DOLARDAKİ SON ARTIŞ DENEYİMLİ EKONOMİSTİ DAHA DA TEDİRGİN ETTİ:
BUNU YAPMAZLARSA ÇOK DAHA KÖTÜSÜ OLACAK!
Finans uzmanı-Ekonomist Murat Özsoy, dolardaki yükselişi değerlendirdi. Özsoy, ekonomi yönetiminin döviz politikasında hatalı hamleler yaptığını belirtti. Özsoy asıl hatanın Dolar/TL’nin iç talepten kaynaklı yükseldiğinin sanılması olduğunun altını çizdi.
Altın fiyatları düşerken dolar/TL kuru yükselişini yeni haftada da sürdürüyor. Geçen hafta ABD’de açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerden yüksek gelmesi, ülke merkez bankasının daha agresif faiz artırımı yapmak zorunda kalacağı ve ekonomiyi resesyona sürükleyeceği endişelerinin artmasına neden oldu. Bu durum, Çin’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirleri ve Avrupa’da Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin devam eden belirsizliklerle birleşince, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçışı hızlandı.
Bu gelişmelerle üst üste 8 gündür yükselen dolar/TL KKM’nin duyurulduğu 20 Aralık’tan beri ilk kez 15,60’ın da üzerine çıktı.
ENFLASYON YÜKSELMEYE, ALIM GÜCÜ DÜŞMEYE DEVAM EDECEK
Finans uzmanı-Ekonomist Murat Özsoy, dolardaki yükselişi değerlendirdi. Deneyimli ekonomist önümüzdeki günlerde enflasyonun daha da artacağını belirterek “FED geçen senenin sonlarından itibaren faiz artırımına gideceğini işaret etmişti Ekonomi yönetiminin yapması gereken çok basit bir hamle. Merkez Bankası’nın faize yönelik inatçı duruşundan vazgeçip faiz artırması gerekiyor. Ekonomi yönetimi bunu yaparken popülist yaklaşımlardan ve siyasi motivasyonlardan sıyrılması gerekiyor. Bu yapılmazsa cari denge git gide açık vermeye devam edecek bu da vatandaşa enflasyon olarak geri dönecek. Önümüzdeki tabloya göre enflasyon yüzde 70’in üzerine çıkacak ve alım gücü daha da düşecek” dedi.
KURDAKİ DALGALANMA DEVAM ETTİKÇE DOLAR/TL 16 TL’NİN ÜZERİNİ GÖREBİLİR
2022 yılının Ocak ayından bugüne kadar kurdaki en yüksek seviye ile en düşük seviye arasındaki farkın 2020 ve 2021 yıllarının çok üzerinde olduğunun altını çizen Özsoy, “Kurdaki en düşük seviye ile en yüksek seviye arasında 2.9 baz puan var. Ancak bu fark 2020-2021 yıllarında bu fark 1.4 ve 1.6 baz puan. Kur korumalı mevduat hesabının olduğu, TL’ye özendirici politikaların uygulamaya sokulduğu bir dönemde fark daha fazla. Bu durum bize gösteriyor ki TL’ye güven sağlanamadığı, ekonomi yönetiminin somut bir adım atmadığı müddetçe bu dalgalanma devam edecek. Dalgalanma devam ettikçe kurdaki seviye rahatlıkla 16 üzerindeki noktalara gelir” dedi.
ECB BAŞKANI LAGERDE TEMMUZ AYINI İŞARET ETTİ
FED’in beklenen 50 bps faiz artışının mayıs ayında gelmesi ve Fed Başkanı Powell’ın gelecek birkaç toplantıda daha 50 bps artışlar yapılacağını net şekilde söylemesinin ardından ABD Dolar Endeksi güncel durumda 104 seviyelerinin üzerine kadar çıktı. 2022 yılı içerisinde en yüksek seviyede 1.1496 seviyelerini görmüş olan Euro/Dolar paritesi de sene başından bugüne kadar olan sürede sergilediği geri çekilme sonucunda yüzde -8.41 oranında gerilemiş oldu. Güncel durumda mayıs ayı ortalamasında 1.05 olan paritenin 1.0350 seviyelerinden dahi işlem gördüğünü izledik.
Bu durumun ortaya çıkmasındaki tek etkenin FED’in hızlı faiz artışı politikası ve ABD’den enflasyon haricinde diğer gelen makro verilerin güçlü olması olmadığını belirten Finans Uzmanı Murat Özsoy, “Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz artışına gitmek konusunda FED ile benzer bir zamanlama yapmadı ve faizleri bu sene artırmayı düşünmediğini bile geçmişteki toplantılarda söyledi. Ta ki geçtiğimiz hafta ECB Başkanı Lagarde’ın ilk faiz artırımının varlık alımlarının tamamlandıktan bir süre sonra olacağını açıklamasına kadar. Bu durum karşısında da zamanlama olarak aslında ECB Başkanı Lagarde temmuz ayını işaret etti diyebiliriz” şeklinde konuştu.
EURO/DOLAR PARİTESİ GERİLEMEYE DEVAM EDECEK Mİ?
ECB temmuz ayı itibariyle faiz artırma politikasına geçecek olsa da Euro/Dolar paritesinin 2022 yılı boyunca yeniden sene başındaki 1.14 üzeri seviyelere çıkarmasını mümkün görmediğini söyleyen Özsoy, Hatta bu durum senaryo analizlerine dahi konulmamalı. Euro/dolar paritesi yılın sonuna kadar olan dönemde en fazla 1.10 seviyesini görebilir diye düşünüyorum o da az bir olasılık. İdeal senaryoda 1.06 seviyesi maksimum seviye olacaktır. En aşağıda ise, eğer ECB temmuz ayında faiz artışına gitmezse ve yılın geri kalanında da güçlü şekilde diğer Euro Bölgesi ekonomilerinin merkez bankaları ile eşgüdüm yakalayamaz ise 1.01’in altındaki seviyeler dahi gündeme gelebilir. Öte yandan ABD dolar endeksinin de yılın geri kalanında 102 seviyelerinin altına inecek gibi görülmüyor. Euro/dolar paritesinin yükseliş trendi yakalayabilmesindeki en itici güç ECB politikasından ötede Rusya – Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesi olur. Şu andaki duruma özellikle Rusya’nın tutumuna ve yaptırımlar karşısında halen bu savaşa devam etmesine bakacak olursak savaşın bu sene durması da ne yazık ki pek olası değil, en azından bu konuda ümit vaat edici bir gelişme de yok” tespitinde bulundu.
Girişimcilik Vakfı, girişimcilik potansiyeline sahip gençleri arıyor
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın Fellow 2022 Programı için başvurular başladı. 17 Haziran’a kadar programa başvuran üniversite öğrencileri, bir yıl boyunca her ay 750 TL burs alma, girişimcilik alanında ilham kaynağı olan rol modellerle tanışma, girişim elçileri olarak farklı etkinlik ve projelerde yer alma ve uluslararası girişim ağına katılma şansına sahip olacak. Fellow Programı fellow ve challenger olarak iki ayrı alt program şeklinde girişimcilik potansiyeli yüksek olan gençler için özel olarak hazırlandı. Fellow Programına katılmak ve GİRVAK fellow’u veya challenger’ı olabilmek için başvuru süreci başladı. Fellow 2022 Programına katılmak isteyen öğrenciler, 17 Haziran’a kadar https://girvak.bonapply.com/ adresindeki başvuru formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecek. Programın seçim süreci Dünyada ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan, bilimsel ve yenilikçi seçim süreci beş aşamadan oluşuyor. Önce online doldurulan CV’ler puanlanıyor, ikinci aşamada Girişimcilik Vakfı Fellow Programına dâhil olmak için “Motivasyonun ne?”, “Neden bu programda olmalısın?” sorularının cevaplarının anlatıldığı, maksimum üç dakikalık bir YouTube veya TikTok videosu hazırlanıyor. Ardından adaylar ön seçim komitesiyle online olarak mülakat yapıyor. Sonrasında bir kişilik envanteri testi dolduruyor ve ardından yönetim kurulu üyeleriyle yüz yüze mülakat gerçekleştiriyor. Fellow Programına kimler başvurabilir? Fellow Programına, Türkiye’de ikamet edip T.C. vatandaşı olan, bir üniversiteye girmeye hak kazanmış ve kayıt yaptırmış, üniversitelerin hazırlık, 1, 2, 3 ve 4. sınıflarında okuyan 17-24 yaşları arasındaki tüm gençler katılabiliyor. Başvuran adayların üniversitelerinde eğitim gördükleri sınıflarına göre challenger ve fellow olarak ayrı programlara yerleştirilecekleri süreç sonunda hazırlık, 1. ve 2. sınıflar Challenger Programına dahil olurken; 3. ve 4. sınıflar Fellow Programına dahil olacaklar. Challenger Programı burs desteği olmadan çevrimiçi eğitimler, atölyeler ve networking etkinliklerinden oluşurken, Fellow Programı burs desteği ile yüz yüze eğitimlerin, atölyelerin, networking etkinliklerinin ve mentorluk desteklerinin yer aldığı modüllerle ilerleyecek. Gençleri neler bekliyor? Fellow Programı’na katılma şansı bulan gençler, program kapsamında ulusal ve uluslararası bir ağın parçası oluyor. Her iki ayda bir rol model alabilecekleri başarılı girişimcilerle bir araya gelerek onların hikâyelerinden ilham alma fırsatını yakalayacak olan girişimci adayları, üniversitelerinde girişim elçileri olarak görev alıyor. Seçilen fellow ve challenger’ların en önemli misyonları arasında kendi çevrelerinde girişimcilik kültürünü yaymak, çarpan etkisi yaratmak ve Girişimcilik Vakfı’nın “giveback” felsefesi doğrultusunda toplumdan aldıkları destekle kazandıkları deneyimi yine toplumla paylaşarak başarıyı çoğaltmak bulunuyor. Seçim sürecini başarıyla tamamlayan fellow’lar aynı zamanda program kapsamında bir yıl boyunca aylık 750 TL burs almaya hak kazanıyor. FellowUp ve ChallengerUp etkinliklerinde tematik içerikler üzerine alanında uzman kişiler misafir ediliyor. Uzmanların çalışma alanlarındaki başarıları ve kendi öğrendiklerini gençler birinci elden dinliyor. Programa katılan gençler, istedikleri alanlarda kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli uzaktan eğitim araçlarına ve programlarına katılabiliyor. Ayrıca Fellowların kendi girişimlerini hayata geçirebilmeleri için ihtiyaç duyabilecekleri çeşitli hizmetlerden ücretsiz veya indirimle yararlanabilecekleri destekleri içeren GBOX da program boyunca erişime açık oluyor. Gençlerin girişimcilik ekosistemi içerisinde farklı etkinliklere katılabilmeleri ve farkındalık yaratıp kendi dünyalarına olumlu etki edebilmeleri için fuar, kongre ve atölyelere davet ediyoruz. GİRVAK, kurumsal iş birlikleri geliştirerek Fellowlarının inovasyon takımlarına, staj programlarına ve girişimcilik yarışmalarına katılımlarını kolaylaştırıyor.Kurumsal BT dünyasının ilgi gösterdiği yönetilen hizmetler siber saldırganların yeni hedefi haline geliyor
