HOLLANDA’DA GURUR DUYDUĞUMUZ TÜRKLER…!(KÖŞE YAZISI)

İlhan KARAÇAY

Huri Şahin’in ilk Türk olarak Belediye Başkanlığına atanması sevinç yarattı.
“Türkler uyum sağlayamıyor” diyenlere tokat gibi yanıt:
Hollanda’ya, 20 milletvekili, 2 senatör, 15 İl Genel Meclisi Üyesi, 500’ü aşkın Belediye Meclis Üyesi, Devlet Daireleri ve Holdinglerde üst düzey yönetici ve yüzlerce doktor, avukat, mühendis, işadamı ve binlerce esnaf kazandırdık.

Sadece Hollanda’da değil, tüm Avrupa’da, ‘Türkler uyum sağlayamıyor’ iddiasını savuran bilgisizlere tokat gibi bir cevap daha: Bir kızımız Belediye Başkanı oldu.
Huri Şahin, Kral Willem Alexander’ın Kraliyet Kararnamesi’ni imzalamasından sonra,
12 Aralık 2022’de yemin ederek, Rijswijk Belediye Başkanlığı görevine başlayacak.
Bu güne kadar Hollanda’ya, 20 milletvekili, 2 senatör, 15 İl Genel Meclisi Üyesi, 500’ü aşkın Belediye Meclis Üyesi, Devlet Daireleri ve holdinglerde onlarca üst düzey yönetici ve yüzlerce doktor, avukat, mühendis, işadamı ve binlerce esnaf kazandırdık.
Günümüzün en güncel konusu, Belediye Başkanlığı’na atanan Huri Şahin olduğu için, sizlere önce bu güzide kızımızı tanıtayım:
Deventer doğumlu ve Zoetermeer’de ikamet eden 47 yaşındaki Huri Şahin, hem siyasi çevrelerce hem de toplum içinde tanınan ve sevilen bir kişiliğe sahip. Bu yıl mart ayında Lokaal Rotterdam Vakfı’nda müdür olarak göreve başlayan Şahin, aynı zamanda Vestia Denetleme Kurulu, Kamu Yönetimi Konseyi ve Amsterdam Ev Doktorları Denetleme Kurulu üyelikleri görevlerini de yürütüyor. Şahin bu yıl Nisan ayında Delft’te STIP, D66, GroenLinks, PvdA ve ChristenUnie arasında yürütülen koalisyon görüşmelerinde de “arabulucu” olarak görev yaptı.
Huri Şahin 2021 yılı şubat ayından bu yana Çocuk Haklarını Savunma Kollektifi’nin başkanlığını da yapıyor. Hollanda mdyası tarafından sitayişle övülen Huri Şahin, siyasi kariyerine 2002 yılında Zoetermeer’de, Belediye Meclis Üyesi olarak başladı. 2014-2018 yılları arasında Güney Hollanda İl Genel Meclisi üyesi olarak da aktif olarak görev yaptı.
Huri Şahin, yıllar önce siyasete giriş nedenlerini ve yaptıklarını şöyle anlattı:
“11 Eylül`de Amerika’da (ABD) yaşanan olayların ardından, Amerika ve Avrupa’da yabancılara karşı (özellikle Türk ve Fas asıllı müslüman toplumuna) haksız saldırılar yapılmaya başlamıştı. Bazı siyasetçiler yaşanan olaylarda islam dininin ve müslümanların direkt ilişkisi olduğunu, yabancı kökenli gençlerin Hollanda için bir tehlike teşkil ettiğini ve bu gençlerin durdurulmasının gerektiği fikirleri ortaya atılmaya başlanmıitı.
Bu ve buna benzer beyanatlar ile, müslüman ve gayrı müslim insanlar arasında bir kaos ortamı yaratılmaya başlanmıştı. Hollanda’da yaşayan bir işçi ailenin çocuğu olarak, gelişen bu olaylara sesiz kalamazdım. Bir şeylerin yapılması gerektiğini duüşündüm ve sesimi en iyi şekilde duyuracağımı düşündüğüm ortam olan siyasete girmeye karar verdim.
