Ekonomi

Ekonomi haberleri (21.03.2019)

“MARBLE’ın ulaştığı seviyeden gurur duyuyorum”

25. MARBLE İzmir Fuarı’nı heyecanla beklediklerini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “MARBLE Fuarı’nın çeyrek asra ulaşmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Çorbada tuzu olan biri olarak MARBLE İzmir Fuarı’nın ulaştığı seviyeden dolayı büyük gurur ve mutluluk duyuyorum” dedi.

Türkiye’ye yıllık 2 milyar dolar döviz kazandıran Türk doğal taş sektöründe, dünyanın en büyük fuarlarından olan MARBLE İzmir Fuarı’nın 27-30 Mart tarihleri arasında 25. kez kapılarını açacak olmasının heyecanı ve gururu yaşanıyor. Dünya doğal taş rezervlerinin yüzde 35’ine sahip olan Türk doğal taş sektörünün şovuna sahne olacak olan MARBLE İzmir Fuarı’nda dünyanın her yerinden sektör profesyoneli fuarizmir’de bir araya gelecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenecek fuarda binlerce renk ve desende doğal taş örneği, en son teknoloji iş ile mermer makineleri ve makine sarf malzemeleri sergilenecek. Gerçekleşecek ikili görüşmeler ise hem kent hem ülke hem de ihracata katkı sağlayacak.

MARBLE İzmir’i heyecanla bekliyoruz

Bu yıl 25. yaşını kutlamaya hazırlanan MARBLE İzmir Fuarı’na başından bu yana katıldığını ifade eden Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “Bizim sektörün en iyi tanıtımı fuarlarda yapılır. Doğal taş alıcıları taşa dokunarak almayı tercih eder, o nedenle doğal taş sektöründeki firmalarla dünyanın dört bir tarafındaki fuarlara katılarak Türk doğal taşını tanıtıyoruz. Bizler, bir yıl boyunca MARBLE İzmir Fuarı’nı heyecanla bekliyoruz. Bu yıl MARBLE İzmir Fuarı sektörümüz açısından çok daha büyük ve özel bir anlam taşıyor. MARBLE İzmir Fuarı’nın çeyrek asra ulaşmasının mutluluğunu yaşıyoruz. 25 yıldır kesintisiz MARBLE İzmir Fuarı’na katılan birisi olarak, 25 yılda MARBLE İzmir Fuarı’nın ve Türk Doğal taş Sektörünün kaydettiği gelişimi görmüş, yaşamış, hatta tabiri caizse çorbada tuzu olan biri olarak MARBLE İzmir Fuarı’nın ulaştığı seviyeden dolayı büyük gurur ve mutluluk duyuyorum” diye konuştu.

Kazanımları devam edecek

MARBLE İzmir Fuarı’nın sadece Türkiye’nin doğal taş ihracatına katkı sağlamadığını, İzmir’in turizm, kültür, ticaret hayatına da büyük destekleri olduğuna işaret eden Kaya, “Her yıl İzmir ekonomisine 100 milyon dolar katma değer sağlayan MARBLE İzmir Fuarı o kadar büyüdü ki, Kültürpark alanına sığamadı ve İzmir’e fuarİzmir’i kazandırdı. İzmir’de diğer sektörlere rol model oldu. MARBLE İzmir Fuarı’nın İzmir’e kazanımları artarak devam edecek” dedi.

İnadına üretim, inadına ihracat

Ekonomik daralma sonrasında doğal taş sektöründeki son durumu da özetleyen EMİB Başkanı Mevlüt Kaya, “Ben her zaman sektör için pozitif bakış açısında oldum. Bizim mottomuz ‘İnadına üretim, inadına ihracat’. Türkiye’nin başka şansı olmadığını biliyoruz. Üreteceğiz ve ihracat yapacağız. Çünkü içinde bulunduğumuz bu tür krizlerden çıkmanın olmazsa olmazıdır ihracat. İthal girdisi olmayan Türk doğal taş sektörü bu tür krizlerde daha bir anlam kazanıyor. Bu kriz ortamında doğal taş sektörü ülkemize, ekonomimize ilaç olacak. Çünkü hiçbir ithal girdisi yok, tümüyle yerli üretim” dedi.

