Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı son bir yılda yüzde 14,8 artışla 68,9 milyona ulaştı.
Her yıl 230 ülkede insanların çevrimiçi davranışlarına ilişkin küresel raporlar hazırlayan We Are Social ve Kepios’un “2022 Dijital Türkiye” raporuna göre, Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 80,8’i sosyal medya kullanıyor.
KULLANICI SAYISINDA YOUTUBE İLK SIRADA
Youtube, Türklerin en fazla ilgi gösterdikleri sosyal medya platformu. 57,4 milyon kullanıcısı olan Youtube’u, 52,15 milyon kullanıcıya sahip Instagram izliyor.
Facebook 34,4 milyon, Tiktok 25,56 milyon, Messenger 16,8 milyon, Linkedin 17,2 milyon, Twitter 16,1 milyon, Snapchat ise 12,9 milyon kullanıcı sayısına sahip.
INSTAGRAM TÜRKLERİN FAVORİSİ
Türkiye’deki internet kullanıcılarının yüzde 44,9’u, “Sosyal medya platformu arasında favoriniz hangisi” sorusuna “Instagram” yanıtı veriyor. İnternet kullanıcılarının yüzde 19,8’i ise bu sorunun yanıtı olarak “WhatsApp” diyor. Twitter yüzde 9,2’lik oranla üçüncü sırada yer alırken Facebook yüzde 8,4 oranla dördüncü, Tiktok da yüzde 6,3’lük oranla beşinci sırada yer alıyor.
E-TİCARET REKLAMLARI SOSYAL MEDYAYA KAYIYOR
Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, söz konusu rapora göre internet kullanıcıların yüzde 98,5’inin en az bir sosyal medya hesabının bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Sosyal medyanın bu denli büyük kitlelere ulaşması, e-ticaretin reklamlarını bu alana kaydırmasına neden oldu.
Türkiye’de 2022 yılı itibariyle 44 milyon e-ticaret müşterisi var. Hedef, müşteri sayısını günün 8 saatini internette, 2 saat 59 dakikasını ise direkt sosyal medyada geçiren 68,9 milyonun tamamına ulaşmak. Bu kitlenin tamamı e-ticaret ekosistemine dahil edilirse, halen 400 milyar lira civarında olan yıllık e-ticaret hacmi 750-800 milyar liraya ulaşır.
Sanayide 1 kWh elektrik için II. dönemde ortalama 96,8 kuruş ödendi Sanayide 2021 yılı II. dönem(1) elektrik fiyatlarına bakıldığında, tüketicilerin 1 kWh elektrik için ödediği tutar bir önceki döneme göre %48,9, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %68,9 artarak ortalama 96,8 kuruş oldu.
Konutlarda, 1 kWh elektrik için, tüketicilerin 2021 yılı II. döneminde ödediği tutar bir önceki döneme göre %13,7, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %23,0 artarak ortalama 90,4 kuruş oldu.Elektrik ortalama birim fiyatları, II. Dönem: Temmuz-Aralık, 2021
Sanayide 1 m3 doğal gaz için II. dönemde ortalama 338,1 kuruş ödendi
Konutlarda 1 m3 doğal gaz için II. dönemde ortalama 224,0 kuruş ödendi
Şubat ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %25,4, ithalat %44,5 arttı
Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2022 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %25,4 artarak 20 milyar 4 milyon dolar, ithalat %44,5 artarak 27 milyar 885 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Şubat döneminde ihracat %21,4, ithalat %49,2 arttı
Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %21,4 artarak 37 milyar 580 milyon dolar, ithalat %49,2 artarak 55 milyar 733 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Şubat ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %25,5, ithalat %26,8 arttı
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Şubat ayında %25,5 artarak 15 milyar 246 milyon dolardan, 19 milyar 130 milyon dolara yükseldi.
Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %26,8 artarak 15 milyar 523 milyon dolardan, 19 milyar 690 milyon dolara yükseldi.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 560 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %26,2 artarak 38 milyar 820 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %97,2 oldu.
Dış ticaret açığı Şubat ayında %135,5 arttı
Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %135,5 artarak 3 milyar 347 milyon dolardan, 7 milyar 881 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Şubat ayında %82,7 iken, 2022 Şubat ayında %71,7’ye geriledi.
Dış ticaret açığı Ocak-Şubat döneminde %183,3 arttı
Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı %183,3 artarak 6 milyar 408 milyon dolardan, 18 milyar 153 milyon dolara yükseldi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Şubat döneminde %82,8 iken, 2022 yılının aynı döneminde %67,4’e geriledi.
