AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” açıklamasına tepki göstererek, “Ben de soruyorum; PKK’nın bir siyasi uzantısı HDP’ye, Milli Savunma Bakanlığı’nı verir misiniz, İçişleri Bakanlığı’nı verir misiniz? Allah böyle bir tehlikeden korusun.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, Kayseri televizyonları; TV Kayseri, TV 1, Kent Türk TV, Elif TV, Kanal 38, Kay TV, Erciyes TV ortak canlı yayınına katıldı. Ömer Faruk Hamurcu’nun moderatörlüğünde basın mensupları Murat Metiner, İsmail Şahin, İlter Sağırsoy, Deniz Çağan ve Sami Dayangaç’ın sorularını cevaplandırdı.
“ESKİ KOASLİSYONUN BEDELLERİNİ BİLİYORUZ”
Türkiye’nin gözü önünde bir oyun oynandığını ifade eden Özhaseki, 7’li koalisyon ve yıkım ekibi olarak nitelediği süreci şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’nin gözü önünde bir oyun oynanıyor. 7’li masanın anlaşabildiği tek konu Recep Tayyip Erdoğan gitsin ne olursa olsun, AK Parti iktidardan düşsün ne olursa olsun ve tamamen düşmanlık üzerine. Bunlar sokakta birbirlerini görseler selam vermezler. Bunların dünya görüşleri aynı değil. Türkiye’yi idare etme noktasında hiçbir konuda uzlaşamazlar. Bunlar yıkım ekibi gibi. Haliyle orada iktidar olmakla ilgili millete herhangi bir şey söylemiyorlar. Nasıl idare edeceklerini söylemiyorlar. Ekonomide ne yapacaklarını asla söylemiyorlar, çünkü aralarında ihtilaf çıkacak bunu biliyorlar. Bulabildikleri bir tek kelam var; ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ diyorlar. Bunun biraz daha Türkçesi’ni söyleyeyim ben, böyle deyince 2000 yılı öncesi tüm iktidarlar geliyor aklıma. 7’li koalisyon vadediyorlar. 7’li koalisyon bunun adı. Eski koalisyonların Türkiye’ye ne kadar ağır bedeller ödettiğini çok iyi biliyoruz.”
“HDP’YE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NI VERİR MİSİNİZ?”
CHP’lilerin ‘PKK’ya bakanlık verebiliriz’ sözlerini sert bir dille eleştiren Özhaseki, “PKK’nın bir siyasi uzantısı var, o da HDP. ‘HDP’ye Bakanlık verilebilir’ gibi söylemde bulunmaya başladılar. İşte kimi zaman Gürsel Tekin, kimi zaman başkaları söylüyor. Ben de soruyorum; PKK’nın bir siyasi uzantısı HDP’ye, Milli Savunma Bakanlığı’nı verir misiniz, İçişleri Bakanlığı’nı verir misiniz? Allah böyle bir tehlikeden korusun.” dedi.
“KILIÇDAROĞLU’NA SORUYORUM; FETÖCÜLERİ YENİDEN İŞE ALIP ONLARI PİLOT MU YAPACAK?”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK ile kamudan atılanların görevlerine tekrar iade edileceğine yönelik açıklamalarıyla ilgili ise Özhaseki, “Yeniden işe alıp onları pilot mu yapacak, Kılıçdaroğlu’na soruyorum?” yanıtını vererek şu açıklamaları yaptı: “Kılıçdaroğlu, akla ziyan bir açıklama yapmış. Şimdi KHK’da işine son verilenler kimler diye bir soru başlığı atalım. Evet, ihtilale karışanlar hapis cezası aldı, içerdeler. Sonra FETÖ’cü olduğu mahkeme kararı ile tespit edilenlerin işine son verildi. Nereden uzaklaştırıldılar, askeriyeden uzaklaştırıldılar. Polislikten, hâkimlikten, valilikten, kaymakamlıktan uzaklaştırıldılar. Kılıçdaroğlu’na soruyorum; ‘Vatandaşlarımızı bombalayanları yeniden işe alıp onları pilot mu yapacak? Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye düşmanlık edeceğim derken, milletimizi yani Türkiye’yi ataşe atıyor.”
