Dünya

AVRUPA İLE ÖZDEŞLEŞEN RAMAZAN VE İFTAR SOFRALARI…

Anti İslamcılara karşın, İslama saygı duyan ve iftar sofraları kuran Avrupalılardan bazı örnekler…
Hollanda’daki Türk kuruluşlarının ve Türk Sivil Toplum Kururuşları’nın iftar sofralarına Hollanda halkı sempati ile karşılık veriyor.
“Müslümanlarla Dayanışma Hareketi” fikri etrafında birleşen süpermarket zincirleri de, iftar sofralarının kaçınılmazı olan gıda maddelerinde indirimler yaptılar.
“Ramadan Mubarak” sloganları ile süslenen sokaklar, kentleri daha da güzelleştirdi.
Gelişmelerden çok mutlu olan Müslümanların yanında, “Bu kadar masraf yerine, Gazza’ya yardım yapılsa daha iyi değil mi?” diyenler de var.
İlhan KARAÇAY’ın analizi:
Ramazan ayı, her yıl dünyanın dört bir yanında milyonlarca Müslümanın manevî bir seferberlik içinde olduğu, paylaşma ve dayanışmanın zirveye ulaştığı özel bir dönemdir. Ancak son yıllarda bu ay, sadece İslam dünyasında değil, aynı zamanda Avrupa’nın kalbinde de kendine özgü bir yer edinmeye başladı. Bir zamanlar İslam’a şüpheyle bakan, hatta zaman zaman düşmanlıkla yaklaşan bazı Avrupa ülkelerinde bugün, Ramazan ayı artık toplumun ortak kültürel takviminde yer alıyor. Iftar sofraları, sadece Müslümanlara değil; farklı inançlardan, kültürlerden, milletlerden bireyleri bir araya getiren buluşma noktalarına dönüşüyor.
Bu dönüşüm, elbette kendiliğinden gerçekleşmedi. Avrupa’daki göçmen Müslüman toplumların, özellikle de Türk sivil toplum kuruluşlarının gösterdiği özverili çabalar ve kapsayıcı yaklaşımlar, bu yeni Ramazan ikliminin inşasında başat rol oynadı. Öyle ki, bugün Hollanda’dan Almanya’ya, Belçika’dan Birleşik Krallık’a kadar birçok Avrupa ülkesinde düzenlenen iftar programlarına sadece Müslümanlar değil, siyasilerden sanatçılara, yerel yöneticilerden sivil toplum temsilcilerine kadar geniş bir katılım sağlanıyor. Kraliyet mensuplarının dahi Ramazan’a dair jestlerde bulunması, Ramazan’ın artık sadece bir dinî ibadet ayı olmanın ötesine geçtiğini ve toplumsal bir anlam kazandığını gözler önüne seriyor.
Avrupa’nın pek çok şehrinde caddelerin “Ramadan Mubarak” sloganlarıyla süslenmesi, süpermarket zincirlerinin Müslümanlarla dayanışma adına Ramazan’a özel kampanyalar yapması ve hatta İngiltere Kralı’nın Ramazan kutlamalarına dair sembolik jestleri, İslam’ın Avrupa’daki sosyo-kültürel varlığının görünür ve kabul edilir hâle geldiğinin işaretleridir. Bu tür gelişmeler, sadece Müslüman toplumlar için moral kaynağı olmakla kalmıyor; aynı zamanda Avrupa kamuoyuna da dinî ve kültürel çoğulculuğun bir arada mümkün olabileceğini gösteriyor.
Elbette, bu pozitif tabloya gölge düşüren bazı unsurlar da yok değil. Irkçı ve aşırı sağcı çevrelerin İslam karşıtı propagandaları, zaman zaman tırmanan nefret suçları, Kuran yakma gibi provokatif eylemler, Ramazan ruhunun Avrupa’daki yankısını sorgulayanları da beraberinde getiriyor. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen, Ramazan’ın Avrupa’da sergilediği dirayetli duruş, İslam’ın bu coğrafyada kendi mecrasında, sessiz ama derin bir şekilde kök saldığını gösteriyor.
Bu analiz, bir yandan Avrupa’daki Ramazan hareketliliğini örneklerle ortaya koymayı, bir yandan da bu hareketliliğin sosyolojik, kültürel ve hatta siyasî etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. İftar sofralarının çevresinde oluşan bu yeni birliktelik ruhu, yalnızca Avrupa’daki Müslümanlar için değil, tüm Avrupa halkları için umut verici bir toplumsal barış ve diyalog zeminine dönüşme potansiyeli taşımaktadır.
Bakınız, Türkevi Araştırma Merkezi Başkanı Veyis Güngör neler diyor:
“Ramazan ayında, Avrupa’nın her köşesinde, bu ve benzer iftar programları birbirini takip ediyor. Programlar, Müslüman ve Türk kuruluşlarıyla sınırlı değil. İçinde yaşanılan ülkelerin sosyal, kültürel ve kamu kuruluşlarının da yer almasıyla yapılıyor. Diğer taraftan, Londra, Amsterdam, Brüksel ve diğer şehirlerin cadde ve meydanlarının Ramazan süslemeleri de göz kamaştırıyor.
Birleşik Krallıkta, Ramazan için hurma paketleyen, Ramazan’ı kutlayan Britanya Kralı Charles ve diğerleri de var şüphesiz.
Avrupa’daki karar vericilerin, ırkçı ve aşırı sağ siyasi partilere rağmen, yer yer ifade ettikleri, “İslam Avrupa’nın bir parçasıdır” tespiti, yukarıda verilen Ramazan hareketliliğindeki örneklerde de açıkça kendini göstermektedir. Sadece Ramazan vesilesiyle yaşanan bu hareketlilik, bize Ramazan’ın artık bir ‘Avrupa kültür değeri’ olduğunu anlatıyor.
Öyle ki, İslam’ın Avrupa’da kendi başına aldığı mesafeler; bazı Müslümanların din adına şiddet kullanmaları, bazı Müslümanların ise ahlaki değerlere önem vermeyen din anlayışı ve en önemlisi de Avrupa’nın bir çok kentinde Kuran yakılması, aşırı sağ ve ırkçı hareketlerin, “İslam’ın Avrupa’da yeri yoktur” diyerek propaganda yapmalarına rağmen gerçekleşiyor.
İşte bütün bu olumsuz şartlara ve gelişmelere rağmen İslam, Avrupa’da hiçbir siyasi, ekonomik ve sosyal gücün gölgesinde kalmadan, hedefe kendi başına yürüyor. Adeta; Hegel, Marks ve Weber’den sonra “özgürlük” kavramını bayraklaştıran ama “adalet” kavramını mazlum halklardan esirgeyen, işine geldiği gibi kullanan Avrupa’ya kendine gel dercesine…
Umulur ki; Avrupa’daki Ramazan hareketliliğinde görüldüğü gibi, “Ramazan” artık bir Avrupa kültür değeri olur ve Avrupa’da tarihin önceki dönemlerinde, “Türkler geliyor” tehdidiyle oluşan şuur altındaki korkunun gitmesini sağlar.”
ÇOK KATMANLI TOPLUMSAL DENEYİM
Avrupa’da Ramazan’ın görünür hâle gelmesi, ırkçı ve aşırı sağcı politikaların yükselişte olduğu bir dönemde, umut verici bir karşı hikâyeye işaret ediyor. Kur’an yakma provokasyonlarının, İslamofobik saldırıların ve ayrımcı söylemlerin arttığı bir ortamda, iftar sofralarının etrafında kurulan bu kültürel yakınlık, farklılıklara rağmen birlikte yaşamanın mümkün olduğunun canlı bir ispatı. Avrupa’daki karar vericilerin zaman zaman ifade ettiği “İslam, Avrupa’nın bir parçasıdır” cümlesi, artık sadece politik bir retorik değil, sokakta karşılığı olan bir gerçeğe dönüşmeye başlıyor.
Yazmakta olduğum bu analiz, Ramazan’ın Avrupa’daki yansımalarını, hem toplumsal birliktelik hem de bireysel vicdan muhasebesi bağlamında ele almayı amaçlamaktadır. Çünkü Avrupa’da düzenlenen her bir iftar sofrası, sadece bir yemek organizasyonu değil; tarihsel hafızayı, kültürel değişimi, birlikte yaşamı ve vicdani sorumluluğu içine alan çok katmanlı bir toplumsal deneyimdir. Bu deneyimi anlamak, hem bugünü hem de yarının Avrupa’sını şekillendirecek önemli ipuçları sunmaktadır.
