Davut GÜLEÇ O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Turan Ethno- Folk Ensemble ERÜ’de Sahne Aldı
Türk Dünyası Müzik Grubu Turan Ethno- Folk Ensemble Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü ev sahipliğinde konser verdi.
Erciyes Kültür Merkezi’nde düzenlenen konsere; ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oktay Özkan, Genel Sekreter Prof. Dr. İbrahim Narin, Genel Sekreter Yardımcıları Doç. Dr. Afşın Alper Cerit ile Zafer Çağlıtalaslıgil, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Türk dünyasının sevilen müziklerini geleneksel enstrümanlar ile seslendiren Turan Ethno Folk Ensemble grubu, canlı performanslarıyla dinleyicilerden büyük ilgi gördü.
Davetliler tarafından ayakta alkışlanan gruba konser sonunda Rektör Prof. Dr. Fatih Altun teşekkür ederek, günün anısına çiçek ve plaket takdiminde bulundu.
AYRINTI YAYINLARI’NIN FOUCAULT KİTAPLIĞI,TÜRKÇEDE İLK KEZ YAYIMLANAN TEHLİKE, SUÇ ve HAKLAR ile DEVAM EDİYOR!
Ayrıntı Yayınları’nın Foucault Kitaplığı, daha önce dilimizde hiç yayımlanmamış olan Tehlike, Suç ve Haklar: Michel Foucault ile Jonathan Simon’ın Söyleşisi ile genişliyor! Jonathan Simon’ın Foucault’yla 1983’te yaptığı söyleşiden oluşan kitap, Utku Özmakas’ın çevirisi ve Stuart Elden’in Türkçe baskısına özel önsözüyle okurlarla buluşuyor. Fransız düşünürün diğer metinleriyle yan yana okunabilecek olan söyleşi, Foucault’nun ceza ve riskin tasnifine yönelik ilgisinin ömrü boyunca hiç solmadığını bir kez daha gösteriyor.
Ayrıntı Yayınları’nın 2022’de başlattığı Foucault Kitaplığı projesi kapsamında Michel Foucault’nun daha önce yayımlanan kitaplarına yenileri eklenirken diğer yandan da Fransız filozofun en temel metinleri, özel olarak kurulan bir ekiple yeniden çevriliyor. Yayınevi, Atlas Publishing Lab’in proje koordinatörlüğünü üstlendiği Foucault Kitaplığı kapsamında Michel Foucault’nun tüm külliyatını yayımlayacak.
Tenin İtirafları ve Hapishaneye “Alternatifler” eserlerinin ardından Tehlike, Suç ve Haklar: Michel Foucault ile Jonathan Simon’ın Söyleşisi, Foucault Kitaplığı’nın üçüncü kitabı olarak Utku Özmakas’ın çevirisiyle Türkçede ilk kez okurlarla buluşuyor.
İngilizcede 2016’da yayımlanan metin Michel Foucault ile Jonathan Simon arasında Ekim 1983’te San Francisco’da yapılan bir konuşma kaydının yazıya dökülmesiyle ortaya çıktı. Foucault ve Simon’ın, filozofun 1977’de verdiği “19. Yüzyıl Adli Psikiyatrisinde ‘Tehlikeli Kişi’ Kavramına Dair” başlıklı konferansını ele alarak başladıkları sohbetleri, hukuk sisteminde tehlike, suç, sorumluluk ve haklar üzerine bir tartışmaya evriliyor. Bu söyleşi metnine Stuart Elden’in Türkçe baskıya yazdığı kısa önsöz, İngilizce baskıya yazdığı giriş ve Simon’un söyleşiye dair geriye dönük yorumu eşlik ediyor.
Tehlike, Suç ve Haklar: Michel Foucault ile Jonathan Simon’ın Söyleşisi, Foucault Kitaplığı’nın diğer çalışmalarıyla birlikte, raflarda ve internet satış sitelerinde!
