CHP’li Sema Karaoğlu, Ümit Özer, Eda Albayrak ve ADD’den Uğur Mumcu, Gaffar Okan açıklaması
Davut Güleç23 Ocak 2021Son Güncelleme: 23 Ocak 2021
70 5 dakika okundu
Dr. Sema Karaoğlu’nun açıklaması
CHP’nin önceki dönem Melikgazi belediye başkan adayı uzman doktor Sema Karaoğlu ve CHP il başkanı Ümit Özer, bombalı saldırı sonucu yaşama veda eden gazeteci-yazar Uğur mumcu’nun ölüm yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı. Sema Karaoğlu ‘Demokrasi tarihimizin en büyük kayıplarından biri Uğur Mumcu…’ dedi ve şunları söyledi.
12 Mart’ın Sakıncalı Piyadesi, Cumhuriyet Gazetesi’nin Gözlem başlıklı köşe yazarı ve araştırmacı kimliği ile ortaya çıkardığı onlarca kıymetli kitabın yazarı Uğur Mumcu…
12 Mart döneminde “ordu uyanık olmalı” ifadesi sebebiyle “orduya hakaret etmek” ve “sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak” suçunu işlediği gerekçesi ile göz altına alındı ve 1 yıla yakın ceza evinde kaldı. Yedek subay olarak yapması gereken askerliğini 72-73 senesinde Sakıncalı Piyade olarak yaptı.
Askerlikten sonra Cumhuriyet Gazetesi’nde yazmaya başladı. Gözlem başlıklı köşesinde aralıksız 14 yıl ülkenin sorunları hakkında kamuoyunu aydınlattı.
Uğur Mumcu gazetecilik kimliğini ileri taşıyarak, araştırmacı gazetecilik dalında bir ekol haline geldi. Zamanında bir çok ses getiren dosya ile halkın taktirini kazandı.
Silah kaçakçılığı ve terör adlı yazısında silah kaçakçılığı ve terörün uluslararası bağlantılarını inceledi.
Ağca dosyası ile Apti İpekçi’nin katili olan Mehmet Ali Ağca’nın Bulgaristan ile bağlantısını inceledi.
Ecevit zamanında Özel Harp Dairesi’nin veyahut bilinen adı ile Kontra Gerilla Örgütü’nün üzerine gitti. NATO’nun sol hareketlerini engellemek amacı ile yasa dışı Avrupa’nın pek çok yerinde inşa ettiği bu örgüt Türkiye’de Amerikalıların Milli İstihbarat Teşkilatının görevlilerinin maaşını ödeyecek kadar ileri gittiğinden söz etmiştir. Devlet içerisinde örgütlenen bu yapının karanlık eylemlerine daime dikkat çekmiş, her zaman halkı uyarmıştı.
PKK ve MİT bağlantısı üzerinde duran Uğur Mumcu, terör lideri Abdullah Öcalan’ın Milli İstihbarat Teşkilatının adamı olduğunu ileri sürmüştür. Bu iddia her iki tarafta da hoş karşılanmamıştı.
Şeriatçılar üzerindeki araştırmaları sonucu ile yurt dışındaki Türk din adamlarının maaşının Suudi Arabistan’daki Rabita örgütü tarafından ödendiğini ortaya koymuştur. Gereken tedbirlerin alınmadığı taktirde devlet içerisinde radikal islamı benimsemiş laiklik karşıtı düşüncelerin daha fazla güçleneceğini ileri sürüyordu.
24 Ocak 1993 yılındaki suikastı üstlenen bütün örgütlerin radikal islamcı örgütler olması bu tezi doğrular nitelikteydi.
Geleceğimize ışık tutan aydınlara selam olsun. Yarınımıza sahip çıktığınız gibi bizlerde sizlere her daim sahip çıkacağız.
Sema Karaoğlu’nun FGaffar Okan ile ilgili açıklaması da şöyle.
Uğur Mumcu Suikastının 8. yıl dönümünde vatan sevdalısı ve Diyarbakırlıların babası Ali Gaffar Okkan görevinin başında faili meçhul bir suikasta kurban edildi.
