GEBKİM ‘ACİL MÜDAHALE YAZILIMI’NI DEVREYE ALDI
TÜRKİYE’NİN KİMYA ÖNCÜSÜ YAPAY ZEKÂYLA HAREKET EDEN İHA’LARA EMANET
Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM tarafından olası kazaların, yangınların önüne geçebilmek ve oluşabilecek acil durumların çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini en aza indirmek amacıyla yaklaşık 18 aydır çalışmaları sürdürülen ‘Acil Müdahale Yazılımı’ projesi devreye alındı. TİSK’in düzenlediği Ortak Yarınlar Ödülleri’nde İş Sağlığı ve Güvenliği kategorisinde de birincilik ödülüne layık görülen yazılım sayesinde bölge üzerinde otonom şekilde devriye atacak insansız hava araçları gözlemledikleri verileri işleyerek komuta merkezine iletecek. İHA’lar tespit ettikleri herhangi bir olumsuz durumu da otomatik olarak ilgili birimlere iletecek.
Türkiye’nin sanayi lokomotifi konumunda olan Marmara Bölgesi’nde iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışmalar gittikçe artıyor. Kimya alanında Türkiye’nin ilk İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olmasıyla bilinen GEBKİM OSB de teknolojik gelişmelerin sunduğu avantajlardan faydalanarak 18 aydır geliştirdiği “Kimya Sektöründe Acil Eylem İçin Yenilikçi Bir adım: Acil Müdahale Yazılımı”nı devreye aldı. GEBKİM OSB Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantı ile projeden yararlanıcılar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve diğer organize sanayi bölge temsilcilerine proje süresince yapılan tüm çalışmaların tanıtımı yapıldı.
“DİJİTALLEŞME SÜRECİNİ OSB’MİZİN TÜM ALANLARINDA UYGULAMAYI BAŞARDIK”
Acil Müdahale Yazılımı’nın hayata geçişiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan ve GEBKİM’nin oluşturduğu ekosistem ile Türkiye’nin öncü, örnek OSB’lerinden biri olduğunu belirten GEBKİM Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, “Yaptığımız çalışmalarda her zaman kent, insan ve çevre ilkesiyle hareket etmeyi sürdürüyoruz. Bu amaçla insan emeğini koruyan ekosistemimiz içerisinde ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak çalışmaları çevreye uyumlu şekilde harekete geçirmek için çaba gösteriyoruz. Olası kazaların önüne geçmeyi hedeflediğimiz Acil Müdahale Yazılımı projemizle dijitalleşme sürecini fabrikalarımızdan OSB’mizin tüm alanlarında uygulamayı başardık. Teknolojinin gücünün bize sağladığı avantajları da göz önüne alarak Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bir projeyi hayata geçirmenin büyük gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İHA’LAR YAPAY ZEKÂ İLE OTONOM ŞEKİLDE HAREKET EDECEK
Avrupa Birliği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da desteklediği proje kapsamında GEBKİM OSB üzerinde yapay zekâ ile otonom şekilde hareket edecek olan insansız hava araçları olası kazaların önüne geçecek ve yangınlar büyümeden müdahale edilebilmesini sağlayacak.
ACİL BİR DURUMDA OTOMATİK OLARAK İLGİLİ KURULUŞLARI UYARACAK
GEBKİM OSB’yi başta riskli bölgeler olmak üzere 7 gün 24 saat izleyecek olan İHA’lardan gelen veriler Komuta Merkezi’nde toplanacak. Olası bir tehlike durumunda otomatik olarak itfaiye, AFAD, Sağlık Birimleri, Ulusal Zehir Merkezi gibi kamu kuruluşlarına haber verecek olan sistem, fabrika yetkililerini de mobil uygulama üzerinden uyaracak.
