ERÜ’de “Rektör-Öğrenci Buluşması”, KÜN Kahramanmaraş Turizm Master Planı’nı hazırlayacak, Kapadokya Plein Air KÜN’de Başladı, Hikikomori hızla yayılıyor

ERÜ’de “Rektör-Öğrenci Buluşması” Devam Ediyor

 Erciyes Üniversitesi Rektörü (ERÜ) Prof. Dr. Fatih Altun, “Rektör-Öğrenci Buluşması” kapsamında Güzel Sanatlar, Mimarlık ve Eczacılık Fakültelerinin öğrencileri ile bir araya gelerek, talep ve isteklerini dinledi.

ERÜ’de düzenlenen “Rektör-Öğrenci Buluşmaları” aralıksız devam ediyor.

 Program kapsamında her gün üç fakülteyi ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Fatih Altun’un bugünkü ilk ziyareti Genel Sekreter Prof. Dr. İbrahim Narin ile birlikte Güzel Sanatlar Fakültesi oldu.

Fakülte Konferans Salonu’nda öğrenciler ile bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, ben olarak değil, biz olarak bir yönetim anlayışı içerisinde olduklarını söyledi.

Öğrenci faaliyetlerinin önemine değinen Rektör Prof. Dr. Altun, öğrencilerin kulüp çalışmaları ve sosyal faaliyetlerde aktif olmalarını istediklerini belirtti.

Rektör Prof. Dr. Altun, ikinci ziyaretini ise Mimarlık Fakültesi’ne gerçekleştirdi.

Ziyaretinde öğrencilere seslenen Rektör Prof. Dr. Altun, “Zaman çok çabuk geçmekte. Geçen bu zaman dilimini geri alamayacaksınız. Şunu unutmayın ve zaman dilimini çok iyi değerlendirin. Kendinizi geliştirmek için her zaman gayretle çalışın” dedi.

Rektör Prof. Dr. Altun bugün son ziyaretini ise Eczacılık Fakültesi’ne gerçekleştirdi.

Rektör Prof. Dr. Altun, burada yaptığı konuşmasında hayat boyu öğrenmenin önemine dikkat çekerek, “Bilgilerinizi güncellemeniz ve dış dünyaya kapalı olmamanız çok büyük stratejik öneme sahip. Bunları aktif olarak yürüttüğünüz sürece meslek hayatınızdaki başarı arkasından gelecektir” diye konuştu.

Ziyaretlerinde öğrenciler ile uzun süre sohbet eden Rektör Prof. Dr. Altun, tek tek soruları cevapladı.

“Rektör-Öğrenci Buluşması” kapsamında Rektör Altun’un ziyaretlerinde Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oya Levendoğlu ve Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Orhan Püsküllü de birer konuşma yaparak, fakültelerinde yürütülen eğitim-öğretim faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.

Uluslararası Sanatçıların Katıldığı Kapadokya Plein Air KÜN’de Başladı

Türkiye’deki doğal ve kültürel mirasın sanatsal yorumlarla zenginleştirilmesi ve yeni sanatsal perspektiflerin geliştirilmesi amacıyla uluslararası İlya Repin Sanat Akademisi’nden sanatçıların katıldığı ‘Kapadokya Plein Air’ başladı.

Sanat eğitimi ve pratikleri için bir model sunarak, sanatın doğrudan gözlem ve deneyim yoluyla nasıl geliştirilebileceğini ve çeşitlendirilebileceğini göstermeyi amaçlayan, sanatçıların farklı kültürel ve sanatsal yaklaşımlarını bir araya getirerek, kültürel çeşitliliğin ve karşılıklı etkileşimin sanatsal üretim üzerindeki etkilerinin araştırılacağı Plein Air (Açık Hava Ressamlığı) etkinlikleri Kapadokya Üniversitesi (KÜN)’nde başladı.

Sanatçıların yeni yorumlar geliştirerek Kapadokya’nın farklı mekânlarını ve kültürel öğelerini plein air yöntemiyle resmedeceği, öğrenciler ve sanatçılar arasında kültürel ve sanatsal bilgi alışverişinin güçlendirilmeye çalışılacağı etkinlikler 9 Kasım Cumartesi gününe kadar devam edecek. KÜN Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri ve Sanat Topluluğu’ndaki gönüllü öğrencilerin, sanatçıların mentorlukları altında uygulamalı sanat eğitimi alacağı proje sonucunda 10 Kasım Pazar günü düzenlenecek sergi aracılığıyla yerel ve uluslararası sanatseverlere bölgenin yeni bir bakış açısıyla tanıtılması sağlanacak.

 

Plein Air Nedir?

Plein air, doğrudan doğada çalışmayı ifade eden ve sanatçının gözünü doğa manzarası karşısında arındırarak daha derin ve özgün bir sanatsal üretim gerçekleştirmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu etkinlik, İlya Repin Sanat Akademisi’nden mezun olan ve aynı zamanda öğretim görevlisi olarak görev yapan sanatçılarla Türkiye’nin Kapadokya bölgesinde gerçekleştirilecek bir plein air çalışmasını kapsamaktadır. Etkinlik, Türkiye’nin zengin doğal ve kültürel mirasını sanatsal bir perspektifle ele alarak, yerel ve uluslararası sanat toplulukları arasındaki kültürel etkileşimi artırmayı hedeflemektedir.

Etkinlik Programı

3-8 Kasım 2024: Günlük plein air sanat çalışmaları, seminerler ve atölye çalışmaları:

Her gün farklı bir lokasyonda plein air çalışmaları: Göreme, Ürgüp, Avanos gibi Kapadokya’nın ikonik mekânlarında sanatçılar doğrudan doğa karşısında çalışacaklardır. Öğleden sonra (15.00-18.00) seminerler ve sanatçılarla birebir etkileşim oturumları, birlikte çalışması ve mentorluk programları düzenlenmesi,

9 Kasım 2024: Sanat eserlerinin son rötuşları ve sergi hazırlıkları,

10 Kasım 2024: Sergi açılışı ve kapanış töreni. Sergi, halkın katılımına açık olacaktır.

Kapadokya Üniversitesi (KÜN) Kahramanmaraş Turizm Master Planı’nı Hazırlayacak

6 Şubat depremlerinin ardından, Kahramanmaraş’ın tekrar inşasında şehrin kültürel ve tarihi mirasını daha geniş bir kitleye ulaştırmak, turizmi canlandırmak ve ekonomik katkı sağlamak için Kapadokya Üniversitesi (KÜN) tarafından hazırlanması planlanan Kahramanmaraş Turizm Master Planı’nın arama konferansı ve çalıştayı yapıldı.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen arama konferansı ve çalıştaya; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Rüstem Keleş, KÜN’ü temsilen Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, Prof. Dr. Volkan Altıntaş ve Dr. Öğr. Üyesi Aygül Akkuş, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesinden ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden akademisyenler, Kahramanmaraş ilçe belediyelerinden temsilciler, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kalkınma Ajansı, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, sivil toplum kuruluşları ve turizm sektöründen temsilciler katıldı.

Kahramanmaraş’ın tarihi ve kültürel zenginliğini daha geniş kitlelere tanıtarak turizmi canlandırmak ve ekonomiye katkıda bulunmak amacıyla KÜN ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hazırlanması planlanan Kahramanmaraş Turizm Master Planı tartışıldı. Yürütülen çalışmalarda, şehrin kültürel değerlerine sahip çıkarak turizm potansiyelinin geliştirilmesi amacıyla fikir alışverişinde bulunuldu. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Rüstem Keleş, hayata geçirilmesi planlanan Kahramanmaraş Turizm Master Planı’nın şehrin turizm ve ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Keleş; “Kahramanmaraş, kültürel ve tarihi mirası açısından Türkiye’de ender özelliklere sahip bir şehir. Bu çalıştay sayesinde şehrin tüm değerleri ayrı ayrı ele alınacak” dedi.

KÜN, İllerimizin Turizm Master Planlarını Hazırlama Konusunda Uzmanlaştı

KÜN Turizm Rehberliği bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, KÜN’ün illerimizin Turizm Master Planlarını hazırlama konusunda uzmanlaştığını belirtti. Gülcan; “KÜN olarak uzmanlaştığımız konulardan birisi de şehirlerin Turizm Master Planını hazırlamak. Bugün burada Kahramanmaraş’ın farklı turizm paydaşları ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir toplantı gerçekleştirdik. Kahramanmaraş’ın sahip olduğu zengin kültürel ve tarihi mirası daha geniş bir yelpazeye tanıtmak, turizmi canlandırmak ve kent ekonomisine katkı sağlamak amacıyla önümüzdeki 5 yılın planlamasını yapağız” dedi.

Destinasyon Yönetimi ve Pazarlaması, Akıllı Şehir ve Turizmde Dijitalleşme, Eğlence ve Etkinlikler, Konaklama ve Seyahat İşletmeciliği, Gastronomi Turizmi, Doğal Varlıklara Dayalı Turizm Türleri, Kültürel ve Tarihi Varlıklara Dayalı Turizm Türleri ve Spor ve Macera Turizmi başlıklarına sahip olan 8 ayrı çalışma grubu ile Kahramanmaraş turizminin gelişmesi için yol haritası belirlendi.

Hikikomori hızla yayılıyor

İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Kuş, toplumdan geri çekilme sendromu olarak bilinen Hikikomori’nin sosyal medyanın da içinde olduğu etkenler sebebiyle Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladığını belirterek, gençler üzerindeki etkilerine dair kritik açıklamalarda bulundu.

Toplumdan izole olma ve sosyal ilişkileri tamamen kesme durumu olarak tanımlanan Hikikomori Sendromu, başta Japonya’da görülmekle birlikte giderek dünya çapında artış gösteriyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Kuş, bu sendromun Türkiye’de de genç bireyler arasında yaygınlaşmaya başladığına dikkat çekerek, sosyal baskılar, akademik ve mesleki beklentiler ile dijital dünya etkilerinin sendromun ülkemizdeki en önemli sebepleri arasında olduğunu vurguladı. Dr. Kuş, bu geri çekilme durumunun gençlerin psikolojik ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

YETERSİZ HİSSETME DUYGUSU ÖNEMLİ SEBEPLERDEN

Türkiye’deki gençler, ailelerinden ve toplumdan gelen yoğun başarı beklentileri ve toplumsal baskılar nedeniyle ciddi bir stres altında kalıyor. Eğitim ve iş yaşamında başarıya yönelik yüksek standartların yanı sıra sosyal medyanın sürekli göz önünde olma hali, bireylerin kendilerini yetersiz hissetmelerine yol açabiliyor. Bu durum, sosyal ilişkilerden geri çekilme isteğini artırarak, Hikikomori Sendromu’na zemin hazırlıyor. Dr. Öğr. Üyesi Kuş, “Toplumsal baskı ve başarı kaygısı gençleri içe kapanmaya itiyor, bu da zamanla ciddi bir sosyal izolasyona neden olabiliyor” diye konuştu.

AİLEYLE BİLE İLETİŞİMİ KOPARIYOR

Türkiye’de Hikikomori Sendromu’na yakalanan bireylerde özellikle sosyal ilişkilerden uzaklaşma, uzun süre evden çıkmama, aileyle bile sınırlı iletişim kurma gibi belirtiler gözlemlendiğini belirten Dr. Kuş, “Bu durum, gençlerin iletişim becerilerinin zayıflamasına, kariyer hedeflerinden sapmalarına ve aile içi çatışmalara neden olabilir” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Kuş, bu gibi durumların toplum içinde iş gücü kaybına ve sosyal ağların zayıflamasına yol açabileceği konusunda uyararak, toplumsal yapının bu sendromdan olumsuz etkilenebileceğini ifade etti.

ÇÖZÜM YİNE AİLEDE

Hikikomori Sendromu’nun bireylerin psikolojik sağlığını derinden etkilediğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Kuş, sendromun önlenmesi ve tedavi edilmesi için toplumsal bilinçlenmenin önemine değindi. Dr. Öğr. Üyesi Kuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Psikolojik destek, bireylerin sosyal yaşama yeniden adapte olmaları açısından büyük önem taşıyor. Ailelerin ve sosyal çevrenin de bu konuda bilinçlendirilmesi, gençlerin desteklenmesi açısından kritik”

Dr. Öğr. Üyesi Kuş, gençlerin içe kapanmasını engelleyecek sosyal etkinliklerin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi.

ÖNLEYİCİ VE DESTEKLEYİCİ ÇALIŞMALAR BAŞLADI

İstanbul Ticaret Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde Hikikomori Sendromu ile mücadele amacıyla gerçekleştirilen bir toplantıya ev sahipliği yaptı.  Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün Yeşilay iş birliğinde yürüttüğü, ‘Beyond the Doorstep’ (Kapının eşiğinde) isimli projenin tanıtım toplantısında Hikikomori Sendromu’nun internet, oyun ve kumar bağımlılıklarının bir sonucu olarak gençleri sosyal hayattan uzaklaştırdığına vurgu yapıldı.

Y VE Z kuşağı hastalığı Hikikomori nedir?

Hikikomori terimi ilk olarak 1998 yılında Tamaki Saito tarafından altı aydan uzun bir süre okula veya işe gitmeyi bırakıp evde kalan bireyleri tanımlamak için kullanıldı. Japonya’da 2019’da 600 bine yakın Hikikomori tanımına uyan bireyin yaşadığı tespit edilmişti. Hikikomori sadece gençlerin değil, tüm yaştan insanların karşı karşıya kaldığı sosyal bir problem olarak adlandırılıyor.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Sektör Kampüste Programı Kapsamında ERÜ ve ASPİLSAN Enerji’den İş Birliği

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı arasında yapılan protokol çerçevesinde hayata geçirilen, teknoloji …