Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (16.02.2024)

Deneyap Teknoloji Atölyeleri için Başvurular Başladı
Deneyap Teknoloji Atölyeleri, Türkiye’nin yetenekli çocuklarını geleceğe hazırlıyor. Edirne’den Kars’a yurdun 81 ilinde 139 Deneyap Teknoloji Atölyesinde on binlerce öğrenciye Robotik ve Kodlamadan Nanoteknolojiye, Tasarım ve Üretimden Yapay Zekaya 11 farklı eğitim veriliyor. Milli Teknoloji Hamlesinin dip dalgasını oluşturmaya aday gençler için başvurular 7 Şubat’ta başladı. Yeni öğrencilerini bekleyen Deneyap Teknoloji Atölyeleri için son başvuru tarihi ise 25 Şubat 2024.

Geleceğin mühendislerini, teknoloji girişimcilerini ve teknoloji liderlerini yetiştirmek amacıyla eğitim vermek üzere kurulan Deneyap Teknoloji Atölyeleri, Deneyap Türkiye Projesi kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfının ortak çalışmasıyla hayata geçti. 2023 yılı itibariyle 15.910 öğrencinin aktif olarak eğitimine devam ettiği atölyelerden bugüne kadar 2.700 öğrenci mezun oldu. 139 atölye, 262 derslik, 20.000’i aşkın öğrenci kapasitesine sahip Deneyap Teknoloji Atölyelerinde hâlihazırda 4541 eğitmen öğrencileri geleceğe hazırlıyor. Öğrenci ve eğitmen seçimlerinden, eğitim içeriklerine, atölyelerde kullanılan malzemelerden, atölye konseptine kadar tüm Türkiye’de aynı imkânları çocuklarla buluşturan Deneyap Teknoloji Atölyeleri, çalışmalarını eğitimde fırsat eşitliği anlayışıyla titizlikle sürdürüyor.
7 Şubat tarihinde başlayan başvuru sürecini kaçırmayın.
Ülkemizin kalkınması için Milli Teknoloji Hamlesinin itici gücünü oluşturacak, teknoloji üretme ve geliştirme konusunda meraklı bireyler yetiştiren Deneyap Teknoloji Atölyelerinde öğrenci seçme süreci üç aşamadan oluşuyor. Başvuru yapan adaylar, öncelikle “E-Sınava” katılıyor. E-Sınavı başarıyla geçen belli sayıda aday ikinci adım olan “Çevrim içi Eğitim ve Görev Tamamlama” aşamasına, ardından bu aşamada da başarılı olan adaylar “Uygulama Sınavına” davet ediliyor. Tüm aşamaları başarıyla tamamlayan öğrenciler, Deneyap Teknoloji Atölyelerinde eğitim almaya hak kazanıyor.
E- Sınav sorularında adayların; muhakeme, verileri okuyabilme ve yorumlama, çıkarım yapabilme, problemi tespit edebilme, kritik düşünebilme, araştırma yapabilme ve değişken belirleme becerileri ölçülüyor. Bilginin değil becerinin ölçüldüğü soruları içeren E-Sınavda adaylara Matematik, Fen, Algoritma ve Genel Kültür konularından oluşan toplam 40 soru soruluyor.
Deneyap Teknoloji Atölyelerinde eğitim görmek isteyen adaylar özgün fikirlerini ortaya çıkaran, aynı zamanda teknik bilgilerini de kullanabilecekleri proje temelli aşamalardan geçiyor. Öğrencilerin; kendini ifade edebilme, özgün düşünme, yenilik katabilme, konu ile ilgili bilgi sahibi olma gibi çeşitli becerileri dikkate alınarak değerlendirmeleri yapılıyor.
Deneyap Teknoloji Atölyelerine 2023-2024 eğitim öğretim yılında 4. sınıf, 5. sınıf, 8. sınıf, lise hazırlık sınıfı ve 9. sınıfta okuyan öğrencilerden e-sınav için başvuru alınacak. Öğrenci Seçme Sınavı için başvurular ise www.deneyap.org ve www.t3kys.com adresinden yapılabilecek. Adaylar başvuru sürecini Kurumsal Yönetim Sistemi (t3kys.com) üzerinden takip edebilecek.
Fark yaratacak nesiller Deneyap Teknoloji Atölyelerinde Türkiye’nin teknoloji geliştiren bir topluma dönüşmesini amaçlayan Deneyap Teknoloji Atölyelerinde ortaokul ve lise olmak üzere iki farklı düzeyde eğitimler veriyor. Eğitim süreci, ilk 24 ay proje temelli dersler ve son 12 ay takımlar dönemi olmak üzere 2 aşamadan oluşuyor. Atölyelerde Tasarım ve Üretim, Robotik ve Kodlama, Elektronik Programlama ve Nesnelerin İnterneti, İleri Robotik,
Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji, Enerji Teknolojileri, Havacılık ve Uzay Teknolojileri yüz yüze; Yazılım Teknolojileri, Siber Güvenlik, Yapay Zeka ve Mobil Uygulama dersleri ise çevrim içi eğitim olarak veriliyor. Öğrenciler, teknoloji eğitiminde atölyede kullandıkları eğitim içerikleri ile ilişkili malzeme ve ekipmanlarla erken yaşta tanışıyor. Deneyap Teknoloji Atölyelerinin 11’i ortaokul, 11’i lise seviyesi olmak üzere toplam 22 kitap yayınını da bulunuyor.
36 ay ücretsiz teknoloji eğitimleri 11 farklı program başlığında 36 ay süren bu eğitimler öğrencilere tamamen ücretsiz olarak sunulurken, öğrencilerin Deneyap Teknoloji Atölyelerine katılabilmesi için aşamaları başarıyla tamamlamaları gerekiyor. Deneyap Teknoloji Atölyelerinde eğitim alan öğrenciler teknoloji alanında almış oldukları eğitimleri, bilgi ve tecrübeleri kullanarak her eğitim sonunda proje şenliklerine katılıyor. Bu şenliklerde öğrenciler özgüven kazanarak takımlarını kurup mentorleri eşliğinde ulusal ve uluslararası olmak üzere TEKNOFEST gibi yarışmalara hazırlanıyor. Eğitimlere paralel olarak Deneyap öğrencilerinin sosyal gelişimlerine katkı sunmak amacıyla teknik ve bilimsel geziler, piknik ve kamp programları da gerçekleştiriliyor.

