İlhan KARAÇAY derledi: Mustafa KOYUNCU fotoğrafladı:
131 Ülkeden 1734 diaspora delegenin katıldığı Kurultay’a Türkiye’den de 3 bin davetli katıldı.
Kurultay’daki seçimlerde, ünlü işadamı Turgut Torunoğulları, oybirliği ile Avrupa Bölge Komitesi Başkanı seçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk diasporasının yaklaşık 8 milyonu bulduğunu düşünürsek, üzerinde yükseldiğimiz zeminin önemini daha iyi anlayabiliriz.” dedi
DEİK/DTİK Başkanı Nail Olpak, “Diaspora diplomasisi, bizim için ikincil değil, asli bir faaliyettir” dedi.
Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör, katıldığı panelde, “Türk’ün ezelî ve ebedî imtihanı” konusunu işledi.
Dünya’daki Türk diasporasının önemli isimlerini bir araya getiren, Dünya Türk İş Konseyi, 10’uncu Kurultayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımıyla gerçekleşti. ‘Muhteşem’ olarak nitelenecek Kurultay’ın en ilginç gelişmelerinden biri de seçimler oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve DEİK/DTİK Başkanı Olpak’ın konuşmalarına girmeden önce, Küçük ülke Hollanda’dan büyük katılıma ve seçimlere kısaca değineyim:
KÜÇÜK HOLLANDA’DAN BÜYÜK KATILIM
Dünya’nın dört bir tarafından 5 bine yakın davetlinin katıldığı Kurultay’a, ‘küçük’ Hollanda’dan ‘büyük’ katılım oldu. Kurultay’ın en önemli ve ilginç gelişmelerinden biri de seçimler oldu.
Dünyanın neresinde olursa olsun, Türkler’in katıldığı seçimlerde, kıran kırana gruplaşma olur muhakkak. DTİK’teki seçimler öncesinde de dini, siyasi ve demokratik gruplaşma olmuştur tabii.
Bu seçimlerde Dünya’nın dört bir yanındaki ülkeler için, önce ‘Ülke temsilcisi’ seçildi. Daha sonra da, Avrupa Bölge Komitesi (29 ülke), Avrasya Bölge Komitesi, Asya Pasifik Bölge Komitesi (7 ülke) Amerika Bölge Komitesi (7 ülke), Afrika-Ortadoğu-Körfez Komitesi, Balkanlar Bölge Komitesi (15 ülke) için Başkanlık seçimleri yapıldı.
Bu seçimler içinde en sakin ve en belirleyici seçim, Avrupa Bölge Komitesi Başkanlığı seçimi oldu. Zira bu bölge seçimindeki tüm adaylar, Hollanda’nın ve Türkiye’nin ünlü iş adamı Turgut Torunoğulları’na duydukları saygıdan ötürü çekildiler. Böylece seçimi 29 ülkenin oybirliği ile Turgut Torunoğulları kazanmış oldu.
Kurultay’da kardeşlerinin de desteğini de alarak, DTİK Avrupa Komitesi Başkanlığı’na seçilen Edelstaal Simtronic ve Orka Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, “Birlik beraberlik içerisinde çalışarak DTİK çatısı altında Türkiye’yi en iyi şekilde tanıtacağız. Ticari sorunlarımızı birlikde çözeceğiz. Daha öceki 8 yıllık Avrupa Komitesi Başkanlığı dönemimde yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Seçilmiş arkadaşlarımla birlikte sorunlarımızı tesbit ederek birlikte çözeceğiz”. dedi
Kurultaya, ‘küçük’ Hollanda’dan, ‘büyük’ katılım oldu. Seçimlerde, Hollanda’dan gelen 100 kadar delege Torunoğullarını desteklediler.Hollanda’dan bir başka önemli katılımcı da Veyis Güngör oldu.
Kurultay’ın ‘Yumuşak Gücümüz:Türk Diasporası’ peneline katılan Veyis Güngör, daha sonraki
yorumunda şunları yazdı:
Türk’ün ezelî ve ebedî imtihanı
Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’nın 10’uncusu İstanbul’da gerçekleşti. Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan kurultaya Türkiye dışından 131 ülkeden 1734 delege katıldı. Türkiye’den de katılanlarla bu sayı dört bine ulaştı. Kurultaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar ve Türk Devletleri Teşkilâtı üye devletleri temsilcileri de katıldılar.
Kurultayda dikkat çeken üç beş noktayı burada kısaca ifade etmek istiyorum.
Öncelikle, kırk yıldır küçük büyük, Avrupa ve uluslararası organizasyonlar yapan ve dahi bu işlerin ne kadar meşakkatli olduğunu tecrübe etmiş birisi olarak, kurultay organizasyonunu takdir etmem gerekiyor. En ufak detayın bile düşünülmesi, her an yardıma koşan görevlilerin olması bu işin uzmanlığının işareti olsa gerek.
Gaspıralı İsmail
Kurultay için seçilen temanın, “Türk Devletleri Teşkilatı: 5 devlet tek diaspora” olması, bize bundan yüz yıl önce ifade edilmiş ve gençlik yıllarımızın büyük hayalini hatırlatmıştır. Bu hayali Cumhurbaşkanımız Kurultayda yaptığı konuşmada şöyle ifade etmiştir: “Merhum İsmail Gaspıralı’nın dilde, fikirde, işte birlik ülküsü ham bir hayal değil. Dün olduğu gibi bugün de birliğimizi ve bütünlüğümüzü sağlamak, idame ettirmek, büyütmek en çok ihtiyacımız olan sacayağıdır.”
Asırlarca ayrı düşmek
Hakikaten Kongre salonunda asırlık ayrılıklara, asırlık hasretlere, asırlık acılara, asırlık yapaylıklara maruz kalmış Türkiye, Balkan, Doğu Akdeniz, Türkistan, Avrupa, Kafkasya ve Asya Türkleri bir aradaydı. Öyle ki, salonda dost diasporalar olarak tabir edilen Bosna Hersek, Macaristan, Moldova ve diğer ülkelerden de katılımcılar olması bu işin kaymağıydı.
Diasporaya yeni anlam
Şüphesiz bu fotoğraf bize, Türkiye dışındaki Türklerin ve dostlarının, literatürde kabul edilen diaspora tanımlarının yetersiz kaldığını gösteriyor. Kurultay sürecince gerek DEİK/DTİK Başkanı Nail Olpak’ın konuşmasında, gerekse organize edilen panellerde gündeme geldiği gibi, diaspora kavramını yeniden değerlendirmenin ve tanımlamanın kaçınılmaz olduğuna işaret ediyor.
Avrupa Türkleri
Özellikle Türk diasporasının önemli bir parçası olan Avrupa Türkleri, yıllardır yapmış oldukları faaliyetlerde aidiyetlerini sadece Türkiye ile sınırlandırmıyorlar. Bir taraftan Avrupa’da kendilerine yeni bir dünya kurarken, diğer taraftan da yönlerini Türkiye başta olmak üzere, kültür ve gönül coğrafyamıza döndürüyorlar. Dünyanın çeşitli ülkelerine yardım eli uzatıyorlar. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı sorunları çözmeye gayret ediyorlar.
Ey Türk…
Kurultay programı akışında gösterilen DTİK filmi ve dostumuz Cakarta Büyükelçisi Talip Küçükcan’a da verilen ödüller üzerindeki, Bilge Kağan’ın “Ey Türk: Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin İlini ve töreni kim bozabilir?” sözleri insanın aklına Türk Dünyası’nın yeniden bir şahlanış ve uyanış içinde olduğuna işaret etmektedir.
Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı, dünyadaki tüm güncel olumsuz gelişmelere rağmen, Türk dünyasının yeniliğe ve gelişmeye açık kadim bir medeniyet birikimi, güçlü bir devlet geleceği ve sağlam bir sosyal yapısı olduğunu hatırlatmaktadır. Kurultayda yakalanan bu sinerjinin, Türk’ün ezelî ve ebedî varoluş imtihanına
DEİK/DTİK BAŞKANI NAİL OLPAK’IN KONUŞMASI:
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen kurultayın açılışında konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak, dünyanın dört bir yanından gelen Türk diasporasını bir araya getiren etkinlikte, diasporalar arası iletişim ve ticaretin geliştirilmesi için stratejiler belirleyeceklerini söyledi.