Herkese açık ve eşit haklara sahip olduğuna inandığım partiye, yani milletvekilligine aday gösterildiğim İşçi Partisi PvdA’ya üye olamaya karar verdim.
Partiye üye olduktan sonra, toplantılarına katılmaya başladım. Böylece partiyi ve insanları tanıma imkânım oldu.
2002 yılında Zoetermeer şehrinde yapılan yerel seçimlerde Belediye Meclis Üyeliğine seçildim. 2006 yılında aynı göreve ikinci defa seçildim.
Meclis üyeliği süresince, Hollandalı ve yabancı kökenli Hollandalı vatandaşların kaynaşmasına önem verdim.
Fakir, yardıma muhtaç ve kimsesiz insanların yanında oldum.
İstanbul Fatih Belediyesi ile Zoetermeer Belediyesinin beraber çalışmaları icin, her iki Belediye arasında bir proje ürettim ve bu proje ışığında çalışmalar yapıldı.
Capelle aan Denijsel Belediyesinde yabancıların Hollandaya entegresi için projeler ürettim ve Daha önce Hollanda Danıştayı’nda memur olarak çalıştım.
ERMENİ İDDİALARI HAKKINDA GÖRÜŞÜM
Ermeni sözde soykırımının siyasete alet edildiğini ve bazı çevrelerin çıkarları ile haraket ettiğini düşünuyorum.
Şahsım olarak bir görüş bildirmem mümkün değil. Çünkü, konu hakkında hiç bir bilgim yok. Bazı tarih kitaplarını okudum fakat bu konuda kesin bir karar verecek derecede bilgili değilim. Tarihçilerden ve hukukçulardan kurulu tarafsız bir komisyon kurulması ve bu komisyonun konuyu araştırmasından yanayım.
NELER YAPMAK İSTİYORUM:
1.Herkes için eşit şartlar
-Yabancı kökenli Hollandalı gençlerin/oöğrencilerin toplumdan kopuk değil, toplumun bir parçası haline getirmek için çalışacağım.
(örneğin; Bugün Hollanda’da yabancı kökenli olan öğrencilerin iş bulmalarında, staj bulmalarında büyük sorunlar var.
– Yabanci kökenli Hollandalılar’ın, toplumda hak ettikleri yere sahip olmaları için çalışmalarda bulunacağım. Artık sadece işçi değil işveren bir topluluk haline gelmeleri için çalışmalarda bulunacağım.
-Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması için yapılan çalışmalara destek, karşı görüşte olanlara ise Türkiye’nin, Avrupa’nın vazgeçilmez bir partner olduğunu anlatmaya çalısacağım.
2. Herkes için iyi sağlık hizmeti
İyi ve hesaplı bir hizmet, herkesin hakkıdır. Biz artık yaşlıların bakımlarında, yemeleri, içmeleri ve diğer ihtiyaçlarından mahrum kalmalarını istemiyoruz. Daha iyi ve kaliteli bakım hizmetleri verilebilmesi için extra para ayırmalıyız.
3. Güvenli mahalleler ve sokaklar.
İnsanların, sebepsiz yere kavgalar, vurgunlar yapmaması ve aile dramlarının yaşanmadığı bir toplum amaçlıyoruz.
4. İyi bir gelecek için
İnsanların geçim sıkıntısı çekmediği bir ortamda, çocuklarını yetiştirmelerini temin etmek.
HOLLANDA’DA BELEDİYE BAŞKANI NASIL ATANIR?
Beldelerde boşalan Belediye Başkanlığı koltukları için, İçişleri Bakanlığı bir başvuru ilanı yayınlar. İlanda beldenin nüfusu ve verilecek olan maaş da belirtilir.
( Örneğin:5 bin nüfuslu belde için 7 bin euro, 50 bin nüfuslu belde için 12 bin euro )
Belediye Başkanlığı için başvuracak kişiler, ilgili vilayetin Valisine mektupla başvurular. Bu başvuruda kendilerine refarans verecek olan iki kişinin adları, adresleri ve telefon numaraları yazılı olacak.

