Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ByLock kullandığı ve Banka Asya’da hesabı olduğu için mahkum olan sanığın açtığı davada Türkiye’nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetti. Karar, benzer durumda olan yaklaşık 100 bin dosya için emsal olabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de 2016’daki darbe girişiminin hemen ardından, hakkında gizli tanık ifadesi bulunan, Bank Asya’da hesabı olduğu ve ByLock kullandığı için “FETÖ/PDY” örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 6 Eylül 2016’da, Kayseri’de tutuklanan öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkındaki davada, Türkiye’yi suçlu buldu. AİHM önünde biriken benzer binlerce başvuruya da örnek teşkil edebilecek davada, AİHM Büyük Dairesi, öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın, “yalnızca ByLock kullanması, Banka Asya’da hesabı olması ve gizli bir tanığın ifadesine dayanarak” yargılanmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), “adil yargılanma hakkını” düzenleyen 6’ıncı, “kanunsuz ceza olamayacağı” ilkesini düzenleyen 7’inci ve “örgütlenme özgürlüğünü” düzenleyen 11’inci maddelerine aykırı olduğuna hükmetti.
Avukat Hatice Yıldız, AİHM’in verdiği ihlal kararını Elips Haber’den Sümeyye Aksu’ya değerlendirdi. Dava dosyasında AİHM 2. Dairesi’nin dosyadan AİHM Büyük Daire lehine çekildiğini söyleyen Av. Yıldız, “Bu önemli idi zira büyük daire kararları kesindir. Burada Yalçınkaya dosyasının ana dava niteliği kazandığını söyleyebiliriz. AİHM kararında sözleşmenin 6. Maddesinden yani adil yargılanma hakkının ihlalinden, 7. Maddeden yani kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlalinden ve 11. Maddeden yani dernek kurma ve toplantı özgürlüğü ilkesinin ihlalinden hak ihlali kararı verdi” ifadelerini kullandı.
Dijital deliller yönünden yapılan yargılamaların neredeyse tamamında silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine dikkati çeken Av. Yıldız, “Yargılanan insanlar isnat edilen dijital delillerin hiçbirisine ulaşamamaktalar bu sebeple o deliller üzerinde bilirkişi raporu alamıyorlar, bu delillerin sıhhatinin nasıl sağlandığı bilinmiyor. Yargılanan insanlar isnat edilen delillere karşı yeterli eşit bir savunma yapma imkanından mahrum bırakılıyorlar. Ayrıca en temelde bu kişilerin yapının örgüt olduğunu bilerek, suç işlemek kastı ile yapıya dahil olduklarına dahil hiçbir araştırma yapılmaksızın mahkumiyet kararları veriliyor” diye konuştu.
AİHM’nin kararının diğer bekleyen başvurular için emsal bir karar olduğuna dikkat çeken Av. Yıldız, “İnsanlar 2000’li yıllardaki dini sohbete katılma eylemleri sebebiyle ceza alıyor. Yani yargı sen 2000’de, 2005’de, 2010’da bu yapının terör örgütü olduğunu biliyordun, nihai amaçlarının darbe yapmak olduğunu da biliyordun, suç işlemek kastı ile o sohbetlere gittin, Kimse Yok Mu Derneğine SMS bağışı yaptın diyor. Yargılamaların çok büyük bir kısmında manevi unsur yokluğu sebebi ile de bu karar emsaldir. Kendi dosyalarında örneğin ByLock olmayan ancak SD kart kodlaması, ankesörden aranma gibi iddialar olanlarda dahil olmak üzere bu kapsamdaki tüm yargılamalar bakımından emsal bir karar” dedi.
Kaynak: https://www.elipshaber.com/aihmin-bylock-ve-bank-asya-kararlari-turkiyedeki-100-bin-dosya-icin-emsal-karar-olusturur-mu