Şubat ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,4 oldu
Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Şubat ayında imalat sanayinin payı %94,4, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,4, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.
Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %93,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,8 oldu.
Şubat ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %82,8 oldu
Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2022 Şubat ayında ara mallarının payı %82,8, sermaye mallarının payı %9,7 ve tüketim mallarının payı %7,4 oldu.
İthalatta, 2022 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı %83,4, sermaye mallarının payı %9,8 ve tüketim mallarının payı %6,8 oldu.
Şubat ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu
Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 785 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 299 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 98 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 85 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 70 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %31,7’sini oluşturdu.
Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 402 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 519 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 109 milyon dolar ile İtalya, 2 milyar 45 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 1 milyar 953 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %32,0’ını oluşturdu.
İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı
İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 3 milyar 858 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 176 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 835 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 60 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 58 milyon dolar ile Hindistan izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %39,4’ünü oluşturdu.
Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 496 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 270 milyon dolar ile Çin, 3 milyar 275 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 339 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 780 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %39,8’ini oluşturdu.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %4,2 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat %4,2 arttı, ithalat %3,0 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %25,5, ithalat %44,6 arttı.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %2,8 oldu
Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Şubat ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,4’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %2,8’dir. Ocak-Şubat döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %93,9’dur. Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %2,6’dır.
Şubat ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %68,1’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,5’dir. Ocak-Şubat döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %65,6’dır. Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,7’dir.
Özel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Şubat ayında 18 milyar 836 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre, 2022 yılı Şubat ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %25,2 artarak 18 milyar 836 milyon dolar, ithalat %42,4 artarak 26 milyar 460 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Şubat ayında dış ticaret açığı %116,0 artarak 3 milyar 530 milyon dolardan, 7 milyar 625 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Şubat ayında %81,0 iken, 2022 Şubat ayında %71,2’ye geriledi.
İhracat 2022 yılı Ocak-Şubat döneminde 35 milyar 514 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2022 yılı Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %21,3 artarak 35 milyar 514 milyon dolar, ithalat %46,4 artarak 53 milyar 290 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı %150,1 artarak 7 milyar 108 milyon dolardan, 17 milyar 776 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Şubat döneminde %80,5 iken, 2022 yılının aynı döneminde %66,6’ya geriledi.
Bir önceki aya göre Mart ayında reel kesim güven endeksi %1,6 oranında azalarak 108,2 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %6,2 oranında azalarak 111,3 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %3,1 oranında azalarak 116,0 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %2,0 oranında azalarak 81,0 değerini aldı. Tüketici güven endeksi %1,9 oranında artarak 72,5 değerini aldı.
Toplam sera gazı emisyonu 2020 yılında 523,9 Mt CO2 eşdeğeri oldu
Sektörlere göre emisyon miktarında enerji sektörü ilk sırada yer aldı
Enerji sektörü emisyonları 2020 yılında, 1990 yılına göre %163,3 bir önceki yıla göre ise %0,6 artarak 367,6 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı. Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları 1990 yılına göre %190,5 ve bir önceki yıla göre %14 artarak 66,8 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı.
Tarım sektörü emisyonları 2020 yılında, 1990 yılına göre %58,8 ve bir önceki yıla göre %7,5 artarak 73,2 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı. Atık sektörü emisyonları ise 1990 yılına göre %48, bir önceki yıla göre %2,1 artarak 16,4 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı.
CO2 emisyonlarındaki en büyük payı enerji kaynaklı emisyonlar oluşturdu
CH4 emisyonlarının %61’i tarım, %22,1’i atık, %16,9’u enerji ve %0,02’si endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı sektöründen(1); N2O emisyonlarının ise %80,3’ü tarım, %9,1’i enerji, %5,6’sı atık ve %5’i de endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı sektöründen kaynaklandı.
Seçilmiş tarla ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2020-2021
Seçilmiş meyve ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2020-2021
Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülen “Türkiye ve AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu Programı” kapsamında Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) ortaklığında düzenlenen “Etki Yatırımı ve Sivil Toplum Konferansı” 29 Mart’ta gerçekleşti.
Pozitif ve ölçülebilir sosyal ve çevresel fayda yaratarak finansal getiri elde etmeye odaklanan ve dünya çapında 2,3 trilyon dolar seviyesine ulaşan etki yatırımı modeli, Türkiye’nin en güçlü sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla masaya yatırıldı. T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülen “Türkiye ve AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu ve Sivil Toplum Destek Programları” Teknik Yardım Projesi kapsamında Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) ortaklığında düzenlenen “Etki Yatırımı ve Sivil Toplum Konferansı”, 60 katılımcı ile 29 Mart 2022 tarihinde gerçekleşti. Konferansta; girişimci hayırseverlik, şeffaflık ve kapsayıcılık, etki ölçümü ve yönetimi temaları çerçevesinde paydaşların yeni iş birlikleri kurabildiği ve birlikte yeni fikirler üretebildiği bir zemin yaratıldı. Konferans, AB Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı Ahmet Hakan Atik, Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Şimşek, AB Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Birliği İşleri Uzmanı Duygu Yardımcı ve EYDK Genel Sekreteri Dr. Onur İlhan’ın açılış konuşmaları ile başladı. Dr. Onur İlhan: “Girişimci hayırseverlik kavramını ülkemizde yerleştirmek için öncelikle farkındalık yaratmak ve ortak bir dil geliştirmek gereklidir.” dedi. Proje Uygulama Daire Başkanı Ahmet Hakan Atik yaptığı açılış konuşmasında; sivil topluma yönelik en köklü hibe programlarından birini uygulayan ve Sivil Toplum Sektörünün lider kuruluşu olan AB Başkanlığının sivil topluma yönelik desteklerin ve projelerin etki perspektifiyle planlanıp değerlendirilmesine verdiği önemini vurguladı. “Başarı Hikayeleri ile Ufuk Turu” paneli gerçekleşti Konferans kapsamında; etki yatırımına dair somut süreçlerin ve etki ekosisteminde sivil toplum kuruluşlarının yerinin ele alındığı “Başarı Hikayeleri ile Ufuk Turu” paneli düzenlendi. EYDK Genel Sekreteri Dr. Onur İlhan’ın moderasyonunda gerçekleşen panelin konuşmacıları arasında, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül, Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) Genel Müdürü Mehru Aygül ve Açık Açık Derneği Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi İ. Renay Onur yer aldı. Etki yatırımlarında sivil toplumun dönüştürücü rolü konuşuldu Konferansın ikinci yarısında ise “Girişimci Hayırseverlik”, “Etki Ölçümü ve Yönetimi” ve “Şeffaflık ve Kapsayıcılık” konularında çalıştay oturumları gerçekleşti. Oturumlarda 32 farklı kurum, etki yatırımlarında sivil toplumun dönüştürücü rolü hakkında görüş ve önerilerini sundu. Konferansta toplanan veriler yol haritası olacak EYDK bünyesinde faaliyete geçecek sivil toplum çalışma grubu, konferans boyunca toplanan verileri, eylem odaklı bir rapor hazırlanması için kullanacak. Hazırlanan rapor bir yol haritası olarak benimsenerek, sivil toplum ve etki yatırımları arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirici aksiyonların alınmasını sağlayacak.Toyota’dan CO2’siz Hidrojen İçin Yeni İşbirliği
Toyota ve ENEOS, Japonya’ya yapılan geleceğin şehri Woven City’de kullanılmak üzere CO2’siz hidrojen üretimi ve kullanımına yönelik bir anlaşma imzaladı. Toyota ve ENEOS, Woven City ve yakıt hücreli araçlar için hidrojen üretmek için çalışmalara hemen başlayacaklar. Anlaşmaya göre Woven City’nin yakınına bir hidrojen yakıt ikmal istasyonunun inşası ve işletmesi için harekete geçildi. Bu çalışmalar arasında hidrojenin verimli bir şekilde tedarik ve talep edilmesiyle ilgili yönetim sistemi operasyonu da yer alacak. Hidrojen dolum istasyonunun, Woven City’nin 2024-2025’teki açılışından önce faaliyete geçirilmesi planlanıyor.
Yapılacak hidrojen istasyonu, Woven City ve çevresindeki hidrojen ihtiyacını da karşılayacak. Bu işbirliği ile karbon-nötr bir toplum oluşturmaya yönelik adımları hızlandırması amaçlanıyor. Bu model, önce Woven City’de ve sonunda dünyada temiz enerji işleyişinin gerçekleşmesini de kolaylaştıracak.
Toyota’nın benzersiz projesi Woven City’nin insan odaklı bir şehir olarak insanların günlük yaşamlarında daha mutlu olduğu, yenilikçi fikirlerin sergilendiği ve mobilitenin ilk örneklerinin kullanıldığı bir şehir olması planlanıyor.
TEKSMER döngüsel ekonomi tabanlı, Tübitak destekli Ar-Ge projelerinin çıktılarını paylaştı
TEKSMER, Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen “Teknik Tekstillerin Gücünü Keşfet. Tekstile Değer Kat” temalı lansmanında, 2014 yılı kuruluş tarihinden bu yana geliştirdiği fonksiyonel, sürdürülebilir, geri dönüştürülebilir liflerin tanıtımını yaptı.