Elektrikli araç sektörünün öncülerinden Beefull’da, Büyümeden Sorumlu Başkan Yardımcılığı (CGO) görevini Alper Arın üstlendi.

Elektrikli araç ve şarj istasyonları sayısı Türkiye genelinde hızla artarken sektörün öncü markası Beefull’da, Büyümeden Sorumlu Başkan Yarımcısı (Chief Growth Officer) olarak Alper Arın atandı.

Beefull CGO’su olarak görevine 1 Ocak itibarıyle başlayan Alper Arın, 25 yılı aşkın profesyonel kariyeri boyunca önde gelen ulusal ve uluslararası markalarda satış, pazarlama ve iş geliştirme alanında önemli görevler üstlendi. Makine Mühendisliği mezunu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden MBA derecesi bulunan Arın, mezuniyetinin ardından 1998-2003 yılları arasında Logo Yazılım A.Ş.’de Dağıtım Kanalı Satış Uzmanı olarak çalıştı. BOC- Linde Gas bünyesinde Satış Mühendisi olarak çalışmasının ardından, 2005-2017 yılları arasında Shell & Turcas Petrol A.Ş. ve Shell Petroleum International’da Satış Müdürü ve Global Müşteri Deneyimi Müdürü gibi farklı yöneticilik pozisyonlarında önemli projeler yönettikten sonra İngiltere, Hollanda, Almanya ve Türkiye pazarlarından sorumlu olarak ‘Yeni Pazarlar- İş Geliştirme Direktörü olarak görev yaptı. Alper Arın, Ocak 2024 itibariyle Beefull CGO olarak göreve başlamasından önce Keller Williams Boğaziçi şirketinde Büyümeden Sorumlu Yönetici olarak çalıştı.

Artemis Halı Türkiye’nin Dört Bir Yanından Gelen Bayileri ile Buluştu Gaziantep’ten Dünyaya Açılıyor, Sektöre Yön Veriyor

Yaklaşık 12 yıl önce Türkiye’de halı üretiminin yüzde 90’ını karşılayan Gaziantep’te temelleri atılan Artemis Halı, Türkiye’nin dört bir yanındaki yüzlerce bayisi bir araya geldi. Antalya – Granada Luxury Belek Hotel’de düzenlenen bayi toplantısında Artemis Halı’nın yeni koleksiyon lansmanı gerçekleşti. Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, Artemis Halı’nın hedeflerini, sektördeki gelişmeleri ve kampanyalar hakkında bilgi aktardı. Etkinlik kapsamında düzenlenen ödül töreninde en iyi performans gösteren bayilere plaket takdim edildi. Gençleri yatırımlarla desteklemek amacıyla projeleri olduğunu belirten Batallı, küçük bir kız çocuğuna beğendiği halıyı hediye etti. Ayrıca bayi toplantısında Türkiye’nin sevilen şarkıcısı Bülent Serttaş sahne alarak bayilere keyifli dakikalar yaşattı.

“Güzel, her yerde güzel” sloganıyla Artemis’ten ilham alarak ürünlerini tasarlayan Artemis Halı, yeni koleksiyonunu bayilerine tanıttı. Artemis Halı, her biri farklı tarz ve desende üretilen ürünler ile bu yıl da en çok tercih edilen markaları arasında yer alıyor.

Gaziantep’in halı sektöründe dünyanın başkenti konumunda olduğunu söyleyen Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, “Son 3-4 yıllık sürece baktığımızda pandemi süreci, savaş, deprem ve enflasyon halı sektörü etkilese de büyümesini devam ettirdi. Teknolojik gelişmeler, trendler, değişen müşteri beklentileri ve e-ticaretin gelişmesi sektörü büyüten en büyük etkenlerden oldu. Artemis Halı olarak kurduğumuz güçlü bayilik ağımız dünyanın her noktasına kaliteli ve inovatif ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Bu etkinliğimizde uzun yıllara dayanan ve birikimimizle şekillenen vizyonumuzu geleceği taşıma amacıyla bayilerimiz ile bir araya geldik. Zarar ettirmeden kazanç elde etmeyi prensip edinmiş, güçlü bir yapıya sahip ve her geçen gün büyüyen bir marka olarak gelişmeye ve büyümeye devam ediyoruz. İlk adımımızı attığımız günden itibaren güçlü bayi ve güçlü stok kapasitemizle sektörde öncü markalardan biri olmayı başardık. Sektörde ilk yapılanmaya giden şirketlerden biri olduk ve ilkleri gerçekleştiren inovasyonu teşvik etmek ve kullanıcı memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak amacıyla 12 yıldır büyük bir titizlikle çalışıyoruz. Büyümede en önemli destekçilerimiz bayilerimiz. Birlikte kazanmak ise bu işteki en önemli sırrımız. Bayilerimizin sağladığı destekle sektördeki gücümüzü her geçen gün pekiştiriyoruz” dedi.

