CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Kayseri’nin AKP iktidarı döneminde hak ettiği değeri görmediğini belirterek, “Kayseri, Türkiye’nin coğrafi olarak tam kalbinde yer alan, üretim gücü ve ekonomik katkılarıyla ülkemizin önemli merkezlerinden biridir. Ama geldiğimiz noktada şehre yapılan yatırımlarla mukayese ettiğiniz zaman AKP’ye verilen desteğin karşılığında Kayseri’ye yapılan yatırımların son derece düşük kaldığını hep birlikte görüyoruz. Kayseri halkı, yalnızca seçim dönemlerinde hatırlanmayı değil, hak ettiği yatırımları zamanında almayı talep ediyor” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, bugün TBMM’de yaptığı basın toplantısında asgari ücret ve Kayseri’deki ulaştırma sorunlarını gündeme getirdi. Genç, konuşmasında şunları ifade etti:
“Bir yanda sofraya koyacak bir tabak yemek bulamayanlar, diğer yanda iktidarın şatafat içinde geçen günleri”
“Bugün burada, halkımızın, emekçilerimizin, evine bir lokma ekmek götürme mücadelesi veren yurttaşlarımızın sesi olmak için bulunuyorum. Türkiye, tarihinin belki de en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Hayat pahalılığı, işsizlik, gelir eşitsizliği… Her biri, vatandaşlarımızın omzunda taşınması giderek zorlaşan yükler haline gelmiş durumda. Fakat bu yükü paylaşması gerekenler; halkı için çalışması gerekenler, ne yazık ki halkın sorunlarına kör ve sağır kalıyor. Bir yanda sofraya koyacak bir tabak yemek bulamayanlar, diğer yanda iktidarın şatafat içinde geçen günleri. İşte tam da bu adaletsizlikleri konuşmak, dile getirmek ve çözüm önerilerimizi paylaşmak için buradayız.
“Asgari ücret artık yalnızca bir maaş meselesi değil; bir insanlık meselesi, bir adalet meselesidir”
İlk olarak, asgari ücretle geçinmeye çalışan yurttaşlarımızın içine düştüğü çıkmazı ele alacağız. Çünkü bu sorun, artık yalnızca bir maaş meselesi değil; bir insanlık meselesi, bir adalet meselesidir. Mevcut asgari ücret, bırakın bir ailenin ihtiyaçlarını karşılamayı, bir bireyin dahi insanca yaşayabileceği bir gelir düzeyi sunmaktan çok uzak. Son açıklanan verilere göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 20 bin 562 TL, yoksulluk sınırı ise 66 bin 976 TL’ye ulaşmış durumda.
“TÜİK’in makyajlanmış verileriyle halka pembe tablo çizmeye devam ediyorlar”
Ama yetkililer ne yapıyor? İstatistik oyunlarıyla, TÜİK’in makyajlanmış verileriyle halka pembe tablo çizmeye devam ediyorlar. ENAG’ın açıkladığı verilere göre yıllık enflasyon yüzde 86,76. Ancak TÜİK’e göre bu oran yalnızca yüzde 47,09. Gerçekler halkın mutfağında kaynayan tencerede saklıdır. Çocuklarına bir öğün yemek bile hazırlayamayan anneler, markette fiyat etiketlerini görünce eli cebine gitmeye korkan babalar bu ülkenin gerçek yüzleridir.
Peki, Kayseri’de durum farklı mı? Elbette hayır. Şehrimizde, SGK verilerine göre, asgari ücretten etkilenen yaklaşık 286 bin kişi var. Bu insanlar, hayat pahalılığına karşı her gün yeni bir mücadele veriyor. Ancak görüyoruz ki iktidar, bu insanların feryadını duymaktan uzak. Çözüm önerileri yerine, yalnızca günü kurtarmak için yapılan göstermelik düzenlemelerle halkımızı oyalıyor.
“Asgari ücret belirlenirken, sarayın elektrik faturaları değil; halkın sofrasına koyduğu ekmek, çocuğuna aldığı süt dikkate alınmalıdır”
Asgari ücret belirlenirken, birilerinin lüks araçlarının masrafları, sarayın elektrik faturaları değil; halkın sofrasına koyduğu ekmek, çocuğuna aldığı süt dikkate alınmalıdır. Asgari ücret, insan onuruna yaraşır bir seviyeye çıkarılmalı ve gerçek enflasyon oranında artırılmalıdır. Bu bir lütuf değil, devletin vatandaşına olan borcudur.
