VitrA, dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosunu üretti
VitrA’nın yeni çevre dostu lavabosu, dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyor. Atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veren lavabolar sayesinde, küresel ısınmaya üretim süreci kaynaklı etki ürün başına %30 azalıyor.
VitrA, kendi kategorisinde dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosunu ürettiğini açıkladı. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretildi. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak kasım ayında düzenlenen UNICERA Fuarı’nda tanıtıldı. Mat bej renkte ve 5 formda tasarlanan lavaboların ardından, VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi planlanıyor.
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı en üst seviyeye çıkarıyor. ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kg hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.
“Döngüsel ekonomiye katkımızı en üst seviyeye çıkarmaya kararlıyız”
VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan lavaboyla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda yeni bir standart ortaya koyduklarını söyleyen Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan, şu açıklamayı yaptı:
“Yenilikçi bir iş modeli ve döngüsel tasarım ilkeleri doğrultusunda, seramik sağlık gereçleri üretiminden doğan atıklarımızı, başka bir fabrikaya hammadde olarak göndermek yerine, kendi üretim sürecimizde yeniden kullanmaya başladık. Böylece doğal kaynakları ve ekosistemleri korumamız, çevresel etkiyi ve karbondioksit salımını azaltmamız, artan maliyetlerin önüne geçmemiz ve hammadde kısıtlarını ve risklerini aşmamız mümkün oluyor. %100 geri dönüştürülmüş lavabo, daha az kaynak kullanma, atıkları en aza indirme ve döngüsel ekonomiye katkıyı en üst seviyeye çıkarma konusundaki kararlılığımızı temsil ediyor.”
Küresel ısınmaya %30 daha az etki
Dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosunun üretimi sayesinde, küresel ısınmaya etkiyi ürün başına %30 azalttıklarına dikkat çeken Özgen Özkan, “Çevre dostu lavabolar, VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Sırlama için de geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanılması konusunda ArGe çalışmalarımız devam ediyor. Paketleme malzemelerinden yeni ikon kullanımına kadar farklılaştırılan lavaboların ardından, %100 geri dönüştürülmüş malzemelerle yeni ürünler üreterek ürün gamımızı genişletmeyi hedefliyoruz” dedi.
YERLİ VE MİLLİ TREN ÜRETİMİNDE TARİHİ İMZA
TCDD Taşımacılık’ın araç havuzuna 95 adet yerli ve milli “Eskişehir 5000” elektrikli anahat lokomotifinin dahil olacağını bildirerek, “TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü, TCDD Taşımacılık için 95 adet ‘Eskişehir 5000’ün üretimine başlayacak. Lokomotifimizin yerlilik oranı seri üretimde yüzde 85’e kadar çıkacak” dedi. Bakan Uraloğlu, bu alandaki ilklerin ve enlerin projesi olarak da kabul ettikleri Eskişehir-5000 projesinin 1280 kW gücüyle bugüne kadar Türkiye’de tasarlanan en yüksek güçlü CER motoru özelliğini taşıdığının altını çizdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi A.Ş. (TÜRASAŞ) ile TCDD Taşımacılık arasında imzalanan Eskişehir 5000 Elektrikli Anahat Lokomotifi Sözleşmesi İmza Töreni’nde konuştu. Geçtiğimiz günlerde TÜRASAŞ Sivas Bölge Müdürlüğü’ne Türkiye’nin en modern ve en büyük kapasiteli Boji Üretim Fabrikasının açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatan Uraloğlu, artık, demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan her türlü aracın ihtiyacı olan bojilerin bu fabrikada üretileceğini söyledi. Uraloğlu, bugün imzalanan sözleşmeyle ise TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nün TCDD Taşımacılık için 95 adet “Eskişehir 5000” Elektrikli Anahat Lokomotifinin üretimine başlayacağını duyurdu.
