CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri’de 57 muhtarın CHP’ye katılmasını değerlendirdi. Düne kadar muhtarların yüzüne bakmayan, kapısını çalmayanların muhtarların CHP’ye katılmasının ardından genel merkezlerinden fırça yediğini belirten Arık, “Dün birbirlerine ip atan, bugün koltuk için birbirine sarılan koltuk ittifakını telaş sardı. Panik halinde nereye saldıracaklarını şaşırdılar. Kamu gücünü kullanarak, en iyi bildikleri baskı ve tehditlerle muhtarlarımızı kararlarından vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ama nafile koltuk ittifakı tüm yolsuzluklarıyla, tüm hırsızlıklarıyla, baskı ve zulmüyle tarihe karışıyor. Bunlar şer ittifakının son çırpınışlarıdır. Andımız var bu harami düzenini yıkacak, halkın iktidarını kuracağız” diye konuştu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri’de 57 muhtarın CHP’ye katılmasını değerlendirerek, katılımların artarak devam edeceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı üzerine toplumun tüm kesimlerinden olduğu gibi muhtarlardan da CHP’ye yoğun bir katılımın olduğunu belirten Arık, “Muhtarlarımız hizmet alamamaktan, ilgisizlikten, yüzlerine kapanan kapılardan rahatsız. Muhtarlar hizmet istiyor ama millete tepeden bakan cumhur ittifakının kibirli belediyeleri sadece nasihat veriyor. Büyük ortakta herkes işi gücü bırakmışlar 2024’te Büyükşehir’e kim başkan olacak, kim hangi belediyeyi alacak onun hesabını yapıyorlar. Kapının önünde birlik beraberlik pozu verdiklerine bakmayın kapının arkasında birbirlerinin kuyusunu kazmaktan hizmet yapmaya fırsat bulamıyorlar” dedi.
Muhtarların CHP’ye katılmasının ardından Cumhur ittifakı ortaklarının genel merkezlerinden fırça yediğini belirten Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Önce büyük ortakları çıktı ne dediği belirsiz bir açıklama yaptı. Oturmuşlar tek tek fotoğrafta kaç kişi olduğunu saymışlar. AKP Genel Başkanının mitingine metrekareye 11 kişi sığdırmayı başaranlar, keşke fotoğrafta kaç kişi olduğunu saymaya harcadıkları zamanı “Kayseri neden bizden yüz çevirdi ?”diye düşünmeye harcasalardı. Belki o zaman daha gerçekçi bir yaklaşım gösterebilirlerdi. Büyük ortaktan sonra baraj altı kalan küçük ortak çıktı sahneye, muhtarları istismar ettiğimizi ileri sürerek kendilerince durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Öncelikle şunu bilmelilerdir ki, istismar konusunda kimse onların eline su dökemez. Daha dün “danteli kefen” giyenlerle mahkemelik olup, bugün dantelli kefenlilere biat edenler; dün miting meydanlarında birbirlerine ip atıp milletimizin başta milliyetçilik olmak üzere tüm hassasiyetlerini istismar söz ediyor. Partimize üye olmadığını yönünde bir açıklama yapmak zorunda bırakılan, Sayın Muhtarımızın da belirttiği gibi, İl Başkanımız, kendisini ziyaret etmiş, sonrasında da partimize davet etmiştir. Kendisi de bu davete karşılık vererek, üye formuna doldurup, imzasını atarak partimizin üyesi olmuştur. Elbette söz konusu Sayın muhtarımız ve tüm sayın muhtarlarımızın bir partiye nasıl üye olunup olunmayacağını bildiğini düşünüyorum. Sonrasında da muhtarımız Ankara’ya yaptığımız ziyaret için de kendi imkanlarıyla il binamıza gelmiş ve diğer muhtarlarımızla Ankara’ya gitmiştir. Sonrasında da muhtarımızın açıklamasında altını çizdiği gibi yaratılan korku iklimi ve muhtarlarımızın hedef haline getirilmemesi için detaya girmemeyi uygun gördük. Birileri bilgisi dışında bir partiye üye oluyorsa onu da uzakta değil hemen yanı başınızdaki dünkü düşmanınız, bugünkü efendiniz olan partide arayacaksınız. 57 muhtarımızın da ıslak imzalı başvuru formu mevcuttur. Biz insanların kişisel bilgilerini ele geçirip, kendi iradeleri dışında kimseyi partimize üye yapmayız. Ve bilinsin ki; biz partimizin üyesi olsun ya da olmasın tüm muhtarlarımızın yanında olmaya, onların sorunlarıyla ilgilenmeye, sorunlarının çözümü için mücadele etmeye devam edeceğiz
İstismar konusuna gelince; muhtarlarımızı istismar edenler, bir hanımefendiyi kendi ayağına çağırıp, attığı imzayı inkar etmek zorunda bıraktıranlardır. Bu davranış da ancak onlara yakışır. Biz onlar gibi hile hurda bilmeyiz. Biz onlar gibi baskı ile zorbalıkla doğruları ters yüz etmeyiz. Elbette doğruları söylemek, söylediği sözün arkasında durabilmek yürek ister, kararlılık ister, inanç ister. Onların telaşını da anlıyoruz. Milletin yoksulluğu üzerinden sürdürdükleri saltanatın sonu geldi. Bunun dün birbirlerine ip atan, bugün koltuk için birbirine sarılan koltuk ittifakını telaş sardı. Panik halinde nereye saldıracaklarını şaşırdılar. Kamu gücünü kullanarak, en iyi bildikleri baskı ve tehditlerle muhtarlarımızı kararlarından vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ama nafile koltuk ittifakı tüm yolsuzluklarıyla, tüm hırsızlıklarıyla, baskı ve zulmüyle tarihe karışıyor. Bunlar şer ittifakının son çırpınışlarıdır. Andımız var bu harami düzenini yıkacak, halkın iktidarını kuracağız”
ARTIK HİÇBİR YER KALE DEĞİL, KAYSERİ’DE AKP İÇİN KALE DEĞİL! BU ARTAN ÖFKENİN, BU KORKU VE BASKI İKLİMİNİN ASIL NEDENİ BU
Değerli dostlar, 57 Muhtarımız halkın partisine bilerek, isteyerek ve gönülden katılmışlardır. Ülkenin sürüklendiği karanlığa, açlığa, yoksulluğa, adaletsizliklere dur demek isteyen muhtarlarımız, sadece ellerini değil, gövdelerini taşın adına koyarak, tarihi bir sorumluluk içerisinde hareket etmiş, cesaretle bu yolu seçmiş ve birilerinin saltanatlarını sarsmıştır. Muhtarlarımız cesaretle korku duvarlarını da yıkmışlardır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, toplumun tüm kesimlerine yönelik yaptığı bize katılın çağrısıyla birlikte Kayserimizde de muhtarlarımız bu çağrıya yanıt vermiştir.
Muhtarlarımız, kendi hür iradeleri ile partimize gelmiş, hepsi resmen, yani imzalarıyla üye olmuş, partimize katılmışlardır.
Yeri gelmişken, biz birileri gibi vatandaşın haberi olmadan, bilgisi dışında, sahtecilikle bilgilere ulaşarak üye de yapmıyoruz!
Biz muhtarlarımızla gurur duyuyor, son günlerde hangi çirkin ayak oyunlarının oynandığını ve bu oyunlardan haberdar olduğumuzu belirtiyor ve her zaman bu onurlu mücadelede vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu da bir kez daha ifade ediyorum.
Gelinen süreçte bir kadın muhtarımızla ilgili saray iktidarı ve destekçileri tarafından hazırlanan videonun çekim ortamı, Muhtarımızın beden dili, korku ve panik hali ifadeleri, içerisinde olduğu ortamı, baskıyı asıl gerçeği aslında gözler önüne apaçık sermektedir. Zaten mevcut zihniyetle aramızdaki fark burada da ortaya çıkıyor. Biz vatandaşa gideriz, kucaklaşırız, dert dinleriz, onlar vatandaşı sırça köşklerine çağırır, havasını atar, caka satar, şov yapar.
Değerli dostlar, ne yazık ki, her alanda ceberut bir iktidar yapısı ile karşı karşıyayız. Baskı, zulüm her yanı sarmış.
Muhtarlarımız, daha Ankara’dan dönmeden bile telefonlarla baskı ve taciz yağmuruna maruz kalmışlardır. İsim listesi arayanlar, fotoğraflardan seçmeye çalışanlar, yakınlarına ulaşıp, öfkelenenler, bağıranlar, çağıranlar, açık arayanlar, günlerdir muhtarları göz hapsine alanlar!
Kısacası biz AKP ve rant düzeninin, rahatları bozulmasın diye çırpınan destekçilerini çok iyi tanıyoruz. Biz bu korku iklimi oluşturmaya çalışanları, tanıyoruz.
Bu korku, baskı, zulüm zihniyetinin yaptıkları herkesçe biliniyorken, kimse kadın muhtarımıza kızmasın, hedefe koymasın. Biz gerçekleri çok iyi biliyoruz. Çünkü sevgi ve hoşgörü ortamında o Muhtarımızın gerçek ve samimi fikirlerine şahit olduk. Bu mevcut yapıyla ilgili endişelerini, geleceğe yönelik böyle devam etmesi halinde umutsuzluk halini yakından takip ettik. Değişime, huzura olan özlemini, “Bu düzen böyle gitmez, gitmemeli” isyanını gördük. Sonuçta o Muhtarımız bir anne ve zor şartlarda tek başına hayat mücadelesi veren, geçimini sağlamaya çalışan bir kadın. Burada asıl tepki gösterilmesi gerekenler, “Mal bulmuş mağribi gibi” sevinen, insanları aşıyla, ekmeğiyle, geleceğiyle korkutanlardır. Biz bu yapıyı haksızlık karşısında susmayan kendi mensuplarını da yeri geldiğinde gözü dönmüşçesine nasıl linç ettiklerini gördük.
Değerli dostlar, halk gerçekleri biliyor.
Sahneledikleri, birilerine hoş görünmek için, yeni koltuklar kapabilmek için ortaya koydukları oyunlar, bu yöndeki gayretler nafile!
Ne yapsalar bir şey değişmiyor, bu iktidar yapısı eriyor, tükeniyor.
Anketlerde de bu görülüyor, o yüzden bu beceriksiz iktidar seçimden kaçıyor!
Yoklamalı, taşımalı, korkutmalı, devlet imkânlı mitinglerde kar etmiyor.
Bu erimeyle birlikte sinirli haller, öfkeli yüzler de haliyle beliriyor.
Asıl mesele milletin sesi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Artık hiçbir yer kale değil, Kayseri’de AKP için kale değil” sözündeki gerçektir.
Birilerinin ütüsünü bozan, koltuk için her şeyi mubah sayan zihniyeti asıl gerim gerim geren budur.
Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi, Anadolu’nun kalbi, vicdanı Kayseri’de de adaletsizliklere, yokluğa, yoksulluğa karşı bir uyanış, bir haykırış var. Ne yaparlarsa yapsınlar, güzel şehrimizde yükselen İzmir Marşı’ndaki gibi Kayserimizde de, ülkemizde de çiçekler açacak, bu kara bulutlar dağılacak. Ülkemizde halkın iktidarı ile huzur olacak, sevgi, hoşgörü kazanacak. Halkımızla birlikte bunu başaracağız.
CHP ile ne ezen ne ezilen insanca Hakça bir düzen ya gelecek ya gelecek.
Bu güzel ülkeyi bir Kemal kurdu, şimdi de bir Kemal liderliğinde güzel ülkemiz, vatandaşlarımız bu baskı, korku, zulüm ikliminden kurtulacak… Emekliler, esnaflar, işçiler, öğrenciler, çiftçiler ve muhtarlar, kısacası herkes rahat bir nefes alacak. Umutsuzluk yok. Geliyor gelmekte olan.Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.