ÖZCAN: REKABETİN OLDUĞU YERDE ÜRETKENLİK OLUR

KTO BAŞKAN ADAYI ALİ ÖZCAN, SEÇİM ÖNCESİNDE İDDİALI KONUŞTU:

 “HER YERDE GÜR BİR MAVİ GÖRECEKSİNİZ…REKABETİN OLDUĞU YERDE ÜRETKENLİK OLUR

Kayseri Ticaret Odası Başkan Adayı Ali Özcan, Kayseri’deki radyoların ortak yayınında “Şehrin Gündemi” programına katılarak, adaylık süreci ve seçim çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sorularını yanıtlayan Ali Özcan, kendisini tanıttığı açılış konuşmasında, ASKON’da yaptığı işleri, üyesi bulunduğu DEİK’de dış ekonomik ilişkiler kurulunda 2 tane farklı ülkenin iş konseyi üyeliğini, STK’lar başta olmak üzere eğitim hayatı ve Merhum Kadir Has ile olan güzel anılarını da paylaştı.

Kurdukları kulüpte Kadir Has’ı konuk ettikleri hatırasını anlatan Özcan, “Biz bu kulübü kurduğumuzda ilk icraatımız tüm üniversiteyi kapsayacak programlar yapalım istemiştik. Rahmetli Kadir Has da Kayserili olmamın sebebiyle bizlerle güzel bir diyalogu vardı. ‘Biz Kayseri’ye çok emekler verdik. Aliciğim gel bakayım’ diyerek de çağırırdı bizi. İstanbul Maslak’ta vakfın merkezi vardı zaman zaman oraya giderdik.” dedi.

KTO Başkan Adayı Ali Özcan soruları içtenlikle yanıtladı… İşte o farklı röportaj…

Ali Özcan’ı Kayseri Ticaret Odası Başkan adaylığına sürükleyen ne oldu?

Biz bu dönemde geçtiğimiz dört buçuk yıl önceki yapılan seçimlerde Sayın Başkanla beraber çalıştık, gayret ettik. Seçim sonuçlarında da Sayın Başkan gayet başarılı oldu. Bizler de karınca kararınca katkı sunmaya çalıştık. Bizler de meclis üyesi olarak listesinden girdik meclise. Mecliste yaklaşık ilk bir yıl kadar düzenli olarak toplantılara katıldık. Fakat sonrasındaki dönemde pandeminin araya girmesi ki o dönemde de mümkün mertebe dijital toplantılar katılmaya çalıştık. Komite bazlı çalışmaların içerisinde ise çok fazla yer alamadım. Onu da söyleyeyim. Geçtiğimiz günlerde Sayın Başkanımız da o konuda katılmadığımızı dile getirmişti. Doğru söylüyor, katılmadık. Bunun sebeplerinden bir tanesi de belki oradaki uyumu yakalayamamamızdan kaynaklanıyor. O süreçte komitelerdeki işlevle ilgili şahsım adına söylüyorum. Hani kimseye karşılık olsun manasında söylemiyorum. Bir karşılığının olmadığını, yaptırım gücünün olmadığını düşünüyorum. Yani bir kan bağımız uyuşmadı. Öyle olunca bu işin de devamı gelmedi. Yoksa kişisel olarak mı? Ya şimdi şöyle herkesin bir yoğurt yiyişi farklıdır. Evet. Yani biz orada o enerjiyi ve orada faydalı olabileceğimizi gerçekleştiremedik maalesef. Yalnız bunu söylerken ben burada tek değilim. Geçen dönemde öyleydi. Doksan altı meclis üyesinden kaçı düzenli katıldı? Onları ben de bilmiyordum. Şimdi ticaret odası, meclis toplantıları malum. Bir kısmı basına açık oluyor genelde. Hatta tamamına yakın basına açık oluyor. Yani baktığımız zaman orada meclis toplantısına katılanların kaçı meclis üyesi, kaç komite üyesi, kaç misafir? Öyle bakmak lazım. Yani doksan altıda kaçız? Onu görmek lazım. Dolayısıyla ben bu konuda tek değilim. Bunu özellikle belirtmek isterim.

GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURUP ÜYELERİMİZİ KUCAKLAMAK İSTİYORUZ

Ticaret Odası Başkanlığı’na geldiğinizde hedefleriniz nelerdir? Neler eksik görüyorsunuz?

Neler yapmayı düşünüyorsunuz Ticaret Odası’nda?

Projelerimiz var. Geçen basın açıklamasında da bir kısmını bahsettik. Ticaret Odası bir kere şehrin en büyük sivil toplum örgütü. Biz de şehrin küçük sivil toplum örgütlerinden bir tanesinde başkanlık yaptık. Dolayısıyla bir sivil toplum örgütünde neler yapılabilir, nelere parmak basılabilir? Hepsini gördük. Hepsinde yaşadık. Hatta yapılabileceklerinin de tamamına yakınını yapmaya gayret ettik. Şimdi şunu belirtmek isterim. Kayseri Ticaret Odası Şehrin en büyük sivil toplum örgütü. Dolayısıyla en çok yaptırım gücü olan sivil toplum örgütü. Bu yaptırım yarı resmi yaptırımdır ama birçok manada da etkeni yüksek bir sivil toplum örgütüdür. Biz inşallah göreve geldiğimizde bir kere düzenli bir şekilde tüm üyelerimizin ihtiyaçları nelerdir? Sıkıntıları nelerdir? Dertleri nelerdir? Bunları ele almak istiyoruz. Bunların dışında üyelerimizi sadece aidat kısmıyla hatırlanan değil de, zaman zaman ziyaretlerle, zaman zaman davetlerle, eğitim programlarıyla el üstünde tutulan olmalarını hedefliyoruz. Gönül köprüsü kurmak istiyoruz aslında biz üyelerimizle. Gönül köprüsünden kastımız irili ufaklı büyük küçük hiç fark etmez. Yani burada çok büyük firmalarımız da var Kayseri Ticaret Odası’na üye. Küçük esnaflarımız da var, ticaret erbaplarımız da var. Biz bunların hepsini bir görüp hepsini kucaklamak istiyoruz. Kucaklanmadığını da söylemiyorum. Kendi kendime açıklıyorum ama. Yani dolayısıyla daha çok sahada olmak istiyoruz biz.

 “KÜLTEPE TİCARET ÜNİVERSİTESİ KURMAYI PLANLIYORUZ”

Diğer bir konulardan bir tanesi geçtiğimiz günlerde de bahsettim. Kültepe Ticaret Üniversitesi. Adını Kültepe koyma sebebimiz de aslında Kültepe’ye olan ayrı bir hayranlığımızdan kaynaklanıyor. Bugün Fikri Hoca’mızdan sonra herhalde Kültepe üzerinde en fazla kafa yoran isimlerden bir tanesiyim desem yanlış olmaz. Tabii şehrimizdeki birçok büyüğümüz buna kafa yoruyor ama hani destek manasında Kültepe üniversitesini kurarak meslek yüksekokulları oluşturacağız. Sadece üniversite mezunu işsizlerden ziyade üniversite mezunu, aranan işçiler, kalifiye işçiler kalifiye personeller çıkartmak istiyoruz. Bu üniversite mevzusu bizim için önemli. Allah nasip eder, göreve gelirsek bu üniversite projesini hayata geçirmeyi planlıyoruz.

“SEÇİMİN BAŞA BAŞ GEÇECEĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM”

Komitelerde durumu nasıl görüyorsunuz? Seçimi almak için yeterli komiteye ulaşabilecek misiniz?

Gerçekten bir tarafın çok güçlü olduğu komiteler var. Diğer tarafın güçlü olduğu komiteler var. Biz burada şu an seçimin başa baş gittiğini söyleyebilirim. Yani işin sonunda üç beş komite, artı üç beş komite eksiğiyle her iki taraf bitirecektir diyebilirim. Belki böyle söylemem daha uygun olur net rakam vermektense.

“MAKAM KAPIMIZ OLMAYACAK İNŞALLAH, O KAPIYI KALDIRACAĞIZ”

Ticaret odası Kayseri’nin neresinde olmalı? Ki şu anki yönetimin yönetim anlayışını beğenmediğiniz için de başkan adayı oldunuz. Geldiğinizde ticaret odası şuradaydı ve şuraya getireceğim dediğiniz nokta hangisidir?

Bu bir rekabet. Rekabet her zaman hizmeti getirir. İşin sonu ne olursa olsun rekabetin olduğu yerde de bir üretkenlik oluşacaktır. Şimdi biz de eğer göreve gelir de mevcut yönetimin yaptıklarının aynısını yapar isek, o zaman ‘farkınız ne’ diye Bize sorarlar. Üzerine koyarsak o zaman belki daha farklı bir şekilde bizi kucaklarlar. Ticaret odası bir şehrin dinamosudur, bir şehrin motorudur. Dolayısıyla ticaret odası itekleyici bir güce sahiptir şehirde. Dolayısıyla Ticaret Odası yönetimini kazandığımız takdirde şehirde böyle kapsayıcı, kuşatıcı herkesin böyle kendi odası gibi görüp ötekileştirmeden sahip çıkacağı bir hüviyete kazandırmak istiyorum. Makam kapımız olmayacak inşallah. O kapıyı kaldıracağız. Allah nasip ederse. Ama bunu yaparız diye düşünüyorum. Yani daha çok dokunmamız gerekiyor. Zaten bu oda, o arkadaşların, o iş adamlarımızın dolayısıyla makama değil yolculuğa talibiz dememizin sebebi de budur.

“GÜR BİR MAVİ GÖRECEKSİNİZ”

Sahada neler yapıyoruz? Size karşı nasıl bir teveccüh var? Ya insanlar tarafından nasıl karşılanıyorsunuz? Ya da tepki aldığınız bir yer var mı?

Mutlaka ki bu tür çalışmalarda olumlu da olabiliyor. Olumsuz da olabiliyor. Ekibim her gün onlarca ziyaret yapıyor. Bu ziyaretler esnasında biz şuna çok şahit oluyoruz. Yani bunu da özellikle belirtmek istiyorum. Aslında net bir şekilde söyleyeyim. Bizim de şevkimizi kıran konulardan bir tanesi. İsmimiz geçmesin ama oyum sizinle diyen çok. Ama biz bundan memnun değiliz. Dolayısıyla biz sahada çalışma yaparken eğer desteklerini belirtiyorlarsa açıktan da desteklerinin vermelerini isteriz. Programa gelmeden evvel bir arkadaşım dedi. Son bir haftaya kadar her yer bir renk söylemişti. “Her yer bu renk dendi. Şimdi yavaş yavaş sizinle de renkleri görebiliyorum” diye. İnşanlar paylaşmaktan çekiniyor. Bu herhangi bir baskı falan olduğu için değil belki ama işin psikolojik bir eşiği var sanırım. Bu önümüzdeki günlerde o işi de kaldırmış oluruz. Çünkü gerçekten alttan güzel bir dip dalga geliyor. Biz güzel bir aşamaya getirdik. Özellikle şimdiye kadar altyapısını yaptığımız bir dönemdi. Bundan sonra artık işin son dokunuşlarını, rötuşlarını yapacağımız bir dönem olacak. Bu dönemde daha gür bir mavi göreceksiniz inşallah. Evet, gür bir mavi göreceksiniz.

Kayseri seçim tarihinde bu kadar ritüeli seviyeli karşılıklı şeylerin olmadığı, atışmaların olmadığı bir seçim takvimi yaşıyoruz. Bence bundan şehir kazanacak. sonuçlar ne olursa olsun şehrin en büyük kazancı güzel bir seçim dönemi yaşayarak sonuçları almak olacaktır. Kazanılır, kaybedilir, bunlar hayatın akışında var. Nihayetinde bu dönemki kırgınlıklar küskünlükler unutulmaz. Biz bu dönemde buna da dikkat ederek çalışıyoruz. Seçimi kazansak da kaybetsek de kimse kimseyi kırmamaya, kimseyi üzmemeye, bu rakibimiz de olsa karşımızdaki adayımız da olsa yarın tekrar masasına oturup çayını içmeye gayret ediyoruz biz.

Kayseri Ticaret Odası’nı sağlıkta, sanayide ve turizmde nerede olmasını istiyorsunuz? Örneğin Kültepe Kaniş Kara Kültepe Zirvesi yıllarca ASKON’nun başındayken yaptınız. Bunu ticaret odasına uyarlama gibi bir düşünceniz var mı?

“KTO YÖNETİMİNE GELİRSEK ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYARIZ”

Turizm de zaten Erciyes Kayak Merkezimiz bir kere çok ciddi bir ivme kazandı. Murat Başkan’la birlikte orası artık bir çehre değiştirmeye başladı. İnşallah oraya birkaç tane daha otel yapılmasıyla birlikte Erciyes kış turizmi dünyanın sayılı merkezlerinden bir tanesi olacak diye düşünüyorum. Tabii ama turizm sadece Erciyes’in üç aylık, iki aylık sezonuyla yeterli değil. Kayseri aslında Kapadokya’yı da içerisine alan bir bölgenin başkenti. Dolayısıyla Kültepe, Kapadokya birbirinin kardeşi diyebiliriz. Kayseri Havalimanı’ndan inen bir yolcu buradan sadece havalimanımızı kullanıp, Kapadokya’daki Ürgüp, Göreme, gibi ilçelere gidip oradaki otellerde kalmasın. İlk geldiği gün gitsin Kültepe’yi gezsin. Akşamında Kayseri’de otelde kalsın. Sabahında Kapalı Çarşı’ya gitsin. Kapalı Çarşı’mızı gezsin. Ertesi gün tamam evet tekrardan gitsin Kapadokya’ya. Veyahut çok yakın zaten mesafe. Buradaki otellerde kalsınlar. Oraya günübirlik turlar düzenlesinler. gerçekten bu konuda güzel bir çalışmayla Bunu hayata geçirebiliriz. Ama tabii bunun bir ayağının da Kültepe olması gerekiyor ki o turisti burada tutabilelim. Özellikle kültür turizmine gelen yabancı turist sayısı çok fazla şehrimizde. Kayseri’den tekrar otobüslere binip Kapadokya’da kalıyorlar. Ben bunun en azından üç günse bir günü, altı günse iki günü Kayseri’de geçirmelerini isterim. Son dönemlerde bizim de yakından takip ettiğimiz bir müze yapım işi var. Turizmi de inşallah bu şekilde çeşitlendirmek gerekiyor şehrimizde. Sağlık turizmine gelince gerçekten İç Anadolu Bölgesi’nin en güçlü hastanelerinin olduğu belki Ankara’dan sonra sağlık alanında, hastane konusunda, doktor konusunda deneyim konusunda şehrimizin iyi olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Civar illerden de gelen hasta sayısına da baktığımızda bunu destekliyor. Sağlık turizmi dünyada önemli bir hale geldi. Türkiye hatta dünyada bu konuda çok nadir ülkelerden bir tanesi durumunda. İç Anadolu’da da Kayseri böyle. İnşallah bunun üzerine konularak devam edilebilir diye düşünüyorum. Geçtiğimiz gün sağlık alakalı çeşitli toplantılar da yapıldı. Üzerine konuldu. Bununla alakalı da odamızın da yapması gereken bir şey olursa bu konuda da taşın altına elini koyarız. Elimizi koyarız.

“LOJİSTİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN GÖVDEMİZİ ORTAYA KOYMAYA HAZIRIZ”

Sanayi konusuna gelecek olursak, bizim Kayseri sanayimizin en büyük sıkıntılarından bir tanesi lojistik. Lojistik olarak diğer şehirlerle rekabet edemiyoruz. İşte bir Mersin, Konya, Antalya bir liman şehirlerine sınır. Fark ettiyseniz bu da Konya dedim. Limana ekledim. Evet. Şöyle bir şey var şimdi. Konya sanayisinde lojistik tren hattı var. Kişinin fabrikasının kendi fabrikasının içerisinden çıkan rayla Antalya Limanı gitmiş oluyor. Yani aslında liman getirmiş oluyor Konya’ya.. Belki bunun bir örneği de Kayserimizde olabilir. Çünkü gerçekten ihtiyacı olan bir durum ki bu maliyetleri de belli bir aşamada sanayicimizin maliyetlerini de düşürecektir. Bu düşen maliyetleri daha çok üretime sebebiyet verecektir. Bu lojistik, tren konusunda da belki odanın yapacağı bir şey değil bu ama odanın altına gövdesini koyması gerekiyorsa da bunun için canla başla çalışacağız inşallah.

“İYİ GİDİYORUZ, BİZE OLAN TEVECCÜHLERDEN DOLAYI HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

 Eklemek istediğiniz düşünceleriniz var mı? Son sözleriniz nelerdir?

 Üye ziyaretlerimiz çok renkli bir şekilde devam ediyor. Günde arkadaşlarımız aşağı yukarı 41 komitenin çoğunluğunda gece gündüz çalışıyorlar. Bizim eksik olduğumuz birkaç komite var. Onun dışındaki tüm komitelerimizde arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışmalar esnasında gittiğimiz hiçbir yerde olumsuz bir durumla karşılaşmıyoruz. Herkes gerçekten bir kardeş edasıyla bizleri misafir ediyor ofisinde, iş yerinde, hanesinde… Ben bundan çok memnunum. Bir kere ben iş dünyası temsilcilerine bu bize olan teveccühlerinden dolayı bir kere daha teşekkür etmek istiyorum. Hakeza bir tek ben böyle değil arkadaşlarımız da böyle. Oyunu alamasa dahi başkasına vereceğini ifade eden temsilci bile gerçekten bizim bu dönemki adaylığımızın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Biz bunlardan da memnunuz aslında. Yani şehre böyle bir heyecan ve farkındalık da kattığımızı görebiliyorum. İnşallah sonuçlar ne olursa olsun kazanan Kayserimiz olsun. Nihayetinde karınca kararınca irili ufaklı büyük küçük fark etmez. Bu şehrin tüm evladı, tüm iş dünyası temsilcisi, esnafı bu şehrin gelişmesi için, bu şehrin daha ileriye götürül götürülmesi için çalışıyor. Bizler de bunlar bunların teveccühüyle geleceğimiz bir odada bize daha fazla destek vererekten onların arkasında duraraktan Bu şehri daha ileriye taşımak için çıkış gayemiz var. Sonuçlar çıktığında da inşallah bir sürprizle karşılaşmayacaksınız. Onu da özellikle söylemiş olayım. Biraz evvel sordunuz ya hani nasılsınız diye. Bu sonuçlar sürpriz olmayacak. Onu özellikle belirtmek isterim ki özellikle gerçekten sahada çok güzel teveccüh var. Ciddi manada destek sözleri alıyoruz. Biz bir kere onu görebiliyoruz insanların yüzünde. İnşallah sonuçlar ortaya çıktığında da ne demek istediğimi gayet daha net anlayacaksınız. İyi gidiyoruz. Onu özellikle belirtmek isterim.