EDİBALİ’NİN MİLLİ KADROLARI NASIL YETİŞTİ?

Mustafa TEMİZER  

“Kardeşin kardeşi vurduğu yıllardı. Solcu gençlerin sağcıları, sağcı gençlerin solcuları öldürüldüğü yıllardı. Anneler, babalar sabah liseye, üniversiteye giden çocuklarının akşam sağ salim eve dönmesi için dua ettiği yıllardı. Üniversitelerde boykotların, fabrikalarda grevlerin kol gezdiği, gözün gözü görmediği yıllardı. Siyasilerin koltuklarını korumak için doğruya yanlış, yanlışa doğru dedikleri yıllardı.

Hakkın, hakikatin sesi ve soluğunun çıkmadığı yıllardı. Aykut Edibali adlı yiğit, düşünen, yazan bir genç arkadaşlarıyla istişare ederek aldıkları kararları Anadolu’nun en ücra yerdeki arkadaşlarına ulaştırdılar. Tüm gençler yaz tatilinde Kuran-ı Kerim Meali okuyacak, kavgadan uzak duracak ve Kuran-ı Kerimde tarif edilen, müminin, münafığın ve kâfirin özelliklerinin anlatıldığı ayetleri çıkaracaktık.

Yetmedi müminin münafığa ve kâfire bakışıyla ilgili ayetleri de çıkaracaktık. Yetmedi münafığın mümine ve kâfire bakışını anlatan ayetleri çıkarmakla kalmayıp kâfirin mümine ve münafığa bakışıyla ilgili ayetleri de çıkaracaktık.

O yaz tüm Yeniden Milli Mücadeleciler kendilerine ödev olarak verilen görevlerini yaptılar. O yıllar Kuran-ı Kerim meali hemen hemen yoktu. Hasan Basri Çantay’ın üç ciltlik meali, Fikri Yavuz hocanın meali, Konyalı Mehmet Vehbi Beyin tefsirinin sure başlarında verdiği meal ve Elmalı Hamdi Yazır’ın tefsirinin içinde yazdığı mealler yolumuzu aydınlattı.

Binlerce genç harıl harıl meal okuyarak çıkarmaları, yazmaları gereken ayetleri yazarak üç ay verimli bir yaz tatili geçirdiler. Ben o yaz okudum, yazdım diğer arkadaşlarımla konuyu tartışarak öğrendiklerimi pekiştirmeye çalıştım.

1978 yazında yaptığımız bu çalışma hayatım boyunca bana ve arkadaşlarıma rehber oldu. İstikametimizi tayin etti. Bu doğrultuda olaylara ve sosyal hadiselere baktık. Bizi bu çalışmaya yönelten Rahmetli Aykut Edibali ve diğer ağabeylerime teşekkür ediyorum. Ölmüşlerimize rahmet, kalanlara sağlıklı ömür diliyorum.

Evet, 45 yıl öncesine baktığımda ne kadar doğru ve güzel bir iş yapmışız. Sebep olanlardan Allah razı olsun. Abdurrahman ZEYNAL – Erzurum”

Yurdun dört bir köşesinde aynı şekilde yetişen bu topluluk Yeniden Milli Mücadeleci rahmetli bilge lider Aykut EDİBALİ’nin yetiştirdiği Millet Partisi kadrolarıdır. O gün sokak kavgalarına karşı gençleri uyaran kadro; Yarım asrı aşkın zamandır birliğimizin bozulmasına, yok oluşa sürüklenmemize yönelik emperyalist oyunları, siyasi kavgalarla sürüklendiğimiz tehlikeleri haber veriyor.

Mevki, makam ve maddi çıkar kaygısıyla emperyalist oyunlara alet olanlara, işbirlikçilerine dikkat çekiyor. Yöneticileri ve milletimizi uyarıyor. Milletim uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede! Her alanda “Yeniden Milli Mücadele” çağrısında bulunuyor. Milli birliğin, barış ve huzurun sağlanması, ülkenin gelişip kalkınması için sürekli çözümler üretiyor, sorunlardan kurtulmanın yollarını gösteriyor.

Bugün Millet Partisi kadroları önce insan. Amasız, fakatsız her zaman ADALET, her yerde ADALET herkes için ADALET anlayışı ile sadece Türk milletinin, İslam dünyasının değil tüm insanlığın problemlerine çözüm olacak, barış ve mutluluğuna katkıda bulunacak projeler ortaya koyuyor, hedefler gösteriyor. Ortaya koydukları;

“İnsan hak ve hürriyetlerine dayalı HUKUK DEVLETİ.

Millî iradenin önündeki engellerin kalktığı DEMOKRASİ.

Din düşmanlığı gibi din istismarının da bittiği LAİKLİK.

Fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı KERİM DEVLET.

Bilim, hikmet ve erdemle donatılan, sorun üretmeyen, çözüm üreten BİLGE DEVLET ve BİLİM TOPLUMU.

Büyüyen, gelişen, zengin, mutlu, muktedir ve insanlığın yeni barış medeniyeti İSLAM RÖNESANSI’NI (İslam’ın yeniden dirilişi) yöneten MUHTEŞEM TÜRKİYE’ projesinin gerçekleşmesi için maddi manevi destek sağlamak her dindar, milliyetçi, demokrat, milli birlik ve barıştan yana olan tüm vatanseverin görevidir. Zira; ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir.

 Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması, iştirak edilmeyen çilesine katlanılmayan bir kurtuluşun mümkün olmayacağı anlayışı ile basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…