“Kayseri’de bir Milli Savunma Lisesi ve savunma sanayi odaklı teknik liseler kurulmalı”
Seçim bölgem Kayseri, savunma sanayinin geliştiği bir il olarak öne çıkıyor. Ancak bu sektörde yetişmiş eleman eksikliği çok ciddi bir sorun. Bu sorunun çözümü için Kayseri’de bir Milli Savunma Lisesi ve savunma sanayi odaklı teknik liseler kurulmalı ve bu okulların öğrencilerine eğitimleri sırasında birtakım avantajlar sağlanmalı, mezun olduklarında iş garantisi verilmelidir. Böylelikle hem gençlerimize meslek kazandırılır hem de savunma sanayinde nitelikli iş gücü açığı kapatılır.
“AKP’ye verilen desteğin karşılığında Kayseri’ye yapılan yatırımların son derece düşük”
Kayseri, Türkiye’nin coğrafi olarak tam kalbinde yer alan, üretim gücü ve ekonomik katkılarıyla ülkemizin önemli merkezlerinden biridir. Ancak bu potansiyelin hak ettiği şekilde değerlendirilmesi için gerekli altyapı yatırımları yıllardır geciktirilmiş ya da ihmal edilmiştir. Bildiğiniz gibi Kayseri AKP’nin kurulduğu günden bu yana en çok destek aldığı illerin başında gelmektedir. Büyük oranda milletvekilliklerini AKP’ye veren bir ildir. Bu il, Cumhurbaşkanı ve bakanlar çıkarmıştır. İktidarın çok önemli noktalarında isimleri olmuştur. Ama geldiğimiz noktada şehre yapılan yatırımlarla mukayese ettiğiniz zaman AKP’ye verilen desteğin karşılığında Kayseri’ye yapılan yatırımların son derece düşük kaldığını hep birlikte görüyoruz. Bunu sahada halkla bütünleşen bir milletvekili olarak açıkça ifade etmek istiyorum. Kayseri’nin çok ciddi sorunları var. Bunların en başında ulaşım sorunları… Her ne kadar Türkiye’nin ortasında kalan bir şehir olsa da hızlı tren noktasında özellikle İstanbul’dan Ankara’dan geçip Sivas’a gitmekte olan trenin hattının yanlış tespit edildiğini ifade etmek istiyorum. O hızlı tren hattının kesinlikle Kayseri’den geçmesi gerekiyordu. Orta Anadolu’da ticaretin ve sanayinin merkezi olan bir Kayseri, o hattın eksikliğini çok fazla duymaktadır. Bunu ben bir eleştiri olarak Ulaştırma Bakanlığı’na, iktidar yetkililerine ve AKP’nin Kayseri’deki milletvekillerine ifade etmek istiyorum.
“Bu hızla giderse Kayseri’ye yapılacak hızlı tren 2028 değil 2038’den önce de yetişmeyecek”
Ben ilk milletvekili olduğumda Kayseri-Ankara YHT projesi ile ilgili olarak soru önergesi verdiğimde, Sayın Ulaştırma Bakanı geçtiğimiz yıl projenin 2028’de tamamlanacağını ifade etmişti. Ancak bugüne kadar gelinen süreçte somut bir ilerleme kaydedilmediğini görüyorum. Kredisinin sağlandığı, çalışmaların başladığı ifade ediliyor ama gördüğüm kadarıyla bu hızla giderse Kayseri’ye yapılacak hızlı tren 2028 değil 2038’den önce de yetişmeyecek.
“Kayseri halkı, yalnızca seçim dönemlerinde hatırlanmayı değil, hak ettiği yatırımları zamanında almayı talep ediyor”
Kayseri, üretim kapasitesi ve ihracat gücüyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan bir şehir olmasına rağmen, hızlı tren gibi temel bir ulaşım hizmetinden mahrum bırakılmıştır. Hızlı tren projesinin tamamlanması, yalnızca Kayseri’nin değil, tüm Orta Anadolu bölgesinin kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır. Sürekli ertelenen bu proje, Kayseri’nin gelişimini geciktiren en önemli engellerden biri olmaya devam ediyor. Kayseri halkı, yalnızca seçim dönemlerinde hatırlanmayı değil, hak ettiği yatırımları zamanında almayı talep ediyor.
“Kayseri-Mersin tren yolunun kapanması ihracatçıya 850 milyon TL ek maliyet getiriyor”
Kayseri ihracat açısından Türkiye’de fazla veren illerin başında geliyor. Yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracatı ve onun yaklaşık 2-3 katı kadar da bir iş ticaretine sahip, üretimin ve ticaretin başkenti olan Kayseri’den bahsediyorum. Son dönemde yaşadığımız bir diğer önemli sorun da Kayseri’den Mersin Limanı’na yük taşımacılığımızı genelde demiryolu ile taşıyoruz. Fakat, Mersin-Gaziantep arasında yapılan hızlı tren hattı nedeniyle Kayseri-Mersin tren yolu hattımız Yenice mevkinde kesintiye uğradı. Dolayısıyla Kayseri’den ihracat amaçlı yüklenen ürünler Yenice’de indiriliyor ve oradan sonra karayolu taşımacılığı ile Mersin limanına götürülüyor. Bu da Kayseri üreticisine, ihracatçısına yaklaşık 850 milyon TL ek maliyet getiriyor. Bu konuda iktidar yetkililerinden çözüm alternatifi yaratmalarını bekliyoruz. Yenice’den Mersin limanına giden tali tek hatlı bir demiryolu var. Sanayicilerimiz ile yaptığımız görüşmede o tali yolun en azından gece saatlerinde Kayseri’den gelen ürünlerin limana ulaştırılmasında kullanılmasının faydalı olacağını bize ifade ediyorlar. Ben Ulaştırma Bakanlığı’ndan bu konuda gerekli düzenlemeleri yaparak Kayseri sanayicisine destek olmalarını talep ediyorum.