Şirketlerin dijitalleşme ihtiyaçlarını önemli ölçüde gideren yönetilen hizmetler, operasyonları iyileştirdiği ve maliyeti azalttığı için birçok kuruluşun başvurduğu bir yöntem haline geldi. Ancak artık şirketler kadar siber saldırganlar da yöntemlerinin etkisini artırmak için yönetilen hizmetleri ve bu hizmetleri sağlayan şirketleri hedef alıyor. Sürekli genişleyen siber güvenlik platformundaki 1800’den fazla uzmanı ile 7/24 denetlenme imkanı sağlayan BugBounter, yönetilen hizmet sağlayıcılarını (MSP) ve MSP’lerle çalışan firmaları siber saldırı riskine karşı uyarıyor. Şirketlerin güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki 1800’ün üzerinde siber güvenlik uzmanıyla esnek, çevik ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter (www.bugbounter.com), artan siber saldırı riskine karşı MSP’leri uyarırken, şirketlere de tedarik zinciri güvenliğini hatırlatıyor. Şirketlere operasyon ve maliyet avantajları gibi önemli faydalar sağlayan yönetilen hizmet sağlayıcıları (MSP), yapıları itibariyle aynı anda çok sayıda kurumsal şirketle birlikte çalışıyor ve onların sistemine entegre oluyor. Sistemler arasında doğrudan erişim sağlayan bu entegrasyonla şirketlerden birinin güvenliğini istismar edebilen bir saldırgan, diğer şirkete karşı da saldırı potansiyeli elde ediyor. Firmalara yapılan siber saldırıların yaklaşık yüzde 40’ı tedarikçileri üzerinden gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda, bu risk ciddiyetini daha da artırıyor. BugBounter Kurucu Ortağı ve CEO’su Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Yönetilen hizmet sağlayıcıları, günümüzün kurumsal BT dünyasında çok önemli bir role sahip. Öte yandan şirketlere sağladığı faydaların yanında bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Tedarik zinciri güvenliğini hatırlatan bu riskler, sistemi doğru bir şekilde korunan şirketlerin de siber saldırganlar tarafından ele geçirilme ihtimalini barındırıyor. Temmuz 2021’de bunun bir örneği yaşandı. Birçok MSP, REvil fidye yazılımıyla saldırıya uğradı ve bunun sonucunda 1.500’den fazla firma da bu saldırıdan olumsuz etkilendi. Benzer bir durumun bir daha yaşanmaması için atılabilecek adımlar mevcut. Şirketler bir MSP ile çalışmadan önce o MSP’nin sistemlerini nasıl koruduğuna dair bilgi almalı ve tercihini bu bilgiye göre yapmalı. “Bizim kendi ekiplerimiz var”, “Senede bir kez denetime tabiyiz”, “Güvenlik yazılımları kullanıyoruz” gibi söylemler bugünün zeki ve organize siber suçluları karşısında bir değer ifade etmiyor. Elbette MSP’lerin kendi BT sistemlerini siber saldırılara karşı düzenli olarak denetletmesi gerekiyor. Ancak bunun en verimli yöntemini de siber saldırganların yöntemlerine aşina olan uzmanlar sunuyor. BugBounter olarak platformumuzdaki 1800’den fazla uzmanı şirketlerle bir araya getiriyoruz ve bağımsız siber güvenlik uzmanlarının şirketin belirlediği kapsam çerçevesinde yazılımlarının, web sitelerinin, mobil uygulamalarının ve internete açık olan bulut hizmetlerinin 7/24 denetlenmesini sağlıyoruz. Ödül avcılığı olarak adlandırılan bu programda siber güvenlik uzmanları buldukları zafiyetleri sömürebildiğini kanıtladığı anda BugBounter’a raporluyor. Bir sonraki aşamada BugBounter bünyesindeki yetkili ekipler bu raporları kısa sürede doğrulama sürecine tabi tutuyor ve onayladıklarını kuruma iletiliyor. Türkiye’de öncülüğünü üstlendiğimiz bu yöntemle şirketler sadece geçerli açıklar için ve baştan kendi belirlediği ücreti ödüyor. Böylece sonuçsuz hizmet süreleri yerine sadece varlığı kanıtlanan açıklara ödenen bir maliyet oluşuyor. Ayrıca dönemsel önceliklerine uyacak 7/24 siber güvenlik denetimini istediği esneklikte kurgulayıp yönetebiliyor.”2022 1. ÇEYREK İŞSİZLİK VERİLERİ AÇIKLANDI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılının ilk çeyreğine ait işgücü istatistiklerini açıkladı. Verilere göre mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %11,4 seviyesinde gerçekleşti. 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 50 bin kişi artarak 3 milyon 845 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artış ile %11,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %10,2 iken kadınlarda %13,7 olarak tahmin edildi. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %46,6 oldu.
İnsan Kaynakları, istihdam politikaları ve analizleri konularında uzman olan Artı365 Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ, açıklanan işgücü istatistiklerini değerlendirdi.
Pandeminin etkilerini zayıflaması ve normalleşme sürecinin ilerlemesiyle birlikte daha stabil bir çizgiye oturan işsizlik oranının, beklenildiği gibi istikrarını bozmadığını belirten Süphandağ, açıklanan verilerdeki kadın ve genç istihdamı ile ilgili rakamlara dikkat çekti.
Özellikle kadın işsizliğine önlem olarak uygulanan devlet destekleri neticesinde uzun vadede kolaylıkla gözlenebilen kadınlarda işsizlik oranını düşmeye devam ettiğini belirten Berat Süphandağ, TÜİK verilerine göre kadınlarda işsizlik oranının 2022’nin ilk çeyreğinde, 2021 yılının aynı çeyreğine göre 1,5 puanlık düşüşle %13,7 seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı.
Devlet desteklerinin önemi
Kadın ve genç istihdamındaki olumlu gelişmelerin ülke ekonomisine doğrudan etki edeceğini söyleyen Süphandağ, bu konuda firmaların sorumluluk yüklenmesinin yanı sıra kilit noktalardan birinin de devletin uyguladığı istihdam teşvikleri olduğunu belirtti. 2011 yılından itibaren uygulanan 6111 sayılı kanunla gelen istihdam teşviklerinin kadın ve genç işsizliğini önlemede çok önemli bir yer teşkil ettiğini vurgulayan Süphandağ, firmalara da bu süreçlere daha etkin bir şekilde katılım gösterme çağrısında bulundu. Ayrıca 24 Mayıs’ta gerçekleşecek CHRO Summit 2022 zirvesinde de bir panel yönetecek olan Artı365 Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ, kadın ve genç işsizliği konusunu bu zirvede de dile getireceklerini ve önümüzdeki süreçlerde yapılabileceklere dair bir tartışma zemini yaratmayı hedeflediklerini belirtti.
Uluslararası Otomotiv Sektörü Profesyonellerinin Buluşma Noktası Automechanika İstanbul 2022 İçin Geri Sayım
Otomotiv satış sonrası endüstrisinde dünyanın lider fuar markası Automechanika’nın bölgedeki en büyük uluslararası ticaret fuarı Automechanika Istanbul, 2-5 Haziran 2022 tarihlerinde İstanbul TÜYAP Fuar Merkezi’nde yapılacak. Messe Frankfurt Istanbul ve Hannover Fairs Turkey işbirliği ile düzenlenecek fuar için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.
Türkiye ihracatının lideri konumundaki otomotiv sektörünün en önemli buluşma platformu Automechanika Istanbul 2022, sergilenen yeni ürün ve hizmetlere ek olarak otomotiv endüstrisi profesyonelleri için teknolojik gelişmeler ve trendlerin de karşılıklı olarak paylaşılacağı bir ortam sunuyor. Automechanika Istanbul 2022 fuarı için kayıtlar devam ederken bu yıl 24 farklı ülkeden katılımcı firmanın ve 6 ülke pavilyonunun yer alması kesinleşmiş durumda. 2022 fuarındaki katılımcılar arasına yeni katılanlar arasında ise Renault ve Peugeot gibi küresel çapta dev firmalar dikkat çekiyor.
A’dan Z’ye otomotiv endüstrisinin tüm alt başlıklarını kapsayan geniş ürün yelpazesi, e-mobilite teknolojileri hakkında sunum ve söyleşilerin yer aldığı Automechanika Academy; etkinlikler, yarışmalar, atölyeler ve hepsinden önemlisi, tüm dünyadan profesyonellerin yeniden yüz yüze iş görüşmeleri yapacağı Automechanika Istanbul 2022, aynı zamanda mobilite ve lojistik teknolojilerinin geleceğine odaklanıyor.
Kasım ayındaki son fuar, beklentileri aştı
Automechanika Istanbul, son olarak pandemi koşullarına ve uluslararası seyahat kısıtlamalarına rağmen Kasım 2021’de uzun bir aradan sonra yeniden düzenlenmiş ve toplam 652 katılımcı firma ile 32.758 profesyonel ziyaretçiyi ağırlamıştı. Fuar alanındaki bu özel buluşmayla aynı anda 27.876 kullanıcının da dijital platform üzerinden erişim sağladığı Automechanika Istanbul Plus, pandemi nedeniyle verilen 2 yıldan uzun süren bir aranın ardından otomotiv endüstrisi için önemini bir kez daha göstermişti.
Dijital platform özellikleri ile fiziksel fuardan maksimum verim alınabilecek
Automechanika Istanbul 2022 fuarına katılım gösterecek firmaları desteklemek üzere, firmaların tüm ürünlerini detaylarıyla sunarak potansiyel müşterilerine direkt ulaşabilecekleri, rakiplerinin bir adım önüne çıkarak hedef ziyaretçilerle B2B toplantılar organize edebilecekleri yeni bir dijital paket hazırlandı. Bu dijital platform paketi ile katılımcı firmalar, tüm arama sistemlerinde, konferanslarda ve platformda en görünür şekilde yer alacak ve fuar sırasında ziyaretçi sayılarını artırabilecekler.
Ziyaretçi kayıtları devam ediyor!
İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 2-5 Haziran tarihlerinde düzenlenecek Automechanika Istanbul fuarını ziyaret etmek isteyen tüm otomotiv endüstrisi profesyonelleri, Automechanika Istanbul resmi internet sitesi üzerinden ücretsiz ziyaretçi kayıt işlemini tamamlayarak giriş kartlarını e-posta ile kolayca teslim alabiliyor. Kayıt sırasında belirtilen ilgi alanları ile ziyaretçiler, B2B eşleştirme sistemi sayesinde aradıkları ürün gruplarına sahip firma önerilerini inceleyip, onlarla fuar öncesinde randevulaşarak fuar sırasındaki görüşmelerini organize edebilecek, fuardan sonra da kolayca iletişim kurabilecekler.
