SANAYİDE YETİŞMİŞ İŞ GÜCÜ KRİZİ: ÜNİVERSİTELER YETERSİZ, SEKTÖRÜN GELECEĞİ TEHLİKEDE
15 yılı aşkın süredir global firmaların endüstriyel üretim tesislerinde fabrika, üretim, bakım, proje ve enerji yöneticiliği yapan Elektrik Elektronik Mühendisi Burak Yaka, sanayi ve üretim sektörlerinde kalifiye iş gücü eksikliğinin kritik seviyeye ulaştığını belirtti.
“Üniversiteler, sanayinin ihtiyacını karşılamıyor. Mevcut eğitim sistemimiz, endüstrinin talep ettiği teknik bilgiye ve pratiğe sahip mühendisleri yetiştirmekte yetersiz kalıyor. 2025 ve sonrası için dijitalleşen üretim hatlarına uyum sağlayabilecek yetkin personel bulmak giderek zorlaşıyor.”
SANAYİDE KALİFİYE PERSONEL AÇIĞI GİDEREK DERİNLEŞİYOR
Türkiye’de mühendis işsizlik oranı yüzde 30 seviyesine ulaştı. Ancak sanayide nitelikli teknik eleman açığı hızla büyüyor.Endüstri 4.0 ve yapay zeka destekli üretim sistemleri yaygınlaşırken, üniversiteler bu dönüşüme ayak uyduramıyor.Sanayi sektöründeki firmaların yüzde 65’i, aradıkları nitelikte mühendis ve teknisyen bulamadıklarını belirtiyor.Üniversite mezunu mühendislerin yüzde 70’i, mezun olduktan sonra sektörde ilk 2 yıl yeterli deneyimi kazanamıyor.
SANAYİ VE ÜNİVERSİTE İŞ BİRLİĞİ ZORUNLU HALE GELDİ
Türkiye’de sanayi kuruluşlarının yalnızca yüzde 15’i üniversitelerle iş birliği yaparak öğrencilere saha deneyimi kazandırıyor.Almanya ve Japonya gibi sanayi devlerinde mühendis adayları, eğitimlerinin yüzde 40’ını fabrikalarda uygulamalı olarak tamamlıyor.Türkiye’de ise mühendislik fakültelerinde verilen eğitimlerin yalnızca yüzde 10’u sahaya yönelik uygulamalar içeriyor.
Burak Yaka, sanayinin acil olarak yetkin insan kaynağına ihtiyaç duyduğunu belirterek şu uyarıyı yaptı:
“Üretim sektöründe çalışacak mühendis ve teknisyen açığı giderek büyüyor. Üretim hatları modernleşirken, sahada deneyimi olmayan mezunlar sanayide adaptasyon sorunu yaşıyor. Üniversiteler ve sanayi iş birliği yaparak acilen uygulamalı eğitim modeline geçmeli. Aksi takdirde, Türkiye sanayi üretiminde dışa bağımlı hale gelecek.”
SANAYİ VE EĞİTİMDE KRİTİK ADIMLAR ŞART
Üniversitelerde mühendislik eğitimine saha ve uygulama dersleri eklenmeli.Sanayi şirketleri, öğrencilere gerçek üretim ortamlarında deneyim kazandırmalı.Meslek liseleri ve teknik üniversiteler, Endüstri 4.0 ve yapay zeka tabanlı üretime adapte edilmeli.
Sanayi ve üretim sektörü için kalifiye iş gücü yetersizliği, 2025’ten itibaren rekabet gücünü doğrudan etkileyecek kritik bir sorun haline gelecek. Üniversitelerin ve sanayi kuruluşlarının iş birliği yapmaması durumunda, Türkiye’nin üretim kapasitesinde ciddi kayıplar yaşanabilir.
Mobilya ihracatçıları Körfez’e çıktı
Akdenizli mobilya ve orman ürünleri firmaları Körfez’in yolunu tuttu. Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla Akdeniz Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) organizasyonu ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) işbirliğiyle Suudi Arabistan’ın Riyad şehrine sektörel ticaret heyeti düzenlendi. 3-6 Şubat 2025 tarihleri arasında organize edilen “Suudi Arabistan Riyad Sektörel Ticaret Heyeti” kapsamında toplam 12 ihracatçı firma, Suudi Arabistan’daki fırsatları yerinde görmek ve potansiyel iş bağlantılarını kurmak amacıyla saha ziyaretleri gerçekleştirdi. Ziyaretlerin sonrasında 70 Suud firma ile 300’ün üzerinde B2B görüşme gerçekleştirildi.
Hedef, Suudi Arabistan’ın ithalatında ilk 3’e girmek
Geçen yıl Suudi Arabistan’a yapılan Türkiye geneli mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatının yüzde 12’lik artışla 141 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, “Suudi Arabistan’ın yaklaşık 3,5 milyar dolarlık ithalatı var. İhtiyaçlarının yüzde 50’den fazlasını Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden temin ediyorlar. Türkiye olarak, Suudi Arabistan’ın ithalatında İtalya’nın ardından 4’üncü sırada yer alıyoruz. Aldığımız pay ise yüzde 4,8 civarında. İtalya ile aramızdaki makas çok değil. Hem gelişen ilişkilerimiz hem de sektörel ticaret heyeti gibi başarılı organizasyonlarımızla 3’üncü sıraya yerleşebiliriz. Heyet kapsamında gerçekleştirdiğimiz saha ziyaretleri ve B2B toplantılarında Suud firmaların Suriye’nin inşasında Türkiye ile ticari ortaklık kurma isteği dikkatimizi çekti. Gördüğümüz yoğun ilgi, Türk mobilya ve orman ürünlerine duyulan güvenin bir göstergesi. AKAMİB olarak, ihracatçılarımızın küresel pazardaki rekabet gücünü artırmak ve yeni iş birlikleri kurmalarını sağlamak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.
