…ANLAYABİLDİK Mİ?..(Köşe yazısı)

Mustafa TEMİZER      

Yüz yıla yakın zamandır ülkemiz ve bölgemizdeki gelişmelerden sonra Milli Mücadelenin ne büyük bir mücadele olduğunu, hedeflerinin ne ulvi yüce hedefler olduğunu anlayabildik mi?..

Bölgemizdeki İslam adına kurulan örgütler, verilen fetvalar, işlenen cinayetler, İslam ülkelerinin(!) izlediği politikalar, isyanlar ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra;  Dinin istismar edilmeden, hurafeler karıştırılmadan kaynağından doğru öğrenilmesi, sahte din adamlarına itibar edilmemesi, Hz. Peygamberin hayatının örnek alınması için atılan adımların önemini anlayabildik mi?..

Cumhuriyet sonrası birilerinin Atatürk ve milli değerlerimizi, birilerinin de dini ve manevi değerlerimizi istismar ettirip Milli Mücadeleyi ve Cumhuriyeti hedefinden nasıl saptırdıklarını anlayabildik mi?..

Dini ve milli değerlerimizi savunduğumuzu zannederek Milli Mücadele ruhundan, Milli Mücadelenin ulvi, evrensel hedeflerinden nasıl uzaklaştığımızı,  milletin kendi değerlerine yabancı ve düşman hale gelmesine nasıl alet olduğumuzu anlayabildik mi?..

Dış politikada, projeler üretemeyip sözde dost ve müttefik emperyalist ülkelerin projelerine ortak olarak, içerde sağcı-solcu, dinci-Atatürkçü, evetçi-hayırcı gibi ayrışarak Mustafa Kemal’in “Yurtta barış, dünyada barış.” ilkesinden nasıl uzaklaştığımızı, nasıl yalnız bırakılıp dostsuz kaldığımızı anlayabildik mi?..

Cumhuriyetin, milli ve manevi değerlerimizin kimler tarafından nasıl istismar edildiğini, milletin nasıl aldatıldığını anlayabildik mi?… İstismarcılar yüzünden Kurtuluş  Savaşı öncesi şartlarla karşı karşıya olduğumuzu, kurtuluşun her alanda yeni bir milli mücadele ile mümkün olacağını anlayabiliyor muyuz?..

Elli yıldan beri tehlikeyi haber veren, “Milletim uyan! diye ısrarla milleti uyarmaya çalışan. Kurtuluş için milleti “Yeniden Milli Mücadele” ye davet eden Millet Partisinin Kurucu Genel Başkanı rahmetli Aykut Edibali’yi, onun yetiştirdiği Yeniden Milli Mücadeleci milli kadroların bıkmak usanmak bilmeyen gayret ve çabalarını, bütün kınama, engelleme ve imkansızlıklara rağmen her türlü zorlukları aşarak büyük fedakarlıklarla “Milletim uyan!” çağrısıyla milleti uyandırma, Yeniden Milli Mücadeleye sevk etme çalışmalarının önemini anlayabiliyor muyuz?..

Bu çağrıya icabet etmenin kendimiz, ailemiz, milletimiz, bölgemiz ve insanlık için ne denli bir önem arz ettiğini, davete icabet etmenin dini, milli ve insani bir görev olduğunu anlayabiliyor muyuz?..

Görevimizin ihmali halinde milletimizin, ailemizin, çocuklarımızın, torunlarımızın ve insanlığın geleceğinin karartılacağını düşünebiliyor muyuz?..

İştirak etmediğimiz çilesine katlanmadığımız bir kurtuluşun mümkün olmayacağını, kurtarıcılar beklemenin bize ancak yeni efendiler kazandıracağını biliyor muyuz?.

Milletimizin uyanması görev ve sorumluluklarını hatırlaması, milletimizin ve insanlığın kurtuluşuna vesile olarak yeni bir Milli Mücadele içinde olması dilek temenni ve duasıyla…