ST Endüstri Zirveleri, bu yıl dokuzuncusunu gerçekleştireceği eş zamanlı 6 organizasyonda firmaların toplam verimliliğine odaklanacak çözüm ve uygulamaları sahneye taşıyacak. Otomasyon, robotik ve süreç yönetimini kapsayan uygulamalardan fabrikalarda enerji maliyetini düşüren çözümlere kadar üretimin içindeki tüm bileşenleri bir araya getiren ST Endüstri Zirveleri bu yıl verimlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarını işleyecek.
FİRMALAR İÇİN TOPLAM VERİMLİLİK FORMÜLLERİ BİR ARAYA GELECEK
Mavi yaka çalışan bulunamaması, enflasyonist ortamda maliyet baskısı, finansmana erişim sorunu, yeni pazarlara ulaşmanın zorlukları ve diğer riskler firmaların karşılaştığı başlıca zorluklar olarak sıralanıyor. Firmalar için ‘Toplam Verimliliğe Katkı’ sağlayacak her türlü çözüm büyük önem taşıyor. Zirvede çözümler konuşulacak, fuarda uygulama örnekleri sergilenecek.
VERİMLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ
Verimli ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine odaklanan ST Endüstri Zirveleri kapsamında bu yıl; Robot Yatırımları, Endüstri 4.0 Uygulamaları ve Akıllı Fabrika Çözümleri, Enerjisini Üreten Fabrikalar, Proses Otomasyonu, Kazan ve Basınçlı Kap ile Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi olmak üzere 6 farklı zirve ve fuar düzenlenecek. Her yıl binlerce sektör profesyonelinin katılımıyla gerçekleşen ve sektördeki tüm paydaşları bir araya getiren etkinlik, 18-21 Aralık tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
YATIRIMCILARIN SUNUMLARI
Zirveler kapsamında, yatırımcıların sunumları sahneye taşınacak. Verimlilik artırıcı projeleri gerçekleştiren fabrikaların temsilcilerinin bizzat anlatacağı projeler, sektördeki uygulamalara ışık tutacak. Otomotivden beyaz eşyaya, gıdadan çimentoya kadar, farklı sektördeki fabrikalardaki projelerinin anlatılacağı sunumlar ziyaretçilerle buluşacak.
HANGİ STANTTA HANGİ ÇÖZÜMLER VAR? DANIŞMANLAR YÖNLENDİRECEK
Fuar alanında kurulacak olan Info Model Fabrika alanında danışmanlar, ziyaretçilerin ihtiyaçlarına göre yönlendirmelerle fuardan en yüksek verimi almaları için çalışacak. Buradan ziyaretçilere ön bilgi verilerek stantlara yönlendirileceği alan, hem ziyaretçilerin hem de katılımcıların daha verimli bir fuar deneyimi yaşamasını sağlayacak.
HES’lerin ‘Sürdürülebilir Kalkınmadaki Rolü ve Enerji Arz Güvenliğine Katkıları” Ön Plana Çıkarılacak
‘Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’ 3-4 Aralık’ta Ankara’da
Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş İnsanları Derneği HESİAD tarafından bu yıl ilk kez düzenlenecek olan ‘Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’, 3-4 Aralık’ta Ankara’da yapılacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı katılımlarıyla, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Elektrik Üretim A.Ş. destekleriyle yapılacak olan zirvede, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektrik İletim A.Ş., ve IHA (International Hydropower Agency) gibi önde gelen kamu ve özel sektör kurumların üst düzey yöneticileri konuşmacı olacak. Zirvede, hidroelektrik kurulu gücü alanında Türkiye’nin lider şirketlerinin en üst düzey isimleri de sürdürülebilir kalkınmada hidroelektrik enerjisinin rolü ve HES’lerin enerji arz güvenliğine katkılarını farklı açılardan ele alacak.
Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş İnsanları Derneği (HESİAD), 101. Yılı’nı kutladığımız Cumhuriyet tarihimizdeki kalkınma hamlelerinde önemli yeri bulunan hidroelektrik santrallerin ve barajların, iklim hedeflerinin belirleyici olduğu mevcut konjonktürde rolünün daha da artacağına dikkat çekmek amacıyla ilk kez ‘Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’ni düzenliyor.
24 yıllık tarihçesiyle Türkiye’nin enerji alanındaki en köklü sivil toplu kuruluşlarından biri olan HESİAD tarafından 3-4 Aralık tarihlerinde Ankara’da düzenlenecek zirvede, hidroelektrik santrallerin ve barajların Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıları, alanında ulusal ve uluslararası otoritelerce derinlemesine tartışılacak.
Zirvenin Oturum Başlıkları Belli Oldu
DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’nın açılış konuşmacıları arasında bulunacağı ve Enerji ve Tabi Kaynakları Bakanı Alparslan Bayraktar, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ ve Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Zafer Benli’nin ve Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Orhan Kaldırım’ın da açılışında yer almasının beklendiği Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’nin kapsamlı oturum başlıkları da belirlendi.