Doğal afetler, 2024 yılında 320 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açtı
2024 yılında doğal afetler dünya genelinde 320 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açarken, sigortalı kayıplar 140 milyar doları aştı. 2023 Kahramanmaraş depremlerinde toplam sigortalı hasarın 75 milyar TL’yi bulması, sanayi tesislerinde sigorta planlamasının kritik önemini bir kez daha ortaya koydu. Can Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Meral Sürücü Toraman, doğru sigorta yönetiminin işletmelerin geleceğini güvence altına aldığını belirterek, sanayicilerin finansal risklere karşı bilinçli adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Can Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Meral Sürücü Toraman, Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) tarafından düzenlenen “6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Sonrası Tecrübe ve Dersler: Alınacak Ek Önlemler” başlıklı seminerde konuşmacı olarak yer aldı.
Deprem sonrası sanayi bölgelerinde yaşanabilecek ancak göz ardı edilen büyük sorunların masaya yatırıldığı seminerde katastrofik risklerden bahseden Meral Sürücü Toraman, katastrofik risklerin gerçekleşmesi halinde yıkıcı etkilere yol açabilecek hasarlar olduğunu ve bu hasarların yıllardır olduğu gibi bu yıl da dünyanın ve Türkiye’nin gündeminde yer aldığını belirtti.
2024’te doğal afetler dünyada 320 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açtı
Almanya merkezli reasürans şirketi Munich Re’nin yayınladığı 2024 yılına ait doğal afet raporundan önemli bilgiler aktaran Toraman, “Rapora göre 2024 yılında seller, depremler, kasırgalar ve diğer afetler dünya genelinde 320 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açtı. Sigortalı kayıplar ise 140 milyar dolar oldu. Bu, sigortalı kayıplar açısından tarihinin en pahalı üçüncü yılı olurken, toplam kayıplar 1980’den sonra beşinci sırada yer aldı. Geçen yıl, doğal afetlerden kaynaklanan kayıpların yüzde 93’ü hava felaketlerinden kaynaklandı. ABD’yi vuran Helene kasırgası, 56 milyar dolarlık kayıpla en büyük zararı oluşturdu.” dedi.
Meteorolojik afetlerden dolayı yaşanacak kayıpların 2050’ye kadar yıllık 300 milyar dolara ulaşması bekleniyor
1990’larda doğal afetlerden dolayı küresel ekonomik kayıpların toplamının 10 yılda 608 milyar dolardan fazla olduğunu dile getiren Toraman, 21’inci yüzyılda meteorolojik afetlerden dolayı yaşanacak kayıpların önemli ölçüde artmasının, 2050’ye kadar da yıllık 300 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi.
2023 depremlerinde sigortacılar 10,3 milyar TL kâr kaybı hasarı ödedi
2023 yılında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin sebep olduğu hasarlardan bahseden Toraman, depremin etkilediği bölgedeki toplam sigorta teminat tutarının 1,8 trilyon TL’nin üzerinde olduğunu belirterek, toplam sigortalı hasarın 75,1 milyar TL olduğunu ve bu hasarın 54,4 milyar TL’sinin sanayi, ticari ve konut hasarlarından oluştuğunu dile getirdi. Sigorta şirketleri depremde 2,1 milyar TL kasko, 5 milyar TL mühendislik, 2 milyar TL nakliyat, 858 milyon TL hayat, 198 milyon TL de ferdi kaza tazminatı ödedi. Aynı zamanda sigorta şirketleri tarafından toplamda 10,3 milyar TL kar kaybı hasar tazminatı ödendiğini vurgulayan Toraman, sigortanın sürdürülebilirlikteki önemini vurguladı.
Sigorta, sürdürülebilirliğin en önemli argümanlarından biri
Sigortanın, varlıkları korumak adına sürdürülebilirliğin en önemli argümanlarından biri olduğuna vurgu yapan Meral Sürücü Toraman, “Deprem riskinin yüksek olduğu bir coğrafyada, sanayimizin dayanıklılığını artırmak için yapısal önlemler kadar finansal önlemler de kritik bir rol oynuyor. Bu noktada sigorta, yalnızca varlıklarımızı koruyan bir mekanizma değil, aynı zamanda üretim sürekliliğini sağlayan ve işletmelerin geleceğini güvence altına alan en güçlü araçlardan biri. Sigorta süreçlerinin eksiklikleri büyük finansal kayıplara yol açabilir. Örneğin yangın poliçesinde deprem teminatı yoksa, deprem kaynaklı yangın hasarları karşılanmaz. Benzer şekilde muafiyet oranları sigortalılara her zaman net bir şekilde bilgilendirilmelidir. Eksik sigorta, başka bir deyişle poliçe teminat bedelinin sigorta değerinin altında olması, hasarda ciddi kayıplara neden olur. Sigorta aracıları, sigortalıları, ihtiyacı olan kapsam, teminatlar ve sigorta değerleri konusunda yönlendirmeli, poliçe yapıldıktan sonra ise aldıkları ve almadıkları teminatlarla ilgili detaylı bilgi sahibi olmalarını sağlamalıdır.” dedi.
