Meşher’den “Çağrışımlar” paneli
Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisi kapsamında “Çağrışımlar” başlıklı panel düzenliyor. İstanbul’a bugünden ve farklı disiplinlerden bir bakış sunmayı hedefleyen panelde, tarih, fotoğraf, sahne sanatları, edebiyat, müzik ve görsel sanatlar alanlarından konularında uzman ve tanınmış isimler serginin kendilerinde bıraktığı çağrışımları paylaşacak.
İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekânı Meşher, yeni yıla, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisi kapsamında düzenlenen bir panelle “merhaba” diyor. İstanbul’a bugünden ve farklı disiplinlerden bir bakış sunmayı amaçlayan “Çağrışımlar” isimli panel, 5 Ocak 2024’te Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek.
Tarih, fotoğraf, sahne sanatları, görsel sanatlar, edebiyat ve müzik gibi sanatın farklı alanlarında çalışmalarını sürdüren uzman isimlerin sergiden ilhamla kişisel çağrışımlarını paylaşacağı panel iki oturumda gerçekleşecek. Sergiyi düşünme ve yorumlama biçimlerinin çeşitliliğine katkı sunacak her iki oturum da konuşmacıların kısa sunumlarının ardından soru-cevap bölümüyle devam edecek.
Açılış konuşmasını Meşher Direktörü Nilüfer H. Konuk’un gerçekleştireceği panelin birinci oturumu, Göz Alabildiğine İstanbul’un küratörlerinden Şeyda Çetin’in moderasyonunda düzenlenecek. Bu oturumda, Latife Tekin “İstanbul Üstüne İstanbul Kuranlar”, Murat Germen “Bakma, Görme ve Aktarma Biçimleri: İstanbul’un Evveli ve Ahiri”, Dikmen Gürün ise “Beyoğlu’nda Seyir Hâli” başlıklı konuşmalar yapacak.
İkinci oturum ise serginin küratörlerinden Ebru Esra Satıcı’nın moderasyonunda yapılacak. Cem Behar “Şehrin Ortak ‘Sound’u”nu, Murat Belge “Batı’dan Bakışla İstanbul”u, Gülsün Karamustafa ise “Sosyal Medyada ‘Paylaşılan’ Eski İstanbul”u anlatacak. Panelin kapanış konuşmasını ise sergi çalışmalarına sergiyle aynı ismi taşıyan Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzalar kataloğu için kaleme aldığı “Biz ki İstanbul şehriyiz, güzelizdir” başlıklı makalesiyle katkı sağlayan Prof. Dr. Zeynep Çelik yapacak.
Meşher Direktörü Nilüfer H. Konuk, panele ilişkin şunları söyledi: “Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar, bir kısmı ilk defa İstanbul’da sergilenen panoramik ve geniş açılı şehir temsillerini içeren gravürlerden nadir kitaplara, yağlıboya tablolardan fotoğraflara 100’ün üzerinde eseri izleyiciyle buluşturuyor. Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan nadide eserlerden oluşan sergi, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Şehre merak duyan Batılılar tarafından üretilmiş eserlerin bir araya geldiği bu seçki, şehrin zengin bir görsel kaydını oluşturuyor. Sergi kapsamında, izleyiciyi İstanbul temsillerinin çeşitliliğini, tasvirlerin farklılığını incelemeye davet eden sergiye paralel bir panel programı hazırladık. Sergi çalışmalarına katalog için kaleme aldığı bir makaleyle katkı sağlayan Prof. Dr. Zeynep Çelik ve ekibimizle birlikte, her biri kendi alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak katılacağı programın içeriğini tasarladık. Konuşmacıların sergiden ilhamla zihinlerinde gezinen düşünceleri, sergiye ve İstanbul’a dair kendi çağrışımlarını sunacakları bir etkinlik bizi bekliyor.”
Kontenjan sınırı bulunan panele katılım ve detaylı bilgi için [email protected] adresine mail atmak yeterli.
ADI KÜTÜPHANEDE YAŞAYACAK Emir Can İğrek 2018’de henüz 21 yaşındayken kaybettiği müzisyen dostu Onur Can Özcan’ın hatırasını yaşatmak için anlamlı bir işe imza attı. Konserlerinde sık sık andığı Onur Can Özcan adına Van’daki Yolaşan Köyü İlkokulu’na kütüphane yaptırdı…Birçok ünlü isme şarkı veren Onur Can Özcan henüz 21 yaşındayken 2018’de Şile açıklarında teknesi alabora olunca boğularak hayatını kaybetmişti. Emir Can İğrek yakın dostu olan Onur Can Özcan’ı konserlerinde sık sık anmış, son albümü ‘Parti İptal’de ise onun için yazdığı ‘Can Dostum’ şarkısına yer vermişti. Geçen yaz Harbiye Açık Hava konserinde yapay zeka katkısıyla bu şarkıda Onur Can Özcan ile düet yapmıştı. Bu düet videosu Youtube’da 3 ay içinde 25 milyon kez izlendi.Talihsiz bir şekilde kaybettiği dostunu hiç unutmayan Emir Can İğrek, Onur Can Özcan’ın adını yaşatmak için kolları sıvadı. Köy Okulları Yardım Projesi’nin danışmanlığında Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yolaşan köyünün ilkokuluna bir kütüphane açtı. Yolaşan İlkokulu’nun kütüphanesinin her türlü ihtiyacını karşılayan Emir Can İğrek ve ekibi önceki gün kütüphanenin açılışına katıldı.
Katy Perry Collections’a görkemli davet!
Süperstar’ın renkli markası Katy Perry Collections, şık bir davetle Türkiye’ye adım attı
Müziği ve tarzıyla tüm dünyada milyonlarca hayranı bulunan Katy Perry’in renkli markası Katy Perry Collection, Swissotel’de düzenlenen özel etkinlikle, ayakkabı sektörünün güçlü markası Bestyle farkıyla Türkiye’ye adım attığını duyurdu.
Pop yıldızı Katy Perry’nin, tasarım ve yönetim sürecini üstlendiği markası Katy Perry Collection, Türkiye’de görkemli bir davetle açılış yaptı. Geçtiğimiz gün Swissôtel the Bosphorus’ta düzenlenen davette, sosyal yaşamın tanınmış simalarının yanında Melek Mosso, Deniz Seki, Funda Arar, Esra Erol, Cem Özkök, Gamze Karaduman, Güliz Ayla, Özge Ulusoy, İpek Bağrıaçık, Özgür Aras, Emel Yıldırım, Tuğba Melis Türk, Kıvılcım Ural, Betül Demir, Dilan Çitak Tatlıses, Gül Erçetingöz, Çağla Naz Kargı gibi ünlü isimler ve iş insanları yer aldı.
Ayakkabı sektörünün yenilikçi öncülerinden Bestyle ile Türkiye’de satışa sunulan marka, eğlenceli bir davetle konuklarını stil yolculuğuna çıkardı. Markanın koleksiyonundaki kırmızıdan yosun yeşiline, mordan şeker pembesine uzanan renklerde sandaletler, siyah ve beyaz renk alternatifleriyle bohemden klasiğe farklı seçenekler sunan sneaker’lar, bot, çizme, topuklu ayakkabı modelleri, konuklardan tam not aldı.
Davete katılan konuklar, Katy Perry Collections’ın birbirinden şık ayakkabılarını yakından incelerken, Katy Perry’nin balmumu heykeliyle fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmedi.
“Türkiye’yi çok seviyorum”
Dünya turnesi hazırlıkları devam ettiği için açılışa katılamayan Katy Perry, Türkiye’deki hayranları ve sevenlerine mesaj gönderdi. Ünlü yıldız mesajında, “güzel Türkiye’nin güzel kadınlarına (insanlarına) sevgilerimi iletiyorum. Türkiye, çok özel ve güzel bir ülke. Türk ayakkabı sektörünün yenilikçi ve güçlü oyuncusu Bestyle aracılığı ile koleksiyonumun, Türk kadınıyla buluşacak olması beni çok heyecanlandırıyor. Güzel ülkenizin, zarif kadınlarıyla çok şık ve eğlenceli bir serüven yaşayacağımıza tüm kalbimle inanıyorum. Kalbim sizinle” dedi.
Ayakkabı sektörünün Türkiye’deki güçlü oyuncusu Bestyle farkıyla keşfedeceğimiz koleksiyonda kovboy çizmeden casual botlara, özel günler ve günlük kullanım için tasarlanan klasik topuklu ayakkabılardan, şık terliklere, rahatlığına önem verenlerin ayrılmaz parçası sneaker’lardan babet ve loafer’lara kadar birçok alternatif bulunuyor. Katy Perry Collections’ın birbirinden şık modellerini bestyle.com.tr web sitesinden ve bestyle.tr instagram hesabından inceleyebilirsiniz.
YÖNETİM KURULUNDA KADIN DERNEĞİ “GELECEK İÇİN KADIN GÜCÜ ZİRVESİ”Nİ GERÇEKLEŞTİRDİ!
Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi; 19 Aralık 2023 tarihinde Swissotel The Bosphorus İstanbul’da Gerçekleşti!
Cumhuriyetimizin 100. yılında, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği tarafından düzenlenen “Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi” kadının gücünü vurgulamak, eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konularında topluma ve gelecek nesillere ilham vermek amacıyla, cinsiyet eşitliğini hayatın her alanında göstermeyi, artırmayı ve desteklemeyi amaç olarak gören akademisyenler, sivil toplum liderleri, fikir öncüleri ve etkili liderlerin katılımıyla Gazeteci – Yazar Özlem Gürses ve Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı ve YKKD Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Kaleağası’nın sunumuyla 19 Aralık 2023 tarihinde Swissotel The Bosphorus İstanbul’da gerçekleşti!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, YKKD Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Cumhuriyetimizin 100. yılı vurgusuyla “Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi”nin açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu; “Gelecek, kesinlikle kadının gücüyle aydınlanacaktır. El ele, kol kola ve özellikle Yönetim Kurulunda Kadın Derneğimizin de bu yöndeki adımlarını da bir nevi kutsal bir yere taşıyarak ‘varız, buradayız ve hazırız’ diyoruz. Hep birlikte olacağız ve hep birlikte ileriye doğru koşacağız.” diyerek desteklerini ve takdirini paylaştı.
Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, YKKD Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin; “Çeşitliliği ve eşitliği benimsemiş bir toplumsal kültürü oluşturmanın yollarını ve iyi örneklerini konuşmak için Cumhuriyetimizin 100. yılından daha anlamlı bir zaman olamazdı. Zirvemizin hedeflediği toplumsal değişime inanarak, kapsayıcı politikalar yapan ve uygulayan kurumlarla ve liderlerle ülkemizde hedeflediğimiz dönüşümü gerçekleştirebilir, Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına hazır olabiliriz.” dedi.
Hande Yaşargil: “Varız. Buradayız. Hazırız, Ve En Güzeli Beraberiz”
Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Başkanı Hande Yaşargil; Gelecek için Kadın Gücü Zirvesi’nin coşkulu kapanış konuşmasını gerçekleştirdi:
Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla kutlarken ve ikinci yüzyılımıza hızla ilerlerken, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz “Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi” inanıyorum ki burada yarattığımız bu güç bir programın çok ötesinde bir etki yaratıyor, bu güçlü zincir ve bakış açısı büyüyor, birbirimize verdiğimize destek ile biz toplumda daha çok yönetici ve lider role talip olacağız, aday olacağız. Bu destekle o rollere güvenle geleceğiz ve aldığımız yetki ile ülkemizi daha eşit daha vicdanlı ve daha sürdürebilir bir seviyeye taşıyacağız. Sizi bizim sloganımızla selamlayarak bu zirveyi kapatmak istiyorum. Biz hepimiz; ‘varız hazırız buradayız ve en güzeli beraberiz’. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.”
Cumhuriyet’in 100. Yılı Coşkuyla Kutlandı!
Cumhuriyet’in 100. Yılı için düzenlenen “Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi” salonlarını davetliler, yoğun ilgi ile doldurdular.
Günün en özel anlarından biri; tüm davetlilerin, Norm Ender ve Atatürkçü Sesler Korosu eşliğinde Parla Cumhuriyet’in 100. Marşı’nı coşku dolu bir atmosferde seslendirdikleri ve Cumhuriyet’in 100. yılını kutladıkları an oldu. 100. yıl kutlamasının ardından; “Cumhuriyet’in Kazanımları, Bugünün ve Geleceğin Perspektifinden Kadın Meselesi” oturumunda; yönetimde kadın ve eşitlik konularına dikkat çeken Araştırmacı-Yazar Bekir Ağırdır; “Hem aklın hem yüreğin bir arada çalıştığı yeni bir yönetim modeline ihtiyacı vurgulayarak toplumsal dönüşüme ve barışa ihtiyacımız var. Bu güç ve şefkat ile yeni yönetim modeli gerçekleşecek.” dedi. MEF Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Soysal’ın Yönetimde Kadın Olmak: Uzun İnce Bir Yol” oturumunda kadınların yönetimde kadın olmanın zorluklarını paylaştı.
Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi”nin konuşmacıları arasında; Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi, YKKD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ayşe Odman
Boztosun, İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü Öğretim Üyesi Leyla Keser Berber ve MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi-Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu LL.M, Unlearn Academy Kurucu Üyesi Dr. Ecmel Ayral, Because Impacts Kurucu Ortak ve CEO’su, Portekiz Eski Kültür Bakanı Graça Fonseca, İş Girişim Sermayesi, Akmerkez GMYO, Fark Holding Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi ve YKKD Yönetim Kurulu Üyesi Özge Bulut Maraşlı, Senarist ve Yönetici Melis Civelek, Yönetmen Hakan Kırvavaç (Ketche), Gold Yapım Kurucusu ve Sahibi Faruk Turgut, The Female Capitalist Sahibi ve Kurucusu Christine Brown-Quinn gibi birçok değerli isim yer aldı.
Yönetimde Daha Çok Kadın: Kotalı mı? Kotasız mı?
Üç farklı salonda, 47 konuşmacı ile gerçekleşen Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi”nin heyecan dolu anlarından biri; Forbes Türkiye Medya Grup Başkanı ve Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Eş Başkanı Burçak Güven moderatörlüğünde gerçekleşen Aclan Acar Stratejik Danışmanlık Kurucusu Aclan Acar, Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplumbilimleri Fakültesi Dekanı, Oxford Üniversitesi CRIC Merkezi Kıdemli Üyesi, GAİN Medya Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Türkiye İş Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, Akkök Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, YKKD Yönetim Kurulu Başkanı, Mentor Danışmanlık Kurucu Ortak, INSEAD Business School Koçluk Lideri Hande Yaşargil’in katılımıyla “Yönetimde Daha Çok Kadın: Kotalı mı? Kotasız mı?” sorusuna cevap aradıkları münazara oturumu oldu. Oturum başladığında anket ile katılımcılara soruldu: Yönetimde Daha Çok Kadın: Kotalı mı? Kotasız mı? Oturum sonunda yapılan oylamada; 249 evet oyu ile “kota” kazandı.
Geleceğe katkı sağlayacak çeşitlilik ve kapsayıcılıkta iyi uygulamalar; Pluxee, Türk Tuborg, Borusan Holding, HSBC Türkiye, QNB Finansbank ve IC Holding destekleriyle; Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan, Türk Tuborg A.Ş. CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Damla Birol, Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası moderatörülüğünde Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, HSBC Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Funda Temoçin moderatörlüğünde Yazar – Sürdürülebilirlik Üreticisi Hale Acun Aydın, Mumo Kurucu Ortağı Işınsu Kaya, Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası moderatörülüğünde QNB Finansbank İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar ve Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası moderatörülüğünde IC İbrahim Çeçen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Çeçen, EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi Başkanı Esra Üzel Yüncüler’in katkılarıyla gerçekleşti.
Türk Tuborg CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Damla Birol; kadınların yükselmesi konusunun hayattaki en önemli meselelerinden biri olduğunu belirterek bu meseleye baş koyan ve karar verme mercilerinde yer alan tüm yöneticilerin, sahip oldukları bu farkındalık ve bilinçle kendi şirketlerinde neler yapabilecekleri hakkında örnekler vererek, Türk Tuborg’da kadın çalışan sayısının önemli oranda yükselmesini sağlayan başarılı projelerini sundu.
HSBC Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Funda Temoçin; “BM sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında öne çıkan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ve “Eşitsizliklerin Azaltılması” HSBC’nin de hem global hem de yerel ajandasında ana gündem konularına dikkat çekerek; “Çalışanlarımıza eşit, şeffaf, adil ve esnek bir çalışma kültürü ve ortamı sağlamak için hayata geçirdiğimiz birçok uygulamamız bulunuyor. Çalışanlarımızın iş ve yaşam dengelerini sağlıklı kurabilmeleri için uzaktan çalışma modelleri, kariyer molası, zihinsel yükü hafifletmeye odaklandığımız Kişisel İhtiyaç Merkezi uygulamalarımız bu alandaki çalışmalarımızın yansımaları. Değişen sosyo-ekonomik ihtiyaçları da takip ederek bu uygulamalarımızı güncellemeyi ve geliştirmeyi sürdürüyoruz. YKKD’nin bugün düzenlediği zirvede 3 farklı kariyerden kadınların yaşadığı zorluk ve deneyimleri; güçlü, etki alanı yüksek ve değişim yaratabilecek dinleyicilerle buluşturduk. Paylaştığımız bu ilham verici yolculukların, farklı ekosistemlerde kadın istihdamını artıcı uygulamaların önünü açacağına inanıyoruz.” dedi.
QNB Finansbank İnsan Kaynakları Genel Müdürü Yardımcısı Cenk Akıncılar, Yayımladıkları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi ile öncelikle dile yerleşen eril söylem ve cinsiyete yönelik bilinçsiz önyargıları çalışma hayatında ortadan kaldırmak, kadınların ve erkeklerin çalışma hayatında daha eşit koşullarda yer almasını ve güçlenmesini sağlamayı hedeflediklerini belirtti. “QNB Finansbank olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ilerletilmesi için net hedefler koymak, toplumumuzda ve çalışma dünyamızda kadın-erkek eşitliğine önemli katkılarda bulunacağına inandığımız Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi’ni yayımladık. Toplumsal Cinsiyet Eşitliliğine duyarlı uygulamalar için kararlılığımızı sürdüreceğiz” dedi. “2021 yılında Birleşmiş Milletlerin belirlediği Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (Women’s Empowerment Principles-WEPs) imzalayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları oluşturmaya yönelik 7 ilkeye yönelik taahhütlerimizi ortaya koyduk. Son olarak da cinsiyet eşitliğini taahhüt eden şirketlerin performansını ölçmek için dünyada yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olan 2023 Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde (GEI) yerimizi aldık. QNB Finansbank olarak cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalarımızı bir adım daha öteye taşıyarak, 5 taahhüdümüz ile hedefimizi “Daha Eşit Bir Dünya” olarak belirledik” dedi.
IC İbrahim Çeçen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Çeçen; “İbrahim Çeçen’in gençlik yıllarında eğitim konusunda yaşamış olduğu deneyimlerden yola çıkarak 2004’te kurulan vakfımız, özellikle çocuk ve gençlerimizin eğitim hayatına dokunuyor. Şimdiye kadar 16 binden fazla öğrenciyi burs ile destekledik. Bu desteğimiz, gençlerimizin hayatlarına değer katıyor, onlara yeni kapılar açıyor. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’yle de bölgeye bilim, kültür-sanat ve spor alanlarında destekte bulunuyoruz.
EkoDoku ile iş birliği modelimiz ise vakfımızın ve EkoDoku’nun ortak değerlerinden doğdu. EkoDoku’nun sürdürülebilirlik ve etik üretim konusundaki çalışmaları, vakfımızın eğitim ve kültürel mirasın korunması hedefleriyle tam örtüşüyor. Bu iş birliği, özellikle deprem bölgesindeki gençler ve kadınların hayatlarında, yeniden yaşamlarını inşa edebileceklerine dair ekonomik, sosyal ve psikolojik iyilik halleriyle ilgili somut değişimler yaratıyor ve her iki kurumun etki alanını genişletiyor. dedi.
Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi Sponsor destekleriyle, gelecek yüzyıla vurgu yapan konu başlıklarıyla, yönetim kurulunda kadın sayısını artırmaya yönelik vizyon ile sürdürülebilir bir değişim yaratma hedefiyle sona erdi.
