Hollanda ile olan kurumsal ilişkileri ve bu ülkeye yönelik etkinlikleri sistemli ve sürdürülebilir bir şekilde koordine edecek olan Görev Gücü, Hollanda’daki muadil kuruluşlar VNO-NCW gibi çeşitli kurum ve paydaşlar vasıtasıyla Türk ve Hollanda iş dünyası temsilcileri arasındaki işbirliğinin artırılması hedefiyle faaliyetler yürütecek.
Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinin ve iş insanlarının 1971 yılında kurduğu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ (TÜSİAD), İstanbul’daki merkezi, Ankara, Brüksel, Washington, Berlin, Londra ve Paris’teki temsilciliklerden sonra, Amsterdam’da kurulan ‘Hollanda Görev Gücü’ kanalıyla, Hollanda ile olan kurumsal ilişkileri ve bu ülkeye yönelik etkinlikleri sistemli ve sürdürülebilir bir şekilde koordine edecektir. Öncelikle Hollanda’daki muadil kuruluşlar VNO-NCW olmak üzere, çeşitli kurum ve paydaşlar vasıtasıyla Türk ve Hollanda iş dünyası temsilcileri arasındaki işbirliğinin arttırılması hedefiyle faaliyetler yürütecek olan ‘Hollanda görev Gücü’nün hedefleri şöyle belirlenmiştir:
- Türkiye ve Hollanda arasındaki ikili ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla toplantılar/etkinlikler düzenlemek,
- TÜSİAD’ın Hollanda’daki muadil kuruluşu ve ilgili paydaşlar ile biraraya gelmek suretiyle iki ülke arasındaki iş ilişkilerini / işbirliklerini güçlendirmek,
- İlgili paydaşlarla olan diyaloglarda, Türk iş dünyası ve Türkiye’deki iş yapma ortamı ile ilgili bilgiler paylaşmak; Türkiye’nin AB üyeliği ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecini vurgulamak,
- Hollanda’nın teknoloji gibi katma değeri yüksek iş alanlarında ve Afrika ve Doğu Asya gibi diğer bölgelerde Türk iş dünyasına sunduğu fırsatların daha iyi değerlendirilmesine katkı sağlamak.
AMSTERDAM TOPLANTISIAmsterdam’da yapılan toplantıda yer alan (soldan sağa) Nazif Ertekin, Can Yücaoğlu, Pınar Salda, Rıza Kadılar ve Murat Başbay.
‘Hollanda Görev Gücü’nün, Amsterdam’daki Corenden’a ait College Hotel’de yaptığı toplantıya TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Küresel İlişkiler ve AB Yuvarlak Masa Başkanı Bedii Can Yücaoğlu ve TÜSİAD Hollanda Görev Gücü Başkanı Dr. Rıza Kadılar, Hollanda’daki Türk ve Hollandalı iş dünyası temsilcileri katıldılar.
Toplantıda, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım alanındaki işbirliği olanakları ile Hollanda’daki teknoloji alanında girişimcilik ekosistemine ilişkin fırsatlar görüşüldü.
TÜSİAD’DAKİ GELİŞMELER
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi kuruluşlarda bir araya gelen büyük sermaye çevreleri, bağımsız hareket edememek ve hükümete karşı etkili bir güç oluşturamadıkları gerekçesiyle bir derneğin etrafında birleşmeye karar verdi.
1960’lı yıllarda sendikal hareketlerle sol kesimin siyasi açıdan güçlenmesi ve 12 Mart Muhtırası örgütün kurulmasını hızlandırıcı etkenler oldu. Önde gelen 12 sanayicinin 2 Nisan 1971’de verdiği imza sonucunda, hükümet örgütün kuruluşunu 20 Mayıs 1971’de resmen kabul etti. Derneğin ilk genel sekreteri Güngör Uras oldu (1974-1980).
SİYASETTE SÖZ SAHİBİ OLDU
TÜSİAD başlangıçta siyasi açıdan fazla etkili olmamasına rağmen, 1970’lerin sonlarına doğru ekonomik ve politik anlamda gittikçe güç kazandı.
Hükümetin istifasını talep eden gazete ilanları vererek 15 Mayıs 1979’da başlattığı kampanya, Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümetin düşmesinde önemli rol oynadı. Ondan sonra kurulan Süleyman Demirel başkanlığındaki azınlık hükûmetine de destek vererek, 24 Ocak Kararlarının alınmasında kilit rol üstlendi.