Artemis Halı için önemli bir dönüm noktasında olduklarını söyleyen Batallı, “Şirketimizi daha da büyütmek ve sağladığımız katkıyı artırmak adına halka arz sürecini başlattık. Son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz ürünlerle sektörde öne çıkan bir başarı grafiğimiz buluyor. Bu önemli sürecin tamamlanmasıyla sektördeki konumumuzu daha güçlendireceğiz ve yeni pazarlara açılacağız. Üretim tesisimizde yüksek katma değerli ürünler üreterek hem Türkiye’nin hem de bölgenin ekonomisine katkıda bulunacağız. Artemis Halı olarak 1500’den fazla satış noktamız ile halı sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Kurduğumuz güçlü bayilik sistemi ile bu sayıyı her yıl artıracağız” açıklamasında bulundu.

IDC Türkiye Directions 2024, Her Yerde Yapay Zeka temasıyla bilişim sektörü liderlerini bir araya getirdi TÜBİSAD stratejik ortaklığında, International Data Corporation (IDC) tarafından 15 Şubat’ta Microsoft İstanbul ev sahipliğinde “Her Yerde Yapay Zeka” temasıyla düzenlenen IDC Türkiye Directions 2024’te en son yerel, bölgesel ve küresel BT pazarı tahminleri değerlendirildi. Etkinliğe katılan 200’den fazla BT sektör yöneticisi, içinde bulunduğumuz dijital ekonomi çağına dair deneyimlerini ve öngörülerini paylaştı. Konusunda uzman yerel ve küresel IDC analistleri, küresel trendlerin yerel çevre üzerindeki etkisini değerlendirdi; önemli ülkeler ve endüstrilerdeki en son gelişmeleri ve tahminleri sundu. Etkinlik, katılımcılara gelecekteki büyüme fırsatları hakkında bilgiler ile bulut, güvenlik, yapay zeka, RPA ve IoT gibi kritik teknolojilere ilişkin içgörüler sağladı.Etkinlikte, teknoloji üreticileri, hizmet sağlayıcılar, kanal ortakları ve düzenleyiciler gibi tüm BT ekosistemi paydaşlarını kritik içgörüler, görünümler ve tahminlerle donatmak için tasarlanan “IDC 2024 Tahminleri” paylaşıldı. Çalışma, teknoloji endüstrisinin gelişen yapay zeka destekli ortamı hakkında temel rehberlik sunmayı amaçlıyor. IDC’nin Başkan Yardımcısı ve Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları’nın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte IDC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Grup Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Jyoti Lalchandani, teknoloji pazarının en son küresel trendlerini analiz etti; IDC Türkiye Araştırma Direktör Yardımcısı Eren Eser ise IDC’nin yerel pazara yönelik tahminlerini sundu. IDC’nin META bölgesi araştırma direktör yardımcısı Melih Murat ise iş ortağı ekosistemi ve “Her Yerde Yapay Zeka” teması hakkındaki görüşlerini paylaştıTeknoloji Sağlayıcılarının Vizyonları ve 2024 Tahminleri paneliEtkinlikte, Türkiye’nin bilişim sektöründeki etkili liderlerin pazara girmek için en son çözümleri tartışıldı, ortaya çıkan zorluklar ve fırsatlar keşfedildi. “Teknoloji Sağlayıcılarının Vizyonları ve 2024 Tahminleri” başlıklı panelde, küresel teknoloji pazarında rekabetçi ve ölçeklenebilir bir oyuncu olma stratejileri tartışılırken, iş liderleri bakış açılarını sergiledi. Bu oturumun panelistleri arasında BSH Ev Aletleri Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Dijital Platform Hizmetleri Küresel Başkanı Berke Menekli, KoçSistem CEO’su Mehmet Ali Akarca, SAP CEO’su Uğur Candan, Netaş CEO’su Sinan Dumlu, IFS CEO’su Ergin Öztürk, ve Datamarket CEO’su Murat Boyla yer aldı. Bir diğer panelde ise Türkiye’nin yaygın olarak tanınan bir teknoloji merkezi haline gelmesi için işgücü beklentileri, yasal altyapı ve teşviklere odaklanarak, Türk bilişim sektörünün küresel rekabet gücünü artırmak için yapılması gerekenler ele alındı. Moderatörlüğünü TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak’ın yaptığı oturumda, Yıldız Holding Bilgi İşlem Başkanı ve Yıldız Tech CEO’su Gül Erol, Enerjisa BT ve Dijital İş Yönetimi Başkanı Mehmet Fırat, Doğuş Teknoloji CEO’su Semih İncedayı ve Intertech Genel Müdürü Ömer Uyar konuşmacı olarak bulundu.IDC 2024 TahminleriVerimlilik ve gelir artışının kurumsal önceliklerin ön saflarında yer aldığı bir iş ortamında, üretken yapay zekanın (GenAI) rolü ön plana çıkıyor. IDC, dünya çapındaki işletmelerin yüzde 35’inin 2025 yılına kadar dijital ürün ve hizmetleri birlikte geliştirmek için GenAI’yi kullanmasıyla büyük bir paradigma değişikliğinin gerçekleşeceğini ve rakiplerine kıyasla gelir artışlarını potansiyel olarak iki katına çıkaracağını tahmin ediliyor. Bu benimseme hızlandıkça, IDC, GenAI ve otomasyon tarafından desteklenen beceri geliştirmenin uygulanmasının, kuruluşların 2026 yılına kadar küresel olarak 1 trilyon dolarlık üretkenlik artışı elde etmesini sağlayacağını tahmin ediyor.Burada ortaya çıkan önemli soru: Müşteriler GenAI yol haritalarını oluştururken neye öncelik verecek? IDC tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen küresel bir üst düzey yönetici anketine verilen yanıtlar, önümüzdeki 18-24 ay boyunca odak noktasının çoğunun, özellikle satış, BT ve finans işlevlerinde üretkenlik iyileştirmeleri sağlamaya odaklanacağını gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 50’sinden fazlası, tarafından, önümüzdeki 18 ay için hedefledikleri en önemli iş sonucu olarak üretkenlik kazanımları olacağı vurgulandı. IDC, verimlilik kazanımlarına yapılan vurgunun önümüzdeki 3-5 yıl içinde gelir artışı sonuçlarına yol açmasını bekliyor ve satış, BT, finans, operasyonlar ve tedarik zinciri fonksiyonlarının tümü GenAI’den gelir artışı beklentilerini bildiriyor. Sağlayıcılar, GenAI çözüm tekliflerinin müşterilerinin gelişen iş hedefleriyle uyumlu olmaya devam etmesini sağlamak için bu değişimi kilit alıcılarıyla birlikte dikkatle izlemelidir. 2024’te GenAI araçları, üst düzey liderlerin kullanılmayan içgörüleri ve bilgileri ortaya çıkararak yapılandırılmamış verilerin verimli kullanımını ikiye katlamalarını sağlayacak. Ancak IDC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Grup Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Jyoti Lalchandani, yaptığı konuşmada kuruluşların görüşlerini üretkenliğin ötesine genişlettikçe önceliklerinin de değişmesini beklediğini dile getirdi. Lalchandani, “Çoğu kuruluş için GenAI etrafında yüzlerce üretkenlik kullanım senaryosu geliştirmek kolaydır ancak birçoğu zaten maliyet düşürme konusunda aşırı dönüp dönmediklerini ve GenAI’nin gelirlerini artırmalarına nasıl yardımcı olabileceğine yeterince odaklanmadıklarını sorguluyor. Bugün, bölgedeki hemen hemen her ülke yerel ekonomik değeri artırmaya ve istihdam yaratmaya odaklanmış durumda. Dijitale bu kitlesel geçişin etkisi, temel kamu hizmetlerinin sağlanmasından, dijital platformlarda ürünlerin satın alınmasından ve çevrimiçi öğrenmeye ve çalışmaya geçişten, değer yaratma ve sosyal kalkınmaya odaklanan tutarlı bir dijital ekonomi vizyonunun geliştirilmesine kadar her yerde belirgindir” dedi. “2024’te dijital ekonomi kavramı daha çok ivme kazanacak”IDC’nin Başkan Yardımcısı ve Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları, konuşmasında, Türkiye’nin jeopolitik öneminin, yerel seçimler öncesi ve sonrası enflasyon ve kur dalgalanmalarıyla birlikte, ülkenin dijital ekonomisinin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacağına inandığını belirtti. Çizmecioğulları, “Bu tür düşüncelerin tüm paydaşlar üzerinde devam eden bir etkisi var ve gelecekteki stratejilerin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacak. Üretkenlik, dönüşüm, veri, büyüme, otomasyon, inovasyon, dayanıklılık, hız ve güven 2024 CIO gündeminde üst sıralarda yer alırken, ciro ve kârlılığa odaklanmaları, iş verimliliğine ve çevikliğine katkıda bulunmaları ve dijital kanallardan yeni gelir kaynakları yaratmaları bekleniyor. 2024, personel eksikliklerinin üstesinden gelmeye, otomasyon yoluyla iş ve BT verimliliğini artırmaya ve bulut harcamalarını kontrol etmeye çalışan CIO’lar ve teknoloji liderleri ve hizmet verdikleri kuruluşlar için özellikle zorlu bir yıl olacak. Aynı zamanda, değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamak ve olası bir küresel durgunluk ve zorlaşan ekonomik koşullarla birlikte kaçınılmaz olarak gelecek kaynak kısıtlamalarına uyum sağlamak için yeni yetenekler bulmak zorunda kalacaklar. Dijital ekonomi kavramı daha fazla ivme kazanacak ve kurumların iş modelleri müşterilerin beklentileri doğrultusunda değişecek. Güvenlik, KOBİ’lerin ve orta ölçekli şirketlerin başarısı için çok önemlidir. Güvenlik yazılımı sağlayıcıları, gelişen siber güvenlik ortamını ele almak için çözümlerini sürekli olarak yenilemeli ve uyarlamalıdır. Her şeyden önce, şirketleri siber güvenlik en iyi uygulamaları konusunda eğitmeye, hassas verilerini proaktif olarak korumaları ve potansiyel siber tehditleri azaltmaları için onları güçlendirmeye odaklanmalılar” ifadelerini kullandı. “Sektörümüz, diğer sektörleri de büyütüyor”TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak ise konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye bilişim sektörünün önemi büyük ölçüde arttı ve ülke ekonomisi için kalıcı olarak vazgeçilmez hale geldi. Gelecek hedeflerimize baktığımızda, kendi sektörümüzün büyümesinin yanı sıra diğer sektörleri de katlanarak büyütme potansiyeline sahip olduğumuzu fark ediyoruz. IDC Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz stratejik iş birliğiyle yerel ve global ölçümleme metodolojilerini kullanarak diğer sektörlerin büyümesini de öncelikli araştırma konularımız arasına dahil etmeyi hedefliyoruz. Bu vizyonla teknolojinin şekillendirdiği bir geleceğe adım atmaya kararlıyız ve diğer sektörlerin de bu dönüşümde önemli rol oynayacağına inanıyoruz.”

BYD Cenevre’de Yeni Modellerini ve Dünya Lideri Şarj Edilebilir Hibrit Teknolojisini Gösterecek

Dünyanın lider elektrikli otomobil markası BYD, Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni modellerini ve yeni teknolojilerini göstermeye hazırlanıyor. BYD, 26 Şubat’ta başlayacak olan Cenevre Otomobil Fuarı’nda 1,000 metrekarelik stant alanıyla ziyaretçilerin en merak ettiği yenilikleri sergileyecek.

BYD, Avrupa’da ilk kez şarj edilebilir hibrit teknolojisine sahip aracının örtüsünü Cenevre’de kaldıracak. BYD Super DM (Dual Mode) teknolojisini tanıtacak olan marka, plug-in hibrit araçlarda fark yaratan ve Avrupa’da ilk önce Türkiye pazarında bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren sunulacak BYD SEAL U DM-i modelini ilk defa sergileyecek. BYD’nin sunduğu yenilikler arasında 7 kişilik tam elektrikli dört çeker SUV modeli yeni BYD TANG da yer alacak.

BYD ürün gamını genişletmeye devam ediyor

BYD, Avrupa pazarına girişinin ardından her geçen gün ürün gamını genişletmeye devam ediyor. Avrupa pazarına girmesinden bu yana C-SUV BYD ATTO 3, E-Sedan BYD HAN, E-SUV BYD TANG, C-Hatchback BYD DOLPHIN, D-Sedan BYD SEAL ve D-SUV BYD SEAL U ile 6 elektrikli modelin tanıtımı yapıldı.

BYD SEAL U DM-i önce Türkiye’de, ardından Avrupa’da sunulacak

Tüm dünyanın yakından takip ettiği Cenevre Otomobil Fuarı’nda ise çevreci mobilite ihtiyaçlarına pratik ve verimli bir çözüm sunacak BYD SEAL U DM-i yerini alacak. Menzilden ödün vermeyen elektrikli sürüşün tüm avantajlarını verimli benzinli motorla bir araya getiren BYD SEAL U DM-i, önce Türkiye’de ve ardından Avrupa pazarlarındaki yerini alacak.

7 kişilik elektrikli E-SUV BYD TANG

BYD’nin Cenevre’deki yeniliklerinden biri ise dört tekerlekten çekişe sahip tam elektrikli yeni BYD TANG SUV modeli olacak. Aileler için ideal bir araç olarak öne çıkan E segmenti SUV modeli, pratikliği ve konforu çevre dostu yolculuklar ile bir araya getiriyor. WLTP ölçümlerine göre karma kullanımda 530 kilometre menzil sunan yeni BYD TANG, aynı zamanda Euro NCAP güvenlik testlerinden elde ettiği 5 yıldız ile markanın güvenlik ve sürdürülebilirlik konusundaki başarılarının altını çiziyor.

BYD’nin yenilikçi markaları da Cenevre’de

2024 Cenevre Otomobil Fuarı’nda BYD markaları YANGWANG ve DENZA’nın heyecan verici teknolojilerini de sergileyecek. BYD’nin üst düzey lüks markası olan YANGWANG, sektöre ilham veren araç teknolojileriyle inovasyonun zirvesini temsil ediyor. Cenevre’de Avrupa prömiyeri gerçekleştirilecek YANGWANG U8, kendi etrafında dönebilen dört bağımsız tork kontrollü elektrikli motor teknolojisiyle adından söz ettirecek. YANGWANG U8 SUV modeli, etkileyici tasarımı ve her şartta üstün performans sunan BYD’nin sunduğu teknolojileriyle dikkatleri toplayacak.

Fuarda sergilenecek diğer BYD markası ise DENZA olacak. Cenevre’de yer alacak DENZA D9 modeli, 7 koltuklu lüks minivan olarak kişiselleştirilmiş sürüş deneyimi ve yüksek konfor sunuyor. Bununla birlikte sportif SUV modeli DENZA N7 de, BYD fuar alanında ziyaretçilerin ilgi odağı olacak.

100’e Yakın Yeni Üyeyle EGİAD Güçlendi

EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği’ne yeni üye olanların kurumu tanıması, aidiyet duygusunun güçlenmesi ve üyeler arası kaynaşmanın sağlanması amacıyla 10-11 Şubat’ta İş Geliştirme Komisyonu tarafından organize edilen Üye Oryantasyon Kampı Kuşadası Korumar Hotel De Luxe’de yapıldı. EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, EGİAD Geçmiş Dönem Genel Sekreteri ve şu anda İZTO İzmir Ticaret Odasının Genel Sekreterliği görevini yürüten Prof. Dr. Mustafa Tanyeri de konuk konuşmacı, Utku Nefesoğlu ise eğitmen olarak yer aldı. Derneğe yeni katılan veya dernek hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen üyeleri, dernek projeleri ve kurum kültürü hakkında bilgilendirmek ve derneğe entegrasyonunu kolaylaştırmak üzere düzenlenen EGİAD Üye Oryantasyon kampına 100’e yakın yeni üye katılım gösterdi. Son bir yıldır rekor düzeyde üyenin katılım gösterdiği STK’nın oryantasyon kampına da ilgi büyüktü.

