AHİLİK HAFTASI TASLAK KUTLAMA PROGRAMI
23-29 EYLÜL 2024
23 EYLÜL 2024 – PAZARTESİ
SAAT : 09.15
YER : Cumhuriyet Meydanı
Çelenk Sunma Töreni
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması.
SAAT : 09.30
: Ahilik Kutlama Heyetinin Kayseri Valisini makamında ziyaretleri.
SAAT : 10.00
YER : Ahilik Kutlama Heyetinin Büyükşehir Belediye Başkanını makamında ziyaretleri.
SAAT : 10.30
YER : Ahi Evran Zaviyesi Esnaf ve Sanatkârlar Müzesi Yanı
Mehteran Konseri
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması
Protokol Konuşmaları
Şed Kuşatma Töreni Gösterisi
Ahilik ve En Güzel Vitrin Yarışması Ödüllerinin Takdimi
Ahi Pilavı ve Ahi Helvası İkramı
SAAT : 13.00
YER : Osman Düşüngel Mesleki Eğitim Merkezi Öğrencilerine Ahi Pilavı İkramı.
24 EYLÜL 2024 – SALI
SAAT : 13.00
YER : Ayşe Baldöktü Mesleki Eğitim Merkezi Öğrencilerine Ahi Pilavı İkramı.
25 EYLÜL 2024 – ÇARŞAMBA
SAAT : 14.00
YER : Pınarbaşı İlçesi
Mehteran Konseri
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması
Protokol Konuşmaları
Şed Kuşatma Töreni Gösterisi
Ahilik Ödüllerinin Takdimi
Ahi Helvası ve Ahi Pilavı İkramı
26 EYLÜL 2024 – PERŞEMBE
SAAT : 10.00
YER : Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi
Protokol konuşmaları
Şed Kuşatma Töreni Gösterisi
Dr. Aykut Özdarendeli’ye kaftan giydirilip plaket takdim edilmesi
27 EYLÜL 2024 – CUMA
SAAT : 12.00
YER : Hunat Camii
Cuma Namazı öncesi Ahilik Konusunda Vaaz verilmesi.
Hutbede “Ahilik” konusunun işlenmesi.
Yeni Sanayi bölgesinde bulunan Ahi Evran Camiinde Cuma Namazı sonrası mevlüt şekeri ikramı yapılması.
Tüketici güven endeksi 78,2 oldu
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Ağustos ayında 76,4 iken Eylül ayında %2,4 oranında artarak 78,2 oldu.
Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) yıllık %41,60 arttı, aylık %3,42 arttı
Tarım-GFE’de (2020=100), 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %3,42 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,65 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %41,60 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %43,76 artış gerçekleşti.
Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %3,61 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %2,32 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %39,82 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %53,06 artış gerçekleşti.
Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %81,82 artış ile veteriner harcamaları, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %12,37 artış ile enerji ve yağlayıcılar oldu.
Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) yıllık %28,67 arttı, aylık %2,95 arttı
YD-ÜFE 2024 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,95 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,63 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %28,67 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %52,55 artış gösterdi.
YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %28,60 arttı
Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %32,84 artış, imalatta %28,60 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %26,67 artış, dayanıklı tüketim mallarında %33,94 artış, dayanıksız tüketim mallarında %33,09 artış, enerjide %0,70 artış, sermaye mallarında %34,03 artış olarak gerçekleşti.
YD-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %2,98 arttı
Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %1,42 artış, imalatta %2,98 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %2,66 artış, dayanıklı tüketim mallarında %3,25 artış, dayanıksız tüketim mallarında %3,03 artış, enerjide %4,09 azalış, sermaye mallarında %4,37 artış olarak gerçekleşti.
Sabancı Üniversitesi IICEC’ten Sürdürülebilir Bilgi Teknolojileri Webinarı
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), daha güvenli ve verimli enerji geleceğini destekleyen faaliyetleri kapsamında, enerjinin ve verinin kesişiminde yeni trendlere ve çözümlere odaklı ’Sürdürülebilir Bilgi Teknolojileri için Veri Merkezi-Şebeke Koordinasyonu’ başlıklı bir webinar düzenledi. Webinarda, bu konularda öncü ve yenilikçi çalışmalara imza atan Boston Üniversitesi Bilgi ve Sistem Mühendisliği Merkezi (CISE) Direktörü Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun, veri merkezleri için enerji sistemleriyle etkileşimde yenilikçi çözümler geliştirilmesinin, daha sürdürülebilir bir geleceğin önünü açmak için önemli fırsatlar sağlayabileceğine dikkat çekti.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), enerji ve iklim alanındaki sektörel yol gösterici faaliyetleri çerçevesinde, 18 Eylül’de ‘Sürdürülebilir Bilgi Teknolojileri için Veri Merkezi-Şebeke Koordinasyonu’ temalı webinar, düzenlendi. Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Yusuf Leblebici, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ile iş dünyası ve akademik camianın önde gelen isimlerinin katıldığı webinarın konuşmacısı, Boston Üniversitesi Bilgi ve Sistem Mühendisliği Merkezi Direktörü Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun oldu. Prof. Coşkun, veri dünyasındaki ve yapay zekâdaki son trendleri, elektrifikasyon ile yenilenebilir enerji alanındaki büyümeyi, bu gelişmelerin sonucunda güçlenen veri-enerji etkileşimlerini ve bu alanda geliştirilen yenilikçi sürdürülebilir çözümleri katılımcılarla paylaştı.
Bilişim ve teknoloji alanından önemli isimlerin katılımcı olduğu seminer Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Yusuf Leblebici’nin açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasında Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun’un Sabancı Üniversitesi’nin ilk mezunlarından olduğuna dikkat çeken Leblebici, Coşkun’un Sabancı Üniversitesi’nden sonra ABD’deki çalışmalarını ve başarılarını takip ettiklerini ve bugün kendisinin geldiği noktanın hepimiz için gurur ve mutluluk verici olduğunu belirtti. Coşkun’un veri merkezlerini optimize etmeye yönelik yenilikçi çözümlere dair yaptığı konuşmayı ilgiyle dinleyen Leblebici, Coşkun’a hem katılımından hem de paylaştığı bilgilerden dolayı teşekkür etti.