Tanıtım konuşmaların ardından Fuaye alanında koruyucu tekstillerden, sağlık alanına, otomotivden, ev ürünlerine kadar uzanan birçok alanı kapsayan döngüsel ekonomi tabanlı, TÜBİTAK destekli birçok Ar-Ge projesinin çıktıları sektör ile paylaşıldı.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz, “TEKSMER- Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi; Tekstil ve hazır giyim sektörünün teknik tekstiller alanında rekabet gücünü arttırmak, sanayinin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek nitelikte üniversite-sanayi iş birliği ile araştırma projelerinin geliştirilmesini sağlamak amacıyla, 2014 yılında İzmir Kalkınma Ajansı’nın desteği ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin ortaklığında kuruldu.” dedi.
Ege Bölgesi katma değeri yüksek tekstil ürünlerinin merkezi oluyor
İşbırakmaz, “Projenin tamamlanması ile TEKSMER, Ege İhracatçı Birliklerimizin bünyesindeki Tekstil ve Konfeksiyon Birliklerinin ortaklığında 2017 tarihinde TEKSMER Eğitim Danışmanlık Araştırma ve Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. adı altında tüzel kişiliğine kavuştu. Bu tarihten itibaren, çok sayıda teknik eğitim ve danışmanlık hizmeti verilirken aynı zamanda sektörün ihtiyacına cevap verebilecek veya yol gösterecek çok önemli teknik raporlar hazırlanarak sektörümüze sunuldu. TEKSMER’de oluşan know-how, akademinin katkıları ve tekstil ve hazır giyim sektörlerinin ilgi ve desteği ile daha güçlü projeler oluşacağına bu sayede katma değeri yüksek tekstil ürünlerinin artık ülkemizde ve özellikle bölgemizde daha fazla üretileceğine inanıyorum.” diye konuştu.
TEKSMER’i katma değer yaratmak için kurduk
TEKSMER Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, “Elimizdeki en önemli malzeme; polyester sentetik elyaflar. Bunun yanında daha tanımadığımız bir çok polimer var. Bu polimerlerin matematiğini tam olarak bilmiyoruz. Henüz bilmediğimiz polyesterin ve diğer polimerlerin bir çok fonksiyonel özelliği var. Araştırma geliştirme çalışmaları çok önemli. İki dolarlık polyester iplikten katma değerli ürün yaratmak mümkün. Biz TEKSMER’i katma değer yaratmak için kurduk. Bugün konvansiyonel firmaların teknik tekstil firmasına dönüşmesi çok kolay. Ama önemli olan Ar-Ge desteği. Elyafa life sahip olmak demek gerçek katma değere sahip olmak demek.” dedi.
Sektördeki tüm paydaşlarımızı TEKSMER ile ortak projeler yapmaya davet ediyoruz
TEKSMER Yönetim Kurulu Başkanı Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Turan Göksan, “Tekstil sektörümüzün global rekabet ortamında varlığını koruyabilmesi için yarattığı katma değerden dolayı “teknik ve fonksiyonel tekstiller” alanı tekstil endüstrisi için bir çıkış noktası ve gelişmeye son derece açık bir alan olarak göze çarpmaktadır. Tekstil ve Hazır giyim Birliklerimizin ortaklığıyla kurulan TEKSMER de zaten sektörümüzün bu hedefe yönelmesi için kuruldu. Teknik tekstiller alanında, özellikle fonksiyonel lifler geliştirme konusunda araştırma ve geliştirme çalışmaları yürüten TEKSMER’i, sektördeki konumumuzu daha da güçlendirmek ve pazarda rekabetimizi arttırmak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Sektördeki tüm paydaşlarımızı TEKSMER ile ortak projeler yapmaya davet ediyoruz.” dedi.
AR-GE faaliyetleri TEKSMER ile gelişiyor
Göksan, teknik tekstilleri test edecek kapasitede, akredite laboratuvar alt yapısına sahip, laboratuvar tipte bikomponent lif çekim sisteminin bulunduğu TEKSMER Merkezi’nin, Ar-Ge faaliyetlerinin sürekli ve hızlı bir şekilde yapılmasına olanak sağladığını sözlerine ekledi.