TABA Gaziantepli Yatırımcılara ABD Kapısını Aralıyor

Türkiye’nin güçlenmesi ve marka değeri yüksek markalar oluşturulmasını görev ve misyon edinen TABA-AmCham, sanayicilere yurt dışında yatırım imkanı sunulması için yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde, “ABD’de yapılacak Türk organize sanayi yatırımı”nı anlatmak üzere bu kez Gaziantep’teydi. Türk Amerikan İş Adamları Derneği Başkanı Ali Osman Akat, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı B. Ali Bayramoğlu ve beraberindeki heyet, Sanko Holding Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ve Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu’na bir ziyaret gerçekleştirerek, Amerika’da kurulması planlanan Türk Organize Sanayi Bölgesi (IZUS)’ni anlattı. Ellinin üzerinde Gaziantepli sanayicinin katıldığı, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıda, ilk konuşmayı TABA-Am-Cham Yüksek İstişare Kurulu Başkanı B. Ali Bayramoğlu yaptı.  Gaziantep ile ilgili ekonomik ve sosyolojik istatistiki bilgiler veren Bayramoğlu, yöre ile ilgili doğru bilinen yanlışlara açıklık getirdi. İlçenin turizm potansiyelinin yüksekliğine değinen Bayramoğlu,  şehrin sanılanın aksine otel açığı olmadığını, hatta otellerinin yüzde 43 doluluk oranına sahip olduğunu ancak ortalamanın çok altında olan 30 Dolar gibi bir fiyat ortalamasıyla hizmet verdiklerini aktardı. Gaziantep’i dışardan tercih edenlerin konaklama süresinin ortalama bir buçuk gün olduğunu açıklayan TABA-Am-Cham Yüksek İstişare Kurulu Başkanı B. Ali Bayramoğlu,  tüm bu veriler ışığında ilçenin gastronomi ve kültür turizmi açısından katma değeri yüksek turist çekmesi gerekliliğini ifade etti. Gaziantep’in ihracat rakamlarının 10 yıllık bazda 3 milyar Dolardan 6-7 milyar Dolar seviyelerine çıktığını aktaran Bayramoğlu, bunun büyük bir başarı olduğunu ancak Gaziantep’in ve Türkiye’nin çok daha iyi yerlere gelebilmesi için insanların emeklilik hayallerini unutup, Türkiye’ye olan borcunu ödemesi gerektiğini savundu.

Türklerin ABD’de lobi yapma imkânı Türk OSB’si ile artacak

Türk Amerikan İş Adamları Derneği (TABA-AmCham) Başkanı Ali Osman Akat’ınsunumlarıyla devam eden toplantıda, dernek tarafından ABD’de kurulması planlanan Türk Organize Sanayi Bölgesi (IZUS) projesinin amacı ve detayları aktarıldı. “Dışarıdan bakıldığında proje Amerika’ya yatırım yapmak gibi görünse de buna benzer birkaç projeyle Türkiye’nin yurt dışından döviz bekleme ihtiyacı kalmayacaktır” diyen Ali Osman Akat, dünyanın en büyük pazarına yatırım yapan Türk iş adamlarının, Türkiye’nin döviz ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayacağı yorumunda bulundu. 500 bin dönüm arazi üzerine etap etap hayata geçirilmesi planlanan IZUS projesinde üretim tesisleri, sosyal faaliyet alanları, ikamet yerleri olacağını ve bu şekilde insanların ihtiyaç duyacağı her şeyin bir arada bulunacağını aktaran Akat, böylesi bir proje ile ABD’ye yatırım yapan Türk sanayicileri sayesinde, Türkiye’nin Amerika’da lobi yapma imkânlarının da diğer ülkelerin çok üzerine çıkabileceğini ifade etti.

Ağırlıklı fikir Teksas’tan yana

Projenin konumlandırmasının hava, kara, deniz ve raylı sistemlerin hepsinin olacağı bir yerde olacağını aktaran Türk Amerikan İş Adamları Derneği (TABA-AmCham) Başkanı Ali Osman Akat, derneğin şimdilik Teksas üzerinde yoğunlaştığının altını çizerken, “Projenin Türk sanayicisi için en cazip tarafı arazi, bina ve ekipman tedariklerinin hepsinin Amerika’daki Federal Hükümet, Eyalet Hükümeti ve bankalardan tarafından karşılanacak olması. Türk sanayicisinin yapması gereken tek şeyin buradan alacağı bir banka referans mektubu.” diyerek  sanayicilere ABD yatırımları için umut verdi. ABD’de Türk OSB’si projesinde yer almak isteyen her sanayici için ön şartın uzmanlaştığı alanda yatırım yapmak olduğunu, yeni alanlara yatırım yapmak isteyenlerin projede yer alamayacağını da belirten Ali Osman Akat,buna sebep olarak da projenin Amerika açısından en önemli teşvik edicisinin Türk sanayicisinin kendi alanındaki know-how ve deneyimi olduğuna işaret etti.

