Ekonomi, teknoloji, yaşam haberleri ve TUİK verileri (19.08.2023)

SİRKECİ-KAZLIÇEŞME HATTINDA İLK TEST SÜRÜŞÜ.30 YILDA EKONOMİK KAZANCI YAKLAŞIK 800 MİLYON AVRO OLACAK

 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu “Şu an İstanbul’un raylı sistem ağı 338,8 kilometre ve yapımı devam eden projelerimiz bittiğinde bu rakam 394,5 kilometreye yükselecek. Kimsenin şüphesi olmasın ki İstanbul’da araç trafiğinin yoğunlaşmasını engellemek adına Kazlıçeşme-Sirkeci projesi gibi çevreye duyarlı modern ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için yeni yatırım ve teşviklerimize devam edeceğiz. Bu Hattımızı bu yılsonunda hizmete alacağız. Hayırlı olsun” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi test sürüşü törenine katıldı.

Önce projeye ilişkin bilgi aldı, sonra test sürüşü yaptı. Ardından kameralar karşısına geçti, müjdeyi verdi. Uraloğlu, “Dünyanın en özgün kent içi raylı sistem projelerinden biri daha hayata geçmek için gün sayıyor. İnşallah bu yılsonu hizmete alacağız, İstanbullulara hayırlı olsun” dedi.

Bakan Uraloğlu, Kazlıçeşme-Sirkeci Hattı’nın İstanbul’da devam eden en önemli kent içi ulaşım projelerimizden biri olduğunu söyledi. Projenin sadece bir raylı sistem işi değil, aynı zamanda yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesi olduğuna dikkati çeken Bakan Uraloğlu, “Şehirlerde toplu taşımanın ve bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması ve yayalaştırma projelerine dair genel konsepti oluşturuyor ve bunun gelişmesine çok önem veriyoruz. Kazlıçeşme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projemiz de bunun en güzel örneklerinden biridir. Mevcutta Sirkeci-Kazlıçeşme arasında atıl vaziyette duran 8,3 kilometrelik hatta gerekli iyileştirmeleri yaparak 8 istasyon ile tekrardan kullanıma başlatıyoruz” dedi.

Bakan Uraloğlu, “Bu proje bir raylı sistem projesi olması ile birlikte kapsamında yer alan 7,30 km bisiklet ve yaya yolu, 10 bin 120 metrekare meydan ve rekreasyon alanları, 6 bin metrekare kapalı sosyal kültürel alanı 74 bin metrekare yeni yeşil alanı, 22 adet karayolu ve yaya alt geçidi, Yedikule, Kocamustafapaşa, Yenikapı, Kumkapı olmak üzere 4 adet tescilli istasyonu, Sirkeci ve Cankurtaran olmak üzere 2 adet yenilenecek istasyonu, Kazlıçeşme ile Cerrahpaşa’daki 2 yeni istasyonu ile İstanbullu vatandaşlarımızın ulaşım ihtiyacını karşılamanın yanı sıra sosyokültürel ve turizm odaklı hibrit karakterde yeni nesil bir ulaşım projesi olacaktır” diye konuştu.

ŞEHRİN KALBİNE BÜYÜK YEŞİL ALAN KAZANDIRACAĞIZ

Projeyle ilgili detaylı bilgi veren Uraloğlu, “215 bin metrekarelik çalışma alanında, proje tamamlandığında demiryolu hattının bir yönü trenler tarafından kullanılacak. Diğer yönü ise yaya yürüme alanı, bisiklet, scooter parkuru, dinlenme, rekreasyon alanları olarak düzenlenecektir. Eskiden sadece demiryolu için kullanılan arazinin 123 bin metrekaresi, yani % 57’si vatandaşlarımızın yaya olarak kullanımına açılacak. Böylece İstanbullu vatandaşlarımıza şehrin kalbinde büyük bir yeşil alan kazandırmış olacağız. Ayrıca, durak peron alanları da buna uygun olarak, yarısı tren iniş biniş alanı yarısı ise dinlenme ve sosyal alan olarak kullanılacaktır. Projemiz kapsamında raylı sistem, yaya ve mikromobilite araçları, sosyal aktivite alanları oluştururken, yıllardır kronikleşmiş trafik ve güvenlik sorunlarına neden olan yaya ve karayolu alt geçitlerini de rehabilite ediyoruz. Projemizde en kapsamlı şekilde ecdat yadigârı, tescilli durakları sanat tarihçileri ve mimarlar nezaretinde ve kurul kararları doğrultusunda restore ediyoruz. Yani projemiz sadece demiryolu inşası projesi olmayıp hat boyunca çevrede yaşayan insanların yaşam konforunu artıracak diğer düzenlemeleri de içeriyor. Yine, proje kapsamında Sahil yolu ile Samatya ve Cerrahpaşa hastanelerini bağlayan kavşağı da modernize ederek alt geçit gabarisini yükseltip ambulans ulaşımına uygun hale getirdik ve kullanıma açtık. Ayrıca Sirkeci Liman Bölgesi’nde yapılacak yeni demiryolu hattı ile birlikte Sirkeci ve Haydarpaşa limanları arasında da ulaşım ve koordinasyon sağlanacaktır” dedi.

TEST SÜRÜŞÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Sirkeci-Kazlıçeşme hattı tek yönlü sefer süresinin ortalama 20-25 dakika arasında olmasını öngördüklerini belirten Uraloğlu, “Şu anda projede yüzde 90 üzerinde fiziki ilerleme kaydettik. Tüm altyapı imalatlarını tamamladık. İstasyonlarda inşaat işlerini bitirdik, elektrik ve mekanik işlere devam ediyoruz. 26 adet sanat yapısındaki çalışmaları da tamamladık. Ana güzergahta ki demiryolu ve elektrifikasyon imalatlarını da bitirdik. Sirkeci depo ve liman bölgesinde % 95 oranında ilerleme kaydettik. Sinyalizasyon ve telekomünikasyon işlerini yüzde 60 oranında tamamladık, imalatlarına devam ediyoruz. Ayrıca yeri gelmişken belirtmek istiyorum ki projede kullandığımız sinyalizasyon sistemi yerli ve millidir. Bisiklet-yürüme yolu imalatları ve peyzaj işlerimizde devam ediyor. Bugünde ilk defa Sirkeci-Kazlıçeşme hattımızın test sürüşünü gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sinyalizasyon testleri ve güvenlik sertifikasının alınmasının ardından hattı yolculu işletmeye yılsonuna kadar almayı hedefliyoruz” ifedelerini kullandı.

EKONOMİK KAZANCI 758 MİLYON EURO

Projenin ekonomik kazanımlarıyla ilgilide açıklamalarda buluna Uraloğlu, “Projemizin tamamlanmasıyla 2023-2053 yılları arasındaki ekonomik kazancı, Karayolu Bakım ve İşletme Kazancından 425 milyon 562 bin Euro. Kazalardaki Azalma Kazancından 116 milyon 971 bin Euro. Zaman Kazancından ise 242 milyon 543 bin Euro olmak üzere toplam ekonomik kazancı 785 milyon Euro üstünde olacaktır” dedi.

HİZMET VE ESER FIRTINASI ESTİRİYORUZ

Dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul’da hizmet ve eser fırtınası estirmeye devam ettiklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, “Son 21 yıl içerisinde Bakanlık olarak İstanbul’un ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 666 milyar yatırım yaptık. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara ile İstanbul – İzmir Otoyolu gibi dev ulaşım yatırımları ile İstanbul’un ulaşım ağını her modda üst seviyeye çıkardık. Özellikle Marmaray Projesi, ülkemizin son yıllarda ortaya koyduğu proaktif politikanın ve küresel vizyonun en önemli göstergesi ve somut adımlarından biriydi. Doğu Asya’dan Batı Avrupa’ya, Pekin’den Londra’ya kesintisiz ulaşım sağlayan bu projemiz Modern İpek Demiryolu’nun en önemli parçasını oluşturdu. “Mekân cennet atamız Fatih Sultan Mehmet ve askerleri gemileri karadan yürütmüştü, bizlerde tren setlerini, denizin altından geçirdik” Kentiçi raylı toplu taşımacılık altyapısının gelişmesi adına çok önemli projelere de devam ediyoruz. Şu anda bir araya geldiğimiz Kazlıçeşme-Sirkeci Hattımızla beraber Bakırköy (İDO)-Bahçelievler-Kirazlı Metro hattı, Kağıthane-Gayrettepe Metro Hattı, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı Metro hattı, Altunizade – Çamlıca Camii – Bosna Bulvarı Metro Hattı, Olmak üzere toplam uzunluğu 55,7 km olan 5 ayrı metro hattında İstanbul için çalışıyoruz. Daha önceden de İstanbul’da; Marmaray, Levent-Hisarüstü Metro Hattı, Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı, Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Hattı, Ve Başakşehir-Çam Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir Metro Hattı olmak üzere yapımını tamamlayıp, İstanbullu vatandaşlarımızın hizmetine sunduğumuz metro hattı uzunluğu 130 kilometrenin üstündeydi. Şu an İstanbul’un raylı sistem ağı 338,8 kilometre ve yapımı devam eden projelerimiz bittiğinde bu rakam 394,5 kilometreye yükselecek. Yani, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak İstanbul raylı sistem ağının yüzde 50’den fazlasını biz kazandırmış olacağız. Bu bizim için büyük bir gurur ve çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

HEPİMİZ MİLLETİMİZE VE DEVLETİMİZE HİZMET İÇİN VARIZ

Yapılan çalışma ve analizler sonucu İstanbul’un 1100 kilometre Metro hattına ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, “Kısaca, İstanbul’un her köşesine raylı sistemi eriştirmemiz lazım. Ama maalesef İstanbul yerel yönetiminin proje üretimi ve yatırım konusunda çok yavaş ve eksik kaldığını görüyoruz. Bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasetçiler, bürokratlar, hepimiz milletimize ve devletimize hizmet için varız. Hepimiz sorumluluk alanımızda elimizi taşın altına koymalıyız. Hamaset dolu günübirlik tartışmalara ayıracak vaktimiz yok. Bunların bir an evvel aşılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

BİZLER TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA ETMEYE DEVAM EDECEZ

İstanbul’da ulaşımda yaşanan aksaklıklarla ilgili “Herkes üzerine düşen görevi yapmalı” diyen Bakan Uraloğlu, “Şimdi önümüzde yaklaşmakta olan 2024 yerel seçimleri var. Her ne kadar sadece bir yerel seçim gibi düşünülse de bu seçim hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin istikbaline yön verecek. Her zaman dile getirdiğimiz üzere merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin kolektif çalışması çok önemlidir. AK Parti hükümetleri olarak biz her zaman hizmetten ve eser siyasetinden yana olduk. Başkaları, pamuk ipliğine bağlı, ilkesiz ittifaklar kurup, ülkenin hayrına olan yatırımları baltalarken, bizler Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek adımları atmaya devam ediyoruz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hükümetlerimizin İstanbul’daki hizmet süreci bitmedi, artarak da devam ediyor. İstanbul için ne yapsak, İstanbullular için ne hizmet götürsek, yeridir, yerindedir. İstanbullular, yağmur ve kardan dolayı felç olan ulaşım görmek istemiyor. Yollarda kalan, denize uçan İETT otobüsleri istemiyor. Temel atmama, yatırım yapmama etkinlikleri yerine, yeni ve yaşanabilir projeleri yakından takip ediyor. Kimsenin şüphesi olmasın ki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, İstanbul içerisinde araç trafiğinin yoğunlaşmasını engellemek adına Kazlıçeşme-Sirkeci Projesi gibi çevreye duyarlı modern ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için yeni yatırım ve teşviklerimize devam edeceğiz. İstanbulluların ihtiyaçlarına cevap veren, hızlı, emniyetli ve konforlu ulaşım ağına tesis edene kadar durmayacağız, çalışacağız” diye konuştu.

Yapı İzin İstatistikleri, II. Çeyrek: Nisan – Haziran, 2023

KPMG, iklim değişikliği danışmanlığı alanında küresel pazar lideri ilan edildi 

Dünyanın önde gelen bağımsız araştırma şirketlerinden Verdantix, iklim riski stratejisi ve emisyon veri denetim yetenekleriyle öne çıkan KPMG’yi iklim değişikliği danışmanlığı alanında küresel pazar lideri seçti.

KPMG, bağımsız araştırma şirketi Verdantix tarafından yapılan “Green Quadrant: İklim Değişikliği Danışmanlığı 2023” araştırmasında, iklim değişikliği danışmanlığı alanında küresel pazar lideri seçildi.

KPMG’nin, iklim riski stratejisi ve emisyon veri denetimi yetenekleriyle öne çıktığına dikkat çekilen raporda “İklim eylemine yönelik uzmanlığı ile iklim riskine strateji odaklı bir yaklaşım sunan KPMG, firmaların hem fiziksel hem de geçici iklim risklerini değerlendirmelerine yardımcı olmak için tescilli ClimateIQ risk yönetimi aracını kullanarak, iklim değişikliğinin faaliyetleri üzerindeki etkisini anlamalarına ve tahmin etmelerine yardımcı oluyor.” ifadelerine yer veriliyor.

Green Quadrant araştırmasına göre KPMG; iklim riski, fırsat ve adaptasyon konusunda yapılan beyanlara liderlik ediyor. KPMG danışmanları; BM Sorumlu Yatırım İlkeleri (UN PRI) kapsamında İklimle İlgili Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) uygulama tavsiyeleri için Uluslararası İklim Girişimi (Initiative Climat International – iCI) çalışma grubundaki lider rolünün de gösterdiği gibi hem gönüllü hem de zorunlu çerçevelerdeki deneyimleriyle tüzel kişilik, portföy ve ürün düzeyinde güçlü bir mevzuat uzmanlığına sahip. Çok disiplinli bir yaklaşımın avantajlarını sunan KPMG uzmanları, müşterilerin iklimin hem risk hem de fırsat yönlerine odaklanan sağlam sürdürülebilirlik planları geliştirmelerine yardımcı olmak için sektör lideri deneyimler, veri odaklı teknolojiler ve küresel ittifaklar sağlıyor.

Verdantix’in araştırmasının devamında şu bilgilere yere veriliyor: “Başta AB’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Yönergesi (CSRD) ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) beklenen ancak geciken iklim değişikliği beyan kuralı olmak üzere küresel iklim değişikliği beyan düzenlemelerinin ortaya çıkmasıyla birlikte firmalar, emisyon beyanlarının hem doğru hem de denetlenebilir olmasını sağlamak için artan bir baskı altında. KPMG’nin beyan ve denetimle ilgili hizmetleri, bu şirketi yasal düzenlemelere uyma konusunda hazırlık aşamasında olan işletmeler için güçlü aday haline getiriyor.”

Konuyla ilgili açıklama yapan KPMG Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Yardımcı Ortağı Burak Oğuz; “İklim değişikliği danışmanlığı alanındaki uzmanlığımızın Verdantix tarafından teyit edilmesinden büyük mutluluk duyuyorum. KPMG uzmanları, müşterilerin giderek karmaşıklaşan bu alanda yollarını bulmalarına ve çevresel hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaya odaklanan güçlü hizmetler sunuyor. Küresel bir kuruluş olarak, ESG’nin müşterilerimizin işlerini büyütmelerine yapacağı olumlu ve güçlü etkinin farkındayız. Bu nedenle uzmanlarımız, müşterilerimize sürdürülebilirlik yolculuklarında kendilerine duyulan güveni nasıl artıracaklarını, riskleri nasıl azaltacaklarını ve yeni finansal değerin kilidini nasıl açacaklarını göstermek için çalışmalarına kararlılıkla devam edecek.” dedi.

HÜNDÜR GRUP MARKALARI,  UĞUR ELEKTRİK FABRİKA SATIŞ MAĞAZASINDA

Türkiye’nin önde gelen kablo markalarından Hünka Kablo ve Hlite Aydınlatma ile birlikte Hündür Grup bünyesinde hizmet veren Uğur Elektrik, 1500 m2’lik fabrika satış mağazasında kendi markalarını kullanıcılarına sunuyor.

Hündür Grup bünyesinde hizmet veren Uğur Elektrik, kendi grup markalarından Hünka Kablo ve Hlite Aydınlatma ürünlerini 1500 m2’lik fabrika satış mağazasında toptan ve perakende olarak satıyor.

DÜNYADA BİRÇOK ÜLKEYE İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİYOR

Hünka Kablo, 25 yıllık sektörel bilgi birikimi ve 10 yılı aşan üretimi ile Türkiye’nin önde gelen kablo markalarında biri olarak; koaksiyel kablolar, kamera kabloları, alarm kabloları, haberleşme kabloları, FE180 yangına dayanıklı kablolar, sinyal ve kontrol kabloları ve enerji kabloları gibi geniş çaplı üretimler yaparak dünyada birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

HLİTE AYDINLATMA ÜRÜNLERİ

LED Lamba ve Tüpleri, İç Mekân Aydınlatma, Dış Mekân Aydınlatma, Endüstriyel Aydınlatma ve Aydınlatma Konpanentleri ana ürün gruplarınla üretim gerçekleştiren Hlite, Hündür Grup bünyesinde yurtiçi ve yurtdışında satışlarını gerçekleştiriyor.

FABRİKA SATIŞ MAĞAZASINDA SATIŞLARINI SÜRDÜRÜYOR

Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuş olan Hündür Grup markaları, İstanbul Hadımköy’de 5000m2 kapalı alanda üretim faaliyetlerini yürütürken, Esenyurt’ta da 6 katlı 1500m2’lik Uğur Elektrik toptan ve perakende fabrika satış mağazasından satış faaliyetlerini sürdürüyor.

Amazon.com.tr’de okul alışverişine özel fırsatlar başladı!Yeni eğitim ve öğretim dönemi hızla yaklaşırken Amazon.com.tr, ebeveynlerin ve çocukların yanında olduğunu göstermek amacıyla kırtasiye, okul ve ofis malzemeleri kategorilerinde birbirinden cazip indirimler sunduğu “Okula Dönüş Kampanyası”nı başlattı. 11 Eylül 2023 tarihinde başlayacak 2023 – 2024 eğitim yılı yaklaşırken uzun bir aradan sonra okula dönecek çocuklar arkadaşlarına ve öğretmenlerine kavuşmanın mutluluğunu da yaşayacak. Ebeveynler de çocuklarının bu heyecanı ve mutluluğu doyasıya yaşayabilmeleri için okul ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şimdiden alışveriş hazırlıklarına başladı. Amazon.com.tr de yaz tatilinden dönen aileler ve okula dönüş dönemindeki öğrenciler için birçok kategoriden binlerce ürünün muhteşem fiyatlarla sunulacağı Okula Dönüş Kampanyası’nı duyurdu.  18 Ağustos – 4 Eylül tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında tüm Amazon müşterileri kırtasiye, okul ve ofis malzemeleri kategorilerinde cazip indirimlerden faydalanabiliyor. Ebeveynler ve öğrenciler Okula Dönüş Kampanyası boyunca kırtasiyeden okul ve ofis ürünlerine uygun fiyatlar ve Amazon.com.tr’nin hızlı ve güvenli teslimat seçenekleriyle sahip olma imkânı bulacak.

Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radar ile orman yangınları önlenebilir

Orman yangınlarını, Türk mühendislerinin geliştirdiği Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radar ile önlemek mümkündür. Üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde Canovate Group ve Bursa Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Haydar Özkan tarafından yapay zeka, derin öğrenme ve gelişmiş görüntü analizi kullanılarak “Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radar Sistemi” geliştirildi. Ormanları, Infrared ve gündüz kamerası ile aynı anda yatayda 360°, dikeyde 90° ve 7 / 24 izleyen Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radarı, olası bir yangın durumunda algılama, tespit, konum belirleme ve alarm üretme görevleri ile, yangın söndürme ekibini doğru konuma zaman kaybetmeden yönlendirebilmektedir. Böylece yangın çıkan bölgeye zaman kaybedilmeden müdahale edilerek, yangının büyümeden söndürülmesi gerçekleştirilebilmektedir. 

Dünya çapında elde ettikleri başarının altında 45 yıldır ar-ge ve inovasyon odaklı olmalarının yer aldığını ifade eden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları kaydetti:

“Çekmeköy’de 40 bin metrekareyi geçen kapalı alana sahip olan fabrikamızda, 100’ün üzerinde mühendisimiz ve 850’ü aşkın çalışanımız ile veri merkezleri, fiber optik sistemler, kargomatik, iklimlendirme sistemleri, savunma sanayi gibi birçok alanda global ölçekte inovatif ürünler geliştirmeye, üretmeye ve 4 kıtada 80’in üzerindeki ülkeye ihraç etmeye devam ediyoruz. Bugüne kadar ar-ge ve inovasyona 30 milyon doların üzerinde yatırım yaptık ve yapmayı sürdürüyoruz. Canovate Group’un 45 yıllık global tecrübesi, firmamızdaki mühendislerimiz ve üniversite-sanayi işbirliği kapsamında iki yıla yakın üzerinde çalıştığımız Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radar sayesinde, orman yangınlarını önlemek mümkündür. Termal radara, ülkemizin yanı sıra yangınlarla boğuşan Yunanistan, ABD, Avustralya, Brezilya gibi birçok ülkeden yoğun talep bekliyoruz.” dedi.

Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radar Sistemi özellikleri nelerdir?

1-Canovate DeepWatcer Bispectral Termal Radar sistemi, insandan bağımsız olarak, 20 kilometre yarıçapa kadar Dual Spektrum Zoomlu kamera sistemi ile Termal Radar Algoritması kullanılarak, 365 gün-24 saat sürekli gözlem yaparak, alarm üretiyor. Bu sistem, orman yangınlarını önlemek için özel olarak geliştirilmiştir ve patenti alınmıştır.

2-Yangın ve duman algılamasının yanında, istenilen alanlarda hareket analizi algoritması bulunuyor. Bununla örneğin, açık alanlarda ve yollarda ormana girip çıkan insan-araç veya diğer canlıları algılama ve alarm üretmesi imkanı sağlanıyor.

3-Yangın ve alarm üretilen noktalara ait olan, görüntü analizi ile konum bilgisi üretiliyor. Bu açıdan bakıldığında, yerine göre asayiş olaylarına da katkı sunuluyor.

4-İzleme alanındaki hava durumu, güneş radyasyonu, toprak nemi, Ph vb gibi istenen parametreleri gerçek zamanlı algılayıp, izleme merkezine istenen aralıklarda iletiyor.

5-Alarmların bölgesel ve ulusal olarak belirli merkezlerde izlenmesini ve alınan görüntülerin ve verilerin buralarda depolanmasını sağlıyor.

6-Gözetleme merkezinde, insan veya bekçi gereksinimi ortadan kaldırıyor. Geliştirilen görüntü işleme algoritması sayesinde yangın çıkan bölgenin konumunu veriyor. Olası bir durum, ısı algılaması veya hareket gibi değişiklikler, anında yetkililere bildirilir, yerel ve uzak izleme ekranında değişimler izleniyor. Alarmlar, e-posta ve SMS gibi yöntemler ile iletiliyor.  

7- Sağlanan bu veriler ile ormanlar için hayati önem taşıyan aşağıdaki şu bilgiler elde ediliyor:

a-Anlık, gerçek zamanlı ve yerel meteorolojik veriler yer aldığından, yangın öncesi kritik uyarılar üretiliyor. Aşırı sıcak, çok düşük nem, toprak kuruluğu gibi veriler takip ediliyor. Bu sayede bölge, yangın öncesi özel izleme ve korumaya alınabiliyor.  

b-Yangın esnasında mevcut bilgilerin yanında, rüzgarın yönü ve şiddeti gibi ilave parametreler gerçek zamanlı ve yerel olarak iletildiğinden, müdahale hakkında çok daha doğru kararlar alınması sağlanıyor. 

c-Uzun vadeli meteorolojik ve toprak verileri analizleri ile, orman emvalinin gelişimi konusunda daha gerçekçi veriler sağlanmış oluyor.  

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU, KONYARAY BANLİYO HATTI ÇALIŞMALARINI İNCELEDİ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, KonyaRay projesiyle ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Uraloğlu, “Projeyi 3 ayrı etap halinde inşa edeceğiz. 28 Nisan’da yer teslimini yaptığımız projemizin 1.etabı olan 17,4 km’lik Konya Gar –Kayacık Lojistik Merkezi arasına yeni bir hat daha ilave ederek toplam hat sayısını dörde çıkaracağız. 2 Hattan YHT, 2 hattan banliyö ve konvansiyonel hat işletmeciliği yapacağız. 13 peronun bulunduğu banliyö sistemi sanayi bölgesine de hizmet edecek. Böylece, mesai giriş-çıkış saatlerinde yaşanılan trafik yoğunluğunu azaltacağız. 1 saat süren seyahat süresini de 30 dakikaya indireceğiz.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Konya’da çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulundu. Bakan Uraloğlu Konya programı kapsamında KONYARAY ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Uraloğlu, “KONYARAY Projesi ile Konya’ya dev bir hizmet ve eser daha kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. “KONYARAY Projesi ile “TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN DOĞRU ADIMLAR” diyerek, bir kez daha Konyalı kardeşlerimizin milletimizin huzurundayız. Toplamda 45,9 km uzunluğundaki projemiz ile Konya Tren Garı, Kent Merkezi, OSB’ler ve Sanayi alanları, Havaalanı, Lojistik Merkez ve Pınarbaşı arasında hem hızlı ve ekonomik toplu taşıma hizmeti vereceğiz hem de yük taşımacılığını geliştireceğiz. Projeyi 3 ayrı etap halinde inşa edeceğiz. 28 Nisan’da yer teslimini yaptığımız projemizin 1.etabı olan 17,4 km’lik Konya Gar –Kayacık Lojistik Merkezi arasına yeni bir hat daha ilave ederek toplam hat sayısını dörde çıkaracağız.  2 Hattan YHT, 2 hattan banliyö ve konvansiyonel hat işletmeciliği yapacağız. 13 peronun bulunduğu banliyö sistemi sanayi bölgesine de hizmet edecek. Böylece, mesai giriş-çıkış saatlerinde yaşanılan trafik yoğunluğunu azaltacağız. 1 saat süren seyahat süresini de 30 dakikaya indireceğiz. Havaalanından şehir merkezine ve yüksek hızlı tren garına bağlantı sağlayacağız. Ayrıca zamanla sanayi bölgelerine kılçık hatlar planlayarak sanayi yüklerini lojistik merkezine daha rahat taşıyabileceğiz” dedi.

İlk etabın ardından, Konya 2. ve 3. Sanayi Bölgesi içerisine girecek 2. etaptaki banliyö hattının çift hat olarak inşa edileceğini hatırlatan Uraloğlu, “Kaşınhanı-Konya Gar, Kayacık Lojistik- Pınarbaşı arasındaki 3. Etaba ise 4. Hattın yapılmasını planlıyoruz. Projemizin çalışmaları başarıyla sürüyor. Uygulamaya esas proje çalışmaları devam ediyor. İlk etabımızdaki 17.4 kilometrelik güzergâh boyunca Jeodezik ağı oluşturduk. Röper ve poligon noktaları atama ve sıklaştırma çalışmalarını tamamladık. Hat boyunca 250 metrelik tarama yaptık. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla altyapı tesisleri aktarımları için çalışmalara başladık. Tescilli yapılar için Koruma Kurulu izinlerini aldık. Dizayn ve projelendirme işlerine de başlayarak öncelik sırasına göre hızlı bir şekilde uygulamaya dönük projeleri üretiyoruz. Projesi tamamlanan kesimlerde yapım çalışmaları da başladı. Meram Köprüsü’nde temel kazısı ve kazık imalatları yapıyoruz. 24 Temmuz itibariyle mevcut banliyö hattının elektrifikasyon demontaj İşlerine de başladık. Konya Garda bulunan ve proje güzergâhına denk gelen bina ve yapıların yıkımlarını gerçekleştiriyoruz. TCDD ve TEİAŞ arasında imzalanacak ‘’Bağlantı Anlaşması” süreci devam ediyor. Anlaşmanın tarafımıza tesliminden sonra imalatlara başlayacağız. Proje kapsamındaki üstyapı imalatına yönelik gerekli hazırlıkları da tamamladık. Altyapının tamamlanmasına müteakip iş programına göre sahada üstyapı imalatlarına da başlayacağız. Proje tamamlandığında Konya, KONYARAY ile metro konforunda seyahat imkanına kavuşacak.” ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, projede emeği geçen ve bu önemli aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm TCDD ve Konya Büyükşehir Belediyesi ile yüklenici firma çalışanlarına teşekkür etti.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU KONYA’DA…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Deprem, kapımızı çalmadan hemen her alanda hazırlıklı olmamız gerektiğinin farkındayız. Bu noktada “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı” ile depreme karşı hazırlıklı olmayı bir devlet politikası haline getirdik. Her kuruma büyük görev ve sorumluluklar düşüyor” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Konya’da konuştu. Bir dizi incelemeler ve ziyaretlerde bulunan Bakan Uraloğlu, Konya’da İl Koordinasyon Toplantısı öncesinde gündeme ilişkin, bakanlık projeleri ve Konya’ya yapılan ulaştırma ve altyapı alanındaki yatarımlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Bugün 20 bine vatandaşımızın hayatını kaybettiği 17 Ağustos Büyük Marmara Depremi’nin yıl dönümü olması nedeniyle Bakan Uraloğlu, “Üzerinden 24 yıl geçti ama kaybettiklerimizin acı izleri hala yüreklerimizde. Maalesef, 6 Şubat’ta da 11 ilimizde büyük yıkıma neden olan 2 büyük deprem ile dünyada eşi benzeri görülmemiş bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Yüce Allah’tan yaşanan tüm depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet diliyor, bir daha böyle acıların yaşanmamasını temenni ediyorum” dedi.

Hükümet olarak depremin ilk gününden itibaren bölge olduklarını, her geçen gün daha da güçlenerek çalışmaları titizlikle sürdürdükleri belirten Uraloğlu, “Hükümetimizin önceliği deprem bölgesindeki yaraları süratle sarmak. Bu amaçla 11 ilimizde çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Ama artık şu da bir gerçek ki hepimiz doğal afetler konusunda çok daha bilinçli olmalıyız. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği nedeniyle artık çok daha büyük boyutlarda sel ve orman yangınlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle ülkemizi tüm afetlere hazırlıklı, afetlere dirençli, afetleri en az kayıpla atlatan, afetler sonrasında da hızla toplanan bir ülke haline getirmek için çalışacağız. Bizler de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bütün ulaşım modları ve haberleşmedeki altyapılarımızı bu yaklaşımla yapıyor ve mevcutları da iyileştiriyoruz.” diye konuştu.

“Çalışmalarımızın her bir adımını, günü kurtarmak yerine geleceği güvenle inşa etmek bilinciyle attık, atmaya da devam ediyoruz” diyen Bakan Uraloğlu bu konuda şöyle konuştu:

“Deprem, kapımızı çalmadan hemen her alanda hazırlıklı olmamız gerektiğinin farkındayız. Bu noktada “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı” ile depreme karşı hazırlıklı olmayı bir devlet politikası haline getirdik. Her kuruma büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Bakanlığımıza bağlı kurumlarımız tarafından bu konuda gerçekleştirilen etkinlik ve çalıştaylarla bu konuyu her daim taze tutuyor ve gerekli hazırlıkları yapıyoruz.”

KONYA ÇEVRE YOLUNUN 2. KISMIN TAMAMINI 2024 YILI SONUNA KADAR BİTİREREK TRAFİĞE AÇMAYI PLANLIYORUZ

Ulaştırma ev Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Konya’da şu an devam eden bedeli 16,5 milyarlık 12 ayrı karayolu projesi olduğunu belirterek, bu projelerden birinin Konya Çevre Yolu projesi olduğunu, Konya-Karaman ve Konya-Ereğli yolları arasındaki bağlantıyı sağlayan 22 kilometrelik 1. Kısmı, 2020 yılında trafiğe açtıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:

“122 kilometrelik Konya Çevre Yolu’nu, 2×3 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında, 3 kısım halinde projelendirdik. Çalışmaları devam eden 46 kilometrelik 2. Kısım ise Konya-Ereğli, Konya-Aksaray, Konya-Ankara ve Konya-Afyon yolları arası bağlantıyı sağlayacak. Bugüne kadar 21 kilometrelik Ankara Yolu Köprülü Kavşağı’nı ve Aksaray Yolu Köprülü Kavşağı’nı tamamladık. Bu yıl içinde 8 kilometrelik kesimin yanı sıra 2 adet tek köprünün tamamlanmasını hedefliyoruz. 2024 yılı sonuna kadar da 2. kısmın tamamını bitirerek trafiğe açmayı planlıyoruz. 54 kilometrelik 3. Kısmın çalışmalarına da yatırım programına alındıktan sonra başlayacağız.”

HAYAL EDİLEMEYECEK DEV YATIRIMLAR YAPTIK

Türkiye’nin siyasi istikrarsızlığının getirdiklerini çok iyi bildiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Terör, savunma sanayinde yerlilik ve millilik, enerji ve ulaşım altyapısı gibi Türkiye’nin önündeki 30- 40 yıl bekleyen sorunları fiilen çözdük. Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi, 1915 Çanakkale Köprüleri, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları gibi dev projeleri birbiri ardına hayata geçirdik. 2003 öncesinde 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 29 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Bin 714 kilometre olan otoyol ağımızı 3 bin 633 kilometreye ulaştırdık. 311 km olan köprü uzunluğumuzu 758 kilometreye, 50 kilometre olan tünel uzunluğumuzu ise 723 kilometreye çıkardık. Ülkemizi Avrupa’da 6, dünyada 8, Yüksek Hızlı Tren İşletmecisi ülke konumuna yükselttik. 10 bin 959 kilometre olan demiryolu ağımızı 2 bin 250 km’si Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren hattı olmak üzere yaklaşık 14 bin kilometreye yükselttik. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattını açarak Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz demiryolu bağlantısı sağladık. İç hat uçuş sayımızı 26’dan 57’ye, dış hat nokta sayımızı 342’ye yükselttik. 149 olan liman sayımızı 217’ye, 37 olan tersane sayımızı ise 84’e çıkardık.” dedi.

BAKANLIĞIN KONYA YATIRIMLARI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Konya’ya ulaşım ve iletişim yatırımları için yaklaşık 72 milyar lira harcadıklarını ifade eden Uraloğlu, “Konya’nın bölünmüş yol uzunluğunu 167 kilometreden alıp, bin 272 kilometreye ulaştırdık. 614 kilometre tek yol iyileştirmesi yaptık. Eğiste Hadimi Viyadüğü ile ülkemizin en yüksek ayaklı ve en uzun dengeli konsol köprüsünü Konya’da inşa ettik. Bu proje ile Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi’ni kesintisiz bir şekilde birbirine bağlayarak Toroslara adeta bir mühür vurduk” diye konuştu.

“Başkaları, pamuk ipliğine bağlı, ilkesiz ittifaklar kurup, ülkenin hayrına olan yatırımları baltalarken, bizler Türkiye Yüzyılını inşa edecek adımları atmaya devam ediyoruz” diyen Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Başkaları, pamuk ipliğine bağlı, ilkesiz ittifaklar kurup, ülkenin hayrına olan yatırımları baltalarken, bizler Türkiye Yüzyılını inşa edecek adımları atmaya devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde geçen 21 yıllık siyasi istikrar dönemi ülkemiz için çok büyük bir kazanım olmuştur. Bel ki genç olanlar bilemeyebilir ama yaşı yetenler siyasi istikrarsızlığın kaybettirdiklerini çok iyi bilir.

Terör, savunma sanayinde yerlilik ve millilik, enerji ve ulaşım altyapısı gibi Türkiye’nin önündeki 30- 40 yıl bekleyen sorunları fiilen çözdük.”

Yaş üzümde 200 milyon dolar aşılacak, Dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultani üzümde hasat başladı

Ege’nin önde gelen tarımsal ihraç ürünlerinden Sultani cinsi sofralık çekirdeksiz üzümde Manisa’nın Alaşehir ilçesindeki bağlardan toplanan ilk ürünler ihracat yolculuğuna çıktı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği organizasyonunda, Türkiye’nin üzüm ambarı Manisa Alaşehir’de “Sultaniye Üzüm Hasat Töreni ” gerçekleştirildi.

Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği tarafından Alaşehir’de hasadı yapılan çekirdeksiz Sultaniye üzüm için üretici İsmail Özer’e ait bağda kesim töreni düzenledi.

Törene Alaşehir Kaymakamı Sayın Alper Faruk Güngör, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Sayın Metin Öztürk, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Alaşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürü Sayın Musa Akkaynak, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Balık, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Türkmen Türkmenoğlu, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Vural Güleç, Sadık Demircan, Vildan Akgedik, Kenan Unat, Tolga Selim Kağan ve üreticiler katıldı.

Aynı zamanda Uçak Kardeşler işletmesinde Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği üyesi Sayın Ali Uçak iş yerinde ziyaret edilerek, üzüm yüklü TIR’ları hep birlikte ihracata uğurladık.

Alaşehir Kaymakamı Alper Faruk Güngör, “Manisa ve Alaşehir üzüm üretiminde marka sembol olmuştur. 900 bin dönüm alanda üretim yapılmaktadır. Bu sene de ürünlerimizi ihracata göndererek üreticimizin yüzünü güldüreceğiz. Güzel bir sezon olmasını diliyorum.” dedi.

Üretimde dünyada 6’ncı sıradayız

Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Sadece Manisa’nın değil Türkiye’nin en önemli tarım ihraç ürünlerinden olan, tadı ile dünyaya nam salmış Sultaniye çeşidi sofralık üzümün sezonuna büyük bir heyecanla başlıyoruz. Yıllık 2 milyon tona yakın sofralık üzüm üretimi yapıyoruz ve üretimde dünyada 6’ncı sırada yer alıyoruz. Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Sarıgöl ilçelerimizi, Dadallı Köyünü kapsayan bu geniş üretim bölgesinde başta üzüm olmak üzere birçok meyve sebze yetiştiriliyor. Birçok ihracatçımız da burada yoğun bir şekilde ihracat gerçekleştirerek ülkemize önemli bir döviz katkısı sağlıyorlar. 2022 yılında 224 bin ton ihracat ile dünyada 10’uncu sırada yer aldığımız sofralık üzümün yüzde 60’ını Sultaniye cinsi üzüm oluşturuyor. 2022 yılında 176 milyon dolar sofralık üzüm ihracatı gerçekleştirdik. 2023 yılında, 2021 yılında yakaladığımız 200 milyon dolar barajını aşacağımızı inanıyorum. Taze sofralık üzüm ve kurutulmuş üzümde de toplam 600 milyon dolar ihracat gerçekleştireceğimize inanıyorum.” dedi.

Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, “Üzüm on iki ay uğraşılan meşakkatli bir ürün. Üzümün iki ayağı var birisi taze, birisi kuru olarak hasat ediliyor. Kuru üzümün bir özelliği yüzde 85-90’ı dünya pazarlarına gidiyor. Dolayısıyla önemli bir döviz katkısı sağlıyoruz, birçok ürün üretiyoruz ama bu kadar zor pazarlarda üzümden elde ettiğimiz gelir daha farklı. Çünkü dünyada bu iklim şartlarıyla beraber üretim iyice zorlaştı. Ürünümüz dünya piyasalarında kıymet bulacaktır.” diye konuştu.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji, spor, eğitim, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri

Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması, 2023 Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi …