünyasının yeni çalışma stilleri kazanması yeni nesil ofis anlayışına olan merakı artırdı. İstatistiklere göre Google üzerinden yapılan “sanal ofis” araması haziran ayında geçtiğimiz yıla göre yüzde 49 artış kaydetti.
Sanal ofis konseptine ilgi artmaya devam ediyor. Haziran ayında, arama motoru Google üzerinden yapılan “sanal ofis” araması geçen yılın aynı ayına göre yüzde 49 artış gösterdi. En çok arama İstanbul’dan yapılırken, İstanbul’u sırasıyla; Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa takip etti. Sanal ofis araması yapanların bir bölümü ayrıca, “sanal ofis nedir” ve “sanal ofis fiyatları” şeklinde aramalar da geçekleştirdi.
Hem maliyet hem de verimlilik avantajı
Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin büyümesi ve gelişmesiyle birlikte yeni nesil ofis anlayışına olan talep de artıyor. Üstelik pandemi sonrasında çalışma sistematiğinde yaşanan değişiklikler yeni arayışları beraberinde getiriyor. Öte yandan, emlak piyasasında ve diğer ofis maliyetlerinde yaşanan yükseliş girişimcileri, profesyonelleri ve birçok firmayı; hazır, paylaşımlı, sanal ofislere yönlendiriyor. Bu ofisler kullanıcılarına maliyet avantajının yanı sıra verimlilik, etkinlik ve network avantajı da sunuyor.
“Yeni nesil ofis anlayışına duyulan ilgi uzun zamandır artış trendinde”
İnternet ortamındaki sanal ofis aramalarında yaşanan artışa ilişkin görüşlerini aktaran eOfis Kurumsal İletişim Direktörü Melis Ataç, “Yeni nesil ofis anlayışına duyulan ilgi uzun zamandır artış trendinde. Çünkü hem girişimcilik hem de serbest çalışma modeline olan ilgi de artıyor. İnsanlar artık daha çok özgürlük alanı olan iş ve ortamları tercih ediyor. Sanal ofisler de tam bu noktada yeni trendin ihtiyaçlarını karşılıyor. Gerek sunulan rahat ortam gerek de maliyetlerin normal bir ofise nazaran uygun olması sanal ofislere olan merak ve talebi artırıyor. Biz de eOfis olarak tüm bu merak ve talebi karşılamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Beykoz Yalı’da olduğu gibi, lokasyonlarımızda farklı konseptler de kullanarak ihtiyaçları her açıdan karşılamaya çalışıyoruz.” dedi.
Yeni nesil ofis hizmetlerini ülkemizde yaygınlaştıran ilk marka olan eOfis, 13 şehirde yer alan 55 lokasyonunda hazır ofis, sanal ofis, paylaşımlı ofis ve toplantı odası hizmetlerini sürdürüyor.
KOBİ’LER E-İRSALİYELERİNİ TEK EKRANDA DÜZENLEYEBİLECEK
KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre çözümler geliştiren bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt, e-irsaliye özelliğini devreye aldı. Artık KOBİ’ler ek bir platform kullanmaya gerek duymadan direkt Paraşüt üzerinden e-irsaliyelerini düzenleyip, takip ve kontrolünü kolaylıkla gerçekleştirebilecek. Yeni özellik 1 Temmuz itibarıyla zorunlu olarak e-irsaliyeye geçiş yapacak olan ciro haddi 10 milyon TL ve üzeri işletmelere de büyük kolaylık sağlayacak.
Satılmış veya satılacak bir malın hareketlerinin düzenli bir şekilde izlenebilmesi amacıyla kesilen sevk irsaliyesinin elektronik ortamda düzenlenmesi 2020 yılında zorunlu hale getirilmişti. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın son düzenlemesiyle de cirosu 10 milyon TL ve üzeri olan işletmeler, 1 Temmuz 2022 itibarıyla zorunlu olarak e-irsaliyeye geçiş yapacak. KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlayan bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt, zorunlu geçiş öncesinde devreye aldığı e-irsaliye özelliğiyle işletmelerin hayatını kolaylaştırıyor. Zorunlu geçiş kapsamında olmayan işletmeler de e-irsaliye kullanıcısı olarak kağıt, baskı ve kargolama gibi maliyetlerden kurtulabiliyor.