Başvurular, Vali ve Güvenlik Komisyonu tarafından incelendikten sonra saptanan adaylar ÖNCE MECLİSE SUNULUR VE OYLANIR. Daha sonra İçişleri Bakanı’na bildirilir. İçişleri Bakanı, teklifini Bakanlar Kurulu’na sunar.
Bakanlar Kurulu’nun saptayacağı aday Kral’a sunulur. Aday, Kraliyet Kararnamesi ile ilgili beldenin Belediye Meclisi’e havale edilir.
Bundan sonra da bazı prosedürler vardır.
İLKLER
İlk Belediye Meclis Üyesi: Musa Öztürk
Hollanda’da, Belediye Meclis Üyeliği’ne seçilen ilk Türk Musa Öztürk idi. Yabancılara seçme ve seçilme hakkı verilmeden önce, 1980 yılında Rotterdam’ın Charlois bölgesi Belediye Meclisi’ne İşçi Partisi listesinden giren Öztürk, Türkiye’de Hürriyet gazetesine yarım sayfa haber konsu olmuştu.
İlk Belediye Başkan yardımcıları:
Ali İhsan Ünal ve Fatma Koşer Kaya
ALİ İHSAN ÜNAL
KOÇAŞ KÖYÜ’NDEN ROTTERDAM’A
Konya’nın Doğanhisar, Koçaş Köyü’nden baba Halil Ünal, eşini ve çocuklarını köyde bırakarak, tahta valizi sırtına vurmadan önce, eşi Alim Dudu hanıma, “Sen, Mevlütümüze, Alimize hem analık, hem de babalık edeceksin. Ben bir iki seneye kalmaz üç beş kuruş kazanır dönerim.” der. Dudu hanım da Osmanlı kadın hani. “Olur bey, güle güle git, güle güle gel. Gözün arkada kalmasın. Gurbet elinde bizi sakın düşünme.” der. Beş yaşındaki oğlu Ali İhsan’a bir kez daha sarılır Koçaş Köylü Halil ve 1966 yılında düşer yollara. Aradan yıllar geçer ama baba Halil köyüne dönemez ve daha sonra eşi ile çocuklarını Hollanda’ya getirir.
Her Türk’ün yaptığı gibi, çocuklarını eğitir ve büyütür.
ALİ İHSAN SİYASET ARENASINDA
1986 yılında yabancılar için yerel yönetimlere seçme ve seçilme hakkının verilmesi ile beraber Ali İhsan Ünal siyaset arenasında görülür. Hıristiyan Demokratlar (CDA) partisi saflarında Delfshaven ilçe Belediye meclisi üyeliği için aday olur. Seçilmesi ile birlikte Avrupa’da da bir ilke imza atar. Çünkü Ünal, Belediye Başkan Yardımcılığına getirilmiştir. Böylece de Hollanda’da Belediye Başkan Yardımcılığına getirilen ilk Türk olmuştur.
Siyasetteki faaliyetlerini sürdürürken kısa adı İOT olan Türkler İçin Danışma Kurulu’nun kurucuları arasında da adına rastladığımız Ünal, yöneticilik yaptığı kurum ve kuruluşlar içinde, zamanı geldiğinde görevi bir başkasına gönül rahatlığı ile devrettiğini söylüyor.
FATMA KOŞER KAYA
Türkiye’de 1968 yılında Çarşamba’da doğan Fatma Koşer Kaya, 6 yaşındayken ailesi ile Türkiye’den Hollanda’nın Bergen op Zoom şehrine göç etti. 1987-1993 yılları arası Tilburg Üniversitesinde hukuk eğitimi aldı. Mezuniyetinin ardından memurluk ve avukatlık yaptı. İş ve sosyal güvenlik hukuku ile uluslararası özel hukuk üzerine yoğunlaştı.
Demokratlar 66 (D66) parti üyesi olarak 8 Eylül 2004’ten 19 Eylül 2012’ye kadar milletvekili olarak görev yaptı. Sosyal meselelere odaklandı. Şubat 2013’ten Haziran 2014’e dek Wassenaar‘ın Belediye Meclis üyesiydi. 19 Ağustos 2015’te yeniden milletvekili oldu.
2018’de Amersfoort Belediyesi’ne giren Koşer Kaya, Belediye Başkan Yardımcılığına atanırken, bu payeye ulaşan ikinci Türk oldu.
SENATOYA GİREN İLK TÜRK
HAMİT KARAKUŞ

Polislik yaptığı yıllarda, politikaya ilgi duyan Karakuş, İşçi Partisi adayı olarak girdiği seçimlerde kazanamamıştı. Ama Karakuş’un yeteneğini fark eden parti yöneticileri, O’nu Rotterdam İl Başkan Yardımcısı yaptılar. 2002-2006’da İl Başkan Yardımcısı olan Karakuş, 2006’daki yerel seçimlerde, Rotterdam Belediye Meclisi’ne girmeyi başardı.
Karakuş, 2006-2014 yıllarında tam sekiz yıl Konut Yapı Geliştirme ve Ekonomi’den sorumlu Belediye Başkan Yardımcılığı yaptı. Kendi gözetiminde yapılan ‘Pazar Yeri’,
‘de Rotterdam’, ‘Crooswijk’, ‘Timmerhuis’ gibi projelerden başka, Katendrecht bölgesinin modernleştirilmesi ile göze giren Karakuş, ‘Lokoburgemeester’ sıfatı ile, Belediye Başkanı’nın olmadığı zamanlarda Başkanlık koltuğuna oturuyordu.
2014 yılında liste başı olarak girdiği seçimlerde İşçi Partisi kaybedince, üstlenmiş olduğu görevlerden istifa eden Karakuş, 2014 yılından bu yana ‘Platform31’in, 2019’yılından bu yana da ‘Araştırma Enstitüsü’nün Genel Müdürlüğü’nü yapıyordu.
İki yıl önce yapılan seçimlerde senatoya giremeyen Karakuş yedek üyelikte beklerken, kendi partisinden Jopie Nooren önceki gün görevi bırakınca asil üyeliğe geçti. 2 Mart günü yemin ederek Senatör olarak göreve başlayan Karakuş, daha önce aynı ünvanı kazanmış olan Düzgün Yıldırım’dan sonra, ‘Türk asıllı ikinci Senatör’ olmayı başarmış oldu.
İlk milletvekilleri:
NEBAHAT ALBAYRAK VE FADİME ÖRGÜ
Hollanda’da milletvekilliğine seçilen ilk Türkler Nebahat Albayrak ile Fadime Örgü oldular. Daha sonra toplamda 20 Türk kökenli milletvekili oldu.
Nebahat Albayrak:1970 yılında Hollanda’ya aile birleşimi kanalıyla geldi. Lieden Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Paris ve Ankara’da özel eğitim gördü. 1990 yılında Hollanda Irkçılıkla Mücadele Bürosunda çalıştıktan sonra, 1993-1998 yılları arasında Hollanda İçişleri Bakanlığı’nda çalıştı. 1998 seçimlerinde İşçi Partisi listesinden parlamentoya girdi ve ikinci dönemde de seçildikten sonra Adalet Bakanlığı Devlet Sekreteri (Devlet Bakanı) oldu.
Nebahat Albayrak, 2012 yılında girdiği Shell firmasında, 2016’dan bu yana Başkan Yardımcılığı yapıyor.
Fadime Örgü: 4 yaşındayken aile birleşimi kanalıyla Hollanda’ya geldi.Tiburg Üniversitesini bitirdikten sonra, 1998 yılında Hürriyetçi Liberal Parti VVD’den milletvekili seçildi. Partisinin medya sözcülüğünü yapan Fadime Örgü, şimdi Voleybol Federasyonu’nda yönetici ve iki Konut Kooperatifi’nde Başkanlık yapıyor.