Sanayicilerin yatırımlarındaki en büyük sorunu fizibilite eksikliği

TABA-AmCham Başkanı Ali Osman Akat, sunumunun ardından Gaziantepli sanayicilerin sorularını yanıtlarken gelen bir soru üzerine, yerli yatırımcıların en büyük probleminin yatırım öncesi fizibilite yapmaması, proje geliştirmemesi olduğunu; ayrıca iş adamlarının etrafından gördüğü bir işi yapıp, kâr eden insanlardan etkilenerek benzer alanlara yönelmeye meyilli davrandıklarını belirtti. İş hayatında dikkat edilmesi gereken sıralamanın “fizibilite, analiz, takip ve denetim”olduğunu aktaran Akat, konuşmasının sonunda Türkiye için çok önemli olan IZUS projesine, Gaziantepli sanayicilerden tam destek sözü aldı.

ACCO Brands ‘Yılın Tedarikçisi’ ödülünü aldı 
ACCO Brands Corporation, Avrupa Ofis Ürünleri Ödülleri (EOPA) organizasyonunun yaptığı değerlendirmeler sonucunda ‘Yılın Tedarikçisi’ ödülünün bu yılki sahibi oldu. Sektör öncüsü tedarikçilerin titiz kriterlerle değerlendirildiği etkinlikte ACCO Brands, satış performansı, inovatif ve yüksek kaliteli ürün portföyü ve marka gücü gibi alanlarda rakiplerini geride bıraktı.
Alman ofis ürünleri üreticisi Leitz®, dünyanın dört bir yanındaki kurumların 35 yıldır güvendiği öncü masaüstü ve mobil cihaz aksesuarı üreticisi Kensington®, dünya çapındaki müşterilerine evrak imha makinesi ve kaplama makinesi gibi ofis gereçleri sağlayan Rexel® ve tüketicilerinin basılı içeriklerini korumasını sağlayan ürünler sunan GBC® gibi markalara ev sahipliği yapan ACCO Brands Corporation, Avrupa Ofis Ürünleri Ödülleri’nin (EOPA) Amsterdam’da düzenlediği ve dünyanın öncü tedarikçilerinin katıldığı etkinlikte “Yılın Tedarikçisi” ödülünün sahibi oldu.
Prestij değeri yüksek ‘Yılın Tedarikçisi’ ödülü şirketin satış performansı, kazandığı pazar payı, inovatif ve yüksek kaliteli ürün portföyü, sunulan ürün ve hizmetleri diğerlerinden ayırmak için harcanan çaba, tedarik zinciri performansı, zengin veri ve içerik sunma ve son olarak da marka gücü gibi birçok kriterde kendisini rakiplerinden ayıran firmalara veriliyor.
Adaylar hakkında jüri heyetinin açıkladığı görüşlere göre “Avrupa’da faaliyet gösteren Esselte ile ACCO Brands birleştiğinden beri tüm gözler geçtiğimiz 18 ayda ACCO’nun üzerindeydi.” Görüşlerin devamında ise ACCO’nun “geniş ürün portföyüyle saygı gördüğüne” ve “iki firmanın birleşmesi esnasında çalışanlar ile kanal iş ortakları arasında oluşturulan yeni ve pozitif kültürle çok güzel bir iş çıkardığına” da dikkat çekiliyor.
ACCO Brands EMEA Türkiye Pazarlama Müdürü Özlem Ankaralı Efe, aldıkları prestijli ödül ile ilgili şunları söyledi: “ACCO Brands olarak bütün başarılarımızı daha da pekiştiren EOPA 2019 ‘Yılın Tedarikçisi’ ödülünü almış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Küresel ve öncü ofis ürünleri sağlayıcısı olarak inovasyona yatırım yapmaya devam ederken, hem markamızı hem de kurumsal iş ortaklarımızı büyütecek kampanyalar sunuyoruz.”

F’ Roses Baharın Renklerini Belirledi

Floral Cafe konseptiyle  Arnavutköy sahilde çiçekseverlerle buluşan F’roses, koral renklerin moda olduğu sezonda, baharın renklerini Milenyum Pembesi ve Somon olarak belirledi.