Paraşüt’ün yeni özelliği ile KOBİ’ler e-irsaliyelerini farklı ekran veya uygulamalara geçiş yapmadan, tek ekran üzerinde hızlı ve kolay bir şekilde kesebiliyor. Giden irsaliye oluşturup, gelen yanıtları görebiliyor ve posta kodu alanı ekleyebiliyorlar. Karşı taraf da gelen irsaliyeyi görüntüleyip, ‘kabul’, ‘kısmi kabul’ veya ‘ret’ yanıtı verebiliyor. Kullanıcılar tüm bu işlemleri farklı bir portal kullanmadan Paraşüt üzerinden yapabiliyor. Yeni bir işlem açtıklarında da firma, adres, posta kodu, vergi kimlik numarası gibi bilgiler otomatik olarak yüklendiğinden, manuel girişle zaman kaybetmiyorlar.
Sean X Yu: “Stok kontrolünü de kısa sürede devreye alacağız”
Yeni ürün ve hizmet geliştirirken KOBİ’lerin talep ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduklarını söyleyen Paraşüt Kurucu Ortağı ve CEO’su Sean X Yu, “Paraşüt olarak işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlı ve kolay bir şekilde tamamlayabilmeleri için elektronik belge çözümleri geliştiriyoruz. E-fatura, e-arşiv, e-ihracat ve e-SMM’nin ardından şimdi de e-irsaliye özelliğimizle KOBİ’lerimizin yanındayız. Ürünün bu ilk sürümünde (beta) işletmelerin irsaliye kesim süreçleriyle ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılamaya odaklandık. Hiç kuşkusuz diğer ürünlerimiz gibi e-irsaliyeyi de aralıksız olarak geliştirmeye devam edeceğiz. Kısa bir süre içinde KOBİ’lerin stoklarını sistemli bir şekilde kontrol etmelerini sağlayacak olan yeni geliştirmeyi de devreye almayı hedefliyoruz” dedi.
“E-irsaliye için e-fatura kullanıcısı olmak zorunlu”
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın düzenlemesine göre e-irsaliyeye geçmek isteyen işletmelerin öncelikle e-fatura kullanıcı olmaları gerektiğini hatırlatan Sean X Yu şunları söyledi; “E-fatura ve e-irsaliye de dahil olmak üzere tüm e-dönüşüm süreçlerini Anahtar Teslim e-Dönüşüm hizmetlerimiz ile uçtan uca yönetiyoruz. Uzman süreç danışmanlarımız tarafından gerçekleştirilen bu dönüşüm ile KOBİ’ler başvuru süreçleri ile uğraşmadan, oturdukları yerden e-fatura ve e-irsaliye kullanıcısı olabiliyor.”
Ebru Nakış’ın rengarenk ürünleri Durak Tekstil iplikleriyle hayat buluyor
İhracat odaklı müşterilerine birbirinden renkli ve cazibeli nakışlarla çözüm sağlayan Ebru Nakış, üretimde Durak Tekstil ipliklerini güvenle kullanıyor. Durak Tekstil’in nakış iplikleriyle istediği renk çeşitliliğine ve yüksek kaliteye ulaşan firma, müşteri memnuniyetini artırmayı başarıyor.
Tekstil ürünlerine değer katan nakış, geçmişte olduğu gibi bugün de modanın en önemli süsleme yöntemini oluşturuyor. Trendlere bağlı olarak farklı renkler, desenler ve yapılar ortaya çıksa bile nakış, yarattığı albeni ve katma değer ile kumaş yüzeylerin vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor. Hem görsel hem de dokunsal açıdan ürün kalitesini doğrudan etkileyen nakış üretimi, endüstriyel makinelerde ve bunun için gerekli olan özel ipliklerle gerçekleştiriliyor. Endüstriyel dikiş ve nakış ipliklerinin önemli üreticilerinden Durak Tekstil, zengin ürün portföyü, hızlı sevkiyat ve gelişmiş servisiyle, nakış üreticilerinin en önemli partnerleri arasında öne çıkıyor. Durak Tekstil müşterileri arasında bulunan Ebru Nakış kurulduğu günden bu yana nakış uygulamalarında Durak Tekstil ipliklerini kullanıyor.