“ÇETİN BEY’E ELEŞTİREBİLİRSİN AMA ŞAHISLARI HEDEF ALARAK BİR ŞEY SÖYLEME DEDİM”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki, bir soru üzerine CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın iddialarına da cevap verdi. CHP’li Arık’ın yalan söylediğini ve iftirada bulunduğunu belirten Özhaseki, Arık’ı mahkemeye verdiğini söyledi.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın daha önce uyardığını belirten Mehmet Özhaseki, “Çetin Bey ile 3-4 yıl önce Meclis’te görüştüğümde kendisinde şunu rica ettim, hem de CHP’li milletvekillerinin yanında; ‘Elbette aynı şehirde siyaset yapıyoruz, lütfen insanların şahıslarını hedef alarak bir şey söyleme. Bunlar doğru değil. Siyasette eleştiri yapılır, muhalefet elbette iktidarı eleştirecek, kurumsal olarak kendi fikirlerini ortaya koyacak ama şahısları hedef alarak bir şey söylerseniz bu tatsız bir hale geliyor’ dedim. Ama Sayın Arık, yerinde duramadı. 2019 seçimlerinden sonra, ‘Özhaseki’nin psikolojisi bozuldu’ gibi şeyler söyledi. ‘La havle’ dedim önce, ikinci kez söylenince ben de; ‘Eğer seçim kaybedenin psikolojisi bozuluyorsa 15 seçim kaybeden senin genel başkanını akıl hastanesine yatırmak gerekir.’ dedim. Sonra sesi soluğu kesildi.” dedi.
“NE YAZIK Kİ SİYASETİ BİLMİYOR. HODRİ MEYDAN!”
Özhaseki, Arık’ın sonrasında da yalan ve iftiralara devam ettiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonrasında ‘15 milyon nerede, Sayıştay 5 senendir arıyor bulamıyor.’ iftiralarıyla devam etti. Böyle bir şey varsa ben bugün bütün sıfatlarımı bırakıyorum, milletvekilliğimden istifa ediyorum, genel başkan yardımcılığını bırakıyorum, şeref namus sözü Kayserililerin önüne bir daha çıkmayacağım. İspatlayamıyorsanız, müfterisiniz. Namusunuz, şerefiniz varsa siz ispat edin, yoksa istifa edin hadi. Ne yazık ki arkadaşımız siyaseti bilmiyor. Veyahut da akıl verenler böyle veriyorlar. ‘Sen Haseki’ye laf edersen yükselirsin, sen bir daha milletvekilliğini hak edersin. CHP Genel Merkezi’nin gözüne girersin. Sen vurmaya devam et, yalan söyle ya…” diyorlar. Bu arkadaş da herhalde dolmuşa binip, bu yalanları söylemeye devam ediyor. Ben de açıkça hodri meydan diyorum. Böyle bir şey varsa ben yokum diyorum, kaybolacağım, milletvekilliğinden istifa edeceğim, milletin önünden çekileceğim. Değilse hadi sen istifa et. Yok. O zaman rezil olmaya mahkûmsun, mahkemelerde de hesap vermeye mahkûmsun diyorum.”