İlk İl Genel Meclisi üyeleri:
Hollanda 12 Vilayet’ten (İl) oluşmaktadır. Yerel seçimlerde İl Genel Meclisi üyeleri de seçilmektedir. İl Genel Meclislerine ilk giren iki Türk Songül Akkaya ile Köksal Gör olmuştur. Bu güne kadar toplamda 15 Türk kökenli bu meclislere girmişlerdir.
SONGÜL AKKAYA
Amsterdam Üniversitesi’ni bitirdikten sonra siyasete giren Songül Akkaya, 12 Vilayetten oluşan Hollanda’da, Amsterdam ve Haarlem’i de içine alan ‘Kuzey Hollanda İli’ne, 2004 yılında ilk Türk olarak seçildi. Başarılı faaliyetlerden sonra iş hayatına atılan Akkaya, şimdilerde, anlaşmazlıkları mahkeme öncesinde arabuluculuk yaparak çözen ‘YS-Arabuluculuk ve Danışmanlık’ bürosunu yönetiyor.
KÖKSAL GÖR
Kuzey Hollanda İl Genel Meclisi’ne seçilip, 2013 yılına kadar üç dönem üyelik yapan Türk kökenli ilk üyelerden Köksal Gör, ‘Stichting Witboek (Beyaz Kitap)’ adlı bir vakıfa ait olan 4 İslam Yatılı Okul’unu yönettiği için, hakkında yapılan şikâyet ve itirazlar sonrasında Başbakan Rutte’nin zorlaması ile istifa etmek mecburiyetinde kaldı. Köksal Gör, şimdilerde Yeşil Enerji işiyle ilgileniyor.
İlk Belediye Meclisi üyeleri
Hollanda’da Belediye Meclislerine giren ilk Türkler’den, Seçil Arda, İsmail Aykut, Osman İskender Kaptanoğlu, Faruk Cansızlar, İsmail Baykoç, Naci Demirbaş (rahmetli oldu) ve Yusuf Türkol, 1986 yılında TRT için yaptığım bir programda duygularını ve neler yapacaklarını anlattılar.
Yabancıların seçip seçilebildiği ilk yerel seçimlerde 16 Türk Belediye Meclislerine girmeyi başarmıştı. Daha sonraki dönemlerde yapılan seçimlerde Türkler, toplamda ikiyüz ve ikiyüzelli gibi sayılarla meclislere girmişlerdir. Bugüne kadar Belediye Meclislerine seçilen Türkler’in sayısı beşyüzü geçmiştir. Fotoğrafta, Belediye Meclisleri’ne giren bir grup Türk kökenliyi bir araya getirdiğimiz toplantıda görüyorsunuz.
Wikipedia’ya göre Hollanda Türkleri
Bakınız, benim anlatmaya çalıştığım Hollanda’daki Türkleri, Wikipedia nasıl tanımlamış?

Türkler Hollanda’daki en büyük etnik azınlık grubunu oluştururlar; bu nedenle Türkler, etnik Hollandalılardan sonra Hollanda’daki en büyük etnik gruptur. Hollandalı Türklerin çoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti‘nden gelmektedir; ancak, Türk azınlıklardan Osmanlı sonrası modern ulus devletlerden Hollanda’ya da göç olmuştur. Özellikle etnik Türk toplulukları, Balkanlar’dan (örneğin Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Kuzey Makedonya ve Romanya), Kıbrıs adasından ve Levant‘ın diğer bölgelerinden (özellikle Irak) Hollanda’ya gelmiştir. Daha yakın zamanlarda, Avrupa göçmen krizi sırasında, Suriye ve Kosova‘dan Türk azınlıklar da Hollanda’ya geldi. Ayrıca Türk diasporasından Hollanda’ya göç olmuştur; çok sayıda Türk-Belçikalı ve Türk-Alman vatandaşı Belçikalı ve Alman vatandaşı olarak Hollanda’ya geldi.
Hollanda’daki yabancılar Felemenkçe olarak öncelikle yabancı misafir işçi (Gastarbeider) olarak adlandırılmışlardır. Hollanda toplumu, Hollanda’ya işçi alımı ile gelen insanları sadece iş için gelen misafirler olarak görmüşlerdir. Bugün küreselleşmenin etkisiyle ve de buna bağlı olarak sosyal anlayışın gelişmesiyle “yabancı uyruklu” (Allochtoon) veya “Türk Hollandalılar” (Turkse Nederlanders) olarak adlandırılmaktadırlar.
Hollanda’daki Türk toplumu
Hollanda Türkleri 1960 ve sonrasında iş bulmak amacıyla gittikleri Hollanda’da günümüze dek sayıları katlanarak artmışlardır ve şu anda 3. nesle ulaşmışlardır. Almanya Türkleri heterojen bir gruptur. Türk Devleti bütün vatandaşlarını Türk olarak tanımladığı için, bu tanım içinde bazı farklı etnik kimlikleri de barındırır. Ancak bu grubun hemen hemen hepsi Türkçeyi ana dil olarak konuşur. Hollanda’da, Kıbrıs, Irak, Suriye, Azerbaycan ve Balkanlar‘dan giden, bu ülkelerin vatandaşlığında olan Türk kökenliler de bulunur.
Demografi
Türkler Hollanda’da hemen hemen her önemli şehirde yoğun bir şekilde yaşamakla birlikte, sanayi merkezlerinde sayıları daha yoğundur. Rotterdam, Lahey, Amsterdam, Deventer, Almelo ve Haarlem Türk azınlığın yaşadığı Hollanda şehirlerinin başlıcalarıdır.
Din
Hollanda’da yaşayan Türklerin çoğu Müslüman’dır. Heterojen bir grup olduklarι için mezhep farklılıkları bulunmaktadır. Nüfusları on bini aşan Azerbaycan Türkleri genelde Şii mezhebine bağlıdır.
Din ve camii Hollanda’da yaşayan Türk toplumu için önemli bir rol oynamaktadır. Ülkede çeşitli İslami vakıflar ve dernekler vardır. Bunların aralarında en büyüğü Hollanda Diyanet Vakfı‘dır. Diyanetin yanı sıra Süleymanlılar, Menzilciler ve Millî Görüş cemaatleri binlerce üyeye ve sempatizana sahiptir.
Dil
1 Ağustos 2004 tarihinde, okullarda çocuklara Türkçe ders verilmesi yasaklandı.
Politik yaşam[
Hollanda’da Türkler büyük ölçüde siyasete katılıyor.
Hollanda Türkleri, Hollanda siyaseti, medyası, ticareti vs. üzerinde fazlaca etkiye sahiptir. Türkler, ülkede Çinlilerden sonra en fazla sayıda işyerine sahiptir.
Türkiye‘nin Hollanda Türkleri üzerinde ciddi bir stratejisinin bulunduğu söylenemez. Düne kadar Hollanda Türkleri sadece işçi olarak görülmüş ve getirdikleri döviz üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda işçiler kendi sorunlarını çözmek zorunda kalmışlar, daha doğrusu sorunları ile baş başa bırakılmışlardır. İşçi dövizleri uzun yıllar Türkiye‘nin döviz ihtiyacını karşılamıştır.
1986 yılında Belediye Meclisleri’ne seçilen 16 Türk’ten yedisi ile TRT için yaptığım röportajı izlemek için altaki link ile arama yapınız: https://www.youtube.com/watch?v=rPcK–DSrAM

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KENDİ  İTİRAFLARIYLA GÜNÜMÜZ  BATI  MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜ VE “YENİ BİR MEDENİYET TASAVVURU” NUN DİLE GETİRİLİŞİ

Süleyman KOCABAŞ İkinci Bölüm Alexis Carrel’in Çözümlemelerinin Devamı 25 Asırlık Zaman Dilimine Damgasını Vuran Madde-Mana …