“TEKSMER, lif aşamasından başlayarak sunduğu yenilikçi çözümler ile fonksiyonel, sürdürülebilir ürünler geliştirme, ürün gamını çeşitlendirme anlamında bize ciddi katkılar sağlıyor. Lansman alanında gördüğünüz; Koruyucu tekstillerden, medikal alanına, otomotivden, ev ürünlerine kadar uzanan birçok alanı kapsayan döngüsel ekonomi tabanlı, Tübitak destekli birçok Ar-Ge projesi üzerindeki çalışmaları devam ediyor. TEKSMER’in geliştirdiği ve üzerinde çalışmaya devam ettiği projeler sanayimizden de destek alarak daha ileri seviyelere ulaşır ve ihracatımıza sağladığı katma değer ile Bölgemiz ve ülkemiz ihracatına daha büyük katkılar sağlar.”
Türkiye dünyada en büyük 8’inci teknik tekstil ihracatçısı
TEKSMER-Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Dr. Devrim Göktaş Başer ise son 10 yılın üretim verilerine göre 2010 yılında 96 milyar dolar olan dünya teknik tekstil ihracatının 2020 yılında yüzde 6,1 artarak 113,5 milyar dolar değerinde gerçekleştiğini açıkladı.
“İhracat alt ürün gruplarına baktığımızda yüzde 21 pay ile teknik tekstil materyalinden hazır giyim, yüzde 16,7 pay ile dokunmamış mensucat, yüzde 10,1 pay ile cam lifini görmekteyiz. Çin yüzde 32,8 pay ile birinci, Almanya yüzde 7,5 pay ile ikinci, ABD yüzde 6,6 pay ile üçüncü. Türkiye ise yüzde 2,4 pay ile en büyük 8’inci teknik tekstil ihracatçısıdır. Dünya Teknik Tekstil İhracatında Türkiye’nin Payı ise yüzde 1,6’dan yüzde 2,4’e yükselmiştir. 2020 yılında 2,8 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir. 19’uncu sıradan 8’inci sıraya yükselmiştir.”
Türkiye’nin Ar-Ge harcaması AB ortalamasının altında
İhracat devi ülkelerin Ar-Ge çalışmalarına 1980’den önce başladıkları ve özellikle Türkiye’nin bu ülkelerden oldukça geç başladığının altını çizen Başer sözlerine şöyle devam etti:
“Dünya ülkelerinin AR-Ge için ayırdıkları bütçelerinin ihracat seviyelerini belirlediğini burada net olarak görebiliyoruz. Almanya yüzde 3.2’lik pay, ABD yüzde 3.1’lik pay, Çin yüzde 2.2’lik pay, İngiltere yüzde 1.8’lik, Türkiye yüzde 1.1’lik pay ayırmakta. Teknik tekstil üretimi büyük oranda Ar-Ge gerektiren, sermayesi yüksek bir sektördür. TÜİK verilerine göre Türkiye gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcaması hala AB ortalaması altında olan yüzde 1,1 seviyesindedir. Ar-Ge harcamaları için ayrılan kaynağın payı yüzde 2’den fazla olan ülkeler, gelişmiş ülke kategorisinde yer almaktadır. Bu sonuç, Türkiye’de yapılan Ar-Ge çalışmalarının yetersiz olduğunu göstermektedir.”
Teknik tekstilde dünya hızını yakalamak istiyorsak Ar-Ge projeleri üretmeliyiz
Devrim Göktaş Başer, “Her yeni geliştirilen proje; tekstil firmalarının Ar-Ge faaliyetlerinin artmasına katkı sağlayacak, Ar-Ge faaliyetleriyle katma değeri yüksek ürünler üretilerek dışa bağımlılığın önüne geçilecek ve böylece uluslararası platformlarda rekabet etme gücü ve refah seviyesi artacaktır. Ar-Ge projeleri üreterek, konvansiyonel tekstil üretiminin yanında teknik tekstile alan açarak, dünyada teknik tekstil alanında yaşanan ilerlemeleri yakından takip edip reaksiyon alarak, katma değeri ürünleri ticarileştirip pazarda yer alarak teknik tekstilde dünya hızını yakalamak mümkün. Teknik tekstil ihracatının düşük olmasının ana nedeni olarak bunu söyleyebiliriz. Amacımız Türkiye’nin bu yüzdelik oranını daha yüksek rakamlara ulaştırmak. Firmalarımıza bu konuda her türlü desteği sunuyoruz.” dedi.