Zirve Sponsorları; Platin Sponsor Pluexee, Gold Sponsor BEYMEN, Gold Sponsor Borusan Holding ve Borusan Cat, Gold Sponsor HSBC Türkiye, Gold Sponsor IC Holding, Gold Sponsor QNB Finansbank ve Gold Sponsor Türk Tuborg, Gümüş Sponsor Acino, Gümüş Sponsor Centrum, Gümüş Sponsor ETi, Gümüş Sponsor LC Waikiki, Gümüş Sponsor Legrand, Gümüş Sponsor Multinet Up, Gümüş Sponsor Otacı, Gümüş Sponsor Otokoç Otomotiv, Gümüş Sponsor Teknosa, Gümüş Sponsor UNO, Gümüş Sponsor Yıldız Holding, Gümüş Sponsor Yıldızlar Yatırım Holding ve Sürdürülebilirlik Sponsoru Macrocenter, Medya Sponsoru Campaign Türkiye ve Medya Sponsoru Karnaval, Destek Sponsor Psylabs.
Lise öğrencisi Alperen Konukbay, işitme engelliler için geliştirdiği uygulama ile ‘Dünyanın En Etkili 100 Genci’ listesinde yer aldı
TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi öğrencisi Alperen Konukbay, katıldığı uluslararası bir proje yarışmasında işitme engelliler için geliştirdiği uygulama ile ‘Dünyanın En Etkili 100 Genci’ listesinde yer aldı. 17 yaşındaki öğrenci, bu başarısı ile 2024 yazında Oxford Üniversitesi’nde düzenlenecek özel bir zirveye de davet edildi. Rise Challenge, Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt tarafından kurulan Schmidt Futures ile Oxford Üniversitesi bünyesindeki RhodesTrust Vakfı tarafından desteklenen, ‘Rise for the World’ inisiyatifi tarafından her yıl dünya genelinde düzenleniyor. Listede toplum sorunlarına duyarlı projelerle başvuru yapan ve gelecek vadeden 15-17 yaş grubundan gençler yer alıyor. Bu yıl 170 farklı ülkeden yaklaşık 430 bin başvurunun yapıldığı yarışmada, TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi 12. sınıf öğrencisi Alperen Konukbay, işitme engelliler için geliştirdiği uygulama ile “100 Rise Global Winners” listesine girmeye hak kazandı. Geliştirdiği uygulama ile yazılı metinleri işaret diline çevirmeyi başaran Alperen Konukbay, işitme engelli çocukların daha etkili ve hızlı okuma-yazma öğrenmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Konukbay, yazılım uygulamasını geliştirirken, işitme engelli öğrencilerin okumayı öğrenirken karşılaştığı güçlüklerin tespiti için, Ankara’daki özel eğitim okullarındaki öğretmenler ve öğrenciler ile gönüllü olarak zaman geçirdiğini belirtti. Uygulamanın Türkiye geneline yayılması gündemde Başarılı genç konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki deneyimlerim işitme engelli öğrencilerin karşılaştığı zorlukları görmemi sağladı ve sonrasında yapay zekâ temelli bir uygulama geliştirmeye başladım. Herhangi bir metin türünü görsellerle eşleştirmeyi başararak, işitme engelliler için okumayı kolaylaştıran uygulamayı hayata geçirdim. Tüm bu süreçte işitme engelli öğrenciler ve öğretmenleri ile yakından çalışma fırsatı buldum.” Genç öğrenci Konukbay, bir sonraki aşama olarak Millî Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile irtibata geçtiğini ve uygulamasının EBA’ya entegrasyonu için de görüşmeler yaptıklarını belirtti. Böylelikle, Türkiye’deki yaklaşık 150 bin işitme engelli öğrenciye EBA sistemi üzerinden ulaşılması hedefleniyor. “Engellilerin hayatlarına dokunabilmek amacıyla kodluyorum” Görme engellilerin hayatını kolaylaştırmak için “akıllı bir baston” geliştiren Kürşat Ceylan’ın kendisine ilham verdiğini belirten Konukbay, “Engellilerin hayatlarına dokunabilmek amacıyla kodluyorum. Üniversitede bilgisayar mühendisliği eğitimi aldıktan sonra, tüm dünyadaki engellilerin hayatını kolaylaştırmak için yazılım geliştirme, ar-ge ve inovasyon faaliyetleri yürütmeyi hayal ediyorum” diye konuştu. Alperen Konukbay, bu süreçte kendisini her zaman destekleyen okul öğretmenleri, okul arkadaşları ve ailesine teşekkür ederek sözlerine son verdi. TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi Müdürü Tamer Atacan ise, öğrencisinin başarısı hakkında şunları kaydetti: “Okulumuzu ve ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden Bilim İnsanı Yetiştirme Programı öğrencimiz Alperen Konukbay hepimizin gururu oldu. Engellilerin hayatını kolaylaştırmak için gösterdiği duyarlılıktan ötürü kendisini ayrıca tebrik ediyorum. Öğrencimiz 2024 yılı ağustos ayında Oxford Üniversite’sinde gerçekleştirilecek üç haftalık zirveye katılma daveti de aldı. Böylelikle, Kolej Marşı’nda ‘bozkırda yeşil bir yuva bilgi yuvası’ olarak anılan okulumuzdan Oxford’a uzanan bir yol oldu Alperen için. Onun bu başarısı eminim ki bilim ve teknolojiye gönül vermiş tüm öğrencilerimize ilham verecektir.”PİJAMASINI GİYEN GELDİ!
Yonca Evcimik dün akşam Özgür Aras’ın Harbiye’deki popüler kulübü EV’de ‘Pijama Partisi’ verdi. Tüm konukların pijamalarını giyip geldiği partide sabaha kadar dans eden ünlüleri sosyal medyada görenler “Keşke orada olsaydık” dedi…
Müzik ve eğlence dünyasında trendleri belirleyen isimlerin başında gelen ünlü iletişimci Özgür Aras’ın uzun bir aranın ardından İstanbul’da açtığı EV kısa sürede son günlerin en popüler kulübü haline geldi. Ünlü isimlerin de uğrak mekânı olan EV’de Türk popunun efsanesi Yonca Evcimik’in önceki gece verdiği ‘Pijama Partisi’ izdihama neden oldu.
Sevenlerinin ve konuklarının Yonca Evcimik’i yalnız bırakmadığı geceye herkes pijamalarını giyerek gelmişti! Zeynep Bastık, Faruk K ve Zeynep Dizdar gibi ünlü isimler de vardı. Sabahın erken saatlerine kadar 90’lardan günümüze uzanan Türkçe pop şarkılarıyla dans eden konuklar unutulmaz bir eğlence deneyimi yaşadı. Sosyal medyanın en çok konuşulanları arasına giren Yonca Evcimik’in ‘Pijama Partisi’nden yüzlerce fotoğraf paylaşıldı. Gelemeyenler bu karelere “Keşke orada olsaydık” şeklinde yorumlar yaptı.