Teknoloji Ürünü İhracatı 2023’te 100 Milyar Dolara Ulaştı
Bakan Uraloğlu, cumhuriyetimizin yeni yüzyılı için hayal ettikleri ve yıllardır hazırlığını yaptıkları projeleri daha da hızlandıracaklarını söyleyerek, “Bu yüzyıl ülkemizin dünya tarihine ‘Sanayisi güçlü, teknolojisi milli bir Türkiye’ vizyonuyla damga vurduğu bir dönem olacak. Zaten daha şimdiden Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde geçen son 22 yılda yerli sanayimizi geliştirerek ürettiğimiz milli teknoloji ürünleriyle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduk. Ülkemizin savunma sanayisi başta olmak üzere makine, medikal, ulaştırma, elektrik elektronik gibi orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatı 2023’te 100 milyar dolara yaklaştı. Hatta bundan yaklaşık 60 yıl önce TÜRASAŞ’ın Eskişehir tesislerinde yani burada üretilen Devrim Otomobilini engelleyenlere de TOGG ile cevap verdik. TOGG ile kendi arabamızı üreterek milletimizin bir özlemini bir hayalini daha gerçeğe dönüştürdük” diye konuştu
Yerli ve Milli TÜRKSAT 6A, Haziran’da Uzayda
Bakan Uraloğlu, Gökbey ve Atak Helikopterlerini, Bayraktarı, Akıncı’yı, Kızılelmayı ve son olarak yerli savaş uçağı Kaan’ı göklerde gördüklerinin altını çizerek MİLGEM Projesi ile Türkiye’nin kendi savaş gemilerini bir bir denize indirdiğini vurguladı. Dünyanın ilk SİHA Gemisi TCG Anadolu’nun üretildiğine değinen Uraloğlu, “İlk yerli ve milli gözetleme uydumuz İMECE, küp uydularımız ve yakın yörünge takım uydularıyla kendi yerli gözlem ve haberleşme uydularımızı üretmeye başladık. İlk milli ve yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile de uzay ve uydu teknolojileri alanında teknik bir devrim gerçekleştiriyoruz ve uydumuzu Haziran-Temmuz gibi yörüngesine göndermeyi hedefliyoruz” diye konuştu
TÜRASAŞ, Orta Doğu’nun En Büyük Üreticilerinden Biri
Uraloğlu, üretimde demiryolu araçlarını ve sanayisini geri bırakmadıklarını söyleyerek Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak hayata geçirdikleri tüm projelerde yerlilik ve millilik hususlarını ön planda tuttuklarını kaydetti. Uraloğlu, raylı sistem araçlarının farklı bölümlerinin yapıldığı üç önemli şirket olan TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ’ı, 4 Mart 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile TÜRASAŞ çatısı altında birleştirdiklerini de hatırlatan Uraloğlu, “Demiryolu araçlarının üretiminde, sektör paydaşlarını bir çatı altında toplayarak raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme ve sinerji yakaladık. TÜRASAŞ’ı, Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticilerinden birine dönüştürdük. Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda Yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu vagonları, yük vagonları, Cer konvertörü, Cer motoru, dizel motor, Tren Kontrol Yönetim Sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz” dedi. Uraloğlu, cumhuriyetin 100’üncü yılı olan 2023 yılında da ilk milli elektrikli tren setlerini hizmete aldıklarını anımsatarak yüzde 70 yerlilik oranı ile üretilen yerli ve milli sürücüsüz metro araçlarını da raylara indiklerinin altını çizdi.
Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti 2024’te Tamamlanıyor
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin saatte 160 kilometre hıza sahip “Yeni Sakarya” ismi verilen ilk Milli ve Yerli Elektrikli Tren Seti projesinde de 2 setin tamamlanarak hizmete sunulduğunu bildirdi. Seri üretime geçildiğini, 2030 yılına kadar bu tren setlerinin sayısını 56’ya tamamlamayı planladıklarını açıklayan Uraloğlu, “Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti Projesinde de tasarım çalışmalarında son aşamaya geldik. Bu yıl prototip üretimin tamamlanmasını planlıyoruz Milli Banliyö Tren Seti Prototip araç üretimi çalışmalarımız da devam ediyor” dedi. Uraloğlu, TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nün lokomotif, boji, elektrik makinaları, motor, vagon, talaşlı imalatlar ve kimyasal işlemler fabrikalarından oluşan yedi fabrika ile bütünleşmiş dev bir üretim merkezi olduğunu vurguladı. Merkezde bugüne kadar toplam 912 adet çeşitli tipte Lokomotif, 11 bin 974 çeşitli tipte vagon üretimi gerçekleştirildiğini anlatan Uraloğlu, 22 yılda, 1000 Beygir Gücünde DH 10000 tipi Dizel Hidrolik Anahat ve Manevra Lokomotifi üretimi ve ihracının yanı sıra DH7000/DH10000/DH12000 tiplerinde toplam 31 adet lokomotif ve lokomotiflere ait yedek parçaların da Irak Demiryollarına ihracının yapıldığını kaydetti.
Ülkemizde Tasarlanan En Yüksek Güçlü CER Motoru
Uraloğlu, 3 bin 300 beygir gücünde DE 33000 tipi Anahat Lokomotifi imalatı, DH12000 tipi Dizel Hidrolik Anahat lokomotifi ihracı gibi daha birçok üretimin de TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğünce yapıldığını anlattı. Bakan Uraloğlu, 2023 yılında yerli ve milli imkanlarla üretilen 5000 KW güce sahip ilk elektrikli anahat lokomotifi olan E5000 ile yeni bir dönemin kapılarını araladıklarını vurgulayarak şöyle konuştu:
“TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin ihtiyaçlarına uygun, 5 megavat gücünde, “TSI” yani Avrupa Birliği Demiryollarında Karşılıklı İşletilebilirlik sertifikasına sahip, yük ve yolcu taşımacılığı yapabilecek, 140 km/s hıza sahip, TURASAŞ marka yeni nesil bir elektrikli anahat lokomotifi geliştirdik. Bu alandaki ilklerin ve enlerin projesi olarak da kabul ettiğimiz Eskişehir-5000 projemizin öne çıkan birçok özelliği de bulunuyor. Örneğin; cer motorlarının her biri 1280 kW gücündedir ve bugüne kadar ülkemizde tasarlanan en yüksek güçlü cer motoru özelliğini taşımaktadır. Cer konvertörlerinin her biri 2.5 MW gücünde olup bir raylı sistem aracı için ülkemizde tasarlanan en yüksek güçlü yüksek gerilim cer konvertörüdür. Ayrıca anahat lokomotifler için yerli olarak tasarlanmış ilk araç gövdesi, ilk boji ve ilk Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi bu projemizle hayata geçmiştir. Üstelik Eskişehir-5000 lokomotif için geliştirilen tüm ana bileşenler ayrı birer ürün olarak ihraç edilebilir kritik teknolojiye sahip ürünlerdir. Bu ürünler, TCDD Taşımacılık bünyesindeki mevcut lokomotiflerde de hem yedek parça hem de modernizasyonları kapsamında kullanılabilecektir.”
Yerlilik Oranı Yüzde 85’e Ulaşacak
Bakan Uraloğlu, lokomotiflerin üretilirken 115 yerli tedarikçiden temin yaparak ekonomiye ve cari açığın azaltılmasına büyük katkı sağladıklarını da vurguladı. Proje kapsamında geliştirilen tüm çıktıların, katma değeri yüksek ve daha önce Türkiye’de tasarımı yapılmamış ürünler olduğuna da işaret eden Uraloğlu, “Elde edilen bilgi birikimi ve tecrübe ile ülkemizin ihtiyacı olan raylı taşıtlardaki yerlilik oranını arttırdık. Lokomotifimizin yerlilik oranı şu an için yaklaşık yüzde 65. Ama seri üretimde bu rakamı yüzde 85’e çıkarmayı planlıyoruz. Buradan gururla belirtmek istiyorum ki artık lokomotif sektöründe kendi teknolojisine sahip sayılı ülkelerden biriyiz. Elde ettiğimiz tecrübe ve bilgi birikimi sayesinde, bundan sonra ihtiyaca uygun lokomotiflerin üretiminde yurtdışına bağımlılığımız kalkmış durumdadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha nice büyük proje ve hizmete imza atacağımıza da inanıyorum” diye konuştu.
HAVADA REKOR
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarında şubat ayı içerisinde 14 milyon 748 bin 115 yolcunun taşındığını bildirerek “Havayollarımızı kullanan yolcu sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,5 gibi rekor bir artış yaşadı. Bununla birlikte yılın ilk iki ayında havalimanlarımızın hizmet verdiği yolcu sayısı ise 29 milyon 505 bin 779’e ulaşırken taşınan yük ve kargo miktarı 662 bin 353 tona yükseldi” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Şubat ayı içerisinde 66 bin 898’i iç hatlar, 49 bin 167’u dış hatlar olmak üzere üst geçişlerle birlikte toplam 154 bin 308 uçak trafiğine ulaşıldığını söyleyen Bakan Uraloğlu, şubat ayında hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı ayına kıyaslandığında toplamda yüzde 10,4 gibi önemli oranda artış yaşadığını açıkladı. Uraloğlu, “Şubatta, havalimanlarımızda iç hat yolcu sayısı ise 7 milyon 220 bin 127’ye, dış hatlarda ise 7 milyon 518 bin 213’e ulaşırken transit yolcular ile birlikte toplam yolcu sayısı 14 milyon 748 bin 115’e yükseldi. Yolcu sayımız 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 25,5 gibi rekor oranda artış yaşamış oldu. Havalimanlarımızda taşınan yük ve kargo miktarı ise şubat ayında iç hatlarda 62 bin 860 ton, dış hatlarda 261 bin 920 ton olmak üzere 324 bin 780 tona ulaştı” diye konuştu.
İki Ayda 29.5 Milyon Yolcu Taşındı
Uraloğlu, 2024 yılının ilk iki ayında havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 128 bin 365, dış hatlarda ise 102 bin 391 olduğunu belirterek üst geçişler ile birlikte toplam 309 bin 529 uçak trafiğine ulaşıldığını bildirdi. 2024 yılı şubat sonunda hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 7,9 artış gösterdiğinin de altını çizen Uraloğlu, “Havaalanlarımız İç hatlarda 14 milyon 284 bin 212, dış hatlarda ise 15 milyon 202 bin 885 yolcuya hizmet verirken direkt transit yolcular ile birlikte toplam 29 milyon 505 bin 779 yolcu havalimanlarımızı kullandı. Hizmet verilen yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre iç hatlarda yüzde 15,5 artarken dış hatlarda yüzde 17, toplam yolcu trafiğinde ise yüzde 16,2 gibi önemli oranda artış yaşadı” dedi. Uraloğlu, söz konusu dönemde havalimanlarında taşınan yük ve kargo miktarının ise iç hatlarda 125 bin 10 ton, dış hatlarda ise 537 bin 343 ton olmak üzere toplamda 662 bin 353’e ulaştığını bildirdi.
İstanbul Havalimanı 11,8 Milyon Yolcu Taşıdı
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı’nda ise iki aylık sürede; iç hatlarda 17 bin 497, dış hatlarda 61 bin 552 olmak üzere toplamda 79 bin 49 uçak trafiğine ulaşıldığını kaydetti. İlk iki ayda İstanbul Havalimanı’nı iç hatlarda 2 milyon 423 bin 993, dış hatlarda ise 9 milyon 352 bin 832 yolcu olmak üzere 11 milyon 776 bin 825 yolcunun kullandığını ifade eden Uraloğlu, “2024 yılı şubat sonunda hizmet verilen yolcu sayısı 2023 yılının aynı dönemine göre toplam yüzde 9 artış yaşadı” dedi. Uraloğlu, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ise iki aylık sürede 37 bin 804 uçak trafiğine ulaşıldığını bildirerek, yolcu sayısının ise iç hatlarda 2 bin 930 bin 774, dış hatlarda 3 milyon 403 bin 604 olmak üzere toplamda 6 milyon 334 bin 378’e çıktığını açıkladı. Uraloğlu, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda şubat sonu itibariyle iç hat yolcu trafiğinin yüzde 18; dış hat yolcu trafiğinin yüzde 25 olmak üzere toplam yüzde 22 artış yaşadığını söyledi.
2023’ün toplam ihracatının %10’una ilk üç ayda ulaşıldı
Türkiye, 2023’ün toplam ihracatının %10’una ilk üç ayda ulaşırken, Veventures Holding, sektörlerin ticaret hacimlerini artırmaları için uygulamaları gereken metrikleri sıraladı. Faaliyet gösterdikleri sektörlerde küresel ekonomi anlayışının benimsenmesi için çalışmalarını sürdüren kuruluş, Orient Ship Management ile yaptığı stratejik işbirliği neticesinde satın aldığı konteyner gemisi sayesinde denizcilik sektöründe konumunu güçlendirdi.
Türkiye, dış ticarette vites yükseltmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) edinilen bilgilere göre, 2023’ü 232,2 milyar dolar ihracatla kapatan ülkemizin bu rakamın neredeyse %10’una henüz 2024’ün ilk 3 ayında ulaştığı kaydediliyor. Ticarete bağlı olarak giderek değer kazanan ekonominin başrolünde ise farklı sektörlerde faaliyet gösteren, hem yatırım hem de hizmetleriyle gelişimin önünü açan kuruluşlar bulunuyor. Fintek, enerji, mühendislik, bilişim ve tarım alanlarındaki şirketleriyle ve desteklediği girişimlerle ekonomide önemli bir rol oynayan uluslararası şirketler grubu Veventures Holding de ihracattaki temel parametreleri paylaşırken iştirakleri hakkında bilgi verdi.