Hollanda, Belçika, İtalya ve Tayvan ile irtibat halindeyiz
TEKSMER-Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi Uzmanı Simla Şahin, TEKSMER’in geliştirdiği projelerle ilgili bilgi aktararak, “Tekstilden istenenler artık fonksiyonellik, geridönüşüm, sürdürülebilirlik. Döngüsel ekonomiye doğru bir dönüşüm var. Doğa dostu-biyolojik yeni nesil polimerler kullanılıyor. Biz 10 farklı sürdürülebilir proje/lif geliştirdik. Firmalarımızla yeni projeler geliştirebileceğimiz gibi mevcut projeleri de yeniden şekillendirebiliriz. Hollanda, Belçika, İtalya ve Tayvan’da lif geliştiren yerlerle irtibat halindeyiz.”
Lansmanda sergilenen ürünler; Güç tutuşur özellikli geri dönüştürülebilir lifler, sıcaklık artışıyla renk değiştiren termokromik lifler, kızılötesi ışınım özellikli lifler, hafif hava geçirgen özellikli hızlı nem transferi sağlayan geri dönüştürülebilir hollow lifler, koronavirüsü 2 saat içerisinde yüzde 94,38 yok eden anti viral ve anti bakteriyel lifler, hafif hava geçirgen özellikli hızlı ne transferi sağlayan geri dönüştürülebilir trilobal lifler, anti bakteriyel ve negatif iyon salınımlı kan dolaşımını artırıcı geri dönüştürülebilir lifler, geri dönüşüm hammaddeli lifler, lüminesans ışı emen ve parlayan lifler.
EMRE ERDEMOĞLU 2022-23 SONBAHAR-KIŞ “MILITARY” KOLEKSİYONU, AMSTERDAM FASHION WEEK KAPSAMINDA SUNULDU
Emre Erdemoğlu 2022-23 Sonbahar-Kış koleksiyonu, Fashion Week Istanbul’un hemen ardından Ege İhracatçı Birlikleri ana sponsorluğunda, Amsterdam Fashion Week’te sunuldu. Askeri kostümlerden, militer formlardan ilham alan ve yolu askeriyeden geçen herkese ithaf edilen “Military” koleksiyonunun sunumu için Amsterdam Fashion Week’e davet edilen tasarımcı Emre Erdemoğlu, dünya çapında koleksiyonlarını sergilemeye devam edecek.
Emre Erdemoğlu 2022-23 Sonbahar-Kış koleksiyonunda tarihteki askeri kostümlerden, militer formlardan ve dokulardan ilham alıyor. 1900-1920 yılları arasındaki birçok ismin ilham olduğu koleksiyon, tarihte kullanılan önemli detayları içinde barındırıyor. Sandıktan çıkarılan albümlerdeki asker fotoğrafları koleksiyona ruhunu veriyor. Emre Erdemoğlu 2022-23 Sonbahar-Kış koleksiyonu bugün yolu askeriyeden geçen tüm askerlerimize ithaf ediliyor.
Tüm detaylarda 1900-1920 yılları arasında kullanılan askeri üniformaların izleri günümüze özel bir dille yorumlanıyor ve askeri formlar koleksiyona enjekte ediliyor. Her sezon farklı karakterleri koleksiyonlarına işleyen tasarımcı, bu sezon da retro askeri kostümlerden ilham alarak “MILITARY” koleksiyonunu farklı bir anlatım şekliyle modaseverlere sunuyor.
Dramatize edilmeyen gerçekliğe, geleceğin abartısız, kaygıdan uzak tasvirlerine, yansımalarına ve her türlü görsel anlatımlarına odaklanan Emre Erdemoğlu’nun erkek giyim koleksiyonu; proporsiyonlarda vurgulanan yenilikler ve özellikle giyildiğinde farkını hissettiren yeni kuplar, klasik erkek giyimine dinamik bir tavır kazandırıyor. Koleksiyon, şıklık ve güven kavramları arasındaki güçlü bağdan ödün vermiyor. Yenilikçi bir sezon olarak tanımlayabileceğimiz koleksiyon; bütüncül bir yapıyla birbirini tamamlayan görünümleri, her bir parçası sayesinde özgürleşen kaliteli ürün gruplarını, kumaş seçiminden formlarına kadar her alanda nitelikli detayları, çok yönlülüğü, görsel zenginliği ve farklı alternatifleri barındırıyor.
1900-1920’ler retro askeri üniformlarından ilham alınan koleksiyon, günümüz moda akımının stiliyle harmanlanarak; oversize formda kabanlara, yüksek apoletli ceketlere, bol cepli takımlara, metalik kapamalara, militer detaylara ve uçuşan trençkotlara yer veriyor.