2 BİN KİŞİYE EĞİTİM VERİLDİ
Kurulumundan aktif edilme sürecine kadar geçen 18 aylık zamanda sistemin verimli çalışabilmesi için tüm GEBKİM ve katılımcı firma acil durum ekiplerinin temel ilk yardım, acil durum eğitimleri, yangın riski değerlendirmesi, kimyasal dökülme ve sızıntı, yangına müdahale gibi kimya sektöründe büyük önem arz eden konularda eğitimler verildi. 12 eğitim başlığı ve 3 seminerden oluşan program ile yaklaşık 2 bin kişiye verilen eğitimler sonunda işveren ve çalışanların bireysel ve kurumsal kapasiteleri artırıldı. Yazılımın devreye alınmasının öncesinde GEBKİM OSB bünyesinde 3 kez sistemin pilot denemesi ve tatbikatlar gerçekleştirildi.
ÖĞRENCİLER DE PROJE KAPSAMINA ALINDI
Proje kapsamında kimya sektöründe geleceğin nitelikli iş gücünü oluşturacak GEBKİM Eğitim, Araştırma ve Sağlık Vakfı’na ait Dilovası’ndaki GEBKİM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 400’ü aşkın öğrenciye de Afet Bilinci ve Acil Durum Eğitimi verildi.
18 AYLIK SÜREÇTE ELDE EDİLEN VERİLER SİSTEME ENTEGRE EDİLDİ
GEBKİM OSB’de faaliyette olan 40 işletmeye proje ekibi teknik uzmanlar ile birlikte acil durum yapılanmaları ve hazırlıklarının tespit edilmesi, durum analizi, risk değerlendirmesi ve acil durum planlarının incelenmesi amacıyla saha ziyareti gerçekleştirildi. Komşu OSB’ler ile işbirliği kurulması kapsamında proje ekibi tarafından 8 organize sanayi bölgesinin itfaiye birimleri de gezilerek ziyaret edildi. Bu çalışmalardan elde edilen veriler de acil durumlarda tüm OSB’de etkin koordinasyonu sağlamak için sisteme entegre edildi.
TİSK TARAFINDAN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KATEGORİSİNDE BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ VERİLMİŞTİ
Acil Müdahale Yazılımı projesi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun düzenlediği Ortak Yarınlar Ödülleri’nde ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştü.
Yünsa, ikinci çeyrekte cirosunu yüzde 425 artırdı..Yılın ilk yarısında net kâr 117 milyon TL’ye ulaştı
Üst segment yünlü kumaş üretiminde dünyada lider firmalar arasında yer alan Yünsa, 2022 yılı ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladı. Yılın ikinci çeyreğinde cirosunu geçen yılın aynı dönemine göre %425, bir önceki çeyreğe göre %12 artışla 252 milyon TL’ye çıkaran Yünsa, bu çeyrekte 62 milyon TL net kâr elde etti. Şirketin ilk 6 ayda cirosu 478 milyon TL’ye, net kârı ise 117 milyon TL’ye ulaştı.
Avrupa’nın en büyük üst segment yünlü kumaş üreticisi Yünsa’nın 2022 yılı ikinci çeyrek finansal sonuçları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlandı. Yılın ikinci çeyreğinde 252 milyon TL satış hasılatı açıklayan Yünsa, ciro bazında bir önceki yılın aynı dönemine göre %425, bir önceki çeyreğe göre %12 büyüdü. Yünsa, ikinci çeyrekte 62 milyon TL net kâr elde etti.
Yılın ikinci çeyreğinde 83 milyon TL FAVÖK (Faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr) rakamına ulaşan şirketin FAVÖK marjı ise %33 oldu. Yünsa, sergilediği başarılı finansal performansla 2022’nin ilk yarısında cirosunu geçen yılın aynı dönemine göre 5 kat arttırarak 478 milyon TL’ye çıkarırken, net kârını ise 117 milyon TL’ye ulaştırdı.
“2022 yılı net kâr hedefimizi 6 ayda aştık”
Yünsa Genel Müdürü Mustafa Sürmegöz, büyük hedeflerle başladıkları 2022 yılının ilk 6 ayında oldukça başarılı bir performans sergilediklerini belirterek “Heyecanla başladığımız 2022 yılının ilk yarısını başarılı bir performansla kapattık ve şirketimizin büyük potansiyelini göstermeye başladık. Sene başında, 2022 yılı için 1 milyar TL ciro, 100 milyon TL’nin üzerinde net kâr hedefi açıklamıştık. İlk 6 ay performansımızı değerlendirdiğimizde, 478 milyon TL ciro ile hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Net kârda ise, 117 milyon TL ile yıl sonu hedefimizi yılın ilk yarısında aşmayı başardık.