Buna göre oturumlar aşağıdaki başlıklarda düzenlenecek:
Mevcut Hidroelektrik Santral Yatırımlarının ve 2035 Hedeflerinin Değerlendirilmesi
Hidroelektrik Üretimde Yeni Fırsatlar: Yüzer GES, Pompaj Depolamalı HES, Hibrit Yatırımlar ve Bağlantı Kapasitesi Kullanım Olanakları
Hidroelektrik Tesis Yatırımlarında Finansmana İlişkin Sorunlar ve Yeni Finansal Model Önerileri
Hidroelektrik Santral Yatırımlarında Rehabilitasyon Yatırımları ve Yerli Aksam Kullanımı
Türkiye’de Pompajlı HES Yatırım Potansiyeli ve Değerlendirilmesine İlişkin Öneriler ve Enerji Arz Güvenliğine Etkileri
Hidroelektrik Santral Yatırımlarında ve İşletmeciliğinde Karşılaşılan Hukuki Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Türkiye Yenilenebilir Enerji Piyasasındaki Gelişim ve Gelinen Son Nokta ve Enerji Hedeflerimiz, serbest kürsü
HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, zirvenin, yenilenebilir enerji alanındaki lider üretim kaynağı olan hidroelektrik santrallerin ve barajların önemini ve iklim hedeflerine ulaşmada sağlayacağı katkıları tekrar gündeme getirmelerine yardımcı olacağına inandıklarını kaydetti.
10. MİLAS ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
Üreticileri, zeytin ve zeytinyağı tutkunlarını bir araya getirerek bölgenin benzersiz lezzetlerine ve kültürel mirasına dikkat çeken 10. Milas Zeytin Hasat Şenliği, 16-17 Kasım tarihleri arasında Ata Park’ta gerçekleşecek. Geleneksel olarak her yıl düzenlenen 10.Milas Zeytin Hasat Şenliği kapsamında ENBE Orkestrası ve Emre Fel konserleriyle müzik şöleni yaşanacak, aynı zamanda ünlü şefler Hazer Amani, Mehmet Yalçınkaya, Doğa Çitçi ve Maria Ekmekçioğlu gibi isimler, katılımcılarla özel workshoplar ve söyleşilerde buluşacak.
Muğla’daki 17 milyon zeytin ağacının 11 milyonunu barındıran Milas, Türkiye’nin dünya çapındaki “Zeytin Üssü” olarak adından söz ettiriyor. Bölgenin en büyük zeytin hasat şenliği olarak dikkat çeken etkinlik, 16-17 Kasım tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlayacak.
Milas’ın coğrafi işaretli ürünlerini dikkat çekmek amacıyla düzenlenen 10. Milas Zeytin Hasat Şenliği, ziyaretçilerine zeytin hasatına dair zengin bir kültürel ve gastronomik deneyim sunacak. Yöresel folklor gösterileri, sıkım atölyeleri, söyleşiler, gurme notları, workshoplar, konserler, sergiler, yarışmalar ve panellerin yer alacağı şenlikte; Türkiye’nin önde gelen zeytin ve zeytinyağı uzmanları, gurmeler, şefler ve sanatçılar bir araya gelecek. Program kapsamında, 16 Kasım’da Behzat Gerçeker ve ENBE Orkestrası, 17 Kasım’da ise Emre Fel sahne alarak müzikseverlere keyifli anlar yaşatacak.
Ünlü şeflerin katılımıyla gerçekleşecek workshop ve sunumlarda ise, Şef Mehmet Yalçınkaya, Şef Hazer Amani, Şef Filiz Gökdemir, Şef Sabiha Sezen, Şef Tamer Özkan, Şef Doğa Çitçi ve Gurme Maria Ekmekçioğlu Milas’ın coğrafi işaretli ürünlerini tanıtarak yerel kalkınmanın önemine dikkat çekecek.
YAPAY ZEKA İLE GÖKYÜZÜNE TÜRK İMZASI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AI In The Sky etkinliğinde yaptığı açıklamada uçuş operasyonlarında yerli ve milli yazılım ve cihazları kullandıklarını belirterek “İlk yerli ve milli İnteraktif Radar Analiz ve Data Ekranımız (İRADE) ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduk. Yine, ilk yerli ve milli Sivil Gözetim Radarı’nı Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde kullanmaya başlamayı planlıyoruz. Çok Amaçlı Radar Ekranı kısa adıyla (ÇARE) sistemimiz de hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıyor.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapay zekanın ve büyük verinin havacılık sektöründeki dönüştürücü etkisini ele alan AI In The Sky etkinliğine katıldı. Bakan Uraloğlu, havacılık alanında uluslararası otoriteleri bir araya getiren organizasyonda yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 4 saatlik uçuş süresiyle 1,5 milyar insanın yaşadığı, 51,2 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip 67 ülkenin merkezinde avantajlı ve muhteşem bir lokasyona sahiptir. En hızlı, en güvenli ve en konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğu bilinciyle; ülkemizin bu avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
“Dış Hatlardaki Sayımızı 349 Uçuş Noktasına Çıkaracağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde “dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak” hedefiyle hareket ettiklerini kaydeden Uraloğlu, “Ülkemizi; dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Bugün iç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Önümüzdeki ay da Türk Hava Yolları ile İstanbul-Sao Paolo -Santiago ve İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hatlarında yeni seferlere başlayarak bu senenin sonunda dış hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. Yolcu sayımızın bu yıl sonunda 236 milyonun, 2025 yılında da 250 milyonun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Son 22 yılda 32 yeni havalimanı inşa ettik. Dile kolay 1,5 yılda bir havalimanı.” dedi.