“6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Sonrası Tecrübe ve Dersler: Alınacak Ek Önlemler” başlıklı seminer, iş dünyasının temsilcilerini, mühendislik ve sigorta sektörünün uzmanları ile bir araya getirdi. Seminerde, yapısal ve yapısal olmayan riskler, sanayi tesislerinde deprem güvenliği, iş sürekliliği stratejileri ve sigorta planlamasının önemi gibi kritik konular ele alındı.
SEVGİLİLER GÜNÜ’NDE AŞKINIZI 7 FİDANLA TAÇLANDIRIN!
ÇEKÜL Vakfı, Sevgililer Günü’nde sevginizi kalıcı kılacak ve doğaya değer katacak anlamlı bir hediye alternatifi sunuyor. Bu yıl 14 Şubat’ta sevgilinize 7 Ağaç Ormanları Programı’ndan fidan hediye ederek geleceğe umut olabilirsiniz.
Sevgililer Günü, duygularınızı ifade etmenin ve kalıcı anılar yaratmanın en özel zamanı. 35 yıldır “Doğa ve Kültürle Varız” diyerek doğayı ve kültürel mirası koruyan ÇEKÜL Vakfı, bu özel günde anlamlı bir hediye alternatifi sunuyor. 7 Ağaç Ormanları Programı kapsamında sevdikleriniz adına dikeceğiniz fidanlar, tıpkı sevginiz gibi kök salacak, büyüyecek ve geleceğe nefes olacak.
Kişiselleştirilmiş hediye kartları
Sevgililer Günü’nde klasik hediyeler yerine, özel bir notla anlam katacağınız fidan bağışı yapabilirsiniz. ÇEKÜL Vakfı, bağışçılara özel tasarlanmış hediye kartları sunarak bu anlamlı hediyeyi unutulmaz bir anıya dönüştürüyor.
Neden 7 Ağaç
7 Ağaç, bir insanın bir yıl boyunca tükettiği doğal kaynakları temsil ediyor. ÇEKÜL Vakfı’nın 7 Ağaç Ormanları Programı, her yıl doğaya kazandırılması gereken ağaçları yeniden toprakla buluşturarak ekolojik dengeyi koruma amacını taşıyor. Tüketimin ve çevresel baskının her geçen gün arttığı dünyamızda, bu program sayesinde doğaya daha fazla katkı sağlamak mümkün.
ÇEKÜL Vakfının 1992 yılında başlattığı ağaçlandırma programı kapsamında ilk fidanlar artık yetişkin birer ağaç oldu. Türkiye’nin farklı bölgelerinde 70’ten fazla sahada 4 milyondan fazla fidan, doğaseverlerin desteğiyle toprakla buluştu. ÇEKÜL 7 Ağaç Ormanları, 1 milyonu aşan doğaseverin desteğiyle büyümeye devam ediyor. Bireyler ve kurumlar, özel günlerde sevdikleri ve müşterileri adına fidan bağışında bulunuyor.
YILMAZ ERDOĞAN’IN BENZERSİZ KALEMİ ve YASEMİN YALÇIN’IN MUHTEŞEM PERFORMANSIYLA “KADINLIK BİZDE KALSIN-SEVME BENİ” OYUNU, ADANA, GAZİANTEP, MERSİN, NİĞDE ve KAYSERİ’DE SAHNEDE!
Yılmaz Erdoğan’ın 1993 yılında yazdığı ve sahnelendiği yıllarda rekor düzeyde seyirci sayısına ulaşan oyunu, 31 yıl sonra “Kadınlık Bizde Kalsın-Sevme Beni” adıyla yeniden Türkiye’nin dört bir yanında tiyatroseverlerle buluşuyor! Erdoğan’ın yeni skeçler ekleyerek yeniden kaleme aldığı oyunun başrolünü, daha önce de olduğu gibi onlarca karaktere hayat veren usta oyuncu Yasemin Yalçın üstleniyor. Oyun, ilk çağlardan bu yana “kadın olma” sorunlarını hem güldüren hem de düşündüren bir dille sahneye taşıyor. “Kadınlık Bizde Kalsın-Sevme Beni” 10 Şubat’ta Adana’da 01 Burda PGM’de, 11 Şubat’ta Gaziantep Belediyesi Şehit Kamil Kültür Merkezi’nde, 13 Şubat’ta Mersin’de Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi Cumhuriyet Salonu’nda, 14Şubat’ta Niğde Kültür Merkezi’nde, 17 Şubat’ta Kayseri’de Gültepe Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Kapalı gişe sahnelenen oyunun biletleri Biletix’te, BuBilet’te ve Biletinial’da!
Sahnelendiği ilk günden itibaren uzun yıllar kadınların sesi olmaya devam eden “Kadınlık Bizde Kalsın” oyunu, güncellenen metni ve yeni adıyla 31 yıl sonra yeniden perde açtı. Geçen yıllar kadın cinayetlerinin, kadına karşı şiddettin, tacizin, istismarın önüne geçemezken usta tiyatrocu Yasemin Yalçın, daha özgür ve daha eşit yarınlar ümidiyle tekrar seyirciyle buluşuyor. Yılmaz Erdoğan’ın, “Sevme Beni” adlı yeni bir skeç ve bir şarkı da ekleyerek güncel bir dille yeniden kaleme aldığı “Kadınlık Bizde Kalsın-Sevme Beni” oyunu, Vigor Kültür Sanat ve Yasemin Yalçın Tiyatrosu’nun ortak yapımı olarak sahneye taşınıyor. Oyuna adını da veren “Sevme Beni” skecinde “Sen iyi bir çocuğa benziyorsun… Ama hepiniz bir ara iyi çocuklardınız. Biz kadınlar… Artık hiçbirinizin bizi sevmesini istemiyoruz… İnsan gibi sevmeyi öğreninceye kadar. Çünkü tek bildiğiniz şey sahip olmak. Ben özgür bir bireyim aslanım, bana kimse sahip olamaz. Hadi git yoluna şimdi… Git kardeşim git. Git… Sevme beni,” sözleri dikkat çekiyor.
Az yer kaplar, çok anı saklar: Tefal Ingenio serisi
Ocakta, fırında ve buzdolabında çok yönlü kullanım sunan Tefal Ingenio serisi ile mutfakları yenilemenin tam zamanı. Yenilikçi çıkarılabilir sap sistemi ve yerden tasarruf sağlayan iç içe geçen tasarımıyla mutfak alışkanlıklarını baştan aşağı değiştiriyor. Yemek pişirmeyi keyifli olduğu kadar kolay hale getiren Tefal Ingenio serisine 2.449,90 TL’den başlayan fiyatlarla kişiselleştirerek ve ihtiyaçlara göre tasarlayarak sahip olmak mümkün. 3, 5 veya 7 parçalık setler arasından dilediğiniz ürünleri seçerek tamamen kendinize özel bir set oluşturabilirsiniz.
Tefal, mutfak dünyasında devrim niteliğindeki Ingenio serisiyle kullanıcılara daha fazla esneklik ve pratiklik sunarak, mutfak deneyimini yeniden tanımlıyor. Çeşitli boyutları ve özellikleriyle geniş bir kullanım alanına sahip olan Ingenio tava tencere setleri, iç içe geçen tasarımı sayesinde mutfakta fazla yer kaplamıyor ve kolayca saklanabiliyor. Bu çok yönlü kullanım, mutfakta işlerinizi daha kolay hale getirirken yemek pişirmenin keyfini artırıyor.
Panasonic AVoIP yayın çözümlerini genişletmeye ve sektörün tek SDM özellikli Projektörleri, LED ve Profesyonel Ekranları içeren yelpazesini zenginleştirmeye devam ediyor.
Panasonic Connect Europe bugün, Projektörleri, LED ve Profesyonel Ekranlarında IP tabanlı iş akışlarını geliştiren AVoIP özellikli görsel sistemlerin tamamının yanı sıra Matrox ConvertIP SDM kartının satışa sunulduğunu duyurdu. Başarılı işbirliği, test ve sertifikasyonun ardından, IPMX açık standart formatını ve ST-2110’u destekleyen Matrox ConvertIP SDM kartları, Mart 2025’ten itibaren Panasonic aracılığıyla satışa sunulacak.
IP Tabanlı Standartlarda Genişleyen Portföy
Matrox ConvertIP SDM kartlar, Panasonic’in son teknoloji ürünü LED ekranları, 4K projektörleri ve geleneksel ekranlarında bulunan Intel® SDM özellikli yuvalarla uyumludur. Bu özellik, Panasonic müşterilerinin halihazırda SDVoE ve HDBaseT formatlarını içeren AVoIP standartları seçeneklerini genişletiyor.
YÜZÜKLERİN EFENDİSİ İKİ KULE’YE YOĞUN İLGİ 3.SEANSI GETİRDİ
“Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği” film müziklerine gösterilen yoğun ilgi, serinin ikinci filmi “İki Kule”yi de izleyenleriyle buluşturacak. Ekim ayında serinin ilk filmi “Yüzük Kardeşliği”
Volkswagen Arena’da sahnelenmiş ve 3 gecede 12.000’i aşkın izleyici tarafından ayakta alkışlanmıştı. Serinin ikinci filmi “İki Kule” 15 Mart 2025’de bir 16 Mart’ta 2025’de yoğun talep üzerine iki kez izleyenleriyle buluşacak. 3. Seansın biletleri 7 Şubat’ta satışa sunuldu.
J.R.R Tolkien’in 100 milyondan fazla basılan üçlemesinde, Peter Jackson’ın gişe rekorlarını alt üst eden beyaz perde uyarlaması, Oscar ve Grammy Ödüllü besteci Howard Shore’un leziz müzikleri, senfoni orkestrası ve koronun hayat verdiği besteleriyle Yüzüklerin Efendisi İki Kule’ye Volkswagen Arena’da canlı konser deneyimi eşlik edecek. Piu Entertainment organizasyonunda 100 kişilik İstanbul Film Orkestrası ve 150 kişilik koro eşliğinde film gösterimi olarak sahneye taşınıyor. Orijinal diliyle ve Türkçe altyazılı olarak tamamı gösterilecek bu epik yolculuğa, orkestra ve koro, film boyunca canlı performanslarıyla hayat verecek. Yüzüklerin Efendisi canlı konser deneyimi “İki Kule” 15 -16 Mart 2025’de izleyicisiyle buluşacak.
Türkiye’nin lider spor ekipman üreticisi ve teknik servis sağlayıcısı İMES SPOR, Antalya ve ilçelerindeki 4 ve 5 yıldızlı oteller için özel bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında, otellerin spor salonlarında bulunan ekipmanlara yönelik ilk teknik bakım işçiliği ücretsiz olarak sunulacak.
Otellerin spor salonlarının güvenli, verimli ve uzun ömürlü bir kullanım sunabilmesi için hayata geçirilen kampanya, 06 Şubat – 30 Nisan 2025 tarihleri arasında geçerli olacak. Bakım hizmeti kapsamında genel temizlik, yağlama, sıkılaştırma ve teknik kontroller gerçekleştirilecek. Ekipmanlarda parça değişimi gerekmesi halinde ise otel yetkililerine önceden bilgi verilerek fiyat teklifi sunulacak.
BAYEGAN, İLK KEZ KATILDIĞI ECOVADIS’TEN GÜMÜŞ MADALYA ALDI
Çevresel, sosyal ve etik performansları kapsamlı bir şekilde inceleyerek, şirketlere bu alanlarda nasıl performans gösterdiklerine dair bir skor ve sertifika veren EcoVadis, değerlendirdikleri tüm şirketler arasında ilk yüzde 15’e giren BAYEGAN DMCC’yi “Gümüş Madalya” ile derecelendirdi.
BAYEGAN’ın Dubai merkezli kuruluşu BAYEGAN DMCC, dünya genelinde şirketlerin sürdürülebilirlik performansını değerlendiren derecelendirme kuruluşu EcoVadis tarafından ödüllendirildi. EcoVadis, değerlendirdikleri tüm şirketler arasında ilk yüzde 15’e giren BAYEGAN DMCC’yi “Gümüş Madalya” ile derecelendirdi.
Küresel bir sürdürülebilirlik derecelendirme platformu olan Ecovadis, şirketleri Çevre, İşgücü ve İnsan Hakları, Etik ve Sürdürülebilir Tedarik olmak üzere dört ana tema ve 21 gösterge üzerinden değerlendiriyor. Şirketlerin Kalite Yönetim Sistemi konusunda sahip olduğu derecelendirmeleri de dikkate alıyor.
BAYEGAN CEO’su Burcu Olcay Üstüner, sürdürülebilirliğin şirketin temel öncelikleri arasında yer aldığını vurgulayarak: “Sürdürülebilirlik, yalnızca bir hedef değil, iş yapış şeklimizin temel bir parçası. BAYEGAN olarak sürdürülebilir kalkınmayı benimseyerek çalışanlarımıza, müşterilerimize, tedarikçilerimize, ortaklarımıza ve topluma değer katmayı amaçlıyoruz. Müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve tüm paydaşlarımızla olan ilişkilerimizle, tedarik zinciri yönetimimizle, kurumsal yaklaşımımız ve politikalarımızla, EcoVadis sürdürülebilirlik değerlendirmesinde yüksek performans gösteren şirketler arasında olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Üstüner sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece bugün için değil, gelecekte de daha sorumlu ve sürdürülebilir bir iş modeli inşa etme kararlılığıyla hareket ediyoruz. İlk kez yer aldığımız bu platformda, Gümüş EcoVadis ile derecelendirilmemiz; Çevre, Çalışan ve İnsan Hakları ile Sürdürülebilir Tedarik alanlarındaki çabalarımızın bir yansımasıdır. Bu sonuç, çevresel ve etik standartlarımızı yükseltmek adına attığımız adımların uluslararası düzeyde takdir edildiğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik performansımızı daha da ileri taşımak, ESG (Çevresel Sosyal Yönetişim) alanındaki çalışmalarımızı ve referanslarımızı geliştirmek için inovasyon ve iş birliğiyle yolumuza devam edeceğiz. Hedefimiz en kısa sürede altın madalya almak. Emin adımlarla bu yönde ilerliyoruz.”
Türk Turistlerin İspanya’ya İlgisi Artarak Devam Ediyor!
İspanya Turizm Müşaviri Gonzalo Ceballos, EMITT 2025 Fuarı’ndaTürkiye-İspanya Turizm Hareketliliğini Değerlendirdi…
Küresel turizm sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan ve 5-7 Şubat tarihleri arasındadüzenlenen EMITT– Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı,bu yıl da dünyanın dört bir yanından sektör temsilcilerini İstanbul’da ağırladı. Türkiye ve İspanya arasındaki turizm iş birliklerini güçlendirmek amacıyla fuara katılan İspanya Turizm Müşaviri Sayın Gonzalo Ceballos, etkinlik kapsamında önemli temaslarda bulundu ve iki ülke arasındaki turizm hareketliliğini değerlendirdi.
Fuarda TÜRSAB Başkanı FiruzBağlıkaya ile bir araya gelen Ceballos, Türkiye ve İspanya arasındaki turizm hareketliliğinin her geçen yıl arttığını belirtti. Ceballos, pandemi sonrası Türk turistlerin İspanya’ya olan ilgisinin yeniden canlandığını ve hatta pandemi öncesi seviyeleri aştığını söyledi.2024 yılında İspanya’yı ziyaret eden Türk turist sayısının 600.000’i geçtiğini, bu rakamın 2023 yılında 340.000 olduğunu ifade etti. İspanyol havalimanları, 2024 yılı itibarıyla Türkiye’den direkt uçuşlarla gelen 1 milyondan fazla yolcuyu ağırladı.
Otelin yangın güvenliğinden nasıl emin olacağız?
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Hayat Kurtardığını Vatandaşlar Olarak Anlamamız, 78 Cana Mal oldu.
Geçtiğimiz günlerde Kartalkaya’da yaşanan ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan otel yangını, şüphesiz ki tüm ülkeyi yasa boğmuş ve iş sağlığı ve güvenliğinin hayati önemi bir kez daha gündeme gelmiştir.
Yetkililer henüz inceleme raporlarını kamuoyuyla paylaşmadı ama çıkan haberlere göre, yangın önleme sistemlerinin eksik ya da yetersiz olması, acil çıkış yollarının ve tahliye planlarının etkin bir şekilde uygulanmamış olması, bu büyük felaketi kaçınılmaz hale getirdiğine dair önemli ipuçlarını barındırmakta.
Uzun yıllardan bu yana toplum sağlığı için çalışan Lokman Hekim Sağlık Vakfı olarak iştirakimiz Lokman Hekim İş Sağlığı ve İş Güvenliği tecrübesi ile bir açıklama yapmayı sorumluluğumuz olarak gördük.
Vatandaşlar Bilinçleniyor
Kartalkaya’daki yangın sonrası, bireylerin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmeye başladığını gözlemliyoruz. Çok sayıda gelen soruların başında vatandaş olarak yangına karşı güvenli oteli nasıl seçeceğimiz.
- Acil toplanma bölgesi neresi?
- Acil bir durumda aranacak yetkili(ler) kim?
- Oda kapıları arkası ve koridorlarda acil çıkış planları var mı?
- Otel Acil Çıkışları uygun (kendinden enerjili ışıklı) işaretlenmiş mi?
- Özellikle perdeler ve halılar gibi malzemeler Yangına Dayanıklı mı?
- Odanızda ve toplu alanlarda Yangın Alarm Sistemi ve Duman Dedektörleri var mı, çalışır durumda mı?
- Yangın Söndürme Tüpleri ve Hortumların nerede bulunduğunu sorun, kat koridorlarını ve odanızı kontrol edin.
- Tüplerin kullanım tarihlerini kontrol edin.
Lokman Hekim İş Güvenliği Direktörü Özgür Kesedar; Otellerin de, müşterilerine firmalarda da uygulanan acil durum bilgilendirme broşürü hazırlaması, bu broşürde acil durum prosedürünü açıklaması ve bir kroki üzerinden (katlara özel tasarlanabilir) nasıl tahliye edileceğinin açıklanması da faydalı olacağını belirtti.
Lokman Hekim Sağlık Vakfı olarak amacımız ; Maddi yetersizlikler içinde eğitimini sürmekte olan tıp fakültesi öğrencilerine toplumun inancını taşıyarak; yüzünü bilime dönmüş, mesleğini ve toplumunu seven, doğaya sahip çıkan, hastayı fiziksel ve ruhsal bir bütün olarak değerlendiren, din, dil, ırk ayrımı yapmayan, dünya ile entegre güncel tıp bilgisine sahip “Geleceğin Hekimlerinin” yetişmesi, tüm hastaların eşit sağlık hizmeti alabilmesi ve doğanın korunmasını da içine alarak YARINLARIMIZA YATIRIM YAPMAKTIR.
Grand Pasha Girne’den Sevgililer Günü’ne Özel Nostaljik Aşk Gecesi
Aşkın ve nostaljinin büyüsünü bir arada yaşamak isteyen çiftler için Grand Pasha Girne, Sevgililer Günü’ne özel unutulmaz bir deneyim sunuyor. Şenol & Gülümser’in eşsiz yorumuyla 80’ler ve 90’ların en güzel şarkıları eşliğinde Teras Ocakbaşı’nda romantik bir akşam yemeği sizleri bekliyor.
Kuzey Kıbrıs’ın en prestijli otelleri arasında yerini alan Grand Pasha Girne Otel, Sevgililer Günü’nü 80’ler ve 90’ların en güzel şarkıları eşliğinde geçirmek isteyenler için özel bir paket sunuyor.
Büyüleyici lezzetler ve eşsiz deneyimlerle çiftlere unutulmaz anlar yaşatan Otel, 2 kişilik akşam yemeği ile damakları şenlendiriyor. Lezzetli bir akşam yemeği, konforlu bir konaklama deneyimi ve güne enerjik başlamanızı sağlayacak zengin açık büfe kahvaltı ile tamamlanıyor.
İKİ DİL BİR HAYAL EĞİTİMDE YENİLİK VE HAYAL GÜCÜ BULUŞMASI
Eğitimde yaratıcılığı ve hikâye anlatımını buluşturan Jungo Yayıncılık’ın 6-10 yaş grubuçocuklar için özel olarak hazırlanmış, eğlenceli olduğu kadar değerler eğitimi ve BMSürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda farkındalık yaratmayı amaçlayanhikâyeler içereren bu özel projesi ‘le alanında başarılı ve ilham verici isimlerle bir arayageliyoruz!7 Şubat 2025’te, Ataşehir DasDas Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek bu etkinlikte,çocuklara yönelik yenilikçi hikâyeler yazan ünlü isimler, projeye dair deneyimlerinipaylaşacak.
Erdil Yaşaroğlu, Begüm Kütük, Alper Kul, Alper Baytekin, Gupse Özay,Derya Beşerler ve İlkin Aydın’ın katılımıyla gerçekleşecek bu ilham verici buluşmada, aynızamanda proje yazarlarından birisi olan Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ItırErhart moderatörlüğünde çok değerli isimlerin katıldığı bir de söyleşimiz olacak.
HMPV’ye Karşı Güçlü Adım: Bioeksen’in PCR Tabanlı Tanı Kiti
Son aylarda Çin, İngiltere ve Hindistan gibi ülkelerde hızla yaygınlaşan Human Metapneumovirus (HMPV) özellikle bebekler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde ciddi solunum yolu hastalıklarına yol açarak hastane yatış oranlarını artırmaktadır. Mevsimsel solunum yolu enfeksiyonlarının artışı, teşhis süreçlerinin hızlandırılmasını ve sağlık sistemlerinin daha verimli yönetilmesini zorunlu hale getirmektedir.
Moleküler tanı alanında öncü çalışmalarıyla dikkat çeken Bioeksen, erken ve kesin teşhis sağlayan PCR tabanlı yeni HMPV tanı kitini geliştirdi. Bu yenilikçi kit, yüksek duyarlılık ve özgüllükle HMPV enfeksiyonlarını hızlı ve güvenilir bir şekilde tespit ederek epidemiyolojik kontrolü güçlendiriyor. Sağlık profesyonellerine erken teşhis imkanı sunan bu çözüm, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltarak klinik yönetimde önemli bir avantaj sağlıyor.
HMPV, solunum sinsityal virüsü (RSV) ve diğer solunum yolu patojenleri ile benzer semptomlar göstermesi nedeniyle doğru teşhis edilmesi zor bir virüstür. Yanlış teşhis, hastalığın hızla yayılmasına ve tedavi süreçlerinde gecikmelere yol açabilir. Bioeksen’in PCR tabanlı yeni nesil tanı kiti, yeni nesil qPCR teknolojisi olan vCAP format ile geliştirilmiş olup, hızlı ve pratik kullanım imkanı sunmaktadır. Bu özel format, yalnızca numunenin tüpe eklenmesiyle işlemi başlatarak manuel hata riskini en aza indirir ve test sürecini hızlandırır. Bu sayede hastalığın erken evrede teşhis edilmesi sağlanırken, gereksiz hastane yatışlarının önüne geçilerek sağlık kaynaklarının daha verimli kullanılması mümkün hale gelmektedir.
Bioeksen’in geliştirdiği yeni nesil PCR tabanlı HMPV tanı kiti, düşük viral yüklerde bile yüksek hassasiyetle tespit imkanı sunarak enfeksiyonların erken safhada belirlenmesini mümkün kılar. Dakikalar içinde sonuç verebilen bu test, klinik laboratuvarlarda standartlaştırılmış ve güvenilir bir tanı aracı olarak konumlanmaktadır.
Bioeksen, bilimsel ve teknolojik yenilikleri sağlık sektörüne entegre ederek, solunum yolu enfeksiyonlarıyla mücadelede güçlü çözümler sunmaya devam etmektedir. Yeni nesil qPCR teknolojisi olan vCAP format ile geliştirilen HMPV tanı kiti ile erken teşhisin gücünü sağlık profesyonellerine sunarak, tanı süreçlerini daha hızlı, doğru ve etkin hale getirmeyi hedeflemektedir.
Türkiye’de dış ticaretin en güncel ve önemli konularını ele alan İhracat Muhabbetleri, yayın hayatındaki birinci yılını geride bırakmanın gururunu yaşıyor. Dış ticaret uzmanı Gökhan Erol ve Dijital İş Geliştirme Eğitmeni Barış Yaşbala tarafından hazırlanan bu özel podcast, uluslararası ticaret, küresel ekonomi ve girişimcilik dünyasındaki en sıcak gelişmeleri eğlenceli ve bilgilendirici bir formatla dinleyicilere sunuyor.
1 Yıl, 52 Bölüm, Binlerce Dinleyici
52 hafta boyunca kesintisiz olarak yayınlanan İhracat Muhabbetleri, girişimcilerden sektördeki profesyonellere kadar geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. Ticaret savaşlarından dijital ihracata, hedef pazar analizlerinden, dış ticaretin geleceğine kadar birçok kritik konu ele alınarak, dinleyicilere pratik bilgiler ve derinlemesine analizler sunuldu.
Podcast serisi boyunca Ticaret ve Sanayi Odası temsilcileri, ihracat yapan KOBİ’ler, uluslararası ticaret uzmanları ve akademisyenler gibi önemli isimler konuk edilerek, ticaret dünyasının farklı açılardan değerlendirilmesi sağlandı. İhracat yapan KOBİ’ler ve dış ticaret profesyonelleri tarafından yakından takip edilen podcast, uluslararası ticaretle ilgilenen herkesin vazgeçilmez bilgi kaynağı haline geldi.
Gökhan Erol: “İhracatın Muhabbete İhtiyacı Var”
Podcastin kurucularından Gökhan Erol, dış ticaretin gelişmesi için bilgi paylaşımının önemini vurgulayarak şunları söyledi:
“İhracat, sadece büyük firmaların değil, her ölçekten işletmenin ulaşabileceği bir fırsat. Ancak doğru bilgiye erişim, bu süreci daha kolay ve başarılı hale getiriyor. İhracat Muhabbetleri, işte tam da bu noktada devreye giriyor. Gerçek sahadan deneyimler, güncel analizler ve pratik ipuçları ile ticarete ilgi duyan herkesin kendine değer katmasını sağlıyoruz. Bunu da sıkıcı olmayan bir dille ve gerçekten muhabbetle yapıyoruz. Bir yıl boyunca gösterilen ilgi, doğru bir yolda ilerlediğimizi gösteriyor. 2025’te daha fazla konuk, daha fazla içerik ve daha fazla etkileşimle devam edeceğiz.”
Barış Yaşbala: “Dijitalleşen Ticaret Dünyasında Fırsatları Değerlendiriyoruz”
Podcastin diğer kurucusu Barış Yaşbala ise dijital iş geliştirme ve pazarlama konularının ticaretteki yükselen önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Dış ticarette başarılı olmak için artık sadece fiziksel süreçleri bilmek yeterli değil. Dijital pazarlama, online müşteri bulma yöntemleri ve yeni nesil iş geliştirme stratejileri ihracatçılar için vazgeçilmez hale geldi. İhracat Muhabbetleri’nde bu dönüşümü ele alarak dinleyicilerimize en güncel trendleri aktarıyoruz. Küresel ticaretin hızla dijitalleştiği bu dönemde, podcastimiz sayesinde ihracatçılar yeni pazarlara daha bilinçli ve hazırlıklı bir şekilde giriş yapabiliyor.”
2025’te Daha Güçlü, Daha Etkili
Yeni yılda da içerik üretimine ara vermeden devam edecek olan İhracat Muhabbetleri, daha fazla etkileşim, dinleyici soruları ve özel analizlerle ticaret dünyasına ışık tutmayı sürdürecek. Yeni konular, uzman konuklar ve sektörlere dair en güncel gelişmeler, podcastin ikinci yılında da dinleyicilerle buluşmaya devam edecek.
Türk Yaş Meyve Sebze İhracatçılarının Almanya Çıkarması
Türk Yaş Meyve Sebze Sektörü Turquality Tanıtım Kampanyası kapsamında, Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu tarafından, 4 Şubat 2025 tarihinde Almanya’nın başkenti Berlin’de “Türkiye-Almanya Yaş Meyve Sebze Zirvesi” gerçekleştirildi.
Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu’nun geniş katılım sağladığı zirveye, T.C. Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan, Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Parlamenter Frank Müller Rosentritt, Alman Federal Gıda ve Tarım Bakanlığı Türkiye’den Sorumlu “Doğu Avrupa, Orta ve Doğu Asya, Genişleme” Daire Başkanı Verena Hedtke de bulundu.
Türkiye-Almanya Yaş Meyve Sebze Zirvesi, Almanya’nın lider süper market zincirlerinin üst düzey yöneticileri, büyük ithalatçı firmaların temsilcileri, sektör profesyonelleri ve basın mensupları tarafından da yoğun ilgi gördü.
Atasun Optik’ten Sevgililer Günü’ne özel kampanya: “İlk Bakışta Aşk”
Atasun Optik, Sevgililer Günü’ne özel olarak hazırlanan “İlk Bakışta Aşk” indirim kampanyası ile dünyaca ünlü ve birbirinden şık güneş gözlüğü modellerini tüketici ile buluşturuyor. 7-16 Şubat tarihleri arasında 1000 TL ve üzeri tüm güneş gözlüğü alışverişlerinde %20 indirim sizleri bekliyor.
Yalnızca bir aksesuar olmanın ötesinde, kişinin tarzını ve karakterini yansıtan önemli bir stil unsuru olan güneş gözlükleri, yıl boyunca kullanılabilmesi ve kombinleri tamamlayıcı bir öğe olması nedeniyle Sevgililer Günü’nde hediye olarak tercih edilebilecek en güzel seçeneklerden biri. Son dönemde giderek daha fazla ilgi gören “couple güneş gözlükleri” trendi, uyumlu kombinler oluşturmayı seven çiftler için dikkat çekici bir tercih oluyor.
Teknoloji Dünyasında Önemli Atama: Ozan Tekin, Admizu’da!
Ozan Tekin, Admizu’nun Genel Müdür Yardımcısı Olarak Görev Yapacak!
Uluslararası teknoloji ve mobil pazarlama sektöründe 17 yıllık deneyime sahip olan Ozan Tekin, Admizu’ya İş Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği mezunu olan Tekin, Harvard Business School’un online ‘İş Stratejisi’ sertifika programını başarıyla tamamladı.
Kariyerinde fintech ve mobil ödeme alanlarında operasyon, ürün yönetimi, iş geliştirme ve pazarlama süreçlerinde önemli görevler üstlendi. Dijital mobil pazarlama konusunda uzman olan Tekin, uluslararası bir şirketin Türkiye pazarına giriş stratejisini yönetti. Bu süreçte yerel bir ekip kurarak satış ve müşteri ilişkileri yönetiminde etkin rol oynadı. Aynı zamanda şirketin teknoloji lansmanlarında öncü rol üstlenerek teknopark iş birlikleri ve yatırım teşvik programlarına katılım sağladı.
Daha önce İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB) Türkiye Şubesi’nde markasını temsil eden Tekin, Dubai, Marbella ve Köln gibi yerlerde önemli uluslararası fuarlarda iş birlikleri geliştirdi. Bankalar, fintech kuruluşları ve e-ticaret şirketleriyle yaptığı stratejik anlaşmalarla sektörde önemli bir yer edindi. Ozan Tekin, edindiği geniş deneyim ve stratejik vizyonuyla Admizu’da iş operasyonlarının yönetiminden sorumlu olacak.