Ortak Sesle Hareket Eden Dev Bir Takımız

Toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD’ın kurumsal yapısı, iş birlikleri ve 17. dönemin stratejik çalışma alanları hakkında bilgi vererek gerçekleşen faaliyetleri aktardı. EGİAD’ın üyeyle bütünleşen, üyenin sesine kulak veren ve akabinde projeleriyle topluma yön veren yapısıyla hem lider yetiştiren hem topluma umut olan bir okul olduğunu belirterek, “Dev bir takım ve gerçek bir sivil toplum örgütü olarak; tek ses, tek yürek olarak hareket ediyoruz. Farklı görüşleri olan arkadaşlarımızı dinliyor, anlıyor, harmanlıyor; EGİAD ve toplum yararına ne gerekiyorsa tek ses olarak onu seslendiriyoruz. 17’nci dönem için çalışmalarımızda büyütme ve bütünleştirmeye önem vererek EGİAD’ın güçlü ve dinamik bir STK olarak misyonunu yerine getirebilmesi hedefiyle üyelerimizden aldığımız güç ile takım olarak çalışıyoruz. Bu nedenle aramıza katılan yeni arkadaşlarımıza da öncelik verecek şekilde, derneğimiz içindeki aidiyet duygusunu en üst seviyede tutarak her gün çalışmaya devam ediyoruz. EGİAD’ı 34 yıl boyunca başarılı ve öncü kılan en önemli faktörlerden biri, nitelikli insan kaynağını bünyesine katabilmesi oldu. Her yıl aramıza birbirinden yeni girişimciler, profesyoneller ve aile şirketine mensup üyeler katılmakta. Son zamanlarda da aramıza katılan değerli yeni üyelerimizin dernek kültürüyle yetişerek bizlerle sahada çalışacaklarını biliyoruz. Buranın bir okul olduğu bilinciyle her üyenin liderlik vasıflarını güçlendirerek önlerini açmanın, onlara bilgi ve beceri kazandıracak çalışma alanları oluşturmanın önemine inanıyor, aynı zamanda bu süreçte onlardan da çok şey öğreneceğimizi biliyoruz” dedi.

EGİAD Sizlerle Umut Yeşertiyor

EGİAD’ın toplum yararına ürettiği projeleri ile umut aşıladığınıı söyleyen Yelkenbiçer, “Bu umudu yeşerten sizlersiniz. Siz üyelerimizin geliştirdiği projeler topluma umut veriyor. Topluma itici güç olacağınıza, umut yeşerteceğinize inancım tamdır” dedi.

EGİAD’ın geçmiş dönemlerde Genel Sekreterliğini yapan şu anda İZTO Genel Sekreterlik görevini yürüten Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ise yaptığı konuşmada EGİAD’ın geçmişten bugüne gerçekleştirdiği başarılı etkinliklere, hazırladığı raporlara değinerek EGİAD’ın sadece gündemi takip eden değil, aynı zamanda gündem yaratan vizyoner yapısına vurgu yaptı.

EGİAD Parmak Isırtan Noktada

Sivil toplumculuğun bir virüs gibi insanın kanına işlediğini vurgulayan Tanyeri, üyelerin entelektüel birikimini, girişimcilik dinamizmini EGİAD tecrübesiyle birleştirip büyük bir sinerji yarattıklarını belirterek, “EGİAD, 34 yıldır her dönem birbirinin üstüne koyarak birçok başarılı çalışmaya imza attı. Sivil toplumun kurumsallaşması ve özel girişimciliğin yaygınlaşması için çalışmaları bölge açısından çok önemli yer edindi. İzmir’in kalkınmasına dönük çok sayıda inisiyatif geliştirerek, öncülük etti. Bu vesile ile özverili çalışmaları ile topluma ve EGİAD’a hizmet etmiş olan tüm kurucularımızı, derneğimiz yönetim organlarında görev almış arkadaşlarımızı ve bütün üyelerimizi buradan saygıyla anıyorum. Büyük EGİAD ailesi olarak, bölgemizin ve ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunan, öncü projeleriyle topluma yön veren, sanayici ve iş insanlarının sorunlarına sahip çıkan, gündemi takip etmenin ötesinde gündem yaratan bir dernekte olduğunuzu söylemeliyim. Seçim çalışmalarındaki yoğun rekabetten sonra bile seçim salonundan kol kola çıkabilen başkanların olduğu, aidiyet kültürünün en yüksek seviyede yaşandığı bir STK olarak EGİAD, kurum ve liderlik kültürünü taşıyan en önemli sivil toplum örgütlerinin başında gelmektedir. Bayrak yarışıyla şu an geldiği nokta parmak ısırtan niteliktedir” dedi.

Daha sonra söz alan Parantez Eğitim ve Danışmanlıktan Eğitim Uzmanı – Yönetim Danışmanı ve Uzman Psikolojik Danışman Utku Nefesoğlu ise üyeler için kısa bir eğitim gerçekleştirdi. Rekabetin yönetilmesi ve bilginin nasıl kullanılması gerektiğini aktaran Nefesoğlu, EGİAD’ın baş harflerinden oluşan; E-Etki’yi arttırma, G-Geri bildirim, güçlü yönler, güven, İ- İnsana yatırım, A- Amaç birliği, D- Değişime uyum sağlamak başlıklarını açarak, “Hepimizin öncelikli olarak iş dünyasında olan rekabet hedefini, derneğin misyonunda yer alan Türkiye’nin rekabet gücünü arttırma doğrultusunda, işin arkasında yatan matematiği de doğru anlayarak yönetmesi çok önemli. Özellikle bu noktada şirketinizde veya profesyonel hayatta insana özelliklede öncülere yatırım yapma başarıya götüren anahtarlardan biridir. Bunun asıl amacı ise “yankı etkisi yaratmadır” yani ne verirsen onu alırsın. Yöneticilerinizin gelişimine gerekli kaynağı ayırdığınız zaman şirket içerisindeki yönetim şekilleri, yöntemleri, stratejileri dahil olmak üzere aslında zincirleme bir değer önerisi yaratırsınız” dedi.

Türkiye’nin en iyi UR-GE Projesine Egeli yaş meyve sebze ihracatçıları imza attı

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, pandemide hayata geçirdiği Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar UR-GE Projesiyle, maskelerini takarak Hindistan’a pazarlama yaptı, ihracatını 3 yılda 3,5 kat artırarak 30 milyon dolardan 100 milyon doların üzerine taşıdı.

Ticaret Bakanlığı, EYMSİB’in UR-GE Projesindeki bu görkemli başarısını “UR-GE Projeleri İyi Uygulama Örneği Ödülü”yle onurlandırdı. EYMSİB’in projesi 619 UR-GE Projesi arasında Türkiye birincisi seçildi.

Ticaret Bakanlığı’nın ihracatçı firmaların kümelenerek yetkinliklerini ve ihracatlarını artırmalarını hedeflediği Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi (UR-GE) Projelerinde en başarılı URGE Projesini Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği hayata geçirdi.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak’a En Başarılı UR-GE Projesi ödülünü Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat takdim etti.

Anadolu topraklarında çiftlikten çatala güvenli gıda ürettiğimizi anlattık

Ankara’da Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen törende konuşan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, yaş meyve sebze sektörünün fiyat rekabetinin yoğun olarak yaşandığı bir sektör olduğunu, Ticaret Bakanlığının UR-GE projelerinin bu rekabette yarışmak için kendilerine çok büyük avantaj sağladığını dile getirdi. Uçak, “UR-GE Projeleri fiyat rekabetinde sunduğu olanaklar yanında çiftlikten çatala modern ve güvenli tarımsal üretiminin hikayesini Anadolu’daki kadim tarımsal üretimden ilham alarak anlatmayı hedefledik ve başarılı olduk” dedi.

Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar UR-GE Projesine 2019 yılında start verdiklerini anlatan Uçak, “Proje kapsamında ilk olarak yol haritamızın belirlendiği ihtiyaç analizi çalışmamızı yaptık. Doğru müşterileri bulmak için Hedef Pazar Analizine yönelik 6 ay süren danışmanlık faaliyetimize eş zamanlı olarak tanıtım filmi, web sitesi ve katalog hazırladık. Bu dönemde pandemiye rağmen projemizi bir an olsun bile durdurmadık, maskelerimizi taktık toplantılara, tesislere gittik ve firmalarımızı pazarlama faaliyetini hazır duruma getirdik. Hedef pazarımız Hindistan’a 2020 yılında 31 milyon dolar olan yaş meyve sebze ihracatımızı 2021 yılı sonunda 69 milyon dolara, 2023 yılında da 100 milyon dolara taşıdık. 3 yılda Hindistan’a ihracatımızı yaklaşık 4 kat artırdık” şeklinde konuştu.

Hindistan’a ilk heyetlerini 2021 yılında gerçekleştirdikleri bilgisini veren Başkan Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hindistan önemli bir meyve ithalatçısı durumunda. İkili iş görüşmelerine de yoğun ilgi gösterdiler. Oradaki Ticaret Odası ile iş birliği anlaşması imzaladık. Heyet sonrasında da birçok Hintli firma ülkemize gelerek üretim alanlarımızı ve işletmelerimizi ziyaret etti. Hindistan’dan sonra 2022 yılında yine bizim için önemli hedef pazarlar Endonezya ve Singapur’a heyetler düzenledik. Özellikle Singapur Asya pazarına dağıtım kanalı bir ülke olduğu için bizim için son derece faydalı bir heyet oldu. Ticaret Bakanlığımızın UR-GE Projelerine yüzde 75 destek vermesi bizim pazarlama faaliyetleri bütçelerimize çok büyük katkı sağlıyor. Bir heyet yapacakken iki heyet yapabiliyoruz. Fuar desteklerinden farklı olarak ön finansmanı Birlikler tarafından karşılandığından firmalar da daha uygun maliyetlere katılabiliyorlar. İnanın bazen katılım ücretlerini duyan proje dışındaki firmalar bizi arayıp “Biz bu ücrete uçak bileti ve oteli bile alamıyoruz siz nasıl tüm organizasyonu yapıyorsunuz” diyorlar. Ticaret Bakanlığımıza bize bu büyük desteği sağladıkları için teşekkür etmek istiyorum.”

Yeni UR-GE Projesiyle hedef 2028’de ihracatta 2 milyar doları geçmek

Tarihi bir başarıyla sonuçlanan Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar UR-GE Projesi gibi başarılı bir URGE Projesi gerçekleştirmek için Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünde yeni bir UR-GE Projesi başlatma kararı aldıklarını aktaran Uçak, “Projemizin başarısını gerek basından gerek katılımcı firmalardan duyan üyelerimiz bu projemize yoğun ilgi gösterdiler ve başvuru sayısı 40’a ulaştı. Geçtiğimiz hafta Ticaret Bakanlığımız ihtiyaç analizi başvurumuzu onayladı. Önümüzdeki günlerde hızlı bir şekilde başlangıç yapacağız ve umarım bu seferki projemiz daha çok ses getirecek ve ülkemize döviz kazandırmak için katkımız sürecek. 2023 yılı sonunda 1 milyar 330 milyon dolar olan ihracatımızı 2028 yılında 2 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Pfizer Türkiye Ticari Lideri Yalım Can Arslan oldu 2014 yılında Pfizer’e Yönetici Adayı (MT) olarak katılan, Pazara Erişim ve Fiyatlandırma Direktörü olarak görev yapan Yalım Can Arslan, 1 Şubat itibarıyla Pfizer Türkiye Ticari Lideri olarak atandı. 2012 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olan Yalım Can Arslan, kariyerine tüketici elektroniği ve beyaz eşya sektöründe Yurt Dışı Satış ve Pazarlama Müdürü olarak başladı, Kasım 2014’te Pfizer Türkiye’ye Yönetici Adayı (MT) olarak katıldı. Ardından sırasıyla Nadir Hastalıklar Ülke Ürün Lideri, Pazara Erişim Müdürü, Upjohn Pazara Erişim ve Fiyatlandırma Lideri görevlerini üstlenen Arslan, Upjohn iş biriminin Pfizer’den ayrılması ve Viatris firmasının kurulması süreçlerinde rol aldıktan sonra Mart 2021 itibariyle Viatris’ten ayrılarak bir giyilebilir teknoloji girişimi kurdu. Yalım Can Arslan, 1 Eylül 2021 tarihinde tekrar Pfizer Türkiye ailesine katıldı. Hastane İş Birimi’nde Türkiye ve Polonya’dan sorumlu Lansman ve Ticari Mükemmeliyet Lideri olarak çalıştıktan sonra Pazara Erişim ve Fiyatlandırma Direktörü olarak görev aldı. Pfizer Türkiye Ticari Lideri Yalım Can Arslan yeni görevi ile ilgili şunları söyledi: “Lider okulu niteliğindeki biyoteknoloji şirketi Pfizer’in rotasyon kültürü sayesinde çok sayıda önemli görev üstlendim. Bilim kazanacak anlayışıyla hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler için çalışan Pfizer’in bir parçası olmaktan gurur, yeni görevimle birlikte Pfizer Türkiye Liderlik Takımı’nda yer almaktan ise mutluluk duyuyorum.”

DEMİRYOLLARINDA ‘YERLİ VE MİLLİ’ SİNYALİZASYON

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Sinyalizasyon sisteminin sürdürülebilir olması ve tüm trenlerde yaygınlaşabilmesi için bu alanda da milli ve yerli çalışmalar başlattık. Böylece hem maliyetleri düşüreceğiz hem de sistemi bilen teknik personelin yetiştirilmesini sağlamış olacağız.” dedi.

Bakan Uraloğlu, Yerli ve Milli Araç Üstü Sinyalizasyon Ekipmanı Temini İmza Töreninde konuştu.

Yerli ve Milli Araç Üstü Sinyalizasyon Ekipmanı Temini kapsamında iki stratejik kurumun iş birliğiyle önemli bir projenin hayata geçirileceğini belirten Uraloğlu, dünya ve uluslararası konjonktüre bakıldığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin dışa bağımlılıktan kurtulması için atılan adımların ne kadar önemli olduğunun vicdan sahibi herkesin daha iyi anladığını söyledi.

Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji ürünleriyle dünya çapında küresel üretici ve ihracatçı bir ülke olduğuna işaret eden Uraloğlu, “Kendi uçağını, SİHA’sını, uydusunu, trenini, gemisini, helikopterini, tankını, arabasını üreten bir Türkiye var artık. Haberleşme, ulaşım, savunma sanayi, otomotiv, denizcilik, demiryolu… Hangi alanda olursa olsun özgün üretime büyük önem veriyoruz. Kamu, özel sektör ve üniversitelerimizin öncülüğündeki yerli ve milli projeleri kendi kaynaklarımızla, kendi teknolojimizle ve kendi iş gücümüzle hayata geçiriyoruz. Demiryolu Araç Üstü Sinyalizasyon Sistemleri kapsamında TCDD Taşımacılık ile ASELSAN’ın yaptığı bu iş birliği de bunun en güzel örneklerinden biridir.” şeklinde konuştu.

DEMİRYOLU HATLARININ TREN TRAFİĞİ GÜVENLİĞİ İÇİN AVRUPA DEMİRYOLU TRAFİK YÖNETİM VE TREN KONTROL SİNYALİZASYON SİSTEMLERİNİ KULLANIYORUZ

TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünün, Avrupa Birliği standardında tren işletmeciliği yaptığının altını çizen Uraloğlu, “Demiryolu hatlarının tren trafiği güvenliğini sağlamak için Avrupa Demiryolu Trafik Yönetim ve Tren Kontrol sinyalizasyon sistemlerini kullanıyoruz ve bu sistemleri başarıyla yöneten ülkelerden biriyiz.” dedi.

Uraloğlu, demiryolu sinyal sisteminin tamamlayıcı unsurunun ise araç üstü sinyal sistemleri olduğunu ifade ederek, yüksek teknoloji ve maliyete sahip olan bu araç üstü sinyal sistemlerinin bugüne kadar yabancı firmalardan tedarik edildiğini, dışa bağımlı olunan bu sistemlerin yüksek döviz kaybına neden olurken yeterli teknik destek ve bilgi akışını sağlamadığını söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol ile ‘Yerli ve Milli Araç Üstü Sinyalizasyon Ekipmanı Temini’ için protokol imzaladı.

Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2023 Türkiye’nin %52,7’si mutlu

Türkiye genelinde Ocak ayında 80 bin 308 konut satıldı

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Kayseri, iki büyük fuarı ilk kez aynı çatıda ağırlıyor

21 Kasım Perşembe günü Kayseri OSB Uluslararası Fuar Merkezi Yanexpo ve Anatex fuarlarına ev sahipliği …