Özgür Aras’ın eğlence hayatına yeni bir soluk getiren, bir ev konforunda dekore edilen kulübü EV’de konsept partiler devam edecek…
Filistin sineması devrimin sesini duyuruyor
Filistin Sinema Müdürü Lina Bokhary, Filistin sinemasının acı ve umut dolu hikâyesini Esenler Film Festivali’nde anlattı. Bokhary, Filistin halkının yaşadığı zorluklara rağmen sinemayı bir direniş aracı olarak kullandığını söyledi.
Bu yıl 4’üncü düzenlenen Esenler Film Festivali’nin 3’üncü gününde ‘Filistin Sinemasının Dünü, Bugünü ve Yarını’ konulu online panelle devam edildi. Şehir Ekranı TV’de yayınlanan etkinlikte Nur Sultan Bulut moderatörlüğünde yapılan panelde, Filistin Sinema Müdürü Lina Bokhary, Filistinli Ünlü Yönetmen ve Yapımcı Mai Masri ve Filistinli Yönetmen Ahmet Saleh Filistin sinemasının hüzünlü ve umut dolu tarihini ve geleceği konuştu.
1967’den sonra özgürleşme hareketi başladı
Filistin sinemasının nasıl başladığını anlatarak konuşmasına başlayan Filistin Sinema Müdürü Lina Bokhary, “Sinemanın icadından beri Filistin tarihi ve kültür hayatı hareketliydi. Yaşanan olaydan dolayı 1948’den sonra bu durum etkilendi. Kayıplar, ülkenin bölünmesi hayatın her katmanını ekledi. Birçok tarihçi 1948-1967 dönemini sessizlik dönemi olarak adlandırır. Ailelerimiz bu süreçlerden geçti. Bu travmaları yaşadılar. Ulusal bir sinemanın gelişmesi için iki ayak vardır. Bir tanesi stabilite diğeri de yatırımdır. 1967’den sonra film yapımcıları Filistin’in özgürleşme hareketini başlattılar. Her şeyinizi kaybediyorsunuz ve bunları belgelere dökmek durumundasınız. 1980’lerin başından itibaren yeni Filistin sineması başlıyor” dedi.
Bokhary, Filistin sinemasının geleceği hakkında ise “Film yapımcıları ve sanatçılar için çok zor bir süreç yaşanıyor. Böyle bir zulüm altında sanat yapmak çok zor. Bunun bizi nereye götüreceğini bilemeyiz. Yeni kuşak, devrimin bir parçası olarak daha ön cephede. Politik gerçeklikle karşı karşıyalar. Gelişecek ve ilerleyecek. Filistinliler için yeni yollar bulunacaktır” şeklinde konuştu.
Filmlerimizde sadece acılarımızı anlatmadık
Devrimden sonra Filistin sinemasının izlediği yol haritası hakkında konuşan Ünlü Yönetmen Mai Masri, “Sinemamız eskiye dayanıyor. Devrimden sonra Filistin film enstitüsü devrimi belgelere döktü. Uluslararası bir dayanışma çok önemliydi. Gerçekliği dokümante etmemiz gerekiyordu. 1982’de ilk kadın yönetmenin filmini izledik. Bağımsız filmler yaparken insanları ve hikâyelerini anlatmak çok önemliydi. İnsan hikâyelerini anlatmaya çalıştık. Sadece acılarımızı anlatmadık. Kadınlar, çocuklar, direniş hikâyeleri filmlerimizin konuları oldu” ifadelerini kullandı.
Saleh: “İkinci intifaya kadar her şeyi bildiğimi sanıyordum”
Filistinli yönetmen Ahmet Saleh, Filistin sinemasına başlangıcını ve ‘Ailemin hikâyesiydi’ diye bahsettiği filmini şu sözlerle anlattı: “Filistin dışında doğmuştum. Suudi Arabistan’da bulunuyordum. Normal bir hayat yaşıyorduk ama haberlerde Filistin’de yaşananları görüyorduk. Bu haberleri izleyerek büyüdüm. 1997’de üniversite okunmaya gittiğimde ikinci intifa başlamıştı. O zamana kadar her şeyi bildiğimi sanıyordum. Görmeye alıştığım birçok sahne vardı. Önce dışarıdan sonra içeriden karşılaştığım, aynı şeylerdi. Benim kuşağım bunları sürekli görüyor, takip ediyordu. İlk intifada burada olanlarla, aynı tecrübelere sahip değildik. Benim için bir karşılaştırma dönemi oldu. Filistin’in hikâyesini öğrendim. Ailemin hikâyesiydi aynı zamanda. İlk filmime yansıdı. Onlardan duyduklarımla o anları canlandırdım.”
MAC’in Yeni Reklam Filmi Yayında
“Kendine geldiğin yerdesin” sloganıyla yayına giren yeni reklam filmi, modern yaşamın stresi ve karmaşasına bir mola vermek, zihnen, ruhen ve bedenen daha iyi bir yaşama adım atmak isteyen herkesi MAC İyi Yaşam Topluluğu’na, kulübe katılmaya davet ediyor.
Türkiye’nin lider spor ve iyi yaşam markası MAC, yeni yıla yepyeni bir reklam filmiyle giriyor. MAC’in yeni reklam filmi, günlük hayatın yoğun temposundan bunalanların, MACFit, MAC/One ve MACStudio kulüplerine adım attıklarında, açıkhava etkinliklerine katıldıklarında veya her yerde spor imkânı sunan MAC+ uygulaması ile antrenman yaptıklarında yaşadıkları “kendine gelme anlarını” ekrana taşıyor. MAC yeni iletişiminde “Kendine geldiğin yerdesin” sloganıyla, şehir hayatının stresi ve karmaşası içinde nefes almak isteyenleri halihazırda 500 bine yakın üyesi bulunan MAC İyi Yaşam Topluluğu’na, kulübe katılmaya davet ediyor.
Zihnen, Ruhen ve Bedenen Canlanmanın Adresi
MAC sunduğu iyi yaşam ekosistemi çatısı altında kulüp ve stüdyoları, açıkhava etkinlikleri ve mekândan bağımsız her yerde spor imkânı sunan MAC+ uygulaması ile zihnen, ruhen ve bedenen daha iyi bir yaşam için adım atmaya imkân sunuyor. “Sadece spora değil, kendine geldiğin yerdesin” söylemi ile İyi Yaşam Topluluğu’nu kucaklayan marka, kulüp içi egzersizlerden açık hava etkinliklerine, grup derslerinden online antrenmanlara kadar, sporu sadece bir aktivite değil, bir yaşam tarzı olarak sunarak, sağlıklı ve mutlu bir yaşama davet ediyor.
