ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, sığınmacıları değerlendirdi: “Türkiye bu beladan kurtulmalıdır!”

ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Türkiye’nin en büyük sorunu haline gelen sığınmacılar ile ilgili sert bir açıklama yaptı. Zeybek, “Bunlar BOP projesi çerçevesinde Türkiye’ye yerleştirilmek üzere getiriliyorlar. Bunların gönderilmeleri BOP açısından şöyle önemli. Böylece Suriye’de alan boşaltılması oldu ve o alana da PKK devleti yerleştirildi. Bugün artık güneyimizde, ordusuyla eğitimi ile bir PKK devleti fiilen vardır. Türkiye bu beladan kurtulmalıdır” dedi.

Ülkemizi 20 yılı aşan süredir yöneten iktidarın, BOP projesine uyum sağlayarak Türkiye’yi Araplaştırmaya çalıştığına dikkat çeken Zeybek şöyle konuştu:

“BUNLAR TÜRKİYE’YE YERLEŞTİRİLMEK ÜZERE GETİRİLİYOR”

Önce şunu belirtelim; Bunlar sığınmacı, mülteci muhacir, ya da ensar-muhacir meselesindeki muhacirler değildir. Bunlar yani bu Suriye’den getirilenler, Suriyeli yerleşmecilerdir. Bunlar Türkiye’ye yerleştirilmek üzere getiriliyorlar. Kim getiriyor? Büyük Orta Doğu Projesi için uğraşanlar. Yani büyük Orta Doğu Projesi gereğince bölgedeki devletleri kendilerine göre düzenleyip, bölüp parçalayıp, yeni devletler kurmak isteyenler! Neden bunu yapmak istiyorlar? Çünkü büyük Orta Doğu Projesi denilen proje, gerçekte global kapitalizmin büyük o dev şirketlerin, dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda düzenlemek için, devletleri ulus devlet olmaktan çıkarmak, küçültmek ve üretemeyen, ancak tüketebilen ülkeler durumuna getirmek için ortaya koydukları bir büyük projedir. Tüketebilen! Neden çünkü kendi ürettikleri mallar için hammadde lazım ve aynı zamanda da Pazar lazım! Mesele bu. Büyük Orta Doğu projesinin amacı bu!

“ÜMMETÇİ, ŞERİATÇI KARŞI DEVRİMCİLER BİRLEŞTİ”

Büyük Orta Doğu Projesi içinde Suriye’yle ve Türkiye ile ilgili de ve bütün bölgeyle ilgili olduğu gibi birtakım planlar var. Bunların bu planları ile yani Büyük Orta Doğu Projesiyle, Türkiye’yi 20 yıldan fazla yönetenlerin ümmetçi, şeriatçı karşı devrimci görüşleri bir yerde birleşti, buluştu. Bu buluşma sadece rastlantı ile olmadı. Görüştüler ve anlaştılar.

“BUGÜNKÜ İKTİDAR HEVESLE DEVREYE GİRDİ”

Dolayısıyla Suriye’de başlayan ve dışardan kışkırtıldığı besbelli olan diğer Arap ülkelerindeki gibi bahar, “Arap baharı” falan gibi uygulamalar sonucunda bunu başlatan BOB’çulardır. Ama Türkiye’yi yönetenler, bugünkü iktidar da hemen hevesle devreye girdi, görevini yaptı ve ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) adıyla bir ordu oluşturdu. Derme çatma ama olsun ordu. Onu da sokuşturdu Suriye’ye. Amaç neydi? Amaç Suriye’de “İhvân-ı müslüminci” yani şeriatçı ve ümmetçi bir partinin iktidarını sağlamaktı. Bununla beraber proje yürüdü ve doğan karışıklıktan yararlanarak milyonlarca Suriyelinin Türkiye ye gelmeleri sağlandı. Getirildi bunlar, bunlar getirildi!

“BOŞALTILAN ALANA PKK DEVLETİ YERLEŞTİRİLDİ”

Bunların gönderilmeleri BOP açısından şöyle önemli. Böylece Suriye’de alan boşaltılması oldu ve o alana da PKK devleti yerleştirildi. Bugün artık güneyimizde, ordusuyla eğitimi ile bir PKK devleti fiilen vardır. Suriye içinde ve sınırımıza da çok yakındır. İşin bir yanı bu. Bu devlet petrol bölgesinde oluşturuldu.

“TÜRKİYE’NİN ARAPLAŞMASINI İSTİYORLAR”

İşin bir başka yani şu; Suriyeliler getirildi. Bu bedevi Araplardır bunlar. Suriye’den getirilenler ve Türkiye sokuldu. Bunlara imtiyazlılık, ayrıcalık verildi. Türkiye yurttaşlarına verilmeyen ayrıcalıklar bunlara verildi. Bunlar beslendi, büyütüldü, şımartıldı ve kendilerine sağlanan refah ortamı içinde çoğalmaları sağlandı. Çoğaldıkça, çoğalıyorlar. Yani 5 milyon diyorlar, 6 milyon diyorlar. Ama gelecekte çok daha fazla olacakları besbelli.

Peki bu ne? İktidar bunu niye yapıyor? iktidar bunu Türkiye’yi Araplaştırmayı sevdikleri için yapıyorlar. Türkiye’nin Araplaşmasını istiyorlar. Hem bilinç olarak, asimilasyon dediğimiz yani Türk insanını bilinç olarak Araplaştırmak isterken, bir yandan da kolonizasyon denilen yerleşmecilerle Türkiye Araplaştırılıyor! Güneydoğu’muzun birçok ilinde, Araplar çoğunluğu yakın bir çoğunluğu büyük şehirlerimizin kimi semtleri ise “Arabia” olmuş durumda.

“ARAP IRKÇILIĞI IRKÇILIK OLMUYOR, TÜRKİYENİN ÇIKARLARINI SAVUNMAK IRKÇILIK OLUYOR”
Bunun birçok örnekleri var. Ama bu iktidarı sevindiriyor! İktidarı sevindirdiği gibi iktidarın her yaptığını onaylayan ama bu konuyu ideolojik olarak da onaylayan, buna sevinen Arapçılar, ümmetçilik adı altında Arapçılık yapan bir takım yandaş yazarlar ve konuşucular da, bu konuya karşı çıkıp uyaranları ırkçılıkla suçluyorlar! Gerçekte ırkçı kendileri! Gerçekte Arap ırkçılığı yapıyorlar! Ama demek ki, Arap ırkçılığı ırkçılık olmuyor ama Türklüğün Türkiye’nin çıkarlarını savunmak ırkçılık oluyor. Irkçı diye saldırıyorlar! Böyle bir dehşet propagandasıyla insanları susturmaya çalışıyorlar!

“ŞAŞIRACAK BİR DURUM YOK!”

Bunda şaşıracak bir durum yok! Daha önce de, kurtuluş savaşında da, bu Arapçı Ümmetçiler yani bugünkü Arapçı Ümmetçilerin manevi babaları, anaları diyelim. Dedeleri olan ve bunların yere göğe koymadıkları, haklarında filmler yaptıkları “Kelebekler Sonsuza Uçar” falan diye böyle, romantik adlarla film yaptıkları sözgelimi bir İskilipli Atıf Hoca vardır.

İskilipli Atıf hocanın özelliği ne? İngiliz muhibbidir ve kurtuluş savaşında da, kesin olarak ve keskin olarak Yunanlıların safında yer almıştır! Dağıtılan bildiri onun eliyle çıkmıştır. Bildiri Yunan uçaklarıyla Türk ordu saflarına atılmıştır. Orada söylenen “Bu Allahın emridir” işin içine Allah’ı da karıştırdılar. Çünkü Allah’ın sözcüsü sanki bunlarmış gibi. Sonunda, “Bu Allah’ın emridir. Ey kahraman asker bu Kuva-yı Milliyeci komutanları öldürün!” Adlarını da sayarlar. Mustafa Kemal’i, şunu, şunu, şunu tek tek sayarlar, “Öldürün!”

Benim bu şekilde İskilipli Atıf hoca, Dürrizade adlı bir Şeyhülislam, Mustafa Sabri adlı Şeyhülislam, sonradan “Türklüğümden istifa ediyorum” diye konuşma yapan kişi sanki Türkmüş gibi! Bunlar, utanarak söylüyorum, ama kimi müftüler Konstantin için hutbe okuttular! Kimi Şeyhler, müritlerine Yunan askerinin zafer kazanması için dua ettirdiler!
Bunlar yaşandı.

“MUSTAFA KEMAL’İN VE KURTULUŞ SAVAŞININ YANINDA YER ALANLAR”

Buna karşılık Türkçü, bunlar ümmetçi İslamcı dincilerdi. Buna karşılık Türkçü bir takım din adamları, sözgelimi Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, sözgelimi ve bunlar tabi önemli örnekler. Türkiye Alevi Bektaşilerinin önderi Cemalettin Çelebi, Türkiye’de var olan Türk Ortodokslarının, Türk ama dindar Ortodoks! Bunların lideri kendisine Teoman Ergene diyen Papa Eftim. Bunlar Mustafa Kemal’in ve kurtuluş Savaşı’nın yanında yer aldılar. Bunlardan takdirle söz eder Mustafa Kemal ve Papa Eftim için derki; “Bir ordu kadar bize yararlı oldu” Tabii bunların üçünü Denizli Müftüsü Hulusi efendi ile diğer gerçek Türkçü vatansever, yurtsever, Yunancı olmayan, dolayısıyla kurtuluş savaşında yer olan din adamlarını da katmak lazım.

“KURTULUŞ SAVAŞINI TÜRKÇÜLER BAŞARDI”
Bölünme bir yanda Arapçı ümmetçiler, bir yanda Türkçüler… Türkçüler başardılar ve başlarında Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nı başaran Türkçüler, Kuruluş savaşımını da başardılar ve ortaya görkemli binden fazla yıldan sonra adı Türk diye başlayan bir devlet kurdular!

“TÜRKİYE BU BELADAN KURTULMALIDIR”

Evet, şimdi yine söylüyoruz; Bu bir projedir! Bu yerleşmeciler bir projedir. Türkiye’nin ortasına konmuş bir bombadır Türkiye bu beladan bir an önce kurtulmalıdır ve bu beladan kurtulmak için de, bilinçli bir biçimde tek tek Suriyelileri hedef almak gibi bir yanlışa düşmeden, bu konunun yanlışlığını ortaya koyarak ve asıl sorumlunun da gelenler değil, getirenler olduğunu unutmadan Türkiye bu beladan kurtulmalıdır!

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KALIN KAYSERİ BASINI İLE BULUŞTU: HİLAL’E DOĞRU TOPLANTISINA DAVET ETTİ

MHP İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, göreve geldikleri 45 günlük süreç içerisinde Kayseri’de yeni bir …