Salomon Cappadocia Ultra Trail’de kayıtlar başladı, Müsilaj Kâbusu için Çağrı, AIFD Yönetim Kurulu Başkanlığı, Çarpıcı bir yol hikayesi

Salomon Cappadocia Ultra Trail’de kayıtlar başladı 

Salomon Cappadocia Ultra Trail, bu yıl 17-19 Ekim tarihlerinde koşulacak.
Olağanüstü doğal güzellikleri ve emsalsiz tarihi ile UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Kapadokya’nın tepelerinde ve vadilerinde gerçekleşecek Salomon Cappadocia Ultra Trail, dünyanın dört bir yanından gelen patika koşucularını 17-19 Ekim tarihlerinde ağırlayacak.
Ülkemizde gerçekleştirdiği organizasyonlarla spor turizmine büyük katkı sağlayan Argeus Travel & Events tarafından gerçekleştirilen organizasyon 12’nci yılını kutlayacak. İsim sponsoru olarak büyük destek veren Salomon ise bu sene 10’uncu yılını geride bırakacak.
Her sene gelişerek yoluna devam eden Salomon Cappadocia Ultra Trail, bu yıl 14K’lık parkuruyla koşuculara yeni bir parkur deneyimi yaşatacak. Yarışçılara sunduğu parkurlarla adından söz ettiren Salomon Cappadocia Ultra Trail, katılımcılara üst düzey rekabet imkanı sunacak. Bu yıl 80’den fazla ülkeden rekor katılımın olması bekleniyor.
KAYITLAR BAŞLADI
Her sene merakla beklenen Salomon Cappadocia Ultra Trail’de kayıtlar ise başladı. İlk günden itibaren yoğun bir ilgi ile karşılaşan yarışa, şu ana kadar 36 ülkeden 177 sporcu kayıt yaptırdı.
YENİ PARKUR DENEYİMİ
Salomon Cappadocia Ultra Trail, bu sene yeni parkuru ile de dikkat çekiyor. Birçok kategoriden sporcuları bir araya getiren yarış, 14K’lık yeni parkuru ile her seviyeden yerli ve yabancı sporcuyu ağırlayacak.
DESTEKÇİLER
Salomon Cappadocia Ultra-Trail; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Nevşehir Valiliği, Ürgüp Kaymakamlığı, Ürgüp Belediyesi, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Türkiye Atletizm Federasyonu katkılarında Avantgarde Collection, PT Academy, Salcano, ViewSonic, Eker, Züber sponsorluğunda koşulacak. Yarış; Anadolu Sigorta, Intersport, Corendon Airlines, Garmin, Noss Group, Royal Balloon Cappadocia, Yunak Evleri Cappadocia Cave Hotel co-sponsorluğunda gerçekleşecek. Organizasyonun sosyal sorumluluk ortaklığını ise geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Adım Adım üstlenecek.
AYDIN AYHAN GÜNEY: YILLAR İÇİNDE KAZANDIĞIMIZ TECRÜBE İLE GELİŞİME DEVAM EDİYORUZ
Argeus Travel & Events Kurucu Ortağı Aydın Ayhan Güney, Kapadokya’da her geçen gün büyüyen ve yenilenen parkurlarıyla kıyasıya mücadelelere sahne olan bir organizasyona imza attıklarını dile getirdi. Güney, “Yıllar içinde kazandığımız tecrübe ile gelişime devam ediyoruz. Geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene de sorunsuz bir yarış için çalışmalarımıza start verdik. Dünyanın dört bir yanından sporcuları Kapadokya’nın eşsiz doğasında ağırlıyoruz. Gelen her sporcu buradan mutlu ayrılarak bir sonraki yarışın tarihini beklemeye başlıyor. Tabii bu işleri yaparken sponsorlarımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Destekleri ile birbirinden güzel organizasyonlar ortaya çıkıyor” dedi.
14K’LIK YENİ PARKUR AYRI BİR HEYECAN KATTI
Bu sene 14K’lık yeni parkurun sporculara ayrı bir heyecan kattığını ifade eden Aydın Ayhan Güney, “Yurt dışından gelen sporcuların yanı sıra Türk sporcular da kendisini geliştirdi. Son yıllarda ülkemizde birçok trail düzenleniyor ama bunların içinde Salomon Cappadocia ayrı bir yere ve öneme sahip. Aldığımız geri dönüşler de bu anlamda çok olumlu. Biz de yeni parkur dahil ettiğimizi açıkladığımız andan itibaren birçok olumlu dönüş aldık. 14K’lık parkurumuz hem koşucuları hem de bizi mutlu etti. Cuma günü koşulacak yeni parkurumuzla etkinlik süresini artırarak bölge turizmine daha fazla katkı sağlamış oluyoruz” diye konuştu.