ŞATAFATLI İFTARLARI BENİMSEMEYENLER DE VAR
Ancak bu tablo tek yönlü değil. Ramazan boyunca düzenlenen görkemli ve zaman zaman israfa kaçan iftar organizasyonlarına karşı, daha sade ve bilinçli bir yaklaşım çağrısı yapanlar da var. Özellikle Gazze başta olmak üzere yoksulluk, açlık ve savaşla boğuşan coğrafyaların varlığı, “İftar sofralarına harcanan paralar, mazlumlara yardım olarak gitse daha anlamlı olmaz mı?” sorusunu gündeme taşıyor. Bu hassasiyet, Ramazan’ın özü olan paylaşma ve empati duygusunu yeniden hatırlatıyor. Avrupa’daki kimi Müslüman bireyler ve kuruluşlar, bu eleştiriyi dikkate alarak iftar sofralarını sadeleştirmeye ve yardım faaliyetlerine öncelik vermeye başlamış durumda. Bu da Avrupa’daki Ramazan pratiğinin sadece dışsal değil, içsel bir dönüşüm yaşadığını gösteriyor.
Bakınız bu konuda Girişimci ve yazar Mustafa Özkan ne diyor:

“Her yıl olduğu gibi bu Ramazan’da da Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar) tarafından düzenlenen iftar programları, adeta bir protokol yarışına dönüşüyor. Aynı yüzler, aynı resimler, aynı gösteriş…
Sanki bu programların tek amacı, sosyal medyada paylaşılacak fotoğraflar çekmekmiş gibi.
Büyükelçi, başkonsoloslar ve diğer yetkililer, bu programlara davet ediliyor ve her seferinde aynı kişilerle fotoğraflar çekiliyor. Komik olan, her akşam farklı bir kurumun farklı bir mekânda bu rutini tekrarlaması. Bu resimler, iftar programı bitmeden önce sosyal medyada servis ediliyor. Sanki bu fotoğraflar, STK’ların başarısının bir göstergesiymiş gibi…
Anavatanımızda açlık sınırında yaşayan milyonlar varken, Gazze’de insanlık dramı yaşanırken, dünyanın dört bir yanında açlık ve sefaletle mücadele eden milyonlar varken, bu tür şatafatlı iftarların anlamı nedir?”
…VE İŞTE HOLLANDA’DAKİ İFTAR SOFRALARI
Çeşitli Bakanlıklarda çalışan Türk ve Müslümanların girişimiyle oluşan Kleurrijk Netwerk’in organize ettiği müthiş iftar…
Nureddin Gerdan ve arkadaşlarının koordine ettiği bu özel buluşma, Ekonomik İşler, İklim ve Yeşil Büyüme, Tarım ve Doğa Bakanlıklarında görev yapan birçok personeli bir araya getirdi. Rijswijk Belediye Başkanı Huri Şahin’in ve Ulusal Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Koordinatörü Rabin S. Baldewsingh’in katılımıyla gerçekleşen iftar, Irkçılıkla Mücadele Haftası kapsamında düzenlendi.
Geçen yıl Kral Willem Alexander’i iftar programında ağırlayan Rijswijk Beldiye Başkanı Huri Şahin, bu yıl da, “Irkçılıkla Mücadele Haftası” kapsamında düzenlenen iftarın konuğuydu.
“Bir masa, birçok hikâye” temasıyla katılımcılar, kendilerini anlatan objeler veya alıntılarla birbirlerine ilham verdi. En çok paylaşılan sözlerden biri Mevlana’dan geldi:
“Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum.”
Bu anlamlı akşam, Ramazan’ın artık sadece bir inanç geleneği değil, Hollanda kültürünün bir parçası haline geldiğini bir kez daha gösterdi.
LAHEY’DE ORTAK SOFRA ORTAK DEĞERLER
Ulusal İftar Hollanda’da Gerçekleşti: “Ramazan, Paylaşmanın ve Dayanışmanın Ayıdır”
Hollanda’daki Müslüman toplumu ile farklı kesimleri bir araya getiren Ulusal İftar, bu yıl da yoğun ilgi gördü. Ramazan ayının maneviyatı, sürdürülebilirlik ve toplumsal dayanışma mesajlarıyla vurgulandı.
Müslümanlar ve Devlet Arası İrtibat Organı (Contactorgaan Moslims en Overheid (CMO) tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Ulusal İftar, Ramazan ayının ruhuna uygun şekilde Lahey’de gerçekleşti. İftar programına diplomatlar, akademisyenler, sivil toplum temsilcileri ve farklı inançlardan konuklar katıldı.
Bu yıl “sürdürülebilirlik ve israfla mücadele” temasıyla düzenlenen programda, Ramazan ayının paylaşma, dayanışma ve farkındalık yönüne dikkat çekildi.
İftar organizasyonu, farklı geçmişlere sahip insanları tek sofrada buluşturarak toplumsal birlik mesajı verdi.
CMO Başkanı Muhsin Köktaş, iftarın açılışında yaptığı konuşmada, bu buluşmanın farklılıklarımızı aşan bir anlayış ortamı oluşturduğunu vurgulayarak, “Ramazan ayı, yalnızca oruç tutmak değil; aynı zamanda israfla mücadele etmek, çevreye duyarlı olmak ve ihtiyaç sahiplerini gözetmek demektir” dedi.
Katılım ve Entegrasyon Bakanı Jurgen Nobel, iftar sofralarının bir araya geliş açısından önemine değinerek, “Ramazan’da olduğu gibi, birlikte oturulan sofralar ortak değerleri pekiştirir. Farklı inançlar arasında bu tür karşılaşmalar, toplumsal uyumu güçlendirir” şeklinde kısa bir konuşma yaptı.
Kazakistan Su ve Sulama Bakan Yardımcısı Arslan Abdrayimov, Kazakistan’ın ev sahipliği yaptığı İslam Gıda Güvenliği Teşkilatı’nın (IOFS), İslam dünyasında gıda güvenliği ve tarımsal iş birliği alanında önemli rol oynadığını hatırlatarak Ramazan ayında bu bilincin daha da önem kazandığını belirtti.
Hollanda Gıda Bankaları Başkanı ve eski Tarım Bakanı Henk Staghouwer, Ramazan ayının aç kalanları hatırlama açısından özel bir anlam taşıdığını vurguladı.
“Hollanda gibi bir ülkede bile hâlâ birçok insanın yetersiz beslenme ile mücadele ettiğini görmek, Ramazan’da tuttuğumuz orucun ne kadar anlamlı olduğunu hatırlatıyor. Açlıkla mücadele, hepimizin sorumluluğudur” dedi.
Ulusal İftar, yalnızca bir iftar yemeği değil; farklı inanç ve kültürlerden insanların Ramazan ayının değerleri etrafında buluştuğu, diyalog ve empatiyi pekiştiren bir etkinlik olarak öne çıktı. Organizasyon, orucun sadece bireysel bir ibadet değil, toplumsal sorumluluk taşıyan bir bilinç olduğunu bir kez daha hatırlattı.
ROTTERDAM BELEDİYESİ’NDEN TARİHİ ADIM: BELEDİYE BİNASINDA İLK İFTAR PROGRAMI
Rotterdam, toplumsal birlik ve beraberliğe örnek teşkil edecek anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kent tarihinde ilk kez, belediye binasında düzenlenen iftar programı, farklı inançlardan ve kesimlerden gelen 125 kişiyi aynı sofrada buluşturdu. Belediye Başkan yardımcısı Faouzi Achbar’ın öncülüğünde gerçekleşen bu özel gece, sadece bir iftar yemeği değil, aynı zamanda birliğin, anlayışın ve karşılıklı saygının güçlü bir göstergesi oldu.
Denk Partisi tarafından “tarihi” olarak nitelendirilen bu anlamlı buluşma, Rotterdam’ın sosyal dokusuna değer katan bir ilk olarak kayıtlara geçti. Achbar, “Artık birbirimizin farklılıklarına değil, ortak yönlerimize odaklanmalıyız. Şehir olarak bu tür etkinliklerle bağ kurmayı, örnek olmayı amaçlıyoruz. Ve insanları bir araya getirmenin en güzel yolu aynı sofrayı paylaşmak,” sözleriyle geceye damga vurdu.
Dinler Arası Diyalog ve Toplumsal Dayanışmanın Güzel Bir Örneği
İftar davetine Katolik ve Yahudi cemaatlerinin temsilcileri, emniyet yetkilileri, iş dünyasından isimler, siyasi parti liderleri, belediye meclis üyeleri ve şehrin önde gelen isimleri katıldı. Rotterdam Ombudsmanı Marianne van den Anker, Woonstad yöneticisi Mohamed el Achkar ve ünlü sokak futbolcusu Soufiane Touzani gibi tanınmış simalar da gecede yerini aldı.
Belediye Başkanı Carola Schouten Başkan Yardımcısı DENK Partili Faouzi Achbar
Rotterdam Belediye Başkanı Carola Schouten da geceye konuşmasıyla katkı sundu. Schouten, “Aslında bu buluşmanın şimdiye kadar yapılmamış olması şaşırtıcı. Burada bulunmanız, hepimizin ortak bir arayış içinde olduğunu gösteriyor: karşılaşmak, bağ kurmak, derin düşünmek… Tüm bunlar Ramazan’ın da özüdür,” diyerek salondaki katılımcılara teşekkür etti.