Kurultayın sadece yayıldığı coğrafi büyüklüğü ile değil, aynı zamanda kültür ve dil birliği ile önemli bir medeniyet sembolü olan Türk dünyasının bir yansıması olduğunu belirten Olpak, ülke temsilcileri ve bölge komite başkanlarının seçimleri ile, yeni dönem teşkilatlanmalarını bir adım daha ileriye taşıyacaklarını kaydetti.
Olpak, dünyanın her tarafına saçılan Türk diasporasının, bulundukları şartlara uyumlu ve yenilenmeye açık yapılarıyla yaşadıkları topluma güç ve anlam kattığını ifade etti.
“Dünya Türk İş Konseyi’mizle diasporamız arasındaki network’u güçlendiriyoruz”
Diasporayı “beyin göçü” değil, “beyin gücü” olarak gördüğünü belirten Olpak, “Yurt dışında yaşayan Türk toplumunu da ‘göçten güce dönüşen Türk diasporası’ olarak nitelendiriyorum. Onların başarılarıyla gurur duyuyor, gönülden tebrik ediyorum. Aramızda iş dünyasından eğitime, sanattan spor ve siyasete kadar birçok alanda başarılı üyelerimiz var. Başarılarıyla ana vatanımız ile yaşadıkları ülkeler arasında köprüler kuruyorlar. DEİK olarak, ülke iş konseylerimizle ticaret, yatırım ve dostluk köprüleri kurarken, Dünya Türk İş Konseyi’mizle de diasporamız arasındaki network’u güçlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.
“2 önemli hedefimiz var”
Nail Olpak, DEİK olarak mottolarının “işimiz ticari diplomasi”, DTİK olarak mottolarının ise “diaspora diplomasisi” olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bizim için ‘diaspora diplomasisi’ ikincil değil, asli bir faaliyettir. Çünkü bu faaliyetlerin bizler gibi sivil toplum eliyle yürütülmesi çok önemli. Bu sebeple DTİK; yurt dışındaki Türk kökenli STK’lerin ve diaspora temsilcilerinin ilişkilerini geliştirmeyi, daha çok ticaret ve yatırım yapmalarını, her birinin daha güçlü olmasını amaçlayan bir platform. 2 önemli hedefimiz var. Birincisi, yurt dışında yaşayan Türk toplumunun ekonomik, siyasi ve sosyal gücünü artırmak ve ana vatanımıza da katkıda bulunmalarına destek olmak. İkincisi ise diaspora temsilcilerimizin katkısıyla ülkemizin tanıtımına ve stratejik iletişim faaliyetlerine destek olmak. DTİK çalışmalarımızı, dünya üzerinde 6 bölge komitesi altında faaliyet gösteren ülke temsilcilerimiz ve onların altındaki şehir temsilcilerimizle gerçekleştiriyoruz. Her ülkenin, üyelerinden oluşan bir yürütme kurulu, her bölgenin de ülke temsilcilerinden oluşan bir yürütme kurulu var. “
“Diaspora kavramında da değişim ve dönüşümler yaşanıyor”
DEİK Başkanı Olpak, bugünün diasporasından beklentilerinin; yaşadığı toplumda kendi değerlerine sahip çıkarken, o toplumla uyumlu ve nitelikli güç olmaları olduğunu belirterek, her kavram gibi diaspora kavramında da değişim ve dönüşümler yaşandığını, bunlardan birinin de küreselleşmeye bağlı olduğunu vurguladı.
Olpak, “Küreselleşmeye rağmen diaspora varlığını etkin şekilde sürdüren göç yolculukları olduğu gibi başaramayanlar da var. İşte burada görev, hep birlikte bize düşüyor. Ana vatanımızda siyasi, ekonomik ve sosyal olarak daha güçlü olurken, diasporamız ile bağımızı arttırıp onların gelişimine katkı sağlayarak bu topraklara ait olan değerlerimizle, yeni dünya düzeninde daha fazla söz sahibi olacağız. DEİK ve DTİK olarak, ‘ticari diplomasimizin’ ve ‘diaspora diplomasimizin’ etkisini artırmayı sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Olpak, programa katılanlara ve destek verenlere teşekkür etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KONUŞMASI:Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “Türk dünyası, gerisindeki yeniliğe ve gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikimi, güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla âdeta yeni bir uyanış, yeni bir şahlanış içindedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 10. Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Kurultayı’nda katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, “Türk Devletleri Teşkilatı: 5 Devlet Tek Diaspora” uhdesiyle toplanan kurultayın hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.
Kurultay’da yapılacak konuşmaların, tartışmaların ve alınacak kararların herkes için yeni bir dönemin başlangıcı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: “Türk Devletleri Teşkilatı ile Dünya Türk İş Konseyi arasında imzalanacak protokolün hayırlı olmasını diliyorum. Her iş gibi Türk Devletleri Teşkilatının siyasi gücünü ve etkinliğini artıracak olan hususların başında ekonomi alanında katedeceği ilerleme geliyor. Dünya Türk İş Konseyinin yapılacak anlaşmayla teşkilatımızın âdeta bir parçası hâline gelecek olmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum.”
Kurultayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buradaki şu güzel görüntünün verdiği mesajın dalga dalga tüm dünyaya yayılacağına yürekten inanıyorum. Bugün burada hem Anadolu’dan çıkıp dünyanın dört bir yanına dağılan Türk diasporasının hem Türk dünyasındaki kardeşlerimizin ve onların diasporasının hem de İslam dünyasından kardeşlerimizin temsilcileriyle bir aradayız. Sadece Türk diasporası dediğimiz diğer ülkelerde yaşayan, çalışan, eğitim gören Türkiye kökenli insanlarımızın sayısının 8 milyonu bulduğunu düşünürsek üzerinde yükseldiğimiz zeminin önemini daha iyi anlayabiliriz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Buna Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Macaristan gibi Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci devletleri de dahil etmeliyiz. Böylece karşımızdaki resim çok daha anlamlı hâle gelecektir. Tabii Batı Trakya gibi, Balkanlar gibi, Kafkaslar’daki diğer kardeş topluluklar gibi soydaşlarımız ile İslam dünyasını ve onların diasporasını bu fotoğraftan ayrı tutamayız. Ana vatanları ve diasporasıyla birlikte burada temsil edilen gücün büyüklüğünü sadece bizler bilmiyoruz, bu tabloyu kendi çıkarlarına tehdit olarak görenler de aynı gerçeğin farkındalar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının gerisindeki yeniliğe ve gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikimi, güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla âdeta yeni bir uyanış, yeni bir şahlanış içinde olduğunu anlatarak, “Önce fikir olarak ortaya çıkan, sonra eyleme dönüşen, nihayet hedeflere adım adım yaklaşma safhalarından oluşan bu süreci rahmetli Cemil Meriç’in o veciz ifadesiyle şu şekilde tasvir edebiliriz: Düşünmek savaşmaktır. Bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğruna savaşmaktır” ifadelerini kullandı.
“HEP BİRLİKTE ÇOK DAHA FAZLA ÇALIŞMAMIZ, ÇOK DAHA YAKIN İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki her bir kişinin bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğruna, fikriyle, kabiliyetiyle, azmiyle, çilesiyle, başarısıyla savaşarak bugünlere geldiğini söyledi.
Dünya Türk İş Konseyi gibi yapıların katkılarıyla kültürel, tarihsel, ekonomik, sosyal, siyasi bağları sürekli güçlendirmek için çalıştıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece hem kendi vatanlarında hem diasporadaki vatandaşların önünde yeni bir dönemi hep birlikte açacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iletişim imkânlarının geliştiği şu dönemde, ana vatan ile diaspora arasındaki bağları güçlendirmenin eskisine göre daha kolay olduğunu anlatarak, “Açık konuşmak gerekirse, özellikle Batı ülkelerinde ne Türkiye’nin ne de diğer dostlarımızın diasporadaki güçlerini bırakın birleştirmeyi, teker teker bile yeterince etkin kullanamadığı bir gerçektir. Hem sayısal hem ekonomik ve sosyal olarak bizlerden daha zayıf diasporaların, siyasi olarak çok daha güçlü olduğunu yaşadığımız her hadisede tekrar tekrar görüyoruz. Bunun için hep birlikte çok daha fazla çalışmamız, çok daha yakın iş birliği içinde olmamız, çok daha etkin mekanizmalar kurmamız gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
Bu kurultay gibi platformların iş dünyasından başlayarak sosyal ve siyasi tüm alanlara yayılan bir dalga oluşturacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Küresel düzeydeki her gelişmeyi kendi ortak hedeflerimizin dinamosu hâline getirerek, kısa sürede dünya çapında hayırlı neticeler elde edeceğimizden şüphe duymuyorum. Önce kendi aramızdaki, sonra diğer kesimlerle çok boyutlu ilişkilerimizi bu doğrultuda hızla geliştirmenin yollarını aramalıyız. Biz meydanı boş bıraktığımızda terör örgütlerinden vesayet güçlerine, istihbarat teşkilatlarından misyonerlere, her görünümden kirli yapının kuşatmasına maruz kalmamız kaçınılmazdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Merhum İsmail Gaspıralı’nın dilde, fikirde, işte birlik ülküsü ham bir hayal değil. Dün olduğu gibi bugün de birliğimizi ve bütünlüğümüzü sağlamak, idame ettirmek, büyütmek en çok ihtiyacımız olan sacayağıdır. Asırlık ayrılıklara, asırlık hasretlere, asırlık acılara, asırlık yapaylıklara son vermenin vakti gelmiştir. Hep beraber bir olduğumuzda, iri olduğumuzda, diri olduğumuzda, kardeş olduğumuzda, hep birlikte Türk dünyası olduğumuzda bunu sağlayabiliriz, endişeniz olmasın. Türkiye olarak bu doğrultuda üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.”
“BİRLİKTE HAREKET EDERSEK DÜNYANIN GİRDİĞİ YENİ DÖNEMDE ARZU ETTİĞİMİZ YERE ULAŞABİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık tarihi boyunca toplumları ve devletleri kökünden sarsan pek çok dönüm noktasının yaşandığına şahit olunduğunu ifade etti.
Son asırlarda, insanlığın kadim birikiminin ve teknolojideki ilerlemenin etkisiyle âdeta hayatın akış hızının arttığı bir sürece girildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Batılıların yazdığı tarih kitaplarındaki İlk Çağ neredeyse 4 bin yılı, Orta Çağ bin yılı, Yeni Çağ 336 yılı, Yakın Çağ ise 234 yılı ifade ediyor. Fransız İhtilali’ni milat alan Yakın Çağı asıl biçimlendiren Birinci ve İkinci Dünya savaşlarıydı. Bu savaşlarda kurulan statüko artık dünyayı taşıyamıyor. Dolayısıyla yeni bir çağın ayak sesleri giderek daha güçlü bir şekilde duyulmaya başlandı. Biz Türkiye olarak, tüm hesaplarımızı dünyanın önündeki bu müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’ derken ifade ettiğimiz vizyon tam da budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Devletleri Teşkilatı ile bu vizyonu soydaşlarımızla paylaştık. İslam dünyasında da benzer arayışlar içindeyiz. Ama açıkçası orada mesafe katetmek daha zor ve yavaş oluyor. İnşallah bunu da sağlayacağız. Ancak birleşirsek, bir olursak, birlikte hareket edersek dünyanın girdiği yeni dönemde arzu ettiğimiz yere, hiç şüphem yok, ulaşabiliriz. Aksi takdirde kendimizi, payımıza sömürünün, zulmün, sefaletin, acının düştüğü bir düzenin içinde buluruz. Bu söylediklerim kuzeyimizde, güneyimizde, doğumuzda, batımızda yaşanan hadiselerin bize gösterdiği hakikatin ta kendisidir” diye ekledi.
“DİASPORAMIZIN TÜM DÜNYAYA YAYILAN BAŞARILARIYLA YAZDIKLARI DESTANI GURURLA TAKİP EDİYORUZ”
Çevrelerinde devletsiz ve vatansız kalmanın ne anlama geldiğinin sayısız örneği olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diasporadaki her kardeşimiz, gerektiğinde dönüp sığınabileceği bir vatanı olduğunun güveniyle, yaşadığı yerde kendine bir gelecek inşa etmenin, bireysel olarak başarılı olmanın mücadelesini veriyor. Şayet bu güven yoksa rüzgârda savrulan yaprak misali her an kendinizi savrulurken bulabilirsiniz. Bizim yaptığımız birlik çağrılarını sadece siyasi retorik şeklinde görenler, nasıl bir yanılgı içine düştüklerini anladıklarında her şey için unutmayın, çok geç olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlara bakıp da ibret almamak, akıl sahibi hiç kimsenin yapacağı iş değildir. Verdiğimiz mesajları en iyi dünyanın değişen ekonomik trendlerine, ticari ilişkilerine, yeni fırsatlara hızlı uyum yeteneğine bizzat şahit olduğumuz Türk iş dünyasının anladığına inanıyorum. Diasporamızın da kendilerine yeni bir hayat kurdukları ülkelerden başlayarak tüm dünyaya yayılan başarılarıyla yazdıkları destanı gururla takip ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk ekonomisinde, küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız bir dönemden geçiyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yolunda katettiğimiz her mesafe, içerisi ve dışarıyla tüm iş dünyamıza da yeni nefestir. En azılı Türkiye düşmanları bile artık ülkemizi görmezden gelemiyor. Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar toplama çabalarında başarılı olamıyor. Elbette ‘Türk’ün ezelî ve ebedî imtihanı’ diye tarif edebileceğimiz bu kadim mücadele asla bitmeyecektir. Bize düşen görev, kendi sorumluluk alanımızda bu mücadeleyi en iyi şekilde vermektir. Gerisi Rabb’imizin takdiridir” şeklinde konuştu.
Kurultayın başarılı geçmesini dileyerek, programın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile Konsey arasında imzalanacak anlaşmanın hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dost ülkelerden ve diasporadan gelen misafirlere seslenerek, yaşadıkları yerlere döndüklerinde tüm kardeşlerine hassaten selamlarını iletmelerini istedi.
DTİK İLE TDT ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından DTİK ile TDT arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokolü, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve DTİK Başkanı Nail Olpak ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, üstün başarı sağlamış Türk kökenli ve Türkiye dostu yöneticiler, sporcular, sanatçılar ve siyasetin üst düzey temsilcilerine ödüllerini takdim etti. Diaspora Ödül Töreni sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler aile fotoğrafı çektirdi.
ÖDÜL TÖRENİ
Açılış töreninin ardından ödül töreni gerçekleştirildi. Ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanı Bolat ve DEİK Başkanı Nail Olpak takdim etti.
Törende İş Dünyası Ödülü Vodafone Grubu Dünya İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa Üst Yöneticisi (CEO) Serpil Timuray’a, Girişimci Ödülü Crytek Kurucusu ve CEO’su Avni Yerli’ye, Gönül Bağı Ödülü Aliya İzetbegoviç Vakfı Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Sabina İzzetbegoviç Berberoviç’e, Diaspora Tarihi Ödülü Akademisyen Işıl Acehan’a verildi.
Akademi Ödülü’nün sahibi Cakarta Büyükelçisi Prof. Dr. Talip Küçükcan’a takdim edilirken, Gastronomi Ödülü‘nü Somer Sivrioğlu, Sanat Ödülü’nü İsmail Acar, DTİK Özel Ödülü’nü ise eski DTİK Başkanı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu aldı.
Törene katılamayan Hisarcıklıoğlu’nun ödülü, TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz’a takdim edildi.