Automechanika Istanbul 2022’de uygulanacak hijyen konseptinde de düzenlemeye gidildi. T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından duyurulan yönetmelik gereğince; fuar alanına girişlerde HES Kodu kontrolü, aşı sertifikası veya ateş ölçümü gibi uygulamalar yapılmayacak. Tüm dünyadan sektör profesyonellerinin bir araya geleceği fuar süresince sosyal mesafenin sağlanamadığı durumlarda kapalı alanlarda maske kullanımı tavsiye ediliyor.
Tütün Eksperliği Yüksekokulunda Bir Araya Geldi
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tütün Eksperliği Yüksek Okulu ve Ege Tütün İhracatçıları Birliği (EİB) Koordinesinde Bu Yıl 1’incisi Düzenlenen ‘Tütün Tarımı ve Yetiştiriciliğinde Yeni Yaklaşımlar’ Konulu Panelde Sektör Temsilcileri Bir Araya Geldi.
Manisa Celal Bayar Bayar Üniversitesinin 30. Yıl Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen Panelin Açılış Konuşmalarını Yapan Rektör Prof.Dr. Ahmet Ataç, Ege İhracatçı Birlikleri Koordiatör Başkanı Jak Eskinazi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tütün Eksperliği Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Rana Kibar ile Panele Konuşmacı Olarak Katılan Ege Tütün İhracatçıları Birlik Başkan Yardımcısı Mahru Gürel Ağdanlı, Tütün Eksperleri Dernek Başkanı Servet Yaprak, Philip Morris Türkiye adına Adnan Öndoğan, Socotab Genel Müdürü Yiğit Tuncel ve Panele Video Konferans Yöntemi ile katılan Tarım ve Orman Bakanlığı, Tütün ve Tütün Mamulleri Daire Başkanı Nail Acet, Doç. Dr. Süleyman Hançerli moderatörlüğünde “Tütün Tarımı, Yetiştiriciliği ve 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü” Kapsamında Önemli Mesajlar Verdiler.
İlk defa bu sene online ve yüzyüze gerçekleştirilen panelde, ülkemizde ve dünyada tütün tarımının önemi, tarihsel gelişimi, tütünün işlenmesindeki yeni yaklaşımlar, tütün sektörünün ihracattaki önemli katkısı, modernizasyonun, sürdürülebilirliğin ve iyi uygulamaların tütün tarımındaki önemi, tütün eksperlerinin tütün tarımındaki rolü ve ekicilere sağlanan destekler gibi çok farklı konularda önemli mesajlar paylaşıldı.
Açılışta konuşan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Ataç, tütün eksperi yetiştiren dünyadaki tek okul olduklarına dikkat çekti. Ataç, “Endüstrinin iyi yetiştirilmiş insan istihdamına yönelik adımları atıyor ve gençlerin donanımlı olmaları için her türlü ihtiyacı gideriyoruz. Ülke kaynaklarının verimli kullanılması, en yüksek kazancın elde edilmesi çok kıymetli. Çok kaliteli tütünün yetiştiği bir bölgedeyiz, bize düşen görev tüm paydaşları bir araya getirerek, üretimi arttırmak, ihracatı geliştirmek, çiftçiye ve ekspere destek vererek toplam kaliteyi sağlamaya yardımcı olmaktır. Akhisar olarak biz bu değerin farkındayız” dedi.
Açılışta konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de, “Ege Bölgesinin ülkenin tarım merkezi olarak anılmasında tütün üretimi ve ihracatının payı büyük. Tütün sektörü hem bölgede sağladığı istihdam hem de yıllık 1 milyar dolara yaklaşan ihracatı ile bölgemizin gurur kaynağıdır. Oryantal tütün üretiminde dünya lideri konumunda olmamız, tütün tarımına ve ticaretine konu olan ülkemizi dünyada çok daha prestijli bir konuma taşımaktadır. İhracatı sürdürülebilir sağlamamız için sürdürülebilir tarım politikalarını uygulamamız şart. Bunun için tarımsal üretimde hem yeni teknikleri takip etmemiz gerekiyor, hem de iklim krizine karşı daha yaşanabilir bir dünya inşa etmek ve sistemi doğru bir şekilde dönüştürmek gerekiyor” dedi.
“Tütün Sektörü Olarak 2023 Hedefimiz 1 Milyar Dolar İhracat Yapmak”
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahru Gürel Ağdanlı, toplamda 48 ülkeye ihracat yaptıklarını, 2021 yılında 51 bin 400 ton yaprak tütün ihraç ettiklerini, 2022 yılının Ocak – Nisan döneminde yüzde 8’lik artışla 226 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştıklarını, 2023 yılında tütün sektörü olarak 1 milyar dolar ihracat hedeflediklerini dile getirdi.
“Tütünü Dünya Çapında Marka Yapan Çiftçilerimizdir”
Tütün Eksperleri Dernek Başkanı Servet Yaprak, tütün tarımının, Anadolunun her yerine yayılmış, üretim tesisleri olan, istihdam kaynağı, kadının emeğinin olduğu ve ekonomik açıdan özgürleştiği, modern Türkiye’nin kurucu unsurlarından olduğunu ifade etti. Yaprak, varlığı ülkemiz için bir zenginlik olan tütün tarımının ülke ekonomisinde, yatırımında, kalkınmasında ve üretici gelirlerinde önemli bir yere sahip olduğunu, bu açıdan yerli tütün üretiminin mutlaka arttırılmasının, artan girdi maliyetlerinden ötürü ekicinin desteklenmesinin ve ürün çeşitliliğinin coğrafyaya uygun olarak dengeli bir şekilde yönetilmesinin öneminden bahsetti. Yaprak ayrıca, tütün eksperlerinin sektörün en önemli dinamiklerinden olduğunu vurguladı.
Philip Morris Türkiye adına konuşan Adnan Öndoğan, tütün tarımının ülkenin milli değeri, ekicisinin de gözbebeği olduğunu, bu açıdan ekicilerin güncellenmesi, desteklenmesi ve sorunlarının çözüme kavuşturulması adına her zaman yanında olduklarını ifade etti. Öndoğan, ilaç kalıntı sorununun çözüme kavuşturulmaı, zararlı/hastalık tedavisi, iyi ve sürdürülebilir tarım tekniklerinin uygulanması, adil çalışma koşulları, su kaynaklarının yönetilmesi ve karbon ayak izinin azaltılması gibi konularda da tütün tarımında dünyaya örnek olacak aşamalar kaydedildiğini ve bunda çiftçilerimizin büyük katkısı olduğunu ifade etti.
Socotab Genel Müdürü Yiğit Tuncel, dünyadaki oryantal tütün üretiminin öneminden, tarihçesinden ve ülkemizin bu alandaki liderliğinden bahsederek, tütün tarımındaki mekanizasyon çalışmaları, dizim makinası kullanılması, toprak ve su analizleri, sertifikalı tohum kullanılması, yaygın ekici eğitimleri, vento ve benzeri tekniklerin kullanılmasının, oryantal üretiminin yanı sıra virjinya ve burley üretiminin de yaygın yapılması için büyük bir potansiyel sağladığını ifade etti.
“Türk Oryantalinin Yanı Sıra Virjinya ve Burley İçinde Ülkemizde Potansiyel Var”
Panele video konferans yöntemi ile katılan Tarım ve Orman Bakanlığı, Tütün ve Tütün Mamulleri Daire Başkanı Nail Acet de, tütün ithalatını azaltmaya ve ihracat fazlası vermeye yardımcı olacak politikaları desteklediklerini, oryantal tütün üretiminin gözbebeğimiz olduğunu, oryantal tütün üretiminin ve ihracatının korunması, virjinya ve burley çeşitlerinin de ülkemizde yaygın üretilmesine ilişkin bir potansiyel gördüklerini, bu konuda önemli adımlar atıldığını ve bunu desteklediklerini ifade etti.
“Katılımcılar 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü Kutladı”
Panele katılan tüm konuşmacılar, ayrıca, sektörümüzün kıymetli temsilcileri olan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü kutlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Canovate Group, data center ve fiber optikte Avrupa’da atağa geçecek
Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerindeki fiber optik yatırımlarda %70-80 oranında büyüme beklentisi FTTH Council Europe verilerine göre kaydedildi. Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde de fiber optik alanındaki yatırımların hızlandığı gözleniyor. Datacenter alanında ise, “Edge Computing” uygulamaları kapsamında özellikle Mikro ve Mini veri merkezleri çözümlerinde %25-30 oranlarında büyüme bekleniyor.
Dünyanın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı şirketler grubu olan Canovate Group, data center (veri merkezi) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın ilk 8 markası arasında yer alıyor. Üretiminin %70’ni 80’e yakın ülkeye ihracat eden Canovate Group, Latin Amerika, Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ülkeleri dahil dünyanın her yerinde Türk bayrağını ileri teknoloji alanında dalgalandırıyor.
Bu yıl global pazarlarda %40’ın üzerinde büyüme hedeflediklerini ifade eden Canovate Group CTO’su Kıvanç İlal, şunları söyledi:
“Canovate Group olarak Hollanda’nın Maastrich şehrinde açtığımız lojistik merkezimizle birlikte bu lokasyonun avantajlarını kullanarak Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İngiltere gibi ülkelerde fiber optik ve data center alanındaki satışlarımızı artırmayı planlıyoruz. Lojistik merkezimiz sayesinde ürün tedarik zamanlarını azaltarak, özellikle Uzakdoğu ve ABD kökenli rakiplerimize göre, tedarik zincirinde ciddi bir avantaj sağlayacağız. 2022 yılında özellikle tedarik zincirinde hızlı ürün ve servis veren firmaların öne çıkacağını öngörüyoruz. Aynı zamanda, Suudi Arabistan, Mısır, BAE gibi ülkelerle ilişkilerde normalleşmeye girilmesiyle birlikte, bu pazarlarda daha aktif olacağımızı gözlemliyoruz. Ayrıca, son yıllarda hızlı gelişen Afrika ve Orta Asya pazarlarında da iş ve çözüm ortaklarımız ile satışların artırılmasını planlıyoruz. Bu yıl, global pazarlarda %40’ın üzerinde bir büyümeyi hedefliyoruz.” dedi.