1995 genel seçimlerinde Refah Partisi’nin (RP) birinci olması üzerine TÜSİAD, tarihinde ikinci defa verdiği gazete ilanlarıyla Anavatan Partisi (ANAP) – Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonunun oluşmasını destekledikleri ilan etti.
KADIN BAŞKAN SEÇİLİNCE DERNEĞİN ADI DEĞİŞTİ
25 Ocak 2007’de Arzuhan Doğan Yalçındağ TÜSİAD’ın yeni yönetim kurulu başkanı seçilerek, TÜSİAD’ın tarihindeki ilk kadın yönetim kurulu başkanı oldu. Çalkantılı bir dönem geçiren Yalçındağ, daha sonra görevi Ümit Boyner’e teslim etti.
12 Aralık 2009’da Ümit Boyner, TÜSİAD’ın tarihinde seçilen ikinci kadın yönetim kurulu başkanı oldu. Ümit Boyner de çalkantılı bir dönem geçirdi.
18 Ocak 2018’deki 48. Olağan Genel Kurul’da ‘Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’ adı, ‘Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ olarak değiştirildi.
TÜSİAD YÖNETİM KURULU (2022-2024)
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) 52. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 29 Mart 2022 günü gerçekleştirilmişti. Genel Kurul’da yapılan oylamada, iş insanı Orhan Turan, TÜSİAD’ın yeni başkanı seçildi.
TÜSİAD’ın yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:; Cevdet Alemdar, İzel Levi Coşkun, Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Ozan Diren, Perihan İnci, Çağatay Özdoğru, Murat Özyeğin, Mehmet Tara, Serpil Veral, Elvan Ünlütürk ve Bedii Can Yücaoğlu.
TÜSİAD’ın 29 Mart 2022 tarihinde yapılan genel kurulunda, Yönetim Kurulu Başkanlığına 2 yıllığına Orhan Turan seçildi. Devir teslim törenin konuşan yeni TÜSİAD Başkanı, “Gençlere hayallerini bu ülkede gerçekleştirmelerini sağlayacak bir Türkiye’yi inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. İnsan, bilim ve kurumları öncelik olarak belirleyen bir ülke olmanın yol haritasını tartışacak, yeniden biz olabilmek için ümidimizi asla kaybetmeyeceğiz. Bu ümide sarılmanın Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetimizin yüzüncü yılının arifesinde büyük anlam taşıdığına inanıyoruz” dedi.
‘HOLLANDA’YA GÖÇ’ KONULU FOTOĞRAF SERGİSİ UTRECHT’TE AÇILDI…
Belediye Başkanı Sharon Dijksma’nın ev sahipliğinde açılan sergiye Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan, 6 ülkenin diplomatları, milletvekilleri ve siyasetçiler katıldı.
17 Ekim’e kadar açık kalacak olan sergide, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’ya gelmiş ve kalkınmada büyük rol oynamış, birinci nesil işçilerin fotoğrafları ve hayat hikâyeleri yer alıyor.
Daha önce, Türkiye ve Hollanda’nın çeşitli kentlerinde ‘Gurbette’ sergilerini açan Atlas Kültür Merkezi, bu kez İtalyan, İspanyol, Yugoslav, Türk, Faslı ve Yunan işçilerinin fotoğraflarını sergiliyor.
UTRECHT,- Daha önceleri Türkiye ve Hollanda’nın çeşitli kentlerinde, ‘Gurbette’ adlı fotoğraf sergileriyle, Türk işçilerini tanıtan Atlas Kültür Merkezi, şimdi de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu ülkeye gelerek, kalkınmada büyük rol oynayan diğer ülke insanlarının da fotoğrafları ile yeni bir sergi açtı.
Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma’nın ev sahipliğindeki açılışa Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan, 6 ülkenin diplomatları, milletvekilleri ve siyasetçiler katıldı.