Yapay zekâ çağında, veri merkezlerinin enerji tüketimi ve karbon emisyonları hızla artıyor.
Dünya genelinde yapay zekânın yaygınlaşmasının enerji talebi üzerindeki etkileri giderek daha belirgin duruma gelmektedir. Yapay zekâ teknolojisindeki gelişmeler sayesinde enerji talebinde ve elektrik şebekeleriyle etkileşimlerde yeni dinamikler ortaya çıkıyor. Her ChatGPT aramasının tipik bir Google aramasından yaklaşık on kat daha fazla enerji tükettiğini belirten Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun, yapay zekânın, ses ve video oluşturma gibi yetenekleri geliştikçe, bu artışın hızlanarak enerji altyapısı üzerindeki etkilerinin artacağına vurgu yaptı.
Yapay zekâ teknolojileri, benzeri görülmemiş düzeyde elektrik talep ettiği için elektrik şebekesi üzerindeki etkileri yeni boyutlara ulaştı.
Yapay zekâ teknolojilerinin yüksek elektrik talebi nedeniyle elektrik şebekeleri üzerinde oluşan etkilerin yönetiminin önemine işaret eden Prof. Coşkun, enerji sisteminde ve diğer yeni trendlerde çeşitli gelişmelere ve bunların veri ve enerji etkileşimindeki yansımalarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Prof. Coşkun, veri merkezlerinde ciddi oranda büyüme yaşanan ABD’deki güncel gelişmelere dikkat çekerek, birçok şebekenin kapasitesine yaklaştığını ve bu durumun stabilite sorunlarına yol açtığını ifade etti. Dünya genelinde ülkelerin, bir yandan artan enerji talebini karşılarken, diğer yandan karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşmak gibi iki yönlü bir zorlukla karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu bağlamda, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji sistemine entegrasyonunun hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Coşkun, rüzgar ve güneş enerjisinin her zaman mevcut olmamasının kritik bir faktör olduğunu söyledi. Ayrıca, uygun fiyatlı ve geniş ölçekli enerji depolama çözümlerinin eksikliğinin, şebekedeki talep ve arzın dengelenmesini daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etti.
Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun: “Enerji krizinin üstesinden gelmek için umut verici gelişmelerden biri, bilgi işlem donanımının verimliliğindeki ilerlemedir.”
Prof. Coşkun veri, yapay zekâ ve enerji kesişimindeki bu önemli yeni trendler çerçevesinde, zorlukların üstesinden gelmek için umut verici gelişmeler olduğunu belirtti ve bunlardan birinin bilgi işlem donanımının verimliliğindeki ilerleme olduğunu vurguladı. “Veri merkezleri, daha verimli sıvı soğutma sistemleri inşa ederek soğutma için harcanan güç miktarını azaltmıştır; ancak bu verimlilik kazanımları, sürdürülebilirlik sorununu çözmek için tek başına yeterli değildir. Ayrıca, çip teknolojisinde sağlanan verimlilik artışının yavaşlamasıyla birlikte, enerji verimliliği sorununu çözmek de daha karmaşık hale gelmektedir,” dedi.
Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun, yapay zekâda daha sürdürülebilir bir geleceğin önünü açmak için “esnek bilgi işlem” çözümlerinin önemini vurguladı.
Prof. Coşkun, konuşmasında yapay zekâ veri merkezlerinin inşasında yenilikçi bir yaklaşım olan “esnek bilgi işlem” çözümlerinin önemine dikkat çekti. Bu stratejinin, bilgisayar sistemlerinin bilgi işleme hızını ve kapasitesini, sürdürülebilir enerjinin mevcudiyetine, maliyetine ve çevresel etkilerine göre ayarlamayı içerdiğini belirtti. Böylece, veri merkezlerinin elektrik şebekelerinde “esnek” yükler haline gelmesi, elektrik taleplerinin daha iyi yönetilmesini ve şebekeye daha fazla yenilenebilir enerji kaynağının entegre edilmesini mümkün kılıyor. Prof. Coşkun, konuşmasında ayrıca, yapay zekâ veri merkezleri için yeni esnek hesaplama yöntemlerinin geliştirilmesinin, küresel ölçekte yapay zekâ
Türkiye’de 2021-2023 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,4 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,7 yıl iken kadınlarda 19 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Tunceli oldu
İstanbul’da doğuşta beklenen yaşam süresi 78,6 yıl oldu
Kayseri OSB Yönetimi, İNTERMOB’a Çıkarma Yaptı
Kayseri OSB Başkanı Mehmet alçın ve yönetimi, İstanbul’da kapılarını açan İNTERMOB, 26. Uluslararası Mobilya Yan Sanayi, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi Fuarı’na çıkram yaparak, Kayseri OSB sanayicilerini yalnız bırakmadı.
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Yönetim Kurulu Üyesi Selim Narin ve Denetim Kurulu Üyesi Mustafa Gençeç, İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilere kapılarını açan İNTERMOB Fuarı’na katılan Kayseri OSB sanayicilerine hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.
Kayseri OSB’de yaptıkları üretimi uluslararası İNTERMOB Fuarı’nda tanıtan sanayicileri tek tek ziyaret eden Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın ve Yönetimi, sanayicilerle yaptıkları üretim ve ihracata ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
İNTERMOB’da yaptıkları ziyaretlere ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Mehmet Yalçın, “Kayseri OSB’de üreten ve katma değer yaratan sanayicilerimizi önemli bir fuar olan İNTERMOB Fuarı’nda yalnız bırakmadık. Kendilerine moral desteği verme fırsatı bulduk ve hayırlı olsun dileklerimizi sunduk. Bu fuara katılan Kayseri OSB sanayicilerimiz başta olmak üzere tüm Kayserili sanayicilerimizi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum” dedi.
