Davut GÜLEÇ O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Özellikle kadınlarda daha sık görülen meme kanseri riskini azaltmak için vücuttaki yağ oranını azaltmak önemli. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, 1-31 Ekim “Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” kapsamında meme kanserine karşı savaşmada önemli olan besinleri ve beslenme önerilerini sıralıyor.
YEŞİL SEBZELER ANTİ-KANSER GÜCÜNE SAHİP
Yanlış beslenme ve hareketsiz bir yaşam meme kanseri gibi birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Meme kanseri riskini azaltmak için beslenme alışkanlıklarının değişmesi önem kazanır. Bu nedenle sevsek de sevmesek de bazı gıdaları beslenme planına almak gerekir
Antioksidan içerikleri ile kansere karşı koruyucu özelliğe sahip olan sebzelerin başında brokoli, karnabahar ve lahanayı sayabiliriz. Mevsiminde bu sebzelerin sık sık öğünlerde yer alması faydalı olacaktır. Yine enginar ve semizotu da bu konuda etkili besinlerdendir. Antioksidan ve antikansinojen içeriği yüksek olan meyve ve sebzeler tüketmek meme kanseri riskini azaltma konusunda etkilidir. Özellikle akşam yemeklerinizde bu besinlerden birine yer vermelisiniz.
KAHVALTILARINIZA BU MEYVELERİ EKLEYİN!
Meme kanseri konusunda sebzeler kadar güçlü olan meyveler de bulunuyor. Bu listede ilk sıraları ananas ve kara üzüm alıyor. Bu iki meyve antioksidan içeriği oldukça yüksek besinlerdir. Meyvenizi sabah kahvaltılarında tüketmeye çalışın. Ananasın içindeki bromelain maddesi özellikle bu konuda etkilidir. Ananas ve kara üzüm bağışıklık sistemini güçlendiren ve kanser hücrelerinin gelişmesini baskılayan bir özelliktedir. Yine antioksidan kaynağı C vitamini içeren bu besinler gibi nar da faydalı bir meyvedir.
ARA ÖĞÜNLERDE KEFİR VE YEŞİL ÇAY
Yeşil çay mucizevi bir antioksidandır. İçerdiği maddeler sayesinde kanser hücrelerinin oluşmasını engelleyen bir özelliği vardır. Bu nedenle her gün yeşil çay tüketebilirsiniz. Özellikle yeşil çayı bir C vitamini kaynağı olan limon sıkarak da tüketerek etkisini arttırabilirsiniz. Böylelikle metabolizmanızın hızlanmasını, fazla suyun vücuttan atılmasını sağlayabilir aynı zamanda meme kanserine karşı koruyucu bir kalkan yaratabilirsiniz. Yeşil çay kadar faydalı bir içecek de kefirdir. Kefirin belirli bir düzende tüketilmesi ile içerdiği yüksek probiyotik ile sindirim sisteminin doğru bir şekilde çalışmasını sağlar. Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine de destek olur. Kefirin meme kanserine karşı koruyucu etkisinin olduğu da bilinmektedir. İçeriğindeki selenyum ile hücreler üzerinde antioksidatif etki yaratır. Araştırmalar düzenli tüketiminin kanser riskini yüzde 55 oranında azalttığını göstermektedir. Özellikle evde mayalanarak hazırlanan kefir genel sağlımız için çok faydalıdır.
SARIMSAK SOĞAN ZERDEÇAL ÜÇLÜSÜ
Sarımsak ve soğan bağışıklık sisteminin güçlenmesi, kanser hücrelerinin engellenmesi amacıyla çalışan besinlerdir. Selenyum ve triptopan maddeleri ile ön plana çıkarlar. Yine yüksek oranda allisin içeren bu ikili salatalarda çiğ ya da yemek içinde pişmiş olarak tüketilebilir. Kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engellediği bilinen zerdeçalı da salata, yoğurt ve çorbalarınıza ekleyerek günde 1 tatlı kaşığı kadar tüketebilirsiniz. Doğal kaynaklar içeren bu üçlü meme kanseri üzerinde önleyici etkilere sahiptir.
BOŞ KALORİ KAYNAKLARINDAN UZAK DURUN
Meme kanseri ile savaşta doğru besinleri seçmek ve düzenli olarak tüketmek kadar zararlı gıdalardan da uzak durmak gerekir. Çünkü fazla kilo ve aşırı yağlanma meme kanseri riskini arttırabilen unsurlardır. Sağlıklı bir şekilde yaşam sürmek için ideal kilo ve yağ ağırlığı önemlidir. Bu nedenle yüksek yağ ve şeker içeren kızartma, kavurma, fast food, hazır kek ya da kurabiye, tatlı gibi gıdalarda uzak durmak gerekir. Bu gıdalar boş kalori kaynaklarıdır; yani bir faydası olmadığı gibi zararı daha fazladır. Kilo artışına yol açarak kanser oluşumunu da tetikleyebilirler. Her zaman belirttiğimiz gibi sağlıklı kilo verme, formunu koruma kişiye özel bir beslenme planı ile mümkün olabilir. Bunun için doktorunuz ya da diyetisyeniniz tavsiye etmediği sürece gelişigüzel listeler, şok diyetler uygulamayın. Özellikle meme kanseri gibi bir hastalık yaşayan kişilerin bu dönemde beslenmelerine iki kat dikkat etmesi gerekir. Hızlı kilo verme gibi bir çaba içinde olmamalılar. Bu süreçte besinler yoluyla antioksidan alımının bile kişiye özel olduğunu söyleyebiliriz.
