Davut GÜLEÇ O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’in iki gün sürecek Kayseri ziyareti başladı. Kalabalık bir konvoy eşliğinde şehre giren Özdağ, Zafer Partisi Kayseri il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasa gereği tekrar Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını belirterek, ” bunun için seçimleri bir ayda olsa erkene alacaklar. Buna, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da payende oluyor.’’dedi. Basın toplantısının ardından Zafer Partisi Başkanlık Divanı üyeleriyle Kayseri esnaflarıyla bir araya geldi.
Özdağ, şunları söyledi:ERDOĞAN’IN YASAL OLARAK GİRMESİ MÜMKÜN DEĞİL“Bu ay içinde 17 ilimizde ziyaretlerde ve temaslarda bulunacağız. Seçimlere kadar da bu yoğun çalışma takvimini sürdüreceğiz. Seçimlerin ne zaman yapılacağı meselesi de ülkemizde ne yazık ki bir anayasa ihlali meselesine dönmüştür. Normal şartlarda seçimlerin haziran ayında yapılması gerek ve mevcut anayasaya göre haziranda yapılacak bu seçimlere Recep Tayyip Erdoğan’ın yasal olarak girmesi mümkün değil. Çünkü anayasaya göre iki kez cumhurbaşkanlığı yapılabilir ve Recep Tayyip Erdoğan iki kez cumhurbaşkanı oldu” dedi.
SİZ ERDOĞAN’IN PAYANDASISINIZ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılındaki seçimlerde aday olamayacağını öne süren Özdağ, “Görüyoruz ki CHP ve İYİ Parti, Erdoğan mağdur olmasın diye erken seçime destek vereceklerini açıkladılar. Erken seçimde 1 sene önce değil, bir ay önce yani erkende değil aslında. Sadece adı erken seçim. Akşener’ in izahını anlamak mümkün değil. ‘Erdoğan mağdur olmasın’ diye diyorlar. Anayasa 2 kez Cumhurbaşkanlığı öngörmüşse bir daha aday olabilsin diye anayasaya karşı hile yapmanızı Türk halkına nasıl izah edeceksiniz? Siz nasıl muhalefet partisisiniz? Siz çakma muhalefetsiniz. Siz Erdoğan’ın payandasısınız. ‘Efendim biz yapmazsak nasıl olsa Yüksek Seçim Kurulu yapar. Erdoğan’ın adayları kabul eder’ Bırakın Yüksek Seçim Kurulu anayasayı çiğnesin. Bırakın o ayıp YSK’ ya ait olsun. ’’diye konuştu.
ERDOĞAN BU SEÇİMDE ADAY OLAMAZ
‘’Buradan bütün Türk halkına sesleniyorum. Erdoğan anayasayı çiğnemek için hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu ve Akşener de kendisine yardımcı oluyor. Bu seçimin erken olmasına falan gerek yok. Bu seçim tarihinde olmalı. Erdoğan bunu tek başına yapamıyor. Bunun için CHP ve İYİ Parti’nin desteğine ihtiyacı var. CHP ve İYİ Parti, Erdoğan mağdur olmasın, mağduru oynamasın diye anayasaya karşı hile sürecine ortak olacaklarını açıklıyorlar. Bu nasıl bir siyaset anlayışıdır? Bu nasıl bir muhalefet anlayışıdır? Hiç kimse, YSK’nın anayasayı ihlal ederek, ‘Erdoğan’ı nasıl olsa aday gösterirler’ şeklindeki izahla bu işten kurtulacağını zannetmesin. Biz Zafer Partisi olarak seçim kampanyamıza başladık ve seçimlerin de gerçek tarihinde yapılmasını istiyoruz. Erdoğan da bu seçimde aday olamaz diyoruz” ifadesinde bulundu.
Prof.Dr. Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya fezleke konusunda tepki gösterdi. Özdağ, Soylu’ya dikkat çeken sorular da yöneltti. Zafer Partisi genel merkezinde basın açıklaması yaptı.
‘’Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Mayıs 2022’de bir tweet atarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu tehdit ettiğim iddiası ile hakkımda fezleke hazırlayarak Adalet Bakanlığı’na yollamış. Beş buçuk ay sonra tehdit olduğunun anlaşılması için, attığım tweetteki olağanüstü gizli bir tehdit olması gerek. Ancak beş buçuk ay sonra ceza hukukunda uzman savcılar tehdit olduğunu anlamışlar. Cumhuriyet Savcılığı müessesesi için oldukça hüzünlü bir durum ile karşı karşıyayız. Öte yandan elinde İçişleri Bakanlığı’nın bütün teknik takip ve fiziki takip imkânları olan ve bu imkânları siyasi muhaliflerini izlemekte kullanan bir İçişleri Bakanı’nın Anayasayı çiğneyerek beni ve Zafer Partisi kadrolarını güç kullanarak Hatay ve Kilis’e sokmamasına rağmen Bakan ile ilgili Anayasayı ihlal suçundan soruşturma açmayan Savcılık, benim tweet ile Soylu’yu tehdit ettiğim iddiasıyla fezleke hazırlaması utanç verici olmanın çok ötesindedir.’’
HAMASETLE BUNLARI GİZLEYEMEZSİNİZ“Süleyman Soylu Türkiye ve AKP için iç ve dış politikada büyük bir yüke dönüşmüştür. Bu yükün maliyeti AKP ve ülkemiz için artmaktadır. AKP için ne kadar maliyet oluşturduğu umurumuzda değil. Beter olsun. Türkiye’ye içeride ve dışarıda zarar veriyor bu zat. Bu zatın eylemleri artık dile düştü. Bunların üstü örtülebilir olmaktan çıktı. Hamasetle bunları gizleyemezsiniz. Bunlar uluslararası servislerin kayıtlarına giriyor.’’
SÜLEYMAN, NE KADAR BÜYÜK SUÇLAR İŞLEDİN?‘’Süleyman, ne kadar büyük suçlar işledin, bizim bilmediğimiz suçların da var ki gerçekten bu kadar çok korkuyorsun. Günlük davranışlarından bakanlık ne kadar korktuğunu da anlatıyorlar. Bak! Bu kadar gergin bir ruh haliyle böyle siyaset yapılmaz. Sağlığın da bozuldu arkadaş. Biraz kendine dikkat et. Kalpten bir yerde ölüp kalacaksın. Sen ne kadar çabalarsan çabala vatansever İçişleri Bakanlığı bürokratları gerçekleri benimle paylaşmaya devam ediyorlar.”
GERÇEK SAYILARI SENİNLE VE KAMUOYUYLA PAYLAŞIYORUM‘’Son gelen bilgi notunu seninle ve kamuoyuyla paylaşıyorum. Doğru olduğunu sen de biliyorsun. Bakan yardımcıların da biliyor. Sen açıklama yaptıktan 2 gün sonra geldi bu rakamlar. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 4 milyon 778 bin 19. Uluslararası koruma altındaki sayısı 572 bin 468. İkamet izin belgesi 2 milyon 646 bin 441. Kayıtlı olanların sayısı 7 milyon 956 bin 922. Haydi bak bakalım bu kayıtlara. İsmail çıktı televizyonda bilmiyoruz kayıtsızları o konuda bir şey söylemek mümkün değildi diyor. Vatansever bürokratlar 7.5 milyon ile 8 milyon arasında toplam Suriyeli olduğunu tahmin ediyoruz diyorlar.’’SOYLUYA SERT SORULAR‘’Her gün Kızıltepe-Ceylanpınar arasında 2 bin 500 dolarla, 4 bin 500 dolar arasında bir ücret vererek 500’e yakın Suriyeli geçiyor mu geçmiyor mu Süleyman? Siyasiler aracılığıyla para karşılığı vatandaşlık verilmeye devam ediliyor mu edilmiyor mu? Daha isimleri açıklamıyorum Süleyman, hangi siyasilerin para aldığını hangi bürokratların para aldığını, vatandaşlık satma karşılığında. Mersin’de PKK baskınıyla ilgili verdiğin bilgiler de yanlış. Lazkiye’de gemiyle gelmişler. Öyle uçarak değil. Sonra gemiden uçmuşlar. Kızıltepe-Ceylanpınar arasında 20 Ekim 2022’de saat 14.00’te 25 Suriyeli yakalandı mı? Bak saat de veriyorum. Sınır öbür tarafında senin şu çok sevdiğin ÖSO’cular( Özgür Suriye Ordusu) bu geçişleri organize ediyor mu? Sonra bunlar Kızıltepe’ye gelip PKK-YPG’lilere bunları de veriyorlar mı? Türkiye içerisine girdikten sonra PKK-YPG kimlere veriyor bu geçiş yapanları? Onun da cevabını senin bildiğini biliyorum.”
Sevda Gül Tunçer: Kılıçdaroğlu’na başörtüsü konusundaki aklı Davutoğlu vermişZafer Partisi sözcüsü Sevda Gül Tunçer partisinin haftalık basın toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Tunçer, yerli ve milli diye lanse edilen TOGG projesini eleştirdi. Sevda Gül Tunçer ayrıca Kılıçdaroğlu’na başörtüsü açıklamasının fikrinin Davutoğlu tarafından verildiğini söyledi.
Tunçer: Saray’a sormak istiyoruz. Sizin yerli ve milli anlayışınız nedir?
‘’Saraya göre, “yerli ve milli” olan otomobil girişimi TOGG, geçtiğimiz günlerde halka tanıtıldı. Ve bildiğimiz üzere iktidarın sahipleri yirmi yıldır her seçim öncesinde “kendi uçağımızı yapıyoruz”, “yerli uçağımız göklerde” gibi seçime yönelik tozpembe masallarla Türk halkın gözlerinin içine baka baka alay etmektedir. Sarayın yeni oyuncağı TOGG’un tasarımını İtalyanlar motorunu Almanlar, Bataryasını Çinliler, Şasisini İngilizler üretiyor ve entegrasyonunu yine Almanlar sağlıyorken Saray’a sormak istiyoruz. Sizin yerli ve milli anlayışınız nedir? Akp’li yılların ilk Maliye Bakanı, “Satacağız satacağız. Her şeyi satacağız. Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız.” diyerek Cumhuriyetin tüm kazanımını ve birikimini ne var ne yoksa hepsini satmaya ant içtiklerini bizzat söylemişti. Geçen yirmi yılda yerli ve milli ne varsa satan Saray Rejimi ne oldu da “Yerli ve Milli” aşkına tutuldu? Sizler bugüne kadar yerli ve Milli üretim için gerekli olan hangi yeterliliği yerine getirdiniz? İktidarınız boyunca İmam Hatip Liselerine yaptığınız yatırımın ne kadarını Teknik – Meslek liselerine yaptınız? Teknik- Meslek Liselerinin niteliğini arttırmak için ne yaptınız? Diyanet’e bol kepçeden bütçe ayırırken eğitime, bilime ve tekniğe ne kadar bütçe ayırdınız efendiler?’’ diye sordu.Kemal Kılıçdaroğlu’na, başörtüsünün yasal çerçevesi konusundaki aklı da Gelecek Partisi genel başkanı Ahmet Davutoğlu vermiş
‘’Kemal Kılıçdaroğlu’na, başörtüsünün yasal çerçevesi konusundaki aklı da Gelecek Partisi genel başkanı Ahmet Davutoğlu vermiş. Erdoğan 2002’den 2022’ye kadar süren ve Türkiye’yi toplumsal, siyasal, bürokratik, ekonomik ve demografik anlamda ağır şekilde tahrip eden politikalarının sonucunda 2023 seçimleri öncesinde ağır bir politik çıkmaza girmiştir. Bu süreç, seçimler yaklaştıkça Erdoğan için daha vahim hale gelmektedir. Seçimleri kazanmak için bir strateji oluşturma ihtiyacının farkında çünkü seçimler taktikle değil ancak strateji ile kazanılır. İşte bu noktada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yapmış olduğu bir açıklamayla Erdoğan’a muazzam destek oldu. AKP iktidarının bu stratejiyi kurmasına olanak sağlayan pası başörtüsüne yasal dayanak hazırlanması ile ilgili açıklamasıydı. Çözülmüş/geçmişte kalmış bir mesele tekrar Kılıçdaroğlu tarafından Erdoğan’a bir fırsat verecek şekilde canlandırıldı. Şimdi, Erdoğan bir anayasa değişikliği ile sadece başörtüsünü legalleştirmek değil, Aile kurumunu güçlendirmek adına ki aile kurumu zaten anayasamızın korunması altındadır ve toplumun temel çekirdeği olarak korunmalıdır. Bu konuda hiçbir endişeye veya tartışmaya mahal yoktur. Otoriter ve dini referanslara dayalı bir düzenleme ile laik sistemin altını daha da etkili bir şekilde oymaya hazırlanmaktadır. Bunu bir referandum meselesi yapacak ve böylece seçimlerden önce halkın %50-60 civarında bir bölümünün desteğini alacak bir retorikle bu referandumu geçirecek. Böylece daha 2023 seçimlerine gelmeden seçim kazanmış yani referandumu kazanmış olmanın psikolojik üstünlüğüyle seçimlere gidecektir. İşte Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a vermiş olduğu pas budur. Kılıçdaroğlu bir yandan Erdoğan karşısında en şanslı aday olan Mansur Yavaş’ın adaylığını engellerken öte yandan Erdoğan’ın strateji oluşturmasına izin ve imkân veren açıklamalar yaparak Erdoğan’dan sonra en iyi AKP’li olduğunu bir kez daha göstermiştir. ’’ifadesinde bulundu.‘’Eğer tarafımıza gelen bilgiler doğruysa, Kemal Kılıçdaroğlu’na, başörtüsünün yasal çerçevesi konusundaki aklı da Gelecek Partisi genel başkanı Ahmet Davutoğlu vermiş. Bunun doğruluğunu teyit edemedik ancak Ahmet Davutoğlu kalkıp, “evet, ben söyledim.” Ya da “ben söylemedim.” diyebilir. Her hâlükârda bizim görevimiz bunu kamuoyuyla paylaşmaktır. ‘’dedi.
