Tasarruf tedbirleri Saray’ı değil kitapları vurdu: Edremit Kitap Fuar iptal edildi!
İktidarın itibardan tasarruf etmemesi kitap fuarlarının iptaline neden oldu. 2023 yılı için 640 milyon TL’nin üzerinde ön görülen Saray harcamalarından hiçbir kısıtlama yapılmazken, Edremit Belediyesi tarafından Edremit Kitap Fuarı’nın iptal edildiği duyuruldu.
Kabine’de yer alan bakanların harcamaları, kullanılan araçlar, Saray giderleri tartışma yaratırken AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tasarruf uyarıları yalnızca vatandaşa yansıdı.
6 Şubat depremlerinde vatandaş ‘çaresizlik’ nedeniyle isyan ederken, pek çok bölgeye günlerce çadır, su, erzak gibi temel ihtiyaçlar günlerce ulaşamadı. İktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle günden güne artan enflasyon ve hayat pahalılığı vatandaşı temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak noktaya getirirken, artan asgari ücret de vatandaşın cebine girmeden eridi.
İktidar ise çareyi bakanların lüks yaşamı ve Saray’ın harcamaları yerine kültürel faaliyetleri kısıtlamakta arıyor. 14 – 20 Ağustos tarihleri arasında yapılması planlanan Edremit Fuarı’na günler kala, belediye tarafından ekonomik gerekçeler, deprem harcamaları, giderler gerekçe gösterilerek fuarın iptal edildiği duyuruldu.
Edremit Belediyesi tarafından yapılan açıklama şöyle:
6. Edremit Kitap Fuarı, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen “Tasarruf Tedbirleri” gereğince; 30 Haziran 2021 tarihli kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin çıkarılan “Tasarruf Tedbirleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne ek olarak deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm harcamaların gözden geçirilmesi, tedbirlerin ivedilikle uygulanabilmesine yönelik gerekli adımların atılması ve tasarruf takibinin tavizsiz sağlanması, bahse konu genel ilkelerin yanında, kamu kurum ve kuruluşlarının temsil, tören, ağırlama, tanıtım ve personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler ve diğer hususlarda tasarrufa gidilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olduğundan bu sene 14-20 Ağustos tarihleri arasında yapmayı planladığımız “6.Edremit Kitap Fuarı’nı” iptal etme kararı aldığımızı tüm kamuoyu ile paylaşır; gelecek yıllarda kitapla, edebiyatla, tarih ve sanatla dolu fuarlarda tekrar bir araya gelmeyi dileriz
Yüzde 5.1 Artırarak 4.9 Milyona Yükseltti
400 Milyon Ton Plastik Atık, İnsan Sağlığını ve Biyoçeşitliliği Tehdit Ediyor
Hepimiz; gıda, hava, su, enerji ve hammaddelerimiz için doğaya bağımlıyız. Ancak ne yazık ki bu denli muhtaç olduğumuz doğayı hızla yok ediyoruz.
“Dünya çapında her yıl 400 milyon ton plastik atık açığa çıkıyor. Çapı 5 mm’ye kadar olan bu küçük plastik parçacıkların yani mikroplastiklerin 19 – 23 milyon tonu; yiyeceklere, suya ve havaya karışarak, insan sağlığını ve biyoçeşitliliği tehdit ediyor. Hatta her bir insanın yılda 50 bin’den fazla plastik parçacığı tükettiği tahmin ediliyor. Bu durumla mücadelede biz sanayicilere önemli görevler düşüyor”diyen HIFYBER Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, 28 Temmuz Dünya Doğa Koruma Günü kapsamında yaptığı açıklamada atıkla mücadelede sanayinin rolüne ve yapılması gerekenlere dikkat çekti.
Doğa, soluduğumuz havadan içtiğimiz suya kadar hayatta kalmamız için gerekli olan temel ihtiyaçlarımızı sağlıyor. Ancak ne yazık ki doğayı, kendisini geri kazanabileceğinden daha hızlı kaybediyoruz. Bu durum hızla artan dünya nüfusu için; yetersiz gıda ve su, ekonomik kayıp ve tahminen bir milyon türün kitlesel yok oluşu anlamına geliyor. Eğer acilen harekete geçilmezse bu durumun insanlara ve gezegenimize önemli zararlar vermesi kaçınılmaz.
400 milyon ton plastik atık açığa çıkıyor
Sağlıklı bir çevrenin istikrarlı ve sağlıklı bir toplumun temeli olduğunu söyleyen HIFYBER Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, 28 Temmuz Dünya Doğa Koruma Günü kapsamında yaptığı açıklamadaatıkla mücadelede sanayinin rolüne veyapılması gerekenlere dikkat çekti:
“Dünya çapında her yıl 400 milyon ton plastik atık açığa çıkıyor. Çapı 5 mm’ye kadar olan bu küçük plastik parçacıkların yani mikroplastiklerin 19 – 23 milyon tonu; yiyeceklere, suya ve havaya karışarak, insan sağlığını ve biyoçeşitliliği tehdit ediyor. Hatta her bir insanın yılda 50 bin’den fazla plastik parçacığı tükettiği tahmin ediliyor. Bu durumla mücadelede biz sanayicilere de önemli görevler düşüyor. Ürettiğimiz ürünlerin doğada çözünebilir veya geri dönüştürülebilir olması gerekiyor. Çevreye duyarlı üretimin yanı sıra faaliyetlerimizin çevresel etkilerini de iyileştirmemiz gerekiyor. Çünkü sanayide kullanılan birçok ürünün hammaddesi olan petrol ve kömür, sera gazı emisyonlarının yüzde 75’inden fazlasını ve tüm karbondioksit emisyonlarının ise yaklaşık yüzde 90’ını oluşturuyor” dedi.
Pandemi plastik atık sorununu artırdı
Koronavirüs (Covid-19) salgınında bireysel tedbirlerin başında gelen maskelerin de dünyadaki plastik atık sorununu artırdığını söyleyen Ahmet Özbecetek, sözlerine şöyle devam etti:
“Pandemi döneminde ve günümüzde birçok hastalıkla mücadelede yaygın olarak kullanılan maskelerin yüzde 90’ı uzun ömürlü plastik malzemelerden üretiliyor. Kullanım sonrası rastgele çevreye atılan bu maskeler, doğada 450 yıl kalarak; doğayı, canlıları ve insan yaşamını tehdit ediyor.
Doğada çözünebilir hammaddelerden üretim
HIFYBER olarak maskelerin çevresel bir tehdit oluşturmasını önlemek amacıyla geliştirdiğimiz “HF-BIO60 yüz maskesi filtrasyon katmanı” ile çevre dostu bir yaklaşım benimsiyoruz. EN13432 standardına uygun olarak kontrollü koşullar altında, yüksek teknoloji nanofiberlerle birlikte biyolojik olarak parçalanabilen ürünümüz ile maskelerin çevresel tehdit oluşturmasını önlüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Tüm süreçlerini “atıksız yaşam yeşil gelecek” mottosuyla yöneten HIFYBER, düşük karbon ekonomisine geçiş için 2030 yılına kadar faaliyetlerinden kaynaklı doğrudan emisyonları yüzde 60 azaltmayı hedefliyor
Tüm iş süreçlerinde olduğu gibi dijital platformlarında da yenilikçi ve inovatif bir yaklaşımla ilerleyen AstraZeneca Türkiye’nin yenilenen web sitesi artık daha sade.
Bilimi temel alarak geliştirdiği yenilikçi ilaçları dünya çapında milyonlarca hasta tarafından kullanılan AstraZeneca’nın Türkiye web sayfası, sadeleştirme çalışmaları kapsamında yenilendi.
AstraZeneca’nın global web sitesi ve “Science Can” söylemine paralel şekilde, “Bilimle Mümkün” yaklaşımıyla güncellenen web sitesinde; AstraZeneca Türkiye hakkında en güncel kurumsal bilgilere, tedavi alanları ve sürdürülebilirlik özelindeki çalışmalarına, güncel haberlere ve kariyer sayfasına çok daha sade ve kolay bir şekilde ulaşmak mümkün.
Bilimden ilham aldığı inovatif bakış açısı doğrultusunda tüm iş süreçlerinde olduğu gibi dijital platformlarında da sadeleşmeye devam eden AstraZeneca Türkiye’nin yenilikçi ve inovatif yaklaşımını en iyi şekilde yansıttığı web sitesine www.astrazeneca.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Şirket, sadeleştirme çalışmaları kapsamında verimlilik sağlayacak değişikliklerle platformlarını ve çalışma süreçlerini daha da etkili hale getirmeye devam edecek.
Madencilik sektörü 5 yıldır alınamayan ruhsattan şikayetçi Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Bergama’da 5 yıldır sonuçlandırılmamış ruhsat başvurusu olduğunu belirterek başvuru süreçlerinin hızlı sonuçlandırılması talebinde bulundu.
Türkiye’nin yeraltı zenginlikleri madenleri hayatımızın her anını güzelleştirmesi için ekonomiye kazandıran, dünyanın dört bir tarafına ihracat yaparak 2022 yılında 1,2 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandıran Egeli madenciler, resesyonun yaşandığı 2023 yılında da ihracat seviyelerini korumak için ortak aklı öne çıkarıyorlar
Ege Maden İhracatçıları Birliği, Bölgesel İstişare Toplantılarına granitin başkenti Bergama’da gerçekleştirdi.
Bergama’da önce granit tesislerini ziyaret eden Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu sonrasında “Maden Sektörü İstişare Toplantısı”nda Bergamalı madencilerle bir araya geldi.
Bergama’nın Sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleriyle Türkiye’nin 13. ve İzmir’in ilk UNESCO Dünya Mirası kenti olduğunu dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Bergama’nın tarihi özelliklerinin yanı sıra; değerli maden rezervleri ile ön plana çıktığını vurguladı. Alimoğlu, “Bergama 2022 yılında 21 milyon dolar doğal taş ihracatı gerçekleştirdi” dedi.
Madencilikte ruhsat başvuruları hızlanmalı
Toplumsal mutabakat ve farkındalık ile doğa ve maden arasındaki dengeyi kurarak, ülkemizin toprak altındaki cevherlerini zenginliğe dönüştürme hedefinde olduklarının altını çizen Başkan Alimoğlu, “Çevreci ve teknoloji uygulamalarını etkin kullanarak, sürdürülebilir madenciliği gerçekleştirebiliriz. Bunun için ihtiyacımız olan tek şey ilgili Bakanlık ve Yerel Yönetimlerimizle, dernek ve odalarımızla iletişim halinde kalmaktır. Madencilik, bilinenin aksine mevzuatlara göre sıkı bir şekilde denetlenmektedir ve zorlu izin süreçlerinden geçmektedir. ÇED Yönetmeliği’nde madencilik projeleri, faaliyet yapılacak sahanın büyüklüğü ve projenin türüne göre EK-1 ve EK-2 olarak ikiye ayrılmıştır. Her iki rapor da ilgili kurumlardan uzmanların iştirak ettiği sıkı bir denetimin ardından oluşturulur. Bölge madencilerimiz, 2018 yılından bu yana Ek-2 raporu gereklilikleri sağlamış olmalarına rağmen, Çevre il Müdürlüğünün getirdiği zorunluluk ile Ek-1 raporu için Ankara’ya müracaat etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Bölgemizdeki doğal sit çalışmaları yüzünden ÇED sürecinde, Ek-1’e ilk defa müracaat edip, 2018 yılından bu yana bekleyen ve sonuçlandırılmamış 7 ruhsat bulunmakta olup, kapasite artışı için ise müracaat edip sonuç alamamış 3 ruhsat olduğunu da bilmekteyiz. Madencilikte ruhsat başvuruları hızlanmalı.”
Ege Maden İhracatçıları Birliği TİM Genel Kurulu Delegesi ve Bergama Granit Üreticileri Derneği Başkanı Burak Ürper, madenlerin insanlığın gelişiminde büyük pay sahibi olduğunu, 90 çeşit madenin 70 tanesinin Türkiye’de çıkarıldığını, MTA verilerine göre maden rezervlerinde 132 ülke arasında 28. Sırada yer aldıklarını kaydetti.
Bergama’da perlit, demir, altın, kömür ve granit işletmeleri olduğunu, 35 granit işletmesi bulunduğunu dile getiren Ürper, “Bergama’daki granit işletmeleri bin 500 – 2 bin kişi istihdam edilirken, 35 milyon dolar ihracat yapılıyor” şeklinde konuştu.
Bergama Madencilik Sektörü Değerlendirme Toplantısında konuşan Dikili Kaymakamı Ali Edip Budan, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinin barındırdığı madenler yönüyle zengin bir potansiyele sahip olduğunu dillendirdi. Madencilik sektörünü emek-yoğun bir sektör olarak tanımlayan Budan, “Madencilik sektörümüzün iş güvenliğini önceliklendirerek üretim ve ihracat yapıyor ve ülkemize döviz kazandırıyor olması çok kıymetli. Dikili Gümrüğünden yıllık 750 bin ton ihracat yapıyoruz, tüm ihracatçılarımıza ülkemize sağladıkları katma değer için teşekkür ediyoruz” dedi.
Bergama Belediye Başkan Yardımcısı Aşkın Uyar’da, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Bergama’nın tarihi kadim bir kent olduğunu, 2019 yılından beri Bergama’nın altyapı, üstyapı, doğal gaz, otoyollar konusunda büyük yatırımlar aldığını dile getirirken, Bergama Ticaret Odası Başkanı Lütfi Kolat, Bergama’nın granit üretiminde ileri bir noktaya geldiğini, Ege Maden İhracatçıları Birliği’ni Bergama’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını, işbirlikleriyle Bergama’nın daha iyi noktalara geleceğini ifade etti
Moda endüstrisi Z kuşağını çağırıyor Türk moda endüstrisi, 27 Temmuz – 8 Ağustos tarihleri arasında üniversite tercihlerini yapacak başarılı gençlerin tercihinin tekstil mühendisliği olması için kesenin ağzını açtı. Hazırgiyim ve tekstil sektörleri tekstil mühendisliğini tercih edecek Z kuşağındaki başarılı gençlere asgari ücret tutarında burs, iş garantisi ve başarılı bir kariyer vaat ediyor.
Ticaret Bakanlığı’nın onayıyla, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), Türkiye İhracatçılar Meclisi ve TİM bünyesindeki sektör kurullarının omuz verdiği burs programının temelleri, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) tarafından 2018 yılında “Tekstilde Gelecek Var” mottosuyla, “Modanın Mühendisleri” ismini verdiği projeyle atıldı.
EHKİB’in tekstil mühendisliği algısını yükseltmek amacıyla başlattığı proje, 2019 yılında Türk moda endüstrisinin tüm bileşenlerinin güçlerini birleştirmesiyle “Tercihim Tekstil Mühendisliği” isimli burs projesine dönüştü.
Projenin başladığı 2019 yılından bu yana başarılı üniversite öğrencilerinin burs programındaki mühendislikleri tercih tekstil mühendisliğini tercih etmesinde asgari ücret tutarında burs ve iş garantisinin etkili olduğu bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, geri ödemesiz olan burstan ilk 20 bine giren öğrencilerin asgari ücret tutarında yararlanacağını, ilk 20 bin – 50 arasında yer alan öğrencilerin yüzde 70, ilk 50 bin – 80 bin aralığındaki öğrencilerin ise yüzde 50 oranında bursa hak kazanacaklarını dile getirdi.
Her yıl 3,5 milyon civarında gencin üniversite sınavına girdiğini ancak emek yoğun sektörlerin nitelikli mühendis bulma konusunda sorunlar yaşadığını dile getiren Eskinazi, “Projenin hayata geçtiği 2019 yılından bu yana tekstil mühendisliği daha çok tercih edilir hale geldi. Yıllık 32 milyar dolar ihracat yapıyoruz. İstihdamda lider sektörüz, Türkiye’nin en büyük üçüncü ihracatçı sektörüyüz. Yaklaşık 20 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası veriyoruz. AB’nin en büyük ikinci tekstil ve hammaddeleri tedarikçisi, en büyük üçüncü hazır giyim tedarikçisiyiz. Dünyada elyaf üretiminden hazır giyim üretimine kadar tekstil ve hazır giyim sektörlerinin tüm üretim aşamalarını gerçekleştirebilen birkaç ülkeden bir tanesiyiz. Sektörümüz, üretim ve istihdamdaki ağırlığıyla, sürekli büyüyen ve pozitif yönde ayrışan, gençlerimizin kendi kabiliyetine göre, isteklerine göre yön seçebilmelerinin mümkün olduğu, çok çeşitli çalışma sahalarına sahip dinamik sektörlerden biri. Örme, dokuma, boyama, iplik, konfeksiyon alanları yanında, ARGE, imalat, satış, pazarlama, tekstil makinalarının hepsi tekstil mühendisliğinin alanına giriyor. Gençlerimizi Tekstil Mühendisliği’ni tercih etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sertbaş; “279 genç burslu okuyor”
Türkiye’de istihdamda lider sektör konumunda olduklarına temas eden Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, perakende sektörü dahil 2 milyonu aşkın insana iş olanağı sunduklarını, bu büyük istihdamda en kritik kitlenin tekstil mühendisleri olduğunu, geçtiğimiz dört yıllık süreçte 279 öğrencinin burslu olarak tekstil mühendisliği eğitimi alma hakkı kazandığını kaydetti.
Katma değerli ihracatla öne çıkan bir sektör olduklarının altını çizen Sertbaş, “Türkiye’nin kilogram ortalama ihraç fiyatı 1,5 dolar seviyesindeyken hazırgiyim sektörü olarak Türkiye genelinde 15,7 dolara, Ege Bölgesi’nde 21,5 dolara ulaşıyoruz. Bu rakamları 40 dolar seviyelerine çıkarmak için işini seven, başarılı ve ileri yönelik hedefi olan genç tekstil mühendislerin sektördeki varlıkları çok kritik” tespitinde bulundu.
ilk 20 binde yer alan öğrencilerin ilk beş tercihlerinden birisinin tekstil mühendisliği olursa asgari ücret tutarında bursa hak kazanıyorlar. 20 bin ile 50 bin arasında sıralamada yer bulan öğrenciler tekstil mühendisliğini tercih ettikleri takdirde asgari ücretin yüzde 70’i oranında burs sahibi olurken, 50 bin ile 80 bin arasında yer alan öğrenciler tercihim tekstil mühendisliği derse asgari ücretin yüzde 50’si tutarında bursu 5 yıl boyunca hak ediyorlar.