
HOLLANDA’DAKİ FAHRİ KONSOLOSLUĞUMUZ YİNE GÜNDEMDE:MUHTEŞEM BİR GİRİŞİME YANLIŞ SAHİPLENME
Konsolosluk bünyesinde kurulan, ‘Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi’, Türk Sivil Toplum Kuruluşları ile rekabet izlenimi yaratıyor.
Türkiye 1992 Güzeli Özlem Kaymaz’ı, konsolosluk ekibine katan ve Kadın Hakları birimi oluşturan Fahri Konsolos Titus Kramer, Hollanda’daki ‘Türk Kadın Dernekleri’nin tepkisini çekti.
Fahri Konsolosluk’ta kurduğu kadronun, diplomatik liyakata uygun olmadığını, ‘Pazarlama & PR’ ve ‘Genel Sekreter’ gibi birimlerin diplomasiye yakışmadığını belirttiğim Kramer’in daha ne kadar pot kırması bekleniyor?
Liyakatsız ve diplomasi yoksunu olduğu için eleştirdiğim Genel Sekreter (!) Mehmet Keskin, mahkeme tarafından hüküm giydiği için Fahri Konsolosluk kadrosundan çıkarıldı.
İlhan KARAÇAY yazdı:
Hollanda’da Türkiye’nin Fahri Başkonsolosu olarak görev yapan Titus Kramer hakkında daha önce hem eleştirel hem de takdir dolu yazılar kaleme almıştım. Kramer, Hollanda iş dünyasında kayda değer başarılara imza atsa da, diplomatik alandaki yetersizlikleri ve tartışmalı tercihleri, yeni bir eleştiriyi daha gerekli kıldı.
Bu kez kaleme aldığım eleştirinin temelinde, geçmişte hayat hikâyesini yazdığım ancak bazı nedenlerle yayımlamadığım, son derece başarılı ve değerli bir hanımefendi yer alıyor. Söz konusu kişi, 1992 Türkiye Güzeli Özlem Kaymaz’dır. Röportajımız sırasında, Kaymaz’ın kadın hakları konusundaki duyarlılığına ve toplumsal meselelerdeki hassasiyetine tanık olmuştum. Bu yönleriyle kendisini her zaman takdir etmişimdir. Şimdi ise yıllar sonra, Kaymaz’ı Titus Kramer’in konsolosluk bünyesine kattığı bir isim olarak görüyorum. Kadın hakları konusundaki bilgi ve deneyimine hiçbir itirazım yok. Aksine, bu alanda başarılı olacağına inancım tam.
STK’LARLA GEREKSİZ REKABET: KONSOLOSLUĞUN YANLIŞ YÖNELİMİ
Ne var ki, Kramer’in Özlem Kaymaz’ı “Türk Kadınlarının Haklarını Koruma” amacıyla görevlendirmesi, hatta himayesine alması, çeşitli soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Konsoloslukların temel görevi, sivil toplum kuruluşlarının yerine geçmek değil, bu kuruluşlara destek vermek ve onların çalışmalarını kolaylaştırmaktır. Hollanda’da uzun yıllardır aktif olarak faaliyet gösteren Türk sivil toplum kuruluşlarının alanına müdahale edilmesi, hem yanlış bir adım hem de toplumsal uyumu tehdit eden bir yaklaşım olabilir. Konsolosluğun böylesi bir misyon üstlenmesi, mevcut yapılarla gereksiz bir rekabet ortamı yaratmakta ve diplomatik hassasiyetleri zedelemektedir.
HOLLANDA TÜRK KADINLARI DERNEĞİ’NDEN DOSTÇA ÇAĞRI
Hollanda’da faaliyet gösteren Hollanda Türk Kadınları Derneği’nin Başkanı Sibel Saki ve Denetleme Kurulu Başkanı Birgül Gültekin Özşahin, Fahri Konsolosluk bünyesinde kurulan “Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi” konusunda ayrı ayrı açıklama yaptılar.
BAŞKAN SİBEL SAKİ’NİN AÇIKLAMASI:
Hollanda Türk Kadınları Derneği olarak, yıllardır Türk kadınlarının güçlenmesi, haklarının korunması ve topluma entegrasyonu konusunda aktif çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda, her türlü olumlu girişimi desteklemeyi sorumluluk kabul ediyoruz. Ancak, bu amaca hizmet eden çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarının deneyimlerinden ve mevcut yapılarından faydalanmanın daha etkili sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.
Son dönemde, Hollanda’daki Fahri Konsolosluk bünyesinde kurulan “Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi” çalışmalarını dikkatle takip ediyoruz. Kadın hakları konusundaki her katkıyı önemsemekle birlikte, bu tür girişimlerin mevcut sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde gerçekleştirilmesinin daha yapıcı ve etkin olacağını düşünüyoruz. Sivil toplum kuruluşları yıllardır bu alanda derin tecrübelere sahip olup, toplumsal ihtiyaçları daha yakından tanımakta ve sahaya dair daha çözüm odaklı yaklaşımlar sunmaktadır.
Fahri Konsoloslukların, sivil toplum kuruluşlarıyla rekabet etmek yerine, bu kuruluşların çalışmalarını destekleyici ve kolaylaştırıcı bir rol üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu, hem toplumun dinamiklerine duyarlı bir yaklaşım olacak hem de toplumsal uyumu daha sağlıklı kılacak bir adım olacaktır. Konsoloslukların destekleyici bir pozisyonda bulunması, sivil toplumun çalışmalarına katkı sağlayarak daha güçlü bir toplumsal dayanışmanın oluşmasına aracılık edecektir.
Özellikle uzun yıllardır süreklilik arz eden çalışmalarımızın, son gelişmelere paralel olarak göz ardı edilmesi veya ikinci planda bırakılması endişelerimizi artırmaktadır. Bu nedenle, söz konusu birimin mevcut sivil toplum kuruluşları ile daha yoğun bir iş birliği ve istişare içinde çalışmasını temenni ediyoruz.
Sonuç olarak, Türk kadınlarının haklarının korunması ve topluma entegrasyonunun güçlendirilmesi konusunda tüm tarafları, dayanışma ve ortak hareket etmeye davet ediyoruz.
Sibel Saki
Hollanda Türk Kadınları Derneği Başkanı
DENETLEME KURULU BAŞKANI BİRGÜL GÜLTEKİN ÖZŞAHİN’İN AÇIKLAMASI
Hollanda Türk Kadınları Derneği olarak, basın aracılığıyla Fahri Konsolosluğun Türk kadınlarına yönelik bir birim oluşturduğunu öğrendik. Kadınların güçlenmesi ve topluma entegrasyonunun desteklenmesi amacıyla atılan her adımı önemli ve değerli buluyoruz. Ancak, böylesi anlamlı bir girişimin, Hollanda’da uzun yıllardır aktif çalışan Kadınlar Dernekleri ile istişare edilerek ve iş birliği içinde planlanmasının daha sağlıklı ve etkili olacağını düşünüyoruz.
Toplumun değişen ihtiyaçlarını daha yakından takip eden sivil toplum kuruluşları olarak, kadın hakları ve entegrasyon konusunda tecrübe ve birikimlerimizi paylaşmaya her zaman açığız. Bu noktada, amacımız topluma en fazla katkıyı sağlamak ve ortak hedefler doğrultusunda birlikte yürümektir. Karşılıklı diyaloğun gelişimine açık olduğumuzu ve toplumsal fayda adına görüşme yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.
Sivil toplumun dayanışma ve iş birliği ruhuyla yükseleceğine inanıyor, her türlü ortak çalışmaya destek vermekten memnuniyet duyacağımızı ifade etmek istiyoruz.
Birgül Gültekin Özşahin
HTKB Denetleme Kurulu Başkanı
ÖZLEM KAYMAZ VE DİĞER KONULAR
Özlem Kaymaz ve Kadın Hakları konusuna az sonra yeniden gireceğim. Ama şimdi diğer konular:
DİPLOMATİK LİYAKATSİZLİK VE KRAMER’İN KADRO TERCİHLERİNDEKİ SORUNLAR
Kramer’in diplomatik konularda kifayetsiz kadro seçimleri, görev anlayışının sorgulanmasına neden olmaktadır. Özellikle Mehmet Keskin gibi diplomatik yeterliliği tartışmalı kişilerle çalışması, kendisinin diplomasiye olan yaklaşımındaki eksiklikleri ortaya koymuştur. Nitekim Keskin’in bir davada mahkeme tarafından suçlu bulunması ve Kramer ile ilişkilerinin kesilmesi, eleştirilerimin haklılığını gözler önüne sermiştir. (Mehmet Keskin, yapmakta olduğu hastalık sigortacılığında, rakip bir firmaya ait müşteri portföyünü haksız yere devralması suçundan yargılanmış, suçlu bulunmuş ve para cezasına çarptırılmıştı. Fahri Konsolosluk, Bu karardan sonra, Fahri Konsolosluğun web sayfasındaki Mehmet Keskin’e ait tüm isim ve fotoğraflar kaldırıldı)
KONSOLOSLUKTA ALIŞILMADIK UNVANLAR VE DİPLOMASİYE YAKIŞMAYAN ATAMALAR
Kramer’in “Pazarlama & PR” ünvanıyla bir çalışanı görevlendirmesi de tartışmalıdır. Zira diplomatik misyonlarda bu tür ticari unvanlara yer verilmez. Konsoloslukların asli görevi, vatandaşların haklarını korumak ve resmi diplomatik ilişkileri yürütmektir. Bu tür unvanlar, konsolosluğun görev tanımını aşmakta ve kurumsal ciddiyeti zedelemektedir.
DİPLOMASİDE TİCARİ ÇIKARLARIN GÖLGESİ VE KRAMER’İN SINIRI AŞAN HAMLELERİ
Konsolosluk görevinin dışına çıkılarak, şahsi ticari faaliyetlerini ön plana alma görünümü kabul edilemez. Hollanda’da faaliyet gösteren çok sayıda Türk iş insanları varken ve bu insanlar dernekleşmişken, Kramer’in kendi ticari çıkarlarını öne çıkardığı izlenimi veren girişimlerde bulunması, hem toplumsal hem de etik açıdan sorunludur.
Titus Kramer, diplomatik görev tanımını aşan uygulamaları, kadro tercihleri ve STK’larla olan ilişkileri yeniden değerlendirilmelidir. Fahri başkonsolosluk görevi, kişisel çıkarların ön planda olduğu bir makam değil, topluma hizmet amacı taşıyan, objektif ve tarafsız bir sorumluluktur.
CABASI DA VAR…
Titus Kramer’in ‘Pazarlama & PR’ sorumlusu olarak göreve aldığı kişi, Lahey Büyükelçiliğimiz ile yapılan özel görüşmeleri, facebook hesabında ‘yararlı görüşmeler yaptık’ şeklinde ifşa etmektedir.
Pazarlama sorumlusu, büyükelçi ile video çekiminde ve Facebook hesabında büyükelçi
Aynı kişi Büyükelçimiz ile yaptığı video röportajlarını da Fahri Konsolosluğun web sayfasına koymaktadır. Bir konsolosluğun ‘Pazarlama & PR’ sorumlusunun bu girişimleri de diplomatik etiğe yakışmamaktadır.
Anlayacağınız, Fahri Konsolosluk, Kadın Hakları Dernekleri ile giriştiği rekabeti, medya ile de sürdürmektedir.
Rekabetin bir de Türk İş Adamları Dernekleri yönü var ama bu konuya sonra değineceğim.
ŞİMDİ GELELİM MUHTEŞEM GELİŞME VE YANLIŞ SAHİPLENMEYE
Gelişme konusunun kahramanı Özlem Kaymaz.
Kendisiyle yıllar önce tanışmış, uzun bir çalışmadan sonra bir röportaj hazırlamıştım.
Röportajımın başlığı alttaki fotoğrafta:Afbeelding met tekst, Menselijk gezicht, vrouw, kleding Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Özel istek ve nedenlerle yayınlamadığım bu röportajın bir bölümünde, kadınlar için şunları söylemişti Özlem Kaymaz:
“Şu anda mesleğimin tam açılımı, ‘Bütünsel yaşam rehberliği’.
Yaşam koçluğu, seminerler , gurup çalışmaları ve bireysel seanslar olarak burada Hollanda da devam edecek. Zihin, Beden ve Ruh üçlüsünü dengeye getirerek yaşam ile savaşmak, sınavlar vermek ve hayal kırıklıkları yaratan paternleri artık tekrarlamamak için çıkılan yolculukta, benim görevime verdiğim isim..
Türk kadınları tek hedef kitlem değil.. Hollandalı vatandaşlar ile de çalışmaya başladım.. Lisanı ve kültürü tanımam bu konuda avantaj”.
NEREDEN NEREYE?
Özlem Kaymaz, kadın haklarıyla savaşmak için neler yaptı bilmiyorum ama, yıllar sonra bir Fahri Konsolosluğun himayesine girmesi, kendisi için tabii ki çok olumlu ve yararlı bir gelişmedir.
Ben şimdi için için hayıflanıyorum ve ‘Keşke Fahri konsolosluğun bünyesinde değil, desteğinde veya sponsorluğunda bir girişim yapsaydı’ diyorum.
Aynı sözleri Titus Kramer için de söylüyorum: ‘Özlem Kaymaz’ı keşke konsolosluk bünyesine alıp, diğer Kadın Dernekleri ile bir rekabet yarışına girmeseydiniz de, destekleseydiniz veya sponsor olsaydınız.’
ÖZLEM KAYMAZ FAHRİ KONSOLOSLUK WEB SAYFASINDA
Özlem Kaymaz ve Titus Kramer ile Kadınların Güçlenmesi & Entegrasyonu Biriminin Lansmanı
Hollanda’daki Türk Kadınları İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor:
Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi Lansmanı
Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Hollanda’daki Türk kadınları için yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.
Hollanda’daki Türkiye Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu bünyesinde resmî olarak kurulan Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi, Türk kadınlarının toplumdaki rolünü güçlendirmek, başarılarını görünür kılmak, yeni nesile ilham vermek ve entegrasyon süreçlerinde onlara rehberlik etmek amacıyla hayata geçirilmiştir.
Özlem Kaymaz: Cesaretin, Azmin ve Özgünlüğün Simgesi
Özlem Kaymaz, içsel gücün dönüştürücü etkisini en iyi şekilde yansıtan, cesaret, azim ve özgünlükle şekillenen bir hayat hikayesine sahiptir.
1992 yılında Türkiye Güzeli ünvanını kazanarak adını duyuran Kaymaz, yalnızca güzellik dünyasında değil, spor, medya, diplomasi ve toplumsal kalkınma alanlarında da önemli bir rol üstlenmiştir. Günümüzde ise, Hollanda’daki Türkiye Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu bünyesinde Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu biriminin liderliğini yürüterek, kadınları destekleme ve toplulukları birbirine bağlama misyonu ile yola çıkmıştır.
Spor Şampiyonluğundan Türkiye Güzeline
Özlem Kaymaz, rekabetçi ruhu ve kararlılığıyla daha genç yaşlardan itibaren fark yaratmıştır. Spor alanında gösterdiği üstün performans sayesinde iki farklı branşta, yüzme ve Rüzgar sörfünde Türkiye şampiyonu olmuş ve uluslararası organizasyonlarda Milli takımda ülkesini başarıyla temsil etmiştir. Akademik hayatında ise, İstanbul’un köklü eğitim kurumlarından Liceo Italiano di Istanbul‘da aldığı eğitim ona güçlü bir entelektüel temel kazandırmış, aynı zamanda Türkçe, İtalyanca, İngilizce ve sonradan Hollandaca olmak üzere dört dili akıcı bir şekilde konuşmasını sağlamıştır.
1992 yılında Türkiye Güzeli seçilmesi, onun yaşamında bir dönüm noktası olmuştur. Bu ünvan, ona yalnızca moda ve medya dünyasının kapılarını açmak ile kalmamış, aynı zamanda modern Türk kadınının temsilcisi olma sorumluluğunu da beraberinde getirmiştir. Sporcu kimliğiyle de ilklere imza atan Kaymaz, Dünya Kupası’na katılan ilk Türk kadın rüzgar sörfçüsü ünvanını alarak bir öncü olmuş ve top model olarak yabancı dergilerin ulusal kapaklarında yer alan ilk Türk kızı olarak ses getirmiştir.
Tüm bu başarılarının ötesinde, genç yaşta katıldığı diplomatik devlet ziyaretleri ile Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etmiş, dünya çapında Türk kadınlarının imajını güçlendirmek için önemli girişimlerde bulunmuştur.
Kişisel Mücadele ve Yeni Bir Misyon
1997 yılında evlenerek Hollanda’ya taşınan Özlem Kaymaz, hayatının bu döneminde ailesine odaklandı. Ancak, 2011 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’ye döndükten sonra gelen boşanmanın ardından yeni bir yolculuğa başladı. Bu süreçte, çocuğunun eşine az rastlanır sağlık mücadelesiyle ilgili samimi hikayesini paylaşarak geniş kitlelere ilham verdi. Karşılaştığı zorluklara rağmen gösterdiği dayanıklılık ve koşulsuz anne sevgisi, onu bir anne olarak fedakarlığın ve gücün simgesi haline getirdi.
Hollanda’ya geri döndüğünde, yıllar içinde edindiği bilgi ve deneyimleri paylaşma kararı aldı. Mind Freedom & Transformation programını geliştirerek dünya çapında yüzlerce Türk kadınının kişisel gelişim, özgüven ve girişimcilik alanlarında güçlenmesine öncülük etti. 2018 yılında gerçekleştirdiği “Koşulsuz Sevgi” başlıklı TEDx konuşması, geniş kitlelere ulaştı ve onun birçok insan için ilham, cesaret ve yol gösterici olmasını sağladı.
Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Liderliği
Özlem Kaymaz, bugün Hollanda’daki Türkiye Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu bünyesinde kurulan Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi‘nin öncülerinden biridir. Bu yeni oluşum, Hollanda’da yaşayan Türk kadınlarını güçlendirmek, bir araya getirmek ve başarılarını görünür kılmak amacıyla hayata geçirilmiştir. Özlem, bu misyon çerçevesinde, Türk kadınlarının Hollanda toplumundaki konumlarını güçlendirmeye ve birbirlerini destekleyen, ilham veren bir kadın topluluğu oluşturmaya ve yaşanan göç nedeni ile değişen Türk diasporasında Türk kadınının imajını dönüştürmeye, kültürel mirasa sahip çıkarak bütünleştirici, kapsayıcı bir topluluk oluşturmaya odaklanmaktadır.
Konsolosluk çatısı altında yürüttüğü çalışmalarla yalnızca Türk topluluğuna değil, uluslararası arenaya da açık bir ağ oluşturmayı hedeflemektedir. Türk kadınlarının dünya çapında etkisini ve gücünü sergileyebileceği bir platform kurarak, onların toplumsal ve sosyal statülerini yükseltmeye, başarılarını daha görünür kılmaya ve küresel ölçekte ilham kaynağı olmalarına katkıda bulunmaktadır.
Kalıcı Bir Miras
Özlem Kaymaz, cesaret, sevgi ve dayanıklılıkla örülmüş kalıcı bir miras bırakmıştır. Kadınlar için dünya çapında bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir ve onun “Kendini tanı ve kendin ol” mottosu, ona her zaman rehberlik etmektedir. Kadınların gücüne, iş birliği yapma potansiyeline ve zorlukları aşarak etki yaratabileceklerine olan inancı tamdır.
Hikayesi, güçlenme, azim ve Türk kadınlarının sadece kişisel ve profesyonel yaşamlarında başarılı olmakla kalmayıp, aynı zamanda gelecek nesiller için dayanışma, cesaret ve kararlılık örneği olabileceği inancıyla şekillenmiştir.