İREM DERİCİ’NİN HARBİYE ZAFERİ ÇITAYI UZAYA YÜKSELTTİ!
Bugüne dek dev prodüksiyonlu unutulmayacak konserlere imza atan İrem Derici dün akşam Harbiye Açık Hava sahnesinde yaptığı şovla çıtayı bu kez uzaya yükseltti! Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş bir konser sunan İrem Derici iddialı bir giriş yaptığı show girl’lüğün hakkını sonuna dek verdi!
İrem Derici bir aydır aralıksız hazırlık çalışmalarını sürdürdüğü Harbiye Açık Hava konserinden dün akşam zaferle çıktı! Son yılların en büyük prodüksiyonuna imza atan Derici ve ekibi uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir şovla İstanbul seyircisinin karşısındaydı. Geçmişte de benzer sahne şovları hazırlayan İrem Derici bu kez çıtayı zirveye taşıdı ve bir “show girl” olarak adını Harbiye sahnesine altın harflerle yazdırdı.
Dün gece kimsenin yapamadığını yapan İrem Derici’nin sahne şovu için tam 3 milyon TL harcandı! 16 kişilik orkestrası ve 20 dansçıdan oluşan ekibiyle sahneye çıkan Derici’nin konserinde toplam 150 kişi çalıştı. Marakeş, Amsterdam, İstanbul ve New York başlıklı dört bölümden oluşan konserde her şehir için ayrı dekor, ışık ve kostümler hazırlandı. İrem Derici sahnesine “Beton’un Yeri” adını verdi. Bu sahnede ışık şovları ve şarkılarıyla müthiş bir atmosfer yaratan İrem Derici hem görsel hem de işitsel anlamda Harbiye’de zaferini ilan etti!
Konserin en özel anlarından biri de İrem Derici’nin Atatürk’ün sevdiği şarkıları akustik olarak söylediği bölümde yaşandı. Bir aydır ekibiyle aralıksız provalar yapan İrem Derici her detayı eksiksiz düşünmüştü. “Ben bu işim ‘Messi’siyim” diyen İrem Derici muhteşem geçen gecenin sonunda dakikalarca alkışlandı.
‘KİMSEYE HESAP VERMEM’
Seyircisiyle bol bol sohbet eden İrem Derici’nin “Magazincilere bozuldum biraz. ‘Neden bu kadar sık sevgili değiştiriyorsunuz?’ diye sordular. Dedim ki ‘Bugün başka şeyler sorup benim 3 milyonluk sahne şovumun önüne geçemezsiniz. Hiç boşuna uğraşmayın’. Az bile sevgili değiştiriyorum, herkes kendi hayatına baksın, 3 gün sonra yine aşık olurum kimseye de hesap vermem” sözleri büyük bir tezahüratla karşılandı.
KÜLT “MAVİ SÜRGÜN” KİTABININ ÖZEL BASKI TANITIMI
PROGRAMDA GÜNCELLEME: Yeni söyleşi gün ve saati 15 Ekim Pazar günü saat 20.00 olarak güncellenmiştir. Lütfen yeni programı dikkate alınız.
Bodrum Belediyesi Kültür A.Ş. bünyesinde faaliyetlerine devam eden Bodrum Deniz Müzesinin 100. Yıl Cumhuriyet Etkinlikleri kapsamında düzenlediği Halikarnas Balıkçısı’nın 50. Ölüm Yıldönümü Programı’nda, Bilgi Yayınevi’nin iş birliği ve sponsorluğu ile Balıkçı’nın kült kitabı “Mavi Sürgün” özel baskısının tanıtımı gerçekleşecek.
Halikarnas Balıkçısı 50. Ölüm Yıldönümü Anma Etkinlikleri kapsamında Bodrum Deniz Müzesi, Bilgi Yayınevi’nin iş birliği ile 13-14 ve 15 Ekim’de sunumlar, atölyeler, kent turları, belgesel gösterimivle yayın dünyasına kazandırılan çocuk kitabının tanıtım ve imza gününü içeren dolu dolu bir etkinlik programı paylaşmıştı. Program dâhilinde gerçekleşecek olan bir diğer ilgi çekici etkinlik ise kitaba sunuş yazısıyla katkıda bulunan Zülfü Livaneli ve kitabın editörü Özge İpek Esen söyleşisiyle yapılacak “Mavi Sürgün” özel baskısının tanıtımı olacak.
Bilgi Yayınevi, aramızdan ayrılışının 50. yıldönümünde Halikarnas Balıkçısı anısına, onun Cevat Şakir Kabaağaçlı’dan Halikarnas Balıkçısı’na dönüşme hikâyesini anlatan Mavi Sürgün kitabının ciltli, numaralandırılmış özel baskısını yaptı. Bu özel baskıya yazdığı sunuşla katkıda bulunan değerli sanatçımız Zülfü Livaneli ile baskının editörlüğünü üstlenen Özge İpek Esen’in yer alacağı söyleşi 15 Ekim Pazar günü saat 20.00’de gerçekleşecek. Bodrum Deniz Müzesinde gerçekleşecek programa katılmak isteyenlerin müze iletişim hattından kayıt yaptırmaları gerekiyor.
Ücretsiz olarak gerçekleşecek etkinliklerin duyurularını takip etmek ve detaylı bilgi almakiçin Bodrum Deniz Müzesi sosyal medya hesapları takip edilebiliyor ve/ya da www.bodrumdenizmuzesi.org/duyurular/ sitesinden bilgi alınabiliyor. Ayrıca 444 00 48-4225 müze iletişim hattından müze ile iletişime geçilebiliyor.
RESSAM MUSTAFA BAYAR’IN 22. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 17 EKİM’DES ANATSEVERLERLE BULUŞUYOR
Resimlerinde kurguladığı kompozisyonları, ışığı ve kumaş desenlerini kullanmasıyla çağdaşlarından ayrılan Ressam Mustafa Bayar’ın 22. Kişisel Yağlı Boya Sergisi, 17 Ekim’de Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşacak.
Doğuya özgü oryantalist yaklaşımları resimlerinde ön plana çıkaran ve kumaş görsellerini kullanmasıyla çağdaşlarından ayrılan Ressam Mustafa Bayar’ın 22. Kişisel Yağlı Boya Sergisi, 17 Ekim’de Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi Sanat Galerisi, Taksim-İstanbul’da sanat meraklılarıyla bir araya gelecek. Sanatseverler, bu sergiye özel hazırlanan ve 62 resimden oluşan koleksiyonda Bayar’ın son dönemlerindeki çalışmalarını 30 Ekim tarihine kadar yakından inceleme imkânı bulacak.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Kılıç, Bayar’ın son çalışmalarına ilişkin yazdığı sanat yazısında, sanatçının resimlerinde kumaşlarla doğayı betimlediğini ve kavramsal bir etki yarattığını belirtti. “Sürekli değişen doğa, sanatçının resimlerinde kumaşlarla yeniden hayat buluyor” diyen Kılıç, Bayar’ın kullandığı kumaşlarla gelenekle de bir bağ kurduğunu ve gelenekten gelen kodlamayı çağdaş yaratımlarında devam ettirme arzusunda olduğunu ifade etti.
Yüzlerce Akdenizli Araştırmacı MEDNIGHT’ta Çalışmalarını Sizinle Paylaşıyor!
İstanbul, Akdeniz Araştırmacıları Gecesi – MEDNIGHT’ı kutladı; Müze Gazhane’de 7’den 77’ye herkes bilim konuştu, etkinliklere ve atölyelere katıldı.
