Sessizce düşünsek, duyacaklar bir gün;
Olmazları olmuş sayacaklar bir gün…
Onlar bu vehimle ellerinden gelse,
Rüyâlara sansür koyacaklar bir gün.
Ârif Nihad Asya
Gelecek Partisi, ‘Cumhur İktidarı’nın Genel Kurula getirdiği ‘Dezenformasyon Yasası’na karşı sesini yükselterek, konunun en önemli paydaşlarından olan gazetecilerle görüşmelerini sürdürdü. Tüm hafta gazetecileri ziyaret eden Gelecek Partisi, son iki günde adeta bir basın çıkarması gerçekleştirdi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ve beraberindeki heyet ziyaretlerine; Fox Tv’den Tülay Ünal Öçten’i, Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya, Müzeyyen Yüce, Serkan Alan’ı, T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nu, Medyascope’tan Hıdır Göktaş ve Okan Yücel’i, Habertürk’ten, Fevzi Çakır ile Aykut Türel’i, Halk Tv’den Serhan Asker’i ziyaret ederek devam etti ve söz konusu yasa teklifinin özellikle 29. Maddesinin ifade özgürlüğüne ciddi bir darbe indirdiğini, bu yasanın adının ‘Hapsetme Yasası’ olduğunu belirtti.
Ziyarette Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ’a, Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ile Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcıları Hakverdi Altuğ, Ali Burak Topaloğlu, Mehmet Erman ve Ergün Peker eşlik etti. Özdağ, ziyarette bulunduğu medya sektör temsilcilerine başta Genel Başkan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu olmak üzere, İnsan Hakları’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Yazıcı’nın selamlarını iletti.
“İktidar yine her zamanki bildik numaralarından birini yaparak adına “Dezenformasyon Yasası” dediği aslında sosyal medyaya sansür getiren “elma şekeri içine zerk ettiği zehirli” bir yasa teklifini meclisten geçirmek üzere” diye sözlerine başlayan Özdağ, uzun zamandır artarak devam eden sansürcü anlayışın dozajının arttığını kaydetti.
Özdağ, “Biz Gelecek Partisi olarak bu yasayı gördüğümüz andan itibaren duyarlı bir tavır sergiledik bu konu Ayhan Sefer Üstün başkanımın da dahilinde 6’lı masada gündeme geldi. Elbette internet dünyasının bir yasasının olması gerekiyordu ki bir hukuk devletinde bu geç kalınmış bir şeydi. Önümüzde şuan bu yasa var, bu yasa komisyondan olduğu gibi geçti. Bu yasa komisyondan geçerken de hükümet kanadı Yargıtay’dan üye istedi konu ile ilgili. Yargıtay üyesi söz konusu yasanın 29. Maddesine atıfta bulunarak ‘çok muğlak ifadelerden dolayı gri alanlar oluşturur, yargının işini zorlaştırır, karmaşa olur, AYM sorun yaşar, AİHM’de de Türkiye suçlu duruma düşebilir’ diyerek uyarıda bulunduğu zaman MHP milletvekili ‘siyaset yapıyorsunuz, boş konuşuyorsunuz’ gibi bir ifade kullandı. ‘Ben yaparsam bu yasayı hepiniz onaylayacaksınız’ mantığı, Saddam’ın, Kaddafi’nin, Hitler’in dünyasından ne farkı var neden Yargıtay’dan bir hukukçu çağırdınız o halde?” diye sordu.
Gelecek Partisi olarak internet yasasının çıkmasında yana olduklarını ancak Cumhur iktidarının şeker elması gibi görünen bu internet yasasının içine zehir enjekte ettiğini önemli vurgulayan Özdağ, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz internet yasasının çıkmasından yanayız, internet habercilerinin basın kartı almalarını, ilan almalarını, yazılı medyanın faydalandığı her haktan faydalanmaları gerektiğini düşünüyoruz ama kusurlu gördüğümüz;
Bir, yerel medya ve internet medyasının sayısını azaltmaya yönelik ağır kriterler getirecekler.
İki, 29. Madde ile susturma değil, sansür değil hapse atmanın yolunu açacaklar. Bu maddeler elma şekerinin içerisindeki zehirdir. Elma şekerine evet ama içindeki zehre hayır. 29. Madde… Bu yasa bir sansür yasası değil, bir susturma yasası değil çünkü sussak gözümüzle konuşuruz, dudak okuyarak konuşuruz, bu bir sansür yasası da değil çünkü sansürde ‘Ahmet demek yasak’ denir ve siz bunun yerine başka kelimelerle imgelem yaparak bu yasağı aşarsınız, sembollerle, hikayelerle anlatırsın derdini ve yasağı aşarsınız, bu hapsetme yasasıdır! Bu yasa sizin mesleğinizi elinizden almak, özgürlüğünüzü kısıtlamak gibi sonuçlar getirir” diye konuştu.
“TÜRKİYE HER GEÇEN GÜN BİR HUKUK DEVLETİ OLMAKTAN ÇIKIYOR OTORİTERLEŞİYOR”
“Biz Gelecek Partisi olarak diyoruz ki, Cumhur Partisi şimdiye dek kendi yandaş veya kendini destekleyen basın organlarının yaptığı hataları görmüyorlardı, fakat muhalefete sıra gelince RTÜK’ün gözleri adeta bir teleskop gibiydi, hala öyle” diyen Özdağ, Türkiye her geçen gün bir hukuk devleti olmaktan çıkıyor, otoriterleşiyor ve bir kanun devleti haline getirilmek isteniyor. Ve o kanunları da bir adalet yolu çıkmasın diyerek kişilere yorumlatmaya çalışıyorlar. Ama bizler Gelecek Partisi olarak daha sağlıklı bir internet yasası için yanınızdayız sizleri destekliyoruz” dedi.
Özdağ, “Cumhur Partisi her geçen gün halk nezdinde zayıflarken devlette ve bürokraside güçlenmek için siyasi mühendislik yolu ve zaman zaman da kanuni düzenlemelere ihtiyaç duymakta. Hangi iktidar ayakta kalmak için siyasi ve kanuni mühendisliklere başvurduysa yıkılmıştır. Bu iktidar da gelecek dönem olmayacağının işaret fişeğini bir yandan seçim kanunu ile bir yandan bu dezenformasyon yasası ile göstermiştir.
Basın özgürdür, asla hapsedilemez, siyasetçiler de asla susmaz. Gönül ister ki bu 29. Maddeyi bu yasadan tamamen çıkarsınlar, eğer bu maddeyi tamamen çıkarmazlarsa keser döner sap döner gün gelir hesap döner, bu ayarını bozdukları kantar bir gün gelir onları da tartar” ifadelerini kullandı.