Gürer: “Tarımda çiftçi ve üretici desteklenmezse sorunlar bitmez”

CHP Milletvekili Gürer, aralarında “Tarım yapılmayan gerçek ve tüzel kişilere ait arazilerin DSİ tarafından kiralanıp üretim yapmasına olanak sağlayan” maddenin de bulunduğu ek maddelerin, Nükleer Düzenlemeyle alakasının olmadığı gibi mülkiyet hakkına müdahale olduğunu söyledi.

Gürer, DSİ çiftçiliğe soyunması eleştirip bu bağlamda kamu kuruluşlarının varlığını vurgulayarak, ekilmeyen arazi sahibinin çiftçilik yapması sağlayacak destekler verin “ dedi.
GÜRER’DEN NÜKLEER ENERJİ KANUN TEKLİFİNE ELİŞTİRİLER…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Nükleer Düzenleme Kanun Teklifiyle ilgili görüşmelerde söz alarak, eleştirilerde bulundu.
NÜKLEER ENERJİ KANUNU İLE EK MADDELERİN ALAKASI YOK
Nükleer Düzenleme Kanun Teklifi komisyon görüşmelerinde gece yarısı komisyonda ek madde getirildiğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu ek maddelerin Nükleer Düzenlemesiyle alakasının olmadığını ifade ederek, “Bunların burada olmasının anlamı da yok, gereği de yok ”ifadelerini kullandı.
ANAYASAYA AYKIRI
Kanun Teklifine getirilen ek maddelerden birinin , “Görev sahası dâhilinde işlenmeyen ve tarım yapılmayan gerçek ve tüzel kişilere ait tarım arazilerini Devlet Su İşlerince düzenlenecek usul ve esaslar dâhilinde kiralayarak tarımsal üretim yapmak ve yaptırmak…” olduğunu belirten Gürer, bu durumun hem mülkiyet hakkına müdahale hem de Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade etti.
DSİ’NİN GÖREV TANIMINDA YOK
Nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin yürütülecek faaliyetler konusunda genel ilkelerin de belirlendiği Kanun Teklifine getirilen ek maddele üzerindeki eleştirilerini sıralayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, DSİ’nin görev tanımında, işlenmeyen arazilerin kiralanıp işlenmesi Ya da tekrar kullanımı için başka kişiye kiraya verme yetkisinin bulunmadığına işaret etti.

Gürer” Bakınız, madde ne diyor biliyor musunuz: Görev sahası dâhilinde işlenmeyen ve tarım yapılmayan gerçek ve tüzel kişilere ait tarım arazilerini Devlet Su İşlerince düzenlenecek usul ve esaslar dâhilinde kiralayarak tarımsal üretim yapmak ve yaptırmak. Birincisi, bu, mülkiyet hakkına müdahale, Anayasa’ya aykırı. İkincisi, Devlet Su İşlerinin hangi görev tanımında bölgesindeki işlenmeyen araziyi kiralayıp işletmek ya da kiraladığı yeri tekrar kullanıma başka kişiye vermek diye bir yetkisi var? Arkadaşlar, bu bürokrat arkadaşlar size getiriyor da siz “Bu nedir?” diye hiç mi bakmıyorsunuz? Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü var, eğer bunu yapacaksa Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü yapacak ama Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü de sizin özelleştirme mantığınızla kendindeki çiftlikleri ben işletemiyorum diye kiraya vermiş yani at izi it izine karışıyor. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün amacı neydi? Bitkisel üretim yapmak, hayvancılığı geliştirmek. 2021 yılında ne yaptı biliyor musunuz Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü? Giden Bakanın bizim çiftçimize 2.250 lira taban fiyat verdiği yerde, ürettiği buğdayı 5.320 liradan piyasaya sattı. Ya, buralar ticaret alanı mı? Şimdi, Devlet Su İşlerinin olmayan görevlerine ekleme yaptıyorsunuz. Yarın bunu da içinden çıkılmaz hâle getireceksiniz. Bu, gelsin, Tarım Komisyonunda değerlendirilsin, tartışılsın, konuşulsun; yanlışı görün. .” Diye konuştu.
AYÇİÇEĞİ YAĞINI TMO DEĞİL, TRAKYA BİRLİK SATMALI
Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) 5 litrelik ayçiçeği yağ satma hakkının verilmesinin de benzer bir durum olduğuna vurgu yapan Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisine 5 litrelik ayçiçeği yağını satış yaptırıyorsunuz. Peki, nereden alıyorsunuz bu yağı diye Bakana soruyorum. “Trakya Birlikten alıyoruz.” diyor. Çünkü işleme tesisi Trakya Birlikte var, tenekeyi de bulma olanağı var. niye TMO alıp dağıtır da Trakya Birlik eliyle bunları dağıttırmazsınız? “ diye sordu.

SULAMA BİRLİKLERİNİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ Mİ AMAÇLANIYOR?
2-3 yıl önce ‘sulama birliklerinin DSİ tarafından işletilmesi’ yönünde kanun çıkarıldığını hatırlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şimdi de sulama birliklerinin elektrik enerjisi üretmesinin yolucu açacak düzenlemeler yapıldığını belirtti. Gürer, bu düzenlemelerin altından da sulama birliklerini özelleştirme çabasının olabileceğini ima etti.
TEHLİKELİ MADDELER !
Sulama birliklerinin DSİ tarafından işletilmesinin önünün açıldığı kanunun yasalaştığı dönemde bazı su kaynaklarının bulunduğu alanlarda toplanan suyun üzerinde tesis kurulması yönünde gelen teklifin ise tepkiler üzerine komisyondan çekildiğini anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şimdi, arkadan dolanılıp bu maddeyle bu yapılıyor. İkisi de tehlikeli, tartışılması gereken noktada işler. Yani Devlet Su İşleri, yapacaksa sulama suyuyla ilgili ülkede sorun var, barajlar var, kanaletler var, taşkın önleme projeleri var; onlarla uğraşsın. Devlet Su İşleri şimdi üretici mi? Ne yapacak? Aldığı yerlerde buğday mı ekecek, arpa mı ekecek? Oradaki arazinin sahibine o desteği verin de o sahip olan arkadaşımız gitsin, kendi toprağını eksin. Niye el koymaya kalkıyorsunuz?” diye sordu.
NİYE EKMEDİN DİYE SORMALI
Kanun Teklifinde “Kiraladığı yeri, sonra başkasına da verip onun da orada tarım yapmasının yolunu açar.” İfadelerinin yer aldığına dikkat çeken Gürer, “Mülkiyet diye bir kavram var. O yurttaş, niye o toprağı ekmediğini gidip araştırıp, o desteği vermek varken böyle bir düzenlemeye niye ihtiyaç duydu? Bakın, Tarım Bakanlığındaki, bu Meclise getirilen ya da uygulamadaki çoğu yanlış düzenlemeler, sorunlar yarattı…” şeklinde konuştu.
BUZAĞI ÖLÜMLERİ DEVAM EDİYOR
Artan buzağı ölümlerinin önlenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığının 2018 yılını ‘Buzağı yılı’ ilan ettiğini belirten CHP Milletvekili Gürer, buzağı ölümlerinin halen yüksek oranda olduğunun, bu olumsuzluğun engellenmesi halinde et açığının olmayacağını, ithalata da gerek kalmayacağını vurguladı.
Gürer, kırsala gereken desteğin verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.