Veventures Holding Kurucusu Nedim Vural, konuya dair şu değerlendirmede bulundu: “Global çapta öngörülemeyen jeopolitik ve ekonomik gidişat, beklenen eğilimlerin tersine dönmesine ya da yön değiştirmesine yol açıyor. Böylesi bir ortamda çok uluslu şirketler, çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalırken, ticari hacimlerini korumak ve yükseltmek amacıyla çevik stratejiler geliştirmek, yeni pazarların arayışına girmek istiyor. Ancak, durum bu kadar da basit değil. Çünkü artık, yalnızca doğrudan faaliyete geçmek ve işbirlikleri yapmak yeterli olmuyor. İnovatif, yaratıcı, duyarlı, müşteri odaklı ve çeşitliliği kapsayan çözümler, fikirler geliştirmek gerekiyor. Bu noktada biz de, ülke ihracatımızda başrol oynayan sektörlerde yenilikçi yatırımlar gerçekleştiriyor, çevreye ve topluma duyarlı bir şekilde ihtiyaç duydukları farklı alanlarda çözümler sunuyoruz.”
Denizcilikte stratejik ortaklık
Veventures Holding, Orient Ship Management ile iş birliği yaparak “Hermann Schepers” adlı gemiyi satın aldı ve “Rotterdam Trader” olarak yeniden adlandırdı. 12.263 DWT’luk bu konteyner gemisi, 1002 TEU taşıma kapasitesine sahip ve Hollanda’da inşa edilmiştir. Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Vural: “Bu adım şirketin denizcilik sektöründeki faaliyetlerini genişletme ve global pazardaki konumunu güçlendirme açısından stratejik bir yatırımdır. Veventures Holding, bu ortaklığın şirketin operasyonel kapasitesini ve rekabet gücünü artıracaktır.”
Vural, açıklamalarına şöyle devam etti: ”Vemarine Energy aracılığıyla zaten gemi bakım hizmetleri sunuyorduk. Yönetim ekibimizin önerisiyle, denizcilik alanındaki varlığımızı genişletmek amacıyla bir konteyner gemisi edinme kararı aldık. Bu kapsamda, Orient Denizcilik ile stratejik bir yatırıma imza atarak global arenada pozisyonumuzu güçlendirdik. Ekibimiz, gemiyi operasyonlarımıza dahil etmek ve bakımlarını güncellemek için özenle çalışmalar yürütüyor. Rotterdam’da hizmet verecek gemimize ‘Rotterdam Trader’ adını vermemiz bu yüzden oldu. Gelecek yıllarda gemi filomuzu genişletmeyi hedefliyoruz.”
“Küresel ekonomi anlayışının tüm sektörlerde benimsenmesini sağlıyoruz”
Farklı alanlardaki kaynaklarını birleştirerek iştiraklerini çeşitlendirme ve geliştirme amacıyla hareket ettiklerini aktaran Veventures Holding Kurucusu Nedim Vural, “Fintek, enerji, mühendislik, bilişim ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. En iddialı olduğumuz alanların başında ise gemi bakım onarım ve doğalgaz santral hizmeti veren Vemarine Energy ile bünyemizdeki tüm şirketleriin dijital süreçlerini yöneten ve müşterilerimize inovatif yaklaşımlar sunan Vebilişim Teknoloji yer alıyor. Öte yandan tüm grup şirketlerimiz, dünyanın birçok ülkesinde bankalardan enerji santrallerine, devlet kuruluşlarından son kullanıcılara çeşitli alanlarda hizmet veriyor ve bulunduğu sektörlere çeşitlilik ve yenilik katmayı vizyon ediniyor. Bununla birlikte farklı girişimlere de yatırım yapmaya devam ediyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Sektörümüzde ulusal ve uluslararası çapta lider bir konuma erişmeyi hedefliyoruz. Müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmaya ve hizmet verdiğimiz her şirketin gelişmesine odaklanarak ticari faaliyetlerini destekliyoruz. Sürdürülebilir başarıyı vizyonumuz temel bir unsuru olarak kabul ediyor, küresel ekonomi anlayışının tüm sektörlerde benimsenmesinin önünü açıyoruz.”