AKP KAYSERİ İL BAŞKANI ŞABAN ÇOPUROĞLU’NDAN KÜTÜPHANELER HAFTASI MESAJI
İnsanlığı her geliştiren en önemli alışkanlık şüphesiz okumaktır. Kütüphaneler ise, bir toplumun, kültür ve medeniyetinin en önemli hazinesidir. İnsanların araştırma, tanıma, öğrenme arayışlarında ilk başvurduğu kurumlar olan kütüphaneler, hayat boyu öğrenmenin olmazsa olmazıdır. Yaşadığımız bilgi çağında, bireysel ya da toplumsal olarak başarılı olmak istiyorsak okumak, düşünmek, eleştirmek ve en önemlisi de üretmek zorundayız. Dolayısıyla nasıl ki eğitimin, bilimin, sanatın olmadığı bir dünya düşünülemiyorsa, kitapların ve kütüphanelerin olmadığı bir dünya da düşünülemez.
Milli, manevi, ahlaki ve kültürel değerleri yüksek, kendine güvenen, analitik düşünebilen genç nesillerin yetişmesi okumaya, anlamaya ve analiz yapmaya bağlıdır. Kütüphanelerimize yapılacak her türlü yatırım, ülkemizin geleceğine yapılmış bir yatırımdır.
Dünya ve ülkemizin yaşadığı bu zorlu süreçte, evde geçirdiğimiz vakti kaliteli bir zaman dilimine çevirmek adına evimizdeki, kütüphanelerden, arşivimizde olan veya dijital kütüphanelerden paylaşılan kitaplardan istifade edilebilir.
Bu minvalde eğitim hayatımızın olmazsa olmazı kitaplarla olan dostluğumuzu canlı tutarak gelecek nesillere de bu alışkanlığı ve sevgiyi aşılamanın önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Okuma ve öğrenme azminizin, sevginizin hiç bitmemesi dileği ile 58. Kütüphane Haftası kutlu olsun.
Önder Narin: ‘katrandan olmaz şeker’
Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin stokçuluk ve tarım üretimiyle alakalı açıklamada bulundu. Başkan Narin açıklamasında şu ifadeleri kullandı.
Herzaman ülkemizin bir tarım ülkesi olduğu ile övünür dururuz. Coğrafi konum olarak dört mevsimin yaşandığı bu cennet vatanımızda birçok bitki yetişmekte neredeyse aynı mevsimde hem karpuzu hemde çileği tüketmekteyiz. Bazı bitkilerde ise her dönem yüksek miktarda ürün elde edilememektedir. Şeker pancarı ve ay çiçeği bu bitkilere örnektir. Sezonluk dikilir , sezonluk hasat yapılır. Böyle olunca da o sene ne ektiyseniz onu biçersiniz.
Rakamlara bakınca normal şartlarda ülkemizin ihtiyacını karşılayacak oranda şeker pancarı ve ay çiçeği geçtiğimiz sene ekildiği ifade ediliyor. Peki buna rağmen geçtiğimiz sene ekilen , hasatı yapılan hatta ürün haline gelen ay çiçek yağı ve şeker neden toplumun şekerini yükseltiyor, tansiyonunu yerinden oynatıyor. Maliyeti geçen seneye ait olan bu ürünler nasıl oluyor da kat ve kat fazla fiyata biranda raflardaki yerini alıyor.
Tarım politikaları konusunda hükümetin yanlışları olduğunu defalarca dile getirdik, dünyadaki gelişmelerin farkındayız lakin diğer bir sebepte içimizdeki katran karası tüccarlar , stokçulardır. Kolay ve üretmeden para kazanmayı alışkanlık haline getirmiş dini ve milleti para olmuş bu katran kılıklıların hepsini bir kazana toplayıp şekeri artırmaya çalışsakta yine beyhudedir çünkü katran dan olmaz şeker olsada cinsine çeker. Önemli olan stokçuluğun önüne geçmek sebepleri ortadan kaldırmaktır. Gerekirse her ürünün takibi yapılmalı faturalardan kimde ne kadar ürün var seri numaraları ile kontrol altında tutulmalıdır. Cezalar artırılmalı yaptıkları yanına kâr kalmamalıdır.