“MECLİS’E ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERMİŞ, ÇOK İYİ OLMUŞ. İFTİRA VE YALANLARINI YÜZLERİNE VURACAĞIM”
Alnının ak olduğunu belirten Özhaseki, “Ben bu şehre ömrümü verdim. 37 yaşında belediye başkanı oldum. Saçımı burada döktüm, ağarttım. Şu gördüğünüz yerler mekânlar, katmer katmer her köşede tırnaklarım var. Ben bunu dürüstlükle yaptım, doğrulukla yaptım ve gece gündüz demedim özelimden tamamıyla taviz vererek yaptım. Kendi başkanları gibi en zorlu günlerde tatile gitmedim ben, kayak yapmadım. Gece gündüz çalıştım ve bu şehre hizmet ettim. Hiç kimse beni kötülükle suçlayamaz. Kılıçdaroğlu suçladı, iftira attı ve başına neler geldiğini tüm Türkiye gördü. Bir daha ağzını açamıyor. Yanılmıyorsam Çetin Arık, Meclis’e araştırma önergesi vermiş, çok iyi olmuş. O gün gelsin hem Kılıçdaroğlu’nun hem de Arık’ın iftira ve yalanlarını tek tek yüzlerine vuracağım, o gün görecekler kim yalan söylemiş, hepsini rezil edeceğim.” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME ÇAĞRISINA, ÖZHASEKİ’DEN CEVAP;
“TOPLUM İÇİNDE YAPILAN AYIBIN İKİ KİŞİLİK ÖZLÜ OLMAZ”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısında samimi olmadığını vurgulayan Özhaseki, “Kemal Kılıçdaroğlu, helalleşme ile ilgili bana bir girişimi olmadı. Gerçekten düşüncelerin de samimi ise toplumda çıkacak diyecek ki, ‘Evet, birisi geldi, kumpas kurmuş. Beni de inandırdılar. Ben de çıktım suçladım. Ama özür dilerim, doğru değilmiş, haksızlık etmişim. Haseki Başkan hakkını helal etsin.’ derse emin olun topluma itiraf ettiği için doğruyu söylediği için o kadar canım yandığı halde hakkımı helal ederim. Ama telefonda söylerse asla hakkımı helal etmem, öyle bir şey yok. Toplum içinde yapılan ayıbın iki kişilik özlü olmaz. İnsanlara envai çeşit iftiralar edip, 40 yalan söyleyip devam edeceksen, helalleşme olmaz bunda. Toplumda o kadar helalleşecekleri insanlar var ki saymakla bitmez. ” dedi.
“HIZLI TREN KONUSUNDA SON DERECE MUTLUYUZ”
Kayseri’de devam eden kamu yatırımları hakkında bilgi veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Özhaseki, bu zor dönemde bir bütçe ayrılarak yapımına başlanan hızlı trenden dolayı son derece mutlu olduklarını kaydederek şunları paylaştı:
“Hızlı tren meselesinde gerçekten çok uzayan bir süreç var. Pandeminin girmesiyle bizim verdiğimiz tarihleri bir iki yıl daha geriye attı. Ama çok şükür ihale yapıldı. Daha sonra yer teslimi yapıldı. Alan firma belli oldu. İş başladı başlayan iş de bir türlü biter. Bundan dolayı son derece mutluyuz. Nihayetinde dümdüz bir çizgi halinde doğuya, daha sonra Çin’e kadar gidecek bir hattan, bir kulp yaparak Yozgat’tan Kayseri’ye doğru geliyor. Bazen arkadaşlar diyorlar ki ‘Buradan binip yani orda Yerköy’de ineceğiz, bir daha mı bineceğiz falan’ diyorlar. Diyorum ki ‘buradan Ankara’ya giderken nasıl gidiyorsunuz, tek araçla. Aynı şekilde buradan binip tek trenle Ankara’da iniyorsunuz.’ Bir sorun yok yani.”
“CAMİ KONUSUNDA KARTAL KAVŞAĞINDA ÇALIŞMA YAPILMALI. CAMİ İHTİYAÇ, HAYIRSEVER YAPIYOR, BİZE NE DEMEK DÜŞER?”