Üretim maliyetlerimizin azaltılmasına yönelik başarılı çalışmalarımızın ve aldığımız tasarruf aksiyonlarının olumlu etkileri, etkin işletme sermayesi yönetimi, finansman maliyetlerinin iyi yönetilmesi ve döviz kurundaki artış ile 2022 yılı net kâr hedefimizi 200 milyon TL olarak güncelledik” şeklinde konuştu.
Diğer yandan, yılın ikinci çeyreğinde, satış ve pazarlama ekibinin etkin ve başarılı çalışmaları neticesinde satış miktarını da geçen yılın aynı dönemine göre 3 kat artırdıklarını söyleyen Sürmegöz, “Çalışma arkadaşlarımın Yünsa’nın potansiyeline olan yüksek inancı ve paydaşlarımızın şirketimize karşı her geçen gün artan güveninden oldukça memnunum” dedi.
2022 Yünsa’da yatırım yılı
Yılın ilk günlerinde açıkladıkları yatırımları hayata geçirmeye devam ettiklerini söyleyen Mustafa Sürmegöz, “Üretim ve satış hacmimizi artırmak için çeşitli yatırımlar yapıyoruz. Öncelikli olarak, boyahane yatırımımızla başladık. Şimdi de dokuma tezgahlarımızı yeniliyoruz. Kapasitemizi artıracak bu tezgâhları yıl sonunda devreye alacağız. Önümüzdeki dönemlerde de yenilikçi, verimliliğimizi artıran ve sürdürülebilirlik stratejimize hizmet eden yatırım ve projeler gündemimizin ilk sıralarında olmaya devam edecek” açıklamasında bulundu.
Katılım Emeklilik’le çocukların geleceği güvence altında
Yenilikçi ürünleriyle hayatın her alanına dokunan Katılım Emeklilik, çocukların geleceğini korumanın en önemli adresi oluyor. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Erken BES ile bebeklikten gençliğe kadar olan dönemde tasarruf yapmak daha da kolaylaştı. Eğitimde de sunduğumuz Eğitim Güvencesi Hayat Sigortası ile anne ve babaların, çocuklarının geleceğiyle ilgili içlerini rahatlatıyoruz” dedi.
Gelecek güvencesinin çok yönlü olduğunu ancak başta gelen, en kritik ve önemli konulardan birinin çocukların eğitimi olduğunu belirten Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Eğitim Güvencesi Hayat Sigortamız ile aileler kendi başlarına gelebilecek zor durumlara karşı çocuğunun okul hayatına kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Güvenli bir geleceğin kapıları bu sayede çocuklar için hep açık kalıyor ve en önemlisi aileler bunun iç rahatlığını yaşıyor” şeklinde konuştu. Eğitim Sigortası ile ilgili bilgi veren Ayhan Sincek bu ürünün önemini anlattı: “Eğitim Güvencesi Hayat Sigortası ile yaşam kaybı ya da maluliyet durumlarında çocuklarınızın eğitim masraflarını güvenceye alırsınız. Bu ürünümüzden ebeveyn olan 18-65 yaş arası herkes yararlanabilir. Albaraka Türk, Kuveyt Türk şubeleri veya Katılım Emeklilik acenteleri ile tüm online platformlarımızdan ve çağrı merkezimizden detaylı bilgi alabilirsiniz.
Esnek seçenekler
Eğitim Güvencesi Hayat sigortası ürünümüzün güvence sunduğu teminat tutarı, sigorta başlangıç tarihinde yıllık eğitim masraflarına, beklentinize ve sigorta süresine göre sizler yani katılımcılar tarafından belirlenir. Her yıl kalan sigorta süresi ile doğru orantılı olarak bu teminat azalır. Çocuğunuzun eğitim süresine bağlı olarak sigorta poliçesinin süresini, 2 yıl ila 20 yıl arasında belirleyebilirsiniz. Prim tutarı da yaşa, teminat tutarına ve sigorta süresine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Primler, peşin veya sigorta süresine eşit dağılacak şekilde banka hesabı ve kredi kartıyla ödenebilir, bu sayede esnek ödeme imkânınız olur. Sigorta sahibinin, 18 yaş altı çocukları için ödediği primlerin tamamında belli oranlarda bu miktarları vergiden düşmesi mümkündür. Ücretli çalışansanız, aylık brüt ücretin yüzde 15’ini ve yıllık brüt asgari ücretin toplam tutarını; serbest meslek sahibiyseniz, yıllık beyan edilen gelirin yüzde 15’ini ve yıllık brüt asgari ücretin toplam tutarını aşmamak kaydıyla vergi indirim avantajından da yararlanabilirsiniz.