Fuarların şehirlerin tanıtımı ve kalkınması için olmazsa olmaz bir unsur olduğunu dile getiren Başkan Yalçın, “Kayesri’de; mobilya başta olmak üzere, çelik kapı, elektronik eşya, tekstil ürünleri gibi her alanda yapılan üretimin mutlaka tanıtıma ihtiyacı bulunmaktadır. Fuarlar bu tanıtımın alım heyetlerine ve müşterilere en etkili şekilde yapıldığı yerlerdir.” diye konuştu.
Kayseri’de fuarların gelişmesi için önemli adımlar attıklarını hatırlatan Başkan Yalçın, “2024 yılı için 6 fuar organizasyonuna Kayseri OSB Fuar Merkezimizde ev sahipliği yapmış olacağız inşallah. Bu sayıyı 2-3 yıl gibi bir sürede her ay 1 fuar, yılda 12 fuar yapacak şekilde artırmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak, sanayicilerimizi yeni fuarlarla tanıştırmak için de elimizden gelenden fazlasını yapıyoruz. İnşallah kısa sürede Kayseri fuarlarla da adını Türkiye’ye ve dünyaya duyurmayı başaracak.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Hizmet Ticareti İstatistikleri, 2023
Uluslararası hizmet ticareti istatistiklerine (seyahat hariç) göre, hizmet ihracatı 2022 yılında 47,4 milyar dolar iken 2023 yılında %19,2 artarak 56,5 milyar dolar oldu. Hizmet ithalatı ise 2022 yılında 35,9 milyar dolar iken 2023 yılında %15,3 artarak 41,4 milyar dolar oldu.
Taşımacılık hizmetleri ihracatı 2023 yılında 38 milyar 930 milyon dolar oldu
Hizmet ihracatının önemli bir bölümünü oluşturan taşımacılık hizmetlerinde 2022 yılında yapılan ihracat 35 milyar 172 milyon dolar iken 2023’te %10,7 artışla 38 milyar 930 milyon dolar oldu. Telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri ihracatı 2023 yılında bir önceki yıla göre %43,0 artarak 4 milyar 252 milyon dolar oldu.
Hizmet ithalatında taşımacılık %44,7 pay ile ilk sırada yer aldı
Taşımacılığın toplam ithalat içindeki payı 2022 yılında %47,3 iken 2023 yılında %44,7 oldu. İkinci sırada yer alan “diğer iş hizmetleri”nin payı ise 2022 yılında %18,9 iken 2023’te %19,0 oldu. Hizmet ithalatındaki payı %10,3 olan “telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri” sektörü, 2023 yılında da üçüncü sırada yer aldı.
En fazla hizmet ticareti Avrupa Birliği ile yapıldı
Avrupa Birliği ülkelerine 2023 yılında yapılan hizmet ihracatı 21 milyar 860 milyon dolar, diğer Avrupa ülkelerine yapılan ihracat ise 8 milyar 607 milyon dolar oldu. İthalatta 2023 yılında Avrupa Birliği ülkelerinden yapılan ithalatın 18 milyar 648 milyon dolar, diğer Avrupa ülkelerinden yapılan ithalatın da 4 milyar 903 milyon dolar olduğu görüldü.
Avrupa Birliği ülkeleri 2023 yılında, Türkiye’nin hizmet ihracat ve ithalatında başı çeken ülke grubu oldu. Avrupa Birliği ülkeleri, %38,7 ile toplam hizmet ihracatı içinde en büyük paya sahip ülke grubu oldu. Toplam hizmet ithalatının ise %45,0’ı Avrupa Birliği ülkeleri ile yapıldı.
Hizmet ihracatında ilk sırayı Almanya, ithalatında ise İrlanda aldı
Hizmet ihracatında 2023 yılında toplam ihracatın %29,3’ü Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık ile gerçekleşti. Hizmet ihracatında %12,4’lük payla ve 6 milyar 987 milyon dolarlık ihracatla ilk sırayı Almanya alırken ikinci sırada %10,1’lik payla Amerika Birleşik Devletleri, üçüncü sırada ise %6,8’lik payla Birleşik Krallık yer aldı.
İthalatta ise 2023 yılında %8,7’lik payla ve 3 milyar 594 milyon dolarla ilk sırayı İrlanda alırken ikinci sırada 3 milyar 410 milyon dolar ve %8,2’lik payla Amerika Birleşik Devletleri, üçüncü sırada ise %8,1’lik pay ve 3 milyar 341 milyon dolarla Almanya yer aldı.
“Bir Scale-Up Bir Fikri, Bin Scale-Up Türkiye’yi Büyütür” mottosuyla hayata geçirilen TÜBİSAD Scale-Up Gelişim Programı, scale-up ölçeğindeki şirketlere, büyüme yolculuklarında en çok ihtiyaç duyulan 10 farklı alanda birikim ve mentorluk sağlayacak. Program, scale-up’ların bilişim sektörünün gelişimindeki ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasındaki potansiyelini açığa çıkarmayı hedefliyor.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), bilişim sektöründe faaliyet gösteren scale-up ölçeğindeki şirketlerin büyüme ve birer unicorn olma yolculuklarında onlara rehberlik etmek amacıyla tasarlanan TÜBİSAD Scale-Up Gelişim Programı’nı 17 Eylül’de gerçekleştirdiği lansmanla tanıttı. Etkinlikte KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu açılış konuşmacıları arasında yer aldı.
Program aracılığıyla, bir scale-up şirketin büyüme yolculuğunda kritik rol oynayan, Ar-Ge’den satış stratejisine, operasyonel verimlilikten pazarlama stratejilerine kadar pek çok uzmanlık alanında mentorlar scale-up şirketlere bilgi ve deneyim aktaracak. Aynı zamanda programa katılan şirketlerin çeşitli yatırım ağları ve deneyimli scale-up şirketlerle buluşma imkanı olacak.
“4,45 trilyon dolarlık global bilgi ve iletişim teknolojileri pazarından ülke olarak daha fazla pay almamız için scale-up’ların potansiyelini kullanmalıyız”
Programın tanıtım etkinliğinin açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, şu ifadeleri kullandı: “Global bilgi ve iletişim pazarı büyüklüğü 4,45 trilyon dolar civarında. Ülkemiz 33 milyar dolar ile global pazardan yüzde 0,74 oranında bir pay alıyor. Bu payın artması için yüksek teknoloji kullanan, üreten, inovasyonu destekleyen bir kültüre ve yaşamı değiştiren ürünleriyle dünya markasına dönüşen şirketlere ihtiyacımız var. Scale-up şirketler, barındırdıkları potansiyel ile bu ihtiyacın karşılanmasında kritik roller oynayabilir. Start-up şirketlerden farklı olarak scale-up şirketler, faaliyet gösterdikleri pazara uyum sağlamış ve o pazarda kanıtlanmış ürün ve hizmetlere sahipler. Bununla birlikte scale-up şirketlerin barındırdığı bu potansiyele dair gerek scale-up şirketlerde gerekse sektörümüzün genel kamuoyunda belirli bir farkındalık eksikliği yer alıyor. Hayata geçirdiğimiz bu programla scale-up şirketlerin kendi potansiyellerini keşfetmelerini ve önce sürdürülebilir büyüme, daha sonra da dünyada markalaşma yolculuğuna başlayabilecekleri bilgi, birikim, beceri ve yatırım ağı olanaklarını onlara sunmayı amaçlıyoruz.”
Konut satışları Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,1 artışla 806 bin 317 olarak gerçekleşti.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %17,1 azalış göstererek 13 bin 574 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %10,1 olarak gerçekleşti. Ocak-Ağustos döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %49,8 azalışla 76 bin 485 oldu.
Diğer satış türleri sonucunda 120 bin 581 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde diğer konut satışları Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %14,1 artarak 120 bin 581 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %89,9 olarak gerçekleşti. Ocak-Ağustos döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,2 artışla 729 bin 832 oldu.İlk el konut satış sayısı 41 bin 913 olarak gerçekleşti
İkinci el konut satışlarında 92 bin 242 konut el değiştirdi Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,3 artış göstererek 92 bin 242 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %68,8 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,6 azalışla 550 bin 296 olarak gerçekleşti. Yabancılara Ağustos ayında 2 bin 257 konut satışı gerçekleşti Yabancılara yapılan konut satışları Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %26,2 azalarak 2 bin 257 oldu. Ağustos ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,7 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 838 ile İstanbul, 696 ile Antalya ve 174 ile Mersin oldu.Yabancılara yapılan konut satışı, Ağustos 2024
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı Ağustos ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 381 ile Rusya Federasyonu, 171 ile İran ve 161 ile Ukrayna vatandaşlarına yapıldı.
ODE Yalıtım’dan Sürdürülebilirlik Haftası’na özel vizyon ve hedefler
Günümüzde enerji tüketiminin büyük bir kısmını binalar ve endüstriyel tesisler oluştururken, yalıtım çözümleri enerji verimliliği açısından kritik bir öneme sahip olmasıyla öne çıkıyor. Etkili bir yalıtım uygulaması, binaların enerji verimliliğini artırarak karbon salımını önemli ölçüde azaltıyor. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, 15-24 Eylül Sürdürülebilirlik Haftası’na özel açıklamalarda bulundu.
İklim krizi, dünya genelinde giderek büyüyen bir tehdit oluştururken, bu soruna karşı etkili önlemler almak gün geçtikçe daha da kritik bir önem taşıyor. Evler, iş yerleri ve endüstriyel tesisler, toplam enerji tüketiminin büyük bir kısmını gerçekleştiriyor. Bu alanlarda uygulanan yalıtım çözümleri ise enerji verimliliğini artırmada kilit bir rol oynuyor.
İklim kriziyle mücadelede sürekli olarak ilerlemeyi hedeflediklerini vurgulayan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, Sürdürülebilirlik Haftası’nda bu konudaki stratejilerini ve hedeflerini paylaşarak, yalıtımın sürdürülebilir bir gelecek için önemine dikkat çekti.
2050’ye kadar karbon nötr olma hedefi
Türkiye’deki binaların enerji tüketimini minimize eden ve fosil yakıt kullanımını azaltan çevre dostu ısı yalıtımı sistemlerinin yaygınlaşması gerektiğini belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Yalıtım çözümleri, enerji verimliliği sağlamak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek, çevresel sürdürülebilirliği desteklemek ve yaşam kalitesini artırmak gibi birçok kritik alanda önemli katkılar sunar. ODE Yalıtım olarak, çevre bilincinin giderek arttığı bu dönemde, yalıtımın önemini her fırsatta vurguluyoruz. ‘Sıfır Karbon Misyonu’ hedefimiz doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve diğer çevreci yatırımlara öncelik veriyoruz. Eskişehir ve Çorlu’daki altı modern üretim tesisimizde, dört binden fazla ürün çeşidi üretiyor ve bu ürünleri 75’ten fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Üretim süreçlerimizde ve ürünlerimizde enerji verimliliğini temel öncelik olarak belirliyor ve sürekli iyileştirmeyi esas alan bir enerji yönetim sistemi uyguluyoruz. Ayrıca, 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimizi belirledik ve bu amaca ulaşmak için yenilenebilir enerji yatırımlarımızı artırıyoruz. Ham madde kaynaklarından başlayarak çevre dostu çözümler geliştirmeye devam ediyor, karbon emisyonlarını azaltmayı ve doğayı korumayı kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.
İklim kriziyle mücadelede sürdürülebilir çözümler
ODE Yalıtım olarak, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacıyla dünya standartlarında yüksek kalitede yalıtım çözümleri sunduklarını belirten Ozan Turan, “Ürünlerimiz, yalnızca enerji tasarrufunu teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda iklim kriziyle mücadeleye de önemli katkılarda bulunuyor. Çevresel etkilerimizi genişletmek ve küresel ölçekte etki sağlamak için ürünlerimizi sadece ülkemizde değil, uluslararası pazarlarda da sunuyoruz. Türkiye’nin yalıtım malzemeleri ihracatının yüzde 16’sını gerçekleştirerek ülke ekonomisine kayda değer bir katkı sağlıyoruz. Bu sayede hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çevresel sürdürülebilirliği destekliyor ve yalıtımın faydalarını daha geniş kitlelere ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Turan, 2022 yılında Eskişehir’de kurulan Avrupa’nın en büyük yalıtım tesislerinden birinin önemine de dikkat çekerek şunları dile getirdi: “20 bin metrekarelik bu tesisimizin çatısı tamamen güneş panelleriyle kaplı. 2 bin 403 kWp kurulu güce sahip güneş enerjisi sistemi sayesinde, yıllık 3,2 milyon kWh enerji üretiyoruz. Bu, hem üretim sürecimizin çevresel sürdürülebilirliğini artırmakta hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını desteklemektedir.”
HABAŞ, Yerli ve Milli Ticari Araçlarını Hannover Fuarı’nda Sergiliyor
Türk Sanayisinde 68 yılı geçen köklü bir geçmişe sahip HABAŞ, Türk Mühendisliğiyle tasarlanan ticari araçlarını, ‘IAA TRANSPORTATION 2024’ Hannover Fuarı’nda sergiliyor. Dünyanın en önemli ticari araç fuarları arasında gösterilen fuarda HABAŞ, HBS markalı elektrikli ve hidrojenli otobüsleri ile elektrikli çekicisini ziyaretçileri ile buluşturuyor.
“Türkiye’nin mühendislik gücünü ve üretim kapasitesini dünyaya tanıtıyoruz”
IAA TRANSPORTATION 2024 Fuarı’nda bir açıklama yapan HABAŞ Otomotiv Genel Müdürü Hüseyin Urkun “68 yıla ulaşan tecrübesi ile Türk sanayisine hizmet eden HABAŞ olarak, sektörümüz açısından böyle önemli bir fuarda yer almak bizim için büyük bir gurur. Tamamen Türk mühendisliğinin ürünü olan elektrikli ve hidrojenle çalışan araçlarımızı dünya sahnesine sunmak, yerli ve milli üretim kapasitemizin geldiği noktayı göstermektedir. Sürdürülebilirlik ve yenilikçilik, HABAŞ’ın temel ilkelerinden bir tanesidir. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz ve tanıtımını yaptığımız elektrikli çekiciler ve otobüsler hem çevre dostu hem de geleceğin teknolojilerini barındırmaktadır. Çevre dostu çözümlerimiz ve ileri teknolojiye sahip modellerimiz ile sektörümüzde öncü bir konumda yer almak istiyoruz” şeklinde konuştu.
HABAS STEELPOWER-e / Tam Elektrikli Çekici Kamyon
STEELPOWER-e, çevre dostu ve sıfır karbon emisyonlarını karşılayacak bir araç olarak tasarlandı. STEELPOWER-e sıfır emisyonlu, 410 kW gücünde 3100 Nm tork sağlayan elektrikli VOITH motora sahip. İnşaat, nakliye, dağıtım, liman hizmetleri gibi birçok sahada kesintisiz operasyonlar için tasarlanan çekicide, HABAŞ AR-GE merkezi tarafından geliştirilen 282 kWh kapasiteli LFP lityum iyon bataryalar yer almakta. STEELPOWER-e özgün tasarımı ile daha düşük enerji tüketimi sağlıyor.
HBS COMFORTCITY – H2 / Hidrojen, Fuel Cell Şehir içi Otobüs
Hidrojen ile çalışan Comfortcity-H2 şehir içi yolcu otobüsü Comfortcity-H2, HABAŞ Otomotiv tarafından çevreci vizyonunu da gösteren tasarımı ve teknolojisi ile ön plana çıkıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan COMFORTCİTY-H2, düşük karbon emisyonu ile çevreci ve konforlu bir ulaşım sağlıyor.
COMFORTCITY-H2, yenilenebilir enerjiden ve sudan elde edilebilen hidrojen, araç üzerinde bulunan yakıt hücresinde oksijen ile birleşerek elektrik üretiyor. Üretilen elektrikle bataryalarını dolduran COMFORTCITY-H2, sadece su buharı üreterek karbon emisyonunun azalmasına ve şehirlerdeki hava kalitesinin iyileşmesine önemli bir katkı veriyor. COMFORTCITY-H2’nin menzili, sahip olduğu hibrid teknolojisi sayesinde 1.000 kilometrenin üzerine çıkabiliyor. 10 dakikanın altında olan dolum süresi ise operasyonlardaki hızını arttırıyor.
COMFORTCITY-H2 çevre dostu yakıt hücresi, 410 kW gücünde 3100 Nm tork sağlayan elektrikli VOITH motoruyla birlikte sıfır emisyon sağlıyor. Bunun yanı sıra HABAŞ AR-GE merkezi tarafından geliştirilen 140 kWh kapasiteli LFP bataryalar, daha uzun ömür ve daha uzun menzil sağlıyor. Aynı zamanda yüksek teknoloji kullanılarak geliştirilen hafif karkas yapısı ile daha fazla yolcu kapasitesine de sahip.
HBS ALFACITY–e / Elektrikli Şehir İçi Midibüs
ALFACITY-e tam alçak tabanlı midibüsü, sahip olduğu ön, orta ve arka olmak üzere 3 kapıya sahip segmentinin tek aracı olarak öne çıkarken, yolcularına biniş ve inişlerde büyük konfor sağlıyor. Aynı zamanda boyutlarının sağladığı avantaj ile şehir içinde en dar yollarda bile üstün manevra kabiliyeti ile dikkat çekiyor.
ALFACITY-e çevre dostu, sıfır emisyonlu 250 kW gücünde 2805 Nm tork sağlayan elektrikli VOITH motoruna sahip. HABAŞ AR-GE merkezi tarafından geliştirilen 282 kWh kapasiteli LFP lityum-iyon bataryaları uzun menzil sağlıyor.
HBS ALFALUX –e / Elektrikli 8.2m. Şehirler Arası Midi Otobüs
ALFALUX-e 8.2 metrelik uzunluğu ile maksimum yolcu kapasitesi sunuyor. Gelişmiş tasarımı, yolculukların konforlu, sessiz ve huzurlu bir ortamda gerçekleşmesini sağlamaktadır. ALFALUX-e çevre dostu, sıfır emisyonlu 250 kW gücünde 2805 Nm tork sağlayan elektrikli VOITH motoruna sahip. HABAŞ AR-GE merkezi tarafından geliştirilen 282 kWh kapasiteli LFP bataryaları ile uzun menzil sunuyor.
ALFALUX-e, uzun menzili, yüksek yolcu taşıma kapasitesi (35+1+1) ve geniş bagaj hacmi ile şehirler arası ulaşımda konforu ön plana çıkartıyor.
UNESCO tescilli Anadolu zeytincilik mirası Sevilma zeytinyağları ile sofralara taşınıyor
Anadolu zeytin ırklarının saf lezzetlerini sofralara sunmak üzere kurulan Sevilma, İzmir Seferihisar’daki fabrikasında coğrafi konumu ve ırkı belli, “tek kaynaktan” gelen zeytinyağları üretiyor. UNESCO’nun “Somut olmayan kültürel miras” olarak tescillediği Anadolu kadim zeytincilik yöntemleriyle üretilen bu eşsiz yağlar doğanın ve kültür mirasının korunmasına katkı sağlıyor.
Türkiye’nin “Yavaş şehir” (Cittaslow) unvanı almış ilk yerleşim yeri olan İzmir’in Seferihisar ilçesinde kurulan Sevilma, şarap sektöründe olduğu gibi coğrafi konumu ve ırkı belli “tek kaynaktan” gelen zeytinyağı üretimine başladı.
Sevilma zeytinyağları, çok farklı lezzetlere sahip Anadolu zeytin ırklarını birbirine karıştırmadan yağa dönüştürüyor ve en saf haliyle sofralara sunuyor. Sevilma zeytinyağı koleksiyonları arasında Erkence, Memecik ve Trilye zeytin ırklarından elde edilen yağlar yer alıyor.
Sevilma Erkence ve Memecik koleksiyonları, delicelere yani yabani zeytinlere aşılanarak yetiştirilen Ege’nin kadim zeytin ağaçlarından elde ediliyor. Ağaçları dikmek yerine, doğadaki yabani zeytinleri aşılayarak sürdürülen bu çok nadir üretim biçimi Anadolu’ya özgü. Binlerce yıldır korunmuş bu zeytinyağı üretim biçiminde ağaçlar dikilmiyor, sulanmıyor, zirai zehirler kullanılmıyor ve zeytinliklerin çevresi tellerle çevrilmiyor. Ağaçlar ihtiyaç duyduğu suyu, elle yapılan küçük teraslarda biriken yağmur sularından temin ediliyor. Bu eşsiz kadim üretim havzaları aynı zamanda bir mera ve orman özelliği taşıyor ve çok sayıda canlıya yaşam alanı sunuyor.
UNESCO’dan koruma
Anadolu döngüsel tarımının bu benzersiz örneği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi girişimleri sonucunda UNESCO tarafından 2023 yılında tescillendi. UNESCO, binlerce yıldır kesintisiz olarak devam eden bu kültürü “Anadolu Zeytin Yetiştiriciliğine İlişkin Geleneksel Bilgi Yöntemleri ve Uygulamaları” adıyla “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak koruma altına aldı.
Sevilma yağlarının kurucusu Dr. Güven Eken, ürünlerinin özelliklerini şöyle açıklıyor: “Sevilma’yı diğer zeytinyağlarından ayıran en önemli özellik, farklı lezzetlere sahip zeytin ırklarını birbirine karıştırmadan yağa dönüştürmemiz. Kendi tesisimizde sıktığımız yağları yine aynı yerde ambalajlıyor, coğrafi konumu ve ırkı belli tek kaynaktan gelen saf zeytinyağı üretiyoruz.”
Sevilma Zeytinyağları doğadan sofraya sunduğu temiz, sağlıklı ve adil ürünleriyle zeytinyağı severlere yeni bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda bir doğa aktivisti, geleneksel tarım yöntemleri araştırmacısı ve tıp doktoru olan Dr. Güven Eken, “Sevilma, kendi sağlığımızı korurken, doğayı ve kültür mirasımızı da korumamızı sağlayan eşsiz bir yolculuk. Bu yolculuğu, asırlardır zeytin ağaçlarını nakış gibi işleyen Egeli üreticilerden aldığımız ilhama borçluyuz. Anadolu’nun kadim bereketini yaşatmak ve sofralarımızı sağlıklı zeytinyağı ile buluşturmak için titizlikle çalışmaya devam ediyoruz” diyor.
Ege’nin kadim zeytin kültürünü yaşatan, gastronomik değeri yüksek zeytinyağları 2022 yılında hizmete açılan Ercan Baba Zeytinyağı Fabrikası’nda üretiliyor. Örme taş tekniğiyle yapılan ve kısa sürede Seferihisar’ın simge mimari yapılarından biri haline gelen Ercan Baba Zeytinyağı Fabrikası’nda yüksek hijyenik koşullarda yağ üretimi yapılıyor.
Hibritten Tamamen Elektriğe: ZF’ten Karayolu Taşımacılığının Karbonsuzlaşmasına Yönelik Eksiksiz Portföy
- Dönüşüm için gereken esneklik: Ticari araçların karbonsuzlaşmasına daha fazla destek olmak için hibrit aktarım organı teknolojilerine yatırım yapan ZF, TraXon 2 Hybrid’i tanıttı.
- Karbonsuzlaştırmada Aktarma Organlarının Ötesine Geçen Teknolojiler: Treyler ve Güç Çıkış Üniteleri (ePTO) Odak Noktasında.
- Elektrifikasyon portföyü: ZF küresel düzeyde talep öngörüyor.
ZF, ticari araçları daha sürdürülebilir hale getirmek için yenilikçi teknolojiler geliştirmeye yönelik çabalara öncülük etmeyi sürdürüyor. Endüstrinin içten yanmalı motorun icadından bu yana geçirdiği en büyük dönüşüm devam ederken ZF, tamamen esnek portföyü ile müşteri ihtiyaçlarına aktif bir şekilde yanıt vererek inovasyonun yönünü belirlemeye devam etmeyi hedefliyor. Şirket, bu yıl 17-22 Eylül tarihleri arasında Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenecek olan IAA Transportation fuarında bu yaklaşımını sergileyecek.
Ticari araç endüstrisinin en geniş portföyüne sahip dünyanın en büyük bileşen ve sistem tedarikçisi olan ZF, uygun maliyetli çözümler sunmak için gereken teknik uzmanlığı, üretim esnekliği ve farklı bölümler arası teknoloji transferini sağlayabilmesi ile oldukça iyi bir konumda bulunuyor. ZF, e-mobiliteye yönelik müşteri talebinin önümüzdeki birkaç yıl içinde artacağını öngörüyor.
Hibrit teknolojiler
ZF, ticari araç emisyonlarını azaltmak için hızlı bir çözüm olarak hibrit aktarma sistemlerine yönelik teknolojilere yatırım yapıyor. ZF’nin başarılı TraXon 2 şanzımanının en yeni varyantı olan TraXon 2 Hybrid konsepti, OEM’lere mevcut tasarım platformlarına hibrit teknolojisini daha az çaba ve karmaşıklıkla entegre etme olanağı sunuyor. Temiz, güvenli ve verimli mobiliteyi kolaylaştıran sistem, toplam sahip olma maliyeti (TSOM) avantajlarını da beraberinde getiriyor.
Hibrit teknolojiler, menzil ve yeniden dolum kapasitesi gibi avantajlarını korurken, önemli ölçüde emisyon azaltma potansiyeli sunuyor. ZF, binek araçlar için hibrit teknolojilerin geliştirilmesindeki geniş deneyimi sayesinde, pratik ve maliyet açısından avantajlı hibrit çözümler sunmak için teknik bilgi birikimi ve endüstriyel yeteneklerini kullanıyor.
İnşaatta toparlanma beklenmiyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2024 Ağustos Ayı Raporu’nu açıkladı. Faaliyet Endeksi’nin oldukça düşük seviyelere indikten sonra ağustos ayında eşik değerin hemen üzerine çıkmayı başardığını gösteren Rapor, ağustos ayında tüm endekslerin geçen yılın aynı ayına göre azaldığını ve tüm endekslerdeki düşüşün birleşik Beton Endeksini de aşağı çektiğini ortaya koydu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2024 Ağustos Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi oldukça düşük seviyelere indikten sonra ağustos ayında eşik değerin hemen üzerine çıkmayı başarmış görünmektedir. Beklenti ve Güven endeksleri de yükselmiştir, ancak hâlen eşik değerin altında yer almaktadır. Her 3 endeksteki yükseliş sonrasında Hazır Beton Endeksi de artmış olmakla birlikte Beklenti ve Güven Endekslerinin düşük seyretmesi nedeniyle Beton Endeksi eşik değerin altındadır.
Geride bıraktığımız ağustos ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla daralma Faaliyet ve Güven Endekslerinde görünmektedir. Beklenti Endeksi de görece daha düşük bir daralma göstermiştir. Tüm endekslerdeki düşüş birleşik Beton Endeksini de aşağı çekmiş durumdadır.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Geride bıraktığımız ağustos ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. Tüm endekslerdeki düşüş birleşik Beton Endeksini de aşağı çekmiştir.” dedi.
Ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Son dönemde başta Amerikan Merkez Bankası (FED) olmak üzere gelişmiş ekonomilerin merkez bankalarının faiz indirimine başlayacak olması, gelişme yolundaki ülkelerin para birimleri karşısında dövizin reel değerini aşağı çekmektedir. Türkiye, ekonominin geleneksel olmayan politika bileşenlerinden uzaklaşıp enflasyonu dizginlemeye yönelik sıkı para politikasını uygulamaya devam etmesi bir yandan kredi derecelendirme kuruluşlarının art arda not artışı gerçekleştirmelerine imkân tanırken aynı zamanda kredi risk primi (CDS) seviyesini de aşağı çekmektedir ancak ekonomideki bu daralma yılın geri kalan kısmında şirketlerin finansal olarak zorlanmalarını da beraberinde getirecektir. Bu durum karşısında ince ayar gerektirecek olan ekonomide, makro değişkenlerin ötesinde sektör bazında gelişmelerin çok yakından takip edilerek gerekiyorsa sektörel iyileştirmeler ile sıkılaşmanın gereğinden fazla yarattığı basınç azaltılmalıdır. Seçici olmayan, bütüncül politikalar bu noktadan sonra yarardan çok zarar getirecektir. Katma değer yaratan, bu katma değeri ülkede kaldığı kesin olan ve istihdamı yüklenen sektörler, teknoloji düzeyi ne olursa olsun ayakta tutularak ekonominin omurgasının zarar görmemesi sağlanmalıdır.” dedi.
GÜRAL PORSELEN KOLEKSİYONLARI 34. ULUSLARARASI ZUCHEX FUARI’NDA YİNE GÖZ KAMAŞTIRACAK
Kaliteli porselenin öncüsü Güral Porselen, en yeni ve gözde koleksiyonlarını Zuchex Fuarı’nda beğeniye sunuyor
Güral Porselen, 19 -22 Eylül tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek, ev ve mutfak gereçleri endüstrisini tek bir çatı altında toplayan, sektöründe dünyanın en büyük uluslararası organizasyonu olan Zuchex Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’nda en yeni ve gözde koleksiyonlarını görücüye çıkaracak.
En yeni, en heyecan verici ürünleri ve yenilikleri sektör profesyonelleriyle buluşturan, 34. Uluslararası Zuchex, Züccaciye Ev Eşyaları, Dekoratif Ürünler ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı, 19 – 22 Eylül tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Modern tasarımları, çarpıcı renkleri ve kusursuz porselenleriyle öne çıkan ve her geçen yıl ihracattaki başarısını katlayan Güral Porselen de fuarda en yeni ve gözde koleksiyonlarını beğeniye sunuyor.
Estetik ve dinginlik bir arada
Başarılı iş birliklerine imza atılan fuar, 150’nin üzerinde ülkeden katılım sağlayacak 45 bin satın almacı ve 1.500’den fazla markayı buluşturacak. Dört gün boyunca Zuchex’te yapılan ticaret anlaşmaları, alınan siparişler ve sıcak satışlar sonucu sektör ticaretine ortalama 2 milyar dolarlık bir ticaret katkısı bekleniyor.
Güral Porselen, 2025 yılı için tasarladığı yeni koleksiyonunu büyük bir heyecanla tanıtacağı fuarda, ziyaretçilerini yaşamın karmaşasında dinginliği ve estetiği bulmaya davet ediyor. #güraliledahagüzel sloganıyla yola çıkan bu yeni koleksiyon, sabah enerjisini renklerle yakalamayı ve her anın tadını çıkarmayı vadediyor.
Yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımları doğrultusunda, robotik üstün teknolojiyi kullanarak geliştirdiği ürünleriyle, yaşam alanlarına zarif dokunuşlar ekleyen 2025 ev koleksiyonunda, altın ve gümüş filelerle süslenmiş sade ve şık detaylar ön planda. Koleksiyon, daha küçük ve ergonomik setleriyle hem günlük kullanım hem de misafirler için benzersiz seçenekler sunuyor.
Digibone tekniğiyle üretilen renkli ve çarpıcı tasarımlar, 18 parçadan başlayan setlerle hem estetik hem de işlevselliği bir araya getiriyor. 2025’in trend renkleriyle şekillenen koleksiyon, özgün formlarıyla göz kamaştırıyor.
Horeca serisinde ise Valeron koleksiyonu, gri, yeşil, mavi ve bej tonlarının reaktif sırlarla birleşmesiyle oluşturduğu parlak ve göz alıcı görünümle dikkat çekiyor.
Fuarda sergilenecek bir diğer seri ise Bilbao yemek takımları. Altın ve platin yaldızlı sade tasarımı, modern desenleri ve yenilikçi tarzını göz önüne seren Bilbao, hem kahvaltı hem de yemek sofralarının şık bir temsilcisi olarak dikkat çekiyor. Ergonomik yapısı ile kullanımda kolaylık sağlayan Bilbao serisinin 30 parça yemek takımı ilk kez geçen yıl Zuchex Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştu.
4K çok amaçlı kameralar, profesyonel yayın sistemlerinde yüksek kaliteli görüntüler sunar ve kamera işlemlerini basitleştirir.
Panasonic Connect Europe, video prodüksiyonu yaratıcılığını ortaya çıkarmak için tasarlanmış, çığır açan iki yeni 4K çok amaçlı kamera olan AW-UB50 ve AW-UB10’u duyurdu. Her iki kutu tipi kamera da LUMIX dijital kamera teknolojisini temel almaktadır ve video prodüksiyon iş akışlarını kolaylaştırmak için tasarlanmış bir dizi yeni işlevle donatılmıştır. Hızla genişleyen kurumsal ve eğitim amaçlı video prodüksiyonunun yanı sıra yayın ve canlı eğlence pazarları için idealdirler. Her iki ürün de 2025’in birinci çeyreğinde satışa sunulacak.
Citrix Türkiye’nin stratejik iletişim ajansı Marjinal Porter Novelli oldu
Kurumların güvenli bir şekilde uzaktan ve hibrit çalışma ihtiyaçlarını karşılayan çözümler sunan, dijital çalışma alanında dünyanın lider şirketlerinden Citrix, Türkiye’deki iletişim çalışmalarını 360 derece stratejik iletişim danışmanlığı hizmetleri sunan Marjinal Porter Novelli ile yürütecek.
Bünyesindeki markalar ile bulut destekli güvenlik ve verimlilik odaklı kurumsal çözümler sunan dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Cloud Software Group’un iştiraki ve dijital çalışma ortamlarının lider şirketi Citrix’in Türkiye’deki yeni stratejik iletişim ajansı bilişimden sağlığa, finanstan sigortacılığa kadar geniş bir sektörel yelpazedeki müşteri portföyüne 360 derece iletişim hizmetleri sunan Marjinal Porter Novelli (MPN) oldu.
1989 yılında kurulan Citrix; uzaktan çalışma, sanal masaüstü, uygulama sanallaştırma ve güvenli erişim alanlarında çözümler sağlayan ve dünya çapında büyük ölçekli işletmelere hizmet veren bir teknoloji şirketi. Kurumların uzaktan/hibrit güvenli ve verimli çalışma, uygulama güvenliği ve web servislerinin hızlı erişilebilirliği ihtiyaçlarını tek bir çözümle karşılayan Citrix, Türkiye’de 2014 yılından bu yana doğrudan hizmet veriyor.