Diyarbakır’a ‘evim’ diyen ve Diyarbakırlıların da ‘baba’ olarak nitelendirdiği Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan 24 Ocak 2001’de Emniyet Müdürlüğü’den valilik binasına giderken pusuya düşürülmüş, açılan çapraz ateşte yanında bulunan 5 polis memuruyla birlikte şehit olmuştu.
Geleceğimize ışık tutan aydınlara selam olsun. Yarınımıza sahip çıktığınız gibi bizlerde sizlere her daim sahip çıkacağız.
Öte yandan CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer 24 Ocak Uğur Mumcu’nun suikastinin yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. İl Başkanı Özer ” Türkiye, cesur kalemini hain bir suikast sonucu kaybedeli 28 yıl oldu. Korkmadan yazdığı yazıları, araştırmaları, bazı kesimleri rahatsız etti. Hain suikastin faili/ failleri hala bulunamadı. ‘Devletin namus borcu’ aradan geçen 28 yıla rağmen hala ödenmedi” dedi. Basın mensuplarının ve kuruluşlarının siyasi erkler tarafından baskı altında tutulduğunu söyleyen CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, ” Reform yapmaktan bahsedenlerin öncelikle özgürlüklerin ve hakların kullanılabildiği bir ortam sağlaması lazım. Özgür basın ifadesini kullanabilmek için tek sesin çıktığı bir ortama değil daha fazla sesin duyulduğu bir ortama ihtiyacımız var. Uğur Mumcu gibi cesur yazarlarımızın suikastlere, saldırılara uğramaması için de siyasilerin onları hedef göstermemesi gerekir. Kendisi gibi düşünmeyenlere saygı duyulmadığı, hedef haline getirildiği ortamlar ülkemizi ancak geriye götürür.” Gazeteci, yazar Uğur Mumcu ile aynı günde 2001 yılında yanındaki 5 polis memuru ile Diyarbakır’da şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ ı ve polis memurlarını da saygıyla andıklarını söyleyen Ümit Özer, ” Kendi yöntemiyle Diyarbakır halkına kendini sevdiren, onlar güvenle evine girmeden evine gidip uyuyamadığını belirten bir Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan. Onun hain bir saldırı sonucu şehit edilmesinin ardından bir çok çocuğa adının verilmesi, görev yaptığı yerde ne kadar sevildiğinin göstergesidir. Uğur Mumcu’nun katillerini bulmak istediğini dile getiren Gaffar Okkan’ın da bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi tesadüf değildir.” dedi. Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Kayserimiz´den de Ömer Yılmaz, Hayrettin İstanbullu, Mustafa Kulkuloğlu gibi nice isimsiz demokrasi şehitlerini düşündükçe aklına İsmet İnönü’nün “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” sözünün geldiğini belirten CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, ” Onlar inandıkları değerler uğruna hayatlarını kaybeden değerli insanlardı. Ülkemizin aydınlık bir geleceğe kavuşması için çabalayan bu insanları her zaman rahmet ve sevgiyle anacağız” dedi.
CHP Kayseri Gençlik Örgütleri İl Başkanı Eda Albayrak
Halkın vicdanının katlinden bu yana tam 28 yıl geçti. Yaşamı boyunca verdiği mücadele ile doğruları ve gerçekleri yazmaktan bir an olsun vazgeçmeyen ve bu yolda canı terkeden Uğur Mumcu bir demokrasi şehitidir. Üniversite özerkliğinin, demokrasinin, hukuk devletinin, düşünce özgürlüğünün sarsılmaz savunucusudur. Bunların yegane şartının bağımsız bir Türkiye iradesi olduğunu çok iyi kavramıştır. Mazlumların safında, emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı durmuştur. 12 Eylül karanlığının ardındaki cumhuriyet düşmanlığını, sözde Atatürkçüleri; yüzlerine geçirdikleri maskelerden tanıyordu. Kurtuluş Savaşıyla kazanılıp Lozan’da tescillenen ulusal bağımsızlığın, laik demokratik düzenin karşısına; işbirlikçiler tarafından örülen teokratik diktayı gördü ve cumhuriyet devrimlerinin ışığında bir kavganın öncüsü oldu. Dürüst, doğru, tarafsızca Boran kuşu kadar özgürce yüreğini ortaya koyarak yaptığı gazetecilik mesleğinin itibarını korumak ve halkın doğru haber almak hakkı için; özgür kalemi ile düzeni çürütenlerin, halkı semirenlerin korkulu rüyasıydı. Tüm bunların akabinde 24 Ocak 1993’te, ‘karanlık güçler’ tarafından vahşice katledildi. Bir keskin kalem, bir kırık gözlük ile yürekli yiğitlere onurlu bir hatıra, mücadele bıraktı. Uğurlar olsun, saygı ile… Düşüncelerini özgürce ifade eden, emekten, demokrasiden, laiklikten, bilimden ve barıştan yana olan gazetecilerimizin; iktidar erki tarafından hedef alınmadığı, tehditle, gözaltına alınarak, tutuklanıp cezaevine konulmadığı ve faili meçhullere kurban gitmediği bir ülke hayali için mücadelemizi sürdüreceğiz. Gazeteci yazar Uğur Mumcu ile aynı günde, 2001 yılında yanındaki 3 polis memuru ile görevi başında şehit edilen Diyarbakırlıların hakkını yedirmeyen, onların babası Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın onurlu anısına saygı ile, asla unutmayacağız!
ADD Kayseri Şube başkanı Kemal Ceylan’ın açıklaması
TÜRKİYE’DE AYDIN KATLİAMI
Türkiye Cumhuriyeti, ulus ve üniter devlet modeliyle tüm mazlum milletlere örnek olmuştur. Milli Mücadele öncesinde var olan saray ve hanedanlık yönetimi; Cumhuriyetle birlikte, yerini, ulus egemenliğine ve parlamenter sisteme bırakmıştır.
Laik, sosyal ve hukukun üstünlüğü esasları üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir çağdaşlaşma devrimidir. Devrimin yaratıcısı, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’ün kurduğu ulus ve üniter devlet sistemi, O’nun daha hayatta iken Kubilay’ın şehit edilmesi ile başlayan devrim karşıtı eylemlerle başlatılmış ülkenin çeşitli yerlerinde ayaklanmalar olmuş ancak Türk milletinin dik duruşuyla önlenmiştir. Cumhuriyet’in getirimleri yok edilmeye çalışılmıştır. Siyasetin işbirlikçi kadroları eliyle Cumhuriyet karşıtı tutumlar desteklenmiştir.
Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için öncelikle, Atatürkçü aydınların ortadan kaldırılması gerekliydi. 1990’lar Atatürkçü aydınların, devleti yönetenlerin gözleri önünde katledildiği yıllardır.
31 Ocak 1990’da Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un katledilişiyle başlayan süreç; Turan Dursun, Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu cinayetleri ile sürdü… Çetin Emeç, Onat Kutlar, Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkan suikastleri de aynı karanlık odakların hain planlarıdır. Bu yönüyle bakıldığında suikastlerin asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olduğu açıktır. Esas milli beka sorunu bu suikastlerin arkasındaki güçlerin, bir türlü gün yüzüne çıkarılamamasıdır.
24 Ocak 1993’de bombalı suikast sonucu aramızdan alınan Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’nun katillerinin aradan geçen 28 yıla rağmen bulunamaması, cinayetin aydınlatılamaması ya da aydınlatılmak istenmemesi bu bağlamda düşündürücüdür. Ne acıdır ki Uğur Mumcu ve demokrasi şehitlerimize dil uzatan, onların aziz hatıralarını karalamaya çalışan siyasi zihniyet tarafından yönetilmekteyiz. Mücadelemiz işte bu zihniyete yöneliktir.
Adalet ve Demokrasi Haftası’nda hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve laik cumhuriyet için canlarını hiçe sayan aydınlarımızı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykıracağız. Uğur Mumcu’yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 28. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz.
Ocak ayı, toplumsal hafızamızı yoklama zamanıdır. Ocak ayı, acıları bal eyleyerek Atatürk Devrim ve ilkelerine, üniter devlet yapımıza, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkma zamanıdır.
Tüm yurtsever kurum ve kuruluşları, yurttaşlarımızı Atatürkçü Düşünce çatısı altında güç birliği yapmaya, karanlık güç odaklarına karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz.
Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----