Belediye Başkanlığının iftar davetine, Kocatepe Camii mensupları da katıldılar.
Faouzi Achbar, bu anlamlı buluşmanın yalnızca bir başlangıç olduğunu vurgularken şunları söyledi: “Din ile devlet arasındaki ayrımı hep konuştuk, ancak dini kurumların toplumdaki yapıcı rolü göz ardı edilmemeli. Biz bu bağları kuvvetlendirmek istiyoruz. İlgi beklentimizin çok üzerindeydi. Gelecek yıl bu sofrayı daha da büyüterek yeniden kurmak istiyoruz.”
AMSTERDAM FATİH CAMİİ, HOLLANDALI KOMŞULARIYLA RAMAZAN SOFRASINDA BULUŞTU
Ramazan ayının manevi atmosferi, bu yıl Amsterdam’ın Jordaan Mahallesi’nde kültürler arası sıcak bir buluşmaya sahne oldu. Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı Amsterdam Fatih Camii, Hollandalı komşularını iftar sofrasında misafir etti.
Camii tarafından organize edilen iftar programı, farklı inanç ve kökenden mahalle sakinlerini aynı sofrada buluşturdu. Davetliler, hem birlikte oruç açmanın huzurunu yaşadı hem de Ramazan’ın anlam ve değerlerini yakından tanıma fırsatı buldu.
Fatih Camii Dernek Başkanı Fikret Önder, etkinlikle ilgili olarak, “Ramazan; birlik, beraberlik ve paylaşma ayı. Biz de bu duyguları camimizin çevresindeki komşularımızla paylaşmak istedik. Onları iftar soframıza davet ederek hem gönül köprüleri kuruyoruz hem de İslam’ın sıcak yüzünü tanıtmış oluyoruz,” dedi.
İftar programı, Hollanda’daki geleneksel buurtfeest (mahalle festivali) konseptiyle düzenlendi. Katılımcılar süslenmiş sokaklarda, imece usulü kurulan sofralarda bir araya gelirken; bireyselliğin yoğun olduğu Hollanda toplumunda birlikte olmanın güzelliği vurgulandı.
Mahalle sakinlerinden Jet Beers, iftarla ilgili düşüncelerini, “Ramazan benim için bir araya gelmek, bağlantı kurmak ve başkalarını düşünmek demek. Bu etkinlik, birlikte olmanın ne kadar değerli olduğunu gösterdi,” sözleriyle paylaştı. Daha önce bir günlüğüne oruç tuttuğunu söyleyen Beers, iftarın ruhunu yerinde deneyimlemenin kendisi için çok kıymetli olduğunu belirtti.
Camiiye komşu evde oturan Maximilian Terstappen ise ilk defa bir iftar etkinliğine katıldığını ifade ederek, “İslam’a dair derin bir bilgim yok ama bu tür buluşmalar, birbirimizi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor,” dedi.
Etkinliğe ayrıca, caminin hemen arkasında bulunan iltica merkezinde görev yapan Lies Otten da katıldı. Otten, “Mültecilerle çalışırken Ramazan’ı daha yakından tanıdım. Çocuklar sürekli ‘bir gün denemelisin’ diyor. Böyle bir sofrada birlikte yemek yemek gerçekten çok özel,” diye konuştu.
1920 yılında inşa edilen eski bir kilise binasından dönüştürülen Fatih Camii, 1980’den bu yana Amsterdam’da hizmet veriyor. Cemiyetin bu anlamlı iftar daveti, kültürler arası diyaloğun güçlenmesine ve komşuluk bağlarının pekişmesine güzel bir örnek olarak hafızalarda yer etti.
HOLLANDA POLİSİNDEN BİRLİK VE BERABERLİK İFTARI

Bölgenin 5 Belediye Başkanı ve yüksek yöneticiler iftardaydı…
Hollanda’da bir başka ilki de, Kuzey Hollanda Poli Teşkilatı gerçekleşitirdi.
Bünyesinde çalışan yüzlerce müslüman elemanı, Hıristiyan meslektaşları ile kaynaştırmak için düzenlenen iftar sofrası, Haarlem kentindeki Erva Partycenter’de kuruldu.
Sunuculuğunu Maarten Roosch’un yaptığı iftara, Kuzey Hollanda Emniyet Müdürü Hamit Karakuş, Haarlem Belediye Başkanı Jos Wienen,Velsen Belediye Başkanı Frank Dales, Uitgeest Belediye Başkanı Sebastiaan Nieuwland ve çeşitli vakıf temsilcileri, bölge cami yöneticileri, polis mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İftar programının açılış konuşmasını ‘Herkes İçin Polis Birimi’ Koordinatörü Ümit Aygün yaptı. Aygün, konuşmasında, Ramazan’ın ve diğer dini oruçların insanlar arasındaki dayanışma ve anlayışı güçlendiren bir fırsat sunduğuna vurgu yaptı. Ayrıca, polis teşkilatının sunduğu ‘Herkes İçin Polis’ programını ve toplumun her kesimine eşit ve adil bir hizmet sunma amacını dile getirdi.
Aygün, bu etkinliğin yalnızca bir iftar programı olmanın ötesinde, polis teşkilatının toplumla kurduğu bağları güçlendirmeye ve karşılıklı güven inşa etmeye yönelik bir adım olduğunu belirtti ve “Bu gece burada birbirimizi daha iyi tanıyoruz ve farklı geçmişlerimize rağmen birlikte nasıl daha iyi çalışabileceğimizi keşfediyoruz,” dedi.
Afbeelding met persoon, person, tafelgerei, tafel Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Haarlem Belediye Başkanı Jos Wienen ve Velsen Belediye Başkanı Frank Dales ise, toplumda birlikte yaşamı ve karşılıklı anlayışı teşvik etmek için daha çok diyalog ve işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Gece boyunca yapılan konuşmalar, toplumun her kesimiyle daha güçlü bağlar kurmanın önemini vurgularken, Jürgen de gençlerin ve rol modellerin toplumdaki güçlü bir etki yaratma potansiyeline dikkat çekti.
İftar öncesi İmam Mehmet Reşit Uygun kısa bir dua ederek iftarın anlamını ve önemini katılımcılarla paylaştı ve ardından iftar ezanı okundu. Katılımcılar, zengin bir sofra eşliğinde bir araya gelerek, hem lezzetli yemeklerin tadını çıkardılar hem de birbirleriyle sohbet etme fırsatı buldular.
Bu özel akşamın sonunda, katılımcılar birlik ve beraberlik duygusuyla etkinliği sonlandırdı. İlk defa düzenlenen bu iftarın, gelecekte bir gelenek haline getirilmesi temennisiyle etkinlik sona erdi.
Etkinliğe katılan herkese teşekkür eden Ümit Aygün, “Birlikte daha güçlü bir toplum inşa edebiliriz,” diyerek geceyi anlamlı bir şekilde sonlandırdı. (Kaynak: Ömer Atıf)
SCHİEDAMIN KURULUŞ ETKİNLİĞİ KAPSAMINDAKİ İFTAR
Schiedam Belediyesi, 750’nci Kuruluş etkinlikleri çerçevesinde, bir de iftar programı düzenledi.
‘Schiedam Şehri Birlik ve Beraberlik İftarı’ çerçevesinde düzenlenen iftar yemeğine 600 kişi katıldı. Farklı din ve kültürlere mensup kişilerin katıldığı iftar yemeğinde konuşan, Belediye Meclis Üyesi Cemil Kahramanoğlu, böylesi özel bir günde, farklı geçmişlere sahip insanların bir araya gelmesinin önemine vurgu yaptı.
Yıldız İslam Merkezi, HDV Muradiye Camisi, Essalm Camisi, Çınar İslam Merkezi ve Meredia Vakfı gibi önemli kuruluşların katılımıyla gerçekleien iftar sofrası, Hollanda medyasında geniş yer aldı.
EERBEEK PROTESTAN KİLİSESİ’NDE İFTAR BULUŞMASI Afbeelding met panorama, tafel, restaurant, overdekt Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Hollanda’nın Overijssel eyaletine bağlı Eerbeek’teki Kruiskerk Protestan Kilisesi’nde özel bir iftar yemeği düzenlendi. Stichting Gouden Generatie ve Acacia iş birliğiyle gerçekleşen etkinlik, farklı kültürleri bir araya getirerek birlikte yaşama sanatını vurguladı.
Programda, toplumlararası bağları güçlendirmeye yönelik konuşmalar yapıldı. Katılımcılar, iftar yemeği eşliğinde birbirleriyle tanışma ve kültürel deneyimlerini paylaşma fırsatı buldu.
Organizatörler, bu etkinliğin farklı inanç ve kültürlerden insanların birbirini daha iyi anlamasına katkı sunduğunu belirterek, benzer buluşmaların devam edeceğini ifade etti. Kruiskerk Eerbeek ve ortak kuruluşlar, hoşgörü ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan etkinliklerle bölge halkını biraraya getirmeye devam edecek.