“Yeter ki çocuğum okusun” diyenlere fırsat
Eğitim Güvencesi Hayat Sigortası ile ebeveynlerin kendi başlarına gelebilecek zor durumlara karşı çocuklarının eğitimi ne olacak diye endişe etmeleri gereği kalmıyor. Katılım sigortacılığı prensipleri ile sunduğumuz Eğitim Güvencesi Hayat Sigortası ürünümüzü gönül rahatlığı ile yaptırabilirsiniz. Zor zamanları, hayat yolunda iken konuşmak ve karşılaşabileceğimiz risklere karşı önlemleri erkenden almak gerektiğine inanıyorum. Ebeveynler için en değerli varlıkları olan çocukları için bu gibi ürünlerin eşsiz bir fırsat, her ne olursa olsun eğitimlerini sürdürebilmelerini sağlamak için önemli bir koruma kalkanı olduğunu düşünüyorum. Umuyorum ki çocuklarımız güvenli, sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşarlar ve bizler aileleri olarak onların mezuniyetlerine ve nice başarılarına şahit oluruz. Yeni nesillerimiz için iyiliği gönülden temenni ederken hayatın karşımıza ne çıkaracağını bilmediğimiz için şimdiden elimizden gelen tüm önlemleri almamız gerektiğinin de altını çizmek isterim.”
Sofralık sultani taze üzümde 200 milyon dolar ihracat hedefi
Osmanlı saray mutfağının gözde meyvelerinden çekirdeksiz sultani üzümün ihracat yolculuğu başlıyor. Türkiye’ye 2021 yılında 160 milyon dolar döviz kazandıran Çekirdeksiz Sofralık Sultani Üzümün bu yılki ihracat yolculuğu 8 Ağustos 2022 Pazartesi günü başlıyor.
Üzüm üreticileri, 7 Ağustos 2022 Pazar günü bağlarda çekirdeksiz sofralık sultani üzüm hasadına başlayacak.
Mevlâna (Razaki) çeşidi sofralık üzümde ise; ilk kesim tarihi 14 Ağustos 2002 Pazar günü olurken, 15 Ağustos 2022 tarihinde ihracatının başlamasına karar verildi.
Taze üzümde ihracat hedefi 250 milyon dolar
2020 yılında 110 milyon, 2021 yılında da 160 milyon dolarlık ihracat performansı gösteren Çekirdeksiz sofralık sultani üzümde bu yılki rekoltenin ve ürün kalitesinin geçen yıldan daha iyi olduğunu dile getiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 2022 yılında çekirdeksiz sultani taze üzüm ihracatından 200 milyon dolar, taze üzüm ihracatının toplamında da 250 milyon dolar ihracat hedeflediklerini aktardı.
Üreticilere ve ihracatçılara bereketli bir sezon dileğinde bulunan Uçak, “İzmir-Manisa-Denizli üçgeninde yaklaşık 60 bin üreticimiz 1 milyon 200 bin dekar bağ alanlarında üzüm üreticiliği yapıyor. Alıcı ülkelerin taleplerine göre ilaçlamalarımızı yapıp üretim yaptığımız takdirde emeklerimizin karşılığını alırız. 2022 yılını pestisitle mücadele yılı ilan ettik. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile iş birliğinde üreticilerimize yönelik çok sayıda bilgilendirme toplantıları düzenledik. “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemiz kapsamında farklı noktalardaki bağlardan numuneler alarak pestisit analizleri yapıyoruz ve üzüm üreticisi bölgelerin pestisit haritasını çıkarıyoruz” diye konuştu.
Üzüm her derde deva
Üzümün potasyum, sodyum, kalsiyum, bakır, manganez, demir, magnezyum, çinko gibi vitamin ve mineraller bakımından zengin olduğunu vurgulayan EYMSİB Başkanı Hayrettin Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü; “Üzüm, çocukların kemik gelişimine katkı sağlıyor. Kemik erimesi olan hastalarda üzümün bu özelliğinden yararlanabilir. Üzüm, demir zengini olduğu için kansızlıktan kaynaklanan halsizlik, yorgunluk, tırnak kırılması, saç dökülmesi gibi belirtilerin azalmasını sağlar. Cilde parlaklık ve sağlıklı görünüm kazandırır. Üzümün en önemli faydalarından birisi de bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Pandemi döneminde tüm vatandaşlarımızı sofralık üzüm tüketmeye davet ediyorum. Özellikle okula gidecek çocuklarımızın beslenme çantalarına sezonu bitene kadar taze üzüm, sezonu bittikten sonra ise çekirdeksiz kuru üzüm konulmasını öneriyoruz.”
Rusya-Ukrayna en çok ihracat yapılan ülkeler
Çekirdeksiz sofralık sultani üzüm ihracatında Rusya Federasyonu’nun 87 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer aldığını anlatan Başkan Uçak, “İkinci büyük ihraç pazarımız 22 milyon dolarlık tutarla Ukrayna, üçüncü ülke ise 15 milyon dolarlık ihracatla Beyaz Rusya olmuştu. Bu yıl Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Ukrayna pazarında bir ihracat kaybımız olabilir. Buna karşılık Türk ihracatçıları alternatif ihraç pazarları bulacaktır. İhracat hedeflerimizi tutturacağımıza inanıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Çekirdeksiz sofralık sultani üzüm yüzde 78 paya ulaştı
Türkiye, 2021 yılında taze üzüm ihracatından 206 milyon dolar döviz kazanırken, çekirdeksiz sofralık sultani üzüm 160 milyon dolarla taze üzüm ihracatından yüzde 78 pay aldı. Son yıllarda yıldızı parlayan Red Globe 12 milyon dolarlık ihracatla ikinci sıraya yerleşirken, diyabet hastalarının tercih ettiği erkenci üzüm çeşidi Superior 6,5 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Yalova İncisi 6 milyon dolarlık ihracat başarısı gösterirken, 15 Ağustos’ta ihracat yolculuğu başlayacak olan Razaki üzümü 2,7 milyon dolarlık ihracat performansı gösterdi.
Sultani Çekirdeksiz Sofralık Üzüm cd Mevlana (Razaki Tipi) Sofralık Üzüm çeşitlerinin kesim ve ihraç tarihlerini Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü başkanlığında oluşturulan “Sultani Çekirdeksiz Sofralık Üzüm Çeşidi ve Mevlana (Razaki Tipi) Sofralık Üzüm Çeşidinin Kesim İhraç Tarihlerinin Belirlenmesi Komisyonu” Manisa ve Denizli’ye bağlı ilçelerdeki emsal teşkil edecek bağlarda yaptığı incelemeler sonucunda belirledi.
URBAN Care, gençlerin en çok güvendiği ve tercih ettiği markalar arasında yer aldı
Saç bakım markası URBAN Care, Beykoz Üniversitesi’nin akademik desteğiyle Türkiye İtibar Akademisi tarafından gerçekleştirilen ‘G250 Türkiye Gençlik Endeksi’ 2022 Araştırması sonuçlarına göre; 18-24 yaş arası genç kitlenin en çok güvendiği ve tercih ettiği markalar arasında yer aldı.
Türkiye İtibar Akademisi tarafından, Beykoz Üniversitesi’nin akademik desteğiyle gerçekleştirilen ‘G250 Türkiye Gençlik Endeksi 2022 Araştırması’ sonuçlarına göre, saç bakım ürünlerinde global devlerle yarışan URBAN Care, 18 – 24 yaş arası gençlerin en çok güvendiği ve tercih ettiği kozmetik markaları arasında yer almayı başardı.
Bu yıl 18 Nisan – 13 Mayıs tarihleri arasında ikincisi gerçekleştiren G250 araştırmasında, 50’ye yakın farklı sektörde faaliyet gösteren şirket ve kurumun, gençlerin nezdindeki itibarı ve güveni ölçümlendi.
Saç bakım ürünlerine karşı yeni nesil, pratik ve hızlı çözümler sunan, Türkiye’nin yanı sıra 15’i aşkın ülkede geniş ürün yelpazesini tüketicisine sunan Urban Care da listede yer alarak başarısını tescil etti. Selen Kozmetik CEO’su Selen Yorgun Tavit, kendilerine bu gururu yaşatan genç tüketicilere sonsuz teşekkürlerini iletti.
MEKANLARINIZDAKİ EN GÖSTERİŞLİ SADELİK: ELBİ’NİN YENİ ÜRÜNÜ JAZZ
Sadeliği ile her ortama uyum sağlayarak şıklık katan Jazz Serisi anahtar-prizler, elektrik malzemeleri pazarında son tüketicinin ihtiyaç ve istekleri çerçevesinde tasarlanarak Elbi Elektrik tarafından üretilmeye başladı. İş yerlerinden evlere kadar birbirinden farklı birçok iç dizaynda karşımıza çıkacak Jazz Serisi, geliştirilmiş yeni tasarımı ve her zevke hitap eden çok çeşitli renk seçenekleri ile üretim bandına girdi. Gösterişini sadeliğinden alan anahtar-priz serisi, alışılmışın dışında minimal çizgileri yaşamın içerisine taşıyor.
Jazz Serisi Birçok Renk ve Fonksiyon Seçenekleri ile Üretimde
Yalınlık, sadelik ve şıklık birleşerek Jazz Serisi’nde buluşuyor. Elbi, yaşamlara zarafet katan anahtar priz serisi Jazz’ın natural, metalik ve ahşap tonlara sahip toplamda 10 farklı renk seçeneğiyle üretimine başlıyor. Simli beyaz, duman grisi ve bazalt renkleri Jazz Serisi’yle birlikte Elbi serilerinde ilk defa tüketici ile buluşacak. Her ihtiyaca ve her segment kullanıcıya cevap verebilmek adına ürün gamında 47 farklı modül seçeneği barındırıyor.
Jazz serisi yeni radiuslu tasarıma sahip ve montaj kolaylığı ile standart duvar kasalarına uyumlu bir model olarak saha kullanıcıları tarafından tam not almış bir ürün olarak ilerleyen süreçte karşımıza çıkacak.
Venedik Film Festivali’nde Gözler Yine Lexus Modellerinde Olacak
Premium otomobil üreticisi Lexus, 79. Venedik Uluslararası Film Festivali-La Biennale di Venezia’nın Resmi Araç markası olarak sinema ve sanat dünyasıyla yakın ilişkiler kurmaya devam ediyor. En prestijli global sinema etkinliklerinden biri olarak öne çıkan Venedik Uluslararası Film Festivali’ne üst üste altıncı yıl sponsor olan Lexus, bir kez daha büyük yıldızları yeni modelleriyle buluşturacak.
Lexus modelleri, 31 Ağustos – 10 Eylül tarihleri arasında Venedik Lido’da gerçekleştirilecek festivalde kırmızı hali etkinliklerinde öne çıkacak ve dünyaca tanınmış oyuncu, ünlü isim ve yapımcıyla birlikte poz verecek. Film festivali, dünyaca ünlü yapımcılarla yüksek işçilik, teknoloji ve inovasyon gibi aynı temel değerleri paylaşan Lexus’un yeni SUV modeli RX’in de İtalya’da ilk kez sahne almasına ev sahipliği yapacak.
Venedik’te gerçekleştirilecek yüksek profilli organizasyon, Lexus markasını farklı kılan değerleri en iyi şekilde yansıtırken, birçok ünlü isimle Lexus modelleri yan yana gelecek. Bir yaşam tarzı markası olarak farklı deneyimlere imza atan Lexus, festivale bir kez daha sponsor olarak bu deneyimi ileriye taşıyacak.