Havacılık sektörünün küreselleşmenin en önemli aktörü olduğunu anlatan Uraloğlu, “Havacılığın, bir ulaşım modu olmaktan öte, ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişiminde önemli bir rol oynayan ve sınırları aşan bir köprü olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu sektör, teknolojinin hızla geliştiği bir çağda, sürekli dönüşüme uğramakta ve rekabet de buna paralel olarak artmaktadır. Genç, modern ve verimli uçak filolarına sahip olmak, havayollarının rekabette bir adım öne geçmesini sağlayan en önemli faktörlerden biridir.” şeklinde konuştu.
“Yapay Zeka ve Büyük Veri Teknolojilerini Değerlendirmek Zorundayız”
Uraloğlu, kalıcı rekabet için sürekli olarak yenilikçi çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade ederek “Hayatımızın her alanında olduğu gibi havacılıkta da yine yapay zeka ve büyük veri teknolojilerini değerlendirmek zorundayız. Zaten dijital teknolojilerin en çok uygulamaya geçtiği ve kullanımının sürekli arttığı sektör havacılık sektörü olmuştur. İlk otomatik bagaj sıralama sistemleri 1990’larda ortaya çıkmış, 2000’li yılların başından bu yana, e‑biletler kâğıt biletlerin yerini alırken, biniş kartları mobil ortama taşındı. Gerçek zamanlı bagaj takipleri uygulanmaya başladı.” dedi.
Yapay zeka alanında yaşanan gelişmelerin havacılık sektörünü derinden etkilediğini belirten Uraloğlu, “Yapay zekanın havacılığa getirdiği en büyük değişimlerden biri olan otonom uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları minimuma indirildi. Havacılık sektöründeki tüm şirketler yapay zeka destekli sistemlerle işletme maliyetlerini ve genel giderlerini düşürebiliyorlar. Bunun üzerinde çalışan birçok firma var. Yani aslında yapay zeka konusunda yapay olan hiçbir şey yok. Gayet somut, başarılı ve pozitif katkıları olduğunu görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Hava Trafiği Yönetimi Daha Çevre Dostu Hale Getirilecek”
Uraloğlu, yapay zeka sayesinde uçakların bakım süreçlerinin optimize edileceğini ve olası arızaların önceden tespit edilebileceğini anlatarak “Büyük veri analizi ile hava trafiği yönetimi daha verimli hale getirilecek ve kazaların önüne geçilecektir. Yine büyük veri analizi ile yolcu davranışları analiz edilerek, daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunulacaktır. Yapay zeka destekli bakım sistemleri sayesinde de uçakların ömrü uzatılacak ve bakım maliyetleri düşürülecektir. En önemli noktalardan biri de yapay zeka ve büyük veri sayesinde hava trafiği yönetimi daha çevre dostu hale getirilecek, emisyonlar azaltılacak ve sürdürülebilir bir havacılık sektörü inşa edilecektir. Bu kapsamda yapay zeka ve büyük veri teknolojilerinin, havacılık sektörümüz için büyük bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Yapay zeka teknolojilerinin hayatın her noktasında olduğunu belirten Uraloğlu, “Her zaman dile getiriyoruz siber güvenlik noktasında en çok önem verdiğimiz husus yazılımdan- cihaz üretimine yerlilik ve milliliktir. Bugün, tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamalarımız ile ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz. Aynı şekilde gururla altını çizmek istiyorum ki devlet hava meydanları genel müdürlüğümüz eliyle gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında da yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi.