Antalya da 1 tl olan domates Kayseri de 5 tl oluyorsa ve sebep olarak nakliye giderleri gösteriliyorsa o zaman her il de seracılık desteklenmeli seracılığa uygun altyapılar hazırlanmalıdır.
Çiftçi üretirken satabilirmiyim kaygısı yaşıyorsa köprülere, havaalanalarına , otoyollara , tünellere verilen garanti geçiş destekleri gibi üreticiyede garanti alım desteği verilmelidir.
Hayvancılıkta sıkıntı yaşanıyorsa yem maliyetleri düşürülmeli , süte olan destekler azami ölçüde artırılmalıdır.
Tarım ve hayvancılık ile alakalı gerekirse bilim kurulu kurulmalı uzman görüşleri ile beka meselesi olan sektöre yönelik uzun vadeli programlar hazırlanmalıdır.
Yeniden Refah Partisi olarak herzaman olduğu gibi hakkı söylemeye sorunun yanında çözümüde tavsiye etmeye devam edeceğiz.
Adana Davutoğlu’nu Sevgi Seliyle Karşıladı
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte üç günlük program çerçevesinde Adana’ya giden Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu burada büyük bir coşku ve sevgiyle karşılandı.
Uzunca süredir bu ziyarete hazırlandıklarını söyleyen Gelecek Partisi Adana İl Başkanı Ebubekir Yıldırım Adanalıların Davutoğlu’na gösterdikleri ilgi nedeniyle oldukça sevinçli olduklarını ve hemşerilerinin bu teveccühünden dolayı gurur duyduklarını belirtti
Geçtiğimiz Pazar günü Deva Partisi ev sahipliğinde 6’lı toplantıya katılması ardından ilk ziyaretini partisinin kurmaylarıyla birlikte Adana’ya gerçekleştiren Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’nun mutluluğu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma da yansıdı.
‘’Selam Olsun Adana!
Çukurova’nın yiğit ve mert evlatları Adanalı hemşehrilerimizle Tellidere mahallesinde buluşup, hasret giderdik.
Güneş bedenimizi, muhabbet gönlümüzü ısıttı. Sağ olun, var olun.’’
İfadeleriyle hislerini dile getiren Davutoğlu’nun kendisine ve partisine gösterilen ilgiden oldukça memnun olduğu dikkatlerden kaçmadı.
Davutoğlu’nun 28 Mart Pazartesi günü başlayan Adana ziyareti 30 Mart Çarşamba günü sona erecek.
Fatih Erbakan’dan Ak Parti’ye: Faiz lobisinin en sevdiği iktidar sizsiniz! Size ne diye operasyon çeksin?
Yeniden Refah Genel Başkanı Fatih Erbakan, Ak Parti iktidarının 2002 yılından bu yana 513 milyar dolar faiz ödemesi yaptığını, önümüzdeki 3 sene de iktidarda kalmaları halinde 852 milyar TL daha faiz ödeyeceklerini hatırlatarak, “Diyorlar ki faiz lobileri bize operasyon çekiyor. Yahu dünyada faiz lobisinin en çok sevdiği iktidar sizsiniz. Sadece 2 milyarlık kredi için 5 senede 1 milyar dolara yakın faiz ödeyeceksiniz, faiz lobisi size niye operasyon çeksin?!” ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Ankara İl Başkanlığı 2. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada AK Parti iktidarına sert eleştirilerde bulundu.
Açıklamasının başında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre geçen yıl 11 milyondan fazla vatandaşın sosyal yardım aldığını hatırlatan Erbakan, yaşanan ekonomik sıkıntıların temel sebebinin faiz giderleri, imtiyazlılara kaynak aktarımı ve israfın olduğunu söyledi.