MEDNIGHT, tüm aile için çekici formatlar ve etkinlikler kullanarak bilimsel meslekleri teşvik etmeyi ve bilimin toplumdaki değerini görünür kılmayı amaçlıyor. Müze Gazhane’de düzenlenen etkinlikte farklı izleyici kitlelerine hitap edecek konuşmalar, atölye çalışmaları, sergiler ve bilim gösterileri yer aldı. Etkinliklerin cazibe merkezlerinden biri de katılımcılara bilimin ilerlemesinin birçok ülkenin işbirliğini gerektirdiğini ve bu nedenle Avrupa projelerinin finansmanının çok önemli olduğunu gösteren Avrupa Birliği Köşesi oldu!
MEDNIGHT projesi, Akdeniz’de bilimin sosyal etkisini göstermek için bu alanda genellikle unutulan kadın araştırmacılara özel bir vurgu yaptı. Akdeniz’deki kadın araştırmacılara daha fazla önem vermek amacıyla, sadece kadın bilim insanlarından oluşan sergi, katılımcıların en çok ziyaret ettiği alanlardan biri oldu. Katılımcılar ayrıca Akdeniz Bilimi uzmanlarıyla yapılan röportajlar, deneyler, atölye çalışmaları ve Akdeniz çevresindeki bilimsel keşif gezilerini içeren çevrimiçi bir görsel-işitsel bölüm olan MEDNIGHT TV’ye de erişip ilgilendikleri alanlardaki her türlü bilgiye erişti (https://mednight.eu/mednighttv/).
Horizon Europe programının Marie Skłodowska-Curie Actions and Citizens çağrısı aracılığıyla Avrupa Birliği’nden fon alan MEDNIGHT projesi, 2023 yılında dördüncü kez düzenleniyor. 7 ülkenin; İspanya, İtalya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye, Fransa ve Belçika’nın yer aldığı koordinasyondaki MEDNIGHT ortakları SciCo Greece koordinasyonunda bir araya geliyor: FISABIO, INCLIVA, CSIC, MUDIC, El Caleidoscopio, SciCo Cyprus, Messina Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi ve Avrupa Kadın Rektörler Birliği (EWORA). Ayrıca Genopolys de işbirlikçi kuruluş olarak konsorsiyumda yer alıyor.
MEDNIGHT Akdeniz Araştırmacıları Gecesi Avrupa Birliği projesinin Türkiye’deki yürütücülüğünü Kadir Has Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Taner Arsan, idari koordinatörüğünü Mervenur Gürbüz ve Hazal Mengi yapıyor.
- YÜZYILIN EN ETKİLİ FİKİR İNSANLARINDAN EDWARD SAID’İN HAYATINI ANLATAN AKLIMDAKİ DİYARLAR, AYRINTI’DAN ÇIKTI!
Ayrıntı Yayınları, vefatının 20. yılında ABD’de yaşayan bir Filistinli olarak hem “şarkiyatçılık” üzerine yaptığı eleştirilerle hem de Filistin davası için verdiği mücadeleyle tanınan bilim insanı, teorisyen ve insan hakları aktivisti Edward Said’in hayatını anlatan Timothy Brennan imzalı Aklımdaki Diyarlar’ı okurlarla buluşturdu. Said’in yaşamını, aile ilişkilerinden, etkilendiği sosyal bilimcilere kadar son derece detaylı biçimde ele alan Brennan, Aklımdaki Diyarlar’da tüm bunların Said’in eserlerine nasıl etki ettiğine de eğiliyor.
- yüzyılın en etkili entelektüellerinden biri olan Edward Said’in eski öğrencisi ve dostu, yazar, akademisyen ve aktivist Timothy Brennan’ın kaleme aldığı Aklımdaki Diyarlar-Edward Said’in Hayatı, Ayrıntı Yayınları’nın Lacivert Dizisi’nde yerini aldı. Brennan’ın yazdığı biyografi Edward Said’in yazar, akademisyen, ünlü bir entelektüel ve siyasi aktivist olarak çeşitli kimliklerini belli bir bağlam çerçevesinde değerlendirerek Said’in yaklaşımlarını detaylı bir analiz halinde ortaya koyuyor. Edward Said’in gelişiminin ve fikirlerinin rotasını çizen kitap, okura Doğu-Batı çatışması açısından kapsamlı bir bakış açısı kazanma imkânı sunuyor.