WWF-Türkiye’den Marmara’daki Müsilaj Kâbusu için Çağrı: “Acil eylem, planlarda kalmasın”

Marmara ve Ege Denizi’ne yayılan müsilaj kâbusu geri döndü.  Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın açıklamalarının ardından konuya yeniden dikkat çeken WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) 3 yıldır, müsilajın sebeplerinden olan atık deşarjı ve kirlilik sorununun çözülmediğini vurguladı. Türkiye’nin denizlerini ele geçiren müsilaj probleminin bilim önderliğinde bütüncül bir yaklaşımla çözülmesi gerektiğini belirten vakıf, daha fazla geç olmadan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’na uyulması için herkesi eyleme çağırdı.
Marmara Denizi, çevresinde yaşayan 25 milyon insanın, bölgedeki sanayi tesisleri ve tarımsal faaliyetlerin atık yükünü taşıyor. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan müsilaj sorununun çözümü için 2021 yılında 22 maddeden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmış ve Marmara Denizi’nin tamamı özel çevre koruma bölgesi ilan edilmişti. Ancak müsilajın en önemli sebeplerinden  atık deşarjı ve kirlilik sorunu aradan geçen 3 yılda  çözülemedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı da müsilajın Marmara Denizi’nde yayıldığına ve Ege Denizi’ne geçtiğine dikkat çekerek “Yer yer yüzeye çıksa da mevcut şartlarda 3-25 metre derinliklerde örümcek ağı gibi denizi saran müsilajın suların ısınmasıyla birlikte ilkbahardan itibaren yüzeye çıkma ihtimali oldukça yüksek. Deniz dibine çökmeye başlayan müsilaj, pinalar, deniz çayırları, süngerler ve mercanlar gibi canlı gruplarını tehdit etmeye başladığı gibi balıkçıların attıkları ağı çekemez hale gelmesine neden olmaya başlamıştır” dedi.
Tek çözüm, bir litre suyun bile arıtılmadan denize bırakılmaması
Müsilaj, tek hücreli bitkisel mikroorganizmaların (fitoplankton) uygun ortam bulduklarında aşırı derecede artarak, denize salgılarını bırakmalarıyla oluşuyor. Deniz ortamındaki hayvansal besinleri içine hapseden müsilaj, hareket edemeyen midye, istridye, mercanlar gibi canlılar ile larvaların üzerine çökerek, deniz canlılarının beslenmesini ve solunumunu etkiliyor. Bu durum, biyolojik çeşitliliğin azalmasına sebep olmakla kalmıyor, çevre ve insan sağlığını da tehdit ediyor.
Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın açıklamalarının ardından  karar vericileri yeniden harekete çağıran WWF-Türkiye, her gün artan kirliliğin Marmara Denizi’ndeki yaşamı tehdit ettiğini vurgulayarak,  Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Marmara’nın geleceğini kurtarmak için 3 yıl önce hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı’nın acilen uygulaması ve gerekli denetimlerin yapılmasını talep etti.
Marmara Denizi’nin maruz kaldığı çoklu baskıların bertaraf edilmesinin ardından, bir sonraki adım olan doğal müttefiklerin iş birliği yapması büyük önem taşıyor. Fitoplanktonla beslenirken deniz suyunu filtreleyen kara midye ve pina gibi türlerin yanı sıra, yaşam alanları olan deniz çayırlarının bilim temelli yaklaşımlarla korunması talep ediliyor. Ekosistem mühendisleri olarak hareket eden bu canlılar, atık yükü kesilirse Marmara Denizi’nin ekolojik işlevlerini kazanmasına ve iklim değişikliğine karşı dirençli hale gelmesine yardımcı olabilir.

AIFD Yönetim Kurulu Başkanlığına Cem Öztürk seçildi  

Türkiye sağlık ekosistemi için değer üreten 36 araştırmacı ilaç firmasının üyesi olduğu AIFD’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine Sanofi Avrasya Bölgesi Başkanı Cem Öztürk seçildi.
Türkiye’de yenilikçi ilaç ve tedavilere zamanında ve sürdürülebilir erişimi sağlayarak, dinamik bir ilaç sektörü oluşumuna öncülük etmek ve ülkemizin tıbbi/ilaç Araştırma ve Geliştirme alanındaki küresel rekabet gücünü arttırmak amacıyla faaliyet gösteren Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine halihazırda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı görevini yürüten Cem Öztürk seçildi. Derneğin 3 Ocak’ta düzenlenen olağan yönetim kurulu toplantısında Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Cem Öztürk, görevi AIFD Yönetim Kurulu Başkanlığını 2016-2018 ve 2019-2025 arasında başarı ile yürüten Dr. Mete Hüsemoğlu’ndan devraldı.

AİLE BAĞLARININ KIRILGAN ve GÜÇLÜ YÜZÜNE DAİR  ÇARPICI BİR YOL HİKÂYESİ:AHMET VATAN’IN İLK ROMANI  OĞUL, DÜŞBAZ KİTAPLAR’DAN ÇIKTI!

Düşbaz Kitaplar, Netflix’in sevilen dizileri Fatma ve Asaf’ın senaryolarında imzası bulunan Ahmet Vatan’ın ilk romanı Oğul’u okurlarla buluşturdu! Oğul, babasının cenazesi için çıktığı yolculukta geçmişin ağır yükleri ve çözülmemiş duygularla yüzleşirken kendi babalığına ve oğluna giden bir yol keşfeden Barış’ın hikâyesi…Aile bağlarının karmaşıklığını ve insan olmanın derinliklerini keşfe çıkan roman, bir ailenin içindeki kırılmaları, sessiz acıları ve sevginin dönüştürücü gücünü anlatıyor. Oğul, okurlarını geçmişin gölgelerinden geleceğin umutlarına taşıyor.

Senarist, yazar ve akademisyen Ahmet Vatan’ın ilk romanı Oğul, Ayrıntı Yayınları’nın edebiyatta yeni yollar keşfetme heyecanı ve arzusuyla yola çıkan markası Düşbaz Kitaplar’dan çıktı.

Babasının ölüm haberini alan Barış, cenaze için İstanbul’dan Bodrum’a doğru yola çıkar. Yüzleşmekten kaçtığı geçmişinin peşine düşen Barış’ın durakları babası Kemal, annesi Zerrin ve kardeşi Ayşe’yle olan anıları olur.

Barış’ın yol hikâyesi Oğul, iletişimsizlikle birbirini yaralamış, birbirini aynı çatı altında tanımamış ve dört bir yana savrulmuş bir ailenin yıllara yayılan hikâyesidir.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Kayseri Halk Ozanları Kültür Derneği’nde Yeni Dönem, İl Kültür Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun’a ziyaret

Kayseri Halk Ozanları Kültür Derneği’nin 7. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel kurulda yapılan başkanlık seçiminde, …