“Hem kazaların önüne geçilmesi hem de ulaştırma imkanlarının düzenlenmesi açısından Kırşehir-Kayseri otoyolu bir an önce hayata geçirilmeli”
Ankara’dan Niğde’ye Adana’ya kadar bir otoyol mevcut, Ankara’dan Kırşehir’e kadar da bir otoyol mevcut ne yazık ki Kırşehir ile Kayseri arasında bu otoyol bir türlü yapılamıyor. Ben dönem dönem Ulaştırma Bakanı ile görüşüyorum. Sayın Bakan ısrarla Kayseri-Kırşehir arasına bir otoyol ihtiyacı olmadığını ifade ediyor. Kırşehir’den Ankara’ya otoyol ile gelebilirken ne yazık ki Kırşehir’den Kayseri’ye bölünmüş yol ile geliyoruz. Bu konuda da Kayserili vatandaşlarımızın çok büyük bir talebi var. Hem kazaların önüne geçilmesi hem de ulaştırma imkanlarının düzenlenmesi açısından Kırşehir-Kayseri arasındaki otoyolun bir an önce hayata geçirilmesini kendilerinden talep ediyorum.
Kayseri’deki havalimanını ağırlıklı olarak Kapadokya’ya gelen turistler kullanıyor. Dolasıyla bu da fiyatlarda artışa neden oluyor. Kayseri’den İstanbul’a ve farklı illere uçakla gitmek isteyen vatandaşlarımızın ulaşımında sıkıntılara sebep oluyor. Eğer Kapadokya’daki kapasiteyi artırmayacaklarsa bizim Ulaştırma Bakanlığı’ndan talebimiz Kayseri’ye uçak seferlerinin artırılması veya Kayseri’ye gelen uçakların kapasitelerinin artırılması.
Kayseri, stratejik konumu ve ekonomik potansiyeliyle Türkiye’nin üretim ve ihracat merkezlerinden biridir. Ancak hızlı tren hattı, demiryolu bağlantıları, otoyol projeleri ve hava yolu seferlerindeki yetersizlikler, şehrimizin kalkınmasını engellemekte ve vatandaşlarımızın yaşamını zorlaştırmaktadır. Bu sorunların çözümü, yalnızca Kayseri’nin değil, tüm ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacaktır.
“Kayseri halkı, yıllardır süregelen ihmalin sona ermesini ve hak ettiği yatırımları almayı bekliyor”
Buradan açıkça ifade etmek istiyorum: Kayseri halkı, yıllardır süregelen bu ihmalin sona ermesini ve hak ettiği yatırımları almayı bekliyor. Hızlı tren hattı, demiryolu bağlantıları, otoyol projeleri ve hava yolu seferlerinin artırılması, Bakanlık için bir sorumluluk değil, bir zorunluluktur. Kayseri’nin hakkını savunmaya, bu projelerin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
“Orta Anadolu’yu bir üretim havzası haline getirmemiz gerekiyor”
Kentimizin ekonomik ve sosyal kalkınması için Orta Anadolu’yu bir üretim havzası haline getirmemiz gerekiyor. Sanayi odaları ve iş insanlarıyla yapılacak iş birliği sayesinde, daha güvenli üretim alanları oluşturulabilir. Bu adımlar hem nüfus yoğunluğunu azaltacak hem de deprem riskine karşı güvenli bir şehirleşmeyi beraberinde getirecektir.
“İktidara geldiğimizde, Orta Anadolu’yu üretim havzası haline getirecek adımları hızla hayata geçireceğiz”
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu sorunların çözümü için net önerilerimiz var. İktidara geldiğimizde, asgari ücreti insan onuruna yaraşır bir seviyeye çıkaracağız. Kayseri’yi savunma sanayinde lider, Orta Anadolu’yu ise üretim havzası haline getirecek adımları hızla hayata geçireceğiz. Halkımızı bu zorlu koşullarda yalnız bırakmayacağız. Çünkü biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını taşıyoruz. Hak, hukuk ve adalet mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”