“Sporun gücünü vurguluyoruz”
MAC’in Co-CEO’ları Zeynep Sirel Fırat ve Mümtaz Demirci “MAC olarak, sporun sadece vücut sağlığına değil, aynı zamanda ruh sağlığına da katkı sağlayan bir deneyim olduğunu biliyoruz. Yeni iletişim kampanyamızla, bireylerin kendilerine geldikleri, stresten arındıkları ve mutlu oldukları anları ön plana çıkararak sporun gerçek gücünü vurgulamak istedik. MAC ailesi olarak, herkesi zihnen, ruhen ve bedenen sağlıklı bir yaşam tarzını ister kulüplerimizde ister açık hava etkinliklerimizde ister zengin içerik kütüphanesi ve kişiye özel sunduğu antrenman programları ile her gün gelişen ücretsiz uygulamamız MAC+ ile her yerde deneyimlemeye davet ediyoruz,” yorumunu paylaştılar.
Adalar Müzesi’nde Yıl Sonu Şenliği
23-24 Aralık 2023 tarihinde Adalar Müzesi’nde gerçekleşecek Yıl Sonu Şenliği Adalar’dan ve şehirden gelecek ziyaretçileri bekliyor. Sergiler, konferanslar, şenlikler ve farklı etkinliklerle yıl boyu Adalar’ın kültür ve sanat hayatına soluk getiren Adalar Müzesi, Yıl Sonu Şenliği ile kendi bünyesinde yeni bir geleneği 2022 yılında başlattı. Tamamı ücretsiz ve her yaştan ziyaretçiye hitap eden etkinlikler arasında doğal malzemelerden kapı ve ağaç süsü atölyeleri, çocuklara kurabiye süsleme, yılbaşı süsü, baskı, boyama ve el işi atölyeleri, ünlü sopranomuz Seren Akyoldaş’ın birbirinden yetenekli genç öğrencilerinden yılbaşı şarkıları dinletileri, Bora Çelikler caz konseri ve Adalar’da yılbaşı kültürü üzerine konuşmalar yer alacak. Pazar günkü etkinlikleri kapsamında ayrıca Adalar Sanat ve Kültür Evi Derneği’nin organize ettiği bir Latin Dans gecesi de yer alıyor. Yıl Sonu Şenliği’nin kalbi müze bahçesinde kurulan Yılbaşı Pazarı’nda atacak. Adalarımız’ın birbirinden yetenekli el sanatçısı kadınlarının hazırladığı zevkli ve yaratıcı el emeği ürünler Yılbaşı alışverişine farklı seçenekler sunarken, gerek Adalı Yayınları’nın zengin kitap seçkisi gerekse mimar ve fotoğrafçı Rubi Asa’nın çektiği siyah-beyaz Büyükada kar manzarası fotoğrafları Pazar Yeri’ne dahil olacak. Müze Cafe birbirinden lezzetli atıştırmalıklar ve içecekler ile misafirlerimize kapılarını açarken, iki gün boyunca çocuklara hediye olarak patlamış mısır, kestane ve pamuk şeker dağıtılacak. Müzemizin açılışından hemen sonra on üç yıl önce giriş kapısının her iki yanına dikilen ve günümüzde tüm haşmetiyle bahçeyi dolduran çam ağaçları bu yıl da süsleniyor ve “dilek ağacı” şeklinde tüm katılımcıların astığı yeni yıl dileklerine dallarını açıyor. Adalar Müzesi, 2023’e birlikte veda etmek üzere Yıl Sonu Şenliği’ne herkesi bekliyor!DAVID S. MEYER, AYRINTI YAYINLARI’DAN ÇIKAN TOPLUMSAL HAREKETLER (BAZEN) NASIL FARK YARATABİLİR? KİTABINDA SIRADAN İNSANLARIN DÜNYAYI DEĞİŞTİRME POTANSİYELİNE IŞIK TUTUYOR!
Akademisyen ve yazar David S. Meyer’in Toplumsal Hareketler (Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir? adlı kitabı, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! Toplumsal hareketlerin ne olduğu, neleri amaçladığı, nasıl bir araya geldiği ve devrimci hareketlerden nasıl ayrıldığı gibi konulara odaklanan çalışma, tüm dünyadan ilgi çekici örneklerle tarih boyunca toplumsal hareketlerin başarabildiklerine ve başaramadıklarına da değiniyor. Kadın hakları, LGBTİ, işçi ve Occupy (İşgal) eylemlerinden, çevreci protestolardan örnekler veren Meyer, Toplumsal Hareketler (Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir?’de toplumsal hareketlerin başarısında politik örgütlenmenin ve sürekliliğin önemini analiz ediyor. Kitap, sosyal bilim öğrencilerine olduğu kadar toplumsal hareketlere ilgi duyan herkese hitap eden, anlaşılır bir çalışma sunuyor.
David S. Meyer’in, Ayrıntı Yayınları’nın İnceleme Dizisi kapsamında okurlarla buluşan kitabı Toplumsal Hareketler (Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir?’i Türkçeye Zeynep Demir çevirdi.
Dünyayı değiştirmek için protestolara katılırız, değişimde bir katkımız olabileceğini, bir fark yaratabileceğimizi düşünerek… Bazen hedefimize ulaşır, bir şeyleri değiştirmeyi başarırız. Fakat edindiğimiz her başarı kolektiftir; değişim çoğu kez tam istediğimiz şekilde ve istediğimiz anda gelmez.
Toplumsal Hareketler (Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir? adlı kitabında David S. Meyer, sıradan insanların dünyayı nasıl ve hangi şartlarda etkileyebileceğini, bazen işlerin neden plana uygun gitmediğini açıklıyor. Toplumsal hareketler literatürünü derinlemesine inceleyerek toplumsal hareketlerin ortaya çıkışını, devrim hareketleriyle arasındaki farkı ve aktivistlerin siyaseti, kültürü ve yaşam biçimini nasıl etkilediğini irdeliyor. Aktivistlerin oluşturduğu siyasi değişim anlatılarının ve bu anlatıların yaratabileceği etkinin üzerinde durarak son noktayı koyuyor. Örneğine çok rastladığımız toplumsal hareketleri inceleyerek protesto etmeye dönük siyasetin yapısı ile muhtemel sonuçlarına ışık tutuyor.
Toplumsal Hareketler (Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir?, raflarda ve internet satış sitelerinde!
Küresel Aydınların Gazze Soykırımına İlişkin Vicdan Bildirisi
Meşher, çocukları bu kez seyyahların dünyasına davet ediyor
Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisinden ilhamla hazırladığı Seyahatname Atölyesi’nde çocukları dünyaya seyyahların gözünden bakmaya ve kendi seyahatnamelerini yazmaya davet ediyor.
İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekânı Meşher, 2023 yılının son günlerinde çocukları seyyahların dünyasında keşiflerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor. 23 Aralık Cumartesi saat 14.00’te gerçekleşecek İstanbul’dan Bildiriyorum: Seyahatname Atölyesi, Meşher’in devam eden sergisi Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar’dan ilhamla hazırlandı.
Atölyede, 7-12 yaş grubu çocuklar ilk olarak seyahatler üzerine sohbet edecek, seyahatnamelerin önemi üzerine konuşacak. Ardından sergide eserleri yer alan Guillaume Joseph Grelot ve George Sandys’in seyahatnamelerini inceleyip sanatçılardan aldıkları ilhamla kendi seyahatnamelerini yazacaklar.
