Türkiye genelinde konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %44,4 azalarak 83 bin 636 oldu. Konut satışlarında İstanbul 13 bin 578 konut satışı ve %16,2 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 7 bin 325 konut satışı ve %8,8 pay ile Ankara, 4 bin 503 konut satışı ve %5,4 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 17 konut ile Ardahan, 29 konut ile Hakkari, 44 konut ile Tunceli oldu
Konut satışları Ocak-Haziran döneminde %22,1 azaldı
Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,1 azalışla 565 bin 779 olarak gerçekleşti.
İpotekli konut satışları 13 bin 463 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %66,8 azalış göstererek 13 bin 463 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %16,1 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,6 azalışla 121 bin 530 oldu.
Haziran ayındaki ipotekli satışların 4 bin 698’i; Ocak-Haziran dönemindeki ipotekli satışların ise 39 bin 499’u ilk el satış olarak gerçekleşti.
Diğer satış türleri sonucunda 70 bin 173 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde diğer konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %36,1 azalarak 70 bin 173 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %83,9 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,1 azalışla 444 bin 249 oldu.
Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %42,1 azalarak 25 bin 886 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,0 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,9 azalışla 171 bin 158 olarak gerçekleşti.
İkinci el konut satışlarında 57 bin 750 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %45,4 azalış göstererek 57 bin 750 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %69,0 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,8 azalışla 394 bin 621 olarak gerçekleşti.
Yabancılara yapılan konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %69,6 azalarak 2 bin 625 oldu. Haziran ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %3,1 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 4 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 760 konut satışı ile İstanbul ve 223 konut satışı ile Mersin izledi.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı
Haziran ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 733 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 333 konut ile İran, 175 konut ile Irak ve 168 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.
Üreticilerimizin tarım BAĞ-KUR sorunu Gençlerimizin tarıma kazandırılması
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üreticilerimizin tarım BAĞ-KUR ile ilgili sorunları, yapılması gerekenleri ve gençlerin tarıma teşvik edilmesiyle ilgili görüntülü basın açıklaması yaptı.
“Üreticilerimiz tarım BAĞ-KUR prim, emeklilik ve sosyal güvenlikle ilgili sorunlarına çözüm aramaya devam ediyor. Üreticilerimizin ödemekte oldukları prim borçları halen çok yüksek olduğu için ödemekte zorlanıyorlar” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“1 milyonu aşan Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı çiftçi sayımız 500 binin altına düştü. Yüksek primler yüzünden Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı çiftçimiz azalıyor. Primler bu kadar yüksek olduğu için çiftçilerimiz ödeyemiyorlar ve bu yüksek primlerle de ödeyemeyeceklerdir. Bu sayı daha da aşağıya düşecek ve tarımda kayıt dışılık artacaktır.
Üstelik diğer sigortalılar 7200 gün yani 20 yıl prim ödemesi yaparak emekli olabiliyorken, üreticilerimiz 9 bin gün yani 25 yıl prim ödeyerek emekli olabiliyor. Bu hakkaniyetsizlik giderilmeli, prim ödeme gün sayısı düşürülmelidir. SGK primleri daha makul ve ödenebilir seviyeye çekilmelidir.
Muafiyet belgesi ile gelirinin düşük olduğunu belgeleyerek prim ödemesini durduran çiftçilerimizin muafiyette geçen süreleri borçlandırılmalıdır. Tarım BAĞ-KUR primi durdurulan çiftçilerimiz yapılandırmayla ihya kapsamına alınmalıdır. Üreticilerimizin emeklilik başvuruları sırasında ortaya çıkan usul eksikliklerinden dolayı Ziraat Odalarına uygulanan idari para cezalarına af getirilmelidir. Çiftçilerimizin bu konudaki kayıplarının telafisi sağlanmalıdır.”
“Artık asgari ücrete çalışan yabancı çoban ve tarım işçisi kalmadı”
“Yerli çoban bulmakta zorlanan üreticilerimiz çoban ihtiyaçlarını yabancı işçilerden karşılıyor. Artık asgari ücrete çalışan yabancı çoban ve tarım işçisi de kalmadı. Yabancı uyruklu çobanların maaşları da 20 bin liraya kadar yükseldi. Hatta bu fiyata çalışmayanlarda var. Yabancı çobanların aldıkları maaşın yanı sıra yeme, içme, giyim, barınma vb. gibi ekstra masrafları da karşılanıyor.
Fakat hayvancılık işletmelerinde çalışan çobanların büyük bir kısmının yabancılardan oluşması sorunları da beraberinde getiriyor. Aynı bölgede çalışan ve birbirini tanıyan kişiler aralarında organize olarak üreticilerden yüksek fiyat talep ediyor. İstedikleri ücret verilmezse çalışmayacaklarını söylüyorlar. Sorun bununla da bitmiyor. Bir işletmede belirli bir süre çalıştıktan sonra şehirde başka daha iyi bir iş imkânı bulduklarında işi bırakarak şehirlere gidiyorlar. Üreticilerimiz ise bu kişileri uzun süre çalıştıramadıkları için yeni çoban aramak zorunda kalıyor ve mağdur oluyorlar. Bu durumdan rahatsız olan üreticilerimiz sorunun çözülmesini bekliyor.
Bu nedenle gençleri tarıma yönlendirecek teşvikler verilmeli, SGK primleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Bu maliyetlerle yabancılar değil, gençlerimiz çalışmalıdır. Geldiğimiz bu durumda gençleri tarımda tutmaktan başka çaremiz yoktur. Gençleri tarıma kazandırmanın yollarını bulmalıyız.”
“Genç çiftçilerimizin sigorta primleri bir süre devlet tarafından karşılanmalı”
“Üreticilerimiz, genç çiftçilerimizin sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması ve diğer sorunların çözülmesi için devletten destek bekliyor. Üretim maliyetleri artarken aynı oranda gelir artışı elde edemeyen üreticiler üretimden kopuyor. Üreticilerimiz çalıştırdıkları işçilerin son yıllarda artış gösteren BAĞ-KUR sigorta primlerini ödemekte zorluk çekiyor.
Genç nüfusu kırsalda tutacak önlemleri almak için teşvik edici uygulamalara ihtiyaç vardır. Bu yapılırsa yabancı işçilerin yerini Türk işçisi alacak ve tarımsal üretime katkı sağlanacaktır. Ayrıca işsizliğin azaltılması da mümkün olacaktır.
Genç çiftçilerimizi tarıma teşvik etmek için en azından 12 ay boyunca tarım BAĞ-KUR priminin hazinece karşılanmasının Türk tarımı ve çiftçilerimiz için önemli bir adım olacağına inanıyoruz.”
Niloya Kişisel Temizlik ve Hijyenin Önemini Eğlenerek Öğretiyor
Türkiye’nin sevilen yerli çizgi film kahramanı Niloya, YouTube kanalında her hafta sonu yayınlanan yeni hikâyeleri ile minik dostlarını eğlendirmeye devam ediyor. Niloya ve arkadaşları, bu hafta sonu da miniklere hem keyifli bir zaman dilimi yaşatacak hem de eğitici bir içerik sunacak. Niloya’nın merakla beklenen yeni bölümünde kişisel temizlik ve hijyenin önemi ile yapılması gerekenler eğlenceli bir şekilde ekranlara geliyor. Çizgi kahraman ve arkadaşlarının “Temizlik Sağlıktır” bölümü, 16 Temmuz Pazar günü Niloya Youtube kanalında izleyicilerle buluşacak.
Türkiye’nin sevilen çizgi film kahramanı ‘Niloya’, mutluluk dünyasının kapılarını açtığı 5 buçuk milyon aboneye yaklaşan YouTube kanalında, her hafta sonu yeni bölümlerini sevenleri ile buluşturuyor. Her bölümünde bambaşka bir hikâyeyi minik dostları ile buluşturan çizgi film, 7’den 70’e herkesin büyük beğenisini kazanıyor. Senaryosu uzman psikologlar ve pedagoglarla birlikte hazırlanan çizgi film, çocukların hayal dünyasını da olumlu etkiliyor.
Mikroplar Görünür Mü?
Güneşli güzel bir günde Niloya ve ailesi bahçede kahvaltı yapıyorlardı. Niloya, erkenden kahvaltısını bitirip, Mete ile böğürtlen toplamak için masadan kalktı. Fakat bir şeyi unutmuştu; ellerini ve ağzını yıkamayı. Niloya her yer temiz dese de annesi mikropların görünmeyeceğini o nedenle ellerini yüzünü yıkmasını söyler. Niloya, koşa koşa Mete’nin yanına böğürtlen toplamaya gider. Mete ile sepeti doldurmuşlardır sıra onları güzelce yemeye gelmiştir. Fakat Murat, meyveleri yıkamaya kararlıdır.
Bu sırada annesi yeniden çocukların ellerini yıkamalarını ve üzerlerini değiştirmelerini söyler. Çünkü her yerleri böğürtlen içindedir. Niloya evlerindeki aynadan kendine bakar ve gözlerine inanamaz her yeri nasıl da böğürtlen lekesi olmuştur. Annesi böğürtlen lekesinin zararsız olduğunu yıkanınca geçeceğini ama mikropların da böyle yayıldığını o yüzden elimizi ağzımıza burnumuza sürmeden önce yıkamamız gerektiğini söyler. Niloya, banyo yapar temizlenir gelir. Mete de öyle… Artık her oyundan sonra ve önce hemen ellerini yıkamaktadır. Çünkü mikroplar böğürtlen lekesi gibi kolayca yayılabilmektedir.
AURA & İPA Yaz Akademisi Sürdürülebilir Normale Doğru, 17-30 Temmuz 2023 tarihleri arasında İPA Kampüs’te gerçekleşecek
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Planlama Ajansı iş birliğiyle deprem sonrası hayatların normale dönmesi için verilen çabalara destek olmak amacıyla “Sürdürülebilir Normale Doğru” temalı yaz akademisi düzenliyor. Yaz Akademisi, İstanbul’da sürdürülebilir, afete dayanıklı yaşam alanlarının oluşmasına sosyo-ekolojik bakış açısı ile mekânsal tasarım üzerinden çözüm önerileri geliştirmeyi amaçlıyor. Yaz Akademisi programı, deprem coğrafyasındaki Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa illerinde bulunan dokuz üniversitede Mimarlık, İç Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama, Peyzaj Mimarlığı eğitimi alan 2. 3. ve 4. sınıfı tamamlamış öğrencileri kapsıyor. Öğrenciler tarafından yoğun ilgi gören programa başvuruda bulunan adaylar arasından şehir, üniversite, bölüm, lisans seviyesi gözetilerek yapılan seçim sonucunda 25 kişilik ekip oluşturuldu. Programa katılacak 25 öğrencinin ulaşım, konaklama ve yemek giderleri, programı düzenleyen AURA İstanbul, İstanbul Planlama Ajansı ve sponsor olan Aspen & Dendro, Klassis, Samet, Zivella firmalarının destekleriyle karşılanıyor. Programa katılacak öğrenciler, alanında uzman akademisyen ve meslek profesyonellerinin seminerlerine katılarak mesleki donanımlarını artırma, farklı üniversitelerden öğrencilerle sosyalleşerek deneyimlerini paylaşma, İstanbul’un mimari ve kentsel gelişimine odaklanan gezilere katılma ve disiplinlerarası atölye ortamında kolektif çalışma yapma olanağı bulacak. Atölye çalışmalarında Hayriye Eşbah Tunçay, Ebru Bingöl, Serhat Cengiz ve Sevgi Görmüş Cengiz’in yürütücülüğünde “Sürdürülebilir Normale Doğru” teması işlenecek. Sürdürülebilir Normale Doğru 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde oldukça geniş bir coğrafyayı etkileyen deprem yaşadığımız çevrenin fiziksel, sosyal, ekonomik dayanıklılığının ne kadar düşük olduğunu hepimize gösterdi. Şehirlerimizin afet sonrası yeniden yapılanmasında insan doğa ilişkisinin sağlıklı kurulması ve üretim süreçlerinin inovasyon ve ekoloji ekseninde yaşam alanlarımıza entegre edilmesi göz ardı edilmemelidir. Büyük bir çaba ile yeni normali oluştururken salt mimari eylemlere odaklanmak yerine, sürdürülebilir normalin uzun soluklu arayışı içinde gerçeklikle karşılaşmak ve bağlamı, insanları ve toplumu dikkate alarak sosyo-ekonomik ve ekolojik süreçleri merkezine alan bir mekan tasarım pratiği geliştirmek kıymetlidir. Deprem coğrafyaları sürdürülebilir tarıma dayalı bir ekonomi ve yaşam biçimini inovatif ve kreatif sektörlerle destekleyerek nasıl yeniden kurgulanabilir? İnsanoğlunun toprakla asırlardır etkileşimi sonucu edindiği öğretiyi güncel yorumlarla yeniden keşfetmesi ve sosyal anlamda kırılgan kesimlerin kolektif üretim süreçleri sonucunda kendi ayakları üzerinde durmaları nasıl sağlanabilir? Mekân tasarımı tarımsal üretim ve inovasyon arasındaki diyalogda nasıl katalizör olabilir? İklim değişikliğine bağlı doğal veya antroposen kaynaklı afetlerle baş etmek doğa tabanlı çözümlerle ne kadar mümkündür? Bu ve ekseninde insan ve doğanın sağlıklı ilişkisini barındıran soruların deprem coğrafyalarındaki tasarım okullarından gelen bir grup öğrenciyle ele alınması hedefleniyor. Seminer Programı Program kapsamında atölye çalışmasını destekleyici seminerlerin yanı sıra İstanbullu öğrenciler ve profesyonellerle bir araya gelme ve paylaşım ortamı oluşturmak üzere salı ve cuma akşamları İPA Kampüs’te herkese açık seminer dizisi düzenlenecek. 18 Temmuz Salı 19.00 – Gülce Kantürer “Üreterek Onarmak: Sürdürülebilir Gıda Peyzajları” 21 Temmuz Cuma 19.00 – Ebru Bingöl “Antroposen Çağda Değişen Aktör-Ağ İlişkileri” 25 Temmuz Salı 19.00 – Hasibe Akın “Çatı Çiftliği ile Şehirde Onarıcı Uygulamalar” 28 Temmuz Cuma 19.00 – Özgül Öztürk “Malzemeden Mekana Döngüsel Tasarım Yaklaşımları” “İstanbul Senin” uygulaması üzerinden kayıt olarak etkinliklere katılım sağlanabilecek.Türk moda endüstrisi Almanya ve ABD pazarlarında büyüyecek
Hazırgiyim sektörü ihracattaki düşüşü Almanya ve ABD’deki fuarlara katılarak durduracak
Türk moda endüstrisi ana ihraç pazarı Avrupa’daki resesyon nedeniyle 2023 yılının ilk yarısında ihracatta yaşadığı yüzde 7’lik daralmayı aşmak için dünya hazırgiyim ithalatının üçte birini gerçekleştiren Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’da düzenlenen iki fuara katılarak yeni ihracat bağlantılarının zeminini bulup ihracatta kötü gidişe dur demek istiyor.
Almanya’da 18-19 Temmuz 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Munich Fabric Start the Source Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu Ticaret Bakanlığı’nın yetkilendirmesiyle yapacaklarını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, aynı tarihlerde ABD’nin New York şehrinde ise, PV Manufacturing New York Fuarı’nda Türk moda endüstrisinin ihracatını artırma çabası içinde olacaklarının altını çizdi.
“Avrupa’ya ihracatta mevcudumuzu koruyup ABD pazarında ihracat payımızı artırmak istiyoruz” diyen Sertbaş, “Türk moda endüstrisi Almanya pazarında üçüncü büyük tedarikçi konumunda. Ancak, Avrupa pazarında resesyon yaşanıyor. Avrupa dışında ihracatımızı artırabileceğimiz en önemli pazar ABD olarak öne çıkıyor. Biz de ABD’yi hedef pazar olarak belirledik. ABD’nin hazırgiyim ithalatından yüzde 1 civarında olan payımızı yüzde 5’e çıkarmak için önümüzdeki dönem ABD’ye daha yoğun bir pazarlama stratejimiz olacak. Bu planlamamız Ticaret Bakanlığımızın Uzak Ülkeler Stratejisiyle de uyum gösteriyor. Yıllardır Avrupa’nın ve ABD’nin önemli markalarına üretim yapan, esnek üretim yeteneği, güçlü tasarım altyapısıyla Türkiye’nin ABD pazarı için önemli bir alternatif olabileceğini düşünüyoruz. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri yeşil mutabakata en çok önem veren pazarlar konumunda, Türk moda endüstrisinin karbon nötr hedefine uyumlu yaptığı çalışmaları da müşterilerimize göstereceğimiz bir zemin olacak” şeklinde konuştu.
Uğuz: “Almanya’ya 11, ABD’ye 8 firmayla gidiyoruz”
Türk hazırgiyim ihracatçıları olarak Almanya’da 11 firmayla, ABD’de 8 firmayla fuarlara katılacaklarını paylaşan EHKİB Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz, Türk hazırgiyim sektörünün 2022 yılında 21,2 milyar dolar ihracat yapmışken, Almanya ve ABD’nin 2022 yılında 178 milyar dolarlık hazırgiyim ithalatı yaptığını dillendirerek iki pazarın büyüklüğüne vurgu yaptı.
Türk hazırgiyim firmalarının ABD ve Almanya’daki fuarlarda iki gün süreyle 2024/25 sonbahar-kış koleksiyonlarını uluslararası alıcıların beğenisine sunacağını belirten Uğuz, “Türk moda endüstrisi olarak ABD ve Almanya’ya gelecek global markaların pekçoğuyla uzun yıllardır çalışıyoruz. Bizlerin tasarımlarını ve ürettiğimiz ürünleri çok beğeniyorlar. Ege Bölgesinin konfeksiyon ortalama ihraç fiyatının 21 dolara yükselmesi de bu beğeninin bir göstergesi. Bu pazarlama faaliyetleriyle hem miktar, hem de değer bazında artış sağlamak istiyoruz. Münih MFS Fuarı, Newyork PV Fuarı ve Paris PV Fuarı ile 2023 yılında 6 fuara Türkiye Milli Katılım Organizasyonumuzu başarıyla tamamlamayı hedefliyoruz. 6-10 Kasım’da da Hollanda, Belçika ve Almanya’dan 25 ithalatçı firmanın katılımıyla Alım Heyeti Organizasyonu planımız var. Bu etkinlikle 2023 yılındaki pazarlama faaliyetlerimizi tamamlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
Yılda 2 defa düzenlenen ve tekstil pazarının en tanınmış fuarlarından olan ve dünya çapında tekstil alıcıları ve tedarikçilerini ağırlayan Munich Fabric Start Fuarı’na 2023 yılı ocak ayında 58 farklı ülkeden 900 firma katılım sağlarken, fuarı 14.000 uluslararası katılımcı ziyaret etmişti.
PV Paris fuarı gibi senede iki kez; hazırgiyim, kumaş ve ev tekstili başlığı altında düzenlenen Premiere Vision New York fuarının Ocak 2023 edisyonuna 19 ülkeden 200’den fazla firma katılmıştı.
EHKİB organizasyonunda, MFS the Source Fuarı’na; “Armey Tekstil San. Ve Tic. Ltd.Şti., Beta Konfeksiyon Tekstil İhr.İth.San. ve Tic. Ltd.Şti., De Tasarım A.Ş., Demoteks Tekstil San. Ve Tic.Ltd.Şti., Evoteks Tekstil Konfeksiyon San. Ve Tic. Ltd.Şti., İya Tekstil San. Tic.Ltd.Şti., MD Tekstil Konfeksiyon Tur.San. ve Tic. Ltd.Şti., Meba Giyim San. Ve Tic.Ltd.Şti., Modalt Tekstil Konf. San. Ve Tic. Ltd.Şti., Mosi Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve Tayra Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti.” katılırken, PV Manufacturing New York Fuarı’nda; “BETA KONF.TEKSTİL İHR.İTH.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ., DEMİRIŞIK TEKS.KONF.SAN.AŞ., DEMOTEKS TEKSTİL SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ., İYA TEKSTİL SANAYI VE TICARET LTD. ŞTİ., MEBA GİYİM SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ., OZTEK HAZIR GIYIM SAN. VE TIC A.Ş., RAL TEKSTİL A.Ş. ve SEYFELİ DIŞ TICARET LTD STI” Türkiye’nin hazırgiyim ihracatını artırma çabası içinde olacaklar.
EdTech şirketi tonguçWORKS, dijital eğitim pazarında Türkiye’nin payını artırmayı hedefliyor
Hızla değer kazanan dijital eğitim teknolojileri sektörünün 2030’da 348 milyar dolar değere ulaşması bekleniyor. Grand View Research’ün yaptığı bir araştırmaya göre, EdTech sektörü özellikle K-12 seviyesinde eğitime değer ve sürdürülebilirlik kazandırmak için geleceğin en önemli unsurlarından biri olarak konumlandırılıyor. 2014 yılından beri öğrenciler için eğitimin erişilebilirliği, sürdürülebilirliği ve geleceğe uyumlu bir yolculukta ilerlemesi amacıyla çalışan tonguçWORKS’ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, öğrenimi destekleyen EdTech teknolojilerine daha fazla yatırım yaparak etki alanlarını artırmak istediklerini söylüyor. Dünyanın en büyük pazar araştırması veri tabanlarından birini oluşturan Grand View Research’ün eğitim pazarı raporuna göre, 2022 yılında 123,4 milyar dolarlık değere ulaşan küresel dijital eğitim teknolojileri (EdTech) pazarı 2030’a kadar hızla büyüyerek 348,4 milyar dolarlık değere ulaşma potansiyeli taşıyor. Hızlı büyüme, internet ve bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasının yanı sıra uzaktan öğrenimin yaygınlaşması, EdTech içerik ve yazılımlarının kullanacağı donanımlarda yüksek satış oranları, EdTech çözümlerinin öğretmenlerin iş yükünü azaltmaktaki rolü ve öğrencilere olan kişisel ilgi kapsamında katacağı pozitif etkiye bağlanıyor. Türkiye’de de hızla yaygınlaşan EdTech sektörü, akıllı sınıflar, öğretmen ve öğrenci deneyimi geliştiren yazılımlar, online eğitim içerikleri ile bireyler arasında yaygınlaşmış bir alışkanlık haline geldi. Kullanıcıların gerek kendi belirlediği zaman dilimlerinde gerekse kurumların belirlediği zaman aralığındaki online kurslara katılarak eğitim alması, ülkemizin rutin bir şekilde faydalandığı EdTech uygulamaları arasında bulunuyor. “Eğitimin sürdürülebilir ve trendlere uyumlu olmasını sağlamayı hedefliyoruz” 2014 senesinden beri K-12 düzeyindeki öğrenciler için eğitim içerikleri üreten tonguçWORKS’ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, Türkiye’de EdTech ekosistemi ile ilgili görüşlerini paylaştı; “EdTech alanında içerik ve hizmet üretmek, kesintisiz ve kişisel durumlara duyarlı öğrenimi desteklemek anlamına geliyor. tonguçWORKS olarak hedefimiz; eğitimin zamandan ve mekandan bağımsız olarak alınabilmesi, sürdürülebilir olması ve küresel değişim trendlerine uyumlu olmasını sağlamak. Bu doğrultuda oluşturduğumuz sistemler ve deneyimimizle gençlerimizin eğitimine farklı kademelerde katkı sağlayabilmek bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Bugün tonguçAKADEMİ olarak YouTube’da toplam 18 kanalda 13 milyon aboneye, online eğitimde 3,5 milyon üyeye, TATS mobil uygulamamızda 3 milyonu aşkın öğrenciye hizmet veriyoruz. 2023 yılında, Türkiye’de ve küresel EdTech pazarında güvenilir bir isim olma hedefimiz doğrultusunda YouTube’daki 13 milyon abonemizi 15 milyona, web ve mobil uygulamamızdaki 6,5 milyon tekil kullanıcımızı 10 milyona ulaştırarak etki alanımızı artırmayı ve öğrenimi destekleyen teknolojilerimize daha fazla kişinin erişebilmesini hedefliyoruz.” K-12 segmenti yüzde 40’lık payla pazara liderlik ediyor EdTech teknolojileri; akıllı sınıflar, özel eğitim donanım satışları, sanal deney ve sanal gerçeklik ile öğrenim güçlendirme çözümleri, yapay zekâ destekli öğrenim analizi yazılımları, kişisel eğitim hizmetleri, öğretici içerik üretimi gibi birçok farklı alanı kapsıyor. Bu teknolojiler yalnızca çocukların öğrenim sürecine değil, yetişkinlerin kişisel gelişimine ve iş dünyasındaki eğitimlere de hizmet ediyor. Online eğitim teknolojilerinden herkes faydalanıyor olsa da ilkokul ve lise öğrenimini kapsayan K-12 segmenti yüzde 40’lık bir pay ile pazara liderlik ediyor. Araştırma, K-12 seviyesinde öğretmenlik yapan bireylerin çoğunun okullarda pratik, proje tabanlı çalışmaların entegrasyonu ile öğrencilerin matematik öğrenme becerilerini geliştirmek için oyunlaştırma girişimlerini desteklediğini belirtiyor. Buna ek olarak, sınıflarda eğitimi oyunlaştırarak bilgiyi daha kalıcı kılma hedefleri için EdTech sektörü çok önemli bir araç olarak öne çıkıyor.SAMPAŞ Holding ve İTÜ iş birliğiyle Akıllı Kentler İnovasyon Merkezi (AKİM) hayata geçiyor
42 yıldır bilişimin gücünü kullanarak akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmeye ve yaygınlaştırmaya çalışan SAMPAŞ Holding ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Akıllı Kentler İnovasyon Merkezi’ni (AKİM) hayata geçirerek, geleceğin kent yaşamının tasarlanması, kentlerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi için birlikte çalışmaya başladı. Akıllı şehir teknolojilerinin uygulanması alanında öncü şirket SAMPAŞ Holding, İTÜ ile Akıllı Kentler İnovasyon Merkezi’ni (AKİM) hayata geçirerek dijital ikizler aracılığıyla akıllı şehirler yaratma vizyonunda birlikte hareket ediyor. Dünyanın en önemli teknik üniversitelerinden biri olan İTÜ ve SAMPAŞ Holding’in bu çalışması kapsamındaki ilk adımı, İTÜ Ayazağa Kampüsü’nün dijital ikizini oluşturmak oldu. Türkiye’nin ilk dijital ikiz tabanlı akıllı kampüs projesi olan çalışma, SAMPAŞ Holding ve İTÜ’nün akıllı şehirler ve dijital ikizler odaklı araştırmalar yürütmesine, öğretim üyeleri, lisans ve lisansüstü öğrencilerin ortak bilimsel çalışmalar planlamasına, uygulamasına ve geleceğin insanı merkeze alan şehirlerini tasarlayacak olan mühendislerin yetiştirilmesi olanak sağlayacak. Şehirlerin iyileştirilmesi ve geleceğin kentlerinin tasarlanmasında başlangıç noktası niteliği taşıyacak iş birliğinin beklenen faydaları arasında ilgili sektörel alanlarda uygulamalı eğitim, sektörel bilgi birikiminin ilerletilmesi, ortak bilimsel çalışmalar ve bilimsel çıktıların teknolojiye uygulanabilirliğine yönelik bilimsel faaliyetler ile ulusal ve uluslararası yayınların hazırlanması yer alıyor. SAMPAŞ Holding ve İTÜ’nün gerçekleştirdiği bu iş birliği kapsamında; öğrencilerin ve araştırmacıların kullanımı için SAMPAŞ Holding’in “Akıllı Şehir Yönetimi ve İnovasyon Merkezi” ve “Dijital İkiz Yazılım Platformu” da İTÜ’nün kullanımına sunulacak. SAMPAŞ Holding ve İTÜ arasındaki inşa edilen bu birliktelik kapsamında, akıllı şehirler ile ilgili yurt içi ve yurt dışı ticari iş birlikleri geliştirilirken, 6 yıl içerisinde İTÜ ve SAMPAŞ tarafından yerli bir dijital ikiz yazılımı oluşturulacak. İTÜ adına proje yöneticisi olan Geomatik Mühendisliği bölümü öğretim üyesi, aynı zamanda “İTÜ Ulusal Coğrafi Bilgi Teknolojileri ve İnovasyon Uygulama-Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Tahsin YOMRALIOĞLU, “SAMPAŞ ile yaptığımız bu özel iş birliği kapsamında geleceğin kentlerini bilim ve teknoloji temelli olarak tasarlayıp geliştirmeye çalışacağız. Her geçen gün hızlı nüfus artışlarıyla yönetimi zorlaşan şehirlerin bilgi teknolojilerine dayalı olarak idaresi kaçınılmaz bir hal almıştır. Ancak tüm bunların sürdürülebilirlik kavramı içerisinde altyapıdan üstyapıya insan odaklı olarak çok daha dinamik bir şekilde yönetilmesi gerektirmektedir. Artık şehirlerde karar vericileriler ve bireyler için en küçük bir bilginin dahi çok değerli olduğu günümüzde bilgi teknolojilerine ihtiyaç daha da artmıştır. Bu proje kapsamında Ar-Ge esaslı olarak akıllı şehirlere ilişkin her türlü inovatif çözümler üretilirken, öncelikle İTÜ Merkez Kampüsü ve şehirlerimiz en uygun akıllı mekân modelleri geliştirmeye yönelik uygulama alanlarımız ve laboratuvarlarımız olacaktır. Ayrıca bu proje üniversite-sanayi iş birliği için de çok özel bir örnek teşkil edecektir” dedi. SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip KARAKAYA, “Öncelikle dünyanın en köklü teknik üniversitelerinden biri olan İTÜ ile böyle uzun soluklu bir yolculuğa çıktığımız için çok heyecanlıyız. Bu yolculuğun ülkemiz ve dünyamız için öneminin farkındayız. Bu yolculuğun ilk durağı olan AKİM ile birlikte geleceğinin şehirlerinin tasarlanması konusunda büyük bir adım attık. Küresel olarak her hafta 3 milyon kişi şehirlere taşınıyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’i şehirlerde yaşayacak. Bu da şehirlerde 2,5 milyar daha fazla insanın yaşayacağı anlamına geliyor. Şehirler bugünden itibaren insanı merkeze alarak yeniden tasarlanmalı. Bizim bugünden, bugün ve gelecek için hazırlanmamız gerekiyor. İTÜ ile yaptığımız yol arkadaşlığı sonucunda ortaya çıkan proje sayesinde Türkiye’deki şehirlerin daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kılacak dünya standartlarında bir akıllı şehir çözümü geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu iş birliği ile protokol kapsamında akıllı şehirler ile ilgili yurt içi ve yurt dışı ticari iş birliklerinin geliştirecek ve dijital ikiz yazılımı 6 yıl içerisinde İTÜ ve SAMPAŞ olarak yerlileştireceğiz” dedi.Prime Day’de kaçırılmayacak fırsatlar devam ediyor
Amazon.com.tr’de seçili ürünlerde yılın bugüne kadarki en iyi indirim oranlarını sunan Prime Day’de kişisel bakım, bebek, elektronik, gıda gibi ürünlerin yanı sıra spor giyim ve outdoor kategorisinde de kaçırılmayacak indirimler sunuluyor. Amazon.com.tr bu yıl 17 Temmuz’a kadar sürecek Prime Day’de kuralları tersine çevirdi ve Prime İndirim Avcıları’na gelen 1 milyonu aşkın talep doğrultusunda indirime giren ürün ve markaları müşteriler ile birlikte belirledi. Amazon’un 2015 yılından bu yana her yıl tüm dünyada gerçekleştirdiği, Prime üyelerine özel kaçırılmayacak fırsatlar sunan Prime Day’de spor giyim ve outdoor ürünlerinde de indirimler sizleri bekliyor. Siz de 17 Temmuz’a kadar sezonun en trend spor ve günlük kıyafetlerini, ayakkabılarını, çanta ve aksesuarlarını Amazon.com.tr’nin kadın, erkek, kız çocuk, erkek çocuk ve bebek alt kategorilerinde bulabilirsiniz. Bu yılki Prime Day’de kuralları değiştiren Amazon.com.tr, Prime üyelerine özel indirimlerin uygulandığı ürünleri, müşterilerinin geri bildirimlerine göre belirledi. Müşteri odaklılığıyla tanınan Amazon Türkiye, müşterilerin en çok önerdikleri indirimleri belirlemek için tanınmış influencer’lar ve yayınlardan oluşan Prime İndirim Avcıları’nı görevlendirdi. Prime İndirim Avcıları, Prime Day öncesinde takipçilerine ve okuyucularına ulaşarak müşterilerin en çok hangi ürünlerin indirime girmesinden heyecan duyacaklarını öğrenirken, 1 milyonun üzerinde indirim önerisi topladı. Prime Day’in başlamasıyla birlikte, Prime Fırsat Avcıları tarafından seçilen moda, kitap, ev aletleri ve daha birçok kategorinin yanı sıra ev ve yaşam kategorisinde de en çok önerilen ürün ve markalar Prime üyeleri için indirime girdi. Spor giyim ve outdoor kategorilerindeki eşsiz indirimlere buradan ulaşabilirsiniz. Prime üyesi olmanın tam zamanı Prime’a katılmak isteyen müşteriler www.amazon.com.tr/prime adresinden 30 gün boyunca ücretsiz deneme başlatabilirler. İşte Prime üyeliğin bazı avantajları:- Hızlı ve ücretsiz teslimat: Amazon Prime üyeleri, sepet miktarına bakılmaksızın aynı gün, ertesi gün, iki gün ve randevulu teslimat seçeneklerinden yararlanabiliyor.
- Prime’a Özel Fırsatlar: Prime üyeleri sınırlı süre için geçerli olan indirimlere ve yalnızca Prime’a özel ek indirimlere erken erişim elde ediyor. Prime üyeleri ayrıca belirli ürünlerde 250 TL ve üzeri alışverişlerinde sepette yüzde 10 indirimden faydalanıyor.
- Prime Video: Amazon Prime üyeleri, Prime Video ile aralarında “Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri” ve “Rüyanda Görürsün” gibi ödüllü birçok Amazon Originals film ve dizisinin de bulunduğu içeriklere ek ücret ödemeden primevideo.com ya da tablet, akıllı telefon ve akıllı TV’leri üzerinden Prime Video uygulaması aracılığıyla sınırsız bir şekilde erişebiliyor.
- Prime Gaming: Prime Gaming ile tüm Prime üyeleri önde gelen oyunlarda oyun içi ayrıcalıklar, her ay yenilenen ücretsiz oyunlar ve Twitch.tv’de sevdikleri bir yayıncıya aylık abonelik hakkıyla bütünsel bir oyun deneyiminin keyfini çıkarabiliyor.
-
Konut Satış İstatistikleri, Haziran 2023Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %57,93, aylık %4,04 arttı
Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %4,04 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %25,09 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %57,93 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %110,72 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %3,70 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %8,90 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %13,23 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %2,54 artış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %3,27 artış ve tek yıllık bitkisel ürünlerde %4,75 artış gerçekleşti.
Yıllık Tarım-ÜFE’ye göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %2,10 ile lifli bitkiler ve %22,51 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %118,96 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar ve %93,66 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.
Aylık Tarım-ÜFE’ye göre 7 alt grup daha düşük, 4 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, %15,42 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %2,64 ile yağlı meyveler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise %6,05 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler ve %5,70 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.
Haziran 2023’te, endekste kapsanan 82 maddeden, 16 maddenin ortalama fiyatında azalış, 63 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.Ücretli çalışan sayısı yıllık %4,0 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,0 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 308 bin 991 kişi iken, 2023 yılı Mayıs ayında 14 milyon 881 bin 757 kişi oldu.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Mayıs ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %1,4, inşaat sektöründe %13,0 ve ticaret-hizmet sektöründe %4,0 arttı.
Ücretli çalışan sayısı aylık %0,7 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,7 arttı.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Mayıs ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,3, inşaat sektöründe %1,5 ve ticaret-hizmet sektöründe %0,8 arttı.