Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (26.12.2023)

Yapay zeka, fiziksel perakendede başarılı müşteri deneyiminin anahtarı mı? Çevrimiçi alışverişin ortaya çıkmasından bu yana geleneksel fiziksel perakendeciler, Amazon gibi internet devlerine karşı dezavantajlı durumda. Müşterilerin çevrimiçi olarak deneyimlediği teşvik sonucu gerçekleşen satış ve çapraz satış fırsatları için kişiselleştirilmiş ürün pazarlamasının bir benzerini kolayca oluşturamadılar. Ancak Panasonic Connect Europe’un İş ve Endüstri Çözümleri Satış Mühendisliği Müdürü Jens-Michael Pohl, konuyla ilgili “Yapay zeka sayesinde her şey değişmek üzere olabilir” diyor. Geçen gün yazıcım için biraz mürekkep almak için hemen Amazon’u açtım. İhtiyacım olan markayı buldum, yazıcı mürekkebi fiyatında her zamanki anlık şokumu yaşadım ve sepetime ekledim. Sayfanın altında bir tavsiye gözüme çarptı. A4 kağıdında da iyi bir fiyat vardı. Elimdeki kağıdı kontrol ettim ve azaldığı için onu da aldım. Bu aslında çevrimiçi perakendecinin anında bir çapraz satış fırsatıydı ve kağıdının bitmek üzere olduğunu bilmediğim memnun bir müşteriydim. Eminim pek çok kişinin her gün yaptığı bu aktivite, çevrimiçi rekabet başladığından beri geleneksel fiziksel perakendecilerinin karşılaştığı zorluğu da özetler nitelikte. Çerezlerin ve veri analitiğinin harikaları sayesinde, çevrimiçi perakendeciler için çok büyük bir potansiyeli olan çapraz satış ve satışa teşvik eden fırsatların bir benerini şimdiye kadar ana caddede oluşturmak neredeyse imkansızdı. Avrupa’daki e-ticaret pazarının 2023’ten 2027’ye kadar yüzde 9,31 büyüyeceği ve 2027’de 902,30 milyar Euro’luk bir pazar hacmine ulaşacağı tahmin ediliyor. Bir yandan da High Street’te yapılan alışverişler, verilerdeki düşüşe karşı mücadele etmeye devam ediyor. Perakendeciler, çekişmede yardımcı olacak teknolojiyi arıyor ve yapay zeka da bu alanda büyük bir fırsat gibi görünüyor. Gerçek yapay zeka perakende uygulamalarıYapay zekanın potansiyel faydaları son 12 ayda durmadan konuşuluyor gibi görünüyor, ancak gerçek dünya uygulamaları zaten perakendeye fayda sağlıyor ve mevcut yapay zeka uygulamalarına Gelişen Yapay Zeka’nın eklenmesi, mağazadaki müşteri perakende deneyiminde devrim yaratmak üzere. Sıcak ve güneşli bir günde girdiğim bir süpermarket hayal edin. Sonrasında televizyonda en sevdiğim yerel futbol takımının büyük derbisini izlemeyi dört gözle bekliyorum. Arkadaşlar barbekü için bana katılıyor ve ben de malzeme almak için oradayım. Mağazaya baktığımda, tıpkı benim gibi aynı şeyi yapan epeyce insan olduğunu fark ediyorum. Koridora döndüğümde ise benim için kişiselleştirilmiş bir reklam olan bir ekran görüyorum. “Maçı arkadaşlarınızla mı izleyeceksiniz? Barbeküde bir burgere ve herkes için buz gibi biralara ne dersiniz?” yazıyor ve ardından özel teklifin ayrıntıları yer alıyor. Kulağa fütüristik geliyor ama bugün mümkün. Mağazadaki kameralar artık sadece güvenlik için değil. Entegre yapay zekaya sahip kameralar, mağazadaki kişilerin demografik bilgilerini (asla kişisel verilerini dahil etmeden) izleyebilir.  