MÜSİAD’DAN DEVLET YÖNETİCİLERİNİ, SİYASETÇİLERİ, FARKLI DİNLERİ, KÜLTÜRLERİ VE İŞ DÜNYASINI BULUŞTURAN ANLAMLI İFTAR PROGRAMI
Hollanda’daki iftar sofralarının en anlamlılarından biri de, MKB Metropool Amsterdam (Küçük ve orta ölçekli işletmeler) kuruluşu ile MÜSİAD Hollanda işbirliği ile kurulan sofra oldu.
Corendon Hotel’de düzenlenen iftar sofrasına katılan, devlet yöneticileri, siyasetçiler, iş dünyası ve farklı inançlardan temsilciler, kültürel çeşitliliği, dini hoşgörüyü ve iş dünyasında çok sesliliği vurgulayan konuşmalar yaptılar.
“Kültürlerin, Dinlerin, Ülkelerin ve Sektörlerin Birleşimi ve Çeşitliliği” temasıyla organize edilen programa, Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, Fas Krallığı Amsterdam Başkonsolosu Salim Si, Rabobank Direktörü Erik Versnel, HVA Profesörü Kim Poldner, Fem-Start Kurucusu Marian Spier, Met Hotel Amsterdam Direktörü ve Sahibi Zaklina Keser, ‘Etnik İş Kadını Ödülü’ Sahibi Souad el Markhoud ve Müsiad Hollanda üyeleri ve yönetim kurulu olmak üzere 300 davetli katıldı.
MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü, yapmış olduğu konuşmada, “MKB Metropool Amsterdam olarak, bu anlamlı iftar programının gelecekte de devam etmesini ve daha fazla girişimciyi bir araya getirmesini temenni ediyoruz. Birlikte büyümek, çeşitliliği zenginlik olarak görmek ve farklı sektörleri ortak bir vizyonla buluşturmak adına bu gecenin önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.” derken, Amsterdam Başkonsolosumuz M.Burak Ersoy ise şunları söyledi:
“Bu anlamlı iftar programına katkılarından ötürü Müsiad Hollanda, Rabobank, Corendon ve MKB Metropool’a teşekkür etmek istiyorum. İftar sofraları sadece açlığı gidermek için değil, aynı zamanda gönüllerimizi birleştirmek, birbirimizi anlamak ve aramızdaki birlik ve beraberliği güçlendirmek için de bir fırsattır. Esasen ülkelerimiz arasındaki 5 asırlık tarihi ilişki ve güçlü dostluk bağları sayesinde ilişkilerimizi ilerletmek için sağlam bir zemine de sahibiz. Bunu Türkiye’nin dış ticareti ve yatırımları bağlamındaki olumlu gelişmeler ve ikili ticaretimizin büyüklüğü temelinden güç alarak ifade ediyorum.”
Mübarek ramazan ayının hepimiz için ve toplumlarımız için sağlık, huzur ve mutluluk dolu günlere vesile olmasını diliyorum.”
HOLLANDA DİYANET VAKFI’NIN BU YILKİ İFTAR SOFRASI ALMELO YUNUS EMRE CAMİİ’NDE KURULDU
Hollanda’daki en güzide ve kutsal kuruluşlarından biri olan Hollanda Diyanet Vakfı, her yıl düzenlenmekte olan iftar sofralarının sonuncusunu Almelo Yunus Emre Camii’nde gerçekleştirdi.
Hollanda’daki ‘ilk minareli cami’ olarak bilinen ve onarılarak büyütüldükten sonra geçenlerde açılışı yapılan Yunus Emre’deki iftar sofrasına, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy, Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirimiz Ömer Özgül, HDV Yönetim Kurulu Başkanı Servet Tiryaki, Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Muhammed Emin Altın ve Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Hüsnü Özmen, MUSİAD Hollanda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Köklü, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, yerel siyasetçiler ve çok sayıda vatandaş da katıldı.
İftar programı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Duaların ardından okunan ezanla birlikte oruçlar açıldı. Program boyunca, HDV’nin gerçekleştirdiği hizmetlerin anlatıldığı slayt gösterisi ile çalışmalar hakkında bilgi verildi.
Afbeelding met Menselijk gezicht, pak, kleding, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
T.C Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Ömer Özgül ise, konuşmasında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak şu sözleri söyledi: “Değerli hanımefendiler, Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Hayırlı Ramazanlar dilerim ve Ramazan’ın feyzinden hepimizin yararlanmasını Cenâb-ı Hak nasip eylesin. Kadınlarımız, sadece evlerimizin neşesi ve düzeni değil, toplumumuzun her alanında önemli roller üstleniyor. Onların yeri, bizim kültürümüzde her zaman özel olmuştur. Kadınlarımıza olan saygımızı, her fırsatta dile getirmeliyiz,” dedi.
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal yaptığı konuşmada, öncelikle ve özellikle Almelo Yunus Emre Camii Yönetim Kurulu Başkanı Şengün Türkeri ve Mimar Sedat Yılbırt’ı böylesine güzel eserlere ve hizmetlere attıkları imzalardan dolayı kutladı.
Büyükelçi Ünal şöyle devam etti: “Burası, sadece bir cami değil, aynı zamanda her zaman toplumun bir araya geldiği, kaynaştığı, paylaşımda bulunduğu bir mekândır. Almelo Yunus Emre Camii’nin yönetim kurulu başkanını ve mimarını, bu güzel yapıyı ortaya koydukları için kutluyorum. Kadınlarımıza olan değerimizi her zaman dile getirmeliyiz. 8 Mart, bir hatırlatıcıdır, fakat bizler kadınlarımıza olan değerimizi her an göstermeliyiz. Bu camide gerçekleşen etkinlik, toplumumuza büyük katkı sağlıyor. Burada bulunan her birey, Ramazan’ın manevi havasını hep birlikte yaşıyor, paylaşmanın değerini bir kez daha görüyor.”
HOLLANDA TÜRK FEDERASYON’UN İFTARINA 700 KİŞİLİK KATILIM
Hollanda Türk Federasyon’nun Rhonezaal’da düzenlenen iftar sofrasına, Lahey Büyükelçisimiz Selçuk Ünal, Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, DENK Partisi Siyasi Lideri Stephan van Baarle, MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü, HOTİAD Başkan Yardımcısı Faruk Halıcı, İOT Başkanı Zeki Baran, HTİKDF Başkanı Ömer Altay, İGMG Kuzey Hollanda Başkanı Mustafa Hamurcu, İGMG Güney Hollanda Başkanı Mustafa Aktalan, iş insanları, politikacılar, STK temsilcileri, siyasiler, teşkilat başkanları ile birlikte 700’ü aşan bir davetli topluluğu katıldı.
Şehitlerimizin anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra kürsüye ilk çıkan, DENK Partisi’nin siyasi lideri Stefan Van Baarle oldu.
Bir Tük babadan olma Van Baarle, konuşmasını Türkçe yaptı:
“Bu mübarek Ramazan ayında sizlerle aynı sofrada olmak benim için büyük bir mutluluk. Ramazan sadece oruç tutmak değildir. Ramazan birliktir, kardeşliktir, dayanışmadır. Bugün sadece yemek yemiyoruz. Bugün ortak bir değeri paylaşıyoruz: Çünkü nereden geldiğini ve atalarını bilmek önemlidir. Hollanda Türk Federasyon, tarih ve kültür bilincini yaşatmak için çalışıyor. Bunu gençlere aktarıyor, böylece kim olduklarını unutmuyorlar. Bu da DENK’in misyonudur: Kendin olmak, kökeninle gurur duymak ve kendini inkâr etmemek. Bu değerli çalışmaları için Türk Federasyon’a teşekkür ederim. Rahmetli dedem Kocaeli’de fasulye satardı. Her gün eşeğine yükleyip pazara götürürdü. Ailesi için çok çalışırdı. Zaman değişti, ama bir şey aynı kaldı: Azmimiz! Çalışkanlığımız! Mücadele ruhumuz! Atalarımızdan öğrendik: Zorluklar bizi yıkmaz, daha güçlü yapar! İşte bu yüzden: haklarımızı, değerlerimizi ve kimliğimizi korumalıyız! Bu mücadele her yerde, siyasette de devam ediyor!
DENK, on yıldır ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı duruyor! Wilders, Yeşilgöz ve onlar gibiler toplumu bölmek istiyor!
Peki biz ne yapıyoruz?
Güçlü duruyoruz!
Sesimizi yükseltiyoruz!
Haklarımızı savunuyoruz!
Bugün birlikte iftar yapıyoruz, ama soframız sadece burada değil!
Biz, Doğu Türkistan’daki Uygurların sesiyiz!
Filistin’de mazlumların yanındayız!
Bosna ve Karabağ’da adalet için mücadele ediyoruz!
Çünkü biliyoruz ki: Nerede zulüm varsa, orada hakkı savunmak gerekir! Ramazan bize, büyük bir amaç için fedakârlık yapmayı da öğretir. Bizim davamız, var olmak, haklarımızı korumak ve çocuklarımızın geleceği için mücadele etmektir! Eğer birlik olursak, eğer birbirimize destek olursak, hiçbir şey bizi durduramaz!
Biz biriz. Biz beraberiz. Biz güçlüyüz!” dedi.
Daha sonra kürsüye çıkan Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy’un konuşmasından bazı pasajlar şöyle:
“Bilindiğiniz üzere bu Ramazan ayı, aynı zamanda Türk tarihi açısından önemli bir haftaya tesadüf ediyor. Geçtiğimiz günlerde, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı’nın 104. yıl dönümünü anlattık. Ve daha önümüzdeki hafta 18 Mart’ta Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıl dönümünü anacağız. Çanakkale Deniz Zaferi, Türk tarihinde çok önemli bir dönüm noktası, Türk milletinin milli kurtuluş yolundaki yürüyüşünün başlangıç noktası ve mihenk taşıdır. Burada başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, onların yaptığı fedakarlıklar sayesinde Türk milleti büyük bir mücadeleye başlamış ve kendilerine karşı çıkan unsurları yok ederek Cumhuriyeti kurmuştur. Buralarda varsak, buralarda bulunuyorsak bunların o zaman atalarımızın bu fedakâr ve tarihi mücadelesine borçluyuz. Onları, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi bu vesileyle rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Bu vesileyle değerli şairimiz, İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’u da rahmetle anıyoruz.
Sizlerin Ramazanınız’ın mübarek olmasını diliyorum.”
Ev sahibi olarak kürsüye çıkan Hollanda Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik’in konuşmasından bazı pasajlar şöyle:
“Hak Teala’dan tutmuş olduğumuz oruçları, yapmış olduğumuz duaları, ibadetlerimizi kabul etmesini niyaz ediyorum. Mart ayı girmesi vesilesiyle başta İstiklal şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy’u, rahmet, minnet ve şükranla anmak istiyorum. Sevgili gönüldaşlarımdan istiyorum ki, o merhumun Kur’an’a Hitabe adlı şiirini mutlaka okumalısınız.Yüce Yaradan bizleri, Hak Kitabın yolunda gidenlerden eylesin. Gazi Mustafa Kemal’in buyurmuş olduğu gibi, kitabın içinde neler yazdığını bilmiyoruz ama peşinden gidiyoruz.
Mustafa Kemalleri olmadığı için bugün Doğu Türkistan, Gazze, Türkmeneli gibi nice mazlumlar zor şartlarda hayat sürmekteler.
Yaşamış olduğumuz ülkenin neferleri olarak, bu toprakların vatandaşı olarak hizmetimizi sonsuza dek yürüteceğiz. Fakat bunu yaparken de büyük Türk dünyasının büyük Turan elinin de birer neferleri olduğumuzu asla unutmayacağız.
Vefa, önce Allah’a sonra aziz Türk milletinedir. Bu vesileyle hepinizin Ramazan-ı şerifinizi kutlamak istiyorum. Bizler Türk milleti olarak omuzumuzdaki yükün farkındayız. Hak Teala bizi onun altında ezdirmesin. Ve biliyoruz ki Yüce Allah kulunun taşıyamayacağı yükü omuzuna yüklemezmiş.Amenna deyip, bu yolda her daim devam edeceğiz. Her daim olduğu gibi son sözümü de söylemek istiyorum: Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.”
Hollanda Türk Federasyon’un iftarına sonradan katılan Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, geç gelişinin nedenini şöyle açıkladı:
“Hollanda Türk Federasyon yönetimi, diğer STK temsilcileri, Türk dünyasından bugün aramızda olan değerli kardeşlerimiz, basınımızın güzide temsilcileri, hepinizin Ramazanını tebrik ediyorum. Biz de, daha önce verilmiş bir söz sebebiyle iftarımızı başka bir yerde açtık ama, işin güzel kısmına (tatlı ve çaya) buraya geldik, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ramazanınızı tebrik ediyorum. Bu Ramazan’da birliğimizin, beraberliğimizin, dirliğimizin her zaman olduğu gibi daim olmasını diliyorum.”
Programın devamında, Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından ezanın okunması ile oruçlar açıldı.
UTRECHT’TE 1600 KİŞİYE SOKAKTA İFTAR YEMEĞİ
Hollanda Diyanet Vakfı’na bağılı olan Utrecht Ulu Camii Vakfı tarafından düzenlenen ‘Sokakta iftar’ yemeğine 1600 kişi katıldı.
Cami Meydanı’nda düzenlenen programda bir onuşma yapan Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Aydemir, “Farklı ülkelerden katılım ile geleneksel hale getirdiğimiz açık hava iftarı, Ramazan’ın birlik, beraberlik ve paylaşma iklimni anlatır bir durum aldı.
Bu anlamlı etkinliğe, Belediye mensupları ile çeşitli kuruluşların temsilcileri katılıyorlar.
Bizleri gururlandıran bu girişimi destekleyenlere teşkkürlerimi sunuyorum” dedi.
VERSAAR TEŞKİLATI’NDAN ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ İFTARI
Hollanda’nın Rotterdam kentinde, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü kapsamında anlamlı bir program düzenlendi. Hollanda Türk Federasyonuna bağlı Rotterdam Versaar Teşkilatı tarafından organize edilen etkinlikte, şehitler için dualar edildi ve ardından iftar programı gerçekleştirildi.
Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık ve Hollanda Türk Federasyon Genel Başkanı Murat Gedik ile STK temsilcilerinin katıldığı iftarda, Rotterdam Versaar Teşkilat Başkanı Muammer Bilgişli açılış konuşmasını yaptı.
Etkinliğin sunumunu üstlenen Hollanda Türk Federasyon Din Görevlisi Mustafa Aydın, program boyunca günün anlam ve önemine dair açıklamalarda bulundu. Rotterdam Versaar Din Görevlisi Selvet Turhan ise Çanakkale’de verilen mücadeleyi ve bu zaferin Türk milleti için taşıdığı önemi anlattı.
Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, Çanakkale ruhunun birlik ve beraberlik mesajını vurgularken, Hollanda Türk Federasyon Genel Başkanı Murat Gedik de Çanakkale Zaferi’nde Türk dünyasından gelen desteklere, Türk kadınının fedakarlıklarına ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğine dikkat çekti.
Çanakkale Şehitlerini Anma Programı iftar vakti ile son buldu ve katılımcılara iftar ikramında bulunuldu.
ULUSLARARASI DEMOKRATLAR BİRLİĞİ (UİD)’NİN AMSTERDAM İFTARI
Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) nin Sky Palace gerçekleştirdiği iftar sofrasına, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Lahey Büyükelçisimiz Selçuk Ünal, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, Amsterdam Başkonsolos Yardımcısı Aslı Koç Kaya, Denk Partisi Milletvekili Doğukan Ergin, UID Genel Başkan Yardımcısı Ali Kılınç, UID Hollanda Bölge Başkanı Ertuğrul Kurt, Kazakistan Hollanda Başkonsolosu Kairat Abdrakhmanov, Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirimiz Ömer Özgül, MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü ve çok sayıda sivil toplum temsilcisi, iş insanı ve UID üyesi katıldı.
Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Türkiye ile Hollanda arasındaki tarihi ve kültürel bağlara vurgu yaparak, “Ramazan, birlik ve beraberliğin en güzel şekilde yaşandığı bir aydır. Bu tür etkinlikler, iki ülke arasındaki dostluğu daha da güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Hollanda’daki Türk toplumunun ülkenin sosyal ve ekonomik hayatına yaptığı katkılara değinerek, “Burada bir araya gelmemiz, sadece Türk toplumu için değil, tüm Hollanda için bir zenginliktir” şeklinde konuştu.
Ünal şöyle devam etti: “Hollanda’daki Türk toplumu, insani değerleri en güzel şekilde temsil eden, yaşadığı topluma 60 yıldır katkıda bulunan ve iki ülke arasındaki dostane ilişkileri güçlendiren bir köprü görevi üstlenmektedir. UID’nin bu çerçevedeki başarılı çalışmalarını tebrik ediyoruz. Bu çalışmalar arasında depremler vesilesiyle ülkemize yapılan yardımları, Türkiye-Hollanda İşgücü Anlaşması’nın imzalanmasının 60. Yıldönümü vesilesiyle düzenlenen etkinlikleri ve koruyucu ailelere ilişkin olanlara özellikle teşekkür ediyoruz. Başka bazı STK’larımızca da yapıldığını gördüğümüz bu çalışmaların tüm STK’larımızca sürdürülmesini arzu ediyoruz.”
Afbeelding met panorama, persoon, mensen, overdekt Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Programda, Hollanda Temsilciler Meclisi Denk Partisi Milletvekili Doğukan Ergin ve UID Genel Başkan Yardımcısı Ali Kılınç da kısa konuşmalar yaparak, toplumsal birlik ve dayanışmanın önemine dikkat çektiler.
Konuşmaların ardından, UID Hollanda Sosyal Medya Birim Başkanı Abdurrahim Alıcı’nın okuduğu ezan eşliğinde oruçlar açıldı ve dualar edildi.
MİLLİ GÖRÜŞ KUZEY HOLANDA’NIN, ‘YOKSULLUK’ TEMALI İFTARI

Milli Görüş Kuzey Hollanda teşkilatının Amsterdam’daki Rhone Events & Salonu’nda yapılan, ‘Hollanda’da Yoksulluk’ temalı iftar programına, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, Zaandam Belediye Başkanı Jan Hamming, Millî Görüş Kuzey Hollanda Bölge Başkanı Mustafa Hamurcu, Millî Görüş Güney Hollanda Bölge Başkanı Mustafa Aktalan, Hollanda Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik, Hasene Hollanda Başkanı Hüseyin Karataş, CMO Başkanı Muhsin Köktaş, İslam Deneyim Merkezi Müdürü Joram van Klaveren, UID Hollanda Başkanı Ertuğrul Kurt, DENK Partisi Milletvekili Doğukan Ergin, MUSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü, önceki bölge başkanlarından Öner Hamurcu, TİKDF, Doğu Türkistan Vakfı temsilcileri, bölge ve cami yöneticileri ve yurttaşlar katıldı.
Belediye Başkanı Jan Hamming, birleştiticiliği kamçılayan iftar yemeği nedeniyle çok mutlu olduğunu belirttikten sonra, İnsani Yardım Kuruluşu Hasene Hollanda Başkanı Hüseyin Karataş ‘Hollanda’da yoksulluk’ temalı bir konuşma yaptı.
Daha sonra kürsüye gelen IGMG Kuzey Hollanda Bölge Başkanı Mustafa Hamurcu, Gazze ağılıklı bir konuşma yaptı.
Daha sonra kürsüye çıkan Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal bir konuşma yaptı.
Selçuk Ünal’ın konuşmasından bazı pasajlar şöyleydi:
“Millî Görüş Kuzey Hollanda Bölgesi iftar davetinde sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum. Mübarek Ramazan ayının İslam âlemi, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, hepinize barış, bereket ve huzur getirmesini Cenap-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
İbadet, merhamet ve dayanışma ayı olan Ramazan, gönülleri arındırmak, paylaşmayı artırmak ve dayanışmayı pekiştirmek için bizlere sunulmuş büyük bir fırsattır. Bu müstesna günler, yardımlaşmanın, merhametin ve kardeşliğin en yüksek seviyeye ulaştığı, mazlumların, zorda kalanların ve ihtiyaç sahiplerinin unutulmadığı bir rahmet ayıdır.
Bundan 60 yıldan fazla bir süre önce, 1964 yılında ülkemiz ile Hollanda arasında imzalanan İşgücü Anlaşması’yla Hollanda’ya gelmeye başlayan göçmen işçileriniz ve onların çocukları ve torunlarının son 60 yılda eriştikleri düzeyin ve başardıklarının ardındaki itici güçtür. Keza bu güç sayesinde geçtiğimiz sene 100. yıldönümünü idrak ettiğimiz Türkiye-Hollanda Dostluk Antlaşması’nın yön verdiği ikili ilişkilerimizin önümüzdeki on yıllarda daha da gelişmesinde, işbirliği ve dostluk köprülerinin tahkim edilmesinde rol oynamaya devam edecektir.
Bu güzel daveti düzenleyen IGMG Millî Görüş Kuzey Hollanda Bölgesi’ne ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dualarınızın kabul olmasını, Ramazan’ın bereketinin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini can-ı gönülden diliyorum. Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”
Afbeelding met tekst, Menselijk gezicht, pak, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Büyükelçi Ünal’dan sonra, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün yaptığı konuşmada ramazan ayının insanlar üzerindeki etkisine değindi.
Konuşmaların ardından Amersfoort İmam hatibi İhsan Ergül tarafından okunan ezan ile topluca iftar edildi. İftar sonrasında çay-kahve sohbetiyle gece değerlendirildi. (Kaynak: Zeynel Abidin Kılıç)
MİLLİ GÖRÜŞ GÜNEY HOLLANDA’DAN “ADİL BİR DÜNYA VE BARIŞ” TEMALI İFTAR
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Muhammed Emin Altın, Güney Hollanda Bölge Başkanı Mustafa Aktalan ve icrası, Millî Görüş Kuzey Hollanda Bölge Teşkilatlanma Başkanı Ahmet Duran, Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Servet Tiryaki, Hasene Başkanı Hüseyin Karataş, Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Ömer Özgül, Rotterdam Belediye Başkan Yardımcısı Faouzi Achbar, Saadet Partisi Rotterdam Bölge Başkanı Erkan Koç, HTİKDF Başkanı Ömer Altay, HTF Başkanı Murat Gedik, UID Hollanda adına Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Topal, Federasyon Onursal Başkanı Mehmet Erdoğan, Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Bahaeddin Budak, Rotterdam İslam Üniversitesi Yöneticisi Yasin Makineli, DENK Parti Milletvekili Doğukan Ergin, DENK Partisi Başkanı Ejder Köse, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, MÜSİAD Hollanda adına Emin İskender, Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Adil Akaltun, İslam Deneyim Merkezi Müdürü Joram van Klaveren, Hollanda Beyazay Derneği Başkanı Fikret Gür, Türkistan Eğitim Vakfı Abulquasim Abdulaziz, TOVER Başkan Durmuş Doğan, SPIOR Müdür Yardımcısı Melek Erdoğan, SIPOR Müdürü Cihan Gerdan, BM Sigortam’dan Mehmet Keskin, Nafi Keleş, Randstad Letseladvies’ten Ethem Emre, iş dünyası, STK temsilcileri, cami yöneticileri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı “Adil bir dünya ve barış” temalı iftar yemeği, Uğur Demirci’nin sunumu ve Tuncay ve Metin Kanun’un, ney ve kanun icrasıyla başladı.
Milli Görüş Güney Hollanda teşkilatının başkanı Mustafa Aktalan yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ramazan-ı şerifin mübarek atmosferini sizlerle, tanıdık ve yeni yüzlerle yaşamak, ortak bir sofrayı paylaşmak bizim için çok büyük bir mutluluk. Oruç tutan insanların ramazan ayı, “yakınlaştıran bir muhasebe” ile geçer. Bu muhasebe, bizleri daha iyi birer kul olmak, daha iyi komşular olmak, niyetlerimizi tazelemek ve düzeltmek, hayır ve güzelliği yaymak için tazeler. Dünya üzerinde, eksikliği durumunda hayatımızı idame ettiremeyeceğimiz yiyecek ve içecek nimetinden mahrum çokça insan var. Yoksulluk, zulüm ve sömürü karşısında insanlık ailemizin ortak imtihanı da sahip olduğumuz kaynakları, bunlara ihtiyaç duyanlarla paylaşmak olacaktır. Savaş bölgelerinde insanlar can ve mal güvenliklerinden endişe içerisinde yaşıyorlar. Dünyanın en büyük açlık krizinin yaşandığı Sudan’ı düşünelim… İnsani bir felaketin yaşandığı Gazze’yi düşünelim… Yıllardır savaşın devam ettiği Ukrayna’yı düşünelim. Bu vesileyle, konuşmamı Mevlana’nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum: “Ümitsizlik diyarına gitme, ümitler var. Karanlığa varma, güneşler var…”
Daha sonra kürsüye çıkan Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal şunları söyledi:
“Millî Görüş Güney Hollanda Bölgesi tarafından verilen 2025 yılı geleneksel iftar davetinde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle, Mübarek Ramazan ayının İslam alemi, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, hepinize barış, bereket ve huzur getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Bugün dünyamız, başta Filistin ve Gazze olmak üzere, birçok bölgede savaşın, zulmün, adaletsizliğin ve eşitsizliğin gölgesindedir. Dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan acılar karşısında, barış ve adalet yokluğunun nelere sebebiyet verdiğini görüyoruz. Ancak bizler biliyoruz ki adalet, huzurun ve kalıcı barışın en temel şartıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, bu anlayışla kendi yakın coğrafyasında ve ötesinde uluslararası barış, istikrar ve adalet için yoğun gayret sarf etmektedir. Adil bir düzen, hakça paylaşım, kapsayıcı bir barış için diplomasi masasında ve sahada aktif rol oynamaktadır.”
Sunucu Uğur Demirci, DENK Partisi milletvekili Doğukan Ergin, Belediye Meclis Azası Faouzi Achbar, Uluslararası İslam Üniversitesi Rekötürü Bahaeddin Budak ve SPIOR Müdür Yardımcısı Melek Erdoğan’a toplumda siyasetin, eğitim ve yönetimin işleyişi hakkında sorular sorarak görüşlerini aldı. Politikanın etkisi üzerinde duran konuşmacılar, Gazze konusunu gündeme taşıyarak oradaki zulmün kamuoyunda duyurulmasına vesile olduklarına dikkat çektiler.