Bilgi çağının mihenk taşları, fiber optik altyapı ve veri merkezleridir
Dijital dönüşümün dünyanın gündeminde olduğunu anlatarak konuşmasına devam eden Canovate Group CTO’su Kıvanç İlal, şunları kaydetti:
“Dijital dönüşüm kapsamında konuşulan 5G hizmetleri, akıllı şehirler, akıllı fabrikalar ve nesnelerin interneti- IoT gibi tüm uygulamaların alt yapısı ve bu veri hızlarını destekleyebilecek tek iletişim altyapısı “fiber optik” çözümlerdir. Fiber optik çözümler; iletişim, güvenlik, bant genişliği, mesafe ve daha düşük genel maliyet gibi tüm avantajlarının yanı sıra, IOT, Endüstri 4.0 ve akıllı şehir uygulamaları gibi teknolojide sürekli değişen gereksinimleri karşılayabilmesi nedeniyle en uzun kullanım ömrünü de sunmaktadır. Halihazırda kullandığımız bakır kablo sistemler, bu tip yeni uygulamaları desteklememektedir ve bakır kablo kullanılarak yapılacak yatırımlar 3-4 sene içinde yetersiz kalarak, bu sistemlerin yeniden fiber altyapı ile yenilenme ihtiyacı doğacaktır. O nedenle iletişim altyapısında fiber optik yatırımın yapılması zaruridir. Aynı zamanda datacenter alanında ise “Edge Computing” uygulamaları kapsamında özellikle Mikro ve Mini veri merkezleri çözümlerinde %25-30 oranlarında büyüme gerçekleşecektir. 5G ve nesnelerin interneti IoT gibi uygulamalarda, verinin en hızlı şekilde aktarılması ve işlenmesi elzemdir. Son kullanıcı tarafında oluşan ve giderek artan veri yükünün, merkezi ve büyük datacenter’lara gönderilmesi ve orada işlenmesi, zaman ve veri kayıplarına yol açabilmektedir. Bundan dolayı bugün gelecekte, verinin oluştuğu yere, yani kullanıcıya yakın bu veriyi işleyebilecek ve saklayacak küçük çaplı veri merkezlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu uygulamaya “Edge Compunting” adı verilmektedir. Söz konusu küçük veri merkezlerine ihtiyacın artacağını çok önceden öngören Canovate Group, bu alanda pazarda öncü olacak birçok çözümü uzun zaman önceden geliştirmiştir ve ülkemizin yanı sıra global pazarlara sunmaktadır. Konuyu özetlersek, bilgi çağının olmazsa olmaz mihenk taşları, fiber optik altyapı ve veri merkezleridir. Teknolojide geri kalmamak için tüm ülkelerin, bu alanda dijital stratejilerini biran önce oluşturarak, yatırım yapmaları gereklidir.” diye konuştu.
Albaraka Türk Emin Adımlarla Büyümeye Devam Ediyor
Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk tarafından yapılan açıklamada sermaye artırım sürecinin başarılı şekilde tamamlandığı bilgisine ek olarak 2022 yılının ilk çeyrek sonuçları paylaşıldı.
İlk Çeyrek Karı %251 Arttı
Türkiye’nin önde gelen katılım bankalarından Albaraka Türk’ün ilk çeyrek finansal sonuçları açıklandı. Buna göre Albaraka Türk’ün 2022 ilk çeyrek karı, 2021’in aynı dönemine göre yüzde 251 oranında artarak 194,3 milyon TL oldu.
Albaraka Türk, 2022 yılı ilk çeyreğinde 2021 yıl sonuna göre toplam aktiflerini yüzde 8 artırarak118 milyar TL’ye çıkardı. Toplanan fon rakamını 99 milyar TL’ye yükselten Banka, bu başlıkta da yüzde 8 büyüme gerçekleştirdi. Yıl sonunda 4,6 milyar TL olan toplam öz kaynaklar ise ilk çeyrek sonunda 4,8 milyar TL’ye çıktı.
Açıklamada 2022 ilk çeyrek itibarıyla toplam kredi büyüklüğünün 65,5 milyar TL’ye ulaştığı ve bu tutarın 2021 yılı sonunda 60 milyar TL olduğu ifade edildi.
2022 yılına iyi bir başlangıç yaptıklarını ve Türkiye’de 37 yılı aşan tecrübeyle katılım bankacılığının öncü kuruluşu olarak sağlıklı bir büyüme grafiği sergilediklerini kaydeden Albaraka Türk Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek K. Temsah, “2022 ilk çeyrek finansal sonuçlarımızı Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na sunduk. Albaraka Türk olarak verimli geçirdiğimiz bu dönemi yüzde 251 artış gösteren kar oranıyla tamamladık. Yalnızca kar oranlarımızda değil aktiflerimizde, toplanan fonlarımızda, kullandırdığımız fonlarda ve öz kaynaklarımızda da önemli rakamlara ulaştık. 2022 yılının ilk çeyreğinde 118 milyar TL’lik toplam aktife, toplanan fonlarımızda ise 99 milyar TL’ye eriştik. Toplam öz kaynaklarımız da 4,8 milyar TL olarak gerçekleşti. 2022 yılının Albaraka Türk için önemli bir büyüme yılı olacağını öngörüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Banka’nın Ödenmiş Sermayesi 2 Milyar 500 Milyon TL’ye Yükseltildi
Albaraka Türk, ödenmiş sermayesini yaklaşık yüzde 85 oranında artırarak 1 milyar 350 milyon TL’den 2 milyar 500 milyon TL’ye yükseltti. Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığı ile gerçekleştirilen işlemde Banka’ya nakit sermaye girişi tamamlanmış olup, tescil işlemlerinin ardından süreç sona ermiş olacaktır. Söz konusu işlemin Banka’nın sermaye yeterlilik oranlarına, yıl sonuna kıyasla yaklaşık yüzde 2,7 oranında pozitif katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Diğer yandan artırılan sermaye ile Banka’nın sağladığı kaynağın 2022 yılının ikinci çeyreğinde hem Banka’nın öz kaynaklarını daha da güçlendireceği hem de karlılığa olumlu katkıda bulunacağı değerlendirilmektedir.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek K. Temsah, “Tamamı nakden karşılanmak üzere gerçekleştirdiğimiz bedelli sermaye artışıyla mevcut finansal yapımızı daha da kuvvetlendirmeyi, önümüzdeki dönemlerde büyüme için ilave kapasite yaratmayı ve sürdürülebilir karlılığımızın devamlılığını sağlamayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sermaye yeterlilik oranlarının daha da güçlenerek rekabet avantajlarını artıracağını belirten Temsah “Önümüzdeki dönemde büyüme stratejilerimiz doğrultusunda uzun vadeli sürdürülebilir karlılığın devamını hedefliyoruz. Dolayısıyla gerçekleştirilmiş olan bu işlemin Bankamızın tüm paydaşlarına olumlu yansımaları olacaktır. Küresel piyasalardaki belirsizlik ortamına rağmen başarılı bir şekilde tamamladığımız işlem, hissedarlarımızın Bankamıza ve ülke ekonomisine duyduğu güvenin net bir yansıması olmuştur. Bu vesileyle Borsa İstanbul’da halka açık ilk ve tek katılım bankası olan Albaraka Türk adına kurulduğu günden bugüne kadar bize güvenlerini eksik etmeyen tüm hissedarlarımıza teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Olağan Genel Kurul Toplantısı Gerçekleştirildi
Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı 16 Mayıs 2022 Pazartesi günü Genel Müdürlük binasında gerçekleştirildi. Toplantıda Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek K. Temsah tarafından 2021 faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme sunumu yapıldı.
Çocukların “Hayallerindeki Arabayı” Resmedip Kazanmaları İçin Son Tarih 31 Mayıs
Toyota’nın çocukların hayal dünyalarını geliştirmek amacıyla düzenlediği “Hayalimdeki Araba” resim yarışmasına başvurular sürüyor. Çocuklar, son katılım tarihi olan 31 Mayıs’a kadar yaptıkları resimleri gönderip yarışmaya katılabilecekler. Bu yıl 10’uncu kez düzenlenecek yarışmaya yine binlerce resmin katılması bekleniyor.
Çocuklara otomobilleri sevdirme ve onların hayal dünyalarını geliştirme temasıyla düzenlenen ve her yıl binlerce resmin katıldığı yarışma ulusal olarak 7 yaş ve altı, 8-11 yaş arası, 12-15 yaş arası ve özel eğitim alan çocukların katılımıyla gerçekleşiyor. Çocuklar hayallerini, A4, A3 boyutlarında veya tabloid ebatlara sahip, istenilen türde kağıda istenilen resim malzemelerini kullanarak resmedebiliyorlar.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda başlayan ve 31 Mayıs tarihinde sona erecek yarışma için çocuklar resimlerini Toyota web sitesinden indirebilecekleri başvuru formu ile birlikte, şehirlerinde bulunan Toyota Plazalar’a elden teslim edebilecekler. Yarışmaya posta yoluyla katılmak isteyenler ise resimlerini yine başvuru formu ile birlikte Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. (Cumhuriyet Mahallesi D-100 Kuzey Yan yol No:5 Yakacık 34876 Kartal/İstanbul) adresine de gönderebilecekler. 4 ayrı kategoride konunun uzmanı jüri üyeleri tarafından yapılacak değerlendirme ile dereceye giren resimler Temmuz 2022 tarihinde açıklanacak.
Her kategoride dereceye giren ilk 3 resmin sahipleri ise birbirinden değerli ödüller kazanacak. Yarışma ile ilgili tüm detaylara https://hayalimdekiaraba.toyota.com.tr/ adresinden ulaşılabilecek.
Muğla ihracat şampiyonları ödüllendirildi
Türkiye’nin turizm merkezlerinden biri konumunda olan Muğla, 2021 yılında 774 milyon dolarlık ihracata imza attı. Muğla, 2022 yılında 1 milyar dolar ihracat hedeflerken, Ege İhracatçı Birlikleri 2021 yılında Türkiye’ye 555 milyon dolar döviz kazandıran Muğla’nın ilk 5 ihracatçısı için “Muğla İhracatının Yıldızları Ödül Töreni” düzenledi.
Ege İhracatçı Birlikleri ve Dünya Gazetesi iş birliğinde, Bodrum Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlenen, “Ege İhracat Buluşmaları-Muğla” toplantısında Muğla ihracat şampiyonları ödüllerine kavuştu.
Su ürünleri sektörü ilk üçe ambargo koydu
Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe Türkiye birinciliğini uzun yıllardır sürdüren Kılıç Holding şirketlerinden KLC Gıda Ürünleri İth. İhr. A.Ş. Muğla ihracat şampiyonu oldu.
Muğla’dan en çok ihracat yapan ikinci ve üçüncü firmalarda su ürünleri sektöründen çıktı. Gümüşdoğa Su Ürünleri Üretim İhracat ve İthalat A.Ş. Muğla’dan en fazla ihracat yapan ikinci firma olarak listeye adını yazdırırken, üçüncü basamakta Noordzee Su Ürün. İhr. San. ve Tic. A.Ş. yer buldu.