Kameralar, alışveriş yapan kişilerin genel profillerini tanımlar ve asla kişisel verileri tanımlamaz. Bu sayede gizlilik endişelerini de ortadan kaldırıyor. Bu bilgiler, hava durumu veya yerel etkinlikler gibi ek bilgilerle birlikte arka uç perakende sistemindeki satın alma tercihleri ve eğilimlerle birleştirilebilir. Daha sonra anında kişiselleştirilmiş reklamlar mağazada gösterilebiliyor. Bugün hepsi yapay zeka sayesinde mümkün. Profilleri birleştirmek için kameralarda, ürünleri ve profilleri eşleştirmek ve gerçek zamanlı olarak teklifler önermek için arka uç sisteminde yapay zeka, anında kişiselleştirilmiş reklamlar oluşturmak için Chat GPT4’ün Gelişen Yapay Zeka özellikleri kullanılıyor. Elbette, yayınlamadan önce iletişimlerde kalite kontrolü için her zaman bir insan kontrolü öneriyoruz, ancak bu çözümü temelinde yapay zeka tarafından otomatikleştirilmiş bir sistem olarak tanımlayabiliriz. Panasonic, bu üst düzey alışveriş deneyimini hayata geçirmek için önde gelen veri ve yapay zeka uzmanı ADEAL Systems ile iş ortaklık kurdu. Bu işbirliği kapsamında yapay zeka destekli kişisel alışveriş asistanı CUSAAS’ı (CUstomer Segmentation As-A-Service) Panasonic’in en gelişmiş perakende teknolojisi birleştiriliyor. CUSAAS, sektör için önemli bir perakende teknolojisi uygulaması olarak kabul ediliyor. İlk geliştirme, Alman Hessen Dijital Strateji ve Kalkınma Bakanı (“Distr@l Förderprogramm des Landes Hessen”) tarafından finanse edildi. Ekim 2023’te CUSAAS, Alman Federal Ekonomik İşler ve İklim Eylemleri Bakanlığı tarafından desteklenen uluslararası bir program olan German Accelerator Kickstart programı tarafından küresel ölçekte ölçeklenme desteği için seçildi. Bu en yeni eksiksiz uçtan uca çözüm şu anda Münih’teki Müşteri Deneyimi Merkezimizde (CXC) sergileniyor. Bu merkezde Panasonic’in tüm B2B çözümleri sergileniyor ve bu çözümleri deneme imkanı da bulunuyor. Panasonic bu merkezde Yapay Zeka Kameraları ve 4K Ekranları ve perakende danışmanlık deneyimini sunuyor. ADEAL Systems, veri analitiği ve CUSAAS yapay zeka destekli motor sağlarken FRAMR ise kişiselleştirilmiş reklamları ekranlara gönderiyor. Sistem, perakendecilerin mevcut E-ticaret, CRM, ERP ve Veri Deposu verilerini bir araya getirir ve bunları hava durumu, haberler ve etkinlik akışları gibi diğer web tabanlı hizmetlerle birleştirir. Yüksek miktardaki bu veriler daha sonra 50’den fazla pazarlama temel performans göstergesini oluşturmak ve önerilerde bulunmak için kullanılırken yapay zeka ile analizi yapılabiliyor. Gelişmiş yapay zeka daha sonra özelleştirilmiş Kapsamlı Dil Modelleri’ni kullanarak kişiselleştirilmiş pazarlama içerikleri ve reklamlar üretiyor. Bunun sonucunda mağazanıza daha kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri getirmek isteyen bir perakendeciyseniz, Panasonic’in CXC’sindeki tanıtım çözümü artık pilot projeler oluşturmanıza yardımcı olmak için orada. Alışveriş yapan biriyseniz, gelecekteki mağaza ziyaretlerinizde sizinle konuşan yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş reklamlara dikkat edin. Umarım mağazadan bir şeyler almayı bir daha asla unutmamanızı sağlar!

Gelişen bir dev diye nitelenen podcast endüstrisinin 2024 ve sonrasında rekorlar kırması bekleniyor Podcast sektörü kayda değer bir büyümeye hazırlandığı bu yılda, beklentilere meydan okuyan rakamlarla kendi başarı öyküsünü yeniden yazıyor. Giderek daha da yüksek sesle konuşan podcastlerin dinleyicileri ve içerik üreticileri gelişen bir sektörün kalbine doğru yolculuklarına devam ediyor. İçerik seçenekleriyle dolu bir dünyada, podcast’ler tüm dünyada dinleyicileri büyülüyor. “Podcasting Rönesansı” diye anılan dönemde 2024’ün anlık bir görüntüsü de ortaya çıkıyor. Aşağıdaki istatistikler podcast mecrasının süregelen cazibesini ve katlanarak büyümesini gözler önüne seriyor:

Şu anda dünya çapında 4,2 milyondan fazla podcast’e sahip olan sektör, eşi benzeri görülmemiş bir küresel büyüme yaşıyor.

“Podcast” anahtar kelimesi 133 bin arama hacmiyle, 1,2 milyonluk şaşırtıcı bir küresel arama hacmini yansıtıyor ve bu içerik biçimine yönelik doyumsuz bir iştahı gösteriyor.

2023 yılında dünya çapında 464,7 milyon podcast dinleyicisi kaydedildi ve bu rakam 2019’daki rakamları neredeyse ikiye katladı. 2024 yılı için yapılan tahminler bu rakamın 504,6 milyon dinleyiciye çıkacağını öngörüyor.

Ekonomik Etki ve Gelir Artışı: Podcaster’lar artık daha yeni ve daha özgün etkileyiciler haline geldi. Z kuşağının yarısından fazlası (yüzde 58) diğer bir medya formuna kıyasla podcastte üreticiye daha yakın ve samimi hissediyor. Bu da üreticileri çekerek dinleyici kitlesinin bu kadar yoğun bir hacimde Poddy’ye gelmeye başlamasının ardındaki neden olarak dikkati çekiyor. Ancak podcast’lerin çekiciliği bunlarla da sınırlı değil. Herkesin özgürce sesini duyurabildiği sosyal podcast uygulaması Poddy’nin CEO’su Cüneyt Göktürk bu gelişmelerle ilgili görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Araştırmalar podcast endüstrisinin sadece kültürel bir güç değil; aynı zamanda finansal bir güç merkezi olduğunu gösteriyor. Şu anda 23,56 milyar dolar değerinde olan küresel podcast pazarının 2030 yılına kadar 131,13 milyar dolara fırlayacağı tahmin ediliyor. ABD’de 2021 yılında 1 milyar doları aşan podcast gelirinin 2024 yılında 4 milyar dolara ulaşması bekleniyor.” Değişen dinamikler ve çeşitlenme ile podcast’ler çok popüler! Podcast’ler beklentilerin ötesinde gelişiyor ve geleneksel tanımlardan kurtuluyor. Zira podcast’ler artık yalnızca bir eğlence kaynağı değil; eğitim araçları, pazarlama platformları ve daha fazlası haline geldi. Belirli konulara veya sektörlere odaklanan niş podcast’ler ve interaktif formatlar büyük popülerlik kazanıyor. Reklamlarda da etkin Podcast reklamcılığı sadece etkili olmakla kalmıyor; önemli ölçüde gelir de sağlıyor. Podcast tüketicilerinin yüzde 90’ı podcast reklamlarını etkili buluyor ve yüzde 55’i podcast reklamlarından etkilenerek alışveriş yapıyor. Dinleyicilerin yüzde 60’ı bir podcast’te duyduktan sonra o ürün veya hizmetleri ararken, podcast reklamcılık sektörü hızla büyüyor ve gelirin 2027 yılına kadar 5 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Günlük yeni kullanıcı kayıtlarında yüzde 330, podcast dinlemelerinde yüzde 500 artış Türkiye’de podcast yayıncılığı eşi benzeri görülmemiş bir yükseliş yaşıyor. Poddy’nin son verileri, günlük yeni kullanıcı kayıtlarında yüzde 330, podcast dinlemelerinde yüzde 500 ve uygulama kullanımında genel bir artış olduğunu gösteriyor. Platformun sesli medya ortamına yeni araçlar eklemesi yalnızca daha fazla içerik ve dinleyici çekmekle kalmadı, aynı zamanda reklamveren talebini de artırdı. Kısacası 2024’ün ötesinde podcast sektörünü daha da parlak bir gelecek bekliyor!

