ADD’den meczup’a kınama, CHP’li Ünalmış: Çocuklar geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığıdır

ADD BAŞKANI HALUK BİLGESAY’DAN  TÖRENİ SABOTE EDEN MECZUP’A KINAMA

Atatürkçü Düşünce Derneği Şube başkanı Haluk Bilgesay, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerinde gözaltına alınan 45 yaşındaki R.K. isimli bir meczubun “Ey Müslümanlar Puta Tapmayın” diye bağırarak provokasyon girişimini kınadı ve şöyle sert tepki gösterdi.

“Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır”

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı başlangıcında Atatürk Anıtı’na Çelenk sunma töreni sırasında bir meczup şahsın alana girerek “Puta tapıyorsunuz, kutlamayın” sözleriyle tören sabote edilmiştir.

Hatırlayalım, Büyük Önder Atatürk ve 156 milletvekili, 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi’ni açarken yetkiyi Allah’ın yeryüzündeki gölgesi Padişahtan değil, milletten aldıklarını “Hakimiyet bila kaydü şart milletindir” diye belirterek çok önemli bir adım atmışlardır. Bu adım; sadece vatanı kurtarmanın değil, 600 yıldır süren bir düzenin kullarından özgür yurttaşlar yaratmanın da yolunu açmıştır.

Cumhuriyetimizin kurucu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamını, eğitimini, askerliğini, devlet adamlığını, devrimlerini, düşünce sistemini ortaya koyan söylev ve demeçlerini, çok önemli yapıtı olan Nutuğu, kendisi hakkında yapılan çeşitli araştırma ve inceleme yazılarını incelediğimizde; O’nun kişiliğinde, kendisine dahi niteliği kazandıran, çok yönlü ve köklü, bir takım özellikler görürüz.

O’nun yolu, akıl ve bilim yoludur. İlerici ve devrimci taşlarla döşenmiş, çağdaş uygarlığa götüren bu yolda, evrensel bir düşünce sistemi vardır. Bu sistem, Atatürkçü Düşünce Sistemi’dir. Cumhuriyetimiz, 101. Yılında, dışarıdan olduğu gibi içeriden de yoğun bir saldırı altındadır. Karşı devrimciler ve toplumumuzdaki kayıtsız, duyarsız kesimlerin desteğiyle, güçlü temel üzerine kurulmuş Cumhuriyetimiz büyük yaralar almış, demokrasi ve cumhuriyet değerleri yok edilme sürecine sokulmuştur. Bugün aldıkları kararları kutsal inançlara dayandırarak muhalefetsiz iktidar özlemi çekenler, demokrasinin olmazsa olmazının laiklik olduğunu akıllarından çıkarmamalıdırlar. Laikliğin değerini öğrenmenin en pahalı ve en acılı yolu, bu temel ilkeyi ve dolayısıyla demokrasiyi yitirip teokratik bir diktanın tutsağı olmaktır. Bunu görmek için sadece Afganistan’a bakmak bile yeterlidir.

Laiklik ve Atatürk, 101 yıldır milletçe altında güvenle yaşadığımız Cumhuriyet Kubbesi’nin “Kilit Taşı”dır. Bu nedenle tören sırasında attığı sloganla teokratik dikta özlemini dile getiren bu şahsın Kayseri’mizde Tören alanına nasıl ve kimler tarafından girmesi sağlanmış ve bu eyleme neden olmuştur, soruşturulmalı, sorumluları cezalandırılmalı ve ilerleyen süreçte bu tür eylemlere izin verilmemelidir.

Atatürk’ün “Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır” sözü temelinde; Çağdaş uygarlık yoluna değil, gericiliğe özlem duyan karşı devrimcilerin bu ve benzeri girişimlerini kınıyor, Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla, şükranla anıyoruz.

CHP İL BAŞKAN YARDIMCISI  AVUKAT NİYAZİ ÜNALMIŞ: 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Basın Açıklaması;

Bundan tam 104 yıl önce, Evrensel Liderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları önderliğinde, ulusumuzun kendi seçtiği temsilcileri göndererek, kendi kaderlerini tayin etmeye ve kendilerini yönetmeye başladıkları, hanedanı temel alan saltanat sisteminin artık devre dışı kaldığı, “Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Millete Ait Olduğu”nun ilkesinin haykırıldığı, Cumhuriyetin, demokrasinin temellerinin atıldığı, emperyalizme karşı savaşımızı başarıya ulaştıran ve bu uğurda “Gazi” ünvanı alan Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır.

Zorlu Kurtuluş Savaşı şartları altında, milletimizin kimsenin egemenliği altında yaşamayacağını, esareti kabul etmediğini, özgürlüğe düşkünlüğümüzü ve nihayetinde bağımsız bir Türk devleti kurmak yolunda çalışmalarını yürüten meclisimiz, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da ülkenin gelişimi ve büyümesi için büyük ve başarılı işlere imza atarak varlığını sürdürmüştür.

Evrensel Liderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 1929 yılında, “Bugünün küçükleri, yarının büyükleri” denilerek, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak tüm dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni kurulduğu yıllarda, çocuklara verilen değerin açık bir göstergesidir.

Şu andaki iktidar partisi AKP tarafından yürürlüğe konulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında, tek adam rejimi uygulayarak ulusal egemenliğe gölge düşürülen, yasamanın yetkilerinin yürütmeye geçtiği, Türkiye’deki çocukların yatağa aç girdiği, beslenmelerinin dolu olmadığı, yani kısacası Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın tam anlamıyla yaşanamadığı günlerden geçiyoruz.

Makamlar, makam sahipleri tarafından çocuklara 1 günlüğüne emanet ediliyor.

Bizce tam anlamıyla Çocukların Bayram yaşayacağı ve onlara güzel bir ülke emanet edilecek günlerin gelmesi için;

Çocuklar makam sahiplerinin yerine değil, makam sahipleri çocukların yerine geçmeli…

Sanayi Bakanı, sanayide çalışmak zorunda bırakılan eli yüzü kirli ama yüreği pırlanta kadar temiz bir çocuğun yerine geçmeli örneğin.

Ticaret Bakanı, gün boyunca okul harçlığını çıkarmak için mahcup şekilde su satan çocuğun yerine geçmeli ya da…

Ulaştırma Bakanı, okuluna imkanı olmadığı için yolları yürüyerek gitmek zorunda olan ama ailesine bir şey diyemeyen çocuğun yerine geçmeli mesela.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, çocuk esirgeme kurumu olarak bilinen kurumlarda kalan çocuklardan birinin yerine geçse, onların bir gününü yaşasa ne olur ki?

Milli Eğitim Bakanı, okul ve eğitim hakkına ulaşamayan 4 milyon çocuktan birinin yerine geçse çok mu şey istemiş oluruz?

Örnekleri çoğaltmak mümkün….

Yani, çocukların kendilerine armağan edilen bayramı, bayram gibi yaşamaları için, onların sizin halinizden anlamasına, sizin yerinize geçmesine gerek yok.

Çocuklar için asıl bayram, sizin, onların halinden anlayıp onlara uygun çalışmalar yaptığınızda, onlara uygun politikalar ürettiğinizde, onlara yaşanabilir bir ülke emanet ettiğinizde yaşanacak…

Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.

Sözlerimize, Evrensel Liderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

Sözü ile son verirken, Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, çocukların beslenmelerini dolu dolu okula götürdükleri, tüm dünya devletlerinde hiçbir masum çocuğun ölmediği, çocuklara armağan edilen bayramın, çocuklarımızın gerçek anlamda bayram ederek kutlandığı, demokrasinin içselleştirildiği, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesinin tam olarak uygulandığı, halkın iradesine ipotek konulmayan ve sandıkta kazanılanın masada kaybedilmediği, bir Türkiye dileğiyle,23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun…

 

 

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

CHP’li Aşkın Genç’ten yurtdışındaki hastanelere aktarılan paraya tepki

CHP’li Aşkın Genç’ten yurtdışındaki hastanelere aktarılan paraya tepki: Önceliğimiz, kendi vatandaşlarımızın sağlığı ve refahı olmalıdır; …