İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn Ekrem İmamoğlu’nun katıldığı Erzurum Mitingi sırasında uğradığı saldırıya ilişkin yapılan ortak basın açıklamasına CHP Milletvekili Adayları Aşkın Genç, Mahmut Arıkan, Av. Zülküf Arslan, Özgen Aydıncak, Ali Çetinkaya ve Niyazi Ünalmış, CHP Kayseri İl Başkanı Adil Demir, Gelecek Partisi İl Başkanı Cumali Tosun, Saadet Partisi İl Başkanı Av. Baki Coşkun ve Demokrat Parti İl Başkanı Öner Yiğitoğlu ve çok sayıda partili katıldı.
CHP Milletvekili Adayı Av. Zülküf Arslan, okuduğu ortak açıklamada şöyle dedi;
“Kıymetli Basın Mensuplarımız ve Aziz Kayserili Hemşehrilerimiz,
Dün Erzurum’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn Ekrem İmamoğlu ve mitingimize katılan vatandaşlarımız ile birlikte siyaset yapma özgürlüğümüzü hedef alan provokasyon amaçlı alçak saldırıyı kınamak üzere CHP Kayseri Milletvekili Adayları olarak bugün burada toplanmış bulunuyoruz.
Güç yozlaşması yaşayan iktidar partisinin koalisyon ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin miting meydanında Cumhurbaşkanı Adayımız Sn Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı liderlerini “mermi” ile tehdit etmesi sonrasında Erzurum mitingimize yapılan bu alçak saldırı, muhalefete gözdağı vermenin ötesinde ülkemizi ve demokrasimizi hedef almaktadır.
CHP Kayseri Milletvekili Adayları olarak Erzurum’da dün gerçekleştirilen bu menfur saldırıyı lanetliyor, başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn Ekrem İmamoğlu olmak üzere saldırıya maruz kalan kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Örnek bir dayanışma göstererek bu saldırıları kınayan, fail ve azmettirenlerden hukuk önünde hesap sorulması yönünde ortak bir tavır sergileyen herkese ve her kesime teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kamu düzenini ve güvenliği sağlamakla sorumlu olanların ise dün yaşanan bu menfur saldırıları kınamak ve failleri yakalamak yerine saldırıya uğrayan Sn İmamoğlu’nu hedef almalarını şaşkınlıkla ve üzüntüyle takip ediyoruz.
Hepimizin bildiği üzere; son dönemlerde demokrasi, insan hak ve özgürlükleri ile ifade özgürlüğü konularında ciddi bir çöküşün yaşandığı ülkemiz, tarihimizin gördüğü en baskıcı ve otoriter dönemden geçmektedir. Sistem değişikliği ile her şeye tek liderin
karar verdiği, tek sesliliğin ve tek düşüncenin hakim kılınmaya çalışıldığı bu dönemde iktidar ortakları, baskı ve tehditlerle toplumsal yaşamın her alanını kontrol altına almaya dönük hamlelerini artırmaktadır.
Ne yazık ki, karşılıklı saygı ve nezaketle geçirilmesi gereken bir seçim döneminde, siyasetçilerimiz ve vatandaşlarımız iktidarın güç zehirlenmesinden nasibini almıştır. Haksızlık ve hukuksuzları dile getiren siyasetçileri hedef alan karanlık odakları “dava arkadaşım” veya “hareketimizin delileri” gibi ifadelerle meşrulaştırmaya çalışan iktidar ve ortakları baskı, tehdit ve saldırılarla toplumu sindirmeye çalışmaktadır.
Temel insan haklarından olan düşünce, ifade ve siyaset yapma özgürlüğü; demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altındadır ve soluduğumuz hava kadar elzemdir. Özgürlüklerin ve kamu güvenliğinin sağlanması ise iktidarın sorumluluğundadır. Ancak, iktidar özgürlük alanını genişletme yerine, tehdit dili ve korku iklimi ile iktidarını sürdürmeye çalışmaktadır.
Siyaset ve özgürlük iklimini tehdit eden endişe ve utanç verici bu tutum ve davranışların toplumsal huzura faydası olamayacağı gibi, demokrasi tarihimize kara birer leke olarak geçeceği de muhakkaktır. Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Adayları olarak ne pahasına olursa olsun el ele vererek bu acı ve karanlık günleri birlikte aşacağımızı beyan ediyoruz.
Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü ile siyaset yapma özgürlüğünün teminatı olan demokrasimizi talimat ile taşa tutan karanlık odaklara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Ya ellerimizi taşın altına koyup bu badireyi birlikte atlatacağız, ya da millet olarak hepimiz bu taşın altında kalacağız. Demokrasi ikliminin zehirlenmesine milletimizin desteği ile asla izin vermeyeceğiz.
Başkentin göbeğinde Sinan Ateş’i torbacılara vurdurtan, listeler yayınlayarak siyasetçi ve gazetecileri hedef alan, sosyal medyada linç kampanyaları düzenleyen karanlık odaklara rağmen Millet İttifakı olarak demokrasi ve insan haklarını ülkemizde yeniden inşa ve ihya edeceğiz. Kutuplaşma diyene kuşatıcılık, öfke diyene sevgi, kavga diyene nezaket demeye devam edeceğiz. Korku iklimi ve kutuplaştırıcı dil yerine karşılıklı saygı ve siyasi nezaketi hep birlikte egemen kılacağız.
TÜRKİYE KARANLIĞA GÖMÜLMEYECEK
DEMOKRASİ VE HUKUK KAZANACAK HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK.”