‘Hayaldi gerçek oldu, yaparsa AK Parti yapar’ dediler gerçekten hayaldi gerçek oldu’
Erbakan, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye’de 20 yılda gelinen duruma bakarsak, AK Parti’nin dediği gibi ‘hayaldi gerçek oldu, yaparsa ancak Ak Parti yapar’ diye sloganları vardı gerçekten hayaldi gerçek oldu; taneyle salatalık, kaşıkla salça, boş baklava, boş tost, boş gözleme dönemi başladı. Aynen Merkez Bankası’nın, Hazine’nin için boş olduğu gibi Baklavaların da Gözlemelerin de içi boş. Bir hayalken gerçek olan olay daha bebek mamalarına marketlerde alarm takılıyor Ayçiçek yağı zincirle bağlanıyor. Gerçekten de hayaldi gerçek oldu. Yürekleri sızlatan bir veri de internet aramalarında son bir yılda ‘Böbreğimi satmak istiyorum’ ifadesinin aranması yüzde 400 artmış. İşsizlik maaşı ile ilgili aramalar yüzde 5000 artmış. Bir de bütün bu tablo karşısında diyorlar ki “Hamdolsun bizde raflar dolu. Avrupa’da, İngiltere de raflar boş. Benzinliklerde kuyruk var. Biz de diyoruz ki raflar dolu ama cüzdanlar boş diyoruz. Cüzdanlar boş olduğu zaman rafların dolu olması bir mana ifade etmiyor.”
‘Bu iktidar döneminde boğazımıza kadar borca battık’
Vatandaşın 20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde borca esir edildiğini söyleyen Erbakan, ülke olarak boğazımıza kadar borca battığımızı şu rakamlarla anlattı: “Ak Parti döneminde vatandaşın bankalara borcu 170 kat artarak 6,6 milyardan, 1 trilyon 17 milyar liraya fırlamış. Özel sektörün borcu 50 kat artarak 88 milyardan 4 trilyona çıkmış. Kamunun borcu ise 2002 yılında 250 milyar lira iken 2022 yılının ocak ayında 2 trilyon 844 milyar liraya yükselmiş. Toplam dış borç 500 milyar dolar seviyesine yaklaşmış. Özel, kamu, vatandaşın toplam borcu 1 trilyon dolara yaklaşmış. Bu tablonun manası boğazımıza kadar borca batmışız demek.”
85 milyonun hakkı yetimin kul hakkı faize ödeniyor
Bu tablonun en önemli sebeplerinden birinin faiz giderleri olduğunu söyleyen Erbakan, ‘85 milyonun hakkı, dulun yetimin kul hakkı faize ödeniyor’ diyerek “Bu sene içinde devlet 240 milyar lira faiz ödeyecek. Kendi açıkladıkları ekonomik programa göre eğer iktidarda 3 sene daha kalmaya devam ederlerse 852 milyar lira daha borç faizi ödeyecekler. 2002 yılından bugüne kadar ödedikleri faiz 513 milyar dolar, senelik 26 milyar dolar borç faizine ödemişler. İyi ki faiz konusunda ‘Nass’ var diyen, faize karşı bir hükümetimiz var? Bir de faize karşı olmasalardı kim bilir neler olurdu? En son Hazine ve Maliye Bakanlığı, dünyada doların faizi yüzde 1-2 seviyesinde iken 5 senelik vadeli yüzde 8,62 faizle 2 milyar dolar borç aldı. Bu tefeci faizidir. Bir de diyorlar ki faiz lobileri bize operasyon çekiyor. Yahu dünyada faiz lobisinin en çok sevdiği iktidar sizsiniz. 2 milyarlık kredi için 5 senede 1 milyar dolara yakın faiz ödeyeceksiniz size faiz lobisi niye operasyon çeksin?!” diye konuştu.
‘Çanakkale Köprüsü imtiyazlılara kaynak aktarma projesidir’
Ülkedeki yoksulluğun ve ekonomik krizin sebeplerinden bir diğerinin de imtiyazlı holdinglere verilen milyarlık Yap-İşlet- Devret projeleri olduğunu ileri süren Erbakan, 1915 Çanakkale Köprüsü için verilen 16.4 milyon araç geçiş garantisi örneğinden imtiyazlılara nasıl kaynak aktarıldığını şöyle anlattı:
“Son olarak birkaç gün önce açılan 1915 Çanakkale köprüsü imtiyazlılara kaynak aktarma projesidir. 4 milyondan fazla araç geçmeyen bir boğaza, 16,4 milyon araç geçiş garantisi nasıl verilir? Geçmeyen 12 milyon aracın parası bu milletin cebinden çıkacak. Şehir hastanelerinin 13 tanesini 57 tane hastane fiyatına yaptılar. Yapılan hesaba göre maliyeti 12,5 milyar lira tutan 13 hastaneyi, 54,5 milyara mal ettiler. Yani 44 tane şehir hastanesi parası bu imtiyazlı müteahhitlere aktarıldı. Bu da yetmiyor, bu imtiyazlı Holdinglere 128 kez vergi muafiyeti yapılmış. Sadece geçen sene eylül ayında Resmi Gazete’de de yayınlandı, bu holdinglerden birinin 9,5 milyar vergi borcu silindi. Öbür taraftan vatandaşa geldiği zaman Amasya’nın Kızılca köyünde bocu olduğu için bağırta bağırta 7 tane traktörünü haczediyorsun ama imtiyazlı holdinglere bir kalemde 9,5 milyar liralık vergi borcunu siliyorsun.”