Festivalin Resmi Aracı olarak kullanılacak tamamen yeni Lexus RX, kırmızı halı organizasyonunda şoförlü olarak VIP konuklara, ünlü isimlere ve resmi çalışanlara eşlik edecek. RX modeline tam elektrikli UX 300e dahil olmak üzere “Lexus Electrified” ürün gamından diğer modeller de katılacak. Festivalin büyüleyici atmosferine uygun olarak Lexus’un ödüllü üstü açılan modeli LC Convertible da Venedik’teki yerini alacak.
Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatı 1 milyar doları aştı
Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu, kuru meyve sektörünün muhteşem üçlüsü olarak tabir edilen çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirden 2021/22 sezonunun geride kalan diliminde 1 milyar 15 milyon dolarlık ihracat geliri elde edildi.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; 31 Temmuz 2022 tarihi itibariyle muhteşem üçlünün 2020/21 sezonunda 914 milyon dolar olan ihracatı, 2021/22 sezonunun aynı döneminde yüzde 11’lik artışla 1 milyar 15 milyon dolara yükseldi.
Çekirdeksiz kuru üzüm 400 milyon doları aştı
Kuru meyveler içerisinde ihracat lideri bu sezonda çekirdeksiz kuru üzüm oldu. 1 Eylül 2020 – 31 Temmuz 2021 tarihleri arasında 203 bin ton karşılığı 393 milyon dolarlık kuru üzüm ihraç eden kuru Türkiye, 2021/22 sezonunda aynı dönemde 232 bin ton kuru üzüm ihraç ederek 408 milyon dolar dövizi hanesine yazdırdı.
İngiltere 102,6 milyon dolarlık Türk üzümü talebiyle zirvedeki yerini korurken, Almanya’ya 58,2 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç edildi. Hollanda 38 milyon dolarla listeye üçüncü sıradan girerken, İtalya’ya 32 milyon dolarlık, Avustralya’ya da 27,5 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm gönderildi. Çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ettiğimiz ülke sayısı 101 olarak kayıtlara geçti.
Kuru kayısı ihracatı 375 milyon dolar oldu
2021/22 sezonu içindeki ihracat performansıyla zaman zaman çekirdeksiz kuru üzümle yarışan kuru kayısı 2020/21 sezonuna göre miktar bazında yüzde 7’lik düşüşle 87 bin tondan, 80 bin tona düşse de, Türk kuru kayısısı 2021/22 sezonunda ton başına 1290 dolar daha katma değerli ihraç edildiği için kuru kayısıdan elde edilen döviz miktarı yüzde 29’luk artışla 291 milyon dolardan 375 milyon dolara taşındı.
Türk kayısısını en çok Amerikalılar sevdi. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’ne 57,3 milyon dolarlık kuru kayısı ihraç ederken, Fransa 36 milyon dolarlık Türk kayısısı talep etti. İngiltere 21,6 milyon dolarlık kuru kayısı ihracatıyla üçüncü sıraya adını yazdırırken, Avustralya ve Brezilya’ya kuru kayısı ihracatımız 17 milyon doları aştı.
Kuru incir ihracatı 232 milyon dolara ulaştı
Cennet meyvesi kuru incirin 6 Ekim 2021 tarihinde başlayan 2021/22 ihraç sezonunda, 30 Temmuz 2022 tarihine kadar 62 bin ton 116 ton ihraç edilerek, 232 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Kuru incir ihracatı bir önceki sezon aynı zaman diliminde 230 milyon dolar olmuştu.
Kuru incir ihracatında Fransa 31,4 milyon dolarlık tutarla zirvede yer alırken, Almanya 30,8 milyon dolarlık Türk kuru inciri talebiyle zirve ortağı oldu. Amerika Birleşik Devletleri’ne 30,3 milyon dolarlık kuru incir ihraç ettik. Bu ülkeleri 14,2 milyon dolarlık tutarla İtalya ve 12,5 milyon dolarla Kanada izledi.
Işık; “Türkiye dünyanın kuru meyve ambarı”
Türkiye’nin uygun iklim özellikleri ve kuru meyve üretimi için verimli toprakları sayesinde dünyanın kuru meyve ambarı konumunda olduğu bilgisini paylaşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, kamu kurumları, üniversiteler, araştırma enstitüleri, zirai mücadele teşkilatları, ihracatçılar, borsalar ve üreticilerin ortak hareket etmesiyle kuru meyve sektöründe son yıllarda verimliliği, gıda güvenliğini ve ürünlerde kaliteyi ileri noktaya getirdiklerini, tedarik zincirini üç üründe tarladan rafa kadar oluşturduklarını ifade etti.
Enerjisi yüksek, potasyum, magnezyum ve kalsiyum zengini kuru meyveleri Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı ürünler kategorisinde değerlendirdiğinin altını çizen Işık, “Sağlıklı nesiller yetiştirmemiz için bu ürünleri yaşamımıza katmak istiyoruz. Kuru üzüm üreticisi olmayan İngiltere yıllık 95 bin ton, Almanya 65 bin ton kuru üzüm tüketirken, biz 43 bin ton kuru üzüm tüketiyoruz. Avrupa’da kuru meyveler çocuklar okula giderken beslenme çantalarına konuluyor, Türkiye’de de bu alışkanlığı kazanmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde ihracatımızı yükseltme yanında, iç tüketimi da artırmak için projeler geliştireceğiz” diye konuştu.
2022/23 sezonundan umutluyuz”
Kuru kayısı sezonunu tamamladıklarını, çekirdeksiz kuru üzümde ise son 1 aya girildiğini, kuru incirde ise sezonun bitmesine yaklaşık 2 ay kaldığını dile getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, mevcut tabloya göre 3 üründe yıl sonunu 1 milyar 100 milyon dolarlık ihracatla geride bırakmayı hedeflediklerini, üretici ve ihracatçı açısından tatmin edici bir sezonu geride bıraktıklarını vurguladı.
2022/23 sezonu ile ilgili hazırlıklarının yoğun bir şekilde sürdüğünü aktaran Işık, “2022/23 sezonunda çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirde rekoltelerde düşüş beklemiyoruz. Ürün kaliteleri de ihracata uygun. Üç üründe yüzde 10-15 aralığında ihracat artışı ve 1 milyar 250 milyon dolar ihracat tutarı hedefliyoruz” diye görüşlerini paylaştı.
AB topraklarının yüzde 30’unu organik sektörüne ayırıyor
Türkiye’de organik üretimin 35 yıl önce kuru meyve sektöründe başladığı bilgisini paylaşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Tüm dünya organik sektöründe konumunu güçlendirme çabası içerisinde. Geçtiğimiz günlerde Almanya’da dünyanın en büyük organik fuarı Biofach düzenlendi. Fuarda konuşan Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında organik sektörünün büyütülmesinin zorunluluk haline geldiğini, Rusya’ya karşı en büyük savunmanın organik sektörünü geliştirmek olduğunun altını çizdi. Özdemir, ayrıca önümüzdeki dönemde, Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerin topraklarının yüzde 30’unda organik üretim yapma hedefi ortaya koyduklarını dillendirdi. Türkiye’de de organik sektörü önümüzdeki süreçte katlanarak büyümesi, günümüzde 250’ye varan ürün çeşitliliğimizin daha da artması için, Türkiye’nin dünyadaki gelişmelerden geri kalmaması şart. Bu doğrultuda devletin organik politikasını sektörle iş birliğinde oluşturup gerekli altyapı ve kaynakları oluşturulması gerekiyor” dedi.
Kuru meyve sektöründeki ürünlerin az su tüketerek yetişebilen ürünler olduğunu vurgulayan Işık sözlerini şöyle tamamladı: “İncir ve kayısı çok su istemiyor. Karbon ayak izine etkileri az. Kuru meyve sektörü olarak üç ana ürünün üretim kalitesi ve gıda güvenliğinin arttırılması için projeler geliştiriyoruz. Küresel ısınmanın sektöre etkilerini minimize etmek için üniversiteler ve sektörün diğer paydaşlarıyla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Kalitenin artması, arz ve talep dengesinin sağlanarak dünya pazarlarına istikrarlı ürün arzı için ise lisanslı depoculuğa işlerlik kazandırmaya çalışıyoruz. Sektörümüzdeki kurumlar arasında iş birliğinin güçlenmesi noktasında bir iradeye sahibiz.”