İRADE ile Havacılıkta Yeni Dönem Başladı
İnteraktif Radar Analiz ve Data Ekranı (İRADE) ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduklarını bildiren Uraloğlu, “İRADE yazılımını İstanbul Atatürk ve Çukurova havalimanlarımızda kullanmaya başlayarak havacılık alanında yeni bir dönemi başlattık. İlk yerli ve milli hava trafik görüntüleme yazılımımız sayesinde bu alanda da dışa bağımlılıktan kurtularak bundan sonraki yerli teknoloji ürünlerinin önünü açmış olduk. Önümüzdeki günlerde Dalaman Havalimanı’nda da kullanmaya başlayacağız. Yine, Türk mühendislerince geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarı MGR Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde aktifleştirerek kullanmaya başlamayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ÇARE 40’tan Fazla Havalimanında Hizmet Veriyor
Bakan Uraloğlu, hava trafik yönetimi alanında tamamen yerli ve millî imkanlarla geliştirilen Çok Amaçlı Radar Ekranı (ÇARE) sistemi hakkında da açıklamalarda bulunarak “Gerçek zamanlı uçuş verilerini harita üzerinde sergileyerek hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıyor. Ülkemizde 40’tan fazla havalimanında hizmet vermekte olan ÇARE sistemi ülkemiz sınırlarını da aşarak geçen yıl Azerbaycan’da da hizmete başladı. FOD Tespit Radarı (FODRAD), Kuş Tespit Radarı (KUSRAD), Uçuş Bilgi Sistemi (FIDS), AIS Portal Uygulaması, Uçuş İzle Uygulaması, Öngörüsel Siber Saldırı Önleme Sistemi, Coğrafi Tabanlı Dijital Bilgi Platformu Yazılımı, Digital Atis Sistemi ya da Elektronik Uçuş Strip (EFS) uygulaması. Özetle ülkemizdeki uçuş operasyonlarında kullanılan teknolojilerin yerli ve milli olmasında büyük bir aşama kaydettik ve yenilikçi adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.” dedi.
“KDM Tüm Dijital Altyapıyı, Yapay Zeka ile Birleştirerek Sunuyor”
Uraloğlu, Türkiye’nin sivil havacılık alanında dijitalleşme odağında yeni bir sivil havacılık modeli de oluşturduklarını kaydederek “Kurumsal Dönüşüm Modeli kısa adıyla KDM dediğimiz bu model;
yalnızca emniyet ve verimlilik sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sektörde sürdürülebilir bir dönüşümü, ileri teknolojilerle desteklenen bir altyapı aracılığıyla mümkün kılıyor. Bir havacılık otoritesinin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital altyapıyı, yapay zeka ve büyük veri ile birleştirerek sunuyor. ICAO regülasyonlarına uygun şekilde geliştirilen bu sistemde eğitimler şeffaf, takip edilebilir ve bağımsız bir ölçüm mekanizmasına dayanıyor. Böylece hem eğitimin kalitesi artıyor hem de katılımcılar için çok daha etkin bir öğrenme ortamı sağlanıyor.” dedi.
Yeni havacılık modelinin aynı zamanda insan hatasını minimize eden, proaktif ve dinamik bir iş süreci yönetimi de sağladığını kaydeden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Büyük veri altyapısı, gerçek zamanlı analizlerle, potansiyel risklerin önceden tespit edilmesine olanak tanıyor. Dijitalleşme ve veri entegrasyonunun en somut örneklerinden biri de OLS/CNS yazılımımızdır. Bu yazılım, havaalanı çevresinde emniyeti sağlamak için Engel Kısıtlama Yüzeyleri ve Yapı Kısıtlama Alanları haritalarının hazırlanmasını hızlandırmakta ve yüksek doğrulukla sonuçlar sunmaktadır. Dijital Arazi ve Yüzey Modeli ile entegrasyon, arazi üzerindeki tüm potansiyel engellerin otomatik olarak haritalara yansıtılmasını sağlıyor ve emniyet açısından son derece hassas olan bu süreçleri dijital bir yaklaşımla iyileştiriyor. Üstelik bu yazılım, havacılık otoritelerinin gereksinimlerine göre açık kaynak platformunda geliştirildiği için kullanıcı ihtiyaçlarına göre özelleştirilebiliyor. Yine, İHA Takip ve Trafik Yönetim Sistemi, hava trafiğinde veri odaklı karar almanın bir diğer örneğini sunmaktadır. Otonom ticari taşımacılık ve drone kullanımı süreçlerini hızlandırarak, operasyonel verimliliği üst seviyeye çıkartıyor. Dinamik dronebanlar, şehirlerarası otonom İHA uçuşları ve uçuş kayıtlarının gerçek zamanlı olarak izlenebilmesi sayesinde güvenlik en üst düzeyde sağlanıyor.”
Netaş 2024 Yılının Üçüncü Çeyreğinde Satışlarını Yüzde 37 Artırarak 6,4 Milyar TL Gelir Elde Etti
Yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet gösterdiği tüm segmentlerde satış gelirlerini artıran Netaş, telekom ve kurumsal pazarlarda derinleşmeye devam ediyor.
Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında köklü deneyimiyle Türkiye’nin en yetkin teknoloji şirketlerinden biri olan Netaş, 2024 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, yılın ilk dokuz ayında Netaş’ın satış gelirleri yüzde 37 artarak 6,36 milyar TL’ye ulaşırken, alınan siparişler yüzde 42 artışla 6,4 milyar TL seviyesine ulaştı. Şirketin brüt kârı, geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 38 büyümeyle 477 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.
