TÜRK LİMANLARI DÜNYANIN ZİRVESİNDE!
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU:“AMBARLI, KOCAELİ, MERSİN VE TEKİRDAĞ LİMANLARIMIZ DÜNYANIN EN ESKİ VE PRESTİJLİ YAYIM ORGANI LLOYD’S LİST TARAFINDAN İLK YÜZ LİMAN ARASINDA GÖSTERİLDİ”
– “BU BAŞARI DENİZ TİCARETİNDEKİ GÜCÜMÜZÜN VE ULUSLARARASI ALANDA NE KADAR REKBETÇİ OLDUĞUMUZUN BİR GÖSTERGESİDİR”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının, dünyanın en eski ve prestijli denizcilik yayım organı olan Lloyd’s List tarafından hazırlanan “Dünyanın En İyi 100 Limanı” listesinde gösterilmesinin Türkiye’nin deniz ticaretindeki gücünün ve limanlarının uluslararası alanda ne kadar rekabetçi olduğunun göstergesi olduğunu söyledi.
Dünyanın en eski ve prestijli denizcilik yayım organı olan Lloyd’s List tarafından hazırlanan “Dünyanın En İyi 100 Limanı” raporunda, 2022 yılında Türkiye’den dört liman ilk 100 arasına girmeyi başardı. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ liman başkanlığı idari sınırları içinde bulunan konteyner elleçleyen liman işletmeleri, elleçleme sayılarına göre yapılan değerlendirmede; 2022 yılında dünyanın en iyi limanları arasında yer aldı. Ambarlı limanı 74. sırada, Kocaeli limanı 89. sırada, Mersin limanı 92. sırada ve Tekirdağ limanı ise 100. sıradan listeye giriş yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Bu başarı, Türkiye’nin deniz ticaretindeki gücünü ve limanlarının uluslararası alanda ne kadar rekabetçi olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının listeye girişi, ülke ekonomisi ve lojistik sektörü için olumlu bir etki yaratacak ve Türkiye’nin küresel ticaretteki rolünü güçlendirecektir” dedi.
Lloyd’s List tarafından hazırlanan bu prestijli rapor, denizcilik sektörü için bir referans niteliği taşıyor ve dünyanın en iyi limanlarını belirlemedeki objektif değerlendirmesiyle tanınıyor. Türkiye’nin dört limanının bu listede yer alması, ülkenin denizcilik ve lojistik alanındaki önemli yatırımlarının ve gelişiminin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Gelecek yıllarda Türkiye’nin denizcilik sektöründe daha da güçleneceği ve uluslararası alanda önemli bir oyuncu olarak varlığını sürdüreceği kaydediliyor. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının başarısı, ülkemizin denizcilik sektöründeki potansiyelini artırmak adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti
Türkiye’nin 6 aylık su ürünleri ihracatı 829 milyon dolara ulaştı Türkiye’de 2000 sonrasında ihracatın yıldız sektörlerinden birisi olan su ürünlerinin ihracatta 2023 yılı ilk yarı karnesi belli oldu. 2022 yılının ocak-haziran döneminde 760 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmış olan su ürünleri sektörü, 2023 yılının ilk yarısında ihracatını yüzde 9’luk artışla 829 milyon dolara taşıdı.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; su ürünleri ihracatı miktar bazında irdelendiğinde, 2022 yılının ocak-haziran döneminde 117 bin ton olan su ürünleri ihracatı, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 7’lik artışla 125 bin tona ulaştı.
İhracatın zirvesinde levrek var
Su ürünleri sektöründe levrek 263 milyon dolarlık tutarla en çok ihraç edilen balık türü olma özelliğini korurken, Çipura ihracatı yüzde 10’luk artışla 195 milyon dolardan 215,7 milyon dolara ilerledi.
Son yıllarda yıldızı parlayan Türk somonunun ihracatında yüzde 34’lük artış hızı yakalandı ve 115,7 milyon dolardan 154,7 milyon dolara çıktı.
Alabalık ihracatı yüzde 18’lik gelişimde 49,5 milyon dolardan 58,5 milyon dolara geldi. Orkinos ihracatı 28 milyon dolardan 40 milyon dolara çıkarken, orkinos yüzde 43’lük ihracat artışıyla ihracat artış rekortmeni oldu.
Türkiye’nin kaya levreği ihracatı 3,5 milyon dolar olarak kayıtlara geçerken, diğer su ürünlerinden 93 milyon dolarlık döviz geliri elde edildi.
Kızıltan; “Üretimimiz 1 milyon tona, ihracatımız 2 milyar dolara ilerliyor”
Türkiye’nin 2022 yılında su ürünleri üretiminin 850 bin ton bandına geldiği bilgisini veren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, bu üretimin yüzde 60’ını oluşturan 515 bin tonluk büyük diliminin yetiştiriciklikten elde edildiğini, Türkiye’nin yetiştiriciliğe büyük yatırımlar yaptığını, sektörün 1 milyon ton üretim kapasitesine ulaşmayı hedeflediğini dillendirdi.
Türkiye’nin son 25 yılda su ürünleri sektörüne yaptığı yatırım sonrasında çipurada dünyanın en büyük üreticisi konumuna geldiğini belirten Kızıltan, “Çipura’da ihracatta ise dünya ikincisiyiz. Levrekte Avrupa’nın en büyük üreticisi konumundayken, ihracatında dünya ikincisiyiz. Orkinosta da dünyanın ilk 5 ülkesi arasındayız. 2022 yılında su ürünleri sektörü olarak 1 milyar 650 milyon dolarlık ihracata imza atmıştık, 2023 yılında 1,8 milyar dolar, 2024 yılında 2 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Girit: “İhracatımızı artırmak için 13 fuara katılıyoruz, Afrika’yı URGE Projesiyle keşfedeceğiz”
Su ürünleri sektörünün 829 milyon dolarlık ihracatının 560 milyon dolarlık büyük diliminin Ege Bölgesi’ndeki su ürünleri ihracatçılarınca yapıldığının altını çizen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Türkiye’nin su ürünleri ihracatından yüzde 68 pay alıyoruz. Türkiye’nin Levrek ihracatından yüzde 94, çipura ihracatından yüzde 90 pay alıyoruz. Su ürünleri ihracatında güçlü konumumuzu sürdürmek için 2023 yılının ilk yarısında Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya, İspanya’da 7 gıda fuarına katılarak su ürünlerimizin tanıtımını gerçekleştirdik. 2023 yılının ikinci yarısında da Singapur, Kenya, İspanya, Almanya, Rusya ve İsrail’de 6 gıda fuarına katılarak tanıtım çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği, firmaların kümelenerek rekabetçiliklerini artırdıkları ve ticaret heyetleriyle hedef pazarlarda Türk ürünlerini tanıttıkları Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesiyle öncelikli olarak Afrika pazarında ürünlerimizi tanıtmayı hedefliyoruz. “Aegean Fishery and Animal Products” isimli UR-GE projesi ile sektörün ihtiyaçları dahilinde Afrika pazarını da keşfedeceğiz. URGE Projemizde 25 firmamız birlikte hareket edecek” şeklinde konuştu.
İhracatta ilk üç ülke Rusya, İtalya, Hollanda
Türkiye, 2023 yılının ilk yarısında 86 ülkeye su ürünleri ihraç ederken zirvede 134 milyon dolarlık taleple Rusya Federasyonu yer aldı. Rusya’ya 2022 yılının ocak – haziran döneminde su ürünleri ihracatımız 80 milyon dolar iken, 2023 yılının aynı döneminde Rusya’ya su ürünleri ihracatımızda yüzde 66’lık artış hızı yakalandı.
2022 yılının ilk yarısında en çok ihracat yaptığımız ülke olan İtalya 2023 yılının aynı döneminde 100 milyon dolarlık taleple ikinci sırada yer aldı. Hollanda 82,6 milyon dolarlık Türk su ürünleri ithalatıyla üçüncü basamağın sahibi oldu. Bu ülkeleri 78 milyon dolarlık ihracatla İngiltere, 61 milyon dolarlık ihracatla Yunanistan takip etti.
Su ürünleri ihracatında Muğla ve İzmir zirvede
Türkiye’nin su ürünleri ihracatına hangi illerin daha fazla katkı sağladığı incelendiğinde 2023 yılının ilk yarısında Muğla 328 milyon dolarlık ihracat performansıyla açık ara birinci il konumunu sürdürüyor. Muğla toplam su ürünleri ihracatından yüzde 40 pay alıyor.
İzmir, 189 milyon dolarlık su ürünleri ihracatıyla Muğla’yı takip ederken, Türkiye’nin su ürünleri ihracatında yüzde 23’lük dilimi temsil ediyor. Bu illeri 84,6 milyon dolarlık su ürünleri ihracatıyla İstanbul izledi.
Dünya’da madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok Ülkelerin en önemli doğal kaynaklarından birisi de sahip oldukları maden kaynaklarıdır. Dünyada madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok. Gelişmiş ülkelerde madencilik nasıl yapılıyorsa biz de aynı şekilde maden çıkarılan bölgenin havasına, suyuna, toprağına zarar vermeden madenlerimizi bulundukları yerden çıkarıp ekonomik ve sosyal kalkınmamız için değerlendirmek zorundayız.
Madencilikte dışa bağımlılığımız artıyor
- Enerji , maden, metal ara ürünleri ithalatında 2022 yılında dış ticaret açığımız 106 milyar dolara ulaşmıştır.
- Ülkemiz doğal gazda %99, petrolde %93, kömürde %60 (kalori bazında), demir cevherinde %55, metal ve ara ürün olarak; sırasıyla çinkoda %98, alüminyumda %95, altında %85, bakırda %75 oranında dışa bağımlıdır.
- Sanayimiz üretimini sürdürebilmek için 2022 yılında yurtdışından petrol ve doğal gaz ithalatına 93,5 milyar dolar, demir çelik ve hurda ithalatına 30,9 milyar dolar, altın ithalatına, 21,6 milyar dolar, kömür ithalatına 8,8 milyar dolar, alüminyum ithalatına , 7,5 milyar dolar, bakır ithalatına 5,5 milyar dolar ödedi.
- Türkiye’de maden çıkarılmak için kazılan alanlar ülkemizin yüzölçümünün binde 1’ini teşkil etmektedir.
- Ülkemizde 12 milyon hektar alan madencilik faaliyetlerine kısıtlıdır. Madenciliğe kısıtlı olmayan yerlerde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatlarda sürdürülen maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğayı katleden yasa dışı faaliyetlermiş gibi sunulması ülkemiz madenciliğine zarar vermektedir.
Orman alanlarımızda madenciliği payı?
- Ülkemizdeki orman alanlarının binde 3’ü tüm madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılmaktadır.
- Ormanları gençleştirmek amacıyla dünyada ve Türkiye’de her sene ormanlardan ağaç kesimi yapılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından ormanlarımızın üretim kapasitesi göz önüne alınarak 2022 yılında 25,5 milyon m3 endüstriyel odun, 4,5 milyon m3 yakacak odun üretimi olmak üzere toplam 30 milyon m3 kesimi gerçekleştirilmiş olup kesilen 100 bin ağaçtan sadece 1 tanesi madencilik faaliyetleri için kesilmektedir.
- Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılan alanlar Orman Genel Müdürlüğü’nün onayladığı rehabilitasyon projesine göre rehabilite edilerek ORMAN İDARESİNE teslim edilmesi yasal bir zorunluluktur. Ülkemizde rehabilite edilerek doğaya yeniden kazandırılmış pek çok maden sahası bulunmaktadır.
- Türkiye’de 2022 yılında toplam 830 milyon ton maden çıkarıldı. Yerin altındaki madenlerimizi çıkarıp maden çıkarılan alanları ilgili yasaların öngördüğü şekilde rehabilite edip tekrar doğaya kazandırarak vatandaşlarımızın maden taleplerini karşılamak zorundayız.
Enerji üretiminde kömürün payı
- 2022 yılı itibariyle birincil enerji tüketiminde fosil yakıtların payı (petrol, doğal gaz ve kömür) dünyada ve Türkiye’de % 83’ dür.
- 2022 yılında dünya kömür üretimi yaklaşık 8.5 milyar ton olup Türkiye’nin dünya kömür üretimindeki payı yaklaşık %1’i dir.
- 2022 yılında Türkiye’de elektrik üretiminin kömürün payı %34,6, doğal gazın %22,2, su kaynaklarının %20,6, rüzgarın %10,8, güneşin %4,7, jeotermal enerjinin %3,7 diğer kaynakların payı ise %3,3 dür.
- 2022 yılı itibariyle 328 milyar KWh olan elektrik tüketimimiz, 2035 yılında ise 510 milyar KWh seviyesine ulaşması beklenmektedir.
- Fosil yakıtlara %83 oranında bağımlı olan ülkemizin kısa zamanda bu bağımlılığını %40’lara düşürmesi söz konusu olamaz. Türkiye’nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmasından başka seçeneği yoktur.
- Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 2.5’ini, Ege Bölgesi’nde kullanılan elektriğin yüzde 62’sini karşılayan Muğla’daki kömür santrallerinin mevcut kömür rezervleri bitinceye kadar çevre standartlarına uygun olarak yörenin havasına, suyuna ve toprağına zarar vermeyecek şartlarda üretimlerine devam etmesi sanayimiz ve bölgede yaşayan vatandaşlarımız için önem arz etmektedir.
Madencilerin yer seçme lüksü yok
- Madencilerin diğer yatırımcılar gibi yer seçme lüksü yoktur. Madenleri bulunduğu yerden çıkarmak zorundayız. Bir köprüyü, bir yolu, bir fabrikayı, bir yapıyı başka bir yere yapabilirsiniz bir ağacı, bitkiyi başka bir yere fazlası ile dikebilirsiniz ama madenin bulunduğu yeri değiştiremeyiz. Madenciliğin bu evrensel gerçeğini göz ardı ederek madenciliği doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik açıklamalar madenciliğin itibarsızlaştırılmasına neden olmaktadır.
Ekonomimizin enerji , hammadde ve metal ihtiyacını nasıl karşılayacağız?
- Madencilik konusunda yeterli bilgiye ve verilere sahip olmadan, bazı kötü örnekleri ön plana çıkararak madenciliğin doğa düşmanı ilan edilmesine karşı çıkmak zorundayız. Unutmayalım ki kullandığınız tüm araç ve gereçler sahip olduğunuz modern yaşam madencilerin yerkabuğundan çıkardıkları madenler sayesinde mümkün olmaktadır.
- Madenciliği toptan kötülemeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik söylemler nedeniyle kendi yeraltı zenginliklerimizi araştıramaz ve keşfedilenleri bulundukları yerden çıkaramaz hale geldik. Madenleri bulunduğu yerden çıkarılmasını doğa düşmanı ilan edip madenciliği yapılamaz hale getirerek ekonomimizin ve vatandaşlarımızın enerji , hammadde ve ara mal ihtiyacını nasıl karşılayacağız?
Türkiye’nin Enerji ve Maden İthalat ve İhracat Dengesi
(2022, Milyar $)
Emtia Dışa Bağımlılığımız (%) İthalat İhracat Fark Petrol 93 83,5 13,1 -70.4 Doğal Gaz 99 Kömür 60 8,8 0,4 -8,4 Petro Kok 100 2,4 0,6 -1,8 Altın 85 21,6 9,2 -12,4 Demir Çelik & Hurda 65 30,9 24,1 -6,8 Demir Cevheri 55 1,4 0,26 -1.14 Alüminyum 95 7,5 6,7 -0.8 Bakır 75 5,5 2,6 -2.9 Çinko 98 1,3 0,14 -1.16 Petrol ve Doğal Gaz Toplamı 83,5 13,1 -70,4 Maden Toplamı 79,4 44.0 -35,4 Genel Toplam 162,9 57,1 -105,8 Kaynak: Trademap, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, TÜİK