Kurşun yağmuruna tutularak öldürülen gazeteci Hüseyin Torunlar ve kardeşi Ali’yi, Zwolle mezarlığında üç bin kişi ahirete uğurladı.
Maktülleri, Almanya, Belçika ve Türkiye’den gelerek, son yolculuğa uğurlayanlar arasında Deventer Başkonsolosumuz da vardı.
Cinayet failinin, tanınmış bir gıda toptancısı Türk’ün oğlunun olması üzüntüyü çoğalttı.
Hollanda, ‘Hollanda’ olalı, böylesi bir cenaze töreni görmedi. Geçtiğimiz çarşamba akşamı, Mc Donald’s adlı snackbarda silahlı bir saldırı sonrasında meydana gelen cinayet, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca kişiyi dehşete düşürnüş ve iki Türk öldürülmüştü.
Çoluk çocuklu ailelerinde bulunduğu çok kalabalık bir ortamda kurşun yağdırılarak işlenen cinayet, Hollandalıları dehşete düşürmüştü. Cinayetin kurbanları, gazeteci Hüseyin Torunlar ve kardeşi Ali idi.
İşte, bu iki kurbanın Zwolle mezarlığında toprağa verilişi, emsali görülmemiş bir tören ile gerçekleşti. Hüseyin Torunlar ile kardeşi Ali’yi, Hollanda’nın dört bir yanından, Almanya, Belçika ve hatta Türkiye’den gelen üç bin kişiyi aşkın bir kalabalık son yolculuğa uğurladı.
Ellerinde buketlerle Zwolle mezarlığına akın edenbüyük kalabalığın arasında, Deventer Başkonsolosumuz Tuna Yücel Modrak da vardı. Modrak yaptığı açıklamada, “Her ikisine de Allah’tan rahmet diliyoruz, Üzgünüz, bütün ailelere sabır diliyorum” dedi.
Cenaze Programına Zwolle Kranenburg’de bulunan Şehir mezarlığında kılınan cenaze namazıyla başlandı. Daha sonra cenazeler toprağa verileceği mezarlığın başına kadar ellerde götürülürken, cenazelerin arkasında Hollandalı-Türk üç bin kadar insanın oluşturduğu bir konvoy vardı.
Cenaze toprağa verilirken, Zwolle Cem Evi Merkezinden bir Alevi dedesi dua etti. Cenazeler toprağa indirildikten sonra cenazeye katılanlar sırayla mezarlara birer avuç toprak ve bir beyaz gül bıraktılar.
Zorlukla başlayan mezarlıktaki cenaze töreni, yine zorluklarla sona ererken trafik sıkıştı be uzun beklemeler yaşandı. Daha sonra gidilen Cemevi’nde de başsağlığı dilekleri kabul edildi.
ÜZÜNTÜ
Cinayetin failinin bir Türk olması ve işleniş şekli herkesi çok üzdü.
Resmi olarak açıklanmamış olmasına rağmen, Türk toplumu içindeki konuşmalarda, failin bir Türk olduğu konuşuluyor.
Özellikle, gıda maddesi satan market sahipleri ve çalışanlarınca çok yakından tanınan fail, toptancılık yapan ünlü bir Türk işadamının oğluydu.
Failin, böylesi bir saldırıyı yapacak nitelikte olmadığını, aksine çok sakin bir kişi olduğunu belirten marketçiler, şaşkınlık iinde olduklarını da ifade ediyorlar.
HÜSEYİN TORUNLAR
Neden öldürüldükleri henüz anlaşılamayan iki kardeşten Hüseyin Torunlar, restorancılığın yanında gazetecilik yapan bir dostumdu. 40 yıl önce, Hürriyet kadrosu içine aldığım Torunlar, heyecanı ve girişimciliği ile pek çok haber toplayan bir muhabir olmuştu. Benim, Hürriyet’i Yasemin ve Ünal Öztürk’e devredişimden sonra da görevine devam eden Torunlar, daha sonra Öztürkler’in kurduğu İnterajans’ta da yıllarca çalıştı. İki ay önce, İnterajans’tan ayrılıp İnterxpress adlı kendi haber portalını kuran Torunlar, beni telefonla aradığı zaman bu gelişmeyi anlatırken, ‘Abi desteğini beklerim’ dediği zaman gözlerim yaşarmıştı.
Torunlar’ın İnterxpress adlı haber portalındaki son haberi, Türkiye-İtalya maçını içeriyordu. Bu haberi okuduğum öğle saatlerinden sonra, saat 19.00 sularında ölüm haberini aldığım Hüseyin için çok üzüldüm ve göz yaşı döktüm.
Hüseyin’in tüm ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
BİZİM BİLİP YAZMADIĞIMIZI HOLLANDA MEDYASI YAZDI: KATİL ZANLISI VEYSEL ÜNGÜÇ
İŞTE HOLLANDA MEDYASINDA YAZILANLAR:
*Hüseyin ve Ali Torunlar’ın katil zanlısı Veysel Üngüç’ün geçmişinde karanlık olaylar var.
*Hollanda’ya, Türkiye’de yaptırdığı ağız maskesi satan Veysel Üngüç, hatalı imalat nedeniyle 160.000 euro ceza ödedi.
*Şık bir semtte villa alan ve lüks yaşayan Veysel Üngüç, maddi zorluğa düşünce, alacaklı olduğu Ali Torunlar’ı tehdit etmeye başladı.
*Babası ve kardeşi ile, adı bir kenevir ekimine karışan Veysel Üngüç’ün cinayeti işleyiş şekline bakıldığı zaman, akli dengesinin yerinde olmadığı anlaşılıyor.
*Borçlu Ali Torunlar’ın büyük ağabeyi gazeteci Hüseyin’in, yanlış bir zamanda ve yanlış bir yerde olduğu sanılıyor.
ZWOLLE,- 30 Mart akşamı McDonald’s adlı snackbarda, kurşun yağmuruna tutularak öldürülen gazeteci Hüseyin Torunlar ile kardeşi Ali’nin katil zanlısının Veysel Üngüç adlı bir işadamı olduğunu ilk haber alan ben olmuştum. Cinayetin hemen ertesi günü gittiğim Amsterdam’daki bir Türk süpermarketindeki konuşmalarda Veysel Üngüç’ün adı dillendirilmişti. Veysel Üngüç, gıda toptancılığı yapan İsmail Üngüç’ün oğluydu ve marketlere yapılan dağıtımlara da arada bir katılırdı.
Bir gün önce işlenen cinayetin failinin Veysel Üngüç olduğunu ilk öğrenenler de Türk marketçiler olmuştu.
Resmi bir açıklama yapılmadığı için ismini açıklamadığım Veysel için sadece şunları yazmıştım:
“ÇİFTE CİNAYETİN FAİLİ TANIDIK BİR İSİM…
Gazeteci Hüseyin Torunlar ile kardeşi Ali’yi kurşun yağmuruna tutarak öldüren kişi tanıdık bir isim çıktı. Hollanda’daki marketçiler arasında geçen konuşmalara göre, marketlere mal veren ünlü bir işadamımızın 32 yaşındaki oğlu, bu talihsiz cinayeti işlemiş. Cinayet nedenini ve isimleri, resmi açıklamalardan sonra verebileceğim.”
20 Yıl kadar önce, Arnhem’e yakın Velp kasabasında açılışı yapılan Serhat firmasının sahibi İsmail Üngüç, değerli bir işadamıydı. Benim de gitmiş olduğum açılış törenine Deventer Başkonsolosumuz Orhan Ertuğruloğlu’nun yanında Velp Belediye Başkanı da vardı.
İsmail Üngüç için, “Tabiri caizse 17 yaşında cebine 100 gulden konarak Hollanda’ya salınmış ve ne halin varsa gör denilmiştir. Her ne kadar İsmail Üngüç kendisini emekli edip işi oğluna devretmiş ise de, çok başarılı bir işadamı olmuştur” diye methiyeler yazılıyordu.
adam, kişi, takım, poz içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
İşte, benim resmi açıklama yapılmadan açıklamadığım isimler ve gelişmeler, Hollanda medyası tarafından çeşitli iddialar ile açıklandı. Hem de, Veysel Üngüç’ün fotoğrafını yayınlayarak.
Bu konudaki gelişmeleri, peşin hükümlü durumuna düşmemek için, Hollanda medyasından aktarıyorum:
“Çifte cinayetin zanlısı Veysel Ü., Deventer polisine teslim olduktan sonra, ikamet ettiği evine giden polis arama yaptı. Arnhem’e yakın şıklığı ile bilinen Rozendaal’daki villayı 800.000 euroya satın alan Veysel Ü., şimdiki değeri 1.200.000 euro olan bu villayı tadilat ettiriyordu.
2020 yılında, Türkiye’de 1.250.000 adet ağız maskesi yaptırarak Hollanda’ya satan Veysel Ü., maskelerin kalitesiz oluşundan dolayı mahkemeye verildi. Mahkeme de Veysel Ü.’ye 160.000 euro ceza verdi.
Evli ve bir çocuk sahibi olan Veysel Ü.’nün adı, babası ve kardeşi ile birlikte, Deventer’deki bir kenevir ekimine de karışmıştı.
Başından geçenler nedeniyle maddi sorun yaşamakta olan Veysel Ü., alacaklı olduğu Ali Torunlar’ı zorlamaya başladı. Borcun miktarı ve nedeni bilinmiyor ama, bu konudaki görüşmelerin sert tartışmalara dönüştüğü söyleniyor.
Sonunda nasıl olduysa, Zwolle kentindeki McDonalds’ta bir randevu gerçekleşti.
Bu randevuya ağabeyi Hüseyin’in de beraberinde götüren Ali Torunlar, silahlı bir saldırıyı hiç hesaba katmamıştı. Gazetecilik faaliyetleri ile Türk toplumu içinde sevilen ve sayılan Hüseyin Torunlar, yanlış bir zamanda ve yanlış bir yerdeydi.
Bir fotoğraf, Hollanda medyasının ilgisini çekti. Sol taraftaki Hüseyin’i çerçeve içine aldığım fotoğrafı neden kullandığımı soran Mark Miserus, Hürriyet’in o zamanlar 5 bin tirajlı olduğunu ve 500 kioskta satıldığını öğrenince çok şaşırdı.
Hollanda medyası, Hüseyin Torunlar’ın, Hürriyet kadrosu içindeki çalışmalarına da geniş yer verdi.
De Volkskrant gazetesinden Mark Miserus, dün akşam beni telefonla aradı ve Hüseyin’in Hürriyet’teki çalışma şeklinden bilgi almak istedi.
Ülkenin en büyük gazetesi De Telegraaf da, Hürriyet’in Deventer muhabirliğini yapan Ergür Dinçkal ile bir görüşme yaptı ve yayınladı.
Gazeteler, Hüseyin Torunlar’ın Türk toplumu tarafından gerçekten çok sevildiğini ve olay ile bir ilgisinin olmadığını samimi bir şekilde yazdılar.