Konuşmaların ardından Gorinchem Eğitim Merkezi Başkanı Tuğrul Tekir’in okuduğu ezanı ile, birlikte iftar edildi. Bölge vaizlerinden Zekeriya Budak’ın yaptığı duanın ardından topluca akşam, yatsı ve teravih namazları eda edildi. (Kaynak: Mehmet Ali TOPÇU)
ULUSLARARASI İNSANİ YARDIM TEŞKİLATI (İHHNL)’DEN 2000 KİŞİYE İFTAR
Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı (İHHNL)nin, düzenlediği iftar programına bu yıl 2000 misafir katıldı.
2000 kişiye hizmet veribilmesi için, Amsterdam ‘Kristal Party Event’in iki salonunda ve ‘SKY Palace’ salonunda eş zamanlı olarak düzenlenen programa, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy, Lahey Din Hizmetleri Müşavirimiz Dr. Ömer Özgül, STK temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
dönem başkanı Yasin Küçük’ün açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında IHHNL’nin misyonu, vizyonu ve gerçekleştirdiği insani yardım projeleri hakkında detaylı bilgiler veren Küçük, bu tür etkinliklerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğine dikkat çekti.
Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Ömer Özgül, Ramazan ayının mahiyeti, bu ayda gerçekleştirilen ibadetlerin faziletleri ve birlik beraberlik ruhunun önemine dair etkileyici bir konuşma yaptı.
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Türkiye kökenli yardım kuruluşlarının yoksul ülkelerde gerçekleştirdiği projeler hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin insani yardımlar konusundaki küresel rolüne değinen Ünal, Türkiye Devleti’nin misyonlarının yoksul bölgelerde yardım kuruluşlarına sağladığı destekleri anlattı. Selçuk Ünal, IHHNL’nin yürüttüğü yardım çalışmalarını takdirle takip ettiklerini ve özellikle yoksul insanlara yönelik çok önemli projeleri hayata geçirdiğini belirtti.
Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy, IHHNL’nin çok başarılı çalışmalar yaptıklarını ve çalışmalarını takip ettiklerini, özellikle geçen yıl Türkiye’de meydana gelen deprem sonrası mağdurlara yönelik yapılan çalışmalarda irtibat halinde olduklarını ifade etti.
IHHNL Müdürü Hüseyin Gündüz ve Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy
İHHNL Yöneticisi Hüseyin Gündüz, iftar yemeği hakkında şunları söyledi: “IHHNL’nin düzenlediği 16. Geleneksel İftar Programı, hayırseverleri, gönüllüleri ve toplumun çeşitli kesimlerinden önemli isimleri bir araya getirerek, Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde dayanışma ve paylaşım duygularını pekiştiren başarılı bir etkinlik olarak hafızalarda yer etti. Ramazan ayının manevi atmosferinde gerçekleşen bu buluşma, misafirlerimiz için hem birlik ve beraberlik duygularını pekiştiren hem de hayırseverlerin katkılarının önemini vurgulayan anlamlı bir etkinlik oldu.”
IJMUIDEN KUBA CAMİİ’NDE ‘PAYLAŞMANIN ANLAMI’, ‘BİRLİK VE DAYANIŞMA’ TEMALI İFTAR
Ramazan ayını, paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikteliğin en anlamlı şekilde yaşandığı bir dönem olarak kabul eden İjmuiden Kuba Camii yöneticileri, aynı tema doğrultusunda bir iftar sofrası düzenledi.
Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda yurttaşımızın katıldığı iftar, Cami din görevlisi Murat Özdemir’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Ramazan ayının en önemli değerlerinden biri olan paylaşmanın anlamına dair konuşma yaptı. Oruçlu kişilere ikramda bulunmanın İslam’daki yeri ve önemine değinen Özdemir, paylaşmanın sadece yemekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda sevgi, hoşgörü ve dayanışma ruhunu güçlendiren bir unsur olduğunu vurguladı.
kentindeki itfaiyeciler, belediye memurları, Hollandalı iş insanları ve polis memurları gibi toplumun farklı kesimlerinden iftara katılanlara, Müslümanların Ramazan ayında paylaşım kültürüne verdiği önem anlatıldı.
Başkan’a ödül verilmişti

İjmuiden Kuba Camii Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bişgin, ilçedeki halkın tamamına, hayırlı işler nedeniyle ödüllendirilmişti. Bişgin, yönetimdeki kadrosuyla, özellikle ilçedeki 60 yaş üzeri insanların koranavirüs aşısını bir an önce alabilmeleri için, servis araçları ile imkânlar sağlamıştı.
Başkan Mehmet Bişgin, bu tür etkinliklerin toplumlar arası diyaloğu güçlendirdiğini ve İslam’ın barışçıl, paylaşımcı ve dayanışmacı yönünü tanıtmak açısından önemli olduğunu belirtti. Camii cemaati, Ramazan ayının bereketini sadece kendi aralarında değil, farklı kültürlerden insanlarla da paylaşmanın mutluluğunu yaşarken, bu tür etkinliklerin ilerleyen yıllarda da devam ettirilmesi
tem ennisinde bulundu. (Kaynak: Sedat TAPAN)
BREDA’DA TÜRK KADINLARI’NIN İFTARI
Hollanda’nın Breda kentinde Ramazan ayı, sadece iftar sofralarında değil; kalpten kalbe kurulan köprülerde, paylaşılan hikâyelerde ve birlikte düşünme çabasında da hissedildi. Aynı şehirde, arka arkaya düzenlenen iki özel iftar programı, farklı kesimleri bir araya getirerek dayanışma, ilham ve kültürel farkındalıkla örülü bir atmosfer yarattı.
Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, 8 Mart 2025 Cumartesi akşamı, Egala Zorg’un öncülüğünde ve T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu’nun katkılarıyla düzenlenen iftar programı, farklı kuşaklardan kadınları bir araya getirdi.
Kadınların yaşam tecrübeleriyle gençlerin hayalleri, iki basit ama güçlü soruyla buluştu:
“25 yaşında olsaydınız ne yapardınız?”
“60 yaşına geldiğinizde neleri başarmış olmak isterdiniz?”
Bu sorular etrafında gelişen diyaloglar, sadece bireysel paylaşımları değil; aynı zamanda kültürel ve kuşaklar arası etkileşimi de besledi. Ramazan’ın manevi atmosferinde, kadınların emeği, hayalleri ve direnci birlikte kutlandı. Katılımcılar bu buluşmadan güçlenmiş, ilham almış ve birbirine daha da yakınlaşmış olarak ayrıldı.
BASINA DA YANSIDI
Bu anlamlı etkinlik, Hollanda basınında da dikkat çekti.
Ülkenin ikinci büyük gazetesi Algemeen Dagblad, programa geniş yer verdi ve Rotterdam Başkonsolosumuzun fotoğrafı eşliğinde haberi okuyucularıyla paylaştı. Bu yayın, etkinliğin toplumsal etkisine bir kez daha ışık tuttu. (Kaynak: Deniz ERKOÇU)
Kadınların Ardından Sağlık Emekçileri: Kültüre Duyarlı Bakım Masada Konuşuldu
Bu anlamlı buluşmanın hemen ardından, 12 Mart Salı akşamı ise yine Egala Zorg’un ev sahipliğinde; Avans Hogeschool, Alzheimer Nederland, BredaMantelzorg ve Dementienetwerk Breda iş birliğiyle sağlık alanında çalışan profesyoneller, öğrenciler ve gönüllüler için başka bir iftar programı düzenlendi.
Bu kez sofranın ana teması “kültüre duyarlı bakım”dı.
Katılımcılar, göçmen topluluklardaki yaşlı bireylerin bakım süreçlerinde yaşanan zorlukları, dil ve kültür farklılıklarının nasıl aşılabileceğini ve bakım hizmetlerinde empati ve anlayışın nasıl temel ilke haline gelebileceğini birlikte tartıştı.
Nadia El Idrissi ve Mustafa Bulut’un kendi deneyimlerinden yola çıkarak paylaştıkları örnekler, katılımcılarda derin izler bıraktı. İftar sofrası, bu defa bilgi ve tecrübenin paylaşıldığı, mesleki dayanışmanın güçlendiği bir buluşmaya dönüştü.
İki Farklı İftar, Ortak Bir Mesaj: Birlikte Daha Güçlüyüz
Kadın dayanışmasından kültüre duyarlı bakıma uzanan bu iki anlamlı buluşma, Ramazan’ın sadece dini bir ritüel değil, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendiren bir zaman olduğunu bir kez daha gösterdi.