Ekonomideki yavaşlamaya rağmen 2024 yılının üçüncü çeyreğini beklentilere paralel kapattıklarını ifade eden Netaş CEO’su Sinan Dumlu, “Üçüncü çeyrekte, özellikle Telekom ve Kurumsal Pazarlar segmentlerindeki yeni projelerimiz ve iş birliklerimizle satış büyümemizi sürdürdük. ZTE ile gerçekleştirdiğimiz telekomünikasyon altyapı projeleri ve mobil cihaz pazarındaki yeni girişimlerimizle bu büyümeyi önümüzdeki dönemlere de taşımayı hedefliyoruz. Akbank, Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom gibi önemli müşterilerimizle olan projelerimiz başarıyla devam ediyor. Bu yıl Saha Expo’ya katılarak savunma sektöründe çalışmalarımızı tekrardan müşterilerimizle buluşturduk. Türkiye’nin ilk yerli sunucusunu da fuarda ziyaretçilerimize tanıtma fırsatı bulduk. Nubia markasıyla akıllı telefon pazarında emin adımlarla ilerlemeye devam ettik.” dedi.
Gelirler tüm segmentlerde artış gösterdi
Sistem Entegrasyonu yılın ilk dokuz aylık döneminde satışların ve siparişlerin en büyük kısmını oluşturmaya devam etti. Segmentin satış gelirleri yüzde 20 artışla 3,2 milyar TL’ye yükselirken, toplam satışların yüzde 51’ini oluşturarak Netaş’ın en büyük gelir kaynağı olmayı sürdürdü.. Diğer yandan, telekom segmentinin alınan siparişler içindeki payı önemli seviyede arttı. Telekom segmenti tarafından alınan siparişler yıllık bazda yüzde 102 oranında büyüdü. Telekom alanından elde edilen gelirler ise yüzde 56 düzeyinde büyüyerek 2,4 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Türkiye’nin Telekom operatörlerinin altyapısında ZTE ile birlikte hayata geçirilen yeni projeler bu büyümeye katkı sağladı. BDH segmentinin satış gelirleri ise yüzde 78 artarak 715 milyon TL seviyesine ulaştı.
SAHA EXPO 2024’te Katılımcılar Netaş’a Büyük İlgi Gösterdi
Netaş, 2024 yılının en önemli uluslararası iki etkinliğinde dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılardan büyük ilgi gördü. ArGe alanında 50. yılını kutlayan Netaş, savunma, havacılık ve uzay sanayii alanında bölgenin ve dünyanın önde gelen etkinliklerinden biri olan SAHA EXPO 2024’te mevcut ürün ve hizmetlerinin yanı sıra Küresel konum belirleyici GNSS alıcı ve Hassas Saat Üreteci gibi iki yeni ürünü de tanıttı. Netaş, 22-26 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı’nda yerli ve milli ürünlerini başarıyla sergiledi ve Türkiye’nin ilk yerli sunucusu olan Netaş Bulut Sunucu’yu da ziyaretçilerle buluşturdu.
SAHA EXPO’da Netaş ve TAAC Havacılık Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. arasında bir de stratejik iş birliği anlaşması imzalandı. Hali hazırda havacılık sektörü için projeler geliştiren iki firmanın arasındaki iş birliğinin kapsamı bu anlaşmayla birlikte Elektronik, Elektromekanik Cihaz Teknolojileri ve Entegre Sistem Teknolojisi alanlarını kapsayacak şekilde genişlemiş oldu.
Savunma sektöründe önemli bir teknoloji paydaşı olan Netaş’ın üretim merkezinde, Dost Düşman Tanıma (IFF) sorgulayıcı ve cevaplayıcı birimlerinin üretimi devam ediyor.
ZTE’nin en büyük etkinliği olan 5G Zirvesi ve Kullanıcı Kongresi İstanbul’da gerçekleşti.
ZTE’nin en büyük etkinliği olan ve her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen global ölçekteki 5G Zirvesi ve Kullanıcı kongresi, bu yıl 5-6 Kasım 2024 tarihlerinde “Akıllı İnovasyonlarla Başarıyı Yakalayın” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvede ZTE ile Türk ve global operatörleri ve birçok farklı teknoloji alanından katılımcıları ağırladı. Birbirinden değerli konuşmacılar ve farklı teknoloji alanlarında panellerle, son teknoloji trendlerini sektörün önde gelen isimleriyle paylaşırken Türkiye’nin dijital geleceğine katkıda bulunma misyonunu bir kez daha vurguladı.
Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek 5G ihalesi için hazırlıklara şimdiden başlayan Netaş, Türkiye’nin lider Telekom Operatörlerinden birinin bir bölgesinde mobil şebeke tarafında ekipman değişim projelerine başladı. Ayrıca Transmisyon şebekesinin önemli bileşenlerinden APE ve DWDM değişim projeleri de kazanılarak tedarik süreçlerine başlandı. Abone erişim tarafında da uç cihaz projeleri de farklı operatörlerde başarıyla devam eden Netaş Telekom şebekelerine güç sistemleri de sağlıyor.
Geleceğin E Hali 2024 Zirvesi yapıldı Eczacılık sektöründe dijital dönüşüm ve EczacıPOS anlatıldı
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “Geleceğin E Hali 2024 Zirvesi”, eczacılık sektöründe sürdürülebilir ve proaktif çözümlerin öne çıktığı büyük bir buluşma olarak dikkatleri çekti. Etkinliğin ana teması olan “Sürdürülebilir Proaktif Eczacılık”, sektörün geleceğine yön verecek yenilikçi teknolojilerin ve dijital çözümlerin tartışıldığı önemli bir platform sundu.
