ÇOCUĞUNUZ KARIN AĞRISI ÇEKİYORSA NEDENİ GASTROENTERİT OLABİLİR! AĞRI VE ATEŞ YOLCULUĞUNDA GÜVENLİ BİR LİMAN: PARASETAMOL

ÇOCUĞUNUZ KARIN AĞRISI ÇEKİYORSA NEDENİ GASTROENTERİT OLABİLİR!

Gastroenterit, mide ve bağırsakların iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Hasta biriyle temas veya mikrop içeren yiyecek-içecek tüketimi bu hastalığa yol açabiliyor.

Gastroenteritin genelde virüs veya bakterilerden kaynaklandığını belirten Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Sena Bocutcu Çetin, gastroenterit hastalığı hakkında bilgi aktardı.

ÇOCUKLARDA SIVI KAYBINI ÖNLEMEK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Gastroenteritin belirtileri arasında kusma, ishal, ateş, karın ağrısı ve kas-eklem ağrısının yer aldığını söyleyen Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Sena Bocutcu Çetin, gastroenterit nedeniyle ortaya çıkan sıvı kaybını önlemek için şu önerilerde bulundu: İshal ve kusma nedeniyle vücutta sıvı ve elektrolit eksikliği oluşuyor. Sıvı kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketmek önem taşıyor. Çocukların birkaç dakikada bir, bir yudum sıvı içmesi öneriliyor. Her kusma ya da ishal sonrasında küçük çocukların bir çay bardağı, büyük çocukların ise bir su bardağı kadar sıvı tüketmesi gerekirken, anne sütü alan bebeklerin de emzirilmeye devam edilmesi gerekiyor. Çocuklara meyve suyu ya da kola gibi şekerli içecekler verilmemeli. Çok su içen çocuklara çorba, ayran gibi tuzlu gıdalar da verilerek tuz dengesini sağlamak gerekiyor. Beslenmeye en kısa sürede başlanmalı ve meyve, sebze, yağsız et, tam tahıllı yiyecekler verilmeli. Yiyeceklerin yağlı, salçalı, şekerli olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Patates haşlaması, yoğurt çorbası, ayran, yoğurt, sade kefir, pirinç, muz gibi besinlerle beslenmeye başlanabilir” dedi.

İSHAL VE KUSMA BİRKAÇ GÜNDEN UZUN SÜRÜYORSA ZAMAN KAYBEDİLMEDEN DOKTORA BAŞVURULMALI!

Çoğu çocuğun, destekleyici tedavi ve doğru beslenme ile kendiliğinden iyileştiğini söyleyen Uzm. Dr. Sena Bocutcu Çetin, Ciddi sıvı kaybı olan çocukların doktora götürülmesi gerekiyor. Gerekirse antibiyotik ve damar yoluyla sıvı tedavisi uygulanabiliyor. Aşırı halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi veya dalgınlık varsa, ishal ve kusma birkaç günden uzun sürüyorsa, kusma veya ishalde kan varsa, şiddetli karın ağrısı geçmiyorsa, birkaç saatten uzun süre beslenemiyor veya sıvı alamıyorsa, gün içinde 6-8 saatten uzun süre idrara çıkmıyorsa mutlaka doktora başvurmak gerekiyordiyerek sözlerini noktaladı.

AĞRI VE ATEŞ YOLCULUĞUNDA GÜVENLİ BİR LİMAN: PARASETAMOL

Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü kullanımı hususunda çok fazla bilgi kirliliğinin mevcut olduğunu söyledi. Prof. Çelen, “Bebeklik döneminin 1’inci ayından itibaren yaşamımızın sonuna dek güvenle kullanabileceğimiz tek analjezik ve antipiretik ajan, parasetamoldür” dedi.

Akılcı ve doğru ilaç kullanımı günümüzün en önemli konularından biri. Gereksiz ilaç kullanımının hem ilaç maliyeti hem de ilaçlara bağlı yan etkiler açısından mutlaka dikkate alınması gereken bir konu olduğunu belirten Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, doğru endikasyonlar ışığında güvenlik aralığı geniş ve etkin ilaçları seçmenin akılcı ve önemli bir yaklaşım olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, “Özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü kullanımı hususunda çok fazla bilgi kirliliği mevcut. ‘Hangi ağrı kesici (analjezik) ve ateş düşürücü (antipiretik) kullanımı daha güvenlidir? Güvenlilik aralığı nedir? Hangi yolla vücudumuzdan atılır? Günlük toksik dozu nedir? İleri yaş, gebelik, emzirme dönemi ve bebeklik çağında kullanımı güvenli midir?’ gibi pek çok soru ile karşılaşabilmekteyiz. Ağrı ve ateş, vücudumuzda en erken görülen inflamasyon/stres yanıtıdır. Gerek stres kaynaklı ağrılar ve gerekse ateş merkezini uyaran birçok faktörde vücudumuzun ısısı yükselir. Hipertermi, dediğimiz ateş yükselmesi gerek çocukluk çağı gerekse erişkin dönemde konforumuzu olumsuz olarak etkileyen bir klinik durumu oluşturmaktadır” diye konuştu.

En fazla bilgi sahibi olunan ilaçlar arasında

Parasetamolün, kullanım kolaylığı ve etkin plazma konsantrasyonuna çok kısa sürede ulaşabilmesi nedeniyle son derece etkili bir analjezik/antipiretik olduğuna dikkat çeken Prof. Çelen, parasetamolün uzun yıllardır ağrı kesici ve analjezik olarak kullanıldığı; tablet, süspansyon ve parenteral (damar içi kullanım) formlarının mevcut olduğu bilgisini verdi. Mustafa Kemal Çelen sözlerine şöyle devam etti: “Parasetamol, uzun yıllardır kullanımda olması nedeniyle gerek literatür, gerekse gerçek yaşam verisi olarak en fazla bilgi sahibi olduğumuz ilaçlar arasında. Bebeklik döneminin 1’inci ayından itibaren yaşamımızın sonuna dek güvenle kullanabileceğimiz tek analjezik ve antipiretik ajan ‘parasetamoldür’ diyebiliriz.”

Gebelik ve emzirme döneminde ilaç kullanımının özel hasta grubu olarak değerlendirildiğini vurgulayan Mustafa Kemal Çelen, parasetamolün hem gebelikte hem de emzirme döneminde güvenle kullanılabilen bir analjezik ve antipiretik olduğunu dile getirdi. Mustafa Kemal Çelen, “Birçok nonsteroid antiinflamutar ilaçların (NSAİİ) emzirme, gebelik döneminde ve özellikle de gebeliğin son üç ayında kullanılması önerilmemekte. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı konusunda dikkatli olunması gereken çeşitli etkin maddelere; deksketoprofen, diklofenak potasyum ve naproxen sodyumu örnek olarak verebiliriz” dedi.

Günde 3 tablete kadar kullanılabilir

Mustafa Kemal Çelen, ileri yaş hastalarda mide ve bağırsak problemleri ve gastrointestinal sistemin mukozal hassasiyetindeki artış nedeniyle analjezik ve antipiretik seçiminde dikkatli olunmasını gerektiğine değindi. Prof. Çelen ağrı kesici olarak kullanılan birçok NSAİİ kullanımının mide mukozasını olumsuz yönde etkilediği için gastrit ve ülser gibi istenmeyen yan etkilere neden olabildiğini belirterek sözlerini, “Çalışmalarda parasetamol kullanımının mide-bağırsak sistemini en az etkileyen analjezik/antipirektik olduğu kabul edilmekte. Parasetamolün toksik dozu günlük 4 gram olduğu kabul ediliyor. Bu oran tablet olarak günde 8 doza denk geliyor. Ancak parasetamol kullanımı ile analjezik/anitpirektik etkisi genelde tek doz ile 6 saatlik bir etkiye sahip. Parasetamol 500 mg formlarının günde 3 tablete kadar rutin olarak kullanılması yeterli. Bu nedenle de parasetamolün günlük kullanımı güvenli doz aralığına denk geliyor. Günümüz analjezik/antipiretik ajanlar içerisinde kullanım kolaylığı ve düşük yan etki profili nedeniyle en güvenilir ve gerçek yaşam deneyimi verileri en fazla olan parasetamolü güvenli liman olarak değerlendirmemiz pek de yanlış olmaz” bilgilerini vererek tamamladı.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Akciğer Kanseri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Türk Kanser Derneği’nden Destek Çağrısı Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, akciğer kanseri farkındalık ayında akciğer kanseriyle …