Muğla ihracat şampiyonlarının ikisi maden sektöründen
Muğla’nın ihracatına 2021 yılında 106 milyon dolarla en çok katkı sağlayan ikinci sektör konumundaki madencilik sektörü, 2021 yılında Muğla ihracat şampiyonları listesinde iki firma ile temsil edildi.
Ermaş Madencilik Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş., Muğla’dan en fazla ihracat yapan dördüncü firma olurken, Mikroman Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş. beşinci sıradan listeye girdi.
Bodrum Ticaret Odası’nda düzenlenen “Ege İhracat Buluşmaları-Muğla” toplantısının açılışında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Muğla’nın Ege Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi’ni birleştiren; turizm, tarım, madencilik ve ihracat kenti olduğunu vurguladı.
Eskinazi: “Muğla’dan 1 milyar dolar ihracat bekliyoruz”
Muğla’nın, 2020 yılında 585 milyon dolar olan ihracatını 2021 yılında yüzde 32’lik artışla 774 milyon dolara çıkardığı bilgisini veren Eskinazi, “Su ürünleri sektörümüz 528 milyon dolarlık ihracatla Muğla ilimizin ihracatının yüzde 68’ini tek başına gerçekleştirdi. Madencilik sektörümüz 106 milyon dolarlık ihracatla ikinci sektör olurken, yaş meyve sebze sektörümüz 44 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer aldı. Muğla’mızın ihracattaki artış hızı 2022 yılında da devam ediyor. Muğla, 2022 yılının Ocak – Nisan döneminde yüzde 24’lük artışla ihracatını 220 milyon dolardan 272 milyon dolara çıkardı. Muğlalı ihracatçılarımızdan bu yıl 1 milyar dolar barajını geçmelerini bekliyoruz” diye konuştu.
Son dönemde artan maliyetler nedeniyle ihracatçıların işletme sermayelerinin erozyona uğradığını dile getiren Eskinazi sözlerini şöyle tamamladı; “Bu süreçte ihracatçı firmaların finansman ihtiyacı her zamandan daha fazla. İhracatçımızın kara gün dostu Türk Eximbank, sizlere destek olmak için toplantımıza katıldı. Türkiye, 2022 için 250 milyar dolar ihracat hedefliyor. EİB olarak bu ihracata 19 milyar dolarlık katkıda bulunma çabasındayız. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, tasarım, Ar-Ge yoğunlaştığımız konu başlıkları.”
Kocadon; “197 ihracatçı üyemiz var”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bodrum BODTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, “Bacasız sanayinin ekonomideki katkısından dolayı Ege Bölgesi merkezli Hizmet İhracatçıları Birliğinin de kurulmasının önemli olacağını düşünmekteyim. Bu konuda bir adım atılması gerektiğine inanıyorum.” derken Ege Bölgesinin ihracata katkısına değindi.
Başkan Kocadon, ilçe ekonomisinin en önemli sektörlerinin inşaat ve turizm olduğu bilgisini verirken, “Su ürünleri de iddialı olduğumuz sektörlerden. 197 üyemiz aynı zamanda EİB’ye üye. Ev yapımı biradan, mobilyaya ihracata konu olan geniş bir ürün yelpazemiz var. Nasıl ki Denizli’de tekstil, Aydın’da makine ciddi bir ihraç kalemiyse, bir dönem Bodrum’da da yat imalatı büyük bir döviz kalemiydi. İnşallah bundan sonra da bu konuda ciddi bir atılım yaparız. Muğla’da mermer ihracatta ön planda. Su ürünleri ihracatında Türkiye’nin lideri olan Kılıç Su Ürünleri’nin üyelerimiz arasında bulunmasından gururluyuz. Gıdada ülke ihracatının yüzde 22’sini Egeli ihracatçılar karşılıyor. 2019’da turizm gelirlerinin yüzde 12’sini Egeli turizmciler yapmış. Önümüzdeki dönemde turizmin ülke ekonomisine katkısı daha da artacak. Ege İhracatçılar Birliklerine, Dünya Gazetesine, değerli panelistlerimize ve konuklara katılımlarınız ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Timurhan: “Eximbank’tan Muğla’ya 254 milyon dolarlık destek “
Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan da Türk bankacılık sektöründeki en büyük kredi hacmine sahip 8. banka konumunda olduklarına dikkat çekti. 2021 sonu itibariyle 22,5 milyar dolar kredi desteği ile sektördeki nakdi ihracat kredilerinin yaklaşık yüzde 50’sinin Eximbank tarafından sağlandığını hatırlatan Timurhan, “Pandemi kaynaklı belirsizliklerin tüm dünyada etkili olduğu bir dönemde uluslararası sermaye piyasalarından 2021 yılında 3,3 milyar dolar fon temin ederek ihracatçılarımızın hizmetine sunduk. Aynı zamanda ülkemizin en büyük alacak sigortası kuruluşuyuz.2021 sonu itibariyle sigortalanan ihracat alacakları tutarı 23,6 milyar dolar oldu. Böylelikle ihracata sağladığımız destek 2021’de 46,1 milyar dolara ulaştı. Bankamız desteklerinden aktif olarak yararlanan ihracatçılarımızın sayısı ise 14 bini geçti. İhracata desteğin tabana yayılması stratejimiz sonunda 2017’de bankamızın hizmetlerinden yararlanan KOBİ’lerin sayısı yüzde 60’larda iken, 2021 yılında bu oran yüzde 77’ye ulaştı. Kredi kullanımında KOBİ’lere öncelik tanıyoruz. TL kredileri ağırlıklı olarak KOBİ’lere kullandırıyoruz. Kobilere daha uygun maliyetlerle kredi kullandırıyoruz. TİM ile ortak kurduğumuz İhracatı Geliştirme A.Ş.’nin 1 Mart itibariyle faaliyete geçmesiyle, ihracatın finansmanında yeni bir dönem başladı. Bu kuruluşumuzun kefaletiyle KOBİ’lerimize azami 12 ay vadeyle kredi kullanım imkânı sunuyoruz. KGF ile imzaladığımız protokol kapsamında ise KGF kefaletiyle ihracatçılarımıza ya da döviz kazandırıcı sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lere kredi kullandırmaya başladık” dedi.
Muğla’nın 2021’de önceki yıllara göre yüzde 23 artışla 774 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan Timurhan, “Banka olarak 2021’de Muğla ihracatına 27 milyon dolar nakdi kredi, 227 milyon dolar alacak sigortası olmak üzere toplam 254 milyon dolar destek sağladık. İhracatçılarımıza doğrudan temas etmek, onların ihtiyaçlarını yerinde görmek ve daha iyi karşılayabilmek amacıyla bu yıl faaliyete geçen Diyarbakır şubemiz ile birlikte toplam 23 şube 10 irtibat ofisi ile 33 farklı noktada hizmet sağlıyoruz. Toplam ihracatın yüzde 90’ından fazlasını gerçekleştiren illerimizi kapsayarak ihracatçılarımıza yakın teması sürdürüyoruz. Ülkemizin 2023 vizyonu ve hedefi doğrultusunda bankamızın ihracatı destekleme stratejisine bir yön vermek ve çalışma sistemimizi örnek ülke modellerine benzetmek için 2020 yılında stratejik dönüşüm programı başlattık. Bu doğrultuda bankamız dijital odaklı bir yaklaşımın süreçlerini yazılımlaştırıp hızlandırırken, ihracatçılara şube bağımlılığı olmadan hizmet sunabilir bir yapıya kavuşmak için yeni bir web sitesini ve mobil şubesini 2021’de hizmete aldı. Amacımız Türk Eximbank’ın imkanlarını çok daha fazla ihracatçımıza ulaştırarak onların dünya çapındaki rekabette destek olmak. Ülkemizin 2021 yılı ihracat rekoru ile gurur duyuyoruz. 2022 ihracat hedefimiz olan 250 milyar doları ulaşmak için tüm gücümüzle desteğimize devam edeceğiz” diye konuştu.
Moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan’ın yaptığı panel kısmında Dünya Gazetesi (NBE) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Genel Koordinatör Vahap Munyar ve Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, dünya ve Türkiye ekonomisindeki güncel gelişmeleri paylaştılar.
Ege İhracat Buluşmaları-Muğla Toplantısına Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, Bodrum Esnaf Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BESİAD) Başkanı Neslihan Nazlıoğlu ve Muğla iş dünyası temsilcileri katıldı.
Muğla Valisi Orhan Tavlı ve Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar’a ziyaret
“Ege İhracat Buluşmaları – Muğla” toplantısı için Muğla’ya giden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit ve Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz ile birlikte Muğla Valisi Orhan Tavlı ve Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar’ı ziyaret etti.
Ziyarette Muğla Valisi Orhan Tavlı, Muğla’nın tarımsal üretimini ve ihracatını artırmak için Seydikemer’de tarıma dayalı ihtisas OSB projesini hayata geçirmek için yoğun biçimde çalıştıklarını aktardı.
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, aynı modeli İzmir’deki meslek kuruluşlarının iş birliğiyle Dikili’de hayata geçirdiklerini, seracılık üzerine faaliyet gösterecek jeotermal kaynaklı Dikili TDİOSB’yi hayata geçirdiklerini, bu bölgenin kısa zamanda tüm parsellerinin satıldığını ifade etti. Eskinazi, “Dikili OSB projesinin hayata geçirilmesi için %70’i hibe şeklinde olmak üzere AB fonlarından faydalandık. Muğla’yla deneyimlerimizi paylaşacağız” dedi.
Vali Orhan Tavlı da, Dikili modelini inceleyerek Muğla’da kurmak istedikleri TDİOSB’ye katkısı olacak yönlerinden kendilerinden faydalanabileceklerini ifade etti.
Vali Orhan Tavlı, geçtiğimiz yıl gerçekleşen orman yangınlarında Muğlalı madencilerin hemen yardıma koşarak, tüm personel ve araçlarını yangınla mücadele için seferber ettiğini, bu yüzden kendilerine minnettar olduklarını ifade etti.
Bedri Girit, ülkemizin şu an dünyada çam balı ihracatında lider olduğunu, bunun aslan payının da Muğla’ya ait olduğunu söyledi. Vali Tavlı da Muğla’da arıcılığın gelişimi için elinden gelen desteği her zaman verdiklerini, bu yıl Ağustos ayında ülkemizin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşecek olan 47. Uluslararası Apimondia Kongresi’nde Muğlalı arıcıların kentimizi en iyi şekilde temsil etmeleri için tüm imkanlarını devreye soktuklarını ifade etti.
Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar ile yapılan toplantıda, Bodrum’un turizm yani hizmet ihracatı dışında özellikle su ürünleri ve yaş meyve sektörü ihracatı açısından büyük önem taşıdığı, Bodrum’un bu yönünün de öne çıkarılması gerektiği hususunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Türkiye’nin ilk ileri dönüşüm festivali başlıyor
Upcycle İstanbul Art and Design Festival’de atıklara ikinci şans veren tasarımlar, çevre konularını ve sürdürülebilirliği sorgulayan sanat yerleştirmeleri yer alacak.“Eskiye değer katan dönüşüm” sloganıyla yola çıkan sürdürülebilir sosyal etki platformu Upcycle İstanbul, Upcycle İstanbul Art and Design Festivali’yle ileri dönüşüm hareketini başlatıyor. İleri dönüşümü odağına alan ve sanatın dönüştürücü gücünden faydalanarak kaynakların verimli kullanımı ile ilgili farkındalık yaratmayı amaçlayan festival, sürdürülebilir bir yaşam için dönüşüme hazır herkesi 4-5 Haziran tarihlerinde Müze Gazhane’ye bekliyor. Sürdürülebilir sosyal etki platformu Upcycle Istanbul, ileri dönüşüm ve kaynakların verimli kullanımı konusunda bilinç oluşturmak, atıkların değerlendirilerek tekrar kullanıma kazandırılabileceğini sanat ve tasarım aracılığıyla göstermek ve her türlü dönüşümün sürdürülebilir çevresel faydalarına dikkat çekmek üzere 4-5 Haziran tarihlerinde Upcycle İstanbul Art and Design Festivali’ni hayata geçiriyor. “Upcycle You” çağrısıyla bireyi önce kendinden başlayarak ileri dönüşüme çağıran Upcycle İstanbul Art and Design Festivali, sürdürülebilir bir hayatı ve daha yaşanılabilir bir gezegeni dert edinen herkesi beraber hareket etmeye davet ediyor. Sanat ve tasarımın dönüştürücü gücünden ilham alarak gerçekleşecek olan bu festival, kaynakları daha verimli kullanan, sıfır atık prensibini benimseyen ve doğaya saygılı bir topluma dönüşmek için umut oluyor. İstanbul Art and Design Festivali’nde neler olacak? Bilal Yılmaz, Ilgın Seymen, Murat Fesih Avcıbaşı, Gamze Eskinazi gibi sanatçıların ileri dönüşüm kavramından ilham alarak atıklardan dönüştürdüğü eserlerinin sergilendiği Upcycle İstanbul Art and Design Festival, aynı zamanda sıkıştırılmış karton içecek atıklarından imal edilen standlarında sürdürülebilir bazaar, üniversite öğrencilerinden sürdürülebilir moda sergileri, Piknik Works tarafından tasarlanan ileri dönüşüm sahnede atık malzemelerden enstrümanlarla müzik yapan Fungistanbul konseri, ileri dönüşüm kaykay pisti deneyimi gibi çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapacak. Radyo Voyage’ın medya sponsoru olduğu ve müzikleri ile eşlik edeceği festivalde ileri dönüşüm kavramı tüm ayrıntılarıyla konuşulacak, katılımcılara yönelik ileri dönüşüm atölyeleri düzenlenecek. Atık seramikler sokak tabelalarına dönüşecek Etkisi Müze Gazhane’yle sınırlı kalmayacak etkinlikler, ilerleyen aylarda İstanbul sokaklarının da dönüşümüne öncülük edecek. Dünyanın sanat ve tasarımla daha iyi bir olacağını savunan Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nin (KTSM) (ktsm_org) öncüsü olduğu “İyi Bak Dünyana” hareketi kapsamında, sonbaharda, Upcycle İstanbul Platformu ileri dönüşüm sokak tabelaları projesi hayata geçirilecek. KTSM’nin odak alanlarından biri olan seramiği merkeze alan bu özgün ve yenilikçi proje kapsamında düzenlenecek sanatçı atölyelerinde zanaatkarlar ve öğrencilerin katılımı ile atık seramiklerden tasarlanacak olan sokak tabelaları, KTSM’nin konumlandığı Karaköy sokaklarında sergilenecek. Böylelikle, “evin senin dünyan, iyi bak dünyana” diyerek, her bireyi sanat ve tasarımla sokağına, mahallesine, şehrine iyi bakma ve bu yönde harekete geçme çağrısı yapılacak. Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nin stratejik ortaklığında ileri dönüşümün ilk kez sanat ve tasarımla buluşacağı festivalin çözüm ortakları arasında İBB, Kültür AŞ, Müze Gazhane, Harvard Business Review, Local Makers, Radyo Voyage, Tetra Pak, İstaç, SCH Legal, YGA (Young Guru Academy), Envirotek yer alıyor. Upcycle nedir? “Yaratıcı yeniden kullanım” veya “eskiye değer katan dönüşüm” olarak özetlenebilir. Atık malzemeleri, eski veya istenmeyen ürünleri, daha iyi kalitede, daha değerli, yeni tasarımlar haline getirme işlemidir. Upcycle; kaynakları verimli kullanmanın önemini hatırlatır, sürdürülebilirliğe hizmet eder, çevreye duyarlıdır, eskiye ikinci bir şans vererek eşyaya, malzemeye bakış açısını değiştirir.Canovate Group, data center ve fiber optikte Avrupa’da atağa geçecek
Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerindeki fiber optik yatırımlarda %70-80 oranında büyüme beklentisi FTTH Council Europe verilerine göre kaydedildi. Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde de fiber optik alanındaki yatırımların hızlandığı gözleniyor. Datacenter alanında ise, “Edge Computing” uygulamaları kapsamında özellikle Mikro ve Mini veri merkezleri çözümlerinde %25-30 oranlarında büyüme bekleniyor.
Dünyanın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı şirketler grubu olan Canovate Group, data center (veri merkezi) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın ilk 8 markası arasında yer alıyor. Üretiminin %70’ni 80’e yakın ülkeye ihracat eden Canovate Group, Latin Amerika, Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ülkeleri dahil dünyanın her yerinde Türk bayrağını ileri teknoloji alanında dalgalandırıyor.
Bu yıl global pazarlarda %40’ın üzerinde büyüme hedeflediklerini ifade eden Canovate Group CTO’su Kıvanç İlal, şunları söyledi:
“Canovate Group olarak Hollanda’nın Maastrich şehrinde açtığımız lojistik merkezimizle birlikte bu lokasyonun avantajlarını kullanarak Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İngiltere gibi ülkelerde fiber optik ve data center alanındaki satışlarımızı artırmayı planlıyoruz. Lojistik merkezimiz sayesinde ürün tedarik zamanlarını azaltarak, özellikle Uzakdoğu ve ABD kökenli rakiplerimize göre, tedarik zincirinde ciddi bir avantaj sağlayacağız. 2022 yılında özellikle tedarik zincirinde hızlı ürün ve servis veren firmaların öne çıkacağını öngörüyoruz. Aynı zamanda, Suudi Arabistan, Mısır, BAE gibi ülkelerle ilişkilerde normalleşmeye girilmesiyle birlikte, bu pazarlarda daha aktif olacağımızı gözlemliyoruz. Ayrıca, son yıllarda hızlı gelişen Afrika ve Orta Asya pazarlarında da iş ve çözüm ortaklarımız ile satışların artırılmasını planlıyoruz. Bu yıl, global pazarlarda %40’ın üzerinde bir büyümeyi hedefliyoruz.” dedi.
Bilgi çağının mihenk taşları, fiber optik altyapı ve veri merkezleridir
Dijital dönüşümün dünyanın gündeminde olduğunu anlatarak konuşmasına devam eden Canovate Group CTO’su Kıvanç İlal, şunları kaydetti:
“Dijital dönüşüm kapsamında konuşulan 5G hizmetleri, akıllı şehirler, akıllı fabrikalar ve nesnelerin interneti- IoT gibi tüm uygulamaların alt yapısı ve bu veri hızlarını destekleyebilecek tek iletişim altyapısı “fiber optik” çözümlerdir. Fiber optik çözümler; iletişim, güvenlik, bant genişliği, mesafe ve daha düşük genel maliyet gibi tüm avantajlarının yanı sıra, IOT, Endüstri 4.0 ve akıllı şehir uygulamaları gibi teknolojide sürekli değişen gereksinimleri karşılayabilmesi nedeniyle en uzun kullanım ömrünü de sunmaktadır. Halihazırda kullandığımız bakır kablo sistemler, bu tip yeni uygulamaları desteklememektedir ve bakır kablo kullanılarak yapılacak yatırımlar 3-4 sene içinde yetersiz kalarak, bu sistemlerin yeniden fiber altyapı ile yenilenme ihtiyacı doğacaktır. O nedenle iletişim altyapısında fiber optik yatırımın yapılması zaruridir. Aynı zamanda datacenter alanında ise “Edge Computing” uygulamaları kapsamında özellikle Mikro ve Mini veri merkezleri çözümlerinde %25-30 oranlarında büyüme gerçekleşecektir. 5G ve nesnelerin interneti IoT gibi uygulamalarda, verinin en hızlı şekilde aktarılması ve işlenmesi elzemdir. Son kullanıcı tarafında oluşan ve giderek artan veri yükünün, merkezi ve büyük datacenter’lara gönderilmesi ve orada işlenmesi, zaman ve veri kayıplarına yol açabilmektedir. Bundan dolayı bugün gelecekte, verinin oluştuğu yere, yani kullanıcıya yakın bu veriyi işleyebilecek ve saklayacak küçük çaplı veri merkezlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu uygulamaya “Edge Compunting” adı verilmektedir. Söz konusu küçük veri merkezlerine ihtiyacın artacağını çok önceden öngören Canovate Group, bu alanda pazarda öncü olacak birçok çözümü uzun zaman önceden geliştirmiştir ve ülkemizin yanı sıra global pazarlara sunmaktadır. Konuyu özetlersek, bilgi çağının olmazsa olmaz mihenk taşları, fiber optik altyapı ve veri merkezleridir. Teknolojide geri kalmamak için tüm ülkelerin, bu alanda dijital stratejilerini biran önce oluşturarak, yatırım yapmaları gereklidir.” diye konuştu.
WorqCompany Yurt Dışı Pazarlarında Satış Yapmak İsteyen E-ticaret Satıcılarına İngiltere’den de Destek Verecek
E-ticaret satıcılarının büyümelerini, finansman ve backoffice servisleriyle sağlayan WorqCompany, İngiltere’de de faaliyetlerine başladı.
Yurt dışı pazarlarda satış yapmak isteyen e-ticaret girişimcileri, WorqCompany’nin İngiltere’de sağladığı e-ticarete özel şirket kuruluşu ve muhasebe servisleriyle sorunsuz bir şekilde farklı ülkelerdeki pazar yerlerinde satış yapabilecek. WorqCompany şirket kuruluşu ve muhasebe servislerini Londra’da yer alan ofisleri üzerinden sağlıyor.
WorqCompany Kurucu Ortağı Cem Baytok İngiltere’de iş kurmak isteyen e-ticaret girişimcilerinin hemen her ihtiyacına yönelik uçtan uca çözümler sunduklarını belirtti. WorqCompany’nin İngiltere’deki CPA (yetkili mali müşavirlik) lisanslı profesyonel ekibi ile şirket kuruluşu gerçekleştirilirken, küçük işletmeler için en iyi kullanıcı dostu muhasebe ve backoffice uygulaması seçilen Xero’nun Silver partnerliği ile muhasebe yönetimi, fatura kesme, finansal analiz ve pazaryeri açılışı gibi tüm alanlarda tam destek sağlanıyor.
İngiltere’de ilk defa e-ticaret yapacaklara özel sunduğu banka hesabı açılışı, ödeme altyapısı ve pazar yerlerinde hesap açılışı gibi önemli destek hizmetlerini e-ticaret hizmetleri başlığı altında toplayan WorqCompany, pazar yerlerinde satış yapmak isteyen girişimcilere önemli bir zaman ve maliyet avantajı sağlıyor.
WorqCompany’nin İngiltere operasyonunu, bankacılık sektöründe otuz yılı aşkın tecrübesiyle teknoloji ekiplerine yazılım geliştirme, süreç, strateji, yönetişim ve proje yönetimi gibi alanlarda yol gösteren ve İngiltere’de e-ticarete yönelik şirket kuran, yüzlerce girişimciye destek olmuş olan Cem Danyal Arslan yönetecek.
Türk Kuru Meyve Sektörü INC Dünya Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nde bir araya geldi
Dünya genelinde kuru meyve ve kabuklu meyvelerin en üst istişare platformu Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi (International Nut and Dried Fruit Council-INC), bu yıl 39’uncu kez 11-13 Mayıs’ta Dubai’de düzenlendi.
Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Konseyi’ne (INC) Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ni temsilen; INC Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Öz, INC Türkiye Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Gürcan Şen, EİB Tarım Sektörleri Müdürü Ece Tırkaz katıldı.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda INC’nin Türkiye Büyükelçisi olan Ahmet Bilge Göksan, düzenlenen çekirdeksiz kuru üzüm oturumunda ülkemiz ve dünya çekirdeksiz kuru üzüm üretimi, en son trendler hakkında büyük beğeni toplayan bir konuşma gerçekleştirdi.
60 ülkeden bin 500’ün üstünde sektörün önde gelen liderleri Dubai’de bir araya geldi
INC Kongresi’nin kuru meyve endüstrisiyle ilgili tek uluslararası etkinlik olduğuna değinen Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Konseyi (INC) Türkiye Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan, EİB’nin düzenli olarak Kongre’ye katılım sağladığını söyledi.
“INC Kongresi’nde bu sene üç gün boyunca 60 farklı ülkeden bin 500’ün üstünde kuru ve kabuklu meyve endüstrisindeki sektörün önde gelen liderleri Dubai’de bir araya geldi. Üç gün süresince badem, Brezilya fıstığı, kaju, fındık, macadamia, ceviz, çam fıstığı, pecan, antep fıstığı, ceviz, yer fıstığı, hurma, kuru kayısı, kuru kızılcık, kuru incir, kuru erik, kuru üzüm, çekirdeksiz kuru üzüm, kuş üzümü ürünlerinin rekolte tahminleri, arz, talep ve ticaretiyle ilgili oturumlar düzenlendi.”
Ürün oturumları, global tanıtım faaliyetleri, tüketim trendleri, sürdürülebilirlik, dijital veri güvenliği
Göksan, “Kongre’nin Kuru kayısı, kuru incir, hurma oturumunun başkanlığını Birliğimiz üyesi Pagysa firmasının temsilcisi Guillaume Pagy yaparken, aynı oturumda Birliğimiz üyesi Anatolia Dış tcaret firmasının temsilcisi Ogan Ceryan panelist olarak yer alarak kuru kayısı üretim ve tüketim trendleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ürün oturumlarının yanı sıra, dünya çapında yürütülen tanıtım faaliyetleri, tüketim trendleri, sürdürülebilirlik gibi güncel konularda pek çok oturum gerçekleştirildi ve konuk konuşmacılar sürdürülebilirlik ve dijital veri güvenliği ile ilgili sunumlar gerçekleştirdi.” dedi.
Z jenerasyonu çok önemli bir tüketim potansiyeli
Kuru ve kabuklu meyvelerin sağlık üzerinde olumlu etkilerinin ortaya konduğu bilimsel çalışmaların da paylaşıldığını anlatan Göksan şöyle devam etti:
“Bilimsel sonuçların insanların kuru ve kabuklu meyveler tüketimine olumlu katkıları olduğu ve bu çalışmaların arttırılmasının büyük önemi olduğu dile getirildi. Tüm dünyada enflasyonun, üretim ve nakliye masraflarının giderek yükseldiği, covid pandemisi nedeniyle global çapta nakliye krizlerinin yaşandığı da Kongre’de konuşulan önemli başlıklar arasındaydı. Tüketim alışkanlıklarının ve tüketici beklentilerinin değiştiği, Z jenerasyonunun çok önemli bir tüketim potansiyeli olduğu ve bu açıdan önümüzdeki dönemde bu tüketici kitlesinin beklentilerine uygun pazarlama stratejilerinin hayata geçirilmesi gerektiği de vurgulandı.”
Ahmet Göksan, INC’nin önümüzdeki dönemde Çin’e yönelik bir tanıtım kampanyası düzenleyeceğini, elektronik ticaretin payının giderek arttığı, sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerine ihtiyaç duyulduğu gibi konular üzerinde durulduğunu da sözlerine ekledi.
Osman Öz, Ahmet Bilge Göksan ve Ece Tırkaz’ın üyesi olduğu INC İstatistik komitesi 13 Mayıs 2022 tarihinde düzenlendi ve INC’nün dünya çapıda güvenilir bir veri kaynağı olarak kabul edildiği, Birleşmiş Milletler, FAO gibi uluslararası örgütlerle iş birliği yapıldığı dile getirildi.
Kongre alanında yer alan ve içlerinde Birliğimiz üyesi firmaların da yer aldığı sponsor firmalar stantlarında en yeni ürün ve hizmetlerini sergiledi.13 Mayıs akşamı düzenlene Gala yemeği ile son bulan Kongre’nin 2023 yılında Londra’da düzenleneceği açıklandı.
Türkiye’nin bir belediye öncülüğünde açılan ilk Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
Eyüpsultan’da, İstanbul Kalkınma Ajansı 2021 Yılı Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı kapsamında desteklenen Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin açılış töreni gerçekleştirilecek.
Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, ilklerin projesi olarak Eyüpsultan Belediyesi yürütücülüğünde ve Kadir Has Üniversitesi ortaklığında hayata geçiyor.
E-arşiv fatura uygulamasında Faturam24’e yoğun talep
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) e-arşiv uygulamasında, 1 Mart 2022 tarihinde yeni bir dönem başladı. Buna göre, alıcısı vergi mükellefi ise kdv dahil 2000 TL, alıcısı vergi mükellefi değilse kdv dahil 5000 TL ve üzeri olan tüm faturalar, e-arşiv fatura olarak düzenleniyor. Mükelleflerin dijital dönüşüm süreçlerindeki ilk yardımcısı olan mali müşavirlere ve muhasebecilere, yeni dönemde yoğun e-arşiv fatura kullanılması nedeniyle, ciddi bir iş süreci oluşuyor. Muhasebe Bilenler Topluluğu, ülkemizin öncü yazılım firması Kolaysoft Teknoloji AŞ ile iş birliği yaparak, “Faturam24 Portalı”nı hayata geçirdi ve e-arşiv faturalarının kolayca oluşturulmasını ve yönetilmesini sağlıyor.
E-dönüşüm adımlarının 2013 yılında e-fatura ile atıldığını hatırlatan Kolaysoft Teknoloji AŞ Kurumsal İletişim Sorumlusu Burcu Küçüknamlı, şunları anlattı:
“e-dönüşümün adımlarının atıldığı ilk günden bugüne, fatura süreçleri dijital ortama başarıyla taşındı ve taşınmaya devam ediyor. Firmamız, ülkemizin ilk 500 bilişim şirketi araştırmasında, sistem entegratörü ve iş ortağı kategorisinde “Yılın e-fatura, e-defter, e-arşiv hizmeti” birincisi oldu. Kolaysoft’un uzman kadrosu ile hizmet verdiğimiz mükelleflerin, e-dönüşüm uygulamaları ile maliyetten ve zamandan tasarruf etmeleri sağlanırken, işlerini uçtan uca dijital olarak yönetmelerine rehberlik ediyoruz.” dedi.
1 Temmuz 2022’de yeni mükellefler e-faturaya geçecek
Resmi Gazete’de yayınlanan 509 No’lu Vergi Usül Kanunu Genel Tebliği’ndeki değişiklikler hakkında bilgiler veren Burcu Küçüknamlı, şunları söyledi:
“1 Temmuz 2022 tarihinde yeni mükellefler, e-faturaya geçişlerini yapıyor olacaktır. Brüt satış hasılatı 2021 yılı için 4 Milyon TL ve üzeri olanlar, 01.07.2022 tarihinde e-fatura’ya geçmek zorundadır. Elektronik ortamında mal ve hizmet satışı yapanlar, 2020 veya 2021 dönemlerde 1 Milyon TL ve üzeri satış yapanlar, 01.07.2022 tarihinde e-fatura’ya geçmek zorundadır. Gayrimenkul / motorlu araçlar mal ve hizmet satışı yapanlar, 2020 veya 2021 dönemlerinde 1 Milyon ve üzeri satış yapanlar, 01.07.2022 tarihinde e-fatura’ya geçmek zorundadır. Konaklama hizmeti veren otel işletmeleri, 01.07.2022 tarihinde e-fatura’ya geçmek zorundadır.” diye konuştu.
Faturam24 Portalı’nın sunduğu avantajlar nelerdir?
*Faturaları, Defter Beyan Sistemi (DBS)’ye kolay aktarım yapabilme,
*Sınırsız fatura düzenleyebilme,
*Sınırsız mail gönderebilme,
*Tarafınıza kesilen faturaları görüntüleyebilme,
*Faturayı düzenleyen firma, mali müşavirine yetki verdiğinde, mali müşavirin toplu olarak firmalarının listelerine hızlıca ulaşabilme özelliği,
*Faturaların, 10 yıl yasal zemine göre saklanması,
*Faturaların, bilgisayar, tablet ve cep telefonundan düzenlenebilmesi ve görüntülenebilmesi ile GİB iptal itiraz talepleri görüntüleyebilme,
*Cari ve stok bilgilerini otomatik olarak kaydedebilme,
*Tüm muhasebe programlarına uygun Excel desenleri hazır olarak alabilme,
*Vergi / TC Kimlik Numarası girildiğinde bilgilerin otomatik gelmesi ve istenildiği zaman bütün faturaların tek seferde pdf olarak indirebilme,
*Faturalar istenirse, alıcısına otomatik olarak mail olarak gönderebilme,
*Faturalara, logo, kaşe, iban bilgileri ve sabit notlar ekleyebilme,
*Muhasebe Bilenler Topluluğu Üyelerine özel geliştirilen indirim kodu sayesinde, avantajlı fiyatlarla uygulamadan yararlanılması ve Faturam24 Portalı ile e-arşiv sürecinin uçtan uca kolay ve konforlu bir şekilde yönetilmesi gerçekleşmektedir.
B4G’nin iletişim süreçleri Marjinal Porter Novelli’ye emanet
TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP’nin ilk adımlarını attığı, özel sektörün sürdürülebilir kalkınma amaçlarını desteklemek ve yeni ortaklıklar kurulmasını sağlamak amacıyla başlatılan ortak eylem platformu Hedefler İçin İş Dünyası (B4G) Platformu iletişim çalışmaları için Marjinal PN ile iş birliğine gitti. TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP’nin 2019 yılında ilk adımlarını attığı Hedefler için İş Dünyası Platformu, iş dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) arasında köprü kurmak amacıyla faaliyet gösteriyor. Platform bugüne kadar “İklim Değişikliği ve Afetlere Hazırlık”, “İşletmeleri Geleceğe Hazırlama” ve “Kapsayıcı Büyüme” gibi çalışma alanlarında kapsayıcı, bütünleyici ve herkese açık, “kimseyi geride bırakma” felsefesine sahip bir ortak eylem platformu olarak faaliyet göstermenin yanı sıra, iş dünyasını SKA’lara uyumlu bir şekilde dönüştürme, güçlendirme ve kamu-özel sektör politikalarına sürdürülebilir kalkınma için yol gösterme alanlarında da çalışmalarına devam ediyor. Küresel hedeflere ulaşmak için tüm paydaşların bir arada çalışması gerekliliğini savunan ve bu noktada kapsayıcılığı açısından bir ilk teşkil eden platform, iletişim çalışmalarında Marjinal Porter Novelli ile birlikte ilerleyecek.LIGN TECHNOLOGY, INVISALIGN SİSTEMİ İLE ORTODONTİK VE RESTORATİF DİŞ TEDAVİ PLANLAMASINDA DEVRİM YAPMAYA DEVAM EDİYOR
3D kontroller için ClinCheck Live Update, uygulama verimliliğini önemli ölçüde artırırken aynı zamanda tedavi planlarının kalitesini iyileştiren gerçek zamanlı ClinCheck tedavi planı değişikliklerini mümkün hale getiriyor.
Invisalign Kişiselleştirilmiş Plan (IPP), kapsamlı vakalar için doktorların özel tedavi tercihlerini otomatik olarak uygulayarak verimliliği artırıyor ve tedavi planlama tutarlılığını yeni bir seviyeye taşıyor.
Dijital ortodonti ve restoratif diş hekimliği için şeffaf plaklar, iTero ağız içi tarayıcılar ve exocad CAD/CAM yazılımlarından oluşan Invisalign sistemini tasarlayan, üreten ve satan lider bir küresel tıbbi cihaz şirketi olan Align Technology, Align Digital Platform için Invisalign sistem yeniliklerini duyurdu. Özel yazılım, sistem ve hizmet kombinasyonundan oluşan Align Digital Platformu; doktorlar, laboratuvarlar, hastalar ve tüketiciler olmak üzere tüm kullanıcıları bir araya getiren ve birbirine bağlayan sorunsuz bir deneyim ve iş akışı sağlıyor. Duyurulan Invisalign sistemi yenilikleri içerisinde 3D kontroller için ClinCheck Live Update, Invisalign Kişiselleştirilmiş Plan (IPP) bulunuyor. Doktorlara daha fazla esneklik, tedavi tercihlerinde tutarlılık, tedavi planlarına gerçek zamanlı erişim ve bu planda değişiklik yapma imkânı sağlayacak bu yenilikler, ortodonti ve restoratif diş hekimliği için dijital tedavi planlamasında devrim yaratacak. Tüm bu yenilikler, Invisalign tedavi planlama kalitesini, verimliliğini ve ölçeğini geliştirmek, daha iyi doktor-hasta katılımına ve tedavi sonuçlarına katkıda bulunmak üzere tasarlandı.
Align Technology, Ürün ve Pazarlama Yöneticisi, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Raj Pudipeddi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Doktorların hastalarını verimli ve etkili bir şekilde tedavi etmeleri ve uygulamalarını geliştirmeleri için kusursuz bir çözüm sağlayan entegre bir dijital ürün ve hizmet platformu oluşturarak dijital ortodonti ve diş hekimliğinin ön saflarında yer almaktan gurur duyuyoruz. Align Digital Platform için duyurduğumuz yeni Invisalign sistem yenilikleri sürekli inovasyona olan bağlılığımızı yansıtıyor. Uçtan uca Invisalign tedavi planlanması deneyimini yeniden tasarlayarak, tüm adımları basitleştirerek, doktorların hastaları ile daha kolay bir şekilde bağlantıda kalmasını sağlayarak doktorlarımızın gülümsemeleri dönüştürmelerine ve hayatları değiştirmelerine yardımcı olan gerçek anlamda kusursuz Align Digital Platformu vizyonumuzu sunuyoruz. Bu yeni Invisalign inovasyonlarını; dijital teknolojideki gelişmeleri, Align’ın benzersiz yetenekleri ile bilgi birikimini ve milyonlarca Invisalign hastasından elde edilen verileri bir araya getirerek bu yıl müşterilerimize sunuyoruz. ClinCheck Live Update ve Invisalign Kişiselleştirilmiş Plan’ı sunma yolculuğumuz, binlerce kişinin yıllarını bir araya getirerek geliştirme, test etme ve öğrenme sürecini gerektirdi ve 12 milyondan fazla Invisalign vakasından edindiğimiz deneyim, veri ve öngörüler sayesinde mümkün oldu. Doktor müşterilerimizin tedavi planlama deneyimlerinin nasıl olması gerektiğini yeniden tasarlamak ve Invisalign tedavi planlarını daha verimli ve daha tutarlı bir şekilde oluşturmalarına, kişiselleştirmelerine ve değiştirmelerine yardımcı olmak için uzmanlıklarını ve deneyimlerini artırmak amacıyla inovasyonlarımızda yapay zekâ ve otomasyon kombinasyonunu kullanıyoruz. Eskiden birkaç gün süren işlemler bu sayede artık sadece birkaç dakika içinde gerçekleştirilebiliyor ve doktorlar ile hastaları için büyük bir verimlilik kazandırıyor.” Align Technology Küresel Klinik Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Mitra Derakhshan ise şunları söyledi: “Invisalign eğitimi almış her doktorun farklı tercihleri olduğunu, her hastanın benzersiz olduğunu ve tedavi planlarının maloklüzyon tipi, hastanın yaşı ve istenen sonuç gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebildiğini biliyoruz. Bu nedenle doktorlar, ClinCheck planlarını planlamak, gözden geçirmek ve değiştirmek için zaman harcıyor ve harcanan zaman klinik büyümesiyle artıyor. IPP ve ClinCheck Live Update, 3D kontroller için oyunun kurallarını değiştiren inovasyonlardır. Bu inovasyonlar dijital tedavi planlamasında doktorların daha kişiselleştirilmiş ClinCheck tedavi planları elde etmelerine yardımcı olacak yeni bir seviyeyi temsil ediyor. Doktorlar, 3D kontrolleri kullanarak değişiklikleri gerçek zamanlı görüyor ve daha fazla verimlilik elde ediyor. Doktorların vizyonlarını hastalarla paylaşmalarına ve hastaları için en kaliteli klinik sonuçları elde etmelerini sağlayacak dijital teknoloji ve araçları kullanmalarına olanak tanıyor.” Align Digital Platformu için Invisalign inovasyonları hakkında daha fazla bilgi ve bağlantı linki aşağıdadır: 3D kontroller için ClinCheck Live Update – Dijital tedavi planlarınızı 7/24 gerçek zamanlı düzenleyin ClinCheck Pro’daki yeni ClinCheck Live Update özelliği çığır açan bir yenilik olup doktorların değiştirilmiş Invisalign hasta tedavi planlarını gerçek zamanlı olarak oluşturmalarına imkân tanıyarak tedavi planlama deneyimlerini dönüştürüyor. Bu özellik sayesinde doktorlar bir ClinCheck planında değişiklik yapmak için 3D kontrolleri kullanabiliyor ve bu değişiklikleri revize edilmiş bir tedavi planında yaklaşık iki dakika içinde görebiliyor. Bu, doktorlar ve Align CAD tasarımcıları arasında haftaları bulan ileri geri etkileşimleri ortadan kaldırıyor ve ayrıca doktorun klinik amacını daha doğru bir şekilde iletmesini sağlıyor. Doktorlar bir tedavi planında gerçek zamanlı olarak yaptıkları değişiklikleri beğendikten sonra, Invisalign şeffaf plakların üretiminin başlamasına izin veren değiştirilmiş Invisalign tedavi planını hemen onaylayabiliyor. 3D kontroller için ClinCheck Live Update özelliği Invisalign Comprehensive, Invisalign Moderate, Invisalign Lite, Invisalign Express ve Ek Hizalayıcı Siparişleri (vaka iyileştirmeleri) dahil olmak üzere belirli ürünler için kullanılabiliyor. Daha fazla bilgi, 2022’nin 2. çeyreğinin sonlarında sunulacak genel sürümden sonra açıklanacak. Invisalign Kişiselleştirilmiş Plan (IPP) – Doktorların klinik tedavi tercihlerini otomatik olarak uyguluyor ClinCheck Pro yazılımında bulunan Invisalign Kişiselleştirilmiş Plan (IPP), tedavi planlama sürecini kolaylaştırmak ve doktorların arzu ettikleri tedavi planlarını daha tutarlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış yeni bir tescilli teknoloji özelliğidir. Otomatik ve gerçek zamana yakın ClinCheck tedavi planlama yazılımını birleştirerek doktora özel tedavi tercihlerinin oluşturulmasını ve yönetimini sağlıyor. Bu tercihler içerisinde; genç vakalar veya açık kapanışa karşı derin kapanış gibi maloklüzyonlar ve daha fazlasını içeren belirli endikasyonlara veya vaka tiplerine uygulanması gereken reçete seçimleri, klinik tercihler ve özel talimatlar gibi örnekler bulunuyor. IPP, aldıkları ilk ClinCheck planından itibaren doktorlara tedavi planlamalarında yerleşik olarak benzersiz düzeyde kişiselleştirilmiş tercihler ve talimatlar sunuyor. Bu da hem tedavi planlama kalitesini hem de hasta sonuçlarını iyileştiriyor. IPP, her doktorun farklı vakalara yaklaşımının bireysel doğası nedeniyle müşterilerimiz genelinde kademeli olarak ölçeklendirilmektedir.