Kolaysoft Teknoloji, eczacıların dijitalleşme sürecine katkıda bulunacak yenilikçi ürünü EczacıPOS ile zirvedeki yerini aldı. EczacıPOS, eczanelerin ödeme süreçlerini hızlandıran ve kolaylaştıran entegre bir ödeme çözümüdür. Eczacılara tek bir cihazla tüm ödeme yöntemlerini kabul etme imkanı tanımaktadır. Kolay kullanımı, güvenli ödeme altyapısı ve eczane yönetim sistemleriyle entegre çalışabilmesi sayesinde, eczanelerin iş süreçlerini verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcı olmaktadır.
Geleceğin dijital çözümleriyle, eczacılık sektörünü dönüştürmeye devam ediyor
Zirvede yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını kaydeden Kolaysoft Teknoloji Satış Yöneticisi Derya Gökkaya, şunları söyledi:
“Geleceğin E Hali 2024 etkinliğinde, standımızda hem genç eczacı adayları, hem de sektördeki deneyimli eczacılarla bir araya geldik. Yoğun bir ilgi ile karşılaşan EczacıPOS, kullanıcı dostu yapısı ve sunduğu çözümlerle büyük beğeni topladı. Katılımcılar, eczanelerin dijital dönüşümüne nasıl katkı sunduğumuzu yakından görme fırsatı buldu. Sürdürülebilir proaktif eczacılık anlayışını benimsediğimiz bu organizasyonda, Kolaysoft Teknoloji olarak geleceğin dijital çözümleriyle, eczacılık sektörünü dönüştürmeye devam etmenin gururunu yaşadık.” diye konuştu.
EczacıPOS’un eczacılara sağladığı faydalar şunlardır:
1-Kolay ve Hızlı Ödeme: EczacıPOS, tek bir cihazda birden fazla ödeme yöntemini kabul ederek, ödeme işlemlerini hızlandırır. Bu sayede hem eczacılar, hem de müşteriler için ödeme süreci kolay ve sorunsuz hale gelir.
2-Entegrasyon ve Verimlilik: Mevcut eczane yazılımlarıyla entegre bir şekilde çalışan EczacıPOS, satış ve stok takibini kolaylaştırır. Bu sayede eczacılar, tek bir platform üzerinden iş süreçlerini daha verimli yönetebilir.
3-Güvenli ve Kesintisiz Hizmet: EczacıPOS, güvenli ödeme altyapısı ile eczanelerin ihtiyaç duyduğu tüm güvenlik standartlarını sağlar. Ayrıca, sürekli teknik destekle kesintisiz hizmet sunar.
4-Maliyet ve Zaman Tasarrufu: Tek bir cihaz üzerinden tüm ödeme işlemlerinin yönetilebilmesi, eczanelerin maliyetlerini düşürür ve zaman kazandırır.
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil oldu
11 Kasım’da yapılan Türkiye Tenis Federasyonu’nun Olağan Genel Kurulunda Türkiye Tenis Federasyonu Başkanlığına Şafak Müderrisgil seçildi.
TFF’nin yeni başkanı Şafak Müderrisgil, yaptığı konuşmada “Herkes İçin Tenis” vizyonuyla liyakat esaslı bir yönetim, Türk tenisinin markalaşmasını hedefleyen Türkiye Tenis Hamlesi ve tenis camiasında şeffaf iletişim anlayışıyla hareket edeceklerini ifade ederek, şunları dile getirdi: Türkiye çapında teniste büyük bir değişim ve dönüşüm yaratmayı amaçlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda geniş kapsamlı bir strateji planı geliştirdik. Ulusal ve uluslararası arenada kazandığımız deneyimlerle, Türk tenisinin sadece ülkemizde değil, global düzeyde de tanınması ve bir güç haline gelmesi için çalışacağız. Türk tenisinin marka değerini artıracağız. Amacımız, sporcudan antrenöre, tenis kulüplerinden sponsorlara kadar tüm paydaşları içeren bu değerli ekosistemi harekete geçirerek Türk tenisinde kalıcı bir etki yaratmak. Tenisi her yaştan ve kesimden insan için erişilebilir hale getirmek ve ülkemizi uluslararası arenada temsil edebilecek sporcular yetiştirmek istiyoruz. Öncelikli hedefimiz, uluslararası başarı basamaklarını tırmanarak 2028 Olimpiyatlarında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek” dedi.
Şafak Müderrisgil’in başkanlığındaki TTF Yönetim Kurulu Ali Rıza Ceylan, Berk Albayrak, Ebru Özdemir, Eda Sevaioğlu Tan, Ertunç Tümen, Esra Hatipoğlu, Hakan Ertürk, İpek Soylu, İsmail Hakkı Kurt, Kaan Arslan’dan oluşuyor.