PAPERWORK, BAYKUŞ AKADEMİ İLE MÜŞTERİLERİNE SÜREÇ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ UYARLAMALARINDA ÜCRETSİZ EĞİTİMLER SUNUYOR
Baykuş Akademi, firmaların kimseye bağımlı olmadan, yapay zeka destekli low-code PaperWork platformu üzerinde süreç ve doküman yönetimi uyarlamalarını kendi kendilerine yapmalarını sağlayacak bilgi ve becerileri kazandırmayı amaçlayan ücretsiz eğitimler sunuyor. Eğitimlerin yanı sıra podcast, webinar ve etkinlikler de Baykuş Akademi’nin hizmetleri arasında yer alıyor.
Dijital dönüşüm platformu PaperWork tarafından müşterilerine ücretsiz sunulan Baykuş Akademi’nin eğitimleri, iki ayda bir tekrar ediliyor. Geniş kapsamlı ve uygulamalı olan eğitimler, süreç geliştirme ve IT ekiplerine verilen admin eğitimleri ile yazılım geliştirme eğitimleri olmak üzere iki ana başlık altında veriliyor.
Admin eğitimleri, iş akışı, form ve iş zekası tasarım araçları ile uyarlamanın nasıl yapıldığı, üç adet örnek iş akışı senaryosu üzerinden uygulamalı olarak anlatılıyor. Bu eğitimlere katılan kişilerin yazılım kökenli olması gerekmiyor. Yazılım geliştirme eğitimlerinde ise PaperWork’ün API ve entegrasyon katmanının kullanımı, örneklerle uygulamalı olarak anlatılıyor. Bu eğitimlere katılan kişilerin ise yazılımcı olması gerekiyor.
Sertifikalı Eğitimler
Baykuş Akademi Test ve Eğitim Yöneticisi Turgut İnanbak eğitimlerin amacını şöyle anlatıyor: “Müşterilerimizin, süreçlerini kendi kendilerine yönetmelerini ve çevik bir organizasyon olmalarına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Farklı disiplinlerden gelen eğitmenlerle katılımcılara bir vizyon sunuyoruz. Bu eğitimlerle, PaperWork platformunu kullanarak süreçlerini istedikleri gibi uyarlayabiliyorlar. Eğitimin ilk bölümünde kavramlar üzerinde duruluyor. Kavramsal eğitimler konusunda uzman önemli isimler tarafından veriliyor. İlerleyen bölümlerde katılımcılara eğitmen eşliğinde canlı olarak uygulama üzerinde çalışma imkanı sağlıyoruz. Tüm eğitim sonunda yani 25 günlük eğitim tamamlandığında katılımcılar bir sınava giriyorlar ve sertifikaya hak kazanıyorlar.”
Baykuş Akademi’nin eğitimleri, Türkiye’nin yanı sıra yurt dışından da katılımcılara ulaşıyor.
Süslü Konak Ataşehir tarafından, geleneksel hale gelen yılbaşı eğlencesi, bu sene de unutulmaz müzik ziyafeti ve eşsiz lezzetler eşliğinde 31 Aralık Pazar akşamı gerçekleşiyor.
Eski yılı geride bırakarak, yeni bir yılı umut ve neşe içinde karşılamak isteyenler için Süslü Konak Ataşehir’de, 31 Aralık Yılbaşı Gala Programı hazırlandı. Muhteşem sahne performansıyla sanatçı Serkan Yaşar ile Zenne, Dansöz, DJ Performans, 80’ler 90’lar ve daha birçok sürprizin yer alacağı görkemli gecede, yılbaşı coşkusunu yaşamaya hazır olun.
Süslü Konak’ta, saat: 21.00 – 03.00 arasında yapılacak olan eşsiz yılbaşı gecesi için yerinizi biran önce ayırtın. Yılbaşı Gala Programı kişi başı 2250 TL’dir.
Yılbaşı Menüsü
*Mezeler: Pilaki, narlı börülce, atom, ıspanak kavurma, cevizli kereviz, şakşuka, pancar salata, ezine peynir,
*Ara Sıcak: İçli köfte, süslü börek,
*Ana Yemek: Kestaneli hindi, iç pilav veya köfte, patates kızartması, iç pilav,
*Tatlı: Antep baklavası,
*Gece Sonu: Mercimek çorbası,
KAFKA’NIN, MODERN İNSANIN AÇMAZLARINA EĞİLDİĞİ ALTI ÖYKÜSÜ, AYRINTI’NIN CEZA KOLONİSİNDE TÜM HİKÂYELER 1 KİTABINDA BİR ARAYA GELDİ!
Ayrıntı Yayınları, dünya edebiyatının en önemli ve gizemli yazarlarından biri olan Franz Kafka’nın bir konuğun, ceza sömürgesini ziyaretini anlattığı “Ceza Kolonisinde” adlı öyküsüyle birlikte toplam altı öyküsünü Ceza Kolonisinde – Tüm Hikâyeler 1 adlı kitapta bir araya getirdi! “Ceza Kolonisinde” adlı öyküde, bu kolonide işkence ve infaz için kullanılan bir makineyi merkezine alan Kafka, 20. yüzyılın başlarında Avrupa’ya hâkim olan modernleşme sancılarını anlattığı tüm eserleriyle okurlarını karanlık, tekinsiz ortamlara davet ediyor.
Kafkaesk anlatım türünü edebiyat dünyasına kazandıran Franz Kafka’nın “Bakış”, “Karar”, “Ateşçi”, “Ceza Kolonisinde”, “Bir Köy Doktoru” ve “Bir Açlık Sanatçısı” adlı öykülerinden oluşan Ceza Kolonisinde – Tüm Hikâyeler 1, Ayrıntı Yayınları’nın Klasik Dizisi kapsamında okurlarla buluştu. Levent Bakaç’ın Almanca aslından dilimize çevirdiği kitabın “Kafka’yı Nasıl Okumalı?” başlıklı sunuş yazısını ise A. Ömer Türkeş kaleme aldı.
Kafka’nın sağlığında yayımlanan bu kitaptaki öyküler modern insanın açmazlarına, kendisinin dahi farkında olmadığı karanlık ve sisli noktalarına soğukkanlı bir şekilde eğilmekte: tek tek parçalardan çıkarılabilecek bir sonuç varsa şayet, o da insanın, kapitalist dünyanın mülkiyet, otorite hırsı, ceza pratikleri, suçluluk hissi, haset ve nefret ekseninde işleyen ilişkileri arasında sıkışıp kalmasıdır. Hayvanla insan arasındaki gri bölgelerde türlü acılar çeken, kendini ifade edemeyen, kurumsal kafeslere kapatılmış modern insanın kölelik koşullarından herhangi bir çıkış ihtimali vardır, ama bunun için esas itibarıyla bir çıkış düşüncesinin imkânsız olduğunun bilincine varılması gerekir. Kaçışı kaçışsızlık, çıkışı çıkışsızlık düşüncesinde sorunsallaştıran Kafka, yavan ve temelsiz bir umuttansa çok daha verimli ve radikal bir negatif-estetik duyuşu kuşanarak insanın komik de olan dramını irdeler, muntazam bir ustalık ve sevecenlikle…
Türkiye’de yılbaşı hediyeleri için en çok online kanallar tercih ediliyor
Amazon Türkiye’nin Twentify iş birliğiyle gerçekleştirdiği araştırma Türkiye’deki insanların yılbaşı alışkanlıklarına, nasıl kutlama yaptıklarına, en çok kime hediye aldıklarına ve daha pek çok konuya ışık tutuyor. Araştırmanın sonuçlarına katılımcıların yüzde 64’ü her yıl yeni yıl için özenle hazırlık yaptıklarını söylerken yeni yıl hediyesi için satın alımlarda ilk tercih yüzde 83 ile giyim ve aksesuar oldu. Katılımcıların yarısından fazlası hediye almanın yılbaşının en önemli etkinliği olduğunu belirtirken yeni yıl hediyelerin alındığı kişiler içerisinde partnerler en sevdikleri kişilerin başında yer aldı. Amazon Türkiye ve Twentify, yeni yıla girerken ülkemizde insanların yılbaşına bakış açısını ve tüketicilerin online perakendedeki alışveriş alışkanlıklarını ortaya koyan bir araştırmaya imza attı. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 64’ü her yıl yeni yıl için özenle hazırlık yaptıklarını ve yılbaşını kutladıklarını, yüzde 36’sı ise yeni yılı ailelerine veya sosyal çevrelerine uyum sağlamak için kutladıklarını söyledi. Katılımcıların yüzde 65’i sadece 31 Aralık gecesi yeni yılı kutlarken, yüzde 35’i 31 Aralık gecesi sevdikleriyle birlikte kutlama yapmanın yanında bu gece öncesinde farklı gruplarla çeşitli kutlamalara da katılıyor. Katılımcılar, yüzde 53’lük bir oranla hediyeleşmenin yılbaşı döneminin en önemli etkinliklerinden biri olduğunu belirtirken, yüzde 37 ile yılbaşı gecesi için yemek planlamak ikinci ve yüzde 36 ile ağaç süslemek katılımcıların en çok önem verdikleri üçüncü etkinlik oldu. Hediye vermek için en çok tercih edilen ürünler giyim ve aksesuarlar oldu. Bunu yüzde 64 ile parfüm ve kişisel bakım ürünleri ve yüzde 46 ile mücevherler takip ediyor. En çok romantik partnerler için hediye alınıyor Yeni yıl hediyelerin alındığı kişiler içerisinde partnerler listenin başında yer alırken (yüzde 75), onları çocuklar (yüzde 62) takip ederek aile odaklı ve romantik kutlamaların önemini ortaya koyuyor. Anneler (yüzde 55) babalardan (yüzde 43) daha fazla hediye alırken kardeşlerin de (yüzde 44) popüler alıcılar olması kültürel hediye verme normlarına ve aile bağlarının değerine işaret ediyor. Katılımcıların yüzde 30’unun kendileri için hediye almayı tercih ettiklerini söylemesi de kendi kendine hediye vermeye yönelik bir eğilim olduğunu ortaya koyuyor. Hediyeler en çok online kanallar üzerinden satın alınıyor Hediye satın alırken tercihlerine bakıldığında ise kullanılabilirlik (yüzde 42) ve kalite (yüzde 41) hediye seçiminde en çok önem verilen kriterler oldu. Online platformlar ise yılbaşı hediyesi satın almak için en çok kullanılan kanallar oldu. Katılımcıların yüzde 57’si sevdiklerine yılbaşı hediyeleri almak için online mağazaları tercih ettiğini belirtti. Araştırmada öne çıkan diğer önemli sonuçlardan bazıları şu şekilde:Ne çağrıştırıyor? Yılbaşı katılımcılar için en çok yeni başlangıçları ve umutları (yüzde 27), eğlence ve kutlamaları (yüzde 21) ve Noel ağacı süslemeyi (yüzde 14) çağrıştırıyor. En baskın duygu umut (yüzde 38) olurken bunu mutluluk (yüzde 31), heyecan (yüzde 30) ve neşe (yüzde 26) takip ediyor.
Kiminle kutluyoruz? Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 26) yılbaşı gecesini eşleri ve çocuklarıyla birlikte geçirirken bunu tüm aileleriyle birlikte geçirenler (yüzde 22) takip ediyor. Daha küçük bir kesim ise eşleri, çocukları ve diğer akrabalarıyla (yüzde 14), anne-babaları veya kardeşleriyle (yüzde 12) ve sevgilileri/partnerleri ve arkadaşlarıyla (yüzde 10) kutluyor.
Nerede kutluyoruz? İnsanların çoğunluğu (yüzde 57) yılbaşı gecesini kendi evlerinde geçirirken bunu bir aile üyesinin evinde (yüzde 26) ve bir arkadaşın evinde (yüzde 11) geçirmek takip ediyor. Açık havada kutlama yapanların oranı yüzde 6’da kalıyor.
Hangi etkinlikleri yapıyoruz? Katılımcıların yüzde 39’unun katıldığı en önemli ev etkinliği, özel yemekler hazırlamak. Televizyonda yılbaşı programları izlemek katılımcıların yüzde 37’sinin evlerinde yaptığı bir sonraki en popüler etkinlik oldu. Tombala oynamak ve hediye vermek de katılımcıların yine yüzde 37’si tarafından tercih ediliyor.
Farklı kültürlerin kaynaştığı Türkiye’de, evlerin kapılarının önünde bolluk ve bereketi temsil eden narların kırılmasından, bazı araştırmacılar tarafından tüm dünyadaki Noel ağacı kutlamalarının atası olduğuna inanılan ve kış gündönümü kutlaması olan “Nardugan”a kadar birçok farklı kutlama da yapılabiliyor. Bunlara ek olarak kırmızı renkte çorap ve iç çamaşırı giymek, masa altında 12 üzüm yemek ve sevdiklerini öpmek de Türkler tarafından yıl boyunca şans getirdiğine inanılan yeni yıl etkinlikleri arasında yer alıyor.
Amazon Türkiye’den Prime üyelerine özel yılın son fırsatları kampanyası Amazon.com.tr’nin Prime üyelerine özel indirimlerin sunduğu “Yılın Son Fırsatları” kampanyası 25 Aralık’a kadar devam ediyor. “Yılın Son Fırsatları” boyunca Amazon Prime üyeleri, ev ve yaşam ürünlerinden modaya, kişisel bakım ürünlerinden oyuncaklara kadar tüm kategorilerdeki geniş hediye seçenekleri arasından seçim yapma fırsatı bulurken hem sevdikleri hem de kendileri için yeni yıla coşku katacak hediye alternatiflerine hızlı ve güvenilir teslimat seçenekleriyle de sahip olabiliyor.