Psikiyatrist İsmail Gökşen’in, Kayseri’de açtığı ve UNESCO aracılığı ile tüm Dünyaya tanıtılmasının hedeflendiği ‘Cicim, zili dokumaları koleksiyonu’ gelenek, görenek, kültür, sanatseverlerin büyük ilgisini gördü.
Selçuklu Uygarlığı Müzesinde açılan ve Küratörlüğünü Kayseri Üniversitesi Mustafa Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksek Okulu El sanatları bölümünden öğretim görevlisi Zahide Şahin’in yaptığı sergi ile ilgili doktor İsmail Gökşen şunları söyledi.
“Açılan sergi kadim medeniyetimizin kültürel bir hizmetidir. Halı kilim yaşantımızda, ekonomik sosyal kültürel olarak önemli yer almaktadır. Amaç El dokumacılığının cicim zili dokumalarının gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamaktır. İnsanlık tarihinin günümüz toplumlarına kazandırdığı en büyük öğreti, sahip oldukları kültür mirasını sahiplendikleri ölçüde çağı yakaladıkları gerçeğidir. Biz böyle bir şansa fazlasıyla sahibiz. Dünyada benzeri olmayan bu kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır.
En eski halı, Altay dağlarının pazırık Vadisi’ndeki Sycthian prensinin mezarında keşfedilmiştir. Tarihi belgelere göre, Kayseri dokuma tarihçesinin Milat’tan önce 2000 yıllarına, Hititlere kadar uzandığıdır. Bölgede 18 ve19. yy’da halı kilim dokumacılığının ön plana çıktığı Bünyan, Yahyalı, Hacılar, Develi, Pınarbaşı Avşar kilimleri, ipek Floş halıları yurtiçi ve yurtdışında ün yapmıştır.
Serginin amacı sosyal sorumluluğun milli boyutunun bir hikayesidir. Yerel kültür öğrenilmeden, milli kültüre ulaşılamaz. Milli kültüre ulaşılmadan da evrensel kültüre ulaşılamaz. Milli boyut kültür varlıklarımızla birlikte halı ve kilimlerin yurtdışında kaçırmasına engel olmak ve ülkemizde kalmasını sağlamak. Zili cicim artık dokunmuyor. Nesli tükeniyor yeniden canlandırmak kültür hazinemizin çocuklarımızın ve geleceğimize aktarılmasını sağlamaktır. İlimizde el dokuma Halı müzesi yoktur. Dilerim bu sergilerin ilimizde el dokumacılığı müzesine vesile olması ve dönüşmesidir.”
Daha sonra serginin açılışı yapıldı ve Zahide Şahin ile İsmail Gökşen ziyaretçilere 36 eserle ilgili özelliklerini anlatan bilgiler verdi. Bu arada İsmail Gökşen’in 9 yaşındaki torunu Ege orgu ile davetlilere sevilen eserleri çalarak, eşi Mualla Gökşen’de yöresel ekmek ve ikramlarla davetlilere sürpriz yaptı. Sergi üç gün açık kaldı.
Doktor İsmail Gökşen, bugüne kadar benzer açtığı ve tanıttığı eserleri UNESCO aracılığı ile tüm Dünyaya tanıtmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.