Deneysel tavırla yaratılan detaylar ile bütünleşen zamansız klasik yorumlar, geleneksel tavrı yeniden algılama fırsatı veriyor. Soğuk renklerin bir arada sunulduğu iki kutuplu koleksiyonu daha da çarpıcı ve eğlenceli hale getiriyor. Özel apreli kumaşlardan hazırlanan koleksiyon, Türk stiline yeni bir soluk getirme iddiasını güçlendiriyor. Açık, özür dilemeyen ve beklenmedik şekillerde kullanılıyor. Buradaki anahtar nokta, daha ağır siyahlara karşı parlak, doygun renklerle oynayarak gençlik coşkusunu karanlık ve keskin görsellerle dengelemektir. Genel etki, çoğunlukla kendini ifade etme fikriyle ilgilidir ve bu eğilim genç erkekler için bariz bir çekiciliğe sahip olsa da keskinliğin bir kısmını daha olgun müşterilere yönlendirmek içindir.
Renk paletinde askeri üniformaların izlerini hissettiren Emre Erdemoğlu, dünyevi, zengin pişmiş toprak, ilkel bir lüks duygusunu yerine getirmek için kantaşı ile eşleştirirken, yulaf sütü, petek ve İtalyan kili tonu ile duygusal bir sakinlik sağlıyor. Havacı mavilerin içinde gezinen koleksiyonda jakaranda çiçeği (mavi tropikal çiçek) ve bakır pası ruhu nazikçe canlandırıyor. Sakin mavi ve defne yaprağı da koleksiyonda iyileştirici rol oynuyor.
Farklı fitlerde yüksek bel kesimlerle geliştirilen pantolonlar, geniş omuzlu bol siluetli ceketler ve yuvarlatılmış omuzlu çalışmalar, önerileri ve tasvirleri genişletiyor. Daha genç ve daha çarpıcı siluet yaratma ustalığına konsantre olunan bu sezonda, özel dikiş teknikleri yarı terzi işçiliklerle geleceğe dönük iyimser tavrı ortaya koyuyor.
Ege İhracatçı Birlikleri kadın ve genç girişimcilere mentör oluyor
Ege İhracatçı Birlikleri’nin EMCC (European Mentoring & Coaching Council /Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği) ve Turkishwin iş birliğiyle ihracata yeni başlayan ve ihracata adım atmak isteyen kadın ve genç girişimcilere yönelik EİB Export-Up Mentörlük Programı tamamlandı.
6 aylık mentörlük programını başarıyla bitiren mentör ve faydalanıcılara Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal tarafından sertifikaları takdim edildi.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay da sertifika törenine katılanlar arasındaydı.
Türkiye’ye rol model oldu
Yönetime geldikleri andan itibaren sürdürülebilirlik üzerinde yoğun olarak çalıştıklarını vurgulayan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, 2019’da Türkiye’de İhracatçı Birlikleri arasında ilk kez dünyanın en büyük sürdürülebilirlik inisiyatifi BM Global Compact’a imza attıklarını hatırlattı.
“Global Compact’a üye olan ilk ihracatçı birliği olarak 8 Mart’ta da Global Compact ve UN Women ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri WEPs imzacısı olduğumuzu duyurduk. Ve o günden bugüne kadar Global Compact’ın öncelikli prensiplerinden biri olan; toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın işgücünün güçlendirilmesiyle ilgili birçok süreci yönettik. Bu sürecin en önemlilerinden biri; EMCC ve Turkishwin iş birliğiyle ihracata yeni başlayan ve ihracata adım atmak isteyen kadın ve genç girişimcilere yönelik 6 aylık Export-Up Mentörlük Programımızı başarıyla tamamladık. Export-Up’ın Türkiye’de gençlere ve kadınlara yönelik ihracat odaklı ilk mentörlük programı olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu yüzden ülkemizde rol model olduğunu düşünüyorum.”
EİB Export-Up Mentörlük Programı’nın ikinci dönemi 9 aylık süreci kapsayacak
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal, EİB’nin faaliyetlerini sürdürülebilir ihracatı geliştirmeye yönelik kurguladığını söyleyerek, “Ana misyonumuz sürdürülebilir ihracat artışıyla birlikte firmalarımızın ihracat ve pazarlama stratejilerini geliştirmelerine destek olmak. Biz bu hedefimize ancak kadın ve genç girişimcilerimizin sayısını artırarak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak ulaşabileceğimize inandık. Mentör ve faydalanıcılardan alınan geribildirimler doğrultusunda “Geleceğin ihracatçıları deneyimin gücüne inanıyor….” Sloganıyla başlattığımız EİB Export-Up Mentörlük Programı’nın ikinci dönemi geliştirilmiş içerikleriyle Mayıs ayında 9 aylık bir süreci kapsayacak bir şekilde başlatılacaktır. İlk programda 18 eşleşme gerçekleşti. Tekstil, hazır giyim, gıda, doğal taş, endüstriyel tasarım ve teknoloji alanında ihracata başlamak isteyen kadın ve genç girişimcilerimize; başta Koordinatör Başkanımız Jak Eskinazi olmak üzere, Birliklerimiz Başkan ve Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu üyeleri tecrübeleriyle rehberlik ettiler.” dedi.
Export-Up ülkemizi büyütecek
Turkishwin Kurucusu Melek Pulatkonak, “Bu programın ilk mezunları birkaç sene sonra mentör olarak aramızda olacak. EİB’nin Türkiye’de İhracatçı Birlikleri içinde ilk kez bunu düzenlemesi gurur verici. Bu aynı zamanda müthiş bir ekip çalışmasıyla gerçekleşti. Bu ağ yıllar sonra yüzlerce kişinin içinden geçtiği, yeni girişimcilerin kazanıldığı, ekonomiye ve istihdama katkısının olduğu gibi İzmir’i ve ülkemizi de büyütecek.” diye konuştu.
Türkiye’de kadınların girişimcilik oranı birçok ülkeye göre çok yüksek
EMCC TR 2018-2021 Dönem Başkanı ve Evolve Leadership and Coaching Kurucusu Evrim Yerli, “Kadın ve gençlerin ekonomiye ve üretime katkısı çok önemli. Verilere baktığımızda kadın istihdamı gittikçe düşüyor. Ancak Türkiye’de kadınların girişimcilik oranı birçok ülkeye göre çok yüksek. Kadınlara açılacak en önemli kapı girişimcilik kapısı. Kadınların girişimci olması daha çok teşvik edilmeli. EİB’i profesyonel yaklaşımı, uluslararası standartlarda bu konuyu ele almaları, titizlikle mentör ve faydalanıcı eşleşmelerini yapmalarından dolayı tebrik ediyorum.” dedi.
Mentörlerimiz en ince detaya kadar geri bildirimlerde bulundu
Faydalanıcılardan Ece Er Aydın, “Görüşmeler her zaman devam etmeli. Mentörlerimizin bize aktardıkları bilgiler ve tecrübeler için çok şanslıyız. Mentörlerimiz en ince detaya kadar geri bildirimlerde bulundu ve her konuda akıl danışabildik. Çok faydalı bir platform ve bütün mentörlerimiz çok yüreklendiriciydi. 6 aydan daha uzun sürmeliydi.” dedi.
İlk ihracat müjdesi
Faydalanıcılardan Fırat Koloğlu ise EİB proje ekibinin takibinin gerçekten çok başarılı olduğunu, geri bildirimleri düzenli olarak takip ettiklerini söyledi.
“Programın ikinci bölümü için geliştirilmesi gereken yönleri tespit ettiler. EİB gerçekten çok titizlikle çalıştı. Hatta bugün ilk ihracatım için anlaşmalarımı tamamladığımın müjdesini vermek istiyorum.”
Mentörümün tavsiyeleri ve doğru yönlendirmeleriyle Fransa’da bir firma ile anlaştık
Faydalanıcılardan Betül Buzludağ Aydemir, “Eşleşmeler gerçekten bu kadar güzel olabilirdi. Mentörümle çok güzel bir uyum yakaladık. Titizlikle yapılan bu eşleşmeler için EİB’e teşekkür ediyorum. Mentörümün tavsiyeleri ve doğru yönlendirmeleriyle Fransa’da bir firma ile anlaştık. Onların üretimlerini gerçekleştireceğiz. Program kapanmış olsa da bizim mentörlük ilişkimiz devam ediyor.” diye konuştu.
Mentörüm sayesinde büyük bir hatadan son anda döndük
Faydalanıcılardan Yasemin Akar, “İhracat çok zorlu bir süreç, böyle bir programı kurguladıkları için çok teşekkür ediyorum. Mentörüm sayesinde büyük bir hatadan son anda döndük. İhracat odaklı mentörlük programlarının devamının gelmesini diliyorum.” dedi.
EİB Export-Up Mentörlük Programı’nda yer alan tüm mentörler, faydalanıcılar, paydaşlar ve proje ekibi için hazırlanan doğa dostu sertifikaların yanı sıra EİB Hatıra Ormanı’na 500 adet fidan bağışlandı.
Program ile ilgili başvuru, katılım şartlarına www.export-up.org sitesinden ulaşabilir, tüm soru ve talepleriniz için koordinasyon ekibi ile [email protected] e-posta adresi aracılığı ile iletişime geçebilirsiniz.