Kayseri’deki Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi içerisine yaptırılacak cami hakkındaki eleştirilere yönelik de görüşlerini paylaşan Özhaseki, “Kayseri’de yaklaşık bir 10-15 senedir konuşulan konu var. Cenazeler iki yerden kalkıyordu. Birisi Camiikebir’den birisi Hunat Cami’nden. Haliyle Hunat camine gelen insanlar her gün 5-6 tane cenaze oluyor. Geldiklerinde araçlarına yer bulamıyorlar. Sıkıntı çıkıyordu ve trafiği de kilitliyordu. Gelene de eziyet. Cenaze sahibine de ayrı bir eziyet. Camiikebir aynı şekilde. O zaman Kayseri’de bir cenaze camisinin yapılması gündeme geldi. Millet Bahçesi’ne karar verildiğinde ‘Evet, buradan daha güzel yer bulunmaz’ diye karar verildi. Ancak haliyle bir takım sorunlar da var. Birincisi trafik meselesi. O kavşak olduğu gibi bir daha gözden geçirilecek, her istikametten geliş ve sonradan mezarlık istikametlerine çıkışların tamamı yeniden planlanacak. Cami inşaatı bir taraftan başlarken, bir taraftan da Kartal Kavşağı’ndan da çevreden bypasslar yapılarak belki bir sene sürecek bir inşaata ihtiyaç var orada. Bu yapılacak. Bu yapılmadan olmuyor. Bedeline gelince birisi çıkmış diyor ki, ‘Madem bu şehirde bir camiye ihtiyaç var, ben bunu yaptıracağım. Parasını da ben veriyorum.’ Yani size, bize ne demek düşer ki? Herkes kendi parasına karışsın! Ve yahut ta kamu parası harcanıyorsa orda herkesin söz söyleme hakkı var o zaman ‘Arkadaş sen belediye olarak sen buraya cami yatıramazsın.’ diyebilirsin. Mehmet Altun amcanın da arsası şu anda 1 milyar liranın değerinde. ‘Ben Kayseri’deki bu camiyi yaptırayım’ dedi. ‘20 tane de okul yaptırayım’ dedi. Protokoller imzalandı, bir taraftan okullar yapılıyor, bir taraftan da cami yapılacak. Belediye bu harcadığının karşısında ne harcıyorsa, söylenen rakamı bulacağını zannetmiyorum, çok abartılı bir rakam, kesinlikle abartılı bir rakam. Daha düşük bir rakam gider. Karşılığında Milli Emlak’tan, hazineden arsasını alacak. Değerli bir arsa alacak, satıp onu karşılayacak. Anlaşmalar böyle. Bunun üzerinde konuşmak doğru olur mu bilmiyorum yani” şeklinde konuştu.
“YENİLENMENİN ESAS OLDUĞUNA İNANIYORUM”
Seçimlerde yeniden milletvekili olup olmayacağı yönünde yöneltilen bir soru üzerine Özhaseki, yenilenmenin esas olduğuna inandığını vurgulayarak, “Yanlış anlaşılmasın ama ben gidip dilekçe vererek belediye başkanı olmak istiyorum, ben milletvekili olmak istiyorum diyen bir Allah’ın kulu değilim. Uygun görülüyorsa devam ediyorum. Yani ille bir şey olmak istiyorum diye çırpınan bir yapım yok. Yenilenmenin esas olduğuna inanıyorum. Yeni simaların gelmesinin, yeni yüzlerin gelmesinin, istekle, iştahla koşturmalarının çok doğru olduğuna da yürekten inanıyorum. Bunu söylerken milletvekili arkadaşlarımdan bir şikâyetim mi var? Hayır, yok. Emin olun 20-25 yıldır bu işin içindeyim, emin olun bizim milletvekillerimiz gerçekten yüz akımız. Hiçbirisinin kötü bir işini görmedik. Hırsızlığını, yolsuzluğunu, arsızlığını görmedik. Nihayetinde karar verici olan bir üst kurul var partide ve de Sayın Cumhurbaşkanımız var. İnşallah hayırlısı olsun diye de temennide bulunuyorum. Ben kendi adıma söylüyorum, benim yerime gençler gelsin.” ifadesinde bulundu.