Her iki gecede de sofralar sadece yemek değil; hikâyeler, sorular, farkındalıklar ve umutlar paylaşıldı. Ve sonunda herkesin aklında aynı dilek vardı:
“Bu tür buluşmalar çoğalsın. Birbirimizi anlamaya daha çok zaman ayıralım.”
KONYA KÜLTÜR VE DAYANIŞMA VAKFI’NIN ‘DOĞU TÜRKİSTAN’ TEMALI İFTARI
Hollanda Konya Kültür ve Dayanışma Vakfı’nın, Konya Kültür Evi’de düzenlediği iftar sofrasında, Doğu Türkistan’ın feryadı duyuruldu.
Açılış konuşmasını yapan Konya Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Hidayet Esenkaya, katılımcılara seslenerek, Doğu Türkistan’ın sadece bir coğrafya olmadığını, insanlığın kanayan yarası olduğunu vurguladı. Esenkaya konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu mübarek Ramazan akşamında gönüllerimiz Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizle birlikte atıyor. Onların acılarını yüreğimizde hissediyor, dualarımızla yanlarında olduğumuzu belirtmek isterim.
Hidayet Esenkaya’nın ardından kürsüye davet edilen, hayatını Doğu Türkistan davasına adamiş olan, Dr. Abdulkerim Hoşur şunları söyledi: “Değerli dostlar, bugün burada sizinle birlikte olmak benim için büyük bir onur. Ancak bu onurun yanında, Doğu Türkistan’da yaşanan zulmün ağırlığı yüreğimi yakıyor. Uygur Türkleri, vatanlarında yok sayılıyor, kimlikleri silinmeye çalışılıyor. Ancak biz asla vazgeçmeyeceğiz. Mücadelemiz sürecek.”
KUMBET VAKFI’NDAN ‘GENÇLİĞE SAHİP ÇIKALIM’ TEMALI İFTAR
Kumbet Vakfı’nın geleneksel iftar programı, Amsterdam Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy’un yanı sıra, yerel yönetim, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirdi.

Sunuculuğunu Selahattin Köse’nin üstlendiği programda açış konuşmasını yapan Kumbet Vakfı Başkanı Bekir Baş, “Toplumumuzun temel meselelerini ele almak için bir aradayız.
Özellikle gençlerimizin kötü alışkanlıklardan korunması ve kadınlarımızın sorunlarına çözüm üretilmesi konusunda hepimize görev düşüyor” dedi.
Başkonsolosumuz M. Burak Ersoy yaptığı konuşmada, “Kumbet Vakfı’nın toplumsal sorumluluk projeleri ve gençlere yönelik çalışmaları takdire şayan. Burada gördüğüm dayanışma, diasporamızın gücünü bir kez daha gösteriyor” şeklinde konuştu.
MASHA RESTORAN’DAN FAKİR HALKA İFTAR YEMEĞİ BELEDİYE BAŞKANINI DUYGULANDIRDI
Rotterdam’ın banliyösü olan Capalle aan den İjssel ilçesinde Masha Restoran’ı işleten Ahmet, Mustafa ve Hasan Bilgi kardeşler, bir alışılmışın aksine, eşe dosta değil, semtin fakir halkına bir iftar yemeği sundular.
İftar yemeğine, geçim sıkıntısı çeken halkı ağırlamak için, Belediye Başkanı Joost Manusama, Refah İşleri Sorumlusu K.Taha ve Gıda Yardım Bankası yetkilileri de katıldılar.
Geçen yıl da, Ukrayna’dan göç edenler için bir iftar yemeği sunan Bilgi kardeşler, “Geçen yıl Ukraynalı mülteciler için yaptığımız ikramı, bu yıl, restoranımıza uğrayamayan yerli halka açtık.
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisinden ilham alarak verdiğimiz bu iftar yemeğini geleneksel hale getireceğiz” mesajı verdiler.
Belediye Başkanı Joost Manusama, bu tür sosyal sorumluluk projelerinin toplumdaki dayanışma açısından önemine değinerek şunları söyledi:
“Bu davet, sadece bir iftar yemeği değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı pekiştiren anlamlı bir etkinliktir. Belediye olarak, sosyal sorumluluk projelerine her zaman destek vermeye hazırız. Bu tür etkinlikler, toplum içindeki farklı kesimlerin bir araya gelmesini ve birbirini daha iyi anlamasını sağlıyor.”
Belediye Başkanı Manusama, Bilgi kardeşlere teşekkür etmek amacıyla bir buket takdim etti ve kendilerinden Ramazan hakkında bilgi aldı. (Kaynak: Özcan Özbey)
HOLLANDA’DA ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER MANEVİ ATMOSFERI PAYLAŞIYOR
Ramazan ayı, sadece oruç tutulan bir dönem değil; aynı zamanda paylaşmanın, bir araya gelmenin ve kültürel değerlerin yaşatıldığı özel bir zaman dilimidir. Ailesinden uzakta yaşayan uluslararası öğrenciler içinse bu ay, özlemle birlikte dayanışmayı da beraberinde getiriyor. Hollanda’da eğitim gören öğrenciler, farklı ülkelerden gelen arkadaşlarıyla oluşturdukları sofralarda, kendi kültürlerini paylaşarak ramazanın maneviyatını yaşıyor.
Amsterdam’daki Özgür Üniversite’de düzenlenen iftar programında farklı ülkelerden Müslüman ve Hristiyan öğrenciler aynı sofrada buluştu. Ramazan geleneklerini paylaşan öğrenciler, Hollanda’daki deneyimlerini de konuşarak kültürel bir dayanışma ortamı yarattı.
“Takjil Avı”ndan “Samosa”ya: Sofralarda Kültür Buluşması
Endonezyalı yüksek lisans öğrencisi Muhammed Rafly Try Ramadhani, ülkesindeki en önemli ramazan geleneğinin “takjil avlama” olduğunu anlattı. Takjil, iftar öncesi tüketilen atıştırmalıkları ifade ediyor. Endonezya’da insanlar iftara yarım saat kala bu yiyecekleri almak için adeta yarışıyor. Ramadhani, bu geleneğin sadece Müslümanlar tarafından değil, son zamanlarda sosyal medya sayesinde Müslüman olmayanlar tarafından da ilgiyle takip edildiğini belirtti. Hollanda’da da özellikle Amsterdam ve Lahey’deki Endonezya toplulukları bu geleneği yaşatmaya çalışıyor.
Mohamed Abdelgabar ise ülkesindeki ramazan ruhunun toplumsal paylaşım üzerine kurulu olduğunu söyledi. Sudan’da insanlar sokaktan geçen tanımadıkları kişileri bile iftara davet ediyor. İftar sofraları dışarıda kuruluyor ve bu sofralara bir yabancının aç geçmesine izin verilmiyor. Abdelgabar, Hollanda’da bu sıcaklığı birebir yaşatamasalar da, yardımlaşma duygusunu yaşatmaya çalıştıklarını ifade etti.
Yemenli Morwma Aljafri ise ramazanın vazgeçilmezi olan “samosa”dan bahsetti. Tavuk, peynir ya da ton balığıyla doldurulan bu geleneksel börek, iftar sofralarının yıldızı. Aljafri, Hollanda’da da kendi “seçilmiş ailesi” ile bu geleneği sürdürdüğünü ve birlikte yemek yiyip camilere gittiklerini söyledi.
Fas kökenli hukuk öğrencisi Assia Bakhouche ise Fas’ta ramazanın bol tatlılı geçtiğini belirtti. Briwat, msemen ekmeği ve geleneksel çaylar sofraların olmazsa olmazları. İsveç’te büyüyen Bakhouche, iftar sofralarına zaman zaman somon gibi İsveç’e özgü lezzetlerin de eklendiğini söyledi. Ramazanın aileyle birlikte yaşanmasının önemine dikkat çeken Bakhouche, Hollanda’daki arkadaşlarını da iftara davet ederek bu ruhu paylaşmaya çalıştığını belirtti.
UİD’NİN ZWOLLE’DE ŞUBESİNDEKİ İFTARDA BELEDİYE BAŞKANI DA VARDI
Uluslararası Demokratlar Birliği UİD’NİN Zwolle Şubesi’nde yapılan iftar programına, kentin Belediye Başkanı Peter Snijders, Deventer Başkonsolosumuz Mücahit Karagöz, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve yurttaşlarımız katıldı.
UİD Bölge Başkanı Ertuğrul Kurt’un ev sahipliğinde verilen iftar yemeği, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı ve ezanın okunmasıyla birlikte oruç açıldı.
Ramazan’ın getirdiği huzur, birlik ve kardeşlik duygusunun daim olmasını dileyen konuşmacılar, daha sonra geç saatlere kadar dert dinlediler.
Haberini alamadığım şftar sofraları:
Amsterdam Osdorp Hacı Bayram
Amsterdam Emir Sultan
Amatsredam Eyüp Sultan Amsterdam Nşzamı Alem
Hollanda Doğu Türkistan Vakfı

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.