Kadın kardeşlerimiz konuştu. Bir toplumun yarısı kadın, yarısı erkek. Kadınların haklarının ve hukuklarının savunulmadığı bir yerde demokrasi olmaz. Toplumun bütün acılarını çekenlerde kadınlar, şiddete uğrayanlar kadınlar, çalışmak istediği zaman iş olanağı bulamayan kadınlar. Az önce engelli ve atama bekleyen bir kadın kardeşimizi dinledik. Üniversiteye gitti, annesi, babası onu büyük umutlarla okuttular, yetiştirdiler. Boğazlarından kestiler, aman kızımız, evladımız daha iyi bir iş bulur ve en azından kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürür diye. Ama bu imkan verilmiyor. Size sözüm vereceğim bu imkanı size sözüm. Atama bekleyen öğretmenlere sözüm vereceğim.
Kırsalda çalışan kadınlar büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Az önce süt şişesini elinde tutan kadın dedi ki, bu süt sudan bile ucuz geçinemiyoruz dedi. Süt veren ineklerimizi kesime gönderdik, sattık dedi. Bütün bunları biliyorum, hepsinin farkındayım. Ama hepsini değiştirmek tek başına benim irademle olmuyor. Beraber olursak, birlikte olursak her şeyi değiştireceğiz.
Ücretli öğretmenlerin durumunu da biliyorum hiç endişe etmeyin. Ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen tamamını değiştireceğim, herkes kadrolu öğretmen olacak endişe etmeyin. Eşit işe eşit hakkı teslim edeceğiz.
Ben eğer bu ülkede adalet için 450 km yürüdüysem bu millet için yürüdüm. Adalet için yürüdüm, kadınlar için yürüdüm, evlatlarımız için yürüdüm, işsizler için yürüdüm, haksızlığa uğrayanlar için yürüdüm. Boşu boşuna hapishanelerde tutuklanan insanlar için yürüdüm. Adaletsizlik nerede varsa bütün adaletsizlerin üzerine yürüyeceğim. En büyük gücüm sizlersiniz.
Bir anne gösterdi çocuğumun beslenme çantasına bir şey bırakamıyorum diye. Bir dilim ekmek, yarım ekmek ve bir şişe su. Olmaz. Evlatlar bizim evlatlarımızdır. Bizim evlatlarımızın karnının doyması lazım, evlatların yatağa aç yatmaması lazım. Evlatlarımızın üzerine titrememiz gerekiyor. Onlar hem bugünümüz, hem geleceğimiz için son derece önemlidir. Bizim Belediye başkanlarıma söyledim, her sabah yoksul ailelerde akşam hazırlanır ve aileye teslim edilir. Belediyenin logosu bile yoktur beslenme çantasında. Çocuk beslenme çantasını alır ve okula gider. Ama bunu Türkiye genelinde yap diyorsanız yetki vereceksiniz Türkiye genelinde yapacağım. Beslenme çantası uygulamasını kaldıracağız, her çocuk okula gittiğinde öğle yemeğini rahatlıkla okulda yiyecek. Fakiri, zengini olmayacak. Evlat evladımızdır. Herkes aynı yemeği yiyecek ve dolayısıyla karnını doyuracak. Bunu yapacağız.
Kırsalda çalışan kadınlar ve kırsalda çalışan gençler hiç endişe etmeyin Allah nasip eder, sizlerin oylarıyla iktidar olduğumuzda göreceksiniz kırsalda çalışan kadınların ve gençlerin Sosyal Güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Açık ve net söylüyorum, hiçbir kadını bir erkeğe muhtaç ettirmeyeceğim, her kadın kazanacak.
Diyorlar ki, yapamaz. Diyorlar ki, bunu gerçekleştiremez. Bizim bütün belediye başkanlarımız bunu yapıyor. Söylüyorum yapıyorlar. Görevlerini yapıyorlar, başarıyla yapıyorlar. Allah nasip eder geldiğimizde göreceksiniz o bütçe beşli çetelere gitmeyecek. O bütçeyi beşli çetelere vermeyeceğim.
Yıllar yılı bizi ayrıştırdılar, bizi böldüler. Yok başı açık, yok başı kapalı. Kadın kadındır kardeşim, kadının hakkını teslim edeceksin. Bütün ayrıcalıkları bitireceğim, bütün torpilleri bitireceğim. Gencecik evlatlarımız sınava giriyorlar KPSS’ye, başarılı oluyorlar. Türkiye üçüncüsü, Türkiye beşincisi, Türkiye onuncusu ama sözlü sınava gelince eliyorlar ve bunlar devlet memuru olamıyorlar. Sözlü sınavı kaldıracağız, kim kazanıyorsa atamasını hemen yapacağız. Torpil bitecek, torpile izin vermeyeceğim.
Aile Destekleri Sigortası. Bunu lütfen iyi dinleyin. Türkiye’nin 8 sigorta dalı yürürlükte. İşsizlik sigortası, emeklilik sigortası, iş kazası, meslek hastalığı, analık gibi. Aile Destekleri Sigortası 1971 yılından buyana uygulanmıyor. Aile Destekleri Sigortası şu; geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan bütün ailelere devletin karşılıksız yardım yapması demektir. Biz o yardımı yapacağız, bu sigorta dalını çıkaracağız. Ama parayı kadının banka hesabına yatıracağız. Kadın işçi gibi, emekli gibi, memur gibi onun yoksulluğunu hiç kimse bilmeden gidecek bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğunun karnını doyuracak. Onun yoksulluğunu, fakirliğini hiç kimse bilmeyecek. Sadece devlet bilecek. Herkesin onurunu koruyacağız, herkesin gururunu koruyacağız. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. İnsan onurunu korumak budur. Fakiri sıraya diz, gel yardım yap, televizyonları çağır, onların yoksulluğunu afişe et. Bu uygulamaya son vereceğiz. İnancımız belli, inancımız yerinde Allah’a şükür. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Evde engelli varsa, evde yaşlı birisi varsa ve anne ona bakıyorsa onun da sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Çünkü onun tek çalışma alanı engelli çocuğuna bakmak veya evde yaşlıya bakmak. Dolayısıyla bir iş yapıyor, dolayısıyla çalışıyor. Onun da sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. O da yeri ve zamanı gelince emekli olacak, emekli aylığı alacak.
Az önce çocuğu bağımlı olan bir anne konuştu dinledik. Uyuşturucunun ne olduğunu biliyorum. Aileleri, yuvaları nasıl dağıttığını biliyorum. Annelerin, babaların nasıl perişan olduğunu biliyorum ama Allah sizi inandırsın ilk yapacağım iş o uyuşturucu baronlarının kellelerini kesmektir. Onların kimlerle işbirliği yaptığını biliyorum, kimlerle fotoğraf çektirdiklerini biliyorum, arkasındaki siyasi gücü biliyorum. Ama ben hiçbir zaman ama hiçbir zaman bir yasadışı gücün karşısında bir adım, bir milim bile geri adım atmam. Halkın iradesini sonuna kadar kullanacağım ve o uyuşturucu baronlarına hesap soracağım.
Hiç endişe etmeyin, kadınlar, kadın kardeşlerim, eğer yaşadığınız dramın sona ermesini istiyorsanız, eğer evlatlarınızın iyi bir eğitim almasını istiyorsanız, eğer yoksulluğun afişe edilmeden, sosyal devletin Aile Destekleri Sigortasını hayata geçirmesini istiyorsanız, eğer kadınların huzur içinde yaşamalarını istiyorsanız o zaman yapacağınız tek bir şey var. Altı oku görüyorsunuz, sandığa gideceksiniz, oy kullanacaksınız. Sizden tek isteğim o. Elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Bir kardeşim dedi ki, ‘Ben, ailem geçmişte AK Parti’ye oy verdik. Şimdi hakkınızı helal edin’. Helal olsun, asla asla helal olsun.
Bakınız değerli kadın kardeşlerim, helalleşme uygulamasını helalleşelim diye bir çağrıda yaptım. Artık kamplaşmayalım, artık kavga etmeyelim. Niye kavga ediyoruz Allah aşkına. Birilerinin oyununa, tuzağına niye düşüyoruz. Derdimiz var. Sorun derdi çözmekte, derdi büyütmek değil. Derdi çözmemiz lazım, sorunları çözmemiz lazım. Memlekette huzur lazım, memlekette huzur olmazsa mutfaklarda bereket olmaz, evde bereket olmaz, evde huzur olmaz. Huzurun olması lazım, bereketin olması lazım, güzelliğin olması lazım. Anne çocuğunu güzellik içinde yatağa yatırmalı. Üniversiteye gönderdiyse o çocuğun bir güzel yurdu olmalı, gözü arkada kalmamalı. Anneler size söz veriyorum en geç bir yıl içinde hiçbir öğrenci benim yurt sorunum vardır demeyecek. Bir yıl içinde. Kız öğrenciler, erkek öğrenciler, birer kişilik, üçer kişilik odalar, sıcak suyu, soğuk suyu, geniş bant internet erişimi, mutfağı, evlatlarımızı el bebek, gül bebek yaşatmak zorundayız. Bakınız, yetişen evlatlarımız diyor ki, niye Türkiye’de kalıyım yurtdışına gidiyim diyor. Yurtdışında diyor çalışırsam, asgari ücretle çalışırsam hem ev sahibi olabilirim diyor. Hem araba sahibi olabilirim diyor. Ama Türkiye’de bırak asgari ücretle çalışmayı iş bile bulamıyorlar. İş bile bulamıyorlarsa umutlarını kaybediyorlar.
Gençlerin tümüne sesleniyorum, bütün gençlere sesleniyorum, sakın umutsuzluğa kapılmayın. Annelerinizin, babalarınızın ve sizin gücünüzle Türkiye’yi çağdaş uygarlığa çıkaracağız. Asıl hedefimiz bu. Bütün kadınlar beraber olun, bütün kadınlar birlikte olun, bütün kadınlar acılarınızı paylaşın. Bütün kadınlar, bir kadın zor durumdaysa yardım edin. Mutlaka bir dayanışma kültürünü geliştirin. Sandığa gidin oy kullanın. Sizin acılarınızı, sizin kılık kıyafetinizi sömüren politikalardan artık uzak durun. Kim sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunuyorsa onun yanında durun, beraber olalım, birlikte mücadele edelim. Kadının gücünü biliyorum, kadınlar gerçekten çok güçlü onu gayet iyi biliyorum. Evden de biliyorum, bizim evde hanımın sözü geçiyor onu da herkes bilir. İşin kuralı da budur zaten.
Benim yetiştiğim coğrafyada kız çocukları okula gönderilmezdi. Bir kız kardeşim vardı Allah rahmet eylesin, ilkokulu bitirdikten sonra babam onu okula göndermedi. Ama şimdi benim pırıl pırıl iki kızım var onlar üniversiteyi bitirdiler, elleri ekmek tutuyor. Diğerleri gibi değil, yani saraydakiler gibi değil. Herkes halinde, kendi işinde. Kız çocuklarının okuması çok ama çok değerli. Çocukların okuması lazım. Anneler çocuklarını okutmakta zorlanabilirler biliyorum ama Allah nasip ederse bunların tamamını düzelteceğiz. Çocuklarımız sevinç içinde, güler yüzle, huzur içinde okula gidecekler, üniversiteye gidecekler, okullarını bitirecekler. Allah nasip eder mezun olduklarında da işleri olacak, güçleri olacak ve çalışacaklar. Kimseye muhtaç olmadan çalışacak ve hayatlarını sürdürecekler. Bundan emin olmanızı isterim. Sevgili kadın kardeşlerim, emin olmanızı isterim.
Türkiye düşündüğünüzden çok daha zengin bir ülke. Her şeyimiz var aslında Türkiye’de. Bakın, Hollanda diye bir devlet var. Hollanda Konya’dan küçük arazi olarak. Ama Hollanda’nın yıllık tarım ürünü ihracatı bırakın kendi tükettiğini ihracatı 180 milyar doların üzerinde. Konya’dan küçük bir devlet. Ama bize bakın, mercimek dışarıdan, soğanı dışarıdan, fasulyesi dışarıdan, canlı hayvanı dışarıdan, eti dışarıdan, neredeyse sütü dışarıdan, süt tozu dışarıdan. Ya burada üretiyor insanlar, burada çalışıyor insanlar. Onların hakkını, hukukunu teslim edin. Hayır dışarıdan gelecek diyorlar. O kapıyı da kapatacağız. Herkes burada üretecek, herkes burada kazanacak. Herkesin alın teri değerli olacak bunu bilmenizi isterim. Hiçbir çiftçinin, üreticinin zarar etmeyeceği formülleri, uygulamaları hayata geçireceğiz. Hiçbir çiftçi asla, hiçbir üretici asla zarar etmeyecek. Bunların tamamını yapacağız, hepsini hayata geçireceğiz hiç endişe etmeyin.
Paralar nerede diye soracaksınız belki hafızanızın bir yerinde. Bakınız, beşli çetenin ve diğerlerinin götürdüğü para 481 milyar dolar. Buradan paralarını Amerika’ya gönderiyorlar, paralarını Londra’ya gönderiyorlar, paralarını vergi cennetlerine gönderiyorlar. Tamamını getireceğim ve bu millete vereceğim. Uyuşturucu baronları tamamen onları tarihe havale edeceğiz. Milyar dolar kazanıyorlar ve bizim evlatlarımızı zehirliyorlar. Sesleri bile çıkmadı. Bağırdım, çağırdım. Şimdi efendim bizde mücadele ediyoruz. 20 yıldır ne yapıyordunuz siz 20 yıldır?
Beni dikkatle dinleyin. 6 yaşında bir kız çocuğuna sistematik tecavüzü duyduğumda o gece uyumadım. Böyle bir şey olamaz dedim mümkün değil. Sonra TBMM’de bu iş konuşulurken Bakan çıktı Aile Bakanı 2 yıldır bundan haberimiz var dedi. Peki ne yaptınız 2 yıldır? Gittim, TBMM’ye gittim, bütün milletvekili arkadaşlarımı topladım. Bakın dedim bu ülkede 6 yaşında bir kız çocuğuna sistematik tecavüz yapılıyor ama ne saray, ne bakanları hiç kimse ses dahi çıkarmıyor. Hep beraber sabah geldim dedim ki, birlikte Adalet Bakanlığı’na yürüyeceğiz, bu ülkede adaleti isteyeceğiz. 6 yaşındaki bir çocuğun hakkını arayamıyorsak biz niye siyaset yapıyoruz. Devleti dumura uğrattığınız dedim. Bu ülkenin polisi yok mu, bu ülkenin savcısı yok mu, bu ülkenin hakimi yok mu? Sahte raporlarla başka birisini sisteme dahil ederek kendilerini aklamaya çalıştılar. Bu güç kim dedim bu güç kim, kimden alınıyor bu yetki, bu güç kimden alınıyor dedim. Sonradan harekete geçtiler. Demek ki, o çocuğun hakkı ve hukuku için Adalet Bakanlığına yürümesek gene o çocuğun, o kadıncağızın elinden hiç kimse tutmayacaktı. Ben tanımam hiç bilmem, konuşmadım ama benim vicdanım el vermiyor. Benim vicdanım el vermez. Adalet isteyen bir insanın vicdanı el vermez.
Onların vicdanı köreldi ben biliyorum, onlar para sevdalısı ben onu da biliyorum, onlar dolar sevdalısı ben onu da biliyorum. Onlar yatıyorlar, kalkıyorlar para diyorlar onları da biliyorum. Mutfaklarda yangın var ama sarayın mutfağında yangın yok ben bunu da gayet iyi biliyorum.
Hiç endişe etmeyin değerli kardeşlerim, beraber olursak güçlü oluruz. Birlikte olursak güçlü oluruz. Göreceksiniz kadınların gücü bütün zalimleri yenecektir. Çok güçlüsünüz, kadınlar çok güçlü. Ama gücünüz parça parça olmaz. Türkiye genelinde buluşacaksınız, Türkiye genelinde gücünüzü ortaklaştıracaksınız, sandığa gideceksiniz ve diyeceksiniz ki ‘Artık zulme son’ diyeceksiniz. Evlatlarımızı perişan ettiler son, bir lokma ekmek bulamıyoruz son. Bütün bunları tek tek dillendirerek birleşin, beraber olun, birlikte olun, mücadele edin. Emin olun önderlerinizi seçin ve mücadeleniz hayırlı uğurlu olsun diyeceğim ben size.
Hiç unutmayın, adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek. Adaleti getireceğiz. Herkesin hakkını ve hukukunu savunacağım herkesin. Evlilik birliği esastır ben bunu bilirim. Bir arada yaşamaları, evlatlarına bakmaları elbette bu da güzel şeydir. Ama bir kadın diyelim ki, anlaşamadı zulme uğradı ayrılmak istiyor, boşanmak istiyor. Hemen gidiyorlar kadını katlediyorlar gazetelerden okuyoruz. Gazetelerden okuyoruz kadını öldürüyorlar ve dolayısıyla bir süre sonra öldüren adam çıkıyor hakimin karşısına kravat takmış, elbiseleri düzgün iyi hal indirimi. Bunların tamamını bitireceğim ne iyi hal indirimi. Cezayı sonuna kadar çekecek kim zulmediyorsa sonuna kadar çekecek.
Ayrıca yeni başlangıçlar fonumuz var. Eğer bir kadın çocuklarıyla beraber ayrılırsa onun evi, mobilyaları, her şeyi, çocuğun bakımı için yeni başlangıçlar fonu içerisinde o kadınlara her türlü yardım yapılacak hiç endişe etmeyin hiç. Paramız var, imkanımız var ama para yurtdışına gitmeyecek, para uyuşturucu baronlarına gitmeyecek. Para beşli çetelere gitmeyecek. Hepsini ama hepsini sonlandıracağım. Gencecik evlatlarımız üniversiteyi bitirmiş iş bulamıyor onlar 4 yerden, 5 yerden, 6 yerden, 10 yerden maaş alıyorlar. O saltanatı bitireceğim hiç endişe etmeyin.
Hepinize çok teşekkür ederim, çok sağ olun, var olun. Umudunuzu kaybetmeyin. Birlikte, beraber mücadele edeceğiz, beraber mücadele edeceğiz. Kadının gücüne güveniyorum. Kadınların hakkını ve hukukunu savunmak bu kardeşinizin görevi olacak. Hiçbir anne çocuğunu aç yatağa yatırmayacak. Her anne huzur içinde evinde, her anne huzur içinde caddede, sokakta, parkta komşularıyla huzur içinde yaşayacak. Bunu sağlayacağız. Hepiniz sağ olun, hepiniz var olun. Hepinize teşekkür ederim. Adaleti unutmayın adaleti hep birlikte adaleti sağlayacağız.