‘313 bin lira maaş alan bakan yardımcısı yokluktan anlamaz tabii’
Yoksulluğun ve geçim sıkıntısının 3. sebebinin ‘israf canavarı’ olduğunu belirten Erbakan, kamuoyunda çıkan ve büyük tepki çeken 313 bin TL maaş alan bakan yardımcısı haberini hatırlattı: “Milyonluk makam araçları, makam odaları, protokol ve seyahat masrafları ile 3, 5, 7 maaş alan bürokratlar zaten herkesin bildiği şeylerdi. Bir de 2 gün önce medyaya düşen 313 bin lira maaş alan bakan yardımcısı haberi çıktı. 313 bin lira 75 asgari ücretlinin aldığı maaşa denk geliyor. Bir diğer deyişle bir asgari ücretli 6,5 sene çalışıp ancak kazanabiliyor bu parayı. Ondan sonra da fakirlik yokluk deyince abartıyorsunuz diyorlar. 313 bin lira maaş alan birine hayat pahalılığı dokunmaz tabii”
Kongrede il başkanlığı için tek aday olan İsmail Baykal, Yeniden Refah Partisi Ankara İl Başkanı seçildi.
Sevenleri Ali İsmail Korkmaz’ı 28’inci yaş gününde andı
Ali İsmail Korkmaz’ın yarım kalan düşlerini hayata geçirmek üzere kurulan Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV), Ali İsmail Korkmaz Anma Gecesi’ni 19 Mart’ta Feryal Öney’in konseriyle, doğum günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen Hatay Barış Koşusu’nu ise 20 Mart’ta gerçekleştirdi. ALİKEV tarafından, Ali İsmail Korkmaz’ın 28’inci doğum günü anma konseri 19 Mart Cumartesi günü, saat 20:00’de Doğuş Okulları Aşağıokçular Kampüsü’nde gerçekleşti. Feryal Öney’in sahne aldığı konser Ali İsmail’in hayallerini ve umutlarını paylaşan herkesi bir araya getirdi. Konser öncesinde Korkmaz Ailesi ve Ali İsmail’in sevenleri Ali İsmail’in mezarı başında bir anma gerçekleştirdi. Feryal Öney konserine, CHP Hatay Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur ve Serkan Topal, HDP İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, Hatay Barosu Başkanı Av. Hüseyin Cihat Açıkalın, Berkin Elvan’ın Annesi Gülsüm Elvan ve Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan da katıldı. Ali İsmail Korkmaz’ın doğum günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen Hatay Barış Koşusu’nun dördüncüsü ise 20 Mart’ta gerçekleşti. Ali İsmail Korkmaz Vakfı, Hatay Büyükşehir Belediyesi, Defne Belediyesi ve Antakya Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığıyla gerçekleşen koşuya Ali İsmail’in düşlerinin peşinde, barış için koşan bine yakın kişi katıldı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Av. Murat Hayzaran, Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel ve ATSO Başkanı Hikmet Çinçin’in de katıldığı Hatay Barış Koşusu’nda 10 km’lik parkurun yanı sıra 4 km’lik Halk Koşusu da yer aldı. “Binlerce Ali’miz oldu” Emel Anne, “İki sene sonra sanki hiç ara vermemişiz gibi bir araya gelmek, Ali İsmail’i doğum gününde anmak ve barış için koşmak, özgür bir dünyaya dair umutlarımızı yeşertti. Biz Alişimizi kaybettik ama yüzlerce, binlerce Ali’miz oldu. Gücümüzü sizlerden alıyoruz. Bizimle beraber olan, bize destek olan herkese teşekkür ediyoruz” dedi.