DEVLET İŞGAL   DAVA VATAN, MİLLETSE ….?

Mustafa TEMİZER            

Habertürk’teki “Türkiye’nin Nabzı” programında Didem Arslan Yılmaz’ın sorularını cevaplandıran Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in değerlendirmelerinde devlet işgaline dair öne çıkanlar şöyle: “Türkiye’de silâhlı kuvvetler veya askerî öğrenciler içinden seçilen gençlere Seferberlik Tetkik Kurulu ve sonra da Özel Harp Dairesi’nde görev verilirdi. Bunların kim olduğunu sadece MİT bilirdi. MİT ise zaten CIA ile Ankara’da aynı binada altlı üstlü çalışırdı. Maaşlarını ABD verirdi. Bu kadrolar içinden devşirilen insanları sonra ABD ve İngiliz istihbaratı Türkiye aleyhine kullandı. Bu devlet işgali değil mi?

Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu gibi kamuoyunu uyarmaya çalışan değerlerin ortadan kaldırılmasında bu yapının rolü vardır. Türkiye 12 Eylül’e bu kadrolar tarafından sürüklenmiştir. Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959’da bu yapı içinde görevlendirildi. Bu devlet işgali değil mi?

Görevleri, Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde komünizmle mücadele faaliyetleriydi. 12 Eylül’den sonra yakalanan Fetullah Gülen’in serbest bırakılması için Genelkurmay Başkanı aradı ve serbest bırakıldı. Bu tür insanların bir kısmı CIA tarafından devşirildi ve şimdi FETÖ dediğimiz istihbarat örgütü kuruldu.”

Biz devletin ele geçirilmiş olduğunu son 20 yıldır defalarca gündeme getirdik ama gerçekleri komplo teorisi diye gösteren gazeteciler de bu yapının elemanıydı… Devletin omurgası ele geçirilmişse, siyasi yapı bu işin dışında tutulabilir miydi? Siyaset de ele geçirilmiş olduğu için Türkiye 1952’den beri savrulmaktadır. Bu devlet işgali değil mi?

Biz bu konuyu yakın tarihte şöyle yansıtmıştık: FETÖ’nün darbe girişimi ile ilgili değerlendirmelerin hiçbiri meselenin esasına girmiyor. Bir defa 1960 darbesinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde ağını kurmuş bir örgütten, Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların, Genelkurmay Başkanlarının ve MİT Müsteşarlarının haberdar olmaması mümkün değildir. Soru şudur: Devlet bunu neden yaptı Bülent Ecevit, ilk başbakanlığı sırasında, “kontrgerilla”nın varlığından tesadüfen haberi olduğunu söylemişti. Özel Harp Dairesi Başkanı Sabri Yirmibeşoğlu ise kendisine teminat vermiş, devletin siyasi partiler içinde de örgütlenme yaptığını, hatta çeşitli partilerden birçok milletvekilinin bu yapının üyesi olduğunu söylemişti. Fetullah Gülen ve Müslüm Gündüz ise daha askerlik çağında iken 1960-61’de keşfedildiler. İskenderun’da birlikte askerlik yaparken, eğitime alındılar. Fetullah Gülen, askerlikten sonra da kendisi gibi bir “görevli” olan ve tahsili yeterli olmadığı halde Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı’na getirilen Yaşar Tunagür’ün açtığı yolda ilerledi. Bu devlet işgali değil mi?

Türk Cumhuriyetleri’nde okullar açmak için ilgili ülkelerin devlet başkanlarına tavsiye mektuplarını Turgut Özal ve Süleyman Demirel yazdı. Abdullah Gül de Dışişleri teşkilâtına cemaate yardımcı olmaları için talimat verdi. Devleti yönetenler, bu işleri, kendi akıllarıyla yapmadı. Devleti yönetenler, NATO’nun Gladio yapısı ile birlikte Türkiye’nin bütün istihbaratını avucunun içine almış olan ABD’nin taleplerini yerine getirdi! Bu devlet işgali değil mi?

Devlet, Abdullah Öcalan’ı nasıl kontrolden kaçırıp Türkiye’nin başına belâ ettiyse Fetullah Gülen’in de aynı şekilde bir bumerang gibi dönüp devleti vurmasına yol açtı!

Türkiye’nin, kuruluş ilkelerine sarılmaktan başka çaresi yoktur ama şimdiki yapılanma da FETÖ artıkları ve federasyonculardan oluşturuldu. Bu da bir Amerikan-İngiliz ortak yapımıdır. Görevleri, Türk egemenliğini yıkmak ve Orta Doğu Birleşik Devletleri’ne zemin hazırlamaktır!

DAVA VATAN, MİLLETSE EĞER….?

ÇÖZÜM: Vatanın işgal yıllarında, Kurtuluş Savaşı Türk milleti için ölüm kalım meselesi idi. Milli Mücadele şarttı.  Bugün devletin işgali söz konusu.  Her alanda verilecek demokratik ve meşru bir milli mücadele Türk milleti için ölüm kalım meselesidir. Vatanın işgalinde milli mücadele şarttı. Devletin işgalinde de her alanda milli mücadele şarttır.

Vatanı işgal edemeyenlerin kendilerinden icazetli politikacılarla devleti işgal ettiğini gören rahmetli bilge lider Aykut Edibali ve Millet Partisi kadroları yarım asır önce bu işgali haber verdi. “Milletim Uyan! çağrısıyla milletimizi ve yetkilileri uyardı. Milletimizi her alanda demokratik, meşru “Yeniden Milli Mücadele” ye davet etti.  Ve etmeye devam ediyor.

Edibali’nin ve Millet Partisinin davası parti davası değildir. “Millet Davası” dır. Türk milletinin varlık ve beka davasıdır.  Medeniyet davasıdır. Türk İslam Barış medeniyetini yeniden inşa etme davasıdır. Rahmetli Edibali ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir.” diyor?… Yeniden Milli Mücadeleci Millet Partisi kadrolarının rehberliğinde yeni bir Milli Mücadele şarttır.

Millet Partisi’nin “Her zaman ADALET, her yerde ADALET herkes için ADALET anlayışı ile “İnsan hak ve hürriyetlerine dayalı HUKUK DEVLETİ. Millî iradenin önündeki engellerin kalktığı DEMOKRASİ. Din düşmanlığı gibi din istismarının da bittiği LAİKLİK. Fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı KERİM DEVLET. Bilim, hikmet ve erdemle donatılan, sorun üretmeyen, çözüm üreten BİLGE DEVLET ve BİLİM TOPLUMU. Büyüyen, gelişen, zengin, mutlu, muktedir ve insanlığın yeni barış medeniyeti İslam Rönesansı’nı (İslam’ın yeniden dirilişi) yöneten MUHTEŞEM TÜRKİYE projesini Milli Mücadele ruhuyla gerçekleştirerek devletimizi işgalden kurtarmak zorundayız.

Kaynak: https://yenicaggazetesi.com.tr/derin-devlet-kimmis-399883h.htm

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

BÜLENT TEKİN ….

BÜLENT TEKİN (biyografi) PEN, TYS, BESAM ve Edebiyatçılar Derneği üyesi yazar şair 15 Şubat 1954 …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5420