1990 yılında İstanbul’da kurulan Ebru Nakış, fason nakış üretimiyle başladığı yolculuğunda sürekli büyüme elde etti. 1995 yılında 10 makine ile üretim yapan firma, günümüzde 200’ün üzerinde makine ve yaklaşık 950 personeliyle özellikle ihracat odaklı firmalara çözüm sağlıyor. İstanbul Mahmutbey tesisinin yanı sıra, Adapazarı’nda bir nakış tesisine ve İstanbul Haramidere’de ise bir kumaş örme birimine sahip olan firma, nakış alanındaki uzmanlığı ile oldukça rekabetçi bir güce sahip. Inditex Grubu, Levi’s, Esprit, H&M, Hugo Boss, M&S, Taha Grup gibi giyim ve moda devleriyle çalışan Ebru Nakış, zengin bir ürün ve hizmet portföyüne sahip. Firma müşterilerine; nakış, tafting patch, arma, kanaviçe, pul payet, kordone-lase, boncuk işleme, zincir işleme, süzene, lazer kesim, delikli işler ve taş yapıştırma gibi ürünler sunuyor.
Nakışı tekstilin en güzel aksesuar ürünü olarak tanımlayan Ebru Nakış firma kurucusu ve sahibi Hasan Öner, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en büyük nakış firmalarından biri olduklarını söylüyor. Öner; “En ileri nakış teknolojileri ve kalifiye personelimizle Türkiye’nin bütün nakış üretiminin %4’ünü gerçekleştiriyoruz. Uluslararası markaların yanı sıra, bu markalar için üretim yapan giyim endüstrisindeki önemli üreticiler de bizimle çalışıyorlar. Gerek kalitemiz gerekse istenilen adetleri istenilen zamanlarda sunabilme gücümüz nedeniyle bizi tercih ediyorlar. Sipariş verildiğinde numuneleri 6 saatte, onay sonrasındaki gerçek üretimi de 12 saatte gerçekleştirebilecek bir güce sahibiz” dedi.
Kadın/erkek giyimi ağırlıklı olmak üzere, bebek/çocuk giyimi ve ev tekstil ürünlerine dönük nakış üretimi yaptıklarını anlatan Öner, bu bağlamda hem Türkiye’deki güçlü markalarla çalıştıklarını hem de ihracata yönelik üretim yapan tekstil firmalarına nakışlı parçalar tedarik ettiklerini dile getirdi.
“Yolun başından bu yana Durak Tekstil ile ilerliyoruz”
Nakış üretiminde iplik kalitesinin ve renk çeşitliliğinin çok önemli olduğunu söyleyen Hasan Öner, bu konuda şunları dile getirdi; “İpliğin hem işlenirken hem de bitmiş nakış deseninde istenilen hacimde, işlenebilirlikte ve renklerde olması gerekir. İplik kopmaları nakış üretimini kesintiye uğratacağı gibi, iplik gövdesindeki bozukluklar ve renk farklılıkları desende sorunlara yol açabilir. Bütün bu sorunları yaşamamak için, 1990 yılında yola çıktığımız ilk günden bu yana Durak Tekstil’in nakış ipliklerini kullanıyoruz.”
Üretim kapasitelerindeki artışa bağlı olarak nakış ipliği tedariklerinin de düzenli olarak arttığını belirten Öner, farklı uygulamalar için değişik nakış iplikleri kullandıklarını açıkladı. Öner; “Sektöre girdiğimiz dönem viskon ipliklerle nakış üretiyorduk, sonra polyester ipliklere geçiş yaptık. Durak Tekstil bu konuda güvendiğimiz bir çözüm ortağı oldu. Üst nakış ipliği olarak Polysoft 40, payet ipliği olarak Durafix 180 ve 200’ü tercih ediyoruz. Alt iplik olarak Mekik 150’yi kullanırken, mat üst nakış ipliği olarak Polystrong PP 120 ipliklerini güvenle kullanıyoruz. Kısacası, Durak Tekstil iplikleri geniş bir kullanım alanında katma değerli üretim yapmamızı sağlıyor” diye konuştu.