Butik bir çiçekçi ve cafe konseptini birbiriyle harmanlayarak çiçekseverlere eşsiz bir deneyim sunan cafe, bir yandan kahvenizi içerken diğer yandan gül bahçesi içindeymişcesine insanların çiçekleri hissedebileceği bir mekan olarak tasarlandı.

Butik bir çiçekçiden çok daha farklı hizmetler veren marka, çiçekçilik kısmında sundukları erkeklere yönelik ’’ ‘Forget me not club’  konseptiyle özel gün ve tarihleri hatırlatıyor. Bu özel günlerde istenilen çiçekler ve detaylara göre kişiye ve günün önemine uygun çiçek ve aranjman tavsiyelerinde bulunuyor.

Çiçeğiniz imzanız haline gelsin felsefesinden yola çıkarak müşterileri ile beraber kişiye özel  aranjmanlar tasarlayan F’roses  , müşterilerinin imzası haline geliyor. Yurtdışında oldukça popüler bir trend olan haftalık çiçek üyeliği ise F’roses da sunulması planlanan hizmetlerden biri. F’roses , çiçekleri ve aranjman yapılacak malzemeleri müşterilerine yollayarak çiçekseverlere kendi çiçeğini yapma imkanı tanıyor. Böylece hazırlanan çiçekler, müşterilerin eli de değerek daha özel bir hale geliyor.

Bilim İnsanları Dünya’nın Geleceğini Kapadokya’da Konuştu

 Çevreci Beşerî Bilimler alanının Türkiye’deki öncüsü olma vizyonu ile çalışmalar yapan Kapadokya Üniversitesi, 7-8 Mart 2019 tarihlerinde uluslararası bir konferansa ev sahipliği yaptı.

Son 10 yılda dünyada önemli bir alan olarak gelişen Çevreci Beşerî Bilimler alanının Türkiye’de yerleşmesi için Kapadokya Üniversitesi bünyesinde kurulan Çevreci Beşerî Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi, ilk etkinliğini “Environmental Humanities in the Anthropocene Age” (Antroposen Çağı’nda Çevreci Beşeri Bilimler) başlığıyla düzenledi.

Kapadokya Üniversitesinin Mustafapaşa Yerleşkesinde düzenlenen konferansa Türkiye dışında 5 farklı ülkenin üniversitelerinden, Türkiye’den ise 16 farklı üniversiteden akademisyen ve araştırmacı konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğe üniversite öğrencilerinin de yoğun ilgisi vardı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Kapadokya Üniversitesi Çevreci Beşerî Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serpil Oppermann, uluslararası koordinasyon içerisinde yürütülecek bu tür disiplinler arası araştırmalar ile içerisinde bulunduğumuz ekolojik krizler ve belirsizliklerin aşılması için çözümler üretilebileceğini ifade ederek, 7 oturum olarak planlanan konferansta konuşacak tüm bilim insanlarına teşekkür etti.

 Prof. Dr. Serpil Oppermann’ın ardından kürsüye çıkan İsveç Mälardalen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Steven Hartman, 21. yüzyılın iklim değişikliği gibi daha önce benzeri görülmemiş zorlukların anlaşılıp aşılabilmesi için Beşerî Bilimlerde bir paradigma değişikliği yaşanması gerektiğini ifade edip; bu değişikliğin gerektirdiği yeni yaklaşımların ve uygulamaların küresel çapta örneklerini tanıtırken, konferansa Ecole Normale Supérieure de Lyon’dan katılan filozof Patrick Degeorges ise bu paradigma değişiminin gerçekleşmesi için sosyal ve beşerî bilimcilerin daha fazla fen bilimleri, fen bilimleriyle ilgilenenlerin de daha fazla sosyal ve beşerî bilim okumaları gerektiğini söyleyerek, asıl amacın “doğayı beşerî bilimlere taşımak değil, beşeri bilimleri doğaya taşımak” olması gerektiğini vurguladı.

Çeşitli tarihsel dönemlerden ve ülkelerden edebiyat, sanat, sinema ve kültür metinlerinin incelendiği konuşmalardan oluşan iki günlük konferans sırasında yakın dönemde Türkiye’de bu alanda atılabilecek yeni adımlar için ön çalışmalar yapılırken, daha geniş kapsamlı projeler için ilk adımların atıldığı açıklandı.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu