MUSTAFA TEMİZER
Hz. Peygamber’in övgüsüne layık olan, asırlarca İslam’ın bayraktarlığını yapan, üç kıta yedi denize hükmeden Türk milletinin cihan imparatorluğu hak ve hukuku, adaleti hakim kılma tarihi misyonundan uzaklaşır. Ehliyetsiz, liyakatsiz yöneticileri eliyle koca imparatorluk parçalanır. Dünyaya hükmeden bir millet yok olmanın, tarihten silinmenin eşiğine gelir.
Tüm olumsuzluklara rağmen engin tarihi birikimi ve tecrübeye sahip bu millet ,”Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının uyarısı ile uyanır kendine gelir. Türk milletini yok etmeye çalışan dünyayı ve tüm insanlığı felakete sürükleyen emperyalist şer odaklarına, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ifadesi ile yedi düvele karşı büyük bir Milli Kurtuluş Mücadelesi verir. “Yurtta barış, dünyada barış.” ilkesiyle Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulur.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk milletinin tarihi misyonu doğrultusunda önemli planlamalar; özellikle her alanda tam bağımsız, ileri, gelişmiş, güçlü bir devlet olma yolunda ciddi atılımlar yapılır. Tarım ve hayvancılıkta üretimi artırmaya, sanayi ve teknolojide dışa bağımlılıktan kurtulup üretime geçmeye, sanayileşmeye yönelik çok önemli adımlar atılır. Demir Çelik Fabrikaları, Şeker Fabrikaları, Sümerbank Fabrikaları, Silah ve Uçak Fabrikaları gibi ülkeyi yeniden cihan devleti yapacak yatırımlar yapılır….
Ne yazık ki sonraki gelen ehliyetsiz, liyakatsiz yöneticiler siyasi ikbal ve şahsi menfaatlerini devletin ve milletin menfaatinden üstün tutar. Millet düşmanı, emperyalist şer adaklarının dayatmalarına boyun eğer. Onların işbirlikçileri eliyle devlet Milli Mücadelenin hedeflerinden uzaklaşır. Cumhuriyetin atılımlarından vazgeçilir. Fabrikalar çeşitli gerekçelerle kapatılır veya satılır. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletimiz emperyalist ülkeler tarafından ekonomik, siyasi ve kültürel kıskaç altına alınır….
Bugün Osmanlının son dönemlerinde olduğu gibi vatanımız bölünmenin, milletimiz kutuplaşıp ayrışmanın, parçalanıp yok olmanın eşiğine getirilmiştir.
Milli mücadele yıllarında olduğu gibi milletin bağrından yetişen milli kadroların uyarılarını duymak çağrılarına kulak vermek zorundayız. Osmanlı İmparatorluğu’nun manevi mimarı Şeyh Edibali’nin soyundan Millet Partisi Genel Başkanı bilge insan rahmetli Aykut Edibali ve arkadaşlarının 1970 yılından beri yaptığı “Milletim Uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede!” Her alanda “Yeniden Milli Mücadele!” çağrısını, Milli Mücadelenin hedeflerine dönmek zorundayız uyarısını duymak zorundayız.
Millet Partisi, devletin dünyayı felakete sürükleyen emperyalist şer odakları ile işbirliği yapan, onların projelerine ortak olan, yabancılardan icazetlilerle, yabancı aklıyla, İngiliz vatandaşı, CIA raportörü ile değil; Türk akıl, zeka ve dehasıyla Gazi Meclisten yönetilmesini istiyor.
Ülkenin yönetimi için faziletli ihtisaslı her şeyin ehli insanlar var. Biz yönetimi bu insanlara bırakacağız. İşi ehline vereceğiz. İslam Rönesansı’nı (İslam’ın Yeniden Dirilişini) yönetecek Muhteşem Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz diyor.
Tarihi misyonumuz gereği “Her zaman ADALET, her yerde ADALET, herkes için ADALET” diyen Millet Partisinin 50 yıldan beri yaptığı çağrıya vatan, millet, din, devlet, hak, hukuk adalet, barış diyen tüm samimi vatandaşlarımız kulak vermeli.
Milletim Uyan! çağrısı duyulur,
BU YÜCE MİLLET UYANIRSA
Millet Partisi’nin ortaya koyduğu;
İnsan hak ve hürriyetlerine dayalı HUKUK DEVLETİ
Millî iradenin önündeki engellerin kalktığı DEMOKRASİ
Din düşmanlığı gibi din istismarının da bittiği LAİKLİK
Fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı KERİM DEVLET
Bilim, hikmet ve erdemle donatılan, sorun üretmeyen, çözüm üreten BİLGE DEVLET ve BİLİM TOPLUMU
Büyüyen, gelişen, zengin, mutlu, muktedir ve insanlığın yeni barış medeniyeti İSLAM RÖNESANSI’nı yöneten MUHTEŞEM TÜRKİYE projesi gerçekleşecek millet tarihi misyonunu yenden üslenecektir.
Unutmayalım ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir.”
Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…