BİZLERİ YÖNETENLERE ÖRNEK TAVIR

Oğuz UÇAR
Genç gazeteci arkadaşlarıma sesleniyorum;
Eğer bu mesleği seçtiyseniz, herkese eşit mesafede olmalısınız!
Böyle davranmayıp kaleminizi birilerine kiraya verirseniz, yazılarınız sizin olmaktan çıkar!
Objektifliğinizi ve inandırıcılığınızı kaybederken, meslekten de hızla uzaklaşırsınız.
Bir gün, en yakınlarınız bile sizi anlamakta güçlük çekiyorsa sizin için “Tehlike çanları” çalıyor demektir.
Bunun devam etmesi halinde de, saygınlığınızın sıfırlandığını görürsünüz!
İtibarınızı ve inandırıcılığınızı korumak için, hiç bir zaman herkese eşit mesafede olmanız gerektiğini unutmamalısınız.
Üzülerek söylüyorum; özellikle AKP iktidarı döneminde bu ülke “Üç Maymun”u oynayan gazetecilerle dolup taştı. Ama mutlu olduğum bir şey var ki; Ekranlarda boy gösteren, gazetelerde sütunları işgal eden bu tip ünlü gazetecilere(!) halkımız artık itibar etmiyor.
* * *
Biliyorsunuz, bu ülke AKP iktidarı ile çok yoruldu!

Hele hele 15 Temmuz sonrası “Tek Adam Rejimi”ne geçilmesi, tüm dengeleri alt üst etti.
TBMM adeta askıya alınırken, hukuk yok edildi. Anayasa Mahkemesi kararlarının, yerel mahkemeler tarafından sorgulanır hale getirilmesi, yüzünden insanların adeta beyinleri yandı.
Bu durum, ülke yönetimine olan güveni de bitirdi!
Güven hem ekonomi için, hem de sosyal huzur için önemlidir!
Şimdi düşünüyorum da; İktidarın başı ile onun ortağı olan kişi, geçmişte birbirlerine neler söylemişlerdi… O hakaret dolu sözler hala internette dolaşıyor. Her iki partinin başındaki kişiler, o gün söyledikleri sözlerle hala sorgulanıp eleştiriliyor. Ama ben onlarla ilgilenmiyorum.
Çünkü bizi çok bağlamıyor!
Ama o koltukta oturan kişinin devlet adına, ülke adına söylediği her söz bizi ilgilendiriyor.
Çünkü bunun bedelini millet olarak bizler ödüyoruz.
Hatırlayın lütfen, Mısır, Suriye, Rusya, ABD ve AB ile olan ilişkiler önümüze ekonomik bedel olarak gelmedi mi? Peki bu millet o sözlerin, o tavırların bedelini fakirleşerek ödemeye devam etmiyor mu?
Sorunlar yumağında boğulan, suni gündemlerle kafası karıştırılan insanlar artık bu ülkede huzur ve barış istiyor. Kutuplaşma istemiyor!..
Başörtüsü, başörtüsü diye iktidara gelenlerin oylarının hızla düşmeye başladığı bir süreçte Harbiyeliler ile İmam Hatipleri karşı karşıya getirme çabaları hiç hoş değil!
Şu unutulmamalıdır; Harbiye’nin geleneğinde “Mezuniyet töreni sonrası kılıç çatma” vardır.
Teğmenlerimizin tören kıyafetlerinin bir parçası olan kılıçlar Türk’ün kültürünün bir parçasıdır. Bugün bir çok üniversitelerimizde mezuniyet töreninde kepler gökyüzüne fırlatılırken Teğmenlerimiz  de böyle bir şey yapmış olsalardı, askerlik ciddiyetinden uzaklaşmış olacaklardı.
İşte böyle bir durumda “soruşturma” açılabilirdi.
Kaldı ki iktidar kanadından çok büyük tepki verilmediği halde, 1 haftalık suskunluğun ardından İmam Hatiplilerin bulunduğu bir Teğmenler için soruşturma açılacağının duyurulması gelinen son noktadır.
Son derece kritik bir coğrafyada yaşayan bir millet olarak, ordumuz bizim için önemlidir. İnsanlarımız kendi içinden çıkan askerleri sever.
FETÖ eli ile yapılan Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında Türk Milleti, kendi içinden çıkan ordusuna nasıl bir düşmanlık yapıldığını gördü.
…Ve “Askere yapılan düşmanlığın, düşmana askerlik” anlamına geldiğini de iyi öğrendi.
O Teğmenlerimiz elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin ve bu devletin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleridir. Eğer attıkları sloganlarda, bir başka ülkenin ve o ülke kurucusunun adını söyleselerdi, işte o zaman hep birlikte ayağa kalkardık. Siz de çok haklı olurdunuz.
Artık yeter! Ne olur daha fazla germeyin insanları!
* * *
Yazımın girişinde genç gazeteci arkadaşlarıma seslenmiştim.
Şimdi “Meslekte Usta olmak için, egoları yenmek lazım” diye devam ediyorum.İşte gerçek bir usta, değerli meslektaşım “Medya Ombudsmanı” Faruk Bildirci…
Geçen hafta Cumhuriyet Gazetesinde çalışan genç bir arkadaşımızın haberini haksız bir şekilde eleştirdiğini bu sütunlara taşımıştım.
Sayın Bildirici, önce Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosundan Merve Kılıç kardeşimizi aramış.
Sonra da X hesabım üzerinden bana ulaştı. Oradan kendisiyle yazıştık.
Son derece olgun ve nazik bir tavır içinde gerekli düzeltmeyi yapacağını ifade etti.
Hakikaten, bu haftaki yazısında bu durumu düzeltmiş.
Sayın Bildirici’ye bu örnek tavrından dolayı çok teşekkür ediyorum.
Genç gazeteci arkadaşlarımız için güzel bir örnek olan bu tavrı, ayakta alkışlıyorum.Keşke bizi yönetenler de bu olgunluğu gösterebilse…
Böyle bir tavır, ülkeye de huzur, barış ve bereket getirir!

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

İLHAN KARAÇAY, TÜRKLERE TİCARİ HESAP AÇMAYAN HOLLANDA BANKALARININ, KARA PARA İDDİALARINI GÖLGE ADAMA SORDU

Hollanda bankalarının işyeri hesabı açmak isteyen Türk yatırımcılara hesap açmaması ve Türkiye’yi kara para aklamakla …