17 Ekim’e kadar açık kalacak olan sergide, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’ya gelmiş ve kalkınmada büyük rol oynamış, birinci nesil işçilerin fotoğrafları ve hayat hikâyeleri yer alıyor.Ayrıca, organizasyonun mimarı olan Şahin Yıldırım, Hollanda’nın kalkınmasında büyük rol oynayan İtalyanlar (1960), İspanyollar (1961), Türkler (1964), Yunanlılar (1966) Faslılar (1969) ve Yugoslavlar (1970)’dan oluşan birinci nesilden insanların anısına bir anıtın da, bu yıl içinde yine Utrecht’te kurulacağını belirtti.
Sergiye ev sahipliği yapan Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, “Göçmen tarihi, Hollanda tarihinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. 1960’lı yıllarda buraya işçi olarak gelen insanların, şimdi toplumun her yerinde temsil ediliyor olması bizim için kıvançtır. Kültürel çalışmaları sayesinde farklı toplumları ve görüşleri yan yana getirdiği için emek sarf eden Atlas Kültür Merkezi çalışanlarına, gönüllülerine ve yöneticilerine şükranlarımı sunarım. Bu tür çalışmaların yapılması bizi bir birimize kaynastırır, ön yargılarımızı kırar ve ayrışmaları önler.” dedi.
Açılışa katılan Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan ise, “Hollanda’da yaklaşık 500 bini aşkın bir Türk topluluğu bulunmaktadır. Yaklaşık 25 bin küçük ve orta ölçekli işverenlerimizle bu toplumun bir parçasıyız. Zamanında ‘işçi, göçmen ve yabancı’ terimlerinin yerini, artık ‘Hollandalı Türkler’ almalıdır.” diye konuştu.
İtalyan Büyükelçiliği adına konuşan Maria Pia Bianconi, “İtalyan ve Hollanda tarihi büyük bir geçmişe dayanmaktadır. İtalyanlar 2000 yıl önce Hollanda’yı ele geçirmişlerdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İtalya’dan Hollanda’ya geçici işçi akımı başlamıştı. İtalya ve Hollanda ilişkileri, tarihte olduğu gibi şu anda da siyasi, ekonomik, kültürel bağlamda güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bugün burada Hollanda’ya Göç ve Fotoğraf Sergisin’de de, İtalyanlar’ın hikâyesini okuduğumuz zaman bunu görebiliyoruz.” dedi.
Fas’ın Utrecht Başkonsolusu Nabila Azougrah ise, “Hollanda’da çok yönlü ve kucaklayıcı kültürel faaliyetlere her zaman ihtiyacımız var. Bu sergi, sadece toplumları değil, ayrıca ülke temsilcileri arasında da köprü vazifesi görüyor. Sergideki hikyelerê baktığınız zaman, insana değer verildiğini görüyorsunuz. Atlas Kültür Merkezi’nin bu çalışmanın çok değerli olduğu görüyoruz.Bu konulardaki başarıların devamını diliyorum.” dedi.
Hollanda’nın tanınmış violisti Eddi Solomun müziği eşliğinde misafirlere ikramda bulunulan ve program sonunda, birinci nesilden bir kaç kişi ile söyleşiler yapıldı. Duygu dolu anların yaşandığı ve bazı katılımcıların göz yaslarını tutamadığı söyleşilerden bazıları şöyle:
Necati: “54 yıldır Hollanda’dayım ve hiç bir zaman kendimi böylesi farklı duygular içinde hissetmemiştim. Bizim hayat hikâyemizi unutmayan, bunu arşivleyen ve yeni nesillere aktarılmasında büyük emek sarf eden yöneticilere çok teşekkür ederim.”
Ries: “Ben 1960 yılından bu yana Utrecht şehtinde yaşıyorum. Hollanda’da etnik azınlıkların yaşadıkları zorlukları, güzellikleri ve acılarına yakından şahitlik ettim. Geçmişten, geleceğe doğru Hollanda’daki ortak tarihimizi ele aldıkları için Atlas Kültür Merkezi’ne minnettarım.”
Hollanda’ya Göç ve Fotoğraf Sergisi 17 Ekim’e kadar Utrecht tren istasyonu yanında ziyaretcilerini bekliyor.
Not: Atlas Kültür Merkezi, 2024 yılına doğru giderken, Türklerin Hollanda’ya göçünün 60’ıncı yılı çerçevesinde, ‘Gurbette’ adında bir sergi çalışmasını sürdürüyor. Merkez’in, bu çerçevede bir çok üniversite ve kurumla görüşmeleri devam ediyor. Bu çalışmaya katkıda bulunmak isteyenler [email protected] mail adresi ile, başvuruda bulunabilirler.
ATLAS KÜLTÜR MERKEZİ’Nİ TANIYALIM:
Başarılı bir şekilde geçen organizasyonların baş mimarı olan, Atlas Kültür Merkezi’nin kurucusu ve Başkanı olan Şahin Yıldırım, bu güne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını şöyle dile getiriyor:
“Atlas Kültür Merkezi, 2011 yılında Hollanda’nın Den Haağ şehrinde oturan ikinci nesilden bir grup Türk’ün girişimiyle çalışmalarını başlatılmış ve 2014 yılında Hollanda yasalarına göre kurulmuştur. Atlas Kültür Merkezi’nin amacı, birinci nesil Türk, Faslı , İtalyan, İspanyol ve Yunan işçilerin hayat hikâyelerini ve burada yaşadıkları yarım asırlık tarihi, araştırmak, muhafaza etmek ve oluşan kollektif tarihimizi gelecek nesillere aktarmaktır. Atlas Kültür Merkezi ayrıca, Hollanda genelinde eğitim programları, konferanslar, resim sergileri ve film günleri düzenleyerek farklı etnik guruplar arasında kaynaşmayı sağlıyor ve bu alanda farkındalık oluşturuyor.
Daha önce Atlas Kültür Merkezi olarak desteklediğimiz ve gerçekleştirdiğimiz bazı projeler şöyle:
Atlas Kültür Merkezi 2012 yılında Hollanda-Türkiye ilişkilerinin 400’üncü yılı çerçevesinde aktif rol oynayarak ‘Prins en Pasja’ sergisine ve Hollanda-Türkiye ilişkilerine katkı sunmuştur.
Bunun yanı sıra, 2014 yılında Hollanda’ya göç eden birinci nesil Türkler ile alakalı ilk defa çok kapsamlı bir araştırma yaparak ’50 jaar, 50 verhalen’ (50 Yıl 50 Hikâye) adlı eser yayımladı ve fotoğraf sergisi, konferanslar ve edebiyat günleri düzenledi. 2019 yılından itibaren ise Marmara Üniversitesi ortaklığıyla ‘Gurbette’ adlı bir sergi hazırladı ve bu sergi İstanbul, Ankara, Bursa, Trabzon illerinde kültür, tarih ve sanat severlerle buluşturuldu.
Atlas Kültür Merkezi 2019-2022 yıllarında ‘Karma evlilikler’ projesi ile, farklı kültürden evlenen çiftlerin karşılaştığı sorunlarını, geleceğe dair endişelerini, çocuk pedagojisi ve eğitimi ve kişiler ile ilgili önyargıları üzerinde bir araştırma yaptı.
Atlas Kültür Merkezi şu anda farklı üniversiteler ile çalışmalar yapıyor ve yüksek lisans ve doktora üzerine tez hazırlığında olan öğrencilere destek oluyor.
Ayrıca okullarda eğitim programları, konferanslar, edebiyat günleri, müzik ve eğlence programları yanı sıra, Utrecht Üniversitesi ile birlikte göçmenlerin, özelde Utrecht şehrine ve genelde Hollanda’ya yaptıkları katkılar üzerine bir araştırma yapılacak ve 2022 yılının sonunda da diğer göçmen gurupları ile birlikte bir göçmen anıtının açılışı yapılacak
Göç süreci farklı etnik, inanç ve düşünceye sahip olan insanları Hollanda’da birleştirdi, sıla artık vatan oldu ve bu da kalıcı, uyumlu, barışçı bir ortak hayatın kurulmasının yolunu açmıştır.
2036 yılına kadar Hollanda nüfusun 19 milyonu geçeceğini öngören Hollanda İstatik Kurumu, nüfusunun %29’unun farklı ırk ve etnik guruplardan oluşacağını tahmin ediyor. Özellikle Amsterdam, Rotterdam, Den Haağ ve Utrecht şehrinde şu anda azıklık etnik gurupların nüfusunun çoğunluğu oluşturduğunu göz onunda bulundurduğumuzda, Atlas Kültür Merkezinin öneminin bu farklı etnik azınlıklar arasında ve devlet kurumları arasındaki önemi daha net anlaşılmaktadır.”