Edward Said, “Şarkiyatçılık” teriminin dile eleştirel bir anlamda girmesiyle sonuçlanan ve onun, postkolonyal çalışmaların kurucu babası olarak görülmesine yol açan çok etkili kitabı Şarkiyatçılık ile tanınır.
Said’e göre Doğu-Batı ayrımı, asla temel ve aşılmaz bir boşluk konumunda değildi. Aslında Şarkiyatçılık’ı tam da bu iddiaya karşı çıkmak için yazmıştı. Bölünme, ona göre daha ziyade jeostratejikti. Avrupa, Doğu’ya hâkim olmak için önce ana meseleye hâkim olması gerektiğini hissetmiş ve bilgi güç olduğu için, bu hâkimiyet Şark’ın özünü, onun gerçek içsel karakterini belirleme biçimini almıştı. Bu yaklaşım, Avrupa’nın üstlendiği bir projeydi; kaynakları, küresel tasarımları ve Doğu’ya coğrafi yakınlığı vardı ve Doğu, sırf bu nedenle “öteki” olarak tasvir edilmeliydi.
Aydın Çavdar’In Türkçeleştirdiği Aklımdaki Diyarlar, raflarda ve internet satış sitelerinde!
Çocuklar müzede eğitim ile öğrenirken eğleniyor
Rahmi M. Koç Müzesi Öğrenme Programı, 2023-2024 döneminde de yüz yüze ve çevrim içi olarak devam ediyor. Okul gruplarına yönelik Eğitim Paketleri matematikten coğrafyaya, astronomiden enerjiye kadar ders ve konuları kapsayan kapsamlı içeriği ile öğrencilerin merak, araştırma ve inceleme duygularını geliştirmeye imkan sağlıyor. Müzenin ekim ayı eğitim atölyeleri ise miniklere eğlenceli bir hafta sonu vadediyor
Çağdaş bir müzenin en önemli görevinin ‘eğitim’ olduğu bilinciyle hareket eden Rahmi M. Koç Müzesi, yeni dönemde okul müfredatını destekleyen eğitim uygulamalarına devam ediyor. Öğrencilerin hedef ve kazanımlarına uygun hazırlanan koleksiyon ve eğitim atölyeleri ile miniklerin merak, araştırma ve inceleme duygularını geliştirmelerine imkan sağlanıyor. Müzenin Öğrenme Programı’nda yer alan etkinlikler yüz yüze veya çevrim içi gerçekleştiriliyor.
Okul gruplarına yönelik Eğitim Paketi ile öğretmenler ve öğrenciler, 2023-2024 eğitim öğretim dönemi boyunca matematik, coğrafya, tarih, fen ve teknoloji, sosyal bilgiler, astronomi ve enerji gibi ders ve konuları kapsayan eğitimlere katılabilecek. İletişim Eğitimi’nde telgraf, telefon, diktafon, televizyon gibi önemli iletişim aletlerinin nadir örneklerinin bir araya geldiği koleksiyonu inceleme imkânı bulan öğrenciler iletişim tarihine yolculuk yapıyor. Zeytinyağı Fabrikası Eğitimi’nde, gerçek bir zeytinyağı fabrikasının parçalarından oluşturulan bölümde buharlı makinenin, taşıyıcı bantlarla çevrilen değirmen taşlarının ve preslerin nasıl çalıştığı öğreniliyor. Ulaşım Araçları Eğitimi’nde ise kara, hava, deniz ve demir yolu ulaşımında kullanılan nadide araçlar yakından inceleniyor, detaylı bilgiler paylaşılıyor. Öğrenciler, Güneş saatinin çalışma prensibini, yer-yön bulmayı, ışık ve gölgenin önemini Bilimsel Aletler Eğitimi’nde öğrenme imkanı buluyor.
“RMKM Hafta Sonu Eğitim Atölyeleri” ise hem eğitici hem eğlenceli içerikleri ile ekim ayının sonuna kadar minikleri bekliyor. Kitli olan ve müze eğitmenlerinin anlatımıyla gerçekleştirilen atölyeler, çocuklara renkli bir hafta sonu vadediyor. Müzenin ekim ayı atölye programı şöyle:
• 14 Ekim Cumartesi / Saat 14.00
Tasarım Atölyesi – Bugün Fırçalarım Parmaklarım 5-7 Yaş
Ne kalem ne fırça, her şey parmaklarla… Atölyeye katılan çocuklar, marifetlerini ortaya koyarak Haliç’in güzel renklerini birlikte canlandırıyor.
• 21 Ekim Cumartesi / Saat 14.00
Arkeoloji Atölyesi – Arkeolojik Maceralar 9-12 Yaş
Müzede yer alan arkeolojik eserlerden ilham alınarak hazırlanan bu atölyede arkeoloji bilimi, kültürel miras ve kazı teknikleri eğlenerek öğreniliyor.
• 28 Ekim Cumartesi / Saat 14.00
Tasarım Atölyesi – Parçadan Bütüne “Atatürk” 7-12 Yaş
Çocuklar bu atölye ile müzede sergilenen anamorfoz eserinden yola çıkarak Cumhuriyetin 100’üncü yılında Atatürk portresi oluşturmaya davet ediliyor.
*Katılımın ücretli olduğu atölyelerle ilgili detaylı bilgi için [email protected] adresine e-mail gönderilebiliyor.
DUYULMAMIŞ ÇIĞLIKLARIN ÖYKÜSÜ “SÜVEYDA” SAHNELERE DÖNÜYOR
Sercan Er’in muhteşem performansıyla damga vurduğu tek kişilik ödüllü oyunu “Süveyda” ikinci sezonunda seyirciyle buluşuyor. “Süveyda” 20 Ekim Cuma günü Kadıköy İkincikat sahnesinde…
Tiyatro Oyuncakçı’nın sahneye koyduğu, Burcu Reşit’in yazıp yönettiği tek kişilik tiyatro oyunu “Süveyda” geçen sezon prömiyerini yaptığında başroldeki Sercan Er uzun süre akıllardan silinmeyecek performansıyla çok konuşulmuştu. Uluslararası Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri’nde Sercan Er ‘Yılın Performansı (Erkek)’ ödülüne layık görülmüştü. Geçen sezonun en çok ses getiren oyunlarının başında gelen “Süveyda” bu ay seyircisiyle yeniden buluşmaya başlıyor.
Sercan Er’in kusursuz oyunculuğuyla dikkat çeken “Süveyda” genç bir adamın çocukluğunun canavarları ile yüzleşmesini merkeze alan bir intikam hikayesini anlatıyor. “Süveyda” dünyanın dört bir yanında vuku bulan en önemli toplumsal sorunlardan birinin olası sonuçlarını izleyiciye bütün çıplaklığı ile sunuyor. Korunmaya ve sevilmeye muhtaç bir çocuğun yalnız bırakılışının hikayesi üzerinden, yüzlerce yıldır onlarca coğrafyada atılan ancak duyulmamış çığlıkların sahnede yeniden yankılandığını görebileceğiniz oyunda +16 yaş sınırı bulunuyor.
“Süveyda” ile ilgili detaylı bilgiye tiyatrolar.com.tr ve sosyal medya hesapları üzerinden ulaşmanız mümkün. Sezonun ilk oyunu 20 Ekim Cuma 20.30’da Kadıköy İkincikat sahnesinde. Biletler biletinial.com ve gişelerde.
SERCAN ER
İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir’de tamamlamıştır. Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Ana Sanat Dalı 2018 mezunu olan Sercan Er İstanbul’da çeşitli özel tiyatrolarda oyunculuk ve reji asistanlığı yapmaya da devam ediyor.