Yapay Zeka Destekli Çözümler: Geleceğin Teknolojisine Uyum
Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde, işletmelerin rekabet gücünü artırmak ve verimliliği sağlamak adına yapay zeka tabanlı çözümler büyük bir önem taşıyor. Bu doğrultuda, PaperWork, ileri düzey dijitalleşme sunan yenilikçi çözümleriyle dikkat çekiyor.
“Akıllı Belge İşleme”
PaperWork’ün sunduğu çözümlerden biri olan Intelivus IDP, belgeleri akıllı bir şekilde işleyerek veri yönetimini kolaylaştırıyor. Bu çözüm, belgeleri otomatik olarak tarayarak gerekli bilgileri çıkarıyor ve kullanıcıların zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor.
“Hızlı ve Doğru Yanıtlar”
Query Insight, belirli belge setleri ve web sitelerindeki bilgileri öğrenerek kullanıcılarına hızlı ve doğru yanıtlar sunuyor. Bu yapay zeka tabanlı çözüm, işletmelerin bilgiye erişimini hızlandırırken, karar verme süreçlerini de destekliyor.
Veri Güvenliğinde Yeni Bir Dönem
Veri güvenliği, dijital çağın en önemli konularından biri haline gelmiş durumda. ISDD (Intelligent Sensitive Data Detection), belgelerdeki kişisel bilgileri tespit edip maskeleyerek veri güvenliğini sağlamak adına geliştirilmiş bir çözüm olarak öne çıkıyor. KVKK’ya tam uyumlu bir şekilde kişisel verileri içeren belgeleri otomatik olarak tespit edip maskeler.Bu sayede, işletmeler hem yasal gerekliliklere uyum sağlıyor hem de kullanıcı verilerini koruma altına alıyor.
PaperWork, geleceğin teknolojilerine uyum sağlamak ve dijitalleşmenin avantajlarından yararlanmak için sunduğu yapay zeka destekli çeşitli çözümleri ile işletmelere verimlilik, güvenlik ve bilgiye hızlı erişim sağlıyor.
İNSANLIĞA NEFES, DOĞAYA SAYGI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanı toprakla buluşturduk.” dedi. Türkiye’nin doğa dostu ulaşım vizyonunda ekolojik köprü projelerinin önemli bir yer tuttuğunu belirten Bakan Uraloğlu, Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında Kırklareli ve Edirne arasında 3 ekolojik köprüden ikisinin tamamlandığını, kara yolunda ise Konya-Aksaray, Kaş-Kalkan ve Batman-Hasankeyf yolu gibi noktalarda 15 yeni ekolojik köprünün planlandığını bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanın toprakla buluşturduklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Ağaçlandırma projelerimiz, karayollarında iklim değişikliğiyle mücadelede somut adımların en güzel örneklerinden biridir. Karbon salınımını azaltarak sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım atıyoruz. Doğa ile uyum içinde hareket etmeyi, onun ahengini bozmadan, dengeli ve sürdürülebilir bir yaşamı hedefliyoruz. Paris İklim Anlaşması, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Politikası doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“Karayollarında 15 Yeni Ekolojik Köprü Planlıyoruz”
Bakan Uraloğlu, çevreye duyarlı ulaşım projelerinde doğayla uyumu esas aldıklarını ifade ederek, ekolojik köprü çalışmalarına devam ettiklerini vurguladı. Uraloğlu, “Tarsus-Pozantı Otoyolu’ndaki yaban hayatı geçişi için yapılan ilk köprümüzün yanı sıra şu anda Karayolları Genel Müdürlüğümüz sorumluluğunda toplam 9 ekolojik köprü bulunuyor. Son olarak Aydın-Denizli Otoyolu üzerinde bir adet ekolojik köprünün yapımını tamamladık. Konya-Aksaray Devlet Yolu, Kaş-Kalkan Yolu ve Batman-Hasankeyf yolu Suçeken Boğazı mevkii gibi stratejik bölgelerde toplam 15 yeni ekolojik köprü planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Dünyada yüksek hızlı tren hattı üzerinde inşa edilen ilk ekolojik köprü Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nda”
Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nda (YHT) 2021 yılında yapımı tamamlanan ekolojik köprünün, dünyada yüksek hızlı tren hattı üzerinde inşa edilen ilk ekolojik köprü olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Hayata geçirdiğimiz ekolojik köprü projeleri Türkiye’nin doğa dostu ulaşım vizyonunda önemli bir yer tutuyor. Hat üzerindeki, doğal malzemelerle kaplanan bu ekolojik köprü özellikle çevrenin bitki örtüsüne uygun olarak tasarlandı. Bu sayede hayvanlar köprüyü doğal bir yaşam alanı olarak algılayıp kolay geçiş yapabiliyor. 2025 Yılı Yatırım Programı kapsamında da Ankara-Eskişehir YHT Hattı’nda bir adet daha ekolojik köprü yapımı planlıyoruz.” diye konuştu.
Halkalı-Kapıkule Hattında Ekolojik Köprü Çalışmaları Devam Ediyor
Yabani canlıların karıştığı trafik kazalarını azaltmak amacıyla ekolojik köprü uygulamalarının çevre duyarlılığı açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında Kırklareli ve Edirne arasında üç ekolojik köprü inşa ediyoruz. Kırklareli-Pancarköy arası ile Kırklareli-Ağayeri arasında iki ekolojik köprünün yapımını tamamladık. Edirne ve Kabaağaç arasındaki ekolojik köprüde ise sona yaklaştık, çalışmalara hızla devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
FYZoo’da %50’ye Varan İndirim Fırsatıyla Keşfe Davet!
Doğanın eşsiz dünyasını keşfetmek isteyenler için Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı (FYZoo), hafta içi ziyaretçilerine özel biletlerde %50’ye varan indirim fırsatı sunuyor!
Koruma altında 140’ın üzerinde hayvan ve 300’den fazla bitki türü ile otuz yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı (FYZoo), misafirlerine benzersiz yaban hayatı deneyimini hafta içine özel biletlerde %50’ye varan indirim fırsatıyla sunuyor.
Yaban hayatının renkli çeşitliliğini gözler önüne seren FYZoo’da, hayvanların doğal yaşam alanlarına uygun olarak düzenlenen bölgelerde kaplanlar, kuşlar, armadillolar ve daha pek çok türün günlük yaşamını izleyebilir, onların beslenme anlarına tanıklık ederek gerçek yaban hayatının bir parçası olmanın heyecanını yaşayabilirsiniz.
Ayrıca, doğa severlerin ilgisini çekecek zengin bitki çeşitliliğiyle dolu botanik parkı turları ve doğa yürüyüşleri, bitkilerin büyüleyici dünyasında doğanın sırlarını keşfetmek isteyenler için unutulmaz bir keşif fırsatı sunuyor. Bu özel anlarda, her biri kendi hikayesine sahip yüzlerce bitkiyi tanıma imkanı bulurken, doğanın derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
FYZoo, hafta içi %50’ye varan indirim fırsatıyla yaban hayatın büyüsüne adım atmak isteyen herkesi parka davet ediyor!FYZoo, haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık.
Mobilya ihracatı değer bazında artıyor karlılıkta alarm veriyor
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %2,2 artarak 690,9 milyon dolara ulaştı. AKAMİB, ekim ayında %2,8 düşüşle 79,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, düşük fiyat rekabetinin firmaların karlılığını olumsuz etkilediğini ve sektörde sürdürülebilir büyüme için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Çoğu firmanın zararına satış yapmak zorunda kaldığını belirten Kılıçer, mevcut koşullarda rekabet gücünün korunabilmesi için destek çağrısında bulundu.
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,2 artışla 690 milyon 992 bin dolar oldu. Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ise ekim ayında yüzde 2,8’lik azalışla 79 milyon 431 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Bu yılın 10 aylık döneminde Türkiye geneli sektör ihracatı yüzde 1,5 azalışla 6 milyar 517 milyon 460 bin dolar olurken, AKAMİB de bu dönemde yüzde 1,2 artış ile 731 milyon 479 bin dolar ihracat geliri elde etti.
Çevre ülkelere ihracat artıyor
Sektörün Türkiye geneli ekim ayı ihracatında en başarılı ilk beş pazarı Irak, Birleşik Krallık, ABD, Almanya ve İran oldu. İlk 10 pazar içerisinde Irak, Birleşik Krallık, ABD, Gürcistan ve Romanya’ya çift haneli ihracat artışları dikkat çekti.
AKAMİB’in ekim ayı ihracatında da Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı sırasıyla; Almanya, Suriye, Romanya ve Fransa takip etti. İlk 10 pazar içerisinde ABD, KKTC ve Gürcistan’a çift haneli ihracat artışı sağlandı.
“Rakamlar pozitif görünse de, karlılığın düşmesi alarm verici bir noktaya geldi”
Sektörün ekim ayına ilişkin ihracatını değerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, Türkiye geneli sektör ihracatının artış kaydettiğini ancak AKAMİB’in yüzde 2,8’lik bir düşüş yaşadığını belirtti. Rakamlar değer bazında pozitif görünse de, karlılığın düşmesinin sektörde alarm verici bir noktaya geldiğini belirten Kılıçer, şu açıklamaları yaptı:
“Firmalarımız, düşük fiyat verme zorunluluğu altında rekabet gücünü büyük ölçüde yitirdi ve çoğu zaman zararına satış yapar hale geldi. Bu koşullar altında sürdürülebilir büyüme imkansız hale geliyor. İhracatçılarımız, böylesine zorlayıcı bir rekabet ortamında dahi büyük bir azimle mücadele ediyor, ancak mevcut koşullarda bu çabanın sürdürülebilir olması için ekonomi yönetiminden acil destekleyici adımlar bekliyoruz. Bu destekler sağlandığı takdirde, hem rekabetçiliğimizi yeniden kazanacak hem de ihracatımızı sürdürülebilir bir şekilde artırabileceğiz.”