“Renk portföyü taleplerimizi karşılıyor ve üretimimiz kesintisiz sürüyor”
Hasan Öner, nakış ipliklerinin yüksek kalitesinin yanı sıra istenilen renk standartlarında ve tutarlılığında olmasının da kendileri için önemli olduğunu söyledi. Öner; “Bizim için önemli olan müşterilerimizin talep ettiği renkte ve dokuda nakış üretebilmek. Bunun için de iplik rengi ve hacminin belirlendiği gibi parti boyunca aynı kalması gerekiyor. Aynı türde iplikte renk farklılıklarının olması nakışta görünümü bozar ve müşteri açısından sorun yaratabilir. Durak Tekstil nakış ipliklerinde böyle bir sorun yaşamıyoruz, renk farkları yok denecek kadar azdır. Durak Tekstil oldukça zengin bir iplik ve renk portföyü ile bize nakış üretiminde güç katıyor, dolayısıyla müşterilerimizin istedikleri modelleri hızla ve hatasız olarak üretebiliyoruz” dedi.
İyi bir ipliğin, bütün makinelerde aynı performansı gösterdiğini anlatan Öner, Durak Tekstil ipliklerinin farklı makinelerde aynı başarılı sonuçları sağladığını, ince/hassas ayarlar yapmaya gerek bırakmadığını dile getirdi. “Bu nakış iplikleri makine ayrımı yapmaksızın hepsinde başarıyla çalışıyor” diyen Öner, iplik nedeniyle sürekli makinede ince ayar yapmak zorunda kalmadıkları için personel verimliliğinin de arttığına dikkat çekti.
“Kaliteyi garanti eden sertifikalar işimizi rahatlatıyor”
Durak Tekstil’in ürünleri için gerekli sertifika belgelerini de sunduğunu anlatan Hasan Öner; “Biz ihracatçı müşterilere hizmet verdiğimiz için kalite başta olmak üzere ürünle ilgili çeşitli sertifikalar talep ediliyor. Durak Tekstil nakış ipliklerinin kalite ve mukavemet belgelerinin yanı sıra, çevre ve insan sağlığına zararsız olduğunu gösteren sertifikaları da bize sunuyor. Örneğin OEKO-TEX belgesi müşterilerimiz için temel sertifikalardan biridir ve Durak Tekstil nakış iplikleri için bize bunu sağlıyor. İnsan ve çevre sağlığı için zararsız olduğunu kanıtlayan bu nakış iplikleri ayrıca, renk ve parlaklık haslığı, yıkama haslığı ve ter haslığı gibi kriterlerde oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Bu sayede ürettiğimiz nakışlar ilk günden itibaren kullanımı boyunca belirlenen standartları karşılayabiliyor. Bu ise bizim için müşteri memnuniyeti demektir” diye sözlerini sürdürdü.
Öner, sipariş miktarının düşük ya da yüksek olmasına bakmaksızın Durak Tekstil’in çok hızlı servis sağladığına değinerek, bu destek sayesinde yüksek stok tutmak zorunluluğunda olmadan üretim gerçekleştirdiklerini belirtti. İki firma arasında güvene dayanan bir ilişkinin ve iletişimin olduğunu kaydeden Öner, önümüzdeki dönemde de Durak Tekstil ile çalışmaya devam etmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
A1 Capital “Hisse Koçu” ile kullanıcılarına anında ulaşmayı hedefliyor!
Türkiye’nin önde gelen aracı kurumlarından A1 Capital, Hisse Koçu uygulamasıyla birlikte sermaye piyasalarına verdiği desteği sürdürüyor. Hisse Koçu, kullanıcılarına A1 Capital’in uzman ekibinden gelen tüm öneri, sinyal ve haberlere anında ulaşma olanağı veriyor.
Herkesin ücretsiz olarak uygulama marketlerden erişerek; telefon, bilgisayar veya tabletine indirebildiği Hisse Koçu, A1 Capital müşterilerine özel ayrıcalıklı hizmetler sunuyor. Anlık öneri ve sinyallerin bildirim olarak geldiği uygulamada; günlük ve haftalık öneriler, video analizler, haberler, stratejiler gibi içerikler yer alıyor.
Piyasa şartlarına anlık reaksiyon verme fırsatı sunan Hisse Koçu, aynı zamanda kullanıcılarına A1 Capital hesabı üzerinden işlem yapma imkânı da sağlıyor. Böylece A1 Capital müşterileri tek bir platform üzerinden hem yatırım kararını verip hem de o an işlem yapabiliyor.
“Yatırımcılara yardımcı olmayı amaçlıyoruz”
Hisse Koçu uygulamasına ilişkin görüşlerini aktaran A1 Capital Genel Müdürü Mehmet Serkan Esenpak “Pandemiyle başlayan süreçte finansal piyasalara olan ilgi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de epey artış gösterdi. Artan bu ilgi milyonlarca insanın piyasaya yatırımcı olarak dahil olmasını sağladı. Baktığımız zaman tüm bunlar güzel gelişmeler. Ancak; finansal piyasalara yeni yatırımcının kazandırılması kadar mevcut yatırımcının kalmasını sağlamak da oldukça önemli bir misyon. Bu misyonu gerçekleştirmenin yolu da yatırımcının bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmesinden geçiyor. Bu hususta biz aracı kurumlara büyük bir sorumluluk düşüyor. Çünkü yatırımcıların kendi risk analizlerini doğru bir şekilde yapması ve yatırım kararını bunun sonucuna göre vermesi gerekiyor. Bu bağlamda biz de A1 Capital olarak, Hisse Koçu uygulaması gibi faaliyetlerimizle yatırımcılara içinde oldukları karar sürecinde elimizden geldiğince yardımcı olmayı amaçlıyoruz.” dedi.
A1 Capital müşterilerine özel ayrıcalıklar
Hisse Koçu’nu, A1 Capital müşterisi olmayan yatırımcılar da ücretsiz kullanabiliyor. Ancak uygulama içerisindeki bültenler, öneriler ve sinyaller gibi ayrıcalıklardan faydalanabilmek için A1 Capital’de hesap sahibi olma şartı aranıyor. Borsa dünyasında teknolojik altyapısı ve yatırımcı beklentilerine uygun çözümleriyle Türkiye’nin önde gelen aracı kurumlarından A1 Capital, müşterilerine görüntülü görüşme yoluyla hesap açma imkânı da sunuyor.
Schaeffler, Aftermarket yelpazesine yenilikçi termal yönetimli su pompası modüllerini ekliyor
Otomotiv ve endüstri sektörlerinin küresel çapta lider tedarikçilerinden Schaeffler, yeni start-stop sistemli termal yönetimli su pompaları ile hibrit araçlardaki artan motor soğutma ihtiyacını karşılıyor. Pompanın “split soğutma” konsepti motordaki alt devre sıcaklıklarının kontrol edilmesini sağlıyor. Bu yeni onarım çözümleriyle iki milyondan fazla aracı kapsayan ürün yelpazesine ulaşılması hedefleniyor.
Otomotiv ve endüstri sektörlerinin küresel çapta lider tedarikçilerinden Schaeffler’in Automotive Aftermarket bölümü, INA markası altındaki termal yönetimli su pompası yelpazesini genişletiyor. Schaeffler, 2011 yılında çıkardığı birinci nesil termal yönetimli su pompası modüllerinden bu yana pek çok araca parça tedarik ediyor. Otomotiv üreticileriyle yakından yürüttüğü ortaklıklar sayesinde Schaeffler, farklı soğutma devrelerindeki soğutma sıvısı sıcaklığını kontrol edebilen termal yönetimli su pompası modülleri geliştiriyor. Böylece aracın motoru optimum çalışma sıcaklığına daha hızlı ulaşıyor. Sistem, artan sürüş konforunun yanı sıra yakıt tüketimi ve CO2 emisyonlarının azaltılmasını da sağlıyor. Yıllardır sürekli olarak geliştirilen ikinci nesil modüller, tam onarım çözümü şeklinde yalnızca Schaeffler tarafından bağımsız otomotiv yenileme pazarında satılıyor.
İkinci nesil termal yönetimli su pompası modülleri
İkinci nesil termal yönetimli su pompası modülleri hala sürüş anındaki duruma göre soğutma sıvısı akışını kontrol eden döner sürgülü supapları kullanıyor. Ancak iki adet bağımsız döner sürgülü supap bulunduran yeni kumanda konsepti sayesinde ürünün işlevselliği büyük ölçüde artıyor. Bir supap, soğutma sıvısının radyatöre gönderilmesini ve radyatörden alınmasını sağlarken, diğeri silindir kapağı ve motor bloğundaki motor soğutma devrelerini ayırıyor. Böylelikle “split soğutma” denilen sistem ortaya çıkıyor.
Yeni start-stop sistemli konsept, hibrit araçlardaki artan performans gereksinimlerini karşılarken hedefli soğutmayla silindir kapağı ve motor bloku sıcaklıklarının en iyi şekilde kontrol edilmesini sağlıyor. Yalnızca elektrik modundan çıkarken veya start-stop araçlarda döngüler arasındaki bekleme süresi arttığında yanma bölmelerindeki sürtünme gücü büyük ölçüde düşüyor. Bu sayede en iyi yanma performansı elde edilirken aşınma ve CO2 emisyonları azaltılıyor.
Schaeffler Automotive Aftermarket Bölümü Ürün Yönetimi Müdürü Maik Evers; “Termal yönetimli su pompaları, araçların enerji verimliliğinin artırılmasında ve CO2 emisyonlarının azaltılmasında büyük bir rol oynuyor. Giderek karmaşıklaşan soğutma ve ısıtma devrelerinin yüksek hassasiyetli ve akıllı bir şekilde kontrol edilmesi, araçlardaki tüm sistemlerin her zaman en iyi sıcaklık aralığında çalışmasını sağlıyor. Bu sayede hem parçaların hizmet ömürleri uzatılıyor hem de çevre korunuyor. Küresel araç yelpazemizdeki büyümeye paralel bir şekilde termal yönetimli su pompası ürün yelpazemizi de sürekli olarak genişletiyoruz. Hibrit araçlar için bu onarım çözümünü bağımsız otomotiv yenileme pazarında sunan ilk tedarikçi olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
Yelpaze genişliyor: BMW ve MINI için onarım çözümleri
Daha önce bağımsız otomotiv yenileme pazarında yalnızca VW Grubu araçlar için termal yönetimli su pompası modülleri tedarik eden Schaeffler’in ürün yelpazesi BMW ve MINI motorlarına ait iki parça numarasını kapsayacak şekilde genişletildi. İki yeni termal yönetimli su pompası modülü 538 0811 10 (sol) ve 538 0810 10 (sağ) parça numaralarıyla BMW ve MINI araçlarında kullanılmak üzere satışa sunuldu. Bu iki parça, iki milyondan fazla aracı kapsayan ve önümüzdeki üç yıl içerisinde ikiye katlanması beklenen geniş bir ürün portföyüne uygunluk gösteriyor.
Amazon’un en büyük alışveriş etkinliği, Prime Alışveriş Festivali başladı!
Amazon Prime üyelerine özel yüz binlerce ürünün müthiş fırsatlarla sunulacağı Prime Alışveriş Festivali başladı. 25 Temmuz’a kadar sürecek festival boyunca Prime üyeleri, sadece yılın en büyük indirimlerinden faydalanmakla kalmayacak aynı zamanda birbirinden ünlü isimlerle unutulmaz deneyimler yaşama, hediye ürünler ve Amazon Hediye Kartları kazanma şansı yakalayacak. Amazon’un her yıl dünya çapında düzenlediği ve artık gelenekselleşen yılın en büyük alışveriş etkinliği, bu yıl Prime Alışveriş Festivali adıyla 18 – 25 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşiyor. Prime Alışveriş Festivali boyunca elektronikten oyuncağa, güzellikten dekorasyona, kişisel bakım ve kozmetikten spor ve outdoora 28 farklı kategoride yüz binlerce üründe kaçırılmayacak indirimler Prime üyelerine sunuluyor. Amazon Türkiye Ülke Genel Müdürü Richard Marriott, “Prime Alışveriş Festivali ile Prime üyelerimize bir hafta boyunca kaçırılmayacak indirimler ve özel deneyimler sunuyoruz. Bu dönemde Prime üyeleri, amazon.com.tr’de elektronikten oyuncağa, güzellikten dekorasyona yüz binlerce üründe kaçırılmayacak indirimlerden faydalanabilecek. Bu haftayı gerçek bir festivale döndürmek için de, müşterilerimize sadece hayallerindeki ürün ve indirimleri değil, ünlü isimlerle tanışıp birlikte zaman geçirmek gibi hayatlarında ancak bir kez yakalayabilecekleri fırsatları da kazanma şansını sunmak istedik. Yılın en büyük alışveriş etkinliği olan Prime Alışveriş Festivali’nin, herkese unutmayacağı güzel deneyimler ve keyifli anlar yaşatmasını diliyorum” dedi. Ünlü isimlerle hayaller gerçeğe dönüşecek Prime Alışveriş Festivali’nde yılın en büyük indirimlerine ek olarak Amazon.com.tr müşterilerini, farklı ilgi alanlarından birbirinden ünlü isimlerin yer aldığı eğlence dolu sürprizler de bekliyor. İşte o sürprizler:Türkiye’nin ilk Formula 2 yarış pilotu Cem Bölükbaşı ile pistte hız denemesi,
Beşiktaş’ın unutulmaz futbolcusu Pascal Nouma ile tek kale maç
Restoran eleştirmeni Vedat Milör ile öğle yemeği yeme şansı,
Ünlü müzisyen Murat Dalkılıç ile stüdyoda şarkı söyleme ve ses koçluğu seansı,
YouTube içerik üreticisi Hakan Bardak (Mendebur Lemur) ile son teknoloji ürün denemesi ve YouTube videosu konukluğu,
Ünlü moda fenomeni Yasemin Ögün (modatutkusu) ile stil danışmanlığı ve butiğinden seçilen parça hediyesi
“Filme Gitmeden Önce” YouTube kanalından Cem Başak ile Prime Video’da yayınlanacak yeni bir dizinin ilk bölümünü izleme.
Bu ünlü isimlerle unutulmayacak bir deneyim fırsatı yakalamak için 18 – 25 Temmuz tarihleri arasında amazon.com.tr veya Amazon mobil uygulaması üzerinden 200 TL ve katları tutarında sipariş veren müşteriler, her 200 TL’lik alışveriş için 1 çekiliş hakkı kazanacak.
Alışverişlerde cazip avantajlar Ünlü isimlerin de katılımı ile şölen havasında geçecek festivalde alışveriş yapmak isteyenleri bekleyen cazip avantajlardan bazıları ise şunlar:Tüm kredi kartlarına 12 aya varan taksit imkânı: Amazon.com.tr müşterileri, Amazon.com.tr tarafından satılan ve yasal taksit kısıtlama olmayan ürünlerde tüm kredi kartlarına 12 aya varan taksit seçeneklerinden yararlanabiliyor. Üstelik müşteriler, yasal taksit kısıtlama olmayan tüm ürünlerde ise peşin fiyatına 6 aya varan taksit imkanından faydalanıyor. Yapı kredi Worldcard sahibi müşteriler ise 18 – 22 Temmuz tarihleri arasında yapacakları 500 TL’lik alışverişlerinde 75 TL Worldpuan kazanacak ve amazon.com.tr tarafından satılan, yasal taksit kısıtlaması olmayan tüm ürünlerde 9 taksitten de peşin fiyatına faydalanabilecek.
İndirim oranı tutarında ücret iadesi garantisi: Prime Alışveriş Festivali boyunca Amazon.com.tr ve Amazon mobil uygulamasından satın aldığınız seçili ürünlerde ürünün fiyatı düşerse Amazon aradaki farkı hediye kartı olarak hesabınıza tanımlıyor.
Yeni kategorilerle artan ürün çeşitliliği: Amazon Türkiye, yakın zamanda açtığı 6 yeni kategoriyle ürün çeşitliliğini artırmaya devam ediyor. Bavul ve Seyahat Çantası, Saat, Takı, Otomotiv, Ev Aletleri ve Mobilya kategorilerindeki binlerce üründe harika fırsatlar Prime Alışveriş Festivali’nde müşterileri bekliyor.
200TL ve üzeri alışverişinize 50TL değerinde Amazon hediye kartı: Prime Alışveriş Festivali boyunca Amazon mobil uygulamasından 200TL ve üzeri alışveriş yapan Prime üyelerini, 50TL değerinde Amazon hediye kartı bekliyor.
Avantajlarla dolu bir dünya
25 ülkede 200 milyondan fazla üyeye hızlı teslimattan ödüllü filmlere, popüler oyunlardan özel indirimlere kadar benzersiz bir deneyim yaşatan Amazon Prime, Türkiye’de de büyük ilgi görüyor. Amazon’un müşterilerine alışveriş ve eğlencenin en iyisini sunduğu üyelik programı Prime, Türkiye’deki alışveriş ve eğlence severlerin ayda sadece 7,90 TL’ye sahip olabileceği müthiş avantajlar sunuyor.Her zaman hızlı ve ücretsiz teslimat: Amazon Prime üyeleri Türkiye’nin 81 ilinde herhangi bir sepet tutarı gözetmeksizin aynı gün, ertesi gün ve iki günde teslimat seçeneklerinin keyfini çıkarıyor. İstanbul, Bursa ve Kocaeli’ndeki Prime üyeleri sepet alt limiti olmaksızın aynı gün ücretsiz teslimatın keyfini çıkarırken İstanbul, Ankara, İzmir Bursa, Kocaeli ve diğer 13 şehirdeki Amazon Prime üyeleri, ücretsiz ertesi gün teslimat seçeneğinden yararlanabiliyor. Diğer illerdeki Prime üyeleri ise Amazon’un bedava ve hızlı kargo seçeneklerinden faydalanabiliyor. Amazon aynı zamanda İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa’daki müşterileri için pazar günü teslimat hizmeti de sunuyor.
Az öde, çok gülümse: Amazon Prime üyeleri, kolay ve hesaplı alışveriş ile tasarruf ediyor. Prime, üyelerine en popüler markaların ürünlerinde günlük özel fırsatlara erişim, yalnızca Prime üyelerinin yararlanabileceği indirimler ve daha pek çok özel fırsat sunuyor. Prime üyeleri aynı zamanda Amazon Süper ile satın aldıkları aynı ya da farklı 10 ürün ve üzerine sepette yüzde 10 indirim kazanıyor. Amazon Prime üyeleri, alışverişlerinden sonra bile tasarruf etmeye devam ediyor. Amazon.com.tr ve Amazon mobil uygulamasından satın aldığınız seçili ürünlerin fiyatı düşerse, Amazon aradaki farkı iade ediyor.
“Ne izleyeceğim?” derdi sona eriyor: Prime Video, Prime üyelerine aralarında “Zaman Çarkı (Wheel of Time)”, “The Boys”, ve “Tom Clancy’s Jack Ryan” gibi Amazon’a özel içeriklerin ve “Fleabag” ve “The Marvelous Mrs. Maisel” gibi Emmy ve Altın Küre ödüllü filmlerin de bulunduğu geniş bir içerik seçkisini, hiçbir ek ücret olmadan sunuyor. Eylül ayında ise tüm dünyada merakla beklenen ve televizyon tarihinin en büyük prodüksiyonu olarak hayata geçecek Yüzüklerin Efendisi dizisi “The Lord of the Rings: The Rings of Power” yalnızca Prime Video’da serinin hayranlarıyla buluşuyor. Amazon Prime üyeleri, üyelikleriyle birlikte gelen Prime Video ile aralarında popüler Amazon Originals içeriklerinin de bulunduğu geniş bir içerik seçkisini ek ücret ödemeden Türkçe altyazı seçeneğiyle primevideo.com ya da tablet, akıllı telefon ve akıllı TV’lerindeki Prime Video uygulaması aracılığıyla izleyebiliyor.
Oyun tutkunları için avantajlar: Prime Gaming ile Prime üyelerine Grand Theft Auto Online, Red Dead Online, FIFA 22 ve League of Legends gibi dünyanın önde gelen oyunlarında oyun içi ayrıcalıklar, her ay yenilenen ücretsiz oyunlar ve Twitch.tv’de sevdikleri bir yayıncıya aylık abonelik hakkı sunuluyor. Amazon Prime, üyelerine birçok ünlü yayıncının bulunduğu Twitch.tv’ye ücretsiz abonelik hakkı veriyor. Prime Gaming’in ücretsiz oyun ve oyun içi içerik seçkisi her ay eklenen yeni öğeler ve oyunlarla zenginleşiyor.