Kamyonlar 10 gün çalışmazsa hayatımız nasıl etkilenir?

Kamyonların, hayatımızın idamesi için ne kadar kritik bir role sahip olduğu gerçeğinin ne kadar farkındayız? Kamyonların çalışmayacağı 10 günlük bir süreç, hayatımızı ciddi anlamda etkiler. Kamyonların olmayacağı 10 günde adeta felç durumu yaşanacağını ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:

“Kamyonlar kontak kapattığında, 10 gün içinde adeta yoğun bakıma giren ülke, kamyonlar yeniden sefere başladığında en erken 3 ayda tekrar normalleşebilir. Unutmayalım ki, eğer kapınıza bir ürün teslim ediliyorsa veya marketten bir ürünü satın alıyorsanız veya doktora gittiğinizde size bir tedavi uygulanıyorsa, bu ürünleri size bir “kamyon” getiriyordur.” dedi.

Doğru yük ve doğru kamyonların istenilen yer ve zamanda akıllı eşleşmesini sağlayan global lojistiğin dijital platformu Tırport’un Başkanı Dr. Akın Arslan, kamyonların olmayacağı 10 günü değerlendirerek, şunları anlattı.

Kamyonların olmayacağı 10 gün, bizleri neler bekleyecek?

1.GÜN:

Günlük süt ve ekmeklerin dağıtımı zorlaşır, kargo teslimatları gerçekleşemez, günlük tedarik edilen market ürünlerinin sevkiyatları yapılamaz.

2.GÜN:

Marketlerin günlük tedarikleri durma noktasına gelir. Yakıt istasyonları, yakıt stoklarını bitirmeye başlar. Tedarik sıkıntılarının halk tarafından duyulmasıyla marketlere ve yakıt istasyonlarına stok amaçlı hücum başlar. Yakıt istasyonlarında kısıtlamalara gidilir, yer yer kuyruklar görünür.

3.GÜN:

İçilebilir ambalajlı suya, bebek bezi, mama vb. kritik ürünlere erişim oldukça güçleşir, marketlerdeki raflardaki boşluklar dikkat çeker. Et ve süt ürünleri fabrikaları, üretimleri durdurmak zorunda kalırlar. Bazı yakıt istasyonlarında, stoklarının bitmesi ve yeni yakıt tedarik edilememesi nedeniyle kapanmalar başlar. Marketlerde günlük hiçbir ürün kalmaz.

4.GÜN:

Yaşanan akaryakıt tedariği sıkıntısı, toplu taşımada ve servis araçlarında, sıkıntılar doğurmaya başlar. İnsanlar okula, işe giderken zorlanırlar, aksamalar olur. Marketlerdeki raflar büyük oranda boşalmaya başlar. Kâğıt ve temizlik ürünleri kıtlıklar oluşur. Tarla/seralardaki ürünler toplanamaz hale gelir. Hallerdeki taze gıdalar bulundukları yerde zayi olmaya başlar. Hastanelerde hijyen sorunları baş gösterir. İlaç ve tıbbi sarf malzemesi yetersizliği ortaya çıkar.  Hastanelerde hizmetlerde aksaklıklar dikkat çeker.

5.GÜN:

Ambalajlı içme suyuna erişim çok güçleşir, hotel/restoran vb. yerler, gıda tedariği ve hijyen sorunları nedeniyle kapanmak ile karşı karşıya kalır, eğitime devam edilemez, hastanelerde sağlık hizmetleri ciddi aksar. Endüstriyel üretim sorun yaşanmaya başlar. Sokaklarda asayişi sağlamanın güçleşmesi sorunları ile karşı karşıya kalınabilir.

6.GÜN:

Artık, marketlerin raflarında gıda-dışı ürünlerin dışında hiçbir şey kalmaz. Ambalajlı su bulunamaz. Su fabrikaları sevkiyat yapılamadığından üretimlerini durdurmak zorunda kalırlar. Şehirlerde, fosil yakıtlarla çalışan otobüs ve minibüsler garajlara çekilir. Toplu taşıma, metrolar hariç büyük oranda sekteye uğrar. Ülke genelinde inşaat faaliyetleri durma noktasına gelir. Demir-çelik gibi ağır sanayi, otomotiv gibi ana sanayi dallarında üretime ara verilmesi planlanmaya başlar. Seri üretimler, genel olarak zarar görür.

7.GÜN:

Polis güçleri yetersiz kalır, ordu güçleri şehirlerdeki yağma ve ayaklanmaları kontrol altına alabilmek için devreye girmeye başlarlar. Halk kırsal alanlara gitmeye çalışır. Bankalar güvenlik riskleri nedeniyle görevlerini yapamaz hale gelirler, emniyetli olmadığından şubeler kapatılır. Halktan taşrada yerleri olanlar şehirleri hızla terk ederek köylerine dönmeye çalışırlar. Yakıt karaborsaya düşer. Gıdaya ve ambalajlı suya erişim çok sınırlı hale gelir. Ülke genelinde büyük oranda üretim durur. Herkesin tek derdi, hayati idame olur.

8.GÜN:

Ülke genelindeki tüm marketler kapanır, fırınlar yeterli un ve maya stokları kalmayacağından üretimi büyük oranda durdururlar. Un, meyve, domates gibi ürünler tedarik edilemediğinden makarna ve diğer gıda üretim fabrikaları üretimlerini komple durdurmak zorunda kalırlar. Asayiş ülkenin bir numaralı gündemi haline gelir.

9.GÜN:

Devlet kurumlarının elindeki araç ve imkanlarla halkın kısıtlı olarak beslenebilmesi için 7/24, ordu himayesinde seferberlik sürecine geçilir. Devletin organizasyonuyla kontrollü üretim ve dağıtım başlar. Ordu’nun kıta yükü stokları kullanılmaya başlar. Ailelere güvenlik güçleri nezaretinde karne bazlı gıda ve hijyen ürünler teslim edilir. Şehirlerden köylere göç hızlanır.

10.GÜN:

Ülkede artık sıkıyönetim ve seferlik süreci vardır. Gıda ve yaşam için zorunlu ürünlere erişim, tamamen kontrollü hale gelir. Otoritelerin onaylamadığı hiçbir araç yakıt alamaz. Toplu taşıma biter, sağlık gibi zorunlu hizmetler ordu himayesinde oldukça güç koşullarda yerine getirilmeye başlar.

Aon, Amerika’nın önde gelen brokerlarından NFP’yi satın alıyor Aon; risk, sosyal haklar, varlık ve emeklilik planı danışmanlığı çözümleri sunan dünyanın önde gelen şirketlerinden NFP’yi 13,4 milyar dolara satın alacak. Satın alma işleminin düzenleyici otoritelerin onayları ardından tamamlanması bekleniyor.Risk, emeklilik ve sağlık konularında veri ve analizlerden faydalanarak profesyonel hizmetler sunan Aon, önde gelen sigorta brokerı ve varlık & emeklilik planı danışmanı olan NFP’yi satın almak için kesin bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Anlaşma şartlarına göre Aon, NFP’yi yaklaşık 13,4 milyar dolar bedel karşılığında satın alacak ve bu bedelin 7 milyar dolarını nakit, 6,4 milyar dolarını ise Aon hissesi ile finanse edecek. NFP’nin satın alınması; risk, yan haklar, servet ve emeklilik planı danışmanlığı alanlarındaki yetenekleriyle Aon’un hızla büyüyen orta ölçekli müşteri pazarındaki daha da güçlendirecek. Aon United stratejisi, Aon Business Services işletim platformu ve gelişmiş analitiğe yaptığı yatırımlar neticesinde uzun vadeli başarılı sonuçlar elde eden Aon’un bu satım alımı firmanın orta ölçekli müşteri pazarında daha verimli bir şekilde hizmet sunmasını sağlayacak. NFP Başkanı ve CEO’su Doug Hammond, Aon Başkanı Eric Andersen’e bağlı olarak Aon bünyesinde bağımsız ancak bağlantılı bir platform olarak işletmeyi yönetmeye devam edecek. 7 bin 700’den fazla çalışanı ile insan öncelikli bir yaklaşım izleyen NFP, şirketlerin ve bireylerin en önemli risk, iş gücü, varlık yönetimi ve emeklilik sorunlarını çözmelerine yardımcı oluyor.Aon Türkiye Eş-CEO’su Selda Oknas Tanbay yaptığı açıklamada, “Müşterilerimizin artan ihtiyaçlarına daha iyi hizmet verebilmek için kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu satın alma, Amerika başta olmak üzere NFP’nin faaliyet gösterdiği ülkelerde müşterilerimizle olan ilişkimizi geliştirecek, çalışma arkadaşlarımız için fırsatlar yaratacak ve ortak kültürel değerlerimizi daha da güçlendirecektir.” dedi. Aon Türkiye Eş CEO’su Ferhan Özay ise şunları söyledi: “NFP, faaliyet gösterdiği ülkelerde en yüksek performans gösteren liderlik ekiplerinden birine sahip şirketlerden. NFP ekibi, müşterilere mükemmel hizmet vermek ve büyümeye yönelik taahhütlerimizi de paylaşıyor.” Satın alma işleminin düzenleyici otoritelerin onayları ardından 2024 yılı ortalarında veya en ihtiyatlı finansal hesaplamalara göre 30 Haziran 2025 tarihinde tamamlanması bekleniyor. Aon ve NFP, satın alma işleminin tamamlanmasına kadar bağımsız birer şirket olarak faaliyet göstermeye devam edecek.

Payten’in alışveriş kredisi ile ödeme çözümü, e-ticarete yepyeni bir tüketicisi kitlesi kazandırıyor Payten Teknoloji’nin Payten Payment Gateway ile mevcut ödeme altyapılarına entegre ettiği yeni alışveriş kredisi ile ödeme çözümü sayesinde müşteriler ihtiyaçları olan ürün ve hizmetlere rahatça ulaşırken, firmalar da yeni müşteriler kazanıyor.  Sanal POS altyapılarını sağladığı 27 banka ve 50 binden fazla üye iş yeri ile Türkiye’nin en büyük online ödeme altyapısını yöneten Payten Teknoloji, firmalara ve tüketicilere yenilikçi, pratik ve karlı bir alışveriş deneyimi sunan alışveriş kredisi ile ödeme çözümünü kullanıma sundu. Payten’in çözümü ile firmalar, müşterilerinin finansal ihtiyaçlarına duyarlı ve hızlı bir şekilde yanıt vererek satış hacimleri ve müşteri memnuniyetini artırırken müşteriler de kolayca erişebildikleri alışveriş kredisi ile ihtiyaç duydukları ürün ve hizmetlere anında sahip oluyor ve karlı bir alışveriş deneyimi elde ediyorlar.  Firmaların satış kayıplarını önlüyor, tüketiciye finansal rahatlık sağlıyorPayten Payment Gateway ödeme geçidine entegre sunulan alışveriş kredisi ile ödeme seçeneği; banka veya kredi kartı kullanmayı tercih etmeyen veya kart ve hesap limiti yeterli olmayan kullanıcılara, finansmana erişmenin daha hızlı ve daha kolay yolunu sunarken, üye işyerlerinin de daha geniş bir tüketici kitlesine ulaşmasını sağlıyor. Müşteriler ödeme adımında alışveriş kredisi seçeneğine tıklayarak, dijital ortamda hızlı ve kolay erişebilecekleri alışveriş kredisi ile ödemelerini güvenle tamamlayarak ihtiyaçlarını anında karşılayabiliyorlar. Başvuru sırasında faiz oranları ve vade süreleri, ödeme planlarına en uygun olan bankanın kredi altyapısını kendileri belirleyebiliyorlar. Alışveriş kredisi ile ödeme yöntemi, müşteri memnuniyetini artırmanın yanı sıra firmaların olası satış kayıplarını da önlemelerine yardımcı oluyor. Alışverişlerde özgürlük sunan ve faizsiz veya tüketici dostu faiz oranlarıyla finansal rahatlık sağlayan çözüm, tüketicilere ise nakit akışı ve bütçelerini daha verimli şekilde yönetebilme imkanı tanıyor.   Kolay bir entegrasyon ile firmalar, alışveriş kredisi ile ödeme seçeneği sunabiliyorSaaS ortamda çalıştığı için herhangi bir kurulum gerektirmeyen Payten Payment Gateway, teknik açıdan son derece kullanıcı dostu ve tüm altyapılara cevap veren esnek entegrasyonlar sunarak, firmaların alışveriş kredisi ile ödeme seçeneğini web sitelerine kolayca entegre etmelerini sağlıyor. API aracılığıyla ve web tabanlı ödeme sayfası entegrasyonları ile işletmeler, oldukça pratik ve karlı olan alışveriş kredisi hizmetlerini pürüzsüz bir şekilde müşterilerine sunabiliyorlar. Müşteri panelinde yer alan alışveriş kredisi parametre yönetimi menüleri de, bu süreci daha da kolaylaştırarak işletmelerin verimliliğini ve operasyonel etkinliklerini artırıyor. Payten Payment Gateway’in şu an için entegre olduğu 7 bankanın hepsi veya tercih ettikleri ile ticari anlaşmalarını yaptıktan sonra firmalar, müşterilerine geniş kapsamlı bir kredilendirme altyapısını tek ekranda sunabiliyorlar.  Sundukları yeni çözüm hakkında bilgi veren Payten Türkiye Ülke Lideri ve Paratika CEO’su Burak Kutlu,“Pandemi sonrasında karşılaşılan küresel ekonomik yavaşlamanın etkisiyle, tüketiciler bütçelerini daha verimli bir şekilde yönetmek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Bir yandan, işletmelerin de müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarabilmeleri ve rekabetçi ortamda ayakta kalabilmeleri için yenilikçi ödeme teknolojilerini sunmaları kritik önem taşıyor. Alışveriş kredisi entegrasyonu gibi yenilikçi çözümler, işletmeler için; satış dönüşüm oranlarını, ortalama sepet değerini ve tekrar satın alımları artırmanın çok etkili yöntemleri. Alışveriş kredileri; kredi kartı, havale/EFT kullanmayı tercih etmeyen, kart ve hesap limiti yeterli olmayan ya da kart bakiyesini doldurmak istemeyen, genç kullanıcıları da içeren tüketici kitlesi için çok cazip avantajlar sunan yeni trend bir ödeme yöntemi. Payten Payment Gateway’in alışveriş kredisi ile ödeme entegrasyonu ile alışılmışın dışında bir müşteri kitlesini e-ticarete ve markalara kazandırıyoruz. Bunun yanı sıra, Paratika altyapısı üzerinden sunduğumuz alışveriş kredisi ile ödeme yöntemimizle de üye işyerlerimize kolaylık sağlıyoruz. Bu yapıda firmaların bankalarla ayrı bir finansal anlaşma yapmasına da gerek kalmıyor. Paratika ile gerçekleştirilen tek bir sözleşme ve tek entegrasyon ile anlaşmalı olduğumuz bankaların kredi seçeneklerini müşterilerine kolayca sunabiliyorlar. Üstelik, banka tarafından Paratika’nın koruma hesabına aktarılan kredi bakiyesi üye iş yerinin hesabına anında aktarılıyor. Böylelikle Paratika olarak üye işyerlerimize kusursuz bir ödeme akışı, müşterilerine de pürüzsüz bir alışveriş deneyimi sağlayabiliyoruz.  Günümüzde e-ticarette çok kanallı alternatif ödeme yöntemleri ile kullanıcıya özgür ve kişiselleştirilmiş bir ödeme deneyimi sunabilmek mümkün. Ödeme çeşitliliğini artırarak müşterilerine daha fazla finansal seçenek, haliyle daha fazla hareket alanı sunabilen firmalar, ödeme adımında sepeti terk etme oranlarını düşürüyor, memnuniyeti artırarak marka ve müşterileri arasındaki ilişkiyi güçlendiriyor ve sonucunda işlerini daha hızlı büyütebiliyor. Bu entegrasyonumuz, firmaların pazarda daha etkin bir konuma ulaşmalarına ve müşteri deneyimlerini zenginleştirmelerine büyük katkı sağlıyor. Firmalar müşteri ağlarını daha da genişletme imkânına sahip olurken, AI ve ML destekli gelişmiş anti-fraud çözümü ile 360 derece korunan uçtan uca güvenli bir altyapıda ve PCI DSS Level 1 sertifikasyon güvencesi ile sağladığı kredili ödeme yöntemlerini, müşterilerine gönül rahatlığıyla sunabiliyorlar.Şu ana kadar 7 banka ile entegre olduk,  diğer bankalar ile de görüşmelerimiz ve entegrasyon çalışmalarımız devam ediyor. Dijital çağda firmaların dönüşümlerine cevap veren, tam kapsamlı çözümler sunma yaklaşımımızla tüm kredi seçeneklerini müşterilerimize ve son kullanıcıya sağlamayı hedefliyoruz. Firmalara ve onların müşterilerine değer katan yenilikçi ödeme çözümlerini ve modülleri kapsayan Payten Payment Gateway, bir şirketin online ödemeler konusunda ihtiyacı olan tüm çözümleri tek ürünle sunma kabiliyetine sahip Türkiye’nin en geniş kapsamlı ödeme geçidi konumunda. İnovasyonun geleceğimiz için öneminin farkındayız. Bu sebeple 24 yılı aşkın süredir Ar-Ge kurum kültürümüzün merkezinde yer alıyor. Bundan böyle de, İTÜ ARI Teknokent’te bulunan AR-GE merkezimizde tecrübeli ve yenilikçi ekiplerimizle çözümlerimizi durmaksızın geliştirerek, müşterilerimize en yenilikçi ödeme teknolojilerini ve değer odaklı servislerimizi tek merkezden sunmaya devam edeceğiz.” dedi.Payten Teknoloji’nin yeni alış veriş kredisi çözümü hakkında daha fazla bilgi ve başvuru için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.

Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri, Aralık 2023
Güven endeksi hizmet sektöründe %1,2 arttı, perakende ticaret sektöründe %4,5 arttı, inşaat sektöründe %3,3 azaldı
Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Aralık ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %1,2 oranında artarak 112,3 değerini, perakende ticaret sektöründe %4,5 oranında artarak 116,8 değerini ve inşaat sektöründe %3,3 oranında azalarak 88,0 değerini aldı